Katalog

Cumartesi 24 Haziran 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘Yürüyüş Erdoğan’ın kimyasını değiştirdi’ CHP’li Özgür Özel, ‘Adalet Yürüyüşü’nün her gün kitlelerin katılımıyla büyümesinin Erdoğan’ı çok rahatsız ettiğini söyledi CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, dün Adalet Yürüşü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yürüyüş ve kendisiyle ilgili sözlerine yanıt verdi. “Genel başkanın çağrısını dinledi geliyor sandık ama Kahramankazan’dan dönmüş. Buraya gelip vatandaşın adalet arayışına bir yanıt verecek mi diye düşündük” diyen Özel, Erdoğan’ın eski kalabalıkları toplayamadığını, boş masalara konuştuğunu söyledi. Özel, “Türkiye’de siyasetin dengeleri, Erdoğan’ın kimyası değişti. Bu yürüyüşten müthiş derecede rahatsız, Türkiye’nin gündemini kendisi belirlemeye alışmış, bununla övünen birisi, 7 Haziran seçimlerinden ve referandumdan önce olduğu gibi partisinin başına geçtikten sonra eski günlerine kavuşacağını düşünüyordu. Partili Cumhurbaşkanı olduktan sonra kendisine en ağır darbe. Gündem, Adalet Yürüyüşü” dedi. ‘Oyuna gelmeyiz’ Erdoğan’ın geçen hafta TBMM’de yaptığı pek de haber olmayan bir konuşmanın bir kısmını aldığını söyleyen Özel, şunları kaydetti: “İki iftardır konuşmayı sağır sultana duyur du. Nedir konuşma? ‘Madem ülkeyi bu kadar dürüst yönetiyorsanız, bir tek yüzükle siyasete girdim diyorsunuz, bu mal varlığını nasıl edindiniz’ sorusu. 3.5 milyarlık kişisel serveti söz konusu olmuş, liderler arasında da tartışma konusu olmuştu. Şimdi, bu konuyu birbirine bağdaştırıp yeni bir gündem yaratmaya çalışıyor. Yaptığı iş tek kelimeyle Adalet Yürüyüşü’nün önüne çukur kazmaktır, Adalet Yürüyüşü’nü bir polemik çukuruna düşürmek istiyor. Oradan yeniden kendi yarattığı polemiklerle gündemi belirlemek istiyor. O çukura düşmeyiz, bu oyuna gelmeyiz, Türkiye’de daha uzunca bir süre ilk gündem olarak Adalet Yürüyüşü olacak.” Erdoğan’ın açtığı dava için “vız gelir, tırıs gider” diyen Özel, şöyle konuştu: “‘Yenikapı ruhu ortadan kalktı’ diyor. Yenikapı ruhunu bozan birisi varsa, ülkenin tam yarısına terörist diyenlerdir. Ertesi gün Genel Başkan’a Meclis’teki tutumumuz için telefon açarken, bu noktaya savrulduysa bunun bir tane sebebi var, o da 15 Temmuz’dan kendi darbesini yaratmaya çalışırken suçüstü yakalanmasıdır. 20 Temmuz OHAL darbesini suçüstü yaptık, kime saldıracağını bilmiyor. Suçüstü yapılan kontrollü darbe, kontrolsüz sinir nöbetlerine sebebiyet veriliyor.” Özgür Özel Kart’tan AİHM’ye referandum başvurusu Süleyman Tosunoğlu Kart, Türkiye’nin anayasal kurumlarını tahkir etmek için değil, bu CHP eski Konya milletvekili Atilla Kart 16 Nisan’da ya kurumların çalışması için mücadele ettiklerini vurgulayarak, “Ana pılan referandum sonuçlarına itiraz etmek için hazırlamış olduğu 25 doküman ve 230 sayfalık dosya ile yasal kurumları hedef alan, kötüye kullanan, suiistimal eden kişi lerin önünü keserek yasal kurumların işleme Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) bireysel olarak başvurusunu yaptı. Kart, si için mücadele veriyoruz. Mahkemeden lehimize sonuç çıkması şu andaki Türkiye’nin yönetimi başvuru dosyasının içeriğini Cumhuriyet’e anlattı. 16 sayfalık bir dilekçeyle başvuran nin gayriresmi olduğu anlamını taşır” dedi. Kart başvuru sonrası yaptığı açıklamada da Atilla Kart şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de 78 yıldır bir kanunsuzlaştırma süreci yaşanıyor. Türkiye’de anayasal kurumlar artık işlevini kaybetmiştir. Artık hukuk devletini konuşmuyoruz. Kanun devleti bile değiliz. Türkiye Cumhuriyeti artık önünü görmez halde. Türkiye aleyhinde AİHM’ye yapılan şikâyet başvuruların sayısı Avrupa Konseyi’ne (AK) üye olan 47 ülkeden daha fazla. Emir ve talimatlarla kanunlar askıya alınıyor. Biz temel hak ve özgürlüklerin, adaletin korunması için bu başvuruyu AİHM’ye yapıyoruz." l PARİS Tehlikeli çığırtkanlık Erdoğan’ın arşiv müdürü Twitter’dan “Her eve bir otomatik tüfek ve 1000 mermi projesi şart” dedi. CHP çağrıya “İç savaşa sürükleyebilir” diyerek tepki gösterdi ŞEYMA PAŞAYİĞİT 15Temmuz darbe girişimi ardından Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç’un darbeye karşı ruhsatlı silahın önünün açılacağını söylemesinin ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in de destek verdiği silahlanma çağrılarına bir yenisi daha eklendi. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki gün çiftçilerle yaptığı iftarın ardından yaptığı konuşmasında “Savunma alanında, her şeyimizi kendimiz yapmadan bize huzurlu bir uyku yok” ifadelerini Cumhurbaşkanlığı resmi Twitter hesabından alıntılayarak paylaşan Cumhurbaşkanlığı Arşiv Müdürü Muhammet Safi, “Her eve bir otomatik tüfek ve 1000 mermi projesi şart” paylaşımı yaptı. ‘Saray eliyle...’ CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, bir yıl içinde üç terfi alan Safi’nin silahlanma çağrısına tepki gösterdi. “Ak silahlanma”nın Saray danışmanları eliyle dolaşıma sokulduğunu aktaran Özel, “Anadolu deyimiyle ‘Anası neyse danası o oluyor.’ Cumhurbaşkanlığı danışmanları da aynı kin ve nefrete ortak olmuş durumdalar” dedi. “Ak silahlanma’ provakasyonunun tehlikesinin altını çizen Özel, “Türkiye’yi iç savaşa sürükleyebilir. Sürekli evlerde silahlı çatışma doğurabilir. Son derece tehlikeli” değerlendirmesinde bulundu. l ANKARA İLÇEELREDROİNĞDAENKSOINNUIRŞTU: Suriye’nin kuzeyinde bir devlet kurulmasına asla izin vermeyiz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Şanlıurfa’ya gitti. Daha önce referandumda Türkiye’de en yüksek “evet” oyu veren ilçe olan Harran’ı ziyaret edeceği duyurulan Erdoğan, programında değişiklik yaparak helikopterle ilk olarak Suriye sınır hattındaki Ceylanpınar İlçesine gitti. Kalabalığa hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,“tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” ilkesini “Rabia” olarak tanımladıklarını belirterek, “Kılıçdaroğlu gibiler bilmiyor. Anlamaz o. Diğerleri Kandil’in atıkları var ya onlar da bilmez. Ama biz biliriz” diye konuştu. Daha sonra Akçakale’ye giden Erdoğan, burada kalabalığa seslendi. Akçakale’nin nüfusundan fazla Suriyeli sığınmacı olduğunu belirten Erdoğan, “ Yaptığımız harcamalar 30 milyar dolara yaklaşıyor, Avrupa verdiği sözleri tutmadı ama biz yolumuza devam ettik” ifadelerini kullandı. Erdoğan, “Şimdi güneyimizde Suriye’nin kuzeyinde PYD, YPG bunlar bir gayretin içindeler. Akçakale’den sesleniyorum; yanınızda kim olursa olsun, arkanızda kim olursa olsun, bilesiniz ki Türkiye Cumhuriyeti devleti silahlı kuv vetleriyle, bütün imkanlarıyla kuzey Suriye’de bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyecektir” dedi. Erdoğan, daha sonra Harran’da düzenlenen ‘kardeşlik iftarı’ programına katıldı. Alanda Türk ve Suriyeliler ile birlikte orucunu açan Erdoğan’ın konuşması, Arapçaya tercüme edildi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, “Birileri ülkemizi bölmek isteyenlerle beraber yollarda yürümek isteyebilirler. Yürümekle bir yere varamayacaksınız, aslolan bu milletin gönlüne yürümektir” dedi. l DHA CHP’li Yarkadaş zararın boyutlarını açıkladı ‘Deli Dumrul köprüleri’ CHP Milletvekili Barış Yar çiş garantisinin hiçbir zaman sağkadaş, Yavuz Sultan Selim lanamadığını savunan Yarkadaş Köprüsü, Osmangazi Köprüsü ve şunları söyledi: “Bugünkü kura Avrasya Tüneli’nin bayramda da göre 19 dolara yani 65 TL’ye ge ücretli olacağını hatırlatarak, çen araç için devlet, işletmeci fir “Zarar o kadar büyük ki va maya araç başına 75 TL (21 do tandaşın bayramda ücretsiz lar) hasılat garantisi ödüyor. Sa geçiş yapması bile sağlana yın Bakan’ın dediği gibi geçse madı” dedi. Yarkadaş, Os niz de geçmesiniz de bu parayı mangazi Köprüsü’nün ödeyeceksiniz. Bu köprü, Deli devlete yıllık mali Dumrul Köprüsü’dür. 3. köp yetinin 2 milyar li rü ve Avrasya Tüneli’nde ra olduğu anımsattı. de değişen bir şey yok.” Günlük 40 bin ge Barış Yarkadaş l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘Gizli’ ibareli suç duyurusu tartışması Bozdağ’a göre normalmiş Adalet Bakanı Bekir Bozdağ bir TV kanalında gün “İstifa çağrısı yapıyorum. İddiasını doğrulamak için ortaya koydu deme ilişkin değerlendirmelerde ğu belge de kendisini tekzip eden bulundu, soruları yanıtladı. Boz belge. Bu, bir talimat değil. Bura dağ, CHP’nin “Cumhurbaşkanlı da bir suç duyurusu yapılıyor. Ne ğı Genel Sekreterliği’nin, Anka yapmış savcılık, yasanın emretti ra Cumhuriyet Başsavcılığı’na ği şikâyeti, ihbarı işleme koy talimat gönderdiği” yönün muş. Ondan sonra da gere deki belgesi için Kemal ğini yapmış. Arkasından da Kılıçdaroğlu’nun, “Ben ispat savcılık bununla ilgili takip edemezsem namuslu ve şe sizlik kararı veriyor. Gizli refli bir adamım görev ibaresi ise rutindir” dedi. den ayrılırım” sözleri l ANKARA/Cumhu ni hatırlattı. Bozdağ, Bekir Bozdağ riyet haber 5 Ey özgürlük... Bahçede bir nar, ıhlamur bir de iğde ağacı... Geceydi üşüyorduk... Denize yakın mağaralarda hani bir susuzluk duyar ya insan, bir aşk hisseder ya yüreğinde, bir coşkuyla alevlenir ya evren, deniz kabukları gibi alır avcuna tutabilirsin hayatı. Hayat böyledir işte... Gözünü yumarsın aklına yaşanmışlıklar gelir. Kadına şiddet, kadın cinayetleri, tecavüz, çocuk gelinler ve onların acı öyküsü. Bir bilinmedik yola çıkarsın kaygılarını yanına alarak. Bir yanda ezen vardır öte yanda ezilen... Yoksulluk diz boyudur. Urla’da o yıldızlı gecede Çandarlı üzerinden esen poyraz yorgun Seferis’in anılarıyla buluşur. Bir İyonya gecesindedir... Nice acılar içinde düğüm olur, canın sıkılır. Denize doğru bağırırsın: “Ne ezen ne ezilen...” AVM yangınları gelir, bilmem kaç metreden yere çakılan asansör... Ölen işçiler... Kadın işçilerin dramı... Sonu gelmeyen bir yolculuktu bizimkisi, gecenin korkularıyla yoğunlaşan kıyılarında. Deniz bir başka denize karışırken ben umut arıyorum kendimce... Çocukların gözleri umutla bakmalı herkese... Deniz başka bir denize karışırken, kuş cıvıltıları, o ruhları bir olmuş küreklerle, ıskarmozlarla yüzlerinin görüntüsünü kıran sulardaydık. Çocuklarımız için kaygı çekiyor, onların geleceklerini düşünüyorduk. Pırıl pırıl gümüş renkli sabahlarda uyanabilecek miydiler? HHH Tek derdimiz ne ezen ne ezilen insanca, hakça düzen istemekti... Laiklik... Demokrasi... Özgürlük... Barış... Hukukun üstünlüğü... Adalette eşitlik... Kardeşçe bir arada yaşamak... Din, dil, ırk, renk, mezhep ayrımı yapmamak... Kemal Kılıçdaroğlu, bu nedenle Ankara’dan İstanbul’a yürüyordu elinde “Adalet” yazılı pankartla. Beyaza durmuş eski evlerin, kızıla çalan çatılarında yıldızları yakalamaya çalışıyor, İyonya’nın uzun bacaklı, dar kalçalı, bakır yanığı, siyah saçlı kadınlarını yıpranmış gemilerin bordalarında arıyorduk... Mavi ışıklarla yivlenen gökyüzü, yeşil ve mavi renkli posta pullarının baskınına uğramış kara orman düşleriyle öpüşürken, içinde dalgın yalvaçların boğulduğu gizli bir havuz karşımızdaydı. O anda Benjamin Péret, Seferis’le buluştu... Bahçedeki nar ağacına, ıhlamura, iğdeye baktım iç çekerek ağlıyorlardı. Yaseminlerin kokusu sardı bir anda bedenimizi... Oysa biz nice acılar görmüştük, nice hüzünler... Nice aşklar yaşamıştık... Derin bir gecenin içindeydik. Başka bir ruhun derinliklerine dalmıştık. Derin gecenin içinde aydınlığı bekler gibiydik... Düş yorgunuyduk üstelik uykusuzduk. Sunaklar yıkılmış, dostlar unutulmuştu... Taştan uykudan gelen sesler yitik bitik bir yas yağmuru oluyor, sonra demirçelik bir kan pıhtısına dönüşüyordu. Gecenin orkestrasında bir flütü aldatan parmaklardan, hilebazların ve iğnedenliklerin parmaklarından maviye çalan İyonya bize göz kırpıyordu... Delice gülmeye yıldızlarda katılıp şarkılar söylediler: “Özgürlük sen ne güzel şeysin!” Geceydi... İyonya uykuya dalmıştı... Üşüyorduk... Yıldızlar bize küsüp gitmişti. Öyle çok şey geçip gitmişti ki gözümün önünden; sonunda gözlerimiz hiçbir şey görmez olmuştu. Burada bitiyordu denizin ve aşkın yapıtları... Ufukta üç çift kırmızı güvercin uçuyor, alın yazımızı çiziyordu... Urla’da o gece Seferis’le buluştuk. Ve sabaha dek konuştuk. Dedi ki: “Temel insan hak ve özgürlükleri insanlığın yüz yıllar boyu süren mücadelesi sonucu elde edilmiş kazanımlarıdır.” AYASOFYA TARTIŞMASI Ankara Atina’yı kınadı CEC ‘siyasileşti’ dedi Ayasofya’da Kadir Gecesi Özel Programı düzenlenmesi ve sabah ezanı okunmasına Hıristiyan cemaatin tepkileri sürerken Türk Dışişleri Bakanlığı da etkinliği kınayan Yunanistan’ı kınadı. DW’nin haberine göre Dışişleri Bakanlığı’nın dün yayımlanan yazılı mesajında “Temel insan hakları arasında bulunan dini özgürlükler konusunda Yunanistan’ın karnesi ortadadır. Bu nedenle, başkentinde henüz ibadete açık bir cami de bulunmayan Yunanistan’ın açıklamasında belirttiği dinlerarası diyalogdan ne anladığı, soru işaretine sebep olmaktadır. Bu çerçevede, Yunanistan’ı çağ daş, bütün dinlere saygılı ve demokratik bir ülke olmaya davet ediyoruz” denildi. Etkinliğe Ortodoks ve Protestan mezheplerinin çoğunun üye olduğu Avrupa Kiliseler Birliği’nden (CEC) de sert tepki geldi. Merkezi Cenevre’de bulunan CEC’in Brüksel’deki ofisinden yapılan yazılı açılamada, Ayasofya’daki Kadir Gecesi etkinliğiyle ‘insanlığın en kutsal değerlerinin siyasi araç olarak kullanıldığı’ ifade edildi. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert ilgili bir soruya verdiği yanıtta, Ayasofya’nın karmaşık tarihine saygı duyacak bir biçimde korunmasını istediklerini söyledi. Süryanilerin mülkleri Diyanet’e devredildi! Mardin’in Büyükşehir olmasından sonra kurulan Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu, Süryanilere ait çok sayıda kilise, manastır, mezarlık gibi mülkleri kamu kurumlarına devretti. Hazine’ye tescili yapılan Süryanilere ait kilise, manastır ve mezarlıkların bir kısmının tahsisinin ise Diyanet İşleri Başkanlığı’na yapıldığı belirtildi. Mor Gabriel Manastırı Vakfı Başkanı Kuryakos Ergün, “Valiliğe yaptığımız itirazlardan bunların vakfa verilmesini is tedik ama bir sonuç alamadık. Bu arada kadastro çalışmaları yapılırken çoğundan haberimiz olmadı. Vakıflar Genel Müdürlüğü ile de görüştük, onlar da böyle bir şey ile ilk kez karşılaştıklarını söylediler. Tapuların iptali için ise davalar açtık ve yeni davalar açmaya devam edeceğiz” dedi. Ergün, Midyat’ta 3, Doğançay köyünde 2, Bağlarbaşı köyünde 1 kilisenin yanı sıra, Süryani cemaatine ait 20 parça arazinin devlet kurumlarına tahsisinin yapıldığını söyledi. l DHA C MY B