16 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Minik Ümran yeni evinde... Suriye’nin Halep kentinde hava saldırısında yıkılan evinin enkazından çıkarılıp her yanı toz, yüzü kan içinde ambulansın arka koltuğunda otururken görüntülenen 5 yaşındaki Ümran Dakniş, ilk kez ailesiyle medyanın karşısına çıktı. Ağustos 2016’da tüm dünyada yankı uyandıran görüntülerden aylar sonra Suriye ve Lübnan’dan bazı medya organlarına röportaj veren Dakniş ailesi, görüntülerin kaydedildiği dönemde cihatçıların kontrolünde olan Doğu Halep’ten Suriye hükümet güçlerinin kontrolündeki bölgeye geçtiklerini ve her zaman Esad yönetemine bağlı olduklarını söyledi. Baba, hem uluslararası medya hem de cihatçıların oğlunu Esad ve orduya saldırmak için kullanmak istediğini savundu. Çarşamba 7 Haziran 2017 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ IŞİD’in kalesine girildi 7 Suriye’de Rakka’ya yönelik taarruzda nihai aşama başladı. AnkaraWashington hattında gerilim kaynağı YPG’nin ana unsuru olduğu SDG, sahada ABD desteğine işaret etti Ankara’nın “terör örgütü” gördüğü YPG’nin ana bileşeni olduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG), “IŞİD’in başken SDG, Rakka merkeze ilerleyişle birlikte sokak çatışmalarının şiddetlendiğini duyurdu. dik. Sokak çatışmaları veriyoruz” dedi. ABD öncülüğündeki koalisyonun komutanı Ste ti” olarak nitelenen Rakka’yı kurtar ve Townsend, “Uzun ve mak için nihai operasyonu başlat zorlu olacak” uyarısı yapıp tı. ABD’nin asker göndererek, silah ekledi: “Ama fiziksel varlı araç vererek ve hava güçleriyle des ğı bulunan bir halifelik ola teklediği SDG’nin sözcüsü Telal Silo, rak IŞİD fikrine yıkıcı dar “Fırat’ın Gazabı Komutanlığı olarak beyi indirecek. Irak ve Su Rakka’nın özgürleştirilmesi için ‘Bü riye’deki çifte başkentini yük Savaş’a başladıklarını” ilan etti. kaybettiğinde IŞİD yeni ka ‘Sivil meclis yönetecek’ Rakka Sivil Meclisi ve aşiretlerin tılımlara ikna edemeyecek.” ABD yine vurdu de hazır bulunduğu basın toplantısın ABD öncülüğündeki ko da Silo, Büyük Savaş’a katılan güçleri şöyle sıraladı: “YPG, YPJ, Nuxbe (Seç alisyona bağlı uçaklar ise Suriye’nin Irak sınırındaki Tanf ken kinler) Güçleri, Öz Savunma Güçle ti yakınlarına ilerleyen ve Suriye or ri, Asayiş, Ceyşül Suvar (Devrimciler dusuyla birlikte hareket eden güçlere Ordusu), Cebhet el Ekrad, Demokratik Şemal Tugayı, Aşiret Güçleri, Maghavir Humus Tugayları, Siqur el Rakka, Tahrir Tugayı, Türkmen Selçuklu Tugayı, Hemam Türkmen Şehitleri Taburu, Senadid Güçleri, Süryani Aske KORKU ‘BAŞKENTİ’ 2013’te Esad yönetiminin kaybettiği ilk vilayet merke zi olarak Kaide kolu Nusra’nın kontrolüne geçen Rakka, Ocak 2014’te Nusra ile şiddetli çatışmalar sonucunda IŞİD’in eline geçti, işkenceler, kafa kesmeler, recmler, “seks köleleriyle”, korku, dehşet “başkenti” haline geldi. IŞİD, 5 ay sonra, Haziran 2014’te Irak’ın Musul kentini alıp “halifelik” ilan etmişti. Fırat’ın kıyısında tüm anayolların kesiştiği stratejik bir bölge olan Rakka, Türkiye sınırına 90, Irak sınırına 200 km mesafede. hava saldırısı düzenledi. İran destekli Iraklı Şii milisler sınırı geçip Esad güçleriyle birleşmek isterken ABD hava saldırılarıyla bunu engellemeye çalışıyor. Suriye ordusu ayrıca Rakka vilayetinde iki köyü IŞİD’den aldı. ri Meclisi, Minbiç Askeri Meclisi, Deyr ez Zor Askeri Meclisi.” Rakka halkına “düşmanın merkezlerinden, çatışma alanlarından uzak durup SDG’ye yardımcı olma”, gençlere kendilerine katılma çağrısı yapan Silo, IŞİD militanlarının Rakka’dan Palmira’ya kaçmak için YPG ile anlaş tığına dair Rus iddiasını ise yalanladı. Rakka Sivil Meclisi, SDG tarafından kurtarıldıktan sonra kentin idaresini devralacağını açıkladı. SDG, kasımdan beri devam eden Rakka vilayetini kurtarma operasyonunda dün sabah vilayetin aynı isim li merkezine ilk kez girme aşamasına geçti. Şafakla birlikte ABD’nin yoğun hava saldırıları eşliğinde SDG, ilk kez Rakka kentinin doğu eteklerine ve kuzeydeki askeri üsse ilerledi. SDG komutanı Rojda Felat “Rakka kentine doğudaki Maşlab semtinden gir ‘21 sivil yaşamını yitirdi’ SDG kuşatması dışında kalan ve IŞİD militanlarının kaçmak için kullandığı Rakka’nın güney rotasından önceki gün Fırat Nehri’ni sandalla geçen 21 sivilin koalisyonun hava saldırısında öldüğü haberi geldi. BU KEZ PARİS’TE PANİK Notre Dame’da çekiçli saldırgan Britanya’yı son 10 haftada sarsan üç terör saldırısının ardından dün Fransa’nın başkenti Paris’in simgelerinden Notre Dame Katedrali önünde çekiçli saldırgan paniği yaşandı. “Bu Suriye için” diyerek elindeki çekiçle polise saldıran kişi, bir memuru yaralamasının ardından diğer memurlar tarafından vurularak yaralandı ve hastaneye kaldırıldı. Paris savcılığı terörle mücadele soruşturması açtı. İçişleri Bakanlığı’na göre Cezayirli bir öğrencinin kimliğini taşıyan saldırgan, tek başına hareket ediyordu. Onlarca silahlı polisin kuşattığı katedralde mahsur kalan çoğunluğu turist 900 kişi, ellerini havaya kaldırmaları talimatı eşliğinde tahliye edildi. Son olarak nisanda, cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunun arifesinde terör saldırısına uğrayan Paris, Macron’un seçilmesi sonrası dün ilk kez terör korkusu yaşadı. Turistler katedralde mahsur kaldı. Britanya’daki saldırı RomaLondra istihbarat kaosu Britanya’nın başkenti Londra’da yedi kişinin öldüğü kamyonlu ve bıçaklı saldırıların üçüncü failinin de kimliği açıklandı. İtalyan Corriera Della Serra gazetesi saldırganın Fas asıllı İtalyan Youssef Zaghba (22) olduğunu duyurdu. Britanya polisi de açıklamayı doğruladı. TürkiyeSuriye hattı... Corriera Della Serra, haberinde, Zaghba’nın, 2016’da Türkiye üzerinden Suriye’ye gitmek isterken Bologna Havalimanı’nda durdurulduğunu yazdı. Boşanmış İtalyan bir anne ve Faslı bir babanın oğlu olan Zaghba’nın yanındaki cep telefonundan IŞİD propagandası içeren görüntüler çıktığı, “yargılanmasına yetecek kanıt bulunmaması nedeniyle” serbest bırakıldığı ancak İtalyan istihbarat yetkililerinin Britanya istihbaratını uyardığı kaydedildi. Ancak Britanya istihbarat yetkilileri bunu yalanladı. Londra saldırısı ardından ABD Başkanı Donald Trump’ın, başkentin Müslüman Belediye Başkanı Sadiq Khan’ın güvenlik konusuna ilişkin sözlerini çarpıtarak Twitter’da çıkışmasının yankıları sürüyor. Khan, Trump’ın Britanya ziyaretinin iptal edilmesi gerektiğini söylerken Dışişleri Bakanı Boris Johnson ise böyle bir adıma gerek olmadığını savundu. Musul’dan Irak güçlerinin Ekim 2016’da başlattığı Musul’u IŞİD’den kurtarma operasyonunda sivil ölümleri artıyor. ABD öncülüğündeki koalisyonun hava saldırılarında sivil kaçanları ölümleri özellikle Trump yönetiminde tırmanırken IŞİD katliamları da hız kesmiyor. BM, IŞİD’in 1 Haziran’da Musul’dan kaçmaya çalışan 163 sivili silahla vurarak öldürdüğünü, batıdaki Şira bölgesinin sokaklarında çocukların da aralarında olduğu can katlettiler sız bedenlerin yattığını duyurdu. Batı Musul’da 400 bin sivilin kaldığı sanılıyor. Bölgeden sivil çıkışları da sürüyor. Hafta sonunda koalisyonun hava bombardımanında yasaklı fosfor bombası kullanıldığına işaret eden görüntüler yayımlanmıştı. Trump krizi harlıyor Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, HKEADTEAFRG’I AÖÇSIKTÇERADİ Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Katar Emiri ile telefonda görüştü. Cumhurbaşkanı Yemen, Libya’da Tayyip Erdoğan Fransa, En ki Tobruk yönetimi ve donezya, Bahreyn, Ürdün, Lübnan ve Maldivler’in “teröre destek verdiği” Malezya liderlerini aramasının ardın gerekçesiyle tüm diplomatik ilişki dan şöyle konuştu: “Şu anda çözemedi leri kestiği Katar’dan uzlaşma mesa ğimiz bir oyun oynanıyor. Katar’ın terör jı geldi. ABD Başkanı Donald Trump zanlısı olarak tavzif edilmesini çok ağır ise adeta yangına körükle gitti. buluyoruz. Katar’a karşı yaptırımları İlk yurtdışı gezisini yaptığı Suudi doğru bulmuyoruz. Soğukkanlı tutumu Arabistan’ı kast ederek “Yakın geçmiş nu takdir ettiğimiz Katar’la ilişkilerimi te Ortadoğu’ya yaptığım ziyarette Radi zi geliştirmeye devam edeceğiz.” kal İdeoloji’ye maddi destek verileme Suudi Dışişleri Bakanı Adil Cubeyr yeceğinin altını çizmiştim. Liderler de taleplere uymazsa Katar’ın çok ağır Katar’ı işaret etmişti. Bakın!” diye twe bedel ödeyeceğini söyledi. Talepler etleyen Trump, mesaj yağmurunu “Kral den birinin Katar’ın El Cezire kanalı Salman ve 50 ülke ile Riyad ziyaretinin nın kapatılması olduğu söyleniyor. El karşılığını görmek çok güzel. Radika Cezire’ye konuşan Katarlı mevkidaşı lizme fon sağlayanlara karşı tavır ala “Çatışma değil, diyalog istiyoruz” dedi. caklarını söylediler ve bütün işaret ler Katar’ı gösteriyordu. Belki bu terör kâbusunun sonunun başlangıcı olur” diye sürdürdü. Ardından Pentagon sözcüsünün 10 bin ABD askerinin bu lunduğu Katar’ın Udeyd üssündeki fa aliyetlerin aynen devam ettiğini duyu rup “ABD askeri varlığına desteği ve bölgesel güvenliğe kalıcı bağlılığı se bebiyle Katar’a müteşekkir oldukları nı” söylemesi dikkat çekti. Suudi Arabistan ve Bahreyn dün Katar Erdoğan Katar’a ‘siper’ Arabuluculuğa soyunan Kuveyt Emiri Suudi Arabistan’a giderken Havayolları’nın işletme ruhsatını iptal etti. Katar Havayolları’nın ülkedeki tüm ofislerinin 48 saat içinde kapatılması emrinin verildiği de iddia edildi. KRİZDE FİDYE İDDİASI Britanya’nın Financial Times (FT) gazetesi, Katar’ın, Irak’ta avlandıkları sırada kaçırılan kraliyet ailesi üyelerinin serbest bırakılması için Suriye ve Irak’ta Kaide bağlantılı bir grubun yanı sıra Şii milislere yaklaşık 1 milyar dolar fidye ödemesinin Arap ülkelerinin Doha ile ilişkileri kesmesinin sebeplerinden biri olduğunu öne sürdü. FT’nin konuştuğu anlaşmanın iki tarafında yer alan isimler, bu çerçevede İranlı yetkililer ve destekledikleri Şii milislere yaklaşık 700 milyon dolar ödendiğini savundu. Büyük kısmı Nusra’nın gövdesini oluşturduğu çatı örgütü Tahrir el Şam’a olmak üzere, Suriye’deki İslamcı gruplara da 200 ila 300 milyon dolar ödendi. Gazeteye konuşan bazı kaynaklar, anlaşmanın, Katar’ın esirlerin serbest bırakılması için ödediği paraları “terörü desteklemekle kullandığının belirgin hale gelmesini sağladığını” iddia etti. Yazıda, Katar’ın Körfez’deki komşuları için asıl meselenin, Doha’nın, Tahran’a ödeme yapmış olma ihtimali olduğu yorumu yapıldı. ‘14 ŞİİYE İDAM KARARI’ Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden, adil olmayan bir yargılama süreci sonrası Suudi Arabistan’ın 14 Şii’yi idam etmeyi planladığı uyarısı geldi. Mahkumların, 2011 ve 2012’de ülkenin Şii çoğunluğunun yaşadığı doğu bölgesinde hükümet karşıtı protesto gösterilerine katılmakla suçlandığı belirtildi. Körfez’deki fırtınauriyelilerin ahı tuttu desek yeridir. Vahhabi Selefi mutlak monarşisi SSuudi Arabistan karşısında, ‘maz lum’ konumuna düşen Körfez’in minik şeyhliği Katar’ı yöneten El Sani hanedanı için ‘ilahi adalet’ kapıyı çalmakta… Arap âleminde siyasal İslamcılığa ‘liberal sos’ katacağım diye didinen El Sani hanedanı, Suriye’de ‘sandıkçı demokrat’ bir İhvan rejimi kuracağım derken, kendi koltuklarını kaptırmazsa iyidir. Bu hikâyede El Kaide var, Hamas var, Hizbullah var, İsrail var, İran var. Obama döneminden kalma silah anlaşmalarının öyle görünüyor ki, yeniymiş gibi yutturulması bile var. HHH Hafta başında Suudilerin başını çektiği, Körfez’den BAE ve Bahreyn; Mısır, ismi var cismi yok Libya’nın ve Yemen’in ‘hükümetleri’ ile komedi niyetine Maldivler ile Mauritus’u yanlarına alarak Katar’la tüm diplomatik ilişkilerini kestiler, ablukaya giriştiler. Gerekçeleri ‘üst başlık’ olarak Katar’ın ‘teröre yardım etmesi’. Herkes için alt başlıkta gerekçeler değişiyor. Katar, aynı doğalgaz havzasını paylaştığı İran’la da, Lübnan’daki Hizbullah’la da irtibatta kalabiliyor; Mısır’da defedilen İhvan’ın hamiliğini yapıyor, İsrail’in tüzük değiştirip yumuşatılmış haliyle de hazzetmediği İhvan’ın Filistin kolu Hamas’a sığınma veriyor; Suriye’de El Kaideci unsurları açıkça arkalıyor; El Cezire kanalı aracılığıyla mutlak monarşilerde ‘sandık demokrasiciliği’ zemini yaratıyor. Taliban’ın bilinen tek ofisinin de Doha’da olması boşuna değil. Küçücük boyuna bakmadan ‘büyük işler’ yapıyor. Neticede bölge liderliğine oynayan Suud’a yardımcı rollerdeki diğerlerinin çıkarları ve ajandaları farklılaştıkça vurguları değişiyor. Onları buluşturan Amerikan kurgusu. Orada da ‘neden şimdi’ sorusunun yanıtı yatıyor. HHH Suudiler ile Katar arasındaki husumetin tarihi taa 1800’lere uzanır. Periyodik olarak tekrar eder. 1990’lardan bu yana yoğunlaştı, 2011’deki Arap isyanlarıyla başka boyutlar kazandı. Sonuncusu ‘Suriye’deki isyan projesinin’ olanca başarısızlığında 2014’te yaşandı. Bugün ise Katar, ‘yanlış zamanda yanlış teröristleri’ desteklemesinin bedelini ödemekte. Zira Obama gitti, Trump geldi. Ve Trump, selefinin aksine ‘liberal demokrat’ sosa bulanmış siyasal İslamcıları değil, Körfez’deki monarşileri Suudi bayrağı altında yeniden hizalandırmaya girişiyor. Trump’ın askerlerin ağırlıkta olduğu şahin ekibinden yola çıkarak bakın. Hizbullah ile İhvan arasında fark görmeyen Pentagon şefi Jim Mattis için de CIA Direktörü Mike Pompeo için de ‘liberal siyasal İslamcılık’ güden Katar’ın ehemmiyeti yok. İran’a karşı girişilecek olası bir sıcak çatışma için Körfez’de birlik gerekiyor. Daha şimdiden Amerikan özel kuvvetleri cihatçı gruplarla birlikte Suriye’nin güneydoğusundaki çöllerde BağdatAmmanŞam yolunu keserek tesis ettikleri Sünni/Suudi nüfuz alanı için Suriye ve Irak ordularını destekleyen İran uzantılı güçlerle savaşa tutuşmuş vaziyetteler. HHH Dolayısıyla Katar’ın Amerikan kurgusunu bozabileceğine ihtimal vermek zor. Katar’ın da 10 bin Amerikan askerine ev sahipliği yapmaktayken, İran’ın uzattığı eli tutması pek imkân, ihtimal dahilinde görünmüyor. Bu durumda en akla yakın olan El Sani ailesinin Kuveyt’in arabuluculuğunda ya bu sefer 2014 Riyad Deklarasyonu’ndakinden daha güçlü tavizler vermesi yahut da ‘gönderilmesi’ olabilir. Vahhabi/Selefi cihatçı ideolojinin membaı Suudi rejimine dönüp en fazla ‘imajınızı değiştirin’ diyebilirler. Abesle iştigal yani. HHH KİK krizi, ABD liderliği, Suudiler ve İsrail’in öncelikleri doğrultusunda güç konsolidasyonu. Bize bölgede Trump ile yaklaştığı aşikâr bir fırtınayı işaret ediyor. 1981’de AB tipi bir ulus üstü yapı niyetiyle kurulan, ama bırakın istikrarı aralarındaki sınır sorunlarını bile çözmekten aciz despotların birliğiyle, doğrusu ABD hangi stratejisini nasıl hayata geçirir, kestirmek zor. Belki de tek teselli, neoliberal küresel aklın bölgede ulus devletleri kırma projesinde, ahalileri irrasyonel Vahhabiliğe karşı İhvancılığı seçmek zorunda bırakmaktan vazgeçiyor olmasıdır. NSA’da sızıntı tutuklaması ABD’nin Ulusal Güvenlik Kurumu’nun (NSA) çok gizli bir belgesini The Intercept sitesine sızdırdığı gerekçesiyle sözleşmeli bir istihbarat elemanı FBI tarafından gözaltına alındı. Asker kökenli istihbaratçı Reality Leigh Winner (25) için çok gizli belgenin The Intercept’te yayımlanmasından bir saat sonra yakalama emri çıktı. Eposta yoluyla gönderilen belge Rus askeri istihbarat servisi GRU’nun 2016 ABD başkanlık seçimini sanılandan çok daha geniş çaplı etkilemeye, hatta seçmen kayıtlarını ve listelerini manipüle etmeye çalıştığını iddia ediyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle