25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA AB geri gönderdiğinden beş kat fazlasını aldı Almanya’da yayımlanan Bild gazetesinin Avrupa Birliği Komisyonu’nun raporuna dayandırdığı haberine göre, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki geri kabul anlaşmasının yürürlüğe girdiği 20 Mart 2016’dan bu yana AB’den Türkiye’ye 1210 sığınmacı geri gönderilirken, 6 bin 254 Suriyeli de Türkiye’den AB ülkelerine kabul edildi. Türkiye’den gelen mültecilerin 15 AB ülkesine dağıtıldığı ve bu mültecilerden 2 bin 270’inin Almanya’ya geldiği belirtildi. Çarşamba 28 Haziran 2017 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ ‘Büyük bedel’ tehdidi 13 Beyaz Saray, Suriye’nin kimyasal silah saldırısı hazırlığında olduğunu iddia etti, açıklama ABD’nin yeni saldırı hazırlığı olarak görüldü, Rusya’dan ‘kabul edilemez’ yorumu geldi Suriye ordusu, hem Deyr Ez Zor hem de Rakka’da ilerleyişini sürdürürken ABD, Suriye hükümetinin bir başka kimyasal silah saldırısına hazırlanıyor gibi göründüğünü öne sürdü ve böyle bir saldırı düzenlenirse, Suriye lideri Beşşar Esad ve ordusunun “büyük bir bedel ödeyeceği” uyarısında bulundu. Açıklamada, “Esad rejimi tarafından yapılacak bir kimyasal saldırı, sivillerin kitleler halinde ölümü sonucu doğuracaktır” ifadesi de yer aldı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Suriye’nin, Şam hükümeti tarafından gerçekleştirildiği öne sürülen 4 Nisan’daki Han Şeyhun saldırısına benzer hazırlıklara giriştiği iddia edildi. ABD Başkanı Donald Trump, Han Şeyhun’un ardından Suriye’deki bir hava üssüne füze saldırısı düzenlenmesini emretmiş, ABD Suriye’yi 59 Tomahawk ile vurmuştu. ‘Vurma hazırlığı’ Beyaz Saray sözcüsü Sean Spicer’ın önceki akşam yaptığı açıklama sonrası ABD medyasında yer alan haberlerde, Dışişleri ve Savunma Bakanlığı yetkililerinin, Beyaz Saray’ın “kimyasal saldırı uyarısından” haberdar edilmediği ve “hazırlıksız yakalandığı” savunuldu. Beyaz Saray’dan habere yalanlama geldi. ABD’nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Nikki Haley böyle bir saldırı gerçekleşmesi halinde Rusya ve İran’ın da sorumlu olacağını söyledi. Britanya Savunma Bakanı Michael Fallon’dan ise ABD’ye destek geldi. Fallon, Suriye’ye karşı saldırıların “meşru, yasal ve Mattis Esad, Hama’da gazileri ziyaret etti Bayram namazını, Haziran 2011’de ilk ayaklanmanın çıktığı Hama kentinde kılarak, kitlesine “zafer yakın” mesajı veren Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad dün de Hama kırsalında savaş gazilerinin evlerine ziyarette bulundu. Eşi Esma Esad’la birlikte Hama köylerindeki gazilerin evlerini ziyaret eden Esad gazilerin durumu hakkında bilgi aldı, aileleriyle sohbet etti. Esad daha sonra Rusya’nın Lazkiye’deki Hmeymim’deki hava üssünü ilk kez ziyaret etti. Esad burada Rusya Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov ile bir araya geldi. orantılı” olması durumunda desteklerinin “sarsılmaz” olacağını açıkladı. Trump’la telefonla konuşan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da “yeni bir kimyasal saldırı olması durumunda ABD’yle birlikte hareket edeceklerini” söyledi. Washington merkezli Suriye Enstitüsü’nden Valerie Szybala, BBC’ye yaptığı değerlendirmede, Beyaz Saray açıklamasının sıra dışı olduğunu söyledi. Szybala, “Bu açıklamanın benzeri yok. ABD istihbaratından olası bir saldırıya karşı böylesine bir erken uyarı duymamıştık” dedi. New York Times gazetesine göre ise Beyaz Saray açıklaması, ABD’nin Suriye’yi yeniden vurma ihtimaline hazırlandığını gösteriyor. Beyaz Saray’ın son açıklamalarına Suriye ve Rusya’dan tepki gecikmedi. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, “Suriye’nin meşru hükümetine yönelik tehditler kabul edilemez” dedi ve Han Şeyhun’daki saldırıdan Suriye hükümetinin sorumlu tutulamayacağını çünkü bu olayla ilgili bir soruşturma yürütülmediğini vurguladı. Suriye Ulusal Uzlaşma Bakanı Ali Haydar da Suriye hükümetinin hiçbir zaman kimyasal saldırı düzenlemedi ğini ve gelecekte de asla düzenlemeyeceğini söyledi. ABD hapishane vurdu ABD önderliğindeki koalisyon uçakları Suriye’de IŞİD tarafından kontrol edilen bir hapishaneyi vurdu. Muhaliflerin Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin açıklamasına göre Mayadin’deki bombardımanda 42’si mahkum, 15’i cihatçı olmak üzere 57 kişi öldü. Türkiye’ye çağrı Öte yandan Suriye’deki silahlı muhalefetin Cenevre’deki barış görüşmelerindeki temsilcilerinden Fatih Hassun, “Türkiye’nin garantör ülke olarak Suriye’nin kuzeyindeki her müdahalesini memnuniyetle karşılarız” dedi. Sputnik’e konuşan ÖSO bileşeni Humus Tahrir Harekâtı sözcüsü Assun, Türkiye’nin Astana görüşmelerinde teklif edilecekleri ele almak için bazı muhalefet temsilcilerine Ankara’da toplantı teklif ettiğini, bu görüşmenin Astana’dan 23 gün önce Ankara’da yapılacağını söyledi. Türkiye’nin YPG’nin elindeki Afrin bölgesine ÖSO unsurlarıyla birlikte operasyonda bulunacağı öne sürülüyordu. MattIs: YPG’ye Rakka’dan sonra da silah verebiliriz ABD Savunma Bakanı James Mattis, Rakka’nın IŞİD’den geri alınmasından sonra da ABD’nin Suriyeli Kürtlere silah sağlamaya devam ede ceğini söyledi. Almanya’ya giderken yanında bulunan gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mattis, Türkiye’nin “terör örgütü” olarak gördüğü YPG’ye, Rakka operasyonundan sonra da si lah verilip verilmeyeceği sorusunu, “Bu bir sonraki hedefin ne olduğuna bağlı, Rakka alındığında savaş bitmeyecek” diye yanıtladı. Mattis, IŞİD’e karşı savaş bittikten sonra YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) verilen silahların geri alınacağı yönünde Türkiye’ye verilen taahhütle ilgili soruya da, “Elimizden geleni yapacağız. Savaş sırasında gerektiğinde silahlarını yenileyeceğiz, belirli silahlara ar tık ihtiyaç duymadıklarında da onları ihtiyaç duydukları şeylerle değiştiririz” yanıtını verdi. Mattis, Rakka’dan sonra YPG’nin ne kadar güçlü olduğu sorusunu da, “Göreceğiz” diye yanıtladı. Mattis geçen hafta Savunma Bakanı Fikri Işık’a mektup göndererek YPG’ye tahsis edilen silahların IŞİD’e karşı operasyonlar sonlanınca geri alınacağını söylemişti. Işık ve Mattis’in bugün Brüksel’de görüşmesi planlanıyor. Kiev’de bombalı suikast Trump, Riyad ile 110 milyar dolarlık silah anlaşması imzalamıştı. Körfez’e silah satışı uyarısı ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nin Cumhuriyetçi Başkanı Bob Corker, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’a mektup yazarak, Suudi Arabistan, BAE (Birleşik Arap Emirlikleri), Bahreyn ve Mısır’ın 13 maddelik ültimatom verdiği Katar’da kriz çözülene kadar Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerine silah satışlarına izin vermeyeceğini kaydetti. Corker mektupta, “KİK ülkeleri arasındaki anlaşmazlıklar sadece IŞİD’le savaş ve İran’a karşı harcanan çabalara zarar veriyor. Bu nedenlerden dolayı askeri mühimmat satmadan önce krizi çözme ve Körfez ülkelerini tekrar bir araya getirmenin yolları konusunda daha iyi bir anlayışa ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı. Yurtdışına silah satışları, Kongre’de görüşülmeden önce, ön inceleme sürecinde Temsilciler Meclisi ile Senato’nun Dış İlişkiler Komiteleri’nin onayından geçmesi gerekiyor. Öte yandan BBC’ye konuşan BAE Hükümet Sözcüsü ve Moskova Büyükelçisi Ömer Gobaş, “Katar’ın mesajlara olumlu yaklaşmadığını” savundu. Gobaş, nihai olarak, “basitçe Katar’dan ayrılacaklarını” söyledi. Katar’ı Körfez İşbirliği Konseyi’nden atmayı tartıştıklarını, ama bunu hemen yapmayacaklarını belirtti. Suudi Arabistan Dışişleri’nden ise Katar ile 13 madde üzerine müzakere edilmeyeceği açıklaması geldi. Ukrayna’nın başkenti Kiev’de dün bir araca yerleştirilen bombanın patlaması sonucunda askeri istihbarat servisinde görevli bir albayın hayatını kaybettiği duyuruldu. Ukrayna İçişleri Bakanlığı olayı “terör saldırısı” olarak nitelendirirken Savunma Bakanlığı da “Patlama sonucunda Savunma Bakanlığı’nın ana istihbarat dairesinden Albay Maksim Şapoval hayatını kaybetti” açıklamasını yaptı. Aracın şoförünün de yaşamını yitirdiği patlamada bir kişinin yaralandığı belirtildi. Ukrayna’da benzer bir saldırı geçen yıl temmuz ayında gazeteci Pavel Şeremet’in, ara cına yerleştirilen patlayıcı sonucu lığına geçen eski Rus milletvekiölmesiyle gerçekleşmişti. Bu yılın li Denis Voronenkov, uğradığı suimart ayında ise Ukrayna vatandaş kast sonucunda öldürülmüştü. Hollanda Srebrenitsa’dan ‘kısmen Hollanda’da Temyiz Mahkemesi, Bosna Hersek’in Srebrenitsa kentinde 1995 yılında yaklaşık 300 Boşnak erkeğin ölümünden Hollanda devletinin “kısmen sorumlu” olduğuna hükmetti. Srebrenitsa Anneleri Derneği’nin Hollanda aleyhine 2007 yılında açtığı davanın sonucunda 2014 yılında Lahey Bölge Mahkemesi, Srebrenitsa’nın işgali sırasında Hollandalı askerlere sığınan 300 sivil Boşnak’ın Sırp askerlerine teslim edilmesinden dolayı Hollanda’yı suçlu bulmuştu. Lahey Temyiz Mah sorumlu’kemesi, 2014’te bölge mahkemesi ta da tarafınTakyzakümarzşrdıialnaeranv3tme0traa’uilsldenıniubaninin rafından verilen kararı düzelterek dan tazminat öden Hollanda’nın “kısmen” sorumlu oldu mesi de yer aldı. Ailele ğuna karar verdi. Yargıç Gepke Du rin tazminat talebinin yüzde 30’unun lek karar gerekçesinde, “Hollanda karşılanmasına hükmedildi. Mahke devletinin hukuka aykırı davrandığı me, tazminat miktarının yüzde 30 ile nı” ve Birleşmiş Milletler (BM) bün sınırlandırılmasını “bu kişiler BM so yesinde görev yapan Hollandalı barış rumluluk alanında kalsalar bile ha gücü askerlerinin “insanlık dışı mua yatta kalma oranları tahminen yüz mele ve infaz riski bulunmasına rağ de 30’du” olarak açıkladı. Öte yandan men Sırpların, Müslüman erkekleri Srebrenitsa’da görev yapmış olan diğer kent sakinlerinden ayırmasına 200’den fazla Hollandalı asker, yaşa izin verdiğini” söyledi. Kararda kat dıkları travma nedeniyle devletten liam kurbanlarının ailelerine Hollan tazminat talebinde bulundu. Trump ABD’nin imajını bozdu ABD’li Pew Araştırma Merkezi’nin gerçekleştirdiği yeni bir araştırma, Donald Trump’ın ABD başkanlığının, ülkenin dünya çapındaki algısına önemli ölçüde olumsuz etkide bulunduğunu ortaya koydu. Buna göre, Trump’ın selefi Barack Obama yönetiminin son döneminde yüzde 64 oranında seyreden olumlu görüş, Trump’ın başkanlığıyla yüzde 49’a kadar geriledi. Trump döneminde ABD’ye yaklaşımın olumlu yönde arttığı ülkeler sadece Rusya ve İsrail oldu. Çin ve Hindistan arasında sınır gerginliği Çin ve Hindistan arasında Hima mayı reddetmesinden bu yana iki üllaya Dağları’ndan geçen sınırda ke arasında gerginlik yaşanıyor. Çin, gerginlik ortaya çıktı. Hindistan, Çin Hindistan’ı Sikkim ve Tibet bölgeleri birliklerinin Hindistan tarafına ge arasında sınır ihlali yapmakla suçlu çerek iki Hint sığınağını yok ettiğini yor. Hindistan tarafı ise Çin’i Tibet’e öne sürdü. Çin Dışiş gitmeye çalışan ha leri de resmi bir no cı adaylarına zor ta yayımlayarak Hint luk çıkarmakla it sınır güvenliklerinin ham ediyor. Hima Çin’in Tibet bölgesine layalar üzerinden yasadışı girdiğini id geçen sınırdaki an dia etti. Hindistan’ın, laşmazlık 1962’de Çin’in ‘Tek Kuşak, iki ülke arasında Tek Yol’ projesinin Çin, Hindistan’ı sınır ihlali kısa ama kanlı sa açılış törenine katıl ile suçluyor. vaşa dönüşmüştü. BM’den iki lidere insan hakları eleştirisi BM’nin İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin, ABD Başkanı Donald Trump ile Britanya Başbakanı Theresa May’i eleştirdi. Zeyd, Trump’ın “işkenceyi geri getirme” vaadi ile ilgili endişelerini dile getirirken May’in 8 Haziran’daki erken seçim öncesi yaptığı “terörizmle savaşmak için gerekirse insan hakları ile ilgili yasalarda değişikliğe gidebilecekleri” sözlerini ise “Batılı bir liderden terörizmle mücadele adı altında insan haklarını ihlal eden otoriter liderlere bir hediye” olarak nitelendirdi. Hersh’ten al haberi Şu âlemde herhalde en çok da zırt pırt ağlayan, sözde ‘insani’ duyarlılıklar saçarken kararlılık pozlarına yatan liderlerden sakınmalı. Zira soğuk görünümlülere atfedilenin aksine en büyük manipülatörler ve zalimler onlardan çıkıyor. Ekseriyetle ‘zayıf muhakemeli’ addedilen kitleler üzerinden kendi toplumları ve başkaları için felaketler yayıyorlar. HHH ABD Başkanı Donald Trump da bunlardan birisi. Suriye’nin kuzeyindeki ‘El Kaide Cihadistan’ı İdlib’in Han Şeyhun kasabasında 4 Nisan’da askeri, teknik ve siyasi açıdan şaibeli kimyasal silah kullanımı vakasının ardından, ABD ordusuna Suriye’yi vurduran Trump’tı. Suriye ordusunun kazanımları eşliğinde ‘Esad’ı devirmekten vazgeçtiğini’ söylemişken; sivil kurbanların fotoğraflarını görüp faili belirlemiş, kızı İvanka onu ‘gözyaşları eşliğinde’ ikna edince Trump’a kararlılık sergilemek kalmıştı. ABD askeri hamlesi, kimyasal saldırıyı yaptığı iddia edilen uçağın kalktığı Şayrat Üssü’nün vurulmasıyla sonuçlandı. Rusya ile Suriye’nin yalanlamaları eşliğinde ortaya saçılan bir sürü tutarsızlık (4 ve 12 Nisan tarihli yazılarım) havada kaldı. BM Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü OPCW, Rusya ve Suriye’nin çağrılarına karşın Han Şeyhun’u ziyaret etmedi, bilimsel rapor yerine kaynağı meçhul örnekler üzerinden ‘sarin ve benzeri maddelere rastlandığını’ duyurmakla yetindi. ABD’nin yeni askeri hamleleri için zemin tesis edildi. HHH Üç ay sonra My Lai ve Ebu Ghraib skandalları ile 2013’te Guta kimyasal komplosunu büyük ölçüde ifşa etmiş Pulitzer ödüllü efsane gazeteci Seymour Hersh’ün Welt am Sonntag’daki makalesiyle daha bir aydınlandık. Baştan söyleyelim: Hersh’in ABD’li üst düzey askeri ve istihbarat kaynaklarının Suriye ordusunun kimyasal silah kullandığına dair kanıtları olmadığını kayda geçirdiği makalesinin ana teması, Han Şeyhun’u tartışmak değil. Trump’ı harekete geçiren mantığı sergilemek. Özetlersek; ABD, Suriye’nin Han Şeyhun’da üst düzey cihatçı toplantısını hedef alacağını biliyordu. Ruslar toplantıda CIA muhbiri bulunması karşı uyarmıştı. ABD’nin yakaladığı Suriyeli yetkilinin konuşma kaydında kimyasal silah anılmazken, kastedilenin Rusya’nın sağladığı 500 kiloluk güdümlü konvansiyonel bomba olduğu biliniyordu. ABD Şayrat’ta kimyasal silah yüklenmesi izine rastlamamıştı. ABD, sarin iddiasına karşı vurulan depoda süni gübre, propan gazı, ölüleri gömmeden kullanılan arındırıcılar kadar roket, silah ve mühimmat olduğunu; ikinci patlama ile toksik gazlar saçıldığını biliyordu. Hersh’ün kaynağı ‘siyasi intihara’ denk gelen girişim için “Beşşar bunu yapar mıydı? Savaşı kazanmanın eşiğindeyken? Dalga mı geçiyorsunuz?” diyordu. Ekibi Trump’ı dört seçenekten en makulüne ikna etmiş, ABD’nin 59 Tomahawk’ından yarısı Şayrat’ı ıskalamış, kalanı Ruslar haberdar edildiğinden pek az hasar vermiş, üs 24 saat geçmeden operasyonel kılınmıştı. Trump ‘şov yapmıştı’. Hersh’ün makalesi, ‘duygusal’ Trump’ın pervasızlığını gösteriyor. Salt savaş riski artmasın diye uğraşmış ekibinin ise kayıtsızlığını. HHH Makaleyi yayımlamaya 2013’teki Guta komplosuna yer vermiş London Review of Books da cesaret edemedi. Welt am Sontag ise Hersh’ün kaynaklarını öğrenip iddianın odağındaki isimle de bağımsız olarak konuştuğunu belirtti. Ama Trump’ın azli için duacı ana akım ABD medyası, onu nasıl 6 Nisan’da ‘kahraman’ ilan etmişse, Hersh’ü de itibarsızlaştırmaya soyundu. ABD istihbarat raporunda sarin kullanımı yokken, nisandaki Beyaz Saray brifinginde ‘gizliliği kaldırılmış bilgilerin özet’ini ‘rapor’ diye sunan da onlardı. Soros gibi liberal müdahalecilik aygıtlarının fonladığı Bellingcat’in argümanlarını yayan da... HHH Ne tesadüf ki 4 Nisan’da aralanan kapı, bugün ABD Suriye’nin kuzeyindeki vekilleri hariç sahada kaybetmeye yüz tutmuşken açılıyor. Dün Beyaz Saray ‘Suriye’nin bir başka kimyasal saldırıya hazırlandığı, bu gerçekleşirse Şam’ın büyük bedel ödeyeceği’ tehdidini savurdu. Mesaj aynı zamanda sahanın büyük ölçüde kazananları Rusya ve İran’a... Velhasıl kaybetmekte olanların ‘duygusallığı’ en beteri. Arnavutluk’ta zafer Sosyalistlerin Arnavutluk’ta önceki gün yapılan genel seçimleri Başbakan Edi Rama’nın lideri olduğu Sosyalist Parti kazandı. İktidardaki Sosyalist Parti 140 sandalyeli mecliste 79 sandalye almayı başarırken, muhalefetteki Demokrat Parti’nin sandalye sayısı 38’de kaldı. Bu sonuçlarla Sosyalist Parti tek başına hükümeti kurabiliyor. FARC bütün silahları teslim etti Kolombiya’daki FARC ögrütü 50 yıllık silahlı mücadelenin ardından bütün silahlarını Birleşmiş Milletler’e (BM) teslim etti. BM’den yapılan açıklamada 6 bin 800 örgüt üyesinden 7 bin 132 kayıtlı silah alındığı belirtildi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle