Katalog

KULTUR Salı 15 Ağustos 2017 Kartallılar ‘Sanat Çadırı’nda buluşuyor Kartal Belediyesi’nin düzenleyeceği “Kartal’da Yaz etkinlikleri”, cuma günü Kartal Meydanı’nda kurulacak Sanat Çadırı’nda halkla buluşacak. Etkinliklerde tiyatro, sinema, edebiyat, şiir, müzik, re sim, karikatür, fotoğraf konulu sergiler, animasyon gösterileri, atölyeler, müzikli söyleşiler, şiir dinletileri ve imza günleri yer alacak. 27 Ağustos’a kadar her gün 11.00’de başlayıp 20.00’de sona erecek etkinliklere; Muhittin Köroğlu, Vahit Akça, Ali Rıza Gelirli, İsmail Biçer, Sezai Sarıoğlu, Nalan Çelik, İsmet Yalçın, Hilal Karahan, Sadık Albayrak, Muzaffer Özdemir ve Ali Çoban gibi sanat dünyasından birçok isim katılacak. EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK [email protected] 15 Genç kızların ağırlıklı olduğu arkadaş gruplarının bir ihtimal ilgi göstereceği “Her Şey” yaz ayları için bile hafif kaçacak, TV’de benzerlerini çokça izlediğimiz bir film. Ygeaznıçklebrue... Ecnebilerin ‘young adult’ diye tabir ettiği bir tür var; dilimize ‘genç yetişkin’ diye tercüme etmek mümkün. Tahmin edileceği üzre gençlikten yetişkinliğe terfi etmek üzere olan bir yaş grubuna yönelik ve özellikle edebiyat alanında geçerli bir terim bu. Terimin kökenleri 19. yüzyılın başlarına kadar gidiyor ama bir edebi tür olarak yaygınlaşması 1920’lerde olmuş. Elbette bir öncesi var; “Oliver Twist” (Charles Dickens), “Tom Sawyer’in Maceraları” (Mark Twain), “Monte Cristo Kontu” (Alexander Dumas), “Orman Kitabı” (Rudyard Kipling) gibi romanlar tür yaygınlaşmadan önce yazılan ama rahatlıkla ‘genç yetişkin’ kategorisine sokulabilecek eserler. Çağdaş anlamda bu türe ait romanlar arasında ise sonradan Francis Ford Coppola tarafından filme de aktarılan 1967 tarihli “The Outsiders” (S.E. Hinton) kronolojik anlamda ilk örneklerden biri. Günümüzde ise “The Hunger GamesAçlık Oyunları” (Susan Collins), “TwilightAlacakaranlık” (Stephenie Meyer), hatta “Harry Potter” romanları hem dünyada hem de ülkemizde en popüler olanları. Bunlar kadar popüler olmasa da işin romantizm kısmına daha çok vurgu yapan, yeniyetmelerin büyüme sancılarını aşk, arkadaşlık, aile, cinsellik gibi temalar üzerinden derdini anlatan romanlar var ki, basımından iki yıl sonra beyazperdeye aktarılan ve bu hafta bizde de vizyona giren “Everything Every thing Her Şey” bunlardan biri. Eve hapis bir genç kız Nicola Yoon’un aynı adlı kitabından (Pena Yayınları, çeviren: Funda Tatar) Stella Meghie imzasıyla sinemaya aktarılan “Her Şey” hastalığı (Ağır Kombine İmmün Yetmezliği) sebebiyle evden dışarı çıkamayan ve 18 yaşına dek annesiyle birlikte tam kontrollü steril bir ortamda büyüyen Maddy ile mahalleye yeni taşınan Olly adlı bir genç arasındaki yakınlaşmayı anlatıyor. İki gencin zamanla aşka dönüşecek bu yakınlaşmalarının özellikle Maddy’nin hayatında büyük çalkantılara yol açacağını tahmin etmek zor değil elbette, ama seyir zevkinizi mahvetmemek adına bu konuda daha fazla ayrıntıya girmiyoruz. Senaryosunu J. Mills Goodloe’nun yazdığı “Her Şey” her anlamda ortalama bir film ne yazık ki. Oyuncu kadrosunda iki genç ve çok tanınmamış isim var: Maddy rolünde Amandla Stenberg (kariyerinin bundan FİLMİN NOTU: 5/10 önceki en önemli rolü “Hunger Games”de canlandırığı Rue karakteri idi) ve Olly rolünde de Nick Robinson (“Jurassic World” de Jack karakterini canlandırmıştı, hatırlayan varsa)... Her iki oyuncu da ortalama performanslar sunuyor ve akılda iz bırakmıyorlar. Filmde aralarında oluşması gereken kimya da ne yazık ki belli bir ortalamanın üzerine çıkamıyor ve bu yüzden izleyicinin duygusal çarklarını da gerektiği gibi döndüremiyorlar. Ama burada tek suçlu kendileri değil elbette; Meighen ve Goodloe da en az onlar kadar, hatta daha bile fazla suçlular. Gerçi böylesi gençlere yönelik bir filmi herhalde en iyi gençler değerlendirecektir ve belki de bu iki oyuncunun varlığı onlarda heyecan uyandıracaktır ama kendi gençliğimden hatırladığım film ve oyuncuları düşünecek olursam (“Endless Love”daki Brooke Shields ve “La Boum”daki muhteşem Sophie Marceau örneğin) ve günümüz gençliği de biraz izan, göz ve yürek sahibiyse pek de yanılmam gibi geliyor bana. Şunu da ekleyeyim, anlatacak ne hikâyeler, çekilecek ne filmler var gençlere ve gençliğe dair; yazık bu gençlere “Her Şey” bu kadarsa eğer. Uzun lafın kısası, genç kızların ağırlıklı olduğu arkadaş gruplarının bir ihtimal ilgi göstereceği ve kötü demeye dilim varmadığı için ‘ortalama’ olarak nitelediğim “Her Şey” yaz ayları için bile hafif kaçacak, TV’de benzerlerini çokça izlediğimiz bir film. Müziğin farklı tonları Babylon’da Geçen mart ayında “Bir Ben Miyim?” isimli ilk EP’sini yayımlayan ve çeşitli müzik türleriyle uğraşan müzisyenlerden oluşan Sattas, 19 Ağustos Cumartesi saat 21.30’da Babylon x bomontiada Avlu’da müzikseverlerle buluşacak. Ardından caz, rock ve dans müziğinin öğelerini bir araya getiren İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions 23.59’da Midnight Session’da Babylon’a konuk olacak. Babylon’da Midnight Session biletlerini Mobilet iOS ve Android uygulamaları ile mobilet. com üzerinden temin edebilirsiniz. İlhan Erşahin Doğan Duru ile ‘Akustik Söyleşiler’ 19 20 Ağustos tarihlerinde Tuzla Marina Arena’da gerçekleşecek #HashtagFestivali ‘Akustik Söyleşiler’e ev sahipliği yapacak. Redd grubunun solisti, bas gitaristi, müzisyen, söz yazarı ve besteci Doğan Duru’nun öncülüğünde gerçekleşecek söyleşiler kapsamında akustik şarkıların yanı sıra gençlerle sohbet edilecek. Söyleşilere katılacak konuk sanatçılar ise Fatma Turgut, Mehmet Turgut, Ferman Akgül ve Pamela Spence olacak. Yazarlarla kahve eşliğinde Balat’ta sohbet... İlk etkinlik, Olmadık Projeler Atölyesi’nin kütüphane alanında 19 Ağustos Cumartesi günü gerçekleşecek Edebiyat tutkunlarını Balat’ta buluşturacak “Yazarlarla Kahve Sohbetleri” programı cumartesi günü başlıyor. Yazarlarla kitapları ve yazarlık serüvenleri üzerine kahve eşliğinde sohbetlerin yapılacağı etkinlik dizisi, ayda iki kez cumartesi günleri 14.00 16.00 saatleri arasında Olmadık Projeler Atölyesi’nde gerçekleştirilecek. Cumartesi günkü ilk etkinlikte; Farfara, Ge ber Anne ve Kün gibi çizgi dışı kitapların yazarı Sezgin Kaymaz okuyucularıyla buluşacak. Yazarlarla Kahve Sohbetleri, 3 aylık bir program kapsamında düzenleniyor. Yeni nesil yazar platformu Yazım Kılavuzu ile Olmadık Projeler’in hayata geçirdiği program, her çarşamba 19.00 21.00 ve cumartesi günleri 14.00 16.00 saatleri arasında gerçekleştiriliyor. Ekim so nuna kadar devam edecek program kapsamındaki “Hikâyeye Dair Her Şey” ve “Editörlerle Baş Başa” etkinlikleri, yazmaya meraklı olan herkese açık. Program kapsamında ayrıca; sevilen klasik eserlerdeki karakterler, tiyatro sanatçıları tarafından canlandırılarak ete kemiğe büründürülecek. Etkinlikler, Olmadık Projeler Atölyesi’nin kütüphane alanında düzenlenecek. Sanatçılar Girişimi’nden duyuru ‘Antalya Film Festivali başka şehre taşınsın’ Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Uluslararası Antalya Film Festivali’nde yer alan “Ulusal film yarışması kategorisi”ni iptal etmesinin ardından Sanatçılar Girişimi bir açıklama yaparak festivalin başka bir şehre taşınmasını istedi. Yapılan açıklama şöyle: Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin “Ulusal film yarışması kategorisi”ni iptal etmesi, sinemaya doğrudan indirilmiş en büyük darbelerden biridir. İktidar olduklarından bu yana her türlü engellemeyle sanatın ve sanatçının önünü kesen yasakçı AKP zihniyeti, yine zorbalıkla ulusal sinemamızın özgürce gelişimi ve izleyicisine ulaştırma yönündeki bir olanağı yok etme çabasındadır. Reddediyoruz. Uluslarara sı Antalya Film Festivali bu yıkıcı zihniyetten geri alınana ve festival, ulusal sinemamız başta olmak üzere, gerçek sahiplerine iade edilene kadar, oldubittiye getiren bu karara karşı durulmalıdır. Bu durumda, çalışan ve üreten tüm sinemacılara somut önerimiz, Uluslararası Antalya Film Festivali’ne katılmamaları ve festival asıl kimliğini tekrar kazanana kadar ulusal film yarışmasının bir başka kentte yapılmasının sağlanmasıdır. Böylece Uluslararası Antalya Film Festivali tekrar eski kimliğine kavuşana kadar kesintiye uğramaksızın gelenekselleşmiş yaratıcı kimliğini sürdürmüş, ödüller verilmeye devam edilmiş olacaktır. Sanatçılar Girişimi bu konudaki çalışmalarını sürdürecektir. Helfgott’un konser biletleri satışta... Dünyanın en önemli piyanistlerinden biri kabul edilen ve hayatı, Oscar ödüllü “Shine” filmi ile beyazperdeye aktarılan David Helfgott; 12 yıl tedavi görmesine sebep olan, Rachmaninov’un 3. Piyano Konçertosu’nu çalmak üzere, İstanbul ve Ankara’ya gelecek. 15 Kasım Çarşamba 20.30’da İstanbul Zorlu PSM’de ve 18 Kasım Cumartesi 20.30’da Congresium Ankara’da gerçekleşecek konserlerin biletlerine biletix.com adresinden ulaşabilirsiniz. ‘Çirkin Kral’ Adana’da etkinliklerle anılacak Adanalı sinemacı Yılmaz Güney’i üç yıldır yürüyüş, konser ve söyleşiler yaparak anan Çukurova Beleyesi bu yıl da Çirkin Kral için özel bir etkinlik düzenleyecek. Sanatçının 33’üncü ölüm yıldönümü olan 9 Eylül 2017 Cumartesi akşamı Ercan Çetin (Doğal Park 1) Doğal Parkı içe risinde gerçekleştirilecek etkinliğe halk ozanı Ali Asker ve Adanalı şair Taner Nart katılacak. Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, Yılmaz Güney adına Sinema Günleri ve ayrıca kısa film belgesel film yarışmalarını içerecek festival yapmayı da hedeflediklerini belirtti. Tebdili Mekân’dan Nükhet Duru kabaresi Nükhet Duru ile yapılan nehir söyleşilerden yola çı kılarak tasarlanan “Beni Nükhet Duru Sanıyorlar” kabaresi, 18 Ağustos Cuma 21.00’de Antalya Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu’nda izleyiciyle buluşacak. Tebdil i Mekân Tiyatrosu tarafından sahneye taşınan kabarede Nükhet Duru’ya özel orkestrası eşlik edecek. Bir yıldızın; hayatını, yaşadıklarını, acı ve tatlı anılarını, yol arkadaşlarını anlattığı gösteri ekim ayından itibaren İstanbullu sanatseverlerle bir araya gelecek. Etkinlik biletlerini www.buradaetkinlikvar.com adresinden ve sahne gişesinden temin edebilirsiniz. C MY B