05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 17 Ağustos 2017 EDİTÖR: özgür özkü TASARIM: ilknur filiz dizi haber 13 ENKAZ ALTINDA YAŞADIKLARINI ANLATTI Tsunami yutacak İstanbul kıyılarında olası deprem sonrası oluşacak 3 ile 6 metrelik dalgaların yüz binlerce kişinin yaşadığı sahilleri vurabileceği belirtildi SUNUŞ... 17 Ağustos 1999 gecesi, saat 3.02’de meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki büyük Marmara depreminde 17 bin 480 kişi yaşamını yitirdi. Resmi rakamlara göre 23 bin 781 kişi yaralandı, 505 kişi sakat kaldı. 285 bin 211 konut ve 42 bin 902 işyeri hasar gördü. Yaklaşık 16 milyon kişiyi etkileyen depremde İstanbul’da 454 kişi yaşamını yitirdi, 18 bin 162 konut oturulamayacak hale geldi. Türkiye geçen günlerde önce Bodrum’da yaşanan deprem ve tsunami felaketi, sonra da İstanbul’da yoğun yağışın neden olduğu selle sarsıldı. 17 Ağustos depreminin yıldönümden hemen önce meydana gelen doğal afetler, yıllardır büyük bir depreme hazırlandığı söylenen İstanbul’un durumunu yeniden gündeme getirirken tehlikenin ne kadar gerçek ve yakın olduğunu da bir kez daha anımsattı. Biz de bu yazı dizisinde yazın ortasında dolu ve sel felaketine teslim olan mega şehrin afetlere ne kadar hazır olduğunu masaya yatırdık ve şu sorulara yanıt aradık. n Beklenen depremin yaratacağı hasar ne boyutta olacak? n İstanbul’da bu hasarı en aza indirmek için adım atıldı mı? n Deprem toplanma alanları ne durumda? n Kentsel dönüşüm deprem riskini azalttı mı? n İstanbul’u tsunami vuracak mı? n Olası bir tsunaminin boyutları ve vereceği hasar ne boyutta olur? n İstanbul’un her şiddetli yağmurda sel sularına boğulması nasıl engellenebilir? Bu yolda adım atılıyor mu? Bodrum’da yaşanan deprem ve tsunaminin ardından gözler Marma ra Bölgesi’ne çevrildi. Yıllarca İstanbul’da deprem olsa Mar mara Denizi’nde tsunami riski nin olmadığını düşündük. An cak İstanbul Büyükşehir Bele diyesi (İBB) verileri sandığımı zın aksini işaret ediyor. Mar mara Bölgesi tarihte tsunamile re maruz kalmış. İstanbul Büyükşehir Beledi yesi (İBB) tarafından hazırla nan “Tsunami Oluşması Duru munda Olası Senaryolar” isimli çalışmada da çarpıcı veriler içe OLASI riyor. Buna göre olası bir depremde İstanbul kıyılarında olu SENARYOLAR: şacak 3 ile 6 metrelik dalgalar yüz binlerce kişinin yaşa EN BÜYÜK DALGA 5.56 METREdığı sahilleri vurabilir. Tsuna mi Dalgası kıyılara 8 dakikada Fay ve heyelanların hareketine bağlı modellemede: erişebilir ve kıyılarda ilerleme mesafesi yaklaşık 50 metre olarak öngörülüyor. Bu bilgiler ışığında CHP’li Meclis üyeleri de Pendik’e yapılması planlanan n İstanbul Kıyılarında oluşması olası en büyük dalga yüksekliği 5.56 m. n En yüksek dalganın ulaşacağı kıyı bandı İstanbul’un doğu kıyılarında (kıyıya paralel) 10 km kadar uzunluktaki kıyı çizgisidir. n Tsunami Dalgasının kıyılara erişme zamanı 8 dakika. n Kıyılarda ilerleme mesafesi 50 metreden az. 3 dolgu adanın riskini İBB’ye sordu. İBB’den gelen yanıt ta Pendik’te ise 3 buçuk met re yüksekliğinde deprem dalga sı bekleniyor. Uzmanlar bu ko nuda en tehlikeli yerlerin dol gu alanları olduğunu belirterek “Tusnami’ye de İstanbul hazır değil” diyor. Gökova Körfezi’nde geçen temmuz ayında meydana gelen 6.3’lük depremin ardından Bodrum Gümbet sahilin İBB’DEN TSUNAMİ İTİRAFI İBB CHP Meclis üyesi Tarık Balyalı, İsa Öztürk ve Ayla Tayaroğlu bu bilgiler ışığında İBB Başkanlığı’na Pendik sahiline yapılması planlanan 3 adanın deprem riskini sordu. Meclis üyelerine gelen yanıtta, bölge içindeki faylar dikkate alındığında deprem dalgası yüksekliğinin 3 buçuk metre olacağı belirtildi. de deniz seviyesinin yüksel mesi nedeniyle yaklaşık 60 namiyle yüksekliği 6 metreye sine ilişkin İBB’nin resmi site araç sürüklenerek hasar gör ulaşan dev dalgaların İstanbul sinde güncel araştırma olarak dü. Bunun üzerine İstanbul’da ve Galata surlarını aşarak şe İBB ve ODTÜ işbirliğinde oluş tsunami olma olasılığını araş hirde can kayıplarına yol açtığı turulan “Tsunami Oluşması Du tırdık. 1509 yılında İstanbul’da belirtiliyor. rumunda Olası Senaryolar” yer yaşanan ve küçük kıyamet olarak adlandırılan büyük İstan 49 senaryo alıyor. Çalışma kapsamında Marmara Denizi’nde tsunami bul depremi sonrası Marmara Deprem sonrası İstanbul’da oluşmasına yol açabilecek 49 Denizi’nde meydana gelen tsu oluşabilecek tsunami tehlike ayrı senaryo incelendi. Prof. Dr. Haluk Eyidoğan İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü E. Öğretim Üyesi ‘Kıyı dolguları büyük tehdit altında’ “Beklenen büyük İstanbul depremi için 2009 tsunami tehdidi altındadır. Özellikle bu göz önüne alınmadan, 2011 yılları arasında yapılan yeterli mühendislik işleri uygu araştırmalar so lanmadan (ÇED Ra nucunda ola porları yok) yapılan sı tsunami yük bu kıyı dolguları ve seklikleri he üzerindeki tesisler saplanmıştır. de ciddi önlemler Marmara dep alınmalıdır. Toplan rem tarihinde ma alanı olarak ka çok sayıda tsu rar verilmiş böyle nami olayı kay kıyı dolgu alanları da geçmiştir. nın toplanma alanı Kıyılarımız ve olması risklidir. Kı kıyı yapıları tsu yı dolgu alanlarının nami tehdidi al Prof. Dr. Haluk Eyidoğan büyük depremlerin tındadır. Büyük yaratacağı yer ha deprem sırasında oluşan fayın reketlerinde denize heyelan et konum, mekanizma ve diğer ba me ve çökme riski vardır. zı fiziksel özelliklere bağlı ola Bodrum ilçe merkezinden 10 rak tsunami yükseklikleri değiş km açıkta olan 6.6 büyüklüğün mektedir. İstanbul için yapılan deki deprem Gümbet sahilin hesaplara göre 6 metreye ka de 1.9 metre su yüksekliğinde dar tsunami oluşabilir. Özellik tsunami yaratarak önemli hasa le bu göz önüne alınmadan ya ra neden olmuştur. Daha önce pılan kıyı dolguları ve üzerinde bir dere olan ve daha sonra be ki yapı ve insan varlığı tehdit al tonlanan bir alandan deniz 280 tındadır. metre içeri girmiştir. Bu son yıl İstanbul dahil Marmara de larda Türkiye kıyılarında yaşa nizinde kıyıları olan yerleşim nan en önemli bir olaydır. Bura lerdeki kıyı yapıları ve insanlar dan ders çıkarılmalıdır.” TARIK BALYALI (İBB CHP Meclis Üyesi) ERDAL ŞAHAN (TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı) ‘Ada yapacaklarına ‘İstanbul yağışı riski önlesinler’ bile kaldıramıyor’ “1999 depreminden sonra yapılan çalışmalarda bilim insanları tsunami izlerini kıyıda ölçtüler. Bu açıdan bakıldığında Marmara Denizi’nde Çınarcık Çukuru’nda başlayacak bir depremin tsunami yaratmayacağını düşünmek bilimsel gerçeklere aykırıdır. Bodrum’da 30 santimlik bir tsunaminin meydana getirdiği zarar göz önüne alındığında 3.5 metre yüksekliğinde bir Tsunami’nin İstanbul’a vereceği zararı düşünmek bile istemiyorum. Benim görüşüme göre böyle bir tsunami oluşursa Anadolu Yakası’nda, tren yolunun altında bu dalgaları hiçbir şey durduramaz. Sahil yolunu da altına alacak tsunami dalgalarının Anadolu Yakası’na çok ciddi bir zarar vereceği aşikardır. Benim görüşüme göre İBB yönetimi denizi doldurarak ada yapmakla uğraşacağına böyle bir tehlikeden İstanbul’u kurtaracak projeler üretmeli. Dolgu alanları da oldukça riskli.” “İstanbul tsunamiye hazır değil. 5, 6 metre dalgaların yükselmesine alışık değil. Deniz heyelanlarıyla tsunaminin etkisi daha artacak. Özellikle dolgu alanlarında Maltepe olsun, Yenikapı olsun dolgu alanları veya sahil yollarının deprem anında yerlerinde olmayacağını öngörebiliriz. Suların kara içinde ilerleyeceğini düşündüğünüzde büyük sıkıntılar yaratabilir ama böyle bir hazırlık İstanbul’da yok. Marmara Denizi kapalı bir deniz, açık denizdeki kadar tsunami etki yapmayabilir ama yine de çökmeler, heyelanlar gibi benzer nedenlerle belli bir mesafeye kadar sahilde tahribat yaratabilir. 5, 6 metre bile çok önemli. Normal bir yağmur yağdığında bile İstanbul’da sele dönüşüyor. Buna bile İstanbul hazırlıklı değil. Kanalizasyonlar bile kentte bunu kaldırmıyor. Tsunami anında sahil yollarının kullanılamaz hale geleceğini düşünüyorum.” YARIN: İSTANBUL’UN DEPREM SINAVI ‘98 saat hiçEr, enkazdan çıkarken oğluna elini uzattığı fotoğrafla hafızalarda. bitmeyecek gibi geldi’ FARUK KIRTAY 17Ağustos 1999 Marmara depreminde Yalova’da oturduğu evinin yıkılması sonucu eşi Işık ve 5 yaşındaki kızı Ecem’i kaybeden, kendisi de 98 saat enkaz altında kalan SMMM Odası Yönetim Kurul Üyesi Yüksel Er, enkazdan çıkarken 14 yaşındaki oğlu Eser’e elini uzattığı fotoğrafla hafızalara kazındı. Yüksel Er, hiç bitmeyecek gibi gelen 98 saati gazetemize anlattı. O sabah vapurla İstanbul’a gitmeye hazırlandığını ve deprem anında uyanık olduğunu ifade eden Yüksel Er, “Sarsıntıyı yaşarken gökyüzüne yöneldiğimde bir alev topu gördüm. Eşim ve kızım o an hayatını kaybetti. Oğlum Eser’in sesine odaklandım. Depremden birkaç saat önce oğlumla tartışmıştım. Oğlumla barışmadan, ona sarılmadan ölmek istemiyordum” dedi. Her artçı sarsıntıyla birlikte üzerine beton parçaları düştüğünü söyleyen Er, “Sıkıştığım yerin yanından gelen serinlikten apartman havalandırmasına düştüğümü anladım. Çaresizliği, karanlığı ve ölümü hiç bu kadar yakından görmemiştim. Apartmanda oturanların neredeyse tamamının öldüğünü yaşanan sessizlikle anladım. 10 saat sonra oğlum Eser’e kurtarıcılar ulaştı. Oğlum enkazdan kurtarıldıktan sonra ben 4 gece daha enkaz altında kaldım” diye konuştu. İş makinelerinin çıkardığı gürültülerden dolayı dışırıya sesini duyurmakta zorlandığını anlatan Er, “Enkazın tozu, her tarafımı kaplamıştı. Bırakın bağırmayı nefes almakta zorlanıyordum. Boğazım toz toprak içindeydi. Islık çalmayı çok iyi bilmem işe yaramıştı. Sürekli ıslık çalıyordum. O gece yediğim yoğurt benim su ihtiyacımı ilk iki gün karşılamıştı” dedi. İdrarımı içtim Susuzluğunu kendi idrarını içerek karşılayan Yüksel Er, “Seyrettiğim bir savaş filminde bir Vietnam askeri kaskına idrarını yapıp kullanıyordu. İdrarımı havluya yaparak içmeye başladım. Hiç kaybetmediğim umudumun ve direncimin sonuna gelmeye başlamıştım. Kurtarma ekibi yaklaşmıştı. Ayak ucuma kadar geliyorlar ama beni bulamıyorlardı. Köpekler yanımdan geçiyor, şiddetli kokuya rağmen beni fark edemiyorlardı. Bağırıyordum, ıslık çalıyordum, duymuyorlardı. Hayatta kalmam için uyumamalıydım, uyuduğum anda ölecektim” dedi. 5. günün sabahında enkazdan çıkarıldığında oğlu Eser başucundaydı. Oğluna elini uzatarak çak yaptığı an objektiflere yansıdı. Yüksel Er, 2002 yılında tanıştığı psikolog Behiye Güven Er ile evlendi ve 2004 yılında oğlu Baran dünyaya geldi. Şimdi büyük oğlu Eser, küçük oğlu Baran ve eşi Behiye ile yeniden hayata tutundu. l YALOVA 18 yıldır bulunamadılar 1999’da meydana gelen Marmara Depremi’nden Canınızdan çok sevdiğiniz bir insanın mezarının olmama 18 yıl geçmesine rağmen sı kelimelerle anlatılmayacak hâlâ bedenlerine ulaşılama kadar zor” diye konuştu. mış kayıplar da var. Cemal Yalova Sanat Tiyatrosu ku Güleç ve tiyatrocu Arzu Aksu rucularından Arzu Aksu da bu isimlerden yalnızca ikisi. depremden bu yana kayıp. Yalova Beledi Arzu Aksu’yu yıllar ye Başkan Yardımcı dır aradıklarını belir sı Halit Güleç’in kar ten tiyatrocu Yusuf deşi Cemal Güleç, 17 Nalbant, “O günler Ağustos depreminde de organ mafyasının enkaz altında kaldı an Yalova’da cirit attığını cak Cemal Güleç’ten ve yaralıların organları hiçbir haber alınama için kaçırıldığını duyu dı. Enkazda kardeşinin pantolonu, cep te Arzu Aksu yorduk. Yazlıkçıların, Yalova’da çok fazla ol lefonu ve cüzdanının bulun ması ve burada hayatını kay duğunu belirten Halit Güleç, betmiş olması nedeniyle yüz kardeşini bulmak için 28 il ve lerce ceset soğuk hava depo yüzlerce hastane gezdi. Ha larına taşındı. Yaşanan karı lit Güleç, “Çalan her telefo şıklıklardan ötürü cesetlerin nu, kapıyı hep bir umutla açı karıştırıldığını ve başka bir yoruz. Sanki her an gelecek kente götürüldüğünü düşü miş gibi bir hisle yaşıyoruz. nüyoruz” dedi. l YALOVA Başbakan Yıldırım: Sıradaki deprem batıda olacak Ege yine sallandı Ege Denizi’nde dün akşam saatlerinde Richter ölçeğine göre 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi İzmir’in Çeşme ilçesinin 229.98 kilometre açığında meydana gelen depremin derinliğinin 5.86 kilometre olduğunu açıkladı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ise depremin büyüklüğünü 4.6 olarak ölçtü. l DHA Başbakan Binali Yıldırım, Kocaeli’de 17 Ağustos depreminin 18. yıldönümü nedeniyle düzenlenen Uluslararası Deprem Gerçeği ve Kentleşme Çalıştayı’nda konuştu. “O gece deprem, bütün milletimizin yüreğinden sarstı” diyen Yıldırım şöyle konuştu: “Gelişimine baktığımız zaman son 100 yıl içinde 1939 Erzincan depremi ile deprem hareketlerinin doğudan batıya doğru ilerlediğini görüyoruz. Bunun en son örneği 1999 depremidir. Bundan sonra olacak deprem de batı bölgemizde olacak. Bu bilimsel bir tespittir. Bu gerçeği bilerek altyapı, üstyapı tedbirlerini alarak deprem gerçeği ile yaşamayı öğrenmeliyiz” dedi. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle