Katalog

Perşembe 3 Ağustos 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Örgüt hâlâ faal!’ haber 5 Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, HSK’ye temmuz ayında yazdığı yazıda FETÖ mensuplarının halen birbirlerini kolladığını belirterek işbirliği istedi Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Hâkimler ve Savcılar darbe girişiminden sonra yapı ları” uyarısında bulunması dik lan suç duyuruları ve davala kat çekti.Komutanlık yazısın rın sürecine ilişkin HSK’ye Tem da, dikkat çeken bir uyarıda da sını yaptı. ‘Tehdit ediyorlar’ Kurulu’na (HSK) FETÖ ile mücadele kapsamında yürütülen adli soruşturmalar ile ilgili işbirli ği uyarısı yapıldı. Komutanlık, örgüt mensuplarının “gelinen aşamada da” disiplin ve adli işlemlerde birSİNAN birlerini koruduTARTANOĞLU ğunu, terfilerinin önünü açtığını bildirdi. Örgüt mensupları hakkında yapılan adli ve idari işlemleri gerçekleştiren personelin dokunulmazlığının olduğunu belirten Komutanlık, buna karşın bu personel hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, savcılıkların işlem başlattığını, hatta komutanlıklardan soruşturma iz muz ayı başında yazı yazdığı öğrenildi. Yazıda, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda devletin bekasını sağlamak amacıyla mücadelenin yürütüldüğü belirtildi. ‘Adli işlem’ uyarısı Mücadele içinde adli makamlarla işbirliğinin arttırılması gerektiğini belirten Komutanlık, “Örgütün, amaçlarını gerçekleştirmek ve kendi mensuplarını gizlemek için hücre tipi yapılanmaya gittiğini, özel iletişim kanallarını ve örgüt karşısında yer alabilecek kişilere yönelik tasfiye yöntemlerini kullandığını” ifade etti. Komutanlığın, “Gelinen aşamada, örgütün yine kendi mensuplarının, terfilerinin önünü açmak ve avantajlı ha bulundu. Yazıda, OHAL sistemi içinde KHK’ler kapsamında karar alan, görevlerini yerine getiren kişilerin bu karar, görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve ceza sorumluluklarının olmadığı anımsatması yapıldı. Sorumsuzluk düzenlemesinin “açık” olduğunun belirtildiği yazıda, “Son zamanlarda örgüt mensuplarının, Cumhuriyet Başsavcılıkları’na, görev yapan personel hakkında suç duyurularında bulundukları Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından da söz konusu suç duyuruları kapsamında bazı soruşturma işlemleri gerçekleştirildiği, komutanlıktan soruşturma izni dahi talep ettikleri” belirtildi. Komutanlık, yapılan suç duyuruları üzerinden so Komutanlığın bir uyarısı da, örgüt üyeliği iddiası ile yürütülen idari işlemler için tehdit alındığı yönünde oldu. “Örgüt mensupları, haklarında tesis edilen işlemlere karşı ve bu işlemleri gerçekleştiren Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personeli hakkında sosyal medya aracılığı ile hakaret, tehdit gibi paylaşımlarda bulunmakta, karalayıcı ve kamuoyu oluşturmaya yönelik faaliyetler gerçekleştirmektedirler” ifadelerinin kullanıldığı yazıda, bunlar için de suç duyurularının yapıldığı ifade edildi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı olarak idari işlemler için ayrı bir birim kurulduğunun belirtildiği, elde edilen bilgilerin adli makamlarla da paylaşıldığının ifade ni talep ettiğini bildirdi, bu duru konuma getirmek için sicil, tak ruşturma işlemlerinin gerçekleş edildiği yazıda, “Ancak, örgüt ile mun mücadeleye zarar verdiğini dir, yurtdışı görev, atama, akade tirilmesinin işlem makamında mücadelede kurumlararası bilgi ifade etti. mi ve yabancı dil sınavları kap ki personelin moral ve motivas paylaşımı ile işbirliğinin büyük Deniz Kuvvetleri samında destekledikleri, disip yonunun olumsuz etkilediği, mü öneminin olduğu” ifade edildi. Komutanlığı’nın 15 Temmuz lin ve adli işlemlerde koruduk cadeleye de zarar verdiği uyarı l ANKARA Yine ‘arsa’ savunması! Akıncı davasında savunma yapan sivil sanık Batmaz, daha önce ‘tanımıyorum’ dediği firari Adil Öksüz’le göz aşinalığı olduğu için ‘merhabalaştığını’ söyledi ALİCAN ULUDAĞ 15Temmuz darbe girişimine ilişkin Akıncı Üssü davasında ilk savunmayı, darbe girişiminin kilit isimlerinden FETÖ İmamı Kemal Batmaz yaptı. Daha önce “tanımıyorum” dediği Adil Öksüz’ü kayınbiraderinin yanında birkaç kez gördüğü için göz aşinalığından tanığını ve ABD dönüşü havalimanında merhabalaştıklarını itiraf eden Batmaz, buna karşılık Akıncı Üssü’ndeki görüntülerini “O ben değilim” diye reddetti. Sincan Cezaevi Kampusu içerisindeki duruşma salonunda Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen 486 sanıklı Akıncı davasında sanık savunmalarına başlandı. İlk olarak iddianamenin 3 numaralı sanığı olan ve Akıncı Üssü’nden kaçarken yakalanan Batmaz konuştu. İfadesi boyunca çelişkili beyanlarda bulunan Batmaz’ın “Fetullah Gülen”, “FETÖ” kelimelerini kullanmaktan kaçınması ve bu yapıya “kesim” demesi dikkat çekti. 2015’e kadar Kaynak Kağıt A.Ş’de çalıştığını anlatan Batmaz, Kâğıt A.Ş’de çalıştığı süre boyunca ihtiyaç olan kağıtlar için ABD’nin arasında bulunduğu 15 ülkeden alım gerçekleştirdiklerini, bu nedenle sık sık seyahat ettiğini savundu. Batmaz, Adil Öksüz’le aynı dönemde ABD ziyaretlerinin bu iş seyahatleri nedeniyle çakışmış olabileceğini öne sürdü. ‘Tanımıyorum’ Adil Öksüz’ün kayınbiraderi Abdulhadi Yıldırım ile kendisinin eski ortağı Mehmet Sungur’un üniversite döneminde arkadaş olduklarını, bu nedenle Yıldırım’ı bir süre yanında işe aldığını söyleyen Batmaz, darbe girişiminden 4 gün önce, ABD’ye Mehmet Sungur ile ortaklıktan ayrıldığı şirketle ilgili kalan sorunları neticelendirmek amacıyla gittiğini ileri sürerek şunları söyledi: “Onunla facetime üzerinden görüştük. Bana New York’ta her zaman kaldığı bir otelin adını verdi, muhtemelen orada olurum dedi. Oraya gittiğimde bulamadım. Onu yakından tanıyan biri aracılığıyla arattırdım ancak yine de ulaşamayınca döndüm. Dönüş yolculuğunda Atatürk Havalimanı’nda Adil Öksüz’le aynı karede olmam planlı bir şey değildir. Fotoğrafta Adil Öksüz’ün arkasında bavulla beklemişim. Doğrudur. THY gold kart üyelerinin, pasaport kontrol gişeleri farklıdır. Gold kart üyeleri olarak aynı pasaport kontrol noktasını kullandık. Abdulhadi Yıldırım’ın yanında Öksüz’ü birkaç kez gördüm. Dönüş yolunda bir veya iki kez görmeden dolayı merhabalaşmış olabiliriz. Çünkü ‘tarihi’ fotoğraf YAŞ’ta yaşanan ilklerden birini de Başbakan Binali Yıldırım gerçekleştirdi. Yıldırım, Anıtkabir’i ziyareti ve Atatürk’ün mozolesine çelenk bırakmasının ardından ellerini açarak dua okudu. Anıtkabir’i ziyaret eden üyelerde bir özellik daha gözlerden kaçmadı. Değiştirilen mevzuat nedeniyle asker üyeler YAŞ’ta 10’a 4 azınlıkta kaldı. Anıtkabir merdivenlerinde yeni YAŞ’ın tarihi fotoğrafı da çekildi. Önceki YAŞ toplantılarında Genelkurmay Karargahı’nda yapılan güvenlik sunumunun yerini ise Başbakan Yıldırım’ın konuşması aldı. DenI.z’de depremYAŞ kararları açıklandı, kuvvet komutanları değişti SERTAÇ EŞ Milli Savunma Bakanlığı’nın sekretaryasını yaptığı ilk Yüksek Askeri Şura’da (YAŞ) ilkler yaşandı. Şura’da alınan kararlar Deniz Kuvvetleri’nde “deprem” etkisi yaparken, Kara Kuvvetleri’nde yalnızca bir general bir üst rütbeye yükselebildi. Şurada orgeneralliğe yükselen tek isim ise Hava Kuvvetleri’nden Korgeneral Atilla Gülan oldu. Yine kararlarla üç kuvvet komutanı emekliye sevk edilerek yerlerine yeni atamalar yapıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yeni komuta heyeti şöyle şekillendi: Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz. Ayrıca Genelkurmay İkinci Başkanı olarak Orgeneral Ümit Dündar’ın görev süresinin bir yıl uzatılmasının ka rarlaştırıldığı da öğrenildi. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal emekliye sevk edildi. Orgeneralliğe 2014’te terfi eden Ünal’ın orgenerallikte 3 yılını doldurmasına karşın emekliye sevk edilmesi dikkat çekti. Kara’da tek terfi Kara Kuvvetleri’nde bu YAŞ’ta orgeneralliğe terfi eden korgeneral olmadı. Kuvvette yalnızca Tuğgeneral Metin Tokel Tümgeneralliğe yükselirken karacı 38 albay tuğgeneralliğe yükseldi. İki korgeneral, 3 tümgeneral, 9 da tuğgeneralin görev süreleri uzatıldı. YAŞ’ın en dikkat çeken gelişmeleri ise Deniz Kuvvetleri’nde yaşandı. 2015’te koramiralliğe terfi eden Adnan Özbal Deniz Kuvvetleri Komutanı olarak atandı. Bu atamayla TSK’deki yerleşik teamül ortadan kalkmış oldu. Ayrıca Öz bal, 2014’te koramiralliğe terfi ettiği için kendisinden bir yıl kıdemli olan ve görev süresi uzatılan Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Hasan Şükrü Korlu’ya da komuta edecek. Özbal’ın ataması nedeniyle Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele ve bu kuvvetteki iki koramiral de emekliye sevkedildi. Bu YAŞ’ta orgeneralliğe yükselen tek kişi Hava Kuvvetleri’nden çıktı. Korgeneral Atilla Gülan Muharip Hava Kuvvet Komutanlığı’na atandı. Hava Kuvvetleri’nde FETÖ’nün mağdur ettiği kurmay albaylar; Oğuz Okuyucu, Yaşar Kadıoğlu ve Fidan Yüksel tuğgeneralliğe yükseldi. Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Gazi Özkürkçü de emekliye sevk edildi. Orgeneral Güler’in Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atanması nedeniyle boşalan Jandarma Genel Komutanlığı’na kimin atanacağı ise henüz netlik kazanmadı. l ANKARA göz aşinalığımız var. Darbe girişimini onaylatma için gittiler ifadesini kesinlikle reddediyorum.” Darbe girişiminin olduğu 1516 Temmuz tarihlerinde Ankara’da olmasının gerekçesini Öksüz gibi “arsa bakmaya geldim” diyerek anlatan Kemal Batmaz, 2006 2009’da Kaynak Holding’de çalışması nedeniyle tanıdığı yazılım mühendisi Harun Biniş’in kendisine internet üzerinden “Bir miktar param var, gayrimenkul olacağım” diyerek yardım istediğini öne sürdü. “Biliyorum hayatın akışına aykırı” diyen Batmaz, Kazan’da arsa bakmaya geldiği sırada gözaltına alındığını ifade etti. Duruşma sırasında mahkeme başkanı, Kemal Batmaz’ın Akıncı Üssü 143. Filo koridorundaki görüntülerini ve Adil Öksüz ile ABD dönüşü Atatürk Havalimanı’nda beraber çekilmiş kayıtları izlettirdi. Mahkeme Başkanı’nın “bilirkişiler 700 bin kare fotoğrafı izledi, sizin olduğunuz sonucuna vardı” demesi üzerine Batmaz, Akıncı’daki kişinin kendisi olmadığını öne sürerken, havalimanında Adil Öksüz’ün yanındaki kişinin ise kendisi olduğunu kabul etti. Batmaz, 15 Temmuz’da evinde kaldığı kişinin kim olduğuna yönelik ısrarlı sorulara karşılık, “Bir sene bir aydır cezaevindeyim. Bir sene bir ay değil 100 sene 1 ay cezaevinde kalsam bile asla onun ismini vermem” dedi. Bir avukatın “Fethullah Gülen’i gözünüzle gördünüz mü hiç” diye sorması üzerine Batmaz, “Çok eskilerden on binlerce kişinin gittiği İstanbul’daki vaazına gittim. Bir veya üç beş defa gördüm" yanıtı verdi. Happy Hour’a gitmiş Ardından Akıncı Üssü’nde yakalanan Anafartalar Koleji sahibi Hakan Çiçek savunma yaptı. Çiçek, FETÖ’cü olduğu iddialarını reddederek, 15 Temmuz günü, yeni açacağı okulun tanıtımını yapabilmek için Albay Ahmet Özçetin’den ricada bulunduğunu, onun da “cuma akşamı happy hour (mutlu saatparti) var. Personelle toplanırız” demesi üzerine kendisini davet ettirdiğini söyledi. l ANKARA Kanlı, ölümüne yorgun… Sokaklar benim içimdeydi, sokaklar bir fırtına öncesi sessiz çocuk… 75 yaşında aramızdan ayrı lan Ahmet Cemal… liğinde… Onurlu bir insan! Gözlerimden bir resmin ge Çeviri edebiyatımızın en çiyordu senin. Çocuksu düş önemli adlarından biri... lerin. Hayata tutunma çaban. Hayatı boyunca ilkelerin Gözlerinden kahverengilerin den ödün vermeyen bir yazın tümü uçup gitti… ustası… Ahmet Cemal’in ölüm Birikimli… haberini bir kıyı kasabasında Yüreği insan sevgisiyle aldım… dolu… Ahmet Cemal 75 yaşınday Bir varmış bir yokmuş gibi dı. Alman dili edebiyatı deni dir hayat… lince ilk akla gelen bir isimdi. İnsan sevgisi, dostluk ve Çeviri ve denemeleriyle bizi arkadaşlık... hep aydınlattı. Adam gibi adam olmak. Güzel ve aydınlık bir insanı Kıyı kasabasında bir çay yitirdik önceki gün gece yarısı. bahçesi… Bir çevirmen olarak hayat Az ötede pırıl pırıl deniz. koşullarını zor sürdürdü. Bir şiir, son günlerde dilim 1998 yılında yapılan bir den düşmeyen: söyleşide kırgınlığını şöyle dile “Erkekler mezarlarından getirdi: kalkıyor “Artık iyileştim. Çeviri uğ Kanlı ölümüne yorgun raşını bırakıyorum. Bir ömür Ve arkalarında duruyor sa boyu o uğraş alanında nite vaş likli adam olma savaşının ar Ruhları parça parça, dından artık o uğraştan kopup Gövdeleri yaşlı biraz da niteliksiz adam olarak Her şey soğuk yaşamayı deneyeceğim.” Hâlâ çepeçevre Niteliksiz adamların isti Ama barış!” lasına uğramış bir coğrafya HHH da nitelikli adam olmak çok Gövdenin yanındaki gövde, zordu. ayaklar, kollar ve eller. Bir yanda yaşam koşulları Şu resim beni tam öte yandan nitelikli adam rüzgârların ortasında bırakır. olarak ayakta kalma mücade Şu resim beni bilinmeyen lesi… yalnızlığıma taşır. Sabah olanca yalnızlığını Ben hep sorarım, tıpkı We taşıdı içime… Sabah beni iskopf gibi: benden kopardı ölüm haberi “Söyle arkadaş gök mavi üzerine… mi? Dünya kayasının yosunlu Mavidir örsteki çelik bak yamacı üzerinde, öldürülmek Arkadaş! üzere olan bir siyahi ya da Söyle arkadaş var mı bahar ölmek üzere olan bir kuş fark yeli ediyordu beni yalnızca. Dışarıda ağaçlar sakat Kırmızı toprak saksıda otu Yeşil toz altında ran bir bitki değişiyordu ben Söyle arkadaş, çiçek açacak eşikten uzaklaşırken. mı gelincik yakında? HHH Geç kalırsan arkadaş, soğu Canım sıkılıyordu… yacak Zamanın o bilinmeyen dili Demir/tavında…” minde Adonis’le konuşuyor, Bir düş kuruyorum kendi köle pazarlarında onunla bir kendime…. likte dolaşıyordum. Hayatın sularında kendi Canım sıkılıyor, içimdeki sı kendime avunuyorum… kıntı giderek çoğalıyordu. Nasıl olduysa, güneşli bir Bir çocuk serin ağaçlar sabah ırmak kenarında ağacın altında koşturuyor, masmavi altında oturuyorum. gökyüzüne uçurtmasını salı Var gücümle bağırıyorum: yordu… “Güle güle Ahmet Ce O anda yükselen bir ses, bir mal….” uğultu ve benim hiç tükenmek Bir buluşma yeridir şimdi bilmeyen isteklerim beyaz bir hüzünlerimiz Edip Canse sayfanın içine düşüyordu. ver… Biz o renksiz, o yalnız, Diyordum ki: o sürgün medüzalar, aşar “Çocukluğum yeniden yeni söylediklerimizi çeker gideriz den doğuyor sessiz sedasız... ışığın ellerinde aralıksız “Derin sessiz, iyi böylece adını bilmiyorum ben Güz ölülerini bırakan kuşlar Ama o ışıktı bana ad ve Yer kalmadı acıya ülkemizde ren…” Derin sessiz, iyi böylece İçimdeydi benim o sokak Gün ortası alacakaranlık ba lar, içimdeydi o büyümeyen kışlar…” KÜÇÜK’TEN GÜLERCE İDDİASI: Devletin adamıdır Yandaş yazar Cem Küçük, bir dönem Fethullah Gülen’e en yakın isimlerden biri olan FETÖ davalarında mahkemede tanık olarak ifade veren Star yazarı Hüseyin Gülerce hakkında, “Organize şekilde saldırıya uğrayan Hüseyin Gülerce çok açık ve ilk kez söylüyorum ki büyük harfle devletin adamıdır. Sizlerin Gülerce’yi harcamaya gücü yetmez” dedi. Küçük, köşe yazarlarının Gülerce hakkında yazdıklarına ilişkin olarak, “Bu yapılan şey düpedüz hainliktir ve bu alçakça iftiraları atanlar hiç şüphe yok ki bedelini öde yecektir” ifadesini kullandı. Küçük’ün Türkiye gazetesin de “Hüseyin Gülerce’nin FETÖ ile mücadelesi” başlığıyla dün yayımlanan yazısında özetle şu ifadeler yer aldı: “Gülerce 1725 Aralık sürecinden önce de 11 Şubat 2012 tarihinden itibaren devlete yardım etmeye başlamış ve Gülen’e dair içeriden bilgileri ilk o zaman devlete vermiştir. Gülerce hayatını riske atmıştır. Devletin Fetullahçı terör örgütüyle mücadelesine Gülerce’nin büyük katkıları olmuştur. Daha çok Gülerce’ye ihtiyacımız var.” l İSTANBUL/ Cumhuriyet 31 askere FETÖ gözaltısı Kocaeli’nde FETÖ/PDY’nin men, 1 teğmen, 27 astsubay ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 2 askeri öğrencinin bulunduğu ki yapılanmasına yönelik soruş 31 kişi dün sabah başta Kocaeli turma kapsamında 31 kişi gözal olmak üzere İstanbul, Ankara, İz tına alındı. Kocaeli Cumhuriyet mir, Kayseri, Bartın, Muğla, Balı Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruş kesir, Zonguldak, Muş, Batman, turma kapsamında TSK’nin aktif Elazığ, Giresun ve Eskişehir’de çalışanı 30 kişi ile ihraç edilmiş gerçekleştirilen operasyonla ya 3 kişi olmak üzere 33 şüphe kalanarak gözaltına alındı. Ara li hakkında yakalama ve gözaltı nan 2 kişinin yakalanması için kararı verdi. Aralarında 1 üsteğ çalışmalar devam ediyor. l DHA Hero tişörtüne sınır dışı Üzerinden ‘Hero’ yazan tişörtler giyenlere yönelik gözaltılara bir yenisi daha eklendi. Kars’ta üzerine “Hero” yazılı tişört giyen Azerbaycan uy ruklu N.Ş. önceki gece polis tarafından gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen H.Ş. burada ifadesi alındıktan sonra sınır dışı edildi. l İHA C MY B