25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 28 Haziran 2017 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY Bu daha başlangıç haber 11 Bolu Dağı’ndan başlayan Kemal Kılıçdaroğlu önderliğindeki Adalet Yürüyüşü’nün 13. gününde konvoyu Düzce’nin Kaynaşlı ilçesinin Bakaca mevkiinde yakaladım. Sadece adalet pankartı altında, adalet istiyoruz sloğanıyla yürüyen beş bini aşkın kortejde Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte yürürken çeyrek yüzyıldan da önceyi 4 Ocak 1991 günü Zonguldak’ı hatırladım. O gün Zonguldak’ta dağ taş inliyor, pankartlar ve sloganlar gırla gidiyordu. Tıpkı 2017 Adalet Yürüyüşü gibi sendika lideri Şemsi Denizer’in önderliğindeki büyük madenci yürüyüşüne de son anda karar verilmiş, hazırlıkları tamamlanabildiği kadar tamamlanmış, gerisi kervan yolda düzülür denilerek yolda tamamlanmıştı. Madenci yürüyüşünün amacı Türkiye’yi sallamak, işci düşmanı olarak görülen eski MESS Başkanı Özal’ın koltuğunu sarsmaktı. Madenci vurdukça inletmeyi ve sesini Ankara’da dinletmeyi amaçlıyordu. Provokasyon kaygısı Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü, bir yandan adaletsizliğe seyirci kalınmayacağını haykırarak umutsuzluk örtüsünü yırtmayı amaçlarken, öte yandan olayı saptırarak Türkiye’nin siyasi atmosferini daha da gerip her şeyi zıvanadan çıkaracak olan provokasyonları önlemek hususunda, büyük çaba harcıyor. Yürüyüşün 13. gününde bu provo Vedat ARIK kasyonları engelleme kaygısı, yapılan anonslardan da kolayca anlaşılacağı gibi büyük önem kazanmıştı. Yürüyüşü baştan beri izleyen arkadaşımız İklim Öngel Düzce’ye yaklaştıkça dikkatlerin çoğaldığı ve önlemlerin arttığını belirtiyor. Kemal Kılıçdaroğlu adaleti aramak için son çare olarak sokağa inerken her türlü kışkırtmaya karşı da azami dikkati gösteriyor. Yürüyüş sırasında, kendisine neden referandumdaki yolsuzluklar dolayısıyla da sokağa inmediklerini sorduğumda, o zaman havanın böyle bir eylemin salimen yürütülmesine elverişli olmadığı yanıtını verdi. Uzun Ankaraİstanbul yürüyüşü İstanbul’a doğru yaklaşırken, coşku ve katılım ile birlikte, provokasyon endişesi ile ilgili artan önlemleri koordine etmek için 25 kişilik bir milletvekili heye ti oluşturuldu. Katılımın yüz bini aşmasının, kimilerine göre milyona ulaşmasının beklendiği İstanbul’da önlemler en üst düzeye varacak. Sorarlarsa bizdendir Yürüyüşe, herkes gibi adalete hasret bir vatandaş, adaletin yokluğunun ve baskının bedelini ilk ödeyecek meslek dalının mensubu, geçmişte adaletsizliğin bedelini özgürlüğünen yoksun kalarak ödemiş bir gazeteci, sürekli baskı altında tutulan, saldırılara hedef olan, çalışanları, yöneticileri adalet mağduru olan Cumhuriyet gazetesinin bir mensubu olarak katıldığıma göre Silivri’deki Cumhuriyetçiler Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Turhan Günay, Musa Kart, Önder Çelik, Bülent Utku, M. Kemal Güngör, Ahmet Şık, Y . Emre İper’i de temsil etmek üzere orada bulunuyorum. Bunu vurgulamak üzere, Kadri Gürsel’in Galatasaray’dan sınıf arkadaşları 114. dönem mezunlarının Kadri için yaptırdıkları, üzerinde resmi olan ve “Sorarlarsa bizdendir” yazan, tişörtü giyiyorum. Bir ara Adalet Yürüyüşü’nde ön safta Kılıçdaroğlu’nun yanında Kadri yürüyormuş gibi oluyor. Kılıçdaroğlu’nun dillendirdiği adalet istemine yediden yetmişe kadınerkek birçok vatandaş yürekten katılıyor. Bunu sokaktaki insanların tepkisinden anlıyorsunuz. Bu eylem son mu? Bunların arasında asli uğraşları adaleti aramak olan, yargının onsuz olmazı avukatlar da yer alıyorlar. Bir ara düşünüyorum, yanımda cüppesiyle yürüyen avukat hanıma “Neden yürüyorsunuz” diyerek, hayatımın en saçma sorusunu sorsam ne kadar şaşırır diye. O yürüyüşte avukatlar olmayacak da kimler olacak? Kimbilir, şu anda vicdanını hâlâ boğamamış olup da bir rahat uykuya hasret kalmış yargıçlar arasında o avukatların yanında olmayı isteyen kaç kişi vardır? Kılıçdaroğlu’na “Bu yürüyüşten sonra başka eylemler de olacak mı, yoksa bu eylem bir son mu” diye sorduğumda, “Bu daha başlangıç” yanıtını veriyor. Meclis etkisizleştirilmiş, yargı bağımsızlığının ortadan kaldırılmış olduğu bir ortamda gündüz ortasında elinde fenerle adam arayan Diyojen’in ülkesinde ana muhalefet lideri sokakta adalet arıyor. Bu onun hakkı, hakkı olmaktan öte görevi. Demokrasilerde çare tükenmediğine göre, baskı ve zulüm arttıkça daha ne gibi yeni demokratik yöntemlerle tanışacağız bakalım. Milli ve dini eğitim seferberliği Bu coğrafyada yapılabilecek en korkunç şeyi yapıyorlar. Sistematik bir şekilde dindar ve kindar nesiller yetiştirmek istiyorlar. Yasaları ele geçirdiler, okulları istila ettiler, tüm muhalifleri hileyle temizlediler. Artık önlerinde hiçbir engel kalmadığını düşünüyorlar. Kendi ideallerindeki eğitim sistemini kuruyorlar. Evrim teorisini kitaplardan atarak, okulları mescitlerle donatarak; Çocukları erkenden... Daha gözleri açılmadan, kafaları çalışmadan, soru sormaya başlamadan... Kendi tornalarına sokuyorlar. Ki çocuklar... Okullarında en baştan şekillensinler; Zina... Günah.. Sevap... Cihat... Cehennem... Cennet... Sırat... Sadece bunları öğrensinler. Sadece dini değerlerle yetişip bilimsel gerçeklere küstahça bilensinler. Kızlarla erkekleri ayrı sınıflara koyup beyinlerini yasaklar ve korkularla doldurmanın peşindeler. “Tartışmalı ve anlaşılması zor” diyerek bilimsel verileri müfredattan silmekteler. Onların yerine koyacakları şey tartışmasız ve anlaşılması kolay dogmalar. Genç beyinler, biliyorlar, dogmalara yetişkinlerden daha da kolay kanar. Cumhuriyet nasıl işe muhteşem bir eğitim seferberliğiyle başlamışsa; Onlar da eğitimsizlik seferberliği peşindeler. Bunca zaman emek verilen o aydınlan manın üzerine zifir gibi çökmekteler. Artık eğitimde ne evrim teorisine yer var Vedat ne felsefe tarihine. ARIK Çocuklara Adem ile Havva mitini ve Ya radılış efsanesini tanrısal gerçeklik olarak belletmenin peşindeler. Korkuyorlar. Akıldan, bilimden ve gerçeklerden ödle ri patlıyor. O yüzden çocukların akıllarıyla oynu yorlar. Hayatı sorgulamalarına, dogmalara şüp heyle bakmalarına fırsat tanımak istemi yorlar. Kitaplarda niyetleri için tehlikeli ne varsa hepsinin üzerini çizmeleri bu yüzden. Tartışılmaz tabuları yücelterek ve küçü cükken, daha yaşken zihinlerini iyice eğe rek onları kendi iktidarlarına secdeye ge tiriyorlar. Okullarda dayatılan dini hikâyelerin bi Hava sıcaklıkları rekor seviyeye ulaşırken partililer buldukları her fırsatta serinlemeye çalıştı. CHP Milletvekili Ali Şeker ise uzun geçen yürüyüşün ve limsel dünyada yeri olmadığını fark etme Siz sadece alkışlayıngünün yorgunluğunu çimlerin üzerine uzanarak atmaya çalıştı. Adalet Yürüyüşü’nün minik katılımcıları da büyük bir coşkuyla büyüklerine eşlik etti. sinler... Mantıksızlıklara uyanmasınlar... Tüm doğruların değişebilir olduğunu hiç anlamasınlar... Varsayım diye bir şeyden haberleri ol masın... Mantığın m’si bile yanlarına uğramasın... istiyorlar. “Yumurtaya canı Allah’ın verdiğini bilsin ler, yeter” diye düşünüyorlar. Adalet Yürüyüşü’ne yönelik provokasyon girişimlerine karşı genelge hazırlandı Gerisi el yordamı ve Tanrı kelamı. Çocukları onlardan geri almak, çöken adaleti yeniden inşa etmek kadar önemli. Yeni nesle göz diken bu eğitim sistemi... İKLİM ÖNGEL Bu ülkede adaletsizlikten bile daha teh likeli. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ankara’dan İstanbul’a başlattığı Adalet Yürüyüşü’nün 13. Adalet en çok gününü tamamladı. Adalet Korteji, Düzce’nin Kaynaş lı ilçesi Bakacak mevkiinde 13. güne uyandı. Yürüyüş öncesi CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, yaptığı kadınlara borçlu Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu dün Adalet kortejinde yer aldı. Platform anonsta, yürüyüşün tek sloganının “Hak, hukuk, adalet” olduğunu, çok sevilen başka sloganlara eşlik edilmemesi gerektiğini söyledi. Özel, “Bu yürüyüşü saldırgan gibi göstermek isteyen pek çok kişi dışarıdan tahriklerde bulunacaktır. Onlara alkışlayarak yanıt veriyoruz. Provokasyonlara karşı yanımızdakilere mukayet oluyoruz” dedi. Uyarıların ardından Kılıçdaroğlu, basın toplantısı yaptı. Kılıçdaroğlu, “Bugün Köroğlu’nun diyarını terk ediyoruz” dedi. Köroğlu’na ve “Köroğlu gibi olanlara selam” gönderen Kılıçdaroğlu, adalet için hep birlikte yürüdüklerini belirterek şöyle konuştu: “Provokasyonlara karşı dün akşam 12 maddelik bir genelge hazırladık. Sakın şu veya bu nedenle bizi protesto edenlere bir saldırı, bir şiddet, bir Protestocular kortejle birlikte hareket ediyor Adalet Yürüyüşü kortejine yönelik provokasyon girişimleri özellikle Gerede’den sonra arttı. Kaynaşlı ilçesi çıkışında kortejin geçişi sırasında Tayyip Erdoğan posteri açan bir grup, elleriyle de rabia ve bozkurt işareti yaptı. Adalet korteji katılımcıları ise provokasyonlara alkış ve “hak, hukuk, adalet”’ sloganıyla karşılık verdi. CHP kortejine, son mola sırasında CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel tarafından teşekkür konuşması yapıldı. Özel, aynı grupların kortej ilerledikçe taşımalı olarak götürüldüğü ve protestoya devam ettiğini söyledi. Gübreli provokasyon Yürüyüşün 13. akşamında Düzce merkezde konaklayan Adalet Korteji’nin çadırlarının kurulduğu alana, saat 21.30 sıralarında sivil plakalı bir kamyon gelerek gübre döktü. CHP’lilerin Genel Temsilcisi Gülsüm Kav ile yakınları katledilen kadınlar Kılıçdaroğlu ile birlikte yürüdü. Türkiye’de haklarına sahip çıkan tüm yurttaşların yürüyüşte olması gerektiğini dile getiren Gülsüm Kav şöyle konuştu: “Adaletin en çok kadınlara borcu var, en çok biz alacaklıyız. Adliyelerde, mahkeme salonlarında daha önceki eylemlerimizle hep aradığımız bu adaleti bugün de Türkiye’nin ortasından yürütülen bir adalet yürüyüşüyle yine aramaya devam ediyoruz. Türkiye’de kadınlar olağanüstü bir hak ve adalet arayışı yaşarken bu yürüyüşte olmamız şarttı” dedi. 4 yıl önce eşi tarafından katledilen Muhterem Göçmen’in ablası Çiğdem Evcil ise “Bu yürüyüşte en çok bizim hakkımız olduğunu düşünüyorum. Kardeşimin katili boynunu eğip ‘Ben karımı seviyorum’ dediği için verilen ceza ağırlaştırılmış müebbet, ‘iyi hal’den müebbete indirildi. En çok 1516 yıl hatta o kadar da yatmayabilir. Çünkü bu sistemin ne yapacağı belli değil. Belki üç gün sonra aramıza gelebilir.” ağır söz kullanmayın. Ne söylerlerse söylesinler sadece onları alkışlayın, dedik. Dolayısıyla bu da bizim demokratik tavrımızı, adalete olan inancımızı, adalete, insanlara ne kadar değer verdiğimizi gösteriyor.” Adalet Yürüyüşü’nün 12. günü gecesi Düzce’ye bağlı AKP’li Kaynaşlı Belediyesi, Kılıçdaroğlu ve CHP’lilerin konakladığı Köroğlu Tesisleri’ne su vermedi. Korteje ait su tankerinin şebekeden su almasına izin verilmedi. CHP Milletvekili Gürsel Tekin, “Adaleti kaybettiğiniz gibi, insanlığınızı da kaybetmiştiniz!” dedi. l DÜZCE Düzce’ye birkaç kilometre kala araçtan ‘rabia’ işareti yapan bir grup genç, polis tarafından uyarıldı. Polisin uyarısını dinlemeyen gençlerin aracı kenara çekilerek gençler dışarı çıkarıldı. Gençler kortej geçene kadar bekletildi. ‘AKP’li vekil düzenliyor’ CHP milletvekili Mehmet Bekaroğlu, “Bir AKP’li Rize milletvekilinin organizasyonuyla yapılan toplantıda tahrik edici eylemler yapma kararı” aldığını savundu. Bekaroğlu, “Bu kişi öteden beri İstanbul’da bilinen, etrafında gençleri, Osmanlı Ocakları’nı toplayan bir kişi. Üsküdar’da böyle bir toplantı yapılıyor ve yol boyu tahrik edici sloganlar, işaretler yapma konusunda gruplar oluşturup bölgeye gönderme kararı alıyorlar” dedi. polisi aramasıyla kamyon şoförü kısa sürede yakalarak hakkında cezai işlem yapıldı. Yaşananların ardından belediye ekipleri gele rek alanı temizledi. Olayın ardından CHP milletve kili Gülay Yedekçi, “Yürüyüşü müz kutsaldır. Adaletli yaşamak isteyenlerin yürüyüşüdür. Bugün bu pisliği dökenlerin de adale te ihtiyacı olacaktır. Bu olay bir anlayışın göstergesidir. Kınıyoruz” ifadelerini kullandı. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse ise, “‘Bunu yapanların pişman olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nasıl bir psikolojidir? Biz ülke olarak nasıl bu hale geldik?” dedi. Kamyonun kamp alanı etrafına gübre dökmesinin ardından alanı ağır bir koku sardı. Bütün mağdurlar destek vermeli CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın Maltepe Cezaevi önündeki ‘Adalet Nöbeti’ sürüyor. Nöbetçiler 13 gündür yürüyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu karşılamaya hazırlanıyor. CHP Üsküdar İlçe Başkanı Erdoğan Altan, “Kendisini mağdur gören adaletten yoksun gören her kişinin bu yürüyüşe destek vermesi lazım. Aynen Hayır blokunu oluşturduğumuz gibi. Bu bir sabır testi aynı zamanda. Provokatif eylemlerin sonuçsuz kalması için de elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz.” l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle