03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Lula’ya 9.5 yıl hapis Brezilya tarihinin en popüler devlet başkanlarından biri olan Luiz Inacio Lula Silva, ülkeyi sarsan “Araba Yıkama” soruşturması kapsamında yolsuzluktan suçlu bulunarak 9.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hâkim eski devlet başkanını, devlete ait petrol şirketi Petrobas’tan ihale karşılığında Brezilya’nın inşaat devi OAS adlı şirketten rüşvet almaktan suçlu buldu. Lula’nın temyiz sonucuna kadar tutuksuz kalacağı bildiriliyor. Lula. Enver Hoca’nın torununa kokain cezası 19441985 arasında Arnavutluk’u ‘demir yumruk’la yöneten Enver Hoca’nın torunu Ermal Hoca, kokain kaçakçılığı suçundan 10 yıl hapse çarptırıldı. Ermal Hoca, 2015’te çetesiyle birlikte 120 kilogram kokain ile yakalanmıştı. Perşembe 13 Temmuz 2017 [email protected] TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Ablukadan geri adım yok [email protected] 13 ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson Katar krizinin çözümü için Körfez’i ikna turundayken, “terörizme destek verdiği” gerekçesiyle Katar’a karşı ablukanın başını çeken dört Arap ülkesi, ABD ve Katar’ın önceki gün imzaladığı “terörle mücadele anlaşmasını” yeterli bulmadıklarını bildirdi. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır’dan yapılan açıklamada, anlaşmanın yeterli olmadığı ifade edilerek, yaptırımların devam edeceği belirtildi. Açıklamada, ABD’nin diplomatik krizi çözmek için sürdürdüğü çabalar takdirle karşılandı ve Katar’ın terörizmin finansmanına yönelik mücadelesinin yakından izleneceği kaydedildi ancak tutumda değişikliğe gidilmedi. Bölgede yoğun temaslarda bulunan Tillerson ise Doha’da imzaladığı anlaşmanın ardından dün Suudi Arabistan’ın Cidde şehrine geçerek Kral Selman ile bir araya geldi. Tillerson daha sonra Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, Mısır’dan mevkidaşlarıyla görüştü. aKsaktearri: üDsasheauflaazşltaı Türk Öte yandan Reuters ajansına göre, Doha hükümeti önceki gün daha fazla Katar ablukasının başını çeken dört Arap ülkesi, Doha’nın terörizmin finansmanına yönelik mücadelesini izleyeceklerini ancak ABD ile yapılan anlaşmanın yeterli olmadığını duyurdu ABD Dışişleri Bakanı Til lerson, Suudi Kralı Selman ile de görüştü. Türk askerinin Katar’daki üsse ulaştığını duyurdu ancak sayı vermedi. ABD’nin başkenti Washington’da düzenlenen IŞİD karşıtı koalisyon toplantısında konuşan Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ise Katar’ın koalisyondan atılması gerektiğini savundu. Yapılan yazılı açıklamada, Mısır’ın yanı sıra Suudi Arabistan, Bahreyn ve BAE’nin imzası bulunuyor. ABD’de yayımlanan The Intercept haber sitesi, Trump’ın damadı ve danış manı Jared Kuschner’in Katarlı bir şirketten firması için 500 milyon dolar değerinde yatırım anlaşması yapmaya çalıştığını ancak anlaşmaya varamaması sonrasında ABD’nin diplomatik ‘gücünü’ kullanmaya çalışarak Katar’ı cezalandırmak istediğini iddia etti. El Tani Ankara’da Bu gelişmeler yaşanırken, Körfez ülkelerinin Katar’dan temel talepleri arasında yer alan Al Jazeera televizyonunun kapatılması isteği, BAE ile Birleşmiş Milletler arasında tartışma konusu oldu. BM; El Cezire’nin kapatılması talebinin temel özgürlükleri ihlal ettiğini ileri sürerken, BAE Dışişleri Bakanı Enver Gargaş BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad Hüseyin’e mektup yazarak “El Cezire’yi antisemitik, Yahudi ayrımcısı ve nefret söylemi içeren yayıncılık yapmakla” suçladı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Ka tar Ekonomi ve Ticaret Bakanı Ahmed bin el Tani ile Ankara’da düzenlenen toplantıda dün bir araya geldi. Bakan Zeybekci, Katar’ın haksız bir şekilde bazı uygulamalara tabi tutulduğunu belirterek, bu süreçten sonra El Tani ile temasa geçtiğini anlattı. Zeybekci, konuya ilişkin “Böyle anormal durumlarla karşılaşmadığı için biz de alışkın olduğumuz için, kendisi ile beraber olmak istedim ve telefon ettim kendisine” şeklinde konuştu. Zeybekci, 197 kargo uçağı, 16 TIR ve 1 gemi ile Katar’ın günlük ihtiyaçlarını tedarik ettiklerini kaydederek, Katar ile ekonomik ve ticari ilişkileri güçlendirmek istediklerine vurgu yaptı. Al Tani ise kara, deniz ve hava sınırlarının tamamen kapatıldığı durumlara karşı hazırlıklı olduklarını, ellerindeki planı uygulamaya koyduklarını kaydetti. Katarlı Bakan, ablukaya rağmen Katar’ın deniz ve kara ticaretinin bir aksama olmadan sürdüğünü söyledi. ‘Clinton’a çamur mu? Bayılırım!’ ABD Başkanı Donald Trump’ın oğlu, kendisini Kremlin bağlantılı Rus avukatla görüştüren aracıyla yazışmalarını içeren epostaları açıkladı PAKİSTAN Yazı fontu yolsuzluğu çözebilir Panama Belgeleri’nde adı geçen ve off shore hesapları nedeniyle başı dertte olan Pakistan Başbakanı Navaz Şerif’in yolsuzluk davasında kızı Meryem Şerif’in babasının suçsuz olduğunu ispatlamak için hükümete verdiği belgelerin sahte olduğu iddia edildi. Meryem Şerif, babasının mal varlığının kaynağını belirtmek için hükümete 2006 yılında oluşturulduğunu iddia ettiği bazı belgeler sundu. Müfettişlerin incelemesinin ardından, bu belgelerin Microsoft Office paketindeki “Calibri” fontu ile yazıldığı tespit edildi. Express Tribune gazetesinin haberinde bu yazı tipinin Office paketine Microsoft tarafından 2007 yılında dahil edildiği belirtildi. Haberde, 2004 yılında geliştirilen fontun 2007’de kullanıma sokulduğu aktarıldı. Bazı Twitter kullanıcıları ise Calibri’nin 2004 yılından itibaren başka yazılımlarda kullanılabildiğini savundu. Rusya’nın ABD başkanlık seçimlerine müdahale ettiği iddialarının odağındaki ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray önünde gösteri yapan Trump karşıtları Başkan’ın kuklasının boynuna ‘Putin’in kuklası’ yazılı pankart astı. nan açıklama oldu. Açıklamada, “Oğlum çok yüksek kaliteli bir insan, şeffaflığını alkışlıyorum” de başı bu kez oğlu Donald Trump nildi. Trump birkaç sa Jr.’ın seçim öncesinde Kremlin’e at sonra da tweet atarak, yakın bir avukatla görüştüğünün “Oğlum Donald çok iyi ortaya çıkması üzerine patlak ve iş çıkardı. Açık, şeffaf ve ren skandalla belada. Trump Jr.’ın, masumdu. Bu tarihin en Rusya lehine ABD’de lobicilik ya büyük cadı avıdır. Üzü pan avukat Natalya Veselnitska cü!” diye yazdı. Öte yan ya ile kendisini görüştüren, Aze dan, Washington Post’ta, ri işadamı Emin Agalarov ve eski Beyaz Saray’da konunun gazeteci Rob Goldstone ile yaptığı bir halkla ilişkiler skanda yazışmaları açıklaması, skandala lı olarak görüldüğüne dair yeni bir boyut kattı. Epostalarda, bir kulis haberi çıktı. Goldstone’un “Rusya hüküme Rusya Dışişleri Bakanı tinin babana desteğinin bir parçası olarak Hillary Clinton’la ilgili çok kritik bilgiler verecek biri var” sözlerini Trump Jr.’ın “Buna bayılırım” diyerek yanıtlaması, New York Times’ta (NYT) “Trump Jr., Clinton’a Rus çamuru atılmasına ‘bayılırım’ dedi” başlığıyla haberleştirildi. ‘Babamın haberi yoktu’ diği desteğin bir parçası olduğunu” söylüyor. Trump Jr’ın buna yanıtı ise “Söylediğin gibiyse buna bayıldım” oluyor. Bu arada toplantıdan babasının haberinin bulunmadığını öne süre Trump Jr. “Toplantının bir önemi yoktu ama başka türlü ele almalıydım” diyerek bir özeleştiride de bulundu. Sergey Lavrov da konuyla ilgili bir açıklama yaparak Trump Jr’ın Rus avukatla irtibat kurduğunu öğrenince şaşırdığını belirtti, medyada bu konunun tartışılma biçimini ise “cahillik” olarak nitelendirdi. ‘Bir çeşit kurmaca’ İddialarla ilgili AFP’ye konuşan ve Rus avukat ile Trump Jr. arasın NYT, önceki gün görüşmeye aracılık eden Goldstone’un bir epostasını yayımladı. Bunun üzerine Trump Jr.’dan Goldstone’la aralarındaki bütün epostaları yayımlama hamle Trump oğluna sahip çıktı Skandala Beyaz Saray’ın ilk tepkisi Başkan Trump adına Beyaz Saray sözcüsü Sarah Huckabee tarafından oku daki asıl aracı olduğu iddia edilen Azeri kökenli Rus işadamı Emin Agalarov, “Bence bu olanlar, bir çeşit kurmaca, kimin yaptığını bilmiyorum” dedi. si geldi. Ancak bu hamle, Trump Jr.’a ‘Başkan bizi bloklayamaz’ davasıyarardan çok zarar getirdi. Çünkü ya yımlanan epostalardaki yazışmalar, görüşmenin açık bir şekilde “Rus hükümeti bağlantılı olarak Clinton’a karşı bilgi vaadiyle” gerçekleştiğini ABD Başkanı Donald Trump, kendisini Twitter’dan eleştiren ABD yurttaşlarını blokladığı için bir davayla karşı karşıya... Kolom alan haberde, Trump’ın tweetlerine eleştirel yorum yazan yedi Twitter kullanıcısının başkan veya yardımcı ları tarafından engellendiği ve bunun ortaya koyuyordu. Epostaların birinde Goldstone, kendilerine vaat edilen bilginin “Net bir şekilde üst düzey hassas bir bilgi ve Rus hükümetinin Trump’a ver biya Üniversitesi’ndeki özgür düşünce topluluğu ‘Anayasa Şövalyeleri’ tarafından açılan davada, Trump, kendisini eleştiren Twitter kullanıcılarını bloklayarak ifade özgürlüğünü engellemekle suçlanıyor. BBC’de yer anayasadaki ifade özgürlüğü maddesine aykırı olduğu ifade edildi. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Sean Spicer ve Trump’ın sosyal medya editörü Daniel Scavino da anayasaya aykırı davranmakla suçlanıyor. Çin’in ilk yurtdışı askeri üssü Çinli askerler, ülkenin yurt dışındaki ilk askeri üssünün kurulacağı Kızıldeniz’i Hint Okyanusu’na bağlayan Aden Körfezi’ne bakan küçük bir Doğu Afrika ülkesi olan Cibuti’ye doğru yola koyuldu. Üssün Afrika ve Asya’nın güneybatısındaki barış koruma misyonları ve insani yardımlar için kullanacağı açıklandı. Ne zaman kullanılmaya başlayacağına dair bilgi verilmeyen üssün aynı zamanda Çin vatandaşlarının bir kriz anında tahliye edilmesi, Somali dışındaki korsan karşıtı faaliyetlerin önlenmesi ve “stratejik yolların güvenliğinin başka ülkelerle ortaklaşa korunması” amaçlarıyla da kullanılacağı belirtildi. Kiev’de dokunulmazlık protestoları Ukrayna’nın başkenti Kiev’de milletvekillerinin dokunulmazlıkları protesto edildi. Parlamento binası yakınında önceki gün düzenlenen eylemde yolsuzluk yapan milletve killerinin dokunulmazlıklarının bir an önce kaldırılması çağrısı yapıldı. Protestocular istekleri gerçekleştirilene kadar parlamento binasından ayrılmayacaklarını bildirdi. Bu ara da Ukrayna merkezli kimi haber sitelerine Ukrayna Parlamentosu’nun önceki gün rüşvetle suçlanan üç milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırdığı iddiası yansıdı. Abdülhamid, ‘Yeni Türkiye’, ecdad mirası A bdülaziz’le Avrupa’ya yaptığı ilk seyahatte o dönemde sadece bir şehzade olan Abdülhamid’i en etkileyen şey, “saray gibi” diye tarif ettiği “Paris operası” olmuş. Tarihçi François Georgeon’un “Sultan Abdülhamid” adlı biyografisi; zalim ve içe kapalı bir sultan olarak bildiğimiz son dönem Osmanlı padişahının Avrupa’daki ilk yolculuğundan ne kerte etkilendiğini anlatıyor. Elime aldığım günden beri başucu kitabım olan 600 küsur sayfalık yapıt, Abdülhamid’in “üzerinde yıllarca silinmez izler bırakan” bu ilk Avrupa temasını şöyle anlatıyor: “Avrupa saraylarında keşfettiği sosyete hayatı, balolar, eğlenceler, konserler, resepsiyonlar Abdülhamid’i büyülemiştir. (Abdülhamid) Avrupa müziğine, özellikle İtalyan operalarına tutkuyla bağlanmış olarak döner Avrupa’dan: Paris ve Londra’da Rossini, Bellini, Donizetti ve özellikle Verdi’nin eserlerini dinlemiştir. Verdi’yi en üste koyar. Onu hüzünlendiren ve uyuklatan alaturka musikiden çok artık alafranga musikiyi yeğlemektedir. Resepsiyonlardaki şatafat, Osmanlı sultanının büyük bir hükümdar olarak karşılanması, Avrupa’nın ‘taçlı başları’ndan biri olarak kabul edilmesi onu çok etkilemiştir.” Mimari harikası Erdoğan’ın Hamburg G20 zirvesinde liderler için verilen Beethoven konserine katılmadığı haberlerini okuduğumda bu satırları hatırlamadan edemedim. “Abdülhamid Han” ve “ecdad” övgüleri, öykünmeleri iyi güzel hoş ama gelin görün ki “tatbikat” sıfır. 33 yıl Osmanlı İmparatorluğu’nun başında kalan “Abdülhamid Han”, yaşadığı 19. yüzyılın ikinci yarısı ve 20. yüzyıl başından günümüze ışınlansa demek ki bugün Hamburg’un dünyaca nam salan “Elbphilarmonie Konser Salonu”nun en ön sıralarında olacak. Paris’in ünlü opera binası Abdülhamid çağında zamanında ne ise çünkü, bugün Hamburg’un “Elbphilarmonie” binası tam olarak o. Kenti kuşatan Elbe Nehri üzerinde tur yaptığınızda tekneyle hemen yanından geçiyorsunuz. Suyun yanıbaşında yükselen etkileyici binanın dalgaları çağrıştıran ve gün ışığını yansıtan cephesi, eşzamanlı olarak müziğin coşkusu ve notaların hareketliliğini düşündürüyor. İçinde bırakın konser izlemeyi, ultra modern binanın sırf mimarisini görmek için turistler Hamburg’da buraya koşuyor. “G20 Hamburg Elbphilarmonie” diye sözü edilen konseri “Google”a girdiğinizde, baştan sona izleyebiliyorsunuz. Tüm G20 liderleri orada… Katar krizi nedeniyle zirveyi boykot eden Suudi Arabistan Kralı Salman yok yalnızca… Ama o da adına eski bir maliye bakanını yollamış. Suudi Kralın delegesi, İtalya başbakanı Paolo Gentiloni ile eşi Sinyora Emanuela’nın yanında Arapların malum beyaz kaftanı ve beyaz başlığı ile derhal dikkat çekiyor. Dağın haberi yok Suudi temsilci, “armudun sapı, üzümün çöpü; Beethoven yok gâvur işidir, efendim Katar krizidir” filan dememiş, “icabet ettiği” toplantının sosyal faslına da “resmi protokol adına” katılmış. Akıcı İngilizcesi ile bilinen Macron en ön sırada Trump’la konser öncesinde bol bol kaynatıyor. Birlikte çok büyük olasılıkla Paris’te Fransızların milli günü “14 Temmuz kutlamalarna” katılacak olan ABD Başkanı ile plan yapıyorlar. Dünyanın hayran olduğu genç Kanada Başbakanı Justin Trudeau ise, karısıyla bu çok hoş atmosferde el ele sadece keyif yapıyor. Konser salonuna son giren “VIP” Putin, dikkat kesilmiş müthiş ciddiyetle müziğin tek notasını kaçırmıyor. Hint Başbakanı Modi, çok şık. “ABD first lady”si Melania Trump’ın arka çaprazında görünüyor... Bizim medyada çıkan yazılara göre, Türkiye Cumhuriyeti’ni temsilen Hamburg’da bulunan RTE, konser ve liderler arasındaki bu gayri resmi sosyalleşmeyi, Berlin’in kendisine “Almanya’daki yandaşlarına seslenme olanağı” vermediği için veto etmiş. Ancak ne var ki Almanya’da kimse bu aşırı alınganlığın ve hassasiyetin farkında bile değil. Tam “dağın haberi olmamış” misali, “Reis”in “görkemli konser” ile arkadan “G20 aile yemeği”ne katılmamasını… hiç kimse ağırlığı olan bir siyasi tavır olarak algılamadı. Bir partide varlığından çok “yokluğuyla gündeme gelen” konukların popülaritesiyle filan da değil... herkes çok büyük ihtimalle “protokol acziyle” açıkladı yaşananı. Çok yazık. Ecdadın da herhalde artık bu noktada kemikleri sızlıyordur. ‘SDG davet edilmedi’ Gözler Musul ve Rakka’da IŞİD karşıtı operasyonlara çevriliyken Washington’da önceki gün IŞİD’le mücadele koalisyonunun toplantısı başladı. Ana unsuru Türkiye’nin terör örgütü saydığı YPG olan Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG)’nin davet edildiği iddialarına karşı ise ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nden “davet edilmedi” açıklaması geçen hafta basına yansımıştı. Bugün sona ermesi beklenen toplantıya Türkiye de katılıyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle