27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 18 Temmuz 2017 4 haber EDİTÖR: ALPER İZBUL / BURAK YURTTAŞ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Anıtkabir’de kirli oyun Darbeler dönemi kapandı, ama... 15Temmuz’daki şenliği doğru değerlendirmeliyiz. Resmi açıklamalara kulak vererek, demokrasi nöbetlerine bakarak, onun bir demokrasi şenliği olduğu sonucuna varırsak, bir aldanmanın veya aldatmacanın ortağı olmaktan öteye geçemeyiz. Kuvvetler ayrılığının çoktan can verdiği, bağımsız yargı söyleminin kaba bir şaka olduğu, binlerce insanın sorgusuz sualsiz, kapının önüne konulduğu ve açlığa, beyaz ölüme mahkum edildiği, hapishanelerin gazetecilerle, gazetelerin, medyanın “haklısınız, nasıl tensip buyurursanız efendim”cilerle dolup taştığı bir ülkede demokrasi yoktur ki, onun nöbeti tutulabilsin!.. Yok olanın nöbetinin tutulması da korunması da elbette ki düşünülemez. Peki ama yine de bir şeyler olmuştu, 15 Temmuz 2016’da. Herhalde sokaklara çıkan tanklar, halkın üzerine ateş açılması, havalanan uçaklar, kapatılan köprüler, bütün bunlar hayal değillerdi, gerçekten yaşanmışlardı. Peki, ne olmuştu 15 Temmuz 2016 da? 2016’da, laik demokratik bir hukuk devleti fikrine ve uygulamasına karşı olan, Allah adını kullanarak aslında kendi adına hükmetmeyi amaçlayan tek adamın iktidara gelişinin önünü açmak amacıyla bir darbe girişiminde bulunulmuş ve bu girişim, gerek TSK’nin çoğunluğu, gerek siyasi iktidarın, gerekse sivil kamuoyunun karşı koymalarıyla engellenmişti. HHH 15 Temmuz çok önemli bir tarihti. Çünkü 15 Temmuz’da, artık darbeler döneminin bitmiş olduğu tescil edilmişti. Ama birkaç gün sonra, 20 Temmuz 2016’da OHAL’in ilanı üzerine açıkça anlaşılacaktı ki, darbeler döneminin bitmiş olması, demokrasinin kendisine yönelik tehditlerden kurtulması ve yaşama geçmesi sonucunu doğurmayacaktı. Tabii burada söz konusu edilen, toplumun yakından tanıdığı, acılarını birden çok kez yaşadığı askeri darbe idi. Yoksa devletin erkini herhangi bir şekilde ele geçirmiş olanın onu kullanarak, demokrasinin bütün kurum ve kurallarını yerle bir ettiği sivil darbe, darbeden sayılmamaktaydı. 15 Temmuz askeri darbe girişiminin rejime yönelttiği tehdidi ortadan kaldırırken, aynı zamanda o tehdidin içerdiği bütün risklerin birer vakıa olarak gerçekleşmesi sürecini de başlatıyordu. Artık askeri darbenin tattırdığı acıları yaşamak için askeri müdahaleye ihtiyaç kalmamıştı. Bir gün bunun böyle olacağı, olayların oraya doğru evrildiğini söyleyenlere kulak asan olmamıştı. Ama 15 Temmuz 2016’da uyarılar gerçekleşiyor, askeri darbeler dönemi kapanırken, bütün sorunun sadece askeri müdahaleden ibaret olmadığı, demokrasinin askeri müdahale olmadan da sona erebileceği gerçeği kanıtlanıyordu. HHH Darbe girişimcilerinin bütün tehditleri, onlar ortadan kaldırılırken yaşama geçiyordu. Evet, artık darbeler dönemi bitmişti. Ama darbe engellenirken darbe gerçekleşseydi ne olacak idiyse, aynısı da oluyordu. Darbeler dönemini sona erdiren uygulama, aynı zamanda iktidarı, hem siyasi hem toplumsal hem de uhrevi yaşamın rehberi haline sokarken beşikten mezara, hatta onun da ötesine vatandaşın yaşamının tüm alanlarını siyasi iktidarın denetimi altına sokuyordu. Muntazam aralıklarla gelen ve bir süre kaldıktan sonra çekip giden askeri darbeler dönemi sona ererken, kimileri şu soruyu da seslendiriyorlardı: Darbeler dönemini kapatanlar, yarın öbür gün, seçmen desteğini kaybettiklerinde giderler mi? Bu soruya kimin “evet”, kimin “hayır” dediği değil, kimsenin “böyle saçma soru olur mu?” dememesi önemliydi. Bu durumda 15 Temmuz’u nasıl karşılayıp, değerlendireceği, her yurttaşın kendi tercihine kalmıştır. Darbeler dönemi kapanırken, vatandaşın tercihinin ne kadar önem taşıdığı ise aynı bir konudur. YARKADAŞ’TAN ÇELENK TEPKİSİ: Senin haddin değil Bingöl’ün Genç ilçesinde terör örgütü PKK’nin saldırısı sonucu şehit düşen Piyade Uzman Onbaşı Hakan Demirci’in Nevşehir’deki cenazesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve Başbakan Binali Yıldırım tarafından gönderilen çelenkler ile yan yana konulan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun çelengi Nevşehir Valisi İlhami Aktaş’ın isteği üzerine bulunduğu yerden uzaklaştırıldı. Vali Aktaş, Kılıçdaroğlu’nun çelenginin kaldırılmasına, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun çelengine yer açılmasını gerekçe gösterdi. CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, çelengin kaldırılmasına tepki göstererek, “Vali olmuşsun ama devlet protokolünden bile haberin yok. Ya da var ama uygulamak yerine AKP’ye yaranmak için görmezden geliyor, yok sayıyorsun. CHP liderinin çelengine dokunmak senin haddin değildir. Ya devlet adabına uygun davranacak, ya da o koltukları terk edeceksiniz” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet MSB ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, Anıtkabir’e ilişkin skandal imar planı ortaya çıktı. Plan Anıtkabir’in yapılaşmaya açılması adımı olarak nitelendirildi Milli Savunma Bakanlığı ve Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Mustafa Ke mal Atatürk’ün ebedi istirahatgâhı Anıtkabir’in bulunduğu alana ilişkin skandal bir imar planı hazırladığı or taya çıktı. Buna göre Anıtkabir’in bulundu ğu alanda, ‘askeri alan’ adıyla 12 bin metreka relik yeni yapılaşma planlandı. Ayrıca bölge OZAN ÇEPNİ de Anıtkabir ile birleştirilmesi gereken alan lara ilişkin kamulaştır ma hükmü kaldırılarak konut olarak kullanılmasına karar verildi. Anıtka bir Tarihi SİT Alanı’nda park alanı olarak gösterilen bazı bölgeler aske ri alan olarak belirlenerek yapılaşma riskine açık hale getirildi. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 11 Mayıs 2016’da ‘oybirli ği’ ile aldığı kararlarla “Anıtkabir Ko ruma Amaçlı İmar Planı” değişiklikle rine ilişkin planlar, 1 yıl sonra “kapa lı” olarak askıya çıkartıldı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, yeni imar planı na ilişkin başlatılan yoğun çalışmanın ardından Anıtkabir’e ilişkin betonlaş ma planlarını gözler önüne serdi. Mi marlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ve ekibinin günler süren incelemelerinin ardın dan ‘üstü kapalı’ olarak yapılan plan lamaya ilişkin ayrıntılar şöyle: Müdahale planları açıklansın Yeni planları, günler süren teknik incelemenin ardından açıklayan ve müdahale paftalarına ulaşılamadığını belirten Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Candan, “Anıtkabir’in anıtsal, tarihsel, simgesel ve özgünlük değeri tartışmasızdır. Tarihsel bir alana dair plan ölçeğindeki değişiklikler, ben yaptım oldu yaklaşımıyla yapılamaz. Anıtkabir’e ilişkin her bir adımın meslek odaları, uzmanlar, üniversiteler ve toplumla paylaşılarak yapılması zorunluluktur. Anıtkabir plan değişikliğinin karardan bir yıl sonra askıya çıkartıl masının amacı çok açıktır. Alıştıra alıştıra, adım adım Anıtkabir alanlarını daraltmak, itibarsızlaştırmak, toplumun değer verdiği alanları mekânsal olarak değersizleştirmeye çalışmaktır” dedi. Candan, “Anıtkabir anı ve saygı mekânı olan bir alan ve tüm ulusa ait. Ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi ikametgâhı olan Anıtkabir’e ilişkin plan değişikliği ile alanın daraltılması, kamulaştırma kararlarından vazgeçilmesi ve yapılaşmanın arttırılmasını reddediyoruz” diye konuştu. Yeni planlama içerisinde Anıtkabir Muhafız Bölüğü’nün bulunduğu 37 bin 960 metrekarelik alanın yıkılıp yeniden yapılması durumunda 12 buçuk metre yüksekliğinde ve yaklaşık 12 bin metrekarelik yeni yapılaşma öngörüldü. Ayrıca, Anıtkabir Tarihi Sit Alanı içerisinde park alanı olarak gösterilen alan ‘askeri alan’ olarak belirlenerek yapılaşmayla karşı karşıya bırakıldı. Plan yapma tekniği açısından ‘şeffaf’ olmadığı belirtilen yeni imar planına göre Belediye Meclisi kararında olmasına karşın bazı değişikliklerin ayrıntıları da askıya çıkartılan paftalarda yer almadı. ‘Sağdan soldan konut’ Mimarlar Odası değişikliklerle Anıtkabir’in kışla adıyla veya sağın dan solundan alanı daraltılarak, konut alanı olarak kullanılması öngörüldüğünü belirtti. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Candan, “Bu plan değişikliği Cumhuriyet dönemi ile hesaplaşan ve bunu mekâna yansıtarak, bir gecede İller Bankası’nı, Marmara Köşkü’nü, Baraj Gazinosu’nu, Su Süzgeci’ni, yani Cumhuriyet ideolojisinin temsil mekânlarını yıkan bakış açısının, birçok yıkımı daha gerçekleştirdikten sonra Anıtkabir’e yöneleceğinin adımlarıdır. Koruma kurulunun bu uygulamaya izin veren kararı ile birlikte plan değişikliğini yargıya taşıyacağız” dedi. Planlarda ayrıca daha önce Anıtkabir planında bulunan ancak şahsa ait olan alanların Anıtkabir alanı ile birleştirilmesine ilişkin kamulaştırma şartını öngören hüküm de kaldırıldı. Böylece yeni planlarda Anıtkabir’e dahil edilmesi gereken yaklaşık 8 parsellik bu bölgenin konut alanı olarak kullanılması kararlaştırıldı. Ağaçlar tek tek kesildi Anıtkabir’de çocuk oyun alanı ve halı saha yapılaşmalarına ilişkin tartışmaların ardından yapılan incelemelerde bölgedeki ağaçların da 2014 yılından itibaren teker teker yok edildiği Mimarlar Odası incelemesi ile ortaya çıktı. Yeni planlamalarda inşaat alanı olarak görünen bu bölgelere ilişkin planların yıllar öncesinden başlatıldığı değerlendirmesinde bulunuldu. Ayrıca askeri spor tesisi olarak kullanılan bölgede otopark yapılması da planlarda yer aldı. Lojman ‘resmileşti’ Öte yandan Anıtkabir’de yapılaşmanın önünü açan imar değişikliğine ilişkin Ankara Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada park alanı olarak gözüken bölgede askeri lojmanlar olduğu kabul edilerek “Alınan Meclis kararı, Anıtkabir’de konuta izin vermek değil. Anıtkabir karşısındaki park alanı olarak belirlenen bölümde bulunan mevcut askeri lojmanların Milli Savunma Bakanlığı’nın talebi üzerine yapılan plan değişikliğiyle resmileştirilmesi” savunması yapıldı. l ANKARA OHAL jet hızıyla uzadı AKP hükümeti, Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sürerken alelacele OHAL tezkeresini Meclis’e sundu. 3 aylık yeni uzatmayla birlikte Türkiye OHAL’de ikinci yılına girdi MGK, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında toplandı. MGK: ABD silahlarını PKK ele geçiriyor Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında Saray’da toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nun gündemini OHAL’in uzatılması, Suriye ve Irak’taki gelişmeler ve Kıbrıs sorunu oluşturdu. Toplantı 6 saat sürdü. MGK toplantısında darbe girişiminin ardından başlatılan OHAL’in 4. kez uzatılma kararı çıktı. Yapılan yazılı açıklamada OHAL’in uzatma gerekçesi “demokrasimizin, hukuk devleti ilkesinin ve vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin devamlılığını sağlamak üzere, olağanüstü hâlin uzatılması tavsiyesinde bulunulması” denilerek açıklandı. Suriye’de ABD’nin YPG’ye verdiği silahlara yeniden tepki gösterilen MGK açıklamasında “Bazı müttefik ülkelerin PYDYPG terör örgütüne verdiği silah ve mühimmatın PKK terör örgütünde ele geçiriliyor olması; Türkiye’nin, bunların farklı isimler altında gözükse de aslında aynı örgüt olduğu konusunda ısrarla ortaya koyduğu ikaz ve itirazındaki haklılığını bir kez daha teyit etmiştir” denildi. Açıklamada isim verilmeden ABD’ye verilen taahhütlere uyulması konusunda çağrı yapıldı. Sert K. Irak mesajı Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin eylül ayında gerçekleştireceğini duyurduğu bağımsızlık referandumunun da değerlendirildiği toplantıda “Referandum kararının, hukuken ve fiilen uygulanamayacağı, bu teşebbüsün vahim bir hata olduğu ve istenmeyen sonuçlar doğuracağı” belirtildi. Toplantıda ayrıca İsviçre’deki Kıbrıs konferansına da değinilerek Doğu Akdeniz’deki doğal kaynaklar üzerinde KKTC ve Türkiye’nin haklarının korunması konusundaki kararlılığın altı çizildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Bakanlık talimatı aldıterör örgütü davalarında uygulanacak tek tip kıyafet yolda Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, mal varlıklarına el konulduğu bilgisini verdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Dün ilk başvurularını alan Erdoğan’ın talimatını ver OHAL komisyonu ile ilgili diği sanıklara tek tip kıya olarak da Kurtulmuş, “Bu fet çalışması için “Adalet gün 3 bin 28 başvuru ol Bakanlığı gündemine aldı, du. 120 bini aşkın başvu hızla tamamlayacak. FETÖ runun olması bekleniyor” ve terör örgütü üyelerinin bilgisini verdi. mahkemelere tek tip elbi Kurtulmuş, Gülen’in med se ile gelmesi sağlanacak” bilgisini verdi. Oysa Başba Numan Kurtulmuş ya kuruluşlarına verdiği mesajlara ile ilgili olarak, kan Yıldırım daha önce tek “Sıradan bir insan arkasın tip kıyafet uygulamasını arzu etme daki ekranda yazan mesajdan ne halt diklerini dile getirmişti. ettiğini açık bir şekilde anlar. Röpor Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, tajlar üzerinden örgüt bağlılarına mo 15 Temmuz’un birinci yıldönümü et ral aşılayacak ve tehditlerde buluna kinliklerine “yaklaşık 6 milyonu aş cak. Derhal derdest edilmesidir. Eli kın vatandaşın katıldığını” aktardı. kanlı bir örgütün başı tehditlerini sür 120 bin başvuru bekleniyor dürmeye devam edecek, kabul edilemez” ifadelerini kullandı. FETÖ ile mücadelede, toplamda 3.5 Cezaevlerinde tek tip kıyafet uygu milyon memurun olduğunu dile ge laması üzerinde çalışma olup olma tiren Kurtulmuş “111 bin 240 ih dığı ile ilgili soruya Kurtulmuş, “Ka raç var, 32 bin 80 kamu görevinden bul edilebilir bir şey değil. Bakanlar uzaklaştırma var. Bunlardan 35 bin Kurulu’nda gündeme geldi. FETÖ ve 639’u iade edildi. Yani toplam görev terör örgütü üyelerinin mahkemelere lilerinin yüzde 3.5’i ihraç edildi” bil tek tip elbise ile gelmesi sağlanacak. gisini verdi. Kurtulmuş, ayrıca, 966 Adalet Bakanlığı gündemine alıp hız şirkete el konulduğu ve TMSF’ye devredildiği, 4 bin 887 kuruluşun lı bir şekilde tamamlayacak” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet AKP hükümeti, MGK sürerken ve daha Bakanlar Kurulu başlamadan elden imzalattığı OHAL’in 3 ay daha uzatılmasına ilişkin tezkereyi TBMM’ye dün sundu. Tezkere, jet hızıyla TBMM’den geçti. 3 aylık uzatmayla birlikte Türkiye, OHAL’de ikinci yılına girdi. Süresi 19 Temmuz’da sona erecek olan OHAL’in 3 ay daha uzatılmasına ilişkin tezkere, dün öğle saatlerinde TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Tezkerenin, MGK toplantısı bitmeden ve Bakanlar Kurulu toplantısına başlanmadan Meclis’e sunulması dikkat çekti. Tezkerenin görüşmeleri de dün TBMM Genel Kurulu’nda yapıldı. CHP Grubu adına konuşan Aytuğ Atıcı, 15 Temmuz’da tüm demokratik güçlerin direndiğini, hiç kimsenin tek başına sahiplenme cahilliğine kapılmaması gerektiğini söyledi. 15 Temmuz’un yıldönümü için hazırlanan albümde AKP dışındaki milletvekillerine yer verilmediğine dikkat çeken Atıcı, “Darbeyi biz engelledik demek istediniz, kim yutar bunu. Bu onurlu direnişi lekelediniz” dedi. Hain darbe girişiminin iktidar tarafından fırsata çevirildiğini vurgulayan Atıcı, “O gece Cumhurbaşkanı, ‘bize Allah’ın bir lütfudur’ dedi. Etinden, kılından, tüyünden, her şeyinden yararlandınız mı, fırsata çevirdiniz mi, evet” görüşünü dile getirdi. HDP’li Meral Danış Beştaş, ‘3 aydan fazla sürmeyecek’ denmesine karşın OHAL’in sürekli uzatıldığına dikkat çekerek, “Şu anda en çok okunan gazete Resmi Gazete. İnsanlar dört gözle izliyor, çünkü her an ihraç edilebilir” dedi. Erdoğan’ın ihraçlar için “Ne yapalım gidip özelde çalışsınlar” dediğini kaydeden Beştaş, “Kenan Evren de ‘asmayalım da besleyelim mi’ diyordu. Bu nasıl bir akıldır” dedi. ‘Daha çok FETÖ’cü var’ Hükümet adına konuşan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ise OHAL nedeniyle temel hak ve hürriyetleri engellenen kimsenin olmadığını savunarak, Fransa’da 2 bomba patladı diye 2 yıldır OHAL’in uygulandığını söyledi. OHAL’in uzatılmasına ihtiyaç olduğunu savunan Canikli, “Bu yapının hiç zaman kaybetmeden dağıtılması gerekiyordu. Mevcut yasalarla mücadelenin yürütülmesi hemen hemen imkânsızdı. İki Almanya birleştiğinde bir günde 500 binden fazla çalışanı kamudan ihraç ettiler. AİHM de bunu tasdik etti” dedi. Canikli, “Bugün kamudan ihraç edilenden daha fazla bu örgüte bağımlı, irtibatlı ve örgütün talimatlarını sorgusuz yerine getirecek kamu çalışanı olduğunu biliyoruz” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle