24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Perşembe 13 Temmuz 2017 Yüz yıla ‘Meteorlar’ Locarno’da yarışacak Her ağustos ayında İsviçre’nin Locarno şehrini autuer sinemasının dünya başkentine dönüştüren Locarno Film Festivali’nin dün açıklanan bu yılki programında Türkiye’den de bir film bulunuyor. Bu yıl 70. kez dü zenlenecek festivalin ilk filmlere ayrılan Günümüz Sinemacıları bölümünde yarışacak olan Gürcan Keltek imzalı “Meteorlar” nisan ayında da İstanbul Film Festivali’nde Köprüde Buluşmalar bölümünde iki ödül almıştı. 70. Locarno Film Festivali 2 – 12 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek. EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN kultur@cumhuriyet.com.tr tanıklık 15 Rezan Has Müzesi’nde açılan ‘Cibali Tütün Fabrikası: Emeğin Mekânı’ başlıklı sergi, fabrikanın yüz yıllık tarihini izleyicilerin gözleri önüne seriyor Kadir Has Üniversitesi Re zan Has Müzesi bu aralar yeni bir sergiye ev sahipliği yapıyor. “Cibali Tütün Fabri kası: Emeğin Mekânı” sergi si, fabrikanın yaklaşık 100 yıllık yaşan mışlığına ta nıklık etmeye ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK çağırıyor sanatseverleri. Rezan Has Müzesi, mekânı olan ve bir asırdan fazla bir geçmişi bulunan Ci bali Tütün ve Sigara Fab rikası ruhunu yeniden ya şatmak ve bu kültür biriki mini gelecek nesillere taşı mak adına, fabrikadan gü nümüze ulaşmayı başarmış tütün ve sigara makineleri, her türlü eseri, üretim hat larını, uzun bir konservas yon/restorasyon ve araştır ma sürecinden sonra ziya retçileriyle paylaşıyor. Fabrikaya ait yapıtlar la ilgili sergi planlarının 2007’de başladığını söyle yen Müze Koordinatörü Zey nep Çulha, “Binlerce eser den oluşan koleksiyonu te matik konulara bölerek; Os manlı İmparatorluğu’nun son dönemleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin endüstri yel, ekonomik, siyasal, sos yokültürel tarihine tanıklık etme olanağı sağlamaya ça lıştık. Restorasyon ve kon servasyon ekibimiz, bilim sel danışma komitemiz ile uzun soluklu bir çalışmanın ardından koleksiyona ait ilk sergimiz olan ‘Ateş Perva neleri Tulumbacılar’ı, ardın dan ‘Cibali Tütün Fabrikası: Emeğin Mekânı’ isimli sergi mizi ziyaretçilerimize sunu yoruz” diyor. Serginin arka planı Sergide yer alan yapıtlara ulaşmak için Rezan Has Müzesi; Cibali Tütün Fabrikası’nın tütün ve tütün Fabrika müdürü Monsieur Albina, fabrika elemanlarıyla birlikte. 1940’lar. işleme malzemelerini ait oldukları mekânda sergilemek amacı ile çeşitli dönemlerde Tekel Genel Müdürlüğü ve Kültür Bakanlığı ile yazışmalar gerçekleştirilmiş. 2005 yılında başlanan yazışmalar ve görüşmeler sonucunda 2009 yılında T.C. Kültür Bakanlığı’nın onayı ile Tekel’e ait tütün ve tütün mamüllerine ilişkin malzemeler İslam ve Bilim Teknolojileri Müzesi envanterine kaydedildikten sonra Rezan Has Müzesi’ne devredilmiş. Envanter çalışmaları yaklaşık bir yıl, restorasyon ve konservasyon çalışması ise iki yıl sürmüş. Önemli bir mekân Sergiyi açmaktaki en önemli etkenin mekân olduğunu söyleyen Çulha, “İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e geçişe şahitlik etmiş, ortak kültür hafızamızın en önemli sembollerinden birinin içinde çalışıyor olmak! Aynı zamanda 100 yılı aşkın tarihinde gerek birimleri gerek çalışanları ile ülkenin ekonomik ve toplumsal değişim sürecinde hatırı sayılır katkıları olan önemli ve dinamik bir mekânın öyküsünü anlatarak yaşadığımız kentsel dönüşüm sürecinin toplumsal hafızamızdan neleri tamamen silip, neleri kökten değiştirdiğini de bir kez daha hatırlatmak istedik’’ diyor. Tütün ve tütün işleme makineleri koleksiyonu sergi sonrasında, Samsun Tütün Müzesi’ne devredilerek kalıcı olarak sergilenecek. Cibali Tütün Fabrikası’na ait belge, fotoğraf ve yazılı arşivin müze koleksiyo nu kapsamında kalarak tematik konularla sergilenmesi aynı zamanda eserleri bir katalogda toplayarak dönemin üretim sistemi, ekonomik ve sosyal yapısına ışık tutarak bilimsel araştırmalara kaynak oluşturmasını hedeflediklerini söyleyen Çulha, “Mirasçısı olduğumuz bu kurumdan bize kalan en önemli ve keyifli görevlerden biri de Cibali Tütün Fabrikası’nın Türkiye emek tarihindeki yerini, özellikle de kadının iş gücüne verdiği katkı ve emeği de ortaya koymak. Binlerce eserden oluşan koleksiyona ufak bir kapı araladığımız ‘Emeğin Mekânı’ sergisinin ardından Cibali Tütün Fabrikası konulu sergilerimize devam edeceğiz’’ diyor. Sergi 30 Aralık’a kadar sürecek. 20. yüzyıl tütün tavlama ve nemlendirme makinesi. Ayvalık’ta klasik müzik rüzgârı Kadın korosuna ödül yağmuru Konservatuvarlı Türk kadın sanatçılardan oluşan çoksesli koro “Sirene”, Almanya’nın Wernigerode Kenti’nde düzenlenen 10. Uluslararası Johannes Brahms Koro Yarışması’ndan ödül yağmuruyla döndü. Türkiye’nin ilk kez temsil edildiği, 20 yıldır her iki yılda bir düzenlenen yarışmaya bu yıl çeşitli ülkelerden 30 koro ka tıldı. Yarışmada performans gösteren Sirene, pek çok ülkeden koronun arasından sıyrılarak iki altın madalya kazandı. Sirene ayrıca “Çağdaş Müzik Yorumlamada Üstün Başarı” ödülünü de Türkiye’ye getirirken, yarışmanın en prestijli ödüllerinden biri olarak gösterilen “En İyi Şef”ödülü de, katılan 30 koronun şefleri arasından Sirene’nin Koro Şe fi Volkan Akkoç’a verildi. Adını Yunan mitolojisinin gizemli sesli yaratıkları sirenlerden alan ve 2014 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi şef Volkan Akkoç önderliğinde, konservatuar mezunu ve öğrencisi kadınlardan kurulan Sirene, üç yıllık geçmişine rağmen uluslarası önemli bir başarıya imza attı. Ziya Paşa konuşulacak Basın İlan Kurumu (BİK) ile Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin (ESKADER) düzenlediği “Matbuat Âleminden Sanatkâr Çehreler” toplantıları devam ediyor. Tanzimat devrinin devlet adamlarından gazete ci ve şair Ziya Paşa’nın konuşulacağı panel bugün saat 14.00’te Basın Müzesi’nde başlayacak. Cengizhan Orakçı’nın yöneteceği panelin konuşmacıları ise Hüseyin Akın ve İsmail Atakan Çetiner olacak. Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi’nin (AI konseriyle devam edecek festival, 21 Temmuz’daki Oda Müzi MA) düzenlediği Ayvalık AI ği konseriyle son bulacak. Festi MA Müzik Festivali; 18, 19, 20 valin son konserinde ise keman ve 21 Temmuz tarihlerinde ger sanatçıları Tolga Kulak, Ilgın Ül çekleştirilecek. Bu yıl 4’üncüsü yapıla cak festival, Alexan der Rudin yöneti mindeki AIMA Fes tival Orkestrası’nın Taksiyarhis Anıt Müzesi’nde verece ği konserle başlaya cak. Konserde solist olarak yer alacak Açılış konserini AIMA Festival Orkestrası verecek. Alexander Rudin’in yanı sıra keman sanatçısı Pelin kü, Olgu Kalın, Eylül Umay Taş, Halkacı Akın da müzikseverle viyola sanatçıları Emre Akman, rin karşısına çıkacak. Hüseyin Mehmetoğlu, viyolon 19 Temmuz günü AIMA Fes sel sanatçıları Alexander Rudin, tival Orkestrası; viyola sanatçı Nil Kocamangil, Beste Başçı, pi sı Marco Misciagna, keman sa yano sanatçıları İris Şentürker, natçısı Elif Tarakçı Akyar, vi Emre Yavuz ve kontrabas sanat yolonsel sanatçısı Dilbağ To çıları Onur Özkaya, İlker Canka kay ve kontrabas sanatçısı ra müzikseverlerle buluşacak. Onur Özkaya’ya eşlik edecek. Festivale dair detaylı bilgi için: 20 Temmuz’da Borusan Quartet www.ayvalikmusic.com ‘Paranın Kokusu’ çekime başladı Ahmet Boyacıoğlu’nun yeni filmi “Paranın Kokusu” için motor dendi. Büyük kısmı Ankara’da geçen filmin oyuncu kadrosunda Murat Kılıç, Şevval Sam, Rıza Sönmez, Zuhal Ergen, Emrah Kolukısa, Muzaffer Özdemir, Fulya Sade, Sera Sade, Şahin Şahan, Alen Gürsoy ve Ecrin Usta gibi isimler var. Ankara’da yaşayan, biri taksi şoförü, biri kahve işletmecisi ve biri de iş siz bir gazeteci olan üç arkadaşın hikâyesini anlatan “Paranın Kokusu”, yönetmenin tarifiyle, “Para üstüne ama aynı zamanda ahlak, arkadaşlık, dostluk, merhamet, korku, ihanet ve duyarsızlık üstüne bir film.” Yapımcılığını Başak Emre Pundurs ve Barış Kaya’nın, görüntü yönetmenliğini Özgür Eken’in üstlendiği filmin senaryosu da yine Ahmet Boyacıoğlu’na ait. Korkmayın! Onurlu ve namuslu durun! Sayıları yarıştırmayın… Erdoğan, İstanbul Valisi, Dilipak birbirini yalanlayıp dursa da siz Maltepe’de kaç kişi vardı hesabına girmeyin. Önemli olan kaç kişi olduğu değil, orada söylenenler. O on maddeyi de hayata geçirmek için hedef belirleyin. O maddelerin peşine düşün. HHH “Korkmayın! Onurlu durun, namuslu durun. Neden Saray’ı ürkütürüz diye çekiniyorsunuz. AYM üyeleri, sizin dik durmanız, onurlu durmanız, adaletten yana tavır almanız, sizin Türkiye’nin onurunu korumanız size güç katar. Korkmayın. Yarın, çocuklarınızın yüzüne bakacaksınız, arkadaşlarınızın yüzüne bakacaksınız. Saray’dan talimat geldi diyorsanız lütfen o koltukları boşaltın. Oraya onurlu, dik duran namuslu yargıçlar gelsin.” Kılıçdaroğlu böyle haykırıyordu Maltepe’de. Aynı sözleri birtakım gazeteler ve kendilerine gazeteci diyenlere haykırmak istiyorum: Korkmayın! Onurlu ve namuslu durun! Bir ihbar, bir iftira, sorumsuz bir manşet, bir yazıyla, öfkeli bir sözle hapse yolladığınız masum insanların ailelerini düşünün! Yarın çocuklarınızın, arkadaşlarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız? Bir dahaki sefere Erdoğan size “Hapiste gazetecilikten sadece 2 kişi var, gerisi terörist” dediğinde korkmadan sorun, “kim o ikisi?”… Kadri Gürsel mi yoksa Hakan Kara mı? Murat Sabuncu mu yoksa Musa Kart mı? Nazlı Ilıcak mı yoksa Mediha Olgun mu? Güray Öz mü yoksa Turhan Günay mı?… Siz yandaşlar artık bu kadarını sorabilirsiniz… İnsan haklarını savunmak görevdir, suç değil! Dünkü Cumhuriyet’te “Büyükada Baskını”na dair tüm ayrıntılar vardı. İnanılması zor adaletsizlik! İnsan haklarından darbe, casusluk ve terör çıkarmanın daniskasını yaşıyoruz! Kaçırdıysanız mutlak okuyun! (Teşekkürler Kemal Göktaş ve İHD) Bana sadece Ka.Der Ankara Şubesi’nin, kurucuları ve Kadın Koalisyonu temsilcisi İlknur Üstün için yazdıklarını sizlerle paylaşmak kaldı. İlknur için ve Yurttaşlar Derneği temsilcisi Nalan Erkem için yazılmış, ama siz bir haftayı aşkın süredir gözaltında olan ve harıl harıl suçlanma nedeni aranmakta olan tüm insan hakları savunucularına diye de okuyabilirsiniz: Ka.Der Ankara diyor ki: “Canımız, İlknur.. Her ihtiyaç duyduğumuzda yanımızda olan Nalan ve hak mücadelesinde yolumuzun kesiştiği dostlarımız OHAL hukukunu bile aratacak biçimde gözaltına alındılar. Nerede, ne durumda oldukları uzun saatler boyunca en yakınları tarafından dahi bilinemedi. Eşyalarına el konuldu. El konulanlar arasında öyle bir şey, çok kıymetli: İlknur’un defteri… Onu yakından tanıyan herkes iyi bilir, sağlık sorunlarını hiçe sayıp yetişmeye çalıştığı onca şeyi o güzel el yazısıyla defterine özenle not eder. İlknur’un hayatı ayrımcılığa ve şiddete karşı mücadeleyle geçmiştir.  Bu sebeple defterinde, onunla birlikte düşünülemeyecek bu asılsız suçlamalara dair hiçbir şey bulunamaz. O defterde göreceğiniz tek şey, kadınların ayrımcılığa ve şiddete karşı nasıl direndiğidir. O defterde, gelecekten umudun hızla tükenmekte olduğu bir ülkede hâlâ hak hukuk diye mücadele eden inatçı bir kadın görürsünüz. Evinde, mahallesinde, işyerinde, belediyesinde, siyasi partisinde, sendikasında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ‘ben varım, buradayım’ diyen, erkek egemen siyasete karşı sözü olan kadınlarla yol arkadaşlığı yapmış bir feminist görürsünüz. Örgütlü, örgütsüz, genç, farklı siyasi partilere üye, milletin vekili olmuş veya bugünkü iktidar partisinin kurduğu hükümetlerde bakanlık yapmış kadınların bilgi ve tecrübesinden yararlandığı, enerjisi tükenmez bir aktivist görürsünüz. Türkiye’nin her köşesinde binlerce kadınla gönül bağı kurmuş güzel bir insan görürsünüz. Onca koşturmaca arasında herkesin derdine yetişmeye çalışan, sevinçleri katmerlendiren bir dost görürsünüz. O defterde kadınların umudunu, cesaretini ve dayanışmasını görürsünüz. Şiddetsiz bir dünya için mücadele eden arkadaşlarımız tehdit değil, hepimizin güvenliğinin garantisidir. İlknur’u, Nalan’ı ve gözaltındaki diğer hak savunucusu arkadaşlarımızı en kısa sürede aramızda görmek istiyoruz. İlknur’un kurucularından biri ama daha da önemlisi gerçek mânâda emektarı olduğu Ka.Der Ankara’da bu mücadeleyi onunla sürdürdüğümüz için asıl biz onur duyuyoruz.” C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle