Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Salı 15 Ağustos 2017 14 Zeytinlikler altında sükun yok Giuseppe’nin “yeni gerçekçi” bir İtalyan filmini anımsatırcasına başladım yazıma. Gerçekten de bir zeytin ağacının altındayım; bir simit, ince belli bardakta demli bir çay yeter de artar bana. Zeytin ağacının dallarında yeni büyümeye başlamış zeytin taneleri, bir tablo gibi gözümün önünde. Doğanın bana sunduğu en büyük nimet, en büyük keyif. Bir an için kendimi aldatmaya, soyutlamaya çalışıyorum çevremdeki selden, depremden ve faşizmin getirdiği kaostan. Eğer işçiler, gazeteciler, akademisyen dostlar hapiste olmasaydı; gazeteleri, kanalları ürkmeden, korkmadan, üzülmeden, acı çığlıklarını duymadan seyredebilseydim.. Yudumladığım çay ve seyrettiğim zeytin dalı ne büyük bir keyif yaşatacaktı. Gözlerim zeytin dallarında, kafam Silivri’deki masum arkadaşlarda; yaşadığımız baskıda, şehit haberlerinde, ülkemin adım adım demokrasiden uzaklaşmasında gidip geliyorum. Başımın üzerindeki zeytin dalından medet umuyorum, bana kaçacak, sığınacak bir gölge verir diye. Bir anda altımdaki zemin sallanıyor, beni uykumdan uyandırırcasına: Erol uyuma, hayale dalma, zeytine aldanma, karşı tepede bir yanardağ lav püskürtmeye hazırlanıyor dercesine silkeliyor beni. İş zeytinden başlar Türkiye’de 177 milyon zeytin ağacı varmış, yaklaşık kişi başına iki ağaç. Zeytin bir uygarlığın simgesi: Akdeniz’in doğusundaki Anadolu’dan batıda İberik Yarımadası’na giden uygarlık tarihinin doğduğu ve geliştiği alan. Zeytin, gıda, yakıt, ışık, enerji olarak eski çağlarda uygarlıklara mührünü vurmuş. “Zeytin dalı uzatmak” uygarlık ve barışın simgesi olmuş, insanlığı ve adaleti taçlandırmış, kutsallaştırmış. Türkiye’de bugün yaşanan “zeytin kavgası” acaba ülkenin uygarlık ve karanlık arasındaki yol ayrımının kırmızı çizgisi mi? Bir yanda zeytinleri kesip yok eden; yerine bina yapacağız diyen karanlık bir yaklaşım, Öte yanda bu zeytini (ve arkasındaki uygarlığı) koruyalım diye çırpınan insanlar. Çağdaşlığın içine demokrasiden, doğal kaynaklardan, yaşam tarzından, uygarlıktan kopmak dahil edilince; zeytinin yerine “devenin idrarı” konunca; buna Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı eklenince işin boyutları keskinleşiyor. Açık açık söyleyelim: Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı yapanlar açık ve örtülü FETÖ’cüler ve onların örtülü destekçileridirler. Zeytin dalının gölgesinde, zeytini yok etmek isteyenlerin kimliğini çok daha açık görüyorum. Zeytin, uygarlık, demokrasi, çağdaşlık, laiklik, Atatürk ve Cumhuriyet bir bütünün ayrılmaz parçaları olmuşlar. 15 Temmuz darbe girişiminden 3 gün sonra, 18 Temmuz’da Cumhuriyet’teki “Bıçak Sırtı” köşemde “Oliver Stone için iyi bir senaryo olur” demiştim. Şimdi şu soruyu düşünelim: Giuseppe di Santis mi yoksa Oliver Stone mu daha “gerçekçi” sayılır? Zeytinlikler altında hâlâ sükun yok... ON NUMARA 05, 07, 09, 10, 19, 23, 35, 37, 40, 43, 44, 46, 51, 52, 54, 55, 60, 61, 62, 70, 74 ve 75 10 BİLEN: 137 bin 876’şar TL (2 kişi) 9 BİLEN: 2 bin 626’şar TL 8 BİLEN: 106.95’şer TL 7 BİLEN: 21.20’şer TL 6 BİLEN: 3.65’şer TL HİÇBİR NUMARAYI BİLEMEYENLER: 3.35’şer TL 15 AĞUSTOS 2017 SAYI: 33550 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.29 04.18 04.46 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06.07 13.16 17.03 05.53 13.00 16.46 06.19 13.23 17.07 Akşam 20.12 19.54 20.14 Yatsı 21.42 21.22 21.40 haber/yorum TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Eski AKP MKYK üyesi Ayhan Oğan’ın “Yeni devlet kuruyoruz. Kurucusu Erdoğan!” sözleri olağanüstü tepki çekti. AKP Reisi Umumisi, yıllardır “Yeni Türkiye’yi kuracağız!” demiyor mu? İkisi arasında ne fark var? HHH ÖzAgecanr geleceğin “Troya atları” olacak saldırganlar çekirdekten yetiştiriliyor! İzmir Karşıyaka’da Yamanlar ile Gümüşpala semtleri arasındaki 16 Nisan’daki halkoylamasından “evet” sonucu çıktıktan sonra Kavşak Mahmud Efendi Külliyesi’nde, Mustafa Kemal Atatürk’e, özellikle heykellerine saldırılar bir anda artmaya başladı. Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, Cumhuriyet “Gümüşpala Hizmet İzmir Türkiye Rabia İslami İlimler Federasyonu” Cumhuriyeti’ne Doğru! (2) 5 15 yaşları Alanı’ndaki Atatürk büstüne arasındaki sarıklı, cüppeli Mehmet M., çocuklara “diplomalı ağaç budamak için kullanılan şeriat eğitimi” tahra ile zarar vermeye veriyor! kalkıştı. İlçedeki jandarmalar, Aynı cemaat saldırganı etkisiz hale ayrıca “Bozyaka getirdiler. Hizmet Sıbyan Saldırgan, ifadesinde Kursu” adı altında Atatürk heykeline saldırma emrini rüyasında görmüş… Geleceğin Troya atları yaşı küçük çocuklara “şeriat Pişman değilmiş… eğitimi” vermeyi Şanlıurfa Valiliği, saldırganın de sürdürüyor. “akıl hastası” olduğunu Zaman zaman açıkladı. Hiçbir psikolojik çeşitli mesire muayeneden geçmeden, alanlarına ve piknik devletin valiliğince yapılan yerlerine götürülen açıklama şaşırttı! Siverek’teki saldırı Bayramiçli polis çocuklara oyunlar İstanbul Emniyet da oynatılıyor. Müdürlüğü, Ümraniye Mehmet kadına saldırdı. Akıl hastası olduğu Okulöncesi Akif Mahallesi’ndeki Yukarı Dudullu söylendi. çocuklara sarık, şalvar, cüppe ve 75. Yıl Ortaokulu’nun bahçesinde Trabzon’un Of ilçesinde kimliği takke giydiriliyor! bulunan Atatürk büstünü bir belirsiz kişiler okul bahçelerindeki HHH kişi söktü. Yakalanan saldırgan Atatürk büstlerine sprey boya Çanakkale’nin Bayramiç Mehmet T’nin akıl hastası olduğu ile saldırıldı, okul duvarlarına ilçesinde polis memuru Kuraner E. açıklandı. “Kahrolsun Çamuriyet Yaşasın sakal uzatıp başında sarıkla görev Yobazın biri otobüste kısa etek İslamiyet” yazıldı. Saldırgan yaptığı gerekçesiyle açığa alındı. giyen bir bayana tekme attı. Akıl yakalansaydı “akıl hastası” olduğu Kuraner, İzmir’de yetişen diplomalı hastası olduğu söylendi. Başka açıklanırdı. çocuklara öncülük etmiş olmalı. bir yobaz, parkta yürüyen hamile “Gâvur İzmir’de” herhalde Bu tür polisler çoğaldığında, bu tür saldırganlara “akıl hastası” denilmek yerine, “madalya” verilecek, demektir. HHH Özgen A“Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkındaki” 5816 sayılı kanunu CHP’li İsmet İnönü değil, Demokrat Parti Başkanı Adnan Menderes, 14 Mayıs 1950’de kazandığı seçimde “başbakan” olduktan sonra 25 Temmuz 1951’de çıkardı. Kanunun 1. maddesini anımsayalım: “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir. Yukardaki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.” HHH Ankara Büyükşehir Şehremini Melih Gökçek hazretlerinin Anıtkabir’i eşelemesi de bu yasaya girmez mi? Artık girmiyor, çünkü: Yazıları ve konuşmaları ile Atatürk’ü boy hedefi yapan tarihçi Mustafa Armağan şu fetvayı verdi: “Atatürk’ü koruma kanunu toplum vicdanında kalkmıştır. Çünkü bu kanun fosilleşti, fosilleşen her şey gibi bu da tarihe karışması lazım!” HHH AKP Reisi Umumisi’nin sözleri, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının 1923’te kurdukları “Türkiye Cumhuriyeti’ne” fatiha okuyup “Türkiye Rabia Cumhuriyeti’nin” inşa edilişini anlatmıyor mu? Olaylar ve GOrUSler posta@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: NAZAN ÖZCAN Kadınlar korkuyu dayanışmayla yenecek GÜLSEREN ONANÇ CHP Parti Meclisi üyesi George Coloney’in ev satın alması ile dünyanın gözde kasabası olan Bellagio, İtalya’da Como Gölü üzerinde bir yeryüzü cenneti. Alp Dağları’nın kucağında yüzü Como’ya bakan bu yemyeşil kasaba her yıl bütün dünyadan binlerce turist ağırlıyor. Geçen hafta, dünyanın farklı ülkelerinden gelen kadın liderler ile bu kasabada dört günlük “Kadın Liderler Zirvesi” için bir araya geldik. Bellagio’ya adımınızı attığınız andan itibaren, karanlık, karamsar, adaletsiz dünyaya kapınızı kapatıyorsunuz. Sizi sarıp sarmalayan olağanüstü doğa için de başka bir dünyanın mümkün olabileceğini düşünmeye, onun için hayaller kurmaya başlıyorsunuz. Başka dünya mümkün Beş farklı zeytin çeşidinin yetiştiği ağaçları, onlarca farklı bitki ve ağaç çeşidi içinde yürürken içinize soluğunuz koku başınızı döndürüyor. Bu cennette doğaya saygılı, çevreden beslenen mütevazı yaşam kurgulanmış. İhtiyaç kadar üretmek, hiçbir yemek artığını atmamak prensibi var. Başka bir yaşama biçiminin başka bir dünyanın mümkün olabileceğini yaşayarak görüyorsunuz. 18 farklı ülkeden Malavi’nin ve Kosova’nın kadın başkanları, Afganistan’nın insan hakları komitesinin başkanı gibi deneyimli siyasetçilerin yanında 18 farklı ülkeden 29 sosyal girişimci, politikacı, aktivist, sivil toplum temsilcisi, akademisyen lider kadın dört gün süren programda dünyanın karşı karşıya olduğu sorunlara ilişkin yapılacaklara dair kafa yorduk. Pat Mitchel’in küratörlüğünde yapılan toplantıda insan güvenliği, iklim değişikliği, kapsayıcı ekonomi, popülizmin yükselişi, göç ve politik dil çeşitli başlıklarda tartışıldı. Sorunlar Grup, dünyanın her yerinde aynı sorunlar ile karşı karşıya olunan sorunları şöyle sıraladı. Bireysel hak ve özgürlükler güvenlik adı altında azalıyor. Popülizmin de kullanımı ile otoriter politikacıların etkisi artıyor, demokrasi geriliyor. İklim değişikliğinin sanılandan da yakın. İtalya’daki “Kadın Liderler Zirvesi”nde global kadın dayanışmasının önemine yaşayarak tanık olduğum toplantı sonunda ülkeme ilişkin karamsarlığımı bir tarafa bırakıp korku yerine cesareti hâkim kılabileceğimiz bir dünya kurma umudu ile geri döndüm 18 ülkeden 29 kadın Como Gölü’nde bir araya gelip kadınların geleceğini konuştu. Göç politikaları ile göçmenlerin entegrasyonu sorunu çözemiyor. Teknolojinin insanın yerine aldığı yeni ekonomik düzende var olan eğitim politikaları çözüm üretmiyor. Kadına ve her türlü azınlığa yapılan ayrımcılık ve şiddet artıyor. Kadın liderler daha çok kadın liderin karar mekanizmalarında yer alması ile, karşılaşılan sorunların daha hızlı çözüleceği ve kadınların liderlik pozisyonlarına gelmesi için uluslararası bir koalisyona ihtiyaç olduğu üzerinde uzlaşmaya vardık. Bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bundan sonraki buluşmamızı İstanbul’da yapmaya karar verdik. Yalnız değiliz Türkiye’den tek temsilci olarak benim katıldığım toplantıda, neredeyse bütün katılımcılar Türkiye’nin içindeki otoriter rejimden duydukları endişeyi ifade ettiler. Cumhuriyet gazetesi duruşması ile aynı günlere rastgelen bu toplantıda, ne kadar çok kişinin bu davanın sonucunu izlediğini görmek, yalnız olmadığımız duygusunu pekiştirdi. Ama, muhalefet partisi temsilcisi olarak güvende olup olmadığımı sorduklarında çok üzüldüğümü itiraf etmeliyim. Memleketimin artık otoriter bir rejim ile anılmasına içerledim, isyan ettim. Yıllardır verilen onca mücadele sonunda elde edilen kazanımlarımızı kaybettiğimiz duy gusu ile yüzleşmek içimi acıttı. Benim için endişelenmemeleri gerektiğini, Türkiye’de bir demokrasi kültürü olduğunu anlatmaya çalıştım. Adaletin anlamı “Adalet” yazan tişörtümü giydiğimde bu sözcüğün herkes için ne kadar anlamlı olduğunu görmek ilginçti. Kadınların mücadelesinin aynı zamanda bir “adalet arayışı” olduğunun farkına yeniden vardım. “Adalet Yürüyüşü’nün” kadınlar tarafından neden bu kadar desteklendiğini daha iyi anladım. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde yapılan Adalet Yürüyüşü’nün memleketimizde adalete susamış kitleleri çok heyecanlandırdığını anlatınca, memnuniyetlerini görmekten mutlu oldum. Global kadın dayanışmasının önemine yaşayarak tanık olduğum bu toplantı sonunda memleketimin geleceğine ilişkin karamsarlığımı bir tarafa bıraktım. Dünyanın farklı yerlerinden gelen kadınların aynı sorunları paylaştığımızı anlayıp, güçlü kadın liderler ile birlikte dayanışma içinde mücadele etmek bana güven verdi. Bellagio da gönlü dünya barışı ile dolu kadınlar ile karamsarlık yerine umudu, korku yerine cesareti, nefret yerine sevgiyi hâkim kılabileceğimiz bir dünyayı birlikte kurma umudu ile geri döndüm. Biz kadınlar korkuyu dayanışma ile yeneceğiz. ŞEMDİNLİ Köylülerden işkenceye suç duyurusu Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi Altınsu (Şapatan) köyünde 38 köylü, Hakkâri Emniyet Müdürlüğü Özel Harekât Şubesi’ne bağlı polisler ve Şemdinli Devlet Hastanesi’nde çalışan doktor Elif Ç. hakkında “İşkence, eziyet ve görevi kötüye kullanma” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Dilekçelerinde, köy meydanında yapılan işkencenin ardından zırhlı araçlara üst üste atılarak götürüldüklerini, İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 3. katında bulunan TEM Şube’de hortum, çekpas sapı, silah dipçiği ve yumruklar ile işkenceye maruz kaldıklarını belirten köylüler, emniyette 3540 yaşlarında kır saçlı, sakallı bir sivil polisin, “Daha dayak yemediniz, dayak yeni başlıyor” diyerek, gruplar halinde getirilenleri hortumla dövdüğünü anlattı.Köylüler, fotoğraflardan teşhis edemedikleri polisleri görmeleri halinde teşhis edebileceklerini belirtti. Suç duyurusunda bulunanlardan Cevdet Girgin, özel harekat polislerinin arama kararını dahi göstermeden, kapı ve pencereleri kırarak eve girdiğini, kendisi ve 80 yaşındaki annesini darp ettiğini ifade etti. İşkencenin izlerini belgeleyen fotoğraflarla suç duyurusunda bulunun Girgin, hastanenin rapor talebini gözardı ettiğini belirtti. l Yurt Haberleri GAZİANTEP İplik fabrikasında korkutan yangın Gaziantep’te Organize Sanayi Bölgesi’nde bir iplik fabrikasının deposunda çıkan yangın saatlerce kontrol altına alınamadı. Söndürme çalışmaları sırasında dumandan etkilenen 4 itfaiye eri ve 3 vatandaş hastaneye kaldırıldı. Selçuk İplik Fabrikası’na ait depo kısmında henüz belirlenemeyen bir nedenle saat 16.30 sıralarında yangın çıktı. Dumanları görenlerin haber vermesiyle olay yerine itfaiye, polis ve AFAD ekipleri ile sağlık ekipleri sevk edildi. Pamuk ve elyaf dolu olan depodaki yangının büyüklüğü nedeniyle bölgeye yakın olan Sam mahallesindeki birçok ev boşaltıldı. İtfaiyenin 30 araç ve yüz personelle müdahale ettiği yangında 4 itfaiye eri ve 3 vatandaş dumandan etkilenerek olay yerine gelen ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Yangın gece geç saatlere kadar süren çalışmalara rağmen kontrol altına alınamadı. Bu arada İHA’nın olayla ilgili haberinde fabrika sahiplerinden Tuncay Kara’ya ulaşılamadığı öne sürüldü. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrenci kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. Ezgi FAZLIOĞLU C MY B