Katalog

Çarşamba 7 Haziran 2017 6 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 220 gündür özgürlüğünden yoksun... Hakkâri’de roketli saldırı: 1 şehit 6 yaralı Hakkâri Çukurca karayolunda terör örgütü PKK askeri araca roketatarlı saldırı düzenledi, 1 asker şehit oldu, 6 asker yaralandı. Yaralı askerler Hakkâri Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı, bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. Şehit olan 24 yaşındaki Uzman Çavuş Nejat Yaman’ın Samsun’un Tekkeköy ilçesi Selyeri Mahallesi’nde oturan baba ocağına ateş düştü. Nejat Yaman’ın şehadet haberini alan ailesi gözyaşlarına boğuldu. Bekâr ve 1.5 yıllık asker olan şehit Yaman için bugün öğlen namazı sonrasında kılınacak cenaze namazının ardından Selyeri Mahallesi Mezarlığı’nda toprağa verileceği belirtildi. Şehit Nejat Yaman’ın acı haberini alan ailesi gözyaşlarına boğuldu. İzmir’de 1 şehit İzmir’in Foça ilçesindeki Yeni Foça 7. Jandarma Komando Eğitim Komutanlığında, içtima sırasında bayılan uzman onba şı Halil Ersoy (21) tedavi edildiği revirde kurtarılamayarak şehit oldu. Uzman Onbaşı Halil Ersoy’un kesin ölüm sebebi ise henüz açıklanmadı. l DHA Adı Beypazarı’nda yaşatılacak CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile İstanbul milletve kili Sezgin Tanrıkulu, ilk kadın ilçe jan darma komutanı olan ve geçen haf ta Şırnak’ta 13 aske rin şehit olduğu he likopter kazasında şehit olan Yarbay Songül Yakut’un is minin yaşatılma sı için kanun tekli fi verdi. Ağbaba ve Tanrıkulu, Yakut’un daha önce gö rev yaptığı Beypa zarı İlçe Jandarma Komutanlığı’nın is Yarbay Yakut minin Şehit Yarbay Songül Yakut ola rak değiştirilmesi için TBMM’ye kanun teklifi sundu. Teklifte şu ifadelere yer verildi: “Şehidimiz Yarbay Songül Ya kut, Cumhuriyet kadınının bu ülkede neler başarabileceğinin gerçek bir ör neğidir.” l MALATYA /Cumhuriyet görüşmeAsiBnDi hilaetıtrelalmefaodnıdOeorrlgdaeennskteuerramtltSaikayleliahrilnbZdaeyekiGyÇaöonzılneadkl ’ıa Sincan Cezaevi’nde devam eden 15 Temmuz çatı davasında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın eski Özel Kalem Müdürü Kurmay Albay Ramazan Gözel savunma yaptı. Özel Kuvvetler Komutanlığı timi Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak’ı derdest ettiklerinde yanında olan Gözel, “Darbeye yönelik hiçbir faaliyete hiç katılmadım. Ben kesinlikle bu olaya şahit olmadım, kim yaptı bilmiyorum” dedi. Gözel, 15 Temmuz gecesi HTS kayıtlarına yansıyan birçok kişiyi tanımadığını, telefonunun başkası tarafından kullanılmış olabileceğini öne sürerek, Amerika, Belçika ve İngiltere Büyükelçiliğini o gece aramadığını savundu. ‘Olağanüstülük yoktu’ Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin baktığı 221 sanıklı davada söz verilen Ra mazan Gözel, 15 Temmuz günü Genelkurmay Başkanı’nın programında, Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak ile YAŞ nedeniyle görüşmesi olduğunu belirtti. Ancak programda olmamasına rağmen AKP Milletvekili Şirin Ünal ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Genelkurmay Başkanı ile görüşmeye geldiğini söyleyen Gözel, “MİT Müsteşarı’nın ziyareti sırasında Genelkurmay ka tında herhangi bir olağanüstü durum görmedim. Darbeye yönelik ya da önlemeye yönelik bir faaliyet görmedim. Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarı ayrıldıktan sonra normal bir şekilde evrak incelemeye devam etti” dedi. Sanık Gözel, saat 21.30 sıralarında Mehmet Dişli’nin Genelkurmay Başkanı Hulisi Akar’ın odasına arz için girdiğini de belirtti. l ANKARA/Cumhuriyet İki ‘Bakanlık’ta operasyon Ankara Cumhuriyet Başsav cılığının yürüttüğü FETÖ soruşturması kapsamında, aralarında KHK ile ihraç edilenlerin de bulunduğu Milli Eğitim Bakanlığı’ndan 30, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarından 17 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri, söz konusu 47 kişinin gözaltına alınması için çalışma başlattı. Karar kapsamında 7 ilde 11 kişinin gözaltına alındığı, diğer şüphelilerin yakalanması için çalışmaların sürdürüldüğü öğrenildi. l ANKARA / Cumhuriyet Özer Sencar serbest Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Namık Kemal Üniversitesi’ne yönelik düzenlenen FETÖ soruşturmasında Ankara’da gözaltına alınan araştırma şirketi Metropoll’ün sahibi Özer Sencar, önceki gün Tekirdağ’a getirildi. Sorgusunun ardından adliyeye çıkarılan Sencar, savcılıktaki işlemlerinin ardından mahkemeye gönderilmeden serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında aralarında NBA’de oynayan basketbolcu Enes Kanter’in babası Prof. Dr. Mehmet Kanter’in de bulunduğu 36 şüphelinin sorgusu ise sürüyor. l DHA Bozdağ: İade için engel değil Partisinin grup toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, aralarında Fethullah Gülen’in de bulunduğu 130 kişinin 3 ay içinde yurda dönmemeleri durumunda yurttaşlıktan çıkarılma sürecinin başlatılması ile ilgili, bunun FETÖ kurucusu Gülen’in iadesinden Türkiye’nin vazgeçtiği anlamına gelmediğini, Gülen’in Türkiye’ye iadesine engel oluşturmayacağını, yargılama hakkını ortadan kaldırmayacağını belirtti. Bekir Bozdağ, yargıya ilişkin uyum yasa tasarısı taslağının hazırlandığını ve Başbakanlık’a gönderildiğini söyledi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Dostuz demekle olmaz’ Erdoğan, Suriye’de PYD’ye verilen desteği eleştirdi ve ‘Hayati hata yaptıklarını çok yakında anlayacaklar’ dedi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, büyükelçiler iftar programında konuştu. “Bizim topraklarımıza yönelik en ufak bir taciz olacak olursa, biz de gereğini yaparız” diyen Erdoğan, “Sırf bölgedeki politikalarına hizmet ettikleri için terör örgütlerine karşı bir duruş sergilemek yerine onları ‘milis güç’ gibi tanımlamalarla aklayanlar, hayati bir hata yaptıklarını çok yakında anlayacaklardır” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Genel Merkezi’ndeki iftar yemeğinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın açıklamaları şöyle: “Ben senin dostunum demek işi çözmüyor. Bize icraat lazım. Bizim topraklarımıza yönelik en ufak bir taciz olacak olursa, biz de gereğini yaparız. Taktik sebeplerle bile olsa işgal ettiği bölgelerde etnik temizlik faaliyeti yürüten, kimi zaman rejimle kimi zaman DEAŞ’la işbirliği yapan bir terör örgütüne arka çıkmak, asla doğru değildir. Siyasi çözüm vizyonu ortaya AKP’nin 10. kez düzenlediği Büyükelçiler iftarı yapıldı. koymayan, bölgenin tarihi, sosyal ve kültürel dinamiklerini yok sayan bir inisiyatifin başarı şansı yoktur. Sırf bölgedeki politikalarına hizmet ettikleri için terör örgütlerine karşı bir duruş sergilemek yerine onları ‘milis güç’ gibi tanımlamalarla aklayanlar, hayati bir hata yaptıklarını çok yakında anlayacaklardır. Ne Irak ne Suriye topraklarında gözümüz yok. Oralarda gözü olanlara sesleniyoruz; Suriye ve Irak’ın bölünmesine fırsat vermeyelim. Cerablus’tan DEAŞ’ı çıkardık, Rai’den çıkardık, Dabık’tan çıkardık, El Bab’dan çıkardık. ‘Gelin bu işi beraber yürütelim’ dememize rağmen, bu işi bizim terör örgütü olarak ilan ettiğimiz PYD ve onun silahlı kanadı YPG ile yürüteceklerini söylediler. BM Güvenlik Konseyi’nde varlığını sürdüren statüko, günümüz ihtiyaçlarına cevap veremiyor. Bundan sonra daha girişimci ve aktif bir Türkiye ile karşılaşacaksınız.” l ANKARA/Cumhuriyet Atilla Taş ve 12 kişiye müebbet istemi FETÖ’nün medya yapılanmasında görev aldıkları iddiasıyla gözaltına alınan, aralarında Atilla Taş, Murat Aksoy ve Gökçe Fırat Çulhaoğlu’nun da bulunduğu 13 şüpheli hakkında 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle iddianame düzenlendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheliler Atilla Taş, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Yakup Çetin, Bünyamin Köseli, Cihan Acar, Abdullah Kılıç, Oğuz Usluer, Hüseyin Aydın, Murat Aksoy, Mustafa Erkan, Seyit Kılıç, Yetkin Yıldız ve Ali Akkuş hakkında, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarından 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Dava birleştirildi İddianamede, şüphelilerin FETÖ’nün talimatının ardından Bank Asya’da hesap açtıkları veya var olan hesaba yüklü miktarda para yatırdıkları, bir ByLock kullanıcısı olduğu, bazılarının FETÖ’nün üst düzey isimleri ile telefon irtibatının bulunduğu belirtildi. İddianamede şüphelilerin ayrıca 17/25 Aralık sürecinin ardından FETÖ’ye yönelik yapılan operasyonlara karşı durdukları ve örgüte destek çıktıkları ileri sürüldü. İddianamede söz konusu dönemde şüphelilerin örgütün yayın organlarında ve soruşturmaların yürütüldüğü adliye çevresinde bir araya geldikleri anlatıldı. İddianame, FETÖ’nün medya yapılanması davası ile birleştirme talebiyle İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. l Haber Merkezi Hilafet, Katar’ın neresinde? “Kendisinden başka ilah olmayan Allah’a yemin ederim ki ya bana biat edersiniz ya da sizleri ateşte yakarım.” Mekke’de zemzem odasına hapsettiği “Ehli Beyt”ten (Hz. Muhammed’in aile fertlerinden) 24 kişiyi halifeliğini kabule zorlayan Abdullah İbn Zübeyr’in bu tehditkâr sözleri, bugün Katar krizine ilişkin olarak bize en anlamlı veriyi sunar. Değme dış politika uzmanının torbalar dolusu lâfını tartarcasına hem de… Abdullah İbn Zübeyr, Emevi halifeliğinin itibar görmediği Mekke’de ikinci Emevi halifesi Yezid’in ölümüyle kendi halifeliğini ilan etmiş (683) ve 10 yıl hüküm sürmüştür. Sonra Emeviler Zübeyr’i öldürüp halifeliği tekrar kendilerine münhasır kıldılar. Bugün Katar’a yönelik ablukanın öncülüğünü yapan Suudi Arabistan’ın tavrı da Zübeyr’in sözlerinin bir tür güncellemesi aslında. Suud, Katar’a diyor ki, “Kendisinden başka ilah olmayan Allah’a yemin ederim ki ya bana biat edersin ya da seni abluka altına alır, aldırır, boğar ve doğduğuna pişman ederim!..” HHH İslamiyet’te Peygamber’in ölümünün ardından başlayan iktidar çekişmesinin, bizim dinbaz siyaset erbabının ha bire kendini ve hepimizi kandırırcasına diline doladığı “İslam birliği”ni illüzyondan ibaret kılmasına en taze örnek Katar olayı... Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Yemen, Maldivler ve Libya, Katar’la diplomatik ilişkiyi kesti; sınırları ve hava sahalarını kapattı; kendi ülkelerindeki Katarlıları da sınır dışı etme kararı aldı. Demek ki neymiş? Ümmet kardeşliği hikâye imiş!.. Müminin mümine gadri, mübarek Ramazan bile dinlemiyormuş!.. İşin içindeki iş ne peki? Elbette şu kavanoz dipli yalan dünya!.. Katar muazzam zengin. 60 bin 787 dolar kişi başına milli gelirle Arap ülkeleri arasında lider. Ve belli ki kendince bir ağırlık merkezi oluşturmak istiyor. Bunu özellikle onun medya endüstrisi alanında tüm dünyada öne çıkma çabasında görebiliyoruz. Suud da çevresine topladığı diğer unsurlarla onu bir güzel hizaya çekiyor işte. Suud ve yancıları bunu yaparken bir başka ilginç nokta da İslam topraklarında birbirine karşıt bazı unsurların Katar’a yönelik suçlamalarda birbirine yapış yapış karşımız da olmaları. Hem İran bağlantılı terör ey lemlerini, hem Yemen’deki Şii militanları, hem Hizbullah’ı, hem Müslüman Kardeşler’i, hem Hamas’ı, hem de El Kaide ve IŞİD’i desteklediği söyleniyor Katar’ın!.. Ama sıralanan tüm bu unsurların da bir tek ortak paydası var ki o da İslam!.. HHH Bu kavga, “Homo İslamicus”a kim hükmedecek kavgası. Ve telaffuz edilemeyen acı gerçek şu ki İslâm, “Asabiye”ye yenik… O yüzden hilafet, ilk ortaya çıktığı günden beri hiç mi hiç birleştirici olmayan, ayrıştırıcı, çatıştırıcı, yakıcıyıkıcı bir formül ve kurum İslamiyet bünyesinde… İbni Haldun’un “asabiye”si, Frenkçe antropolojik tabirle “etnosentrizm” (bizmerkezcilik), Peygamber’in ölümünden itibaren İslamöncesi Cahiliye dönemindeki hükmünü hemen yeniden icra etmeye başladı. Aile, soysop, sülale, kabile, kavim bazında aidiyet, “iman” bazında aidiyete hep galebe çaldı. Şu postmodern küreselkapitalist ahir zamanda da çalmaya devam ediyor. HHH Beyaz Saray’ın bahçesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın PYDYPG ve FETÖ yakınmalarını adeta İsrafil’in kıyamet günü geldiğinde üfleyerek çalacağı “Sur” (boynuzdan yapılma boru) gibi ama suspus dinleyen Trump, Riyad’daki zirvede bir öttü pir öttü! Sonuç, herkesin hemfikir olduğu üzere, Katar ablukasına yeşil ışık... Ve yine hemen herkesçe endişeyle dillendirildiği üzere Katar’la balkaymak konumdaki Türkiye’nin de müteakip hedef olma ihtimali… Böyle bir ortamda hâlâ kendi kendimize çalıp söylediğimiz bir “İslam birliği” türküsüyle oyalanıyor gibiyiz. Bakın Cumhurbaşkanlığı sözcümüz İbrahim Kalın, bölge ülkeleri arasındaki ilişkilerin “birlikberaberlik” temelinde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek nasıl devam etmiş: “Mübarek Ramazan ayının ruhuna uygun bir şekilde, dost ve kardeş ülkeler arasında yaşanan bu tatsızlığın bir an önce çözüme kavuşturulması için Sayın Cumhurbaşkanımız diplomatik temaslarına başlamışlardır.” Ne demeli?! Hilafet de, “İttihadı İslam” da (İslam Birliği), yeniOsmanlıcılık da bir tatlı rüya ve bunca “katar katar” tatsız gerçeğe rağmen biz rüyaya yatmaya devam ediyoruz!.. Peker bu kez en ‘Quality’ Mafya lideri Sedat Peker’e, Milliyet gazetesinin verdiği ‘En Hayırsever İş Adamı’ ödülünün ardından, Quality dergisi de ‘En Quality Hayırsever İş Adamı’ ödülü verdi. Ödül töreninde bir konuşma yapan Peker, şunları söyledi: “Bir hafta önce bir basın grubunun eki ta rafından yine bu ödüle layık görülmüştüm. Daha sonrasında sosyal medyada sesleri çok çıkan ama toplumda bir karşılığı olmayan insanlar tarafından biraz eleştirilmiştim. Tabii ki daha sonra destek veren insanların fazlalığı karşısında sesleri çok çıkmamıştı.” l Haber Merkezi C MY B