06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 18 Temmuz 2017 EDİTÖR: NECDET ÇALIŞKAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ Bütçe delik deşik ekonomi 9 4Referandum öncesi düzenlemelerin bütçeye olumsuz etkisi haziranda da sürdü, aylık bütçe açığı 13.7 milyar TL’yi buldu 4Örtülü ödenekten 1.1 milyar TL harcandı. Geçen yılın ilk yarısında fazla veren bütçe, bu yıl şimdiden 25.2 milyar TL açık verdi Bütçe yılın ilk 6 ayında birçoğu referandum öncesinde yapılan düzenlemeler nedeniyle 25.2 milyar lira açık verdi. Hükü Vergi artışı yok metin, “ekono n Bu yılın ilk altı ayın miyi canlandır da 5.8 milyar lira özel ma” gerekçe leştirme geliri elde edil siyle aldığı ted di. Yıl sonundaki hedef birlerin büt ise 13 milyar lira. Güven çeye maliyeti MUSTAFA 11.9 milyar lira ÇAKIR olurken, uygu lamaya konu lan harcama programları ile ilave destekler bütçe harca maları üzerinde 15.8 milyar lira artış yarattı. Maliye Baka nı Naci Ağbal’ın dün açıkladı ğı “Ekonomik Gelişmeler ve OcakHaziran 2017 Dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Ger çekleşmeleri” rakamları şu şekilde gerçekleşti: n Bütçe haziran ayın da 13.7 milyar lira açık ver di. Ocakhaziran döneminde de açık 25.2 milyar lira oldu. Ocakhaziran döneminde büt çe giderleri 324.4 milyar lira, faiz hariç giderler 297.4 mil yar lira, faiz giderleri 27 mil yar lira, bütçe gelirleri 299.2 milyar lira, vergi gelirleri ise 246.1 milyar lira olarak ger çekleşti. n SGK ocak, şubat ve mart ayları sosyal güvenlik prim alacaklarını ekim, kasım ve aralık ayına ertelemişti. Bu kapsamdaki alacakların top lamı 9 milyar lira. Ağbal’ın değerlendirmesine göre, bu düzenleme yapılmasaydı 25.2 milyar liralık açık 16 milyar lira olacaktı. l ANKARA 121 milyar lira yapılandırıldı n Ekonomik tedbirlerin bütçeye toplam maliyeti 11.9 milyar lira oldu. 275 bin firmaya 193 milyar li ra kredi, 267 bin KOBİ’ye 6.5 milyar kredi 2017 yılı büyümesine 0.6 puan kat kı sağladı. Mobilya sektö ründe satışlar şubatmayıs aylarında yüzde 23, beyaz Vergi borçalarında yeni plan yok. eşya sektöründe de yüzde 35 arttı. n Geçen yıl kasım ayında uygulamaya konulan yeniden yapılandırma yasası kapsamında vergi daireleri tarafından 18 milyar lira, diğer kurumlar tarafından 1.5 milyar lira, SGK tarafından ise 3.7 milyar lira prim tahsilatı olmak üzere 23.2 milyar lira tahsilat yapıldı. Yapılandırma kapsamında 1 Ocak’tan bugüne kadar da 7.9 milyar lira tahsilat gerçekleştirildi. n Haziran ayında 1 Temmuz 201631 Mart 2017 arasındaki ödenmemiş kamu alacaklarının yapılandırılması için yapılan düzenleme kapsamında ise vergi dairelerine 1 milyon 892 bin başvuru alındı. 13.4 milyar liralık alacak yapılandırıldı. n İki yeniden yapılandırma yasası kapsamında toplam 61 milyar liralık vergi alacağı yapılandırıldı. Sosyal güvenlik tarafında yapılandırılan alacak tutarı 35.2 milyar lira oldu. Toplamda 96.2 milyar liralık kamu alacağı yapılandırıldı. Her 2 yeniden yapılandırma yasasının toplam kamu gelirleri olarak yapılandırdığı tutar ise 121 milyar lira. n Uygulamaya konulan harcama programları ile ilave destekler bütçe harcamaları üzerinde 15.8 milyar lira artış yarattı. Maliye Bakanı Ağbal, ekonomik canlanmayı desteklemek üzere uygulamaya koydukları vergi, teşvik, destek ve indirimlerinin vergi gelirlerine aşağı yönlü toplam etkisinin ilk 6 ay için 3.3 milyar lira olduğunu söyledi. lik ve savunmaya yönelik mal, malzeme ve hizmet alımları için yapılan harcama bir önceki aya göre 331.8 milyon liradan 816.6 milyon liraya çıktı. 6 aylık harcama toplamı ise 2.8 milyar liraya ulaştı. n “Örtülü” ödenekten yapılan harcama 166.7 milyon liradan haziran ayında 218.7 milyon liraya çıktı. “Örtülü” ödenekten 6 ayda yapılan harcamaların toplamı da 1.1 milyar liraya yükseldi. Bütçeden hane halkına yapılan transferler 2.9 milyar liraya çıktı. 6 ayda yapılan transferlerin toplamı da 18.6 milyar lira oldu. Sosyal amaçlı transferler de haziran ayında 1.8 milyar lira olarak gerçekleşti. n Uygulamaya konan birçok ekonomik tedbirin eylül ayı itibarıyla sona ereceğini belirten Maliye Bakanı Naci Ağbal, yıl sonuna kadar vergi artışı planlamadıklarını ifade etti. Ağbal ayrıca, “Bütçe harcamaları kontrol altında, mali disiplinden taviz asla verilmeyecek” diye konuştu. Merkez: Sıkı duruşa devam Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetin kaya, enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar sıkı para politikasına devam edi leceğini söyledi. Çetinkaya dün Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği üyele ri ile gerçek leştirilen top lantıda yap tığı sunum da, "Merkez Çetinkaya Bankası fiyat istikra rı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kul lanmaya devam edecektir. Enflasyon görünümünde be lirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sı kı duruş sürdürülecek” dedi. Öte yandan Banka, Tem muz ayı beklenti anketini ya yımladı. Buna göre cari yıl sonu TÜFE beklentisi yüzde 9.55’ten yüzde 9.49’a, sonu dolar beklentisi de 3.7553 TL’den 3.7492’ye geriledi. l Ekonomi Servisi İş dünyasının en itibarlısı ‘Rahmi Koç’ The Brand Age Dergisi ve araştırma şirketi Xsights’ın “İş İnsanları İtibar Araştırması” sonuçlarına göre iş dünyasının en itibarlı ismi Rahmi Koç oldu. Rahmi Koç’u, Güler Sabancı, Acun Ilıcalı, Ali Koç ve Murat Ülker takip etti. Kendi itibarları şirketlerinin itibarını en olumlu etkileyen ilk üç isim Gözde Akpınar, Faruk Eczacıbaşı ve Muhtar Kent olurken; kişisel itibarları ile markalarının itibarını en olumsuz etkileyen ilk üç isim Ali Ağaoğlu, Mehmet Cengiz ve Aydın Doğan oldu. Araştırmaya göre kamuoyu, iş insanlarının politik görüşlerini ve özel hayatlarını sosyal medyada paylaşmasını desteklemiyor. * Ekonomi Servisi Tüketici güveni 3 ayın dibinde Bloomberg HT Tüketici Güven Ön Endek si Temmuz ayında bir önceki ayın endeksine göre yüzde 2.83 azalarak, üç ayın en düşük seviyesi olan 79.03 değerini aldı. Endeksi oluşturan soruların detaylarına bakıldığında, tüketicinin hem mevcut durum algısında hem de geleceğe ilişkin beklentilerinde gerileme görüldü. Ramazan Bayramı sonrası ile 12 Temmuz arasındaki dönemi kamsayan endekste en önemli ekonomik gelişme, ABD Merkez Bankası (Fed) ve diğer büyük merkez bankalarının daha sıkı politika sinyalleri vermesiyle gelişmekte olan ülke para birimlerindeki değer kaybı oldu. Türk Lirası’nın da bu dönemde yaşadığı değer kaybı tüketici güvenindeki gerilemenin en önemli nedeni olarak öne çıktı. l Ekonomi Servisi ‘Bankalar aşırı gerildi’ S&P Türk bankacılık sektörüne 10 üzerinden 6 risk notunu verdi Özel 224 milyar dolar borçlu Özel sektörün uzun vadeli borçları 6.2 milyar dolar, kısa vadeli borçla rı ise 1.1 milyar dolar arttı. Toplam rakam 224.4 milyar dolara ulaştı Merkez Bankası verilerine göre özel sektörün uzun ve kısa vadeli borcu mayıs ayında toplam 7.3 milyar dolar artarak, 224.4 milyar dolara çıktı. Mayıs sonu itibarıyla, özel sektörün yurtdışından sağladığı kredi borcu gelişmeleri incelendiğinde, 2016 yıl sonuna göre uzun vadeli kredi borcunun 6.2 milyar dolar artarak 209 milyar dolar, kısa vadeli kre di borcunun (ticari krediler hariç) ise 1.1 milyar dolar artarak 15.4 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği gözlendi. Yüzde 60’ı dolar Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 209 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun yüzde 60.3’ü ABD doları, yüzde 33.8’i Avro, yüzde 4.2’si TL ve yüzde 1.7’si diğer dö viz cinslerinden oluşurken; 15.4 milyar ABD doları tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 51’i ABD doları, yüzde 28.5’i Avro, yüzde 20.3’ü TL ve yüzde 0.2’si ise diğer döviz cinslerinden oluştu. Özel sektörün yurtdışından kredilerin bir yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplamı 66.4 milyar dolar oldu. l Ekonomi Servisi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s (S&P) Türk bankacılık sektörünün görünümünü mercek altına aldı. S&P’nin, 10 notu en kötüsü olmak üzere, 1 ile 10 notu arasındaki risk ölçeğinde değerlendirdiği Türk bankalarına verdiği not 6 oldu. Türkiye’nin bankacılık regülasyonları ile denetim ve yönetişimini, birçok gelişen ekonomiye göre olumlu bulan S&P, bankacılık sektörünün fonlama pozisyonlarının ise düşük iç tasarruf ve kısa vadeli dış borçlara yüksek bağımlılık nedeniyle aşırı gerildiğini vurguladı. bKeâkrllaerndiyaodrüşüş Hane halkı ve şirket borçluluğunu “ılımlı” olarak değerlendiren kuruluş, “Bankacılık sektörü istikrarlı” yorumunu yaptı. Analistler, ilk çeyrekte Kredi Garanti Fonu desteğiyle kârı hızlı artan bankaların ikinci çeyrekte kredimevduat faizi farklarındaki gerilemeyle önceki çeyreğe göre kâr kaybı yaşamasını bekliyor. l Ekonomi Servisi Şehitler üzerinden her adım, tek adam dayatması rejimine... 15 Temmuz, apaçık dış destekli FETÖ’cü askeri darbe girişiminde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı ile sokağa çıkan sivil halkın, canını ortaya koyarak, şehitler, gaziler vererek, onurlu demokratik direnişiyle tarihe yazıldı... Basın, hele de gazeteciler, koşulları içinde, görev yapmanın bilinci, birikimlerinin refleksiyle ellerinden geleni, geldiğinin ötesinde yaparak kamuoyunun duyarlılıklarına katkıda bulundular. Meclis bütünlüğünü oluşturan siyasi partilerin dördünün Ankara’da bulunan milletvekilleri bombalar patlatılırken yürekli, kenetlenmiş duruşlarıyla, partilerinin, liderlerinin talimatlarının gereğini yerine getirerek, Cumhuriyetin Gazi Meclisi’nin ruhuna bağlılıklarının sınavını verdiler. 15 Temmuz demokrasi sınavının yıldönümünde, askerisivil darbeler tehditlerinden kurtulmuş, hukuk devletini, demokratik rejimi güvence altına alabilmiş cepheleşme, düşmanlıklardan arınmış bir ülke gibi miyiz? Her türden teröre hedef, odağındaki ülkemizde, İslam dünyası, Ortadoğu iç savaşlar bataklığına çekilmek istenenirken, laik Cumhuriyet birikimleri, kurtuluşkuruluş savaşları destanlarının yazılımı, Atatürk devrimleri üzerine, adalet, demokratik düzeni yaşatmanın olmazsa olmaz değerlerinde buluşabilme noktasında mıyız? İslam dünyası, Ortadoğu’da ırklar, mezhepler, aşiretler, her türden birbirinden kirli terör ittifakları içinde, kirli çıkar, iktidarları iç savaşları bataklığının diktatoryal, ilkel, vahşi çatışmalarını hak etmediğimizi görerek, paramparça olmaya karşı adaletdemokrasi çizgisinde ortak duruşu başaramayacak mıyız? HHH Siyasal İslamcı kimlikle siyaset yapmanın çekiciliğinde, cemaatlerle ittifak yaparak seçim kazanmak, iktidara gelmenin kolaycılığında, her türden alt kimlik, ırkçılık ayrımcılıklarının içgüdü, reflekslerinde.. evrensel insan hakları, hukuk devleti, demokrasi ilkelerinden sapmaların rüzgârlarına kapılmak, öncelikle sağ siyasetçiler için sanki daha bir kolay. Ancak kendi ülke ve rejimlerine yönelik, sadece parlamenter demokrasilerde değil, daha zor olsa da başkanlık rejimlerinde de güçler ayrılığı, hukuk devleti düzenlerinden sapılmaması yolunda duyarlılıklar geçerli. Paramparça edilen ülkeler, demokrasi, evrensel hukuk devleti düzeni yoksunu, en ağır boyutları ile İslam dünyası içinde şeriat, cemaat, mezhep yorumlarında kanlı diktatoryal mezhep çatışmalarına, iç savaşlar bataklıklarına çekilmiş konumdalar. 2002’li yılların Erdoğan Liderliği, Gülen Cemaati iktidar ortaklığının geriye dönük hesaplaşmasının koşullarında değiliz. Her şeyden önce ülkemiz için, çocuklarımızın geleceği için çok daha yaşamsal tehditler, sorunlarımız var. FETÖ’cü darbeye geçiş sürecinin öngörülemediğini içtenlikli bir itiraf sayalım. FETÖ’cü terör örgütü ile hesaplaşma sürecinin gereğini, kaçınılmazlığını yadsıyan da yok. KHK’lerle mücadele gereğinin dünyadan örnekleri de var. Ancak 20 Temmuz KHK’leri ile Erdoğan Liderliği’nin yürümekte olduğu yolun dünyada bir örneği, benzeri yok. Zaten sonradan federatif yapılar içinde birleşmiş Amerika benzeri ülkeler dışında dünyadaki başkanlık rejimlerinin güçler ayrılığını başarabildiklerinin örneği yok. Bal gibi diktatörlük statüleri geçerli. Kaldı ki insanlık, küreselleşmenin acımasız çarklarında insan hakları, demokrasi, sosyal devlet standartları sapmaları sürecini yaşıyor. Erdoğan Liderliği’nin referandumla gündemimize soktuğu başkanlık rejimi anayasal değişiklik metni, ürkütücü boyutlarda sivil diktatoryal rejim üretebilme potansiyeline sahip. Tek adam, tek parti, güdümünde Meclis, yargı, iktidar icraatları, devletin, demokrasinin her türden kurumlarının bağımlı, tek adam iradesine teslim edildiği bir rejim, en ilkel diktatörlüklerde bile zor görünecek bir sonuç olabilir. Erdoğan Liderliği’nin AKP başkanlığını yakalamış olması süreci içinde, partisinin FETÖ’cü darbecilerden arındırılması noktasında, KHK’lerin amacı, hukuk dışında kullanılmasından başlanarak, yargıya hakhukuk dışı müdahalelere uzanan uygulamalardan geri dönüşleri beklemek hakkımız. Daha doğrusu, geçerli parlamenter rejimimiz, hukuk devleti düzeninin de olmazsa olmaz zorunlulukları. Erdoğan Liderliği’nin, Cumhurbaşkanlığı açıklamalarında hâlâ umutlu bir söylem söz konusu olmasa da.. Resmen Parti Başkanı, lideri olduktan sonra, parlamenter rejimin anayasası ile seçilmiş, yeminine sadık kalmamış Cumhurbaşkanı olduğu konumunu yok sayabilirler mi? FETÖ’cü darbe gerçeğinden sonra, demokrasiye sahip çıkan 15 Temmuz şehitleri siyaseti üzerinden, yeni siyasal İslamcı, hukuk devleti düzenine aykırı siyaset arayışı nereye kadar? Çimento satışları düştü Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği’nin verilerine göre yılın ilk dört ayında çimento üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.9 geriledi. 2017 yılı OcakNisan döneminde iç satışlar yüzde 5.3, ihracat yüzde 0.3 düştü.l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle