27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 16 Temmuz 2017 6 haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ 259 gündür özgürlüğünden yoksun... NİĞDE MUŞ ANTALYA Darbeci Tuğgeneral Semih Terzi’yi öldürdükten sonra şehit edilen Piyade Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir’in Niğde’nin Bor ilçesine bağlı Çukurkuyu’daki mezarı Zorunlu katılımziyaretçi akınına uğradı. Yurt genelinde düzenlenen yürüyüşler ve anma törenleriyle 15 Temmuz darbe girişimine lanet yağdı. Bazı illerde katılım zorunlu tutuldu. 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yıldönümünde yurt genelinde anma törenleri düzenlenirken birçok il ve ilçede katılımın zorunlu tutulması törenlere gölge düşürdü “15Temmuz Şehitlerini Anma Demokrasi ve Milli Birlik Günü” adıyla düzenlenen programlar yurt genelinde yapıldı. Pek çok ilde düzenlenen yürüyüş ve basın açıklamasında darbe girişimini lanetlenirken, şehit olanlar anıldı. Adıyaman’ın Kâhta ilçesinde Belediye Başkan Yandımcısı Mustafa Balta imzasıyla yayımlanan ya zıda “Tüm personelimizin 15. 07.2017 tarihinde yapılacak anma programına katılması gerekmektedir. Aksi takdirde katılmayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır” denildi. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Hastaneler Başhekimi Ali Kemal Kadıroğlu imzasıyla personelin telefonlarına gönderilen mesajda da katılımın zorunlu olduğu belirtildi. Mersin Valiliği tarafından törenlerde kayyımla yönetilen Akdeniz Belediyesi çalışanlarına hem telefonla hem de sözlü olarak katılmalarının zorunlu olduğu belirtildi. CHP teşkilatları 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümünde Atatürk anıtları önünde törenler düzenledi. Malatya’da CHP İl teşkilatı 15 Temmuz şehitlerinin mezarlarını ziyaret etti. Sivas’ta CHP’nin düzenlediği anma töreninde darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkarılması istendi. Darbe girişiminin yıldönümünde Malatya, Sakarya, Elazığ gibi pek çok ilde meydanlarda toplanan vatandaşlar demokrasi nöbeti tutarak darbe girişimini lanet ledi. Kars’ta ise binlerce kişi mehter marşı eşliğinde yürüdü. İzmit’te belediye tarafından yaptırılan Demokrasi anıtı açıldı. Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen 13’ü kadın 63 dağcı, Bitlis’in Adilcevaz İlçesi’ndeki Süphan Dağı’na 15 Temmuz Şehitlerini Anma tırmanışını yapıp 2 bin 850 metrede okrasi ateşi yaktı. l Yurt Haberleri / DHA / İHA ‘Bu, diktatörlük’ Kılıçdaroğlu, Guardian’a yazdığı yazıda “Demokrasi döneminin başlangıcı olabilirdi ancak Erdoğan krizi kullandı” vurgusu yaptı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Guardian’a 15 Temmuz’un yıldönümü nedeniyle yazdığı yazıda, “Bir sonraki gün Türkiye için yeni bir demokrasi döneminin başlangıcı olabilirdi. Ancak son bir yıl içinde Türkiye demokrasisi neredeyse bir diktatörlük rejimine dönüştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu krizi kullanarak olağanüstü hal ilan etti ve tüm muhalif seslere karşı bir tasfiye hareketi başlattı ve kararnamelerle yönetmeye başladı. Eğer Türkiye’nin geleceğinden darbeleri çıkarmak istiyorsak yapmamız gereken bunun tam tersi. Demokratik kurumların sağlam olduğu, parlamento gözetimi, hukuk himayesi ve özgür basın ile oluşan şeffaflık ortamının her türlü güç aşımını engellediği, şiddet kullanımının problemlerin çözümü olmadığı konusunda toplumsal bir mutabakatın bulunduğu ülkelerde darbeler ya Erdoğan: Batı ihanet etti Cumhurbaşkanı Erdoğan, İngiltere’de yayınlanan Guardian gazetesi için bir köşe yazısı kaleme aldı. Erdoğan özetle şu ifadeleri kullandı: “Diktatörlerin yönetimi altında yaşayan herkes için bir ilham ve umut kaynağı olacaktır. Vatandaşlarımla birliktelik mesajları vermek yerine, çok sayıda Batılı hükümet ve kurum krizin nasıl sonuçlanacağını bekleyip görmeyi tercih etmişti. İkiyüzlülükleri ve çifte standartla rı, özgürlükleri savunmak için hayatlarını ortaya koyan Türk halkını derinden rahatsız etmiştir. Bir de yaraya tuz basar gibi, Gülen tarafından yönetilen örgütün üst düzey liderlerine kendilerini Türkiye’nin dostu ve müttefiki ilan etmiş ülkelerce sığınma hakları verildi. Bugün Batılı liderlerin önünde bir seçenek var: Ya teröristlerin yanında yer alacaklar ya da Türk halkının saygısını geri kazanacaklar. ” l Haber Merkezi şanmaz” dedi. Kılıçdaroğlu, “Milletvekil lerini, gazetecileri, akademisyenleri, yargı mensuplarını hapsetmek veya işkenceyi yaygın şekilde uygulamaya koymak demokrasiyi savunmak değildir. Nüfusumuzun en azından yarısını ‘terörist’ olarak damgalamak demokrasiyi savunmak değildir. Ve gücün, denge ve denetim olmadan bir kişinin elinde toplan ması, en temel demokrasi kavramına tecavüzdür” diye yazdı. Aday olmayacağım Kılıçdaroğlu, haftalık Der Spiegel dergisine de değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayacağını belirtirken, adayın da partilerüstü aday olması gerektiğini dile getirdi. l Haber Merkezi FETÖ’YE 33 DAVA AÇTI Başsavcı: 102 bin kişide ByLock çıktı FETÖ ile mücadele için 33 dava açan Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, “Günyüzü görmeyeceklerdir. Ağırlaştırılmış müebbet cezası alacaklar. Üyeleri mantıksız üyeler. Titresinler ve kendilerine gelsinler, yasalardan faydalansınlar” dedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, 15 Temmuz’un 1. yıldönümünde HaberTürk TV’nin sorularını yanıtladı. Darbe girişimini bekleyip beklemediği sorusuna yanıt veren Kocaman, “Ben şahsen her şeyi yapabileceklerini düşünüyorum. 15 Temmuz’u bu düzeyde kalkışabileceklerini düşünmemiştim. Sınır tanımazlar her türlü kötülükte” ifadelerini kullandı. Yeni bir darbe girişimine ihtimal vermediğini dile getiren Başsavcı Kocaman, Türkiye genelinde 102 bin kişide ByLock çıktığına dair liste geldiğini söyledi. l ANKARA / Cumhuriyet TIME DERGİSİ Akşener, Erdoğan’a meydan okuyacak TIME dergisi Türkiye’deki son siyasi durumu kapsayan bir analiz yayımladı. TIME, MHP’den ayrıldıktan sonra parti kurma hazırlığında olan Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a meydan okumaya hazırlandığını yazdı. Dergi, Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü ve adalet mitingiyle son yıllardaki en önemli muhalefet çıkışına imza atmış olsa da, siyasi gözlemcilere göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı koyacak yeterli bir pozisyonda olmadığını öne sürdü. New York Times gazetesi de 15 Temmuz darbe girişiminin bir yıl sonrasında birçok sorunun hala cevap aradığını ve darbe girişimiyle ilgili gizemin hâlâ devam ettiğini öne sürdü. TIME, Akşener’in 2019 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın karşısına aday olarak çıkacağının yüksek sesle konuşulduğunu belirtti. l Dış Haberler Heather Nauert ABD’den ‘özgürlük’ vurgulu mesaj ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, ABD Ankara Büyükelçiliği’nin Twitter hesabı üzerinden paylaşılan 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yılı mesajında, “ABD, Türk demokrasisi ve demokratik kurumlarına sarsılmaz bağlılığını bir kez daha teyit etmektedir. Temel özgürlüklere yapılan ısrarlı engellemeler, demokratik toplumun temellerini aşındırır. Zor zamanlarda, daha az değil, daha fazla sese ihtiyaç vardır” vurgusu yaptı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yıldönümüyle ilgili yaptığı açıklamada, darbe girişimi sonrasında Ankara’yı ziyaret ettiğini belirterek bombaların hedefi olan Meclis binasının durumunu gördüğünde yaşadığı şoku hâlâ hatırladığına değindi. NATO Genel Sekreteri, bir kez daha 15 Temmuz’da hayatını kaybedenleri saygıyla andığını belirtti. l Haber Merkezi Geliyorum diyen darbe ve karanlık sayfalar Geliyorum diyen bir darbe: 15 Temmuz FETÖ darbesi epey zamandır geliyorum diyordu. Bunun öyküsünü yazıyorum. Bu en az 2010 yılına kadar uzanan bir kesin hesaplaşmanın son perdesiydi. Geriye doğru 10 yılın ilk zamanları büyük bir ittifak ve dayanışma; sonraki 5 yıl içinde de adım adım bir hesaplaşma. Bu hesaplaşmanın şüphesiz cephe liderleri Gülen ve Örgütü ile Erdoğan’dı (ve yanında bazı ikinci üçüncü adamlar). AKP’nin pek çok kurucu lideri ise çatışmanın daha çok izleyicileri durumundaydı! Asla inanılmayacak bir dogma, iktidarın, FETÖ’nün askeri darbeye kalkışacağını bilmemesi, inanmamasıydı. Bunun için tüm işaretler vardı. İşaretler 7 yıl önceden ortaya çıkmaya başlamış, adım adım güçlenmişti. En somut işaret ise darbeden önce gelmeye başlamıştı. MİT, 2016 başında, belki de 2015’te ByLock meselesini çözmüş; haberleşmeleri incelemeye almış, eğer FETÖ’cüler darbeye kalkışırsa bunun büyük bir kökten temizlik için olağanüstü bir fırsat yaratacağı kanaati AKP ve devlet yönetimine egemen olmuştu. Cumhurbaşkanı’nın darbeye kalkışmalarını “Bu bize Allah’ın bir lütfu” olarak nitelendirdiğini de unutmayın! 250 kişinin hayatı ve binlerce yaralıya mal olan “Allah’ın bir lütfu!” Darbeden önceki çarpışmalar Askeri darbe hazırlıklarının ve şiddetli çarpışmaların ön safhaları: 20178 Ergenekon ve 2010 Balyoz davaları; Erdoğan ve iktidarına yönelik olarak da 2011 Şike Davası; 2012 MİT’e saldırı; 2013 Dershaneler Kapışması; 17 25 Aralık 2013’te Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu. Ve bunlar Erdoğan’ı yıkmakta işe yaramayınca, 15 Temmuz 2016 Askeri darbe girişimi.. Yani FETÖ örgütü, devlet içinde sahip olduğu tüm güçleri Erdoğan ve iktidarına karşı kullanmıştır. Yani sırasıyla: Emniyet, İstihbarat, Yargı, Asker. Eğer ilk üçü işe yarasaydı ve RTE bir şekilde iktidardan uzaklaşsaydı, satranç tahtasında asker ileri sürülüp şah denmeyecekti. FETÖ totaliter iktidarının sivilleri Bir şey daha söyleyeyim: RTE bir şekilde uzaklaştırılsaydı iktidardan, AKP’nin diğer ileri gelenleriyle bir “sivil iktidar” kurulacak ve “AKP kabuk parti” olarak adım adım FETÖ totaliter iktidarı gerçekleşmiş olacaktı. “Kontrollü Darbe” betimlemesinin özünde yatan budur. Yani “durup dururken” ortaya çıkan bir darbe girişimi değil bu. Devletin bilgisinin olduğu, incesiyle olmasa bile kabası adım adım izlenen, neredeyse tüm işaretleri alınmış ve bu bilgiler altında, “olursa görürler” şeklinde özetleyebileceğimiz bir duruş. Hele hele 2016 başından itibaren bu darbenin işaretleri yoğunlaşmıştı. MİT’in darbe olasılığı bilgisini devletin tüm başlarıyla paylaşıldığını da açıkladığı bir durum. Karanlık sayfalar... Darbenin hemen öncesinde, bize sunulmayan karanlık bölüm var. Siyasal analizcigazeteci, sadece açıklanan bilgiler üzerinden bir bütünlük senaryo oluşturmaya çalışırsa, eksik kalır. Her zaman gizli kalan açıklanmayan bölümleri sorgulamak zorundadır. Her şeyin anahtarı, düğüm noktası genellikle oradadır. Mesela, hiç açıklanmayan “Hakan Fidan Hulusi Akar Erdoğan” üçlüsü arasındaki görüşmeler. Mesela 10 Temmuz 16 Temmuz arasında neler oldu? Bu üçlü arasında neler konuşuldu, ne kadar konuşuldu, hangi bilgi alışverişleri yapıldı ve kararları alındı ve uygulandı. Bunların eksiği fazlası neydi? Siz Erdoğan’ın “darbeyi eniştemden öğrendim” lafıyla oyalanın! Dikkatinizi çekerim, bu üçlüden ikisi Meclis Araştırma Komisyonu’na gidip ifade vermedi, vermeleri engellendi. Buradan çıkartabileceğimiz akli bir sonuç, Cumhurbaşkanlığı’nın bunu istemediğidir. Cumhurbaşkanı’nın ifadeye çağrılması söz konusu bile olamazdı! Bu konuda somut bilgiler daha bir süre asla açıklanmayacağı için, Üçlü arasında konuşmalar sırrını koruyacaktır. Ama bu durum neler olmuş olabileceği konusunda senaryolar inşa etmeye engel değil. Eğer Üçlü arasında darbeye karşı önlem için tayin edici konuşmalar yapıldığına kesin inanıyorsanız, senaryolar da inşa edebilirsiniz. Açıklanmayan gerçeklerin nedeni, artık darbe üzerine bundan sonraki tutum ve davranışların tamamen bir siyaset ve iktidar oyununa ait olmasıdır. Şimdi bu politika oyununu yaşıyoruz, üstelik tüm şiddetiyle... C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle