Katalog

DUNYA Pazar 25 Haziran 2017 Putin, KGB’deki görevini açıkladı Rusya’nın KGB kökenli Devlet Başkanı Vladimir Putin, sorular üzerine “Dış istihbarat servisindeki görevim özellikle resmi olmayan istihbaratla ilgiliydi” dedi. Bu görevdeki istihbaratçıların özel nitelik ve inançlara sahip sıradışı kişiler olduğunu söyledi. ‘Trump’ın nesi mi hoşuma gidiyor?’ Eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, “Birçok kişi Trump için ‘Amerikan Berlusconi’ diyor. Bundan hoşlanıyor musunuz” sorusuna şu yanıtı verdi: “Herkes gibi ben de Trump’ın nesinden çok hoşlandığımı söyleyeyim: Eşi Melania! Güzelliği, çekiciliği sebebiyle.” dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 7 nilgun@cumhuriyet.com.tr Çin’de heyelan felaketi Aşırı yağışın ardından dağın köyün üzerine yıkılmasıyla 60 ev kayalar altın da kaldı. 120’yi aşkın kişi kayıp. Kurtarma çalışmalarına 2 bin kişi katılıyor. Çin’in güneybatısındaki Siçuan eyaletinde meydana ge lanlara ulaşmaya çalışıyor. Halkın ediliyor. Yerel yetkililere göre zaGazetesi’nin yayımladığı fotoğraflar ten sismik hareketlilik olan bölge len toprak kaymasında ilk da, kayaların kaldırılması için böl de toprak kaymasının oluşmasında etapta en az 15 kişinin cansız be geye iş makinelerinin getirildiği gö aşırı yağışlar etkili oldu, yağmuru denine ulaşılırken 120’den fazla ki rüldü. Kurtarılanlar arasında bir çift emip toprağı tutacak ağaçlar olma şi kayıp. Dün yerel saatle 06:00’da ile bir bebek de bulunuyor. ması da felaketle sonuçlandı. Yet aşırı yağışları takip eden heyelan Köyün yamacındaki dağdan dü kililer, evlerin üzerinde birkaç ton da, Maoşian şehrindeki Şinmo köyü şen kayalar ve toprak kütlesi, böl toprağın bulunduğunu belirtip “Bu ne yakın dağın bir bölümünün yıkıl gedeki bir nehrin 2 kilometrelik ke 2008’deki Siçuan depreminden beri masıyla 60’dan fazla ev, onlarca ai simini tıkadı ve karayolunun 1.6 en büyük toprak kayması” dedi. 87 le toprak altında kaldı. Yerel halkın kilometrelik bölümünü yok etti. bin can alan 8 büyüklüğündeki dep da yardım ettiği kurtarma ekiple Dağdan yaklaşık 3 milyon metre remin tetiklediği toprak kayması ri, büyük kaya parçaları altında ka küp kaya ve toprak kaydığı tahmin yüzünden de 37 kişi ölmüştü. Deyr ez Zor’dalar Kolay tutuşan malzemeyle kaplı 5 sosyal konut boşaltıldı. Sosyal konutlara yangın tahliyesi Londra’da Kensington & Chelsea Belediyesi’ne ait 24 katlı sosyal konut Grenfell Tower’da geçen hafta en az 79 kişinin hayatını kaybettiği yangın ile ilgili tartışmalar sürerken kentin Camden bölgesindeki Chalcot Konutları’nı oluşturan 5 kule hemen başlaması planlanan yenileme çalışmaları için geçici olarak boşaltıldı. Yetkililer ilk etapta kulelerden biri olan Taplow blokundaki 161 dairenin boşaltılmasının planlandığını, ancak bir saat sonra bütün konutların boşaltılmasına karar verildiğini açıkladı. Kulelerdeki dış cephe kaplamasının değiştirileceği, çalışmaların dört ya da beş hafta sürmesinin beklendiği belirtildi. Chalcot Konutları’ndaki 800 dairenin Grenfell Tower’daki yangının binayı sarmasına neden olan, kolay tutuşan malzemeden yapılan dış cephe kaplamasına sahip oldukları için güvenlik nedeniyle boşaltılacakları daha önce açıklanmıştı. Boşaltma işlemi cumartesi günü erken saatlerde gerçekleştirilirken bazı bina sakinleri saat nedeniyle duruma isyan etti. Britanya basınına yansıyan haberlere göre 4 binden fazla kişi evlerini terk ederken 83 kişi dairelerinden ayrılmayı reddetti. Bazı vatandaşlar Swiss Cottage ve King’s Cross semtlerindeki yardım koordinasyon merkezlerine yönelendirildi. Grenfell’deki yangın felaketinin ardından yaklaşık 600’e yakın binada yapılan incelemelerde, 8 farklı bölgede 11 binanın dış cephe kaplamasının kolay tutuşan malzemeden yapıldığı ortaya çıkmıştı. ‘Rusya’nın hack’i 11 Eylül’e denk’ ABD siyaseti, kasımdaki başkanlık seçimlerine Rusya’nın müdahale ettiği iddialar üzerine açılan soruşturmalarla sarsılıyor. Bu kez Washington Post gazetesi, CIA’nın ağustos başında “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in seçimi Cumhuriyetçi Donald Trump’ın kazanmasını sağlayacak operasyon emri verdiğine” dair istihbarat aldığı ve dönemin Başkanı Barack Obama’yı uyardığını iddia etti. Ardından Obama döneminin Savunma Müsteşarı Michael Vickers, “Kremlin’in, ABD başkanlık seçimlerine müdahelesinin 11 Eylül 2001 tarihindeki terör saldırılarına eşdeğer olduğunu” savundu. Vickers, “İlkinde başarı kazanan Ruslar kesinlikle bunu bir daha yapacak. Bu saldırıya yanıt olarak hiçbir şey yapılmadı” dedi. Başkan Trump ise Washington Post’un haberine atıfta bulunarak “Obama yönetimi 8 Kasım’daki seçime Rusya’nın müdahale edeceğini biliyordu. Bu konuda hiçbir şey yapmadı. Neden?” diye tweetledi. Trump, Fox News’a da “CIA Obama’ya Rusya ile ilgili seçimlerden çok önce bilgi verdi. Bu konuda hiçbir şey görmedim. İnanılmaz” dedi. ABD’nin saldırmasına rağmen Suriye güçleri Şii milislerle birleşip Deyr ez Zor’a 3 yıldır ilk kez güneydoğudan girdi Suriye’nin doğusu ve güneydoğusunda kontrolü ele geçirmeye çalışan ABD ile vekil güçlerinin, Suriye hükümet güçlerini engelleme çabaları başarısız oldu. Rusya’nın havadan desteklediği Suriye hükümet güçleri, İran güçleri, İran destek T2 pompalama istasyonuna 12 km kadar yaklaştığını” duyurdu. T2, Irak’tan gelip Suriye’nin ortasından geçen petrol boru hattının üzerinde. Suriye güçleri bu ay 2015’ten beri ilk kez Irak sınırına ulaşıp Şii milislerle birleşmişti. Artık Irak sınırında SDG’nin kurduğu Rakka Halk Konseyi, esir alınmış IŞİD militanlarından 83’ünü bayram için affetti. En genci 14 yaşındaki IŞİD’lilerin kan dökmediği ve toplumla bütünleşecekleri savunuldu. li Iraklı Şii milisler ve Hizbul 85 kilometrelik bir hattı kontlah, doğuda Irak sınırından iler rol ediyor ve El Bukemal Sınır leyip IŞİD’i püskürterek Deyr ez Kapısı’nı almak için ilerliyorlar. Zor vilayetine güneydoğu kırsalından girdi. Bunun 2014’ten be İsrail yine vurdu ri bir ilk olduğu beliritildi. Suriye’nin Badiya denen petrolgaz zengini çöllük bölgesi 90 bin kilometrekare kaplıyor ve orta bölgeden doğuda Irak, güneydoğuda Ürdün sınırına dek uzanıyor. ABD, burada Suriyeİran’ın önünü kesmek için birçok kez karadanhavadan saldırı düzenledi. Ancak önceki gün muhaliflerin İnsan Hakları Gözlemevi “İranlı, Lübnanlı ve Iraklı savaşçıların desteklediği Suriye ordusunun Kaide kolu Nusra’yı desteklediği iddiaları ABD medyasında da haber olan İsrail, dün yine Suriye’yi vurdu. Nusra’nın Kuneytra bölgesindeki Baas kentine düzenlediği saldırıyı püskürttüğünü duyuran Suriye ordusu, İsrail Hava Kuvvetleri’nin Nusra’ya helikopterle destek verdiğini ileri sürdü. İsrail ordusu ise Golan Tepeleri’nde kendi bölgesine yönelik mermi atışına misilleme olarak Suriye askeri mevzilerini vurduğunu savun Deyr ez Zor vilayetine güneydo du. İsrail saldırısında 2 Suriye ğudan girip 8 km ilerlediğini, askerinin öldüğü sanılıyor. Mekke’de Kâbe’nin yakınında kendini patlatan canlı bomba 6 kişiyi ya Suudi ültimatomunuralarken Irak ve Suriye’yi çağrıştıran bir manzara oluştu. Katar kabul etmedi Suudi Arabistan’ın başını çektiği ülkelerin terör destekçiliğiyle suçlayıp abluka ve yaptırıma aldıkları Katar’a verdikleri 13 taleplik listeyle ilgili Katar hükümeti “Yerine getirilmesi açısından gerçekçi değil” dedi. Hükümetin basın sözcüsü Şeyh Seyf el Tani “ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Suudilere ve diğerlerine mantıklı ve uygulanabilir taleplerde bulunma çağrısı yapmıştı. Bu liste o kriterlere uymuyor” diye konuştu. Tani “Liste bizim baştan beri söylediğimizi teyit ediyor. Yasadışı ablukanın terörle mücadeleyle hiçbir ilgisi yok, asıl amaç Katar’ın egemenliğini snırlayıp dış politikasını dışardan belirlemek” çıkışını yaptı. Katar İnsan Hakları Komitesi de “Manda yönetimine girmek ve insan hakları sözleşmelerinin ihlali olur” açıklamasını yaptı. ABD’de Beyaz Saray sözcüsü Sean Spicer, Al Jazeera’nın kapatılması dahil talep listesiyle ilgili soruları “Bizce aile meselesi. Gerekirse yardım ederiz ama onlar bunu kendileri halletmek istiyor ve zaten de kendi aralarında çözmeleri lazım” diye geçiştirdi. Trump İhvan’ı istemiyor Fox News’e konuşan bir kaynak, Trump’ın Körfez için Filistin ve İsrail liderlerinin Camp David Anlaşması’na vardığı zirvenin benzerini düzenlemeyi umduğunu belirtti. Kaynak, “Trump, Katar’ın değişmesi gerektiğini düşünüyor. Tüm Ortadoğu’da istikrarın sağlanması için bölge ülkelerinin Müslüman Kardeşler gibi gruplardan ayrışması gerekiyor”dedi. İran ve Katar’dan mesaj Mekke saldırısıyla ilgili Suudi Arabistan’a Katar ve İran’dan destek geldi. İran Dışişleri sözcüsü Behram Kasımi “ölüm saçıp nefret yayan suçlulara karşı diğer ülkelerle işbirliği yapmaya ve yardım etmeye her zaman hazırız” dedi. Katar Dışişleri “Kardeş Suudi krallığıyla dayanışma” açıkladı. BAE prensesleri mahkum edildi Belçika’da yargılanan Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) 8 prenses, “hizmetçilerini istismar etmek” ve “insan kaçakçılığı yapmak” suçlarından 15 ay hapis ve 165 bin Avro para cezasına çarptırıldı. BAE’nin en güçlü yönetici ailelerinden El Nahyan’a mensup prenseslerin hapis cezaları ile para cezalarının yarısı askıya alındı. El Nahyan ailesi, Abu Dabi’de iktidarda ve futbol kulübü Manchester City’nin sahibi. Prensesler hakkındaki dava ise 2008’de Brüksel’deki lüks bir otelde yaşananlar üzerine açılmıştı. Otelin bir katını birkaç aylığına kiralayan prensesler, otelden çıkmasına izin vermedikleri 20’den fazla hizmetçiyi artık yiyeceklerle beslenmeye, yerde yatmaya zorladı ve günün her saati çalıştırdı. Bir hizmetçinin kaçıp polise başvurmasıyla olaydan haberdar olunan Belçika’da dava ancak mayıs ayında görülmeye başlanmıştı. Schulz’un ‘zorba hükümdarları’ Almanya’da 24 Eylül’deki genel seçim için “şimdi daha fazla adalet zamanı” sloganını benimseyen Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) başbakan adayı Martin Schulz, ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Başkanı Vladimir Putin ve AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı “zorba hükümdarlar” gibi davranmakla suçladı. Schulz “G20 üyesi olan bazı ülkelerin liderleri zorba hükümdarlar gibi davranıyor: Erdoğan, Putin ve Trump. Şimdi önemli olan Avrupa’yı canlandırmamız ve daha güçlü hale getirmemiz. Sadece sert sözlerle olmaz, somut politikalarla gerçekleştirmeliyiz” dedi. Son anketlerde SPD, Başbakan Merkel’in CDU’sunun14 puan gerisinde. Leipzig’de ‘derin Almanya’ya yolculuk GLEIPZIG oethe gençlik yıllarını burada yaşamış ve başyapıtı “Faust”a esin kaynağı olan yerleri burada tanımış. Bach, çeyrek yüzyıl boyunca buradaki en büyük kilisede org çalmış, koro şefliği, öğretmenliği yapmış, onlarca ölümsüz yapıt bestelemiş. Mezarı burada. Wagner keza burada vaftiz edilmiş. İkinci Dünya Savaşı’nda on binlere mezar olan “Kayın Ormanı/Buchenwald Toplama Kampı”, buradan 1.5 saatlik mesafede. Bölünmeden sonra 7/24 Doğu Almanya’yı boydan boya takibe alan ve bir korku imparatorluğu kuran Stasi’nin baş karargâhlarından biri de burada, Leipzig’de. Leipzig özetle Almanya’nın küçük hap versiyonu gibi bir yer. Almanya’nın tüm tezatlarını içinde barındırıyor. Bir yanda yüksek kültür ve sanat; diğer yanda yaşanan çok büyük kötülüklerin izleri olanca çarpıcılığıyla hemen her yerde karşımıza çıkıyor. Yüzleşme cesareti Almanya’yı diğer uluslardan farklı kılan bir özellik bu iki ekstrem arasında tarih boyu salınmasıysa, diğeri bu zorlu geçmişle yüzleşme cesaretini kendinde bulması. Rusya’da St. Petersburg’a gittiğimde beni en şaşırtan şeylerden biri, bu kentte yaşanan Sovyet devriminin hemen tamamen arşivlenmiş olmasıydı. Gerçi şehirde 20. yüzyıla damga vuran devrim dönemini anlatan bir müze vardı ama Rusların çoğu bu tozlu müzenin varlığından dahi haberdar değildi. Bunun nedeni Rusya’nın büyük ihtimalle hâlâ eski bir KGB şefi (Putin) tarafından yönetiliyor olmasından kaynaklanıyor. Geçmişle bugün arasına yüzleşmeyi mümkün kılacak mesafe henüz kurulmamış. Öyle ki bu yıl “100. yılı”nı idrak eden Sovyet devrimini hatırlatan tek resmi anma yapılmıyor. Almanya’da tarihle kurulan ilişki tam bunun aksi yönde. Leipzig gibi 500 bin kişilik orta boyutta bir kentte geçmişle yüzleşme yapan iki önemli müze var. Bunlardan ilki, dünkü yazımda bahsettiğim Stasi Müzesi. Hannah Arendt’in “Kötülüğün Sıradanlığı” saptamasına vurucu bir göndermeyle “Güç ve Sıradanlık” adı altında düzenlenen kalıcı bir sergiyle Doğu AlmanyaDDR döneminin devlet terörü burada tüm örgütsel yapısı ve şeytani yöntemleriyle teşhir ediliyor. Tarihi belleği yaşatmak ve özellikle o dönemi bilmeyen gençlerin zulüm ile baskıyı anlamaları ve demokrasi nimetlerini kavramaları; siyasikültürel değerlendirmeler yapmaları amacıyla açılan bu müze parasız. Turistlerden çok Almanlar tarafından ziyaret edilen müzede, baskı rejimlerinin insan haklarını sistemli şekilde nasıl birer birer ayak altına aldığı betimleniyor. Her taş geçmişi anlatıyor Geçmişle yüzleşmenin Leipzig’de gene olabildiğince canlı şekilde yapıldığı diğer çok ilginç mekân, “Modern Tarih Müzesi.” Üç bin küsur belge, fotoğraf ve eşyayla bölünmeden, birleşmeye uzanan yakın dönem Almanya tarihini tüm etaplarıyla göz önüne seren müzede sadece kuru tarih bilgileri verilmiyor. Filmler ve eşyalarla yakın tarihin tüm atmosferi, ziyaretçilerin kendilerini doğrudan içinde hissedeceği şekilde bire bir adeta yaratılıyor. Haftanın belli geceleri holokostDDR üzerinde klasikleşen filmler gösteriliyor ve tartışmalar düzenleniyor. Kentin en hareketli ve canlı alışveriş caddesine açılan bu müze de keza bedava. Müzenin modern görünümlü cephesinin önünde totaliter dönemin ezdiği insanları temsil eden Giacometti tarzı dikkat çeken bir de heykel bulunuyor. Leipzig’de her taş adeta “Sakın geçmişi unutma!” diye bağırıyor. Geçmiş burada hep sanki yaşıyor. Üniversite öğrenimini Leipzig’de tamamlayan Merkel bile, 12 yıldır elinde tuttuğu güçlü Şansölyelik konumuna rağmen DDR geçmişini unutmamış. Geçen hafta, iki Almanya’nın birleşmesini sağlayan eski Başbakan Helmut Kohl öldüğünde kişisel öyküsündeki bu geçmişin ağırlığını, “Kohl benim hayatımı değiştirdi!” diyerek dile getirdi, ardından ekledi: “Ben DDR diktatörlüğünden özgürlüğe onun sayesinde adım attım!” HHH Hapisteki arkadaşlarımızın ve tüm okurlarımızın Şeker Bayramı’nı kutlarım. Silivri’deki dostların bir an önce özgürlüklerine ve sevdiklerine kavuşması dileğiyle. Alman aşırı sağına para yok Almanya’da aşırı sağcı parti NPD’ye devlet yardımı kesiliyor. Mecliste muhafazakâr birlik partileri CDU ve CSU ile Sosyal Demokratların (SPD) ortak hareket etmesi sonucu 579 milletvekilinden 502’sinin oyuyla demokratik olmayan partilerin federal fondan yararlanmasının önü kesildi. Bu karardan ilk etkilenecek olan da geçen yıl 1.1 milyon Avro alan aşırı sağcı parti Nasyonal Demokrat Parti (NPD) olacak. Adalet Bakanı Heiko Maas “Hükümet, demokrasi karşıtlarını finanse etmek zorunda değil. Vergi gelirini NPD’ye vermek, aşırı sağcıların kışkırtmasına devlet yatırımıdır” dedi. C MY B