Katalog

Cumartesi 24 Haziran 2017 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ ABD’den klasik açıklama haber 11 Berberoğlu’nun tutuklanması için ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nauert, “Endişeliyiz. İfade ve basın özgürlüğü konusunda Türkiye’yi teşvik etmeyi sürdüreceğiz” dedi ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuk Berberoğlu’nun tutuklanmasıyla ilgili bir soruya Nauert, “Hapse atılan muhalif politikacı ile ilgili hâlâ bilgi topla meti ile konuştuğumuz bir konu” diye yanıt verdi. ‘Saygı gösterin’ ve basın özgürlüğüne inanıyoruz. Bazı konuşmalardan bazı uluslar, bazı liderler rahatsız olsa bile biz buna inanıyo lanmasıyla ilgili, “Türk hü maya çalışıyoruz, dolayısıyla “Türkiye’de 170’i aşkın ga ruz. Onun için ABD, demok kümeti yetkililerinin kendi bu konuda söyleyecek çok ye zeteci, bir düzineden fazla rasiyi güçlendiren ve korun leri gibi düşünmeyen kişile ni bir şey yok. milletvekili cezaevinde. Çok ması gereken bu özgürlükleri ri hedef alma eğiliminden büyük endişe duyuyo ‘Endişe duyuyoruz’ sayıda medya kuruluşu kapa Türkiye’de de başka ülkelerde tıldı. Yaklaşık bir yıldır olağa de teşvik etmeyi sürdürecek.” ruz” dedi. Ancak gördüklerimiz, Türk nüstü hal uygulaması var. Şu Nauert, Türk hükümetini Nauert başkent hükümeti yetkililerinin gide anda Türk demokrasisine iliş ifade özgürlüğüne, adil yargı Washington’da dü rek artan bir biçimde, bazı hü kin genel görüşünüz nedir? lamaya, yargı bağımsızlığına, zenlediği basın top kümet üyelerinin düşündükle Türkiye’yi hâlâ demokratik insan haklarına ve temel öz lantısında gün rinden farklı düşünen kişileri bir ülke olarak görüyor musu gürlüklere saygı göstermeye ABD Dışişleri deme ilişkin so hedef almasından büyük endi nuz?” yönündeki soruya Na çağırmayı sürdürdüklerini de Bakanlığı Sözcüsü ruları yanıtladı. şe duyuyoruz. Bu, Türk hükü uert, şöyle devam etti: “İfade ekledi. l NEW YORK / DHA Heather Nauert. YURTTA ADALET YÜRÜYÜŞÜ’NE DESTEK EYLEMLERİ ‘Direne direne kazanacağız’ GAZİANTEP: Maanoğlu Parkı’nda akşam saatlerinde ellerinde “adalet” yazılı pankart ve dövizlerle bir araya gelen CHP öncülüğündeki sivil toplum kuruluşu üyeleri, sloganlar atarak yürüyüşe geçti. Fevzi Çakmak Bulvarı üzerinden yoğun güvenlik önlemleri arasında yürüyen korteje, çevredeki bazı binalardan alkış, araçlardan ise klaksonla destek verildi. “Mustafa Kemal”in askerleriyiz”, “Yaşasın adalet”, “Damatlar dışarıda, adalet içeride”, “Direne, direne kazanacağız” şeklinde sloganlar atan grup İzmir Marşı’nı söyledi. ‘Sonuna kadar mücadele’ ÇORLU: Omurtak Caddesi üzerindeki eski itfaiye önünden başlayan yürüyüş Atatürk Meydanı’na kadar sürdü. CHP Çorlu İlçe Başkanı İsmail Akar, “Türkçe Olimpiyatları’nda Afrikalı çocuklara Gesi Bağları’nı söyletirken hükümet ‘hoca efendi’ diye övünüyordu. Bizler ise ‘adalet’ diye haykırıyorduk. ‘Türkiye bağırsaklarını temizliyor’ diye alkışlanırken, bizler adalet istiyorduk. Ülkemizde herkesin sırtını rahatlıkla yaslayabileceği bir adalet sistemi olana kadar mücadelemiz devam edecektir” dedi. Adalet Nöbeti’ne taciz KAYSERİ: Merkez Kocasinan İlçesindeki Cumhuriyet Meydanı’nda biraraya gelen CHP’liler, “Adalet Yürüyüşü”ne destek vermek için eylem yaptı. CHP’liler, Atatürk Anıtı önünde “Adalet” yazılı pankart açarak 2 dakika durma eylemi yaptı. Bu sırada, CHP’lilerin yanına gelen işçi Kemal Duman hakaretlerde bulundu. Duman ile partililer arasında tartışma yaşandı. Yaşanan olay, görevli polislerin araya girmesi ile son bulurken, taraflar birbirilerinden şikâyetçi oldu. KURTULUŞ ARI CHP’li milletvekilleri Fatma Hürriyet Kaplan, Dursun Çiçek, Mustafa Balbay, Turabi Kayan, Sibel Özdemir, İlhan Kesici, Lale Karabıyık, Tahsin Maltepe çıkarmasıTarhan, Zeynel Emre, Hüsnü Bozkurt, Haluk Pekşen ve Erdin Bircan Maltepe Cezaevi’nde tutuklu bulunan Enis Berberoğlu’nu ziyaret etti. CHP’li 12 milletvekili Enis Berberoğlu’nu ziyaret edip desteklerini iletti ALİ AÇAR CHP’li 12 milletvekili Maltepe Cezaevi’ne çıkarma yaparak tutuklu bulunan İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nu ziyaret etti. 1,5 saatlik görüşmenin ardından CHP’li milletvekilleri adına konuşan Haluk Pekşen, “Enis Berberoğlu yasanın suç saydığı eylemden değil, birilerinin kininin intikam hırsının ve mahkemenin kimin adına verdiği belli olmayan hükmünün tutsağıdır. En kısa sürede serbest kalacağına eminiz” dedi. Pekşen, “Morali açısından en küçük tereddütü yok. Çünkü hukuken haklı olduğunu biliyor. Hukuk sistemi işlemediği için yurtsever bir ga zeteci tutuklu. Türkiye’nin gerçekten bu yaşamış olduğu OHAL sürecinde bu KHK’ler ile birlikte insanlar neye göre, ne adına ve hükmünde kimin verdiği belli olmayan bir sürecin içinden geçiyor. Bunu 2007 yılından beri yaklaşık 10 yıldır yaşıyoruz” dedi. Mesajını iletti Bu cezaevinde çok sayıda masum insanın ömürlerinden uzun yıllar verdiğini söyleyen Pekşen, Berberoğlu’nun “Türkiye’nin daha özgür yaşayabilmesi için toplumun barış içinde kardeşçe yaşayabilmesi adına bedel ödenmesi gerekiyorsa ben bedel öderim” dediğini söyledi. Pekşen, “Burada tutsaklığa da bir aydın olarak direnirim, diyor. Yeter ki Türkiye özgür kalsın ben buradayım diyebiliyor. Enis Berberoğlu yasanın suç saydığı eylemden değil, birilerinin kininin, intikam hırsının ve mahkemenin kimin adına verdiği belli olmayan hükmünün tutsağıdır. En kısa sürede serbest kalacağına eminiz. CHP Türkiye’de adalet işlesin diyen 80 milyonun hakkını hukukunu savunmaya ve adaletin güvenildiği bir mecra haline dönüştürmeye kararlıdır” ifadelerini kullandı. Kitap yazıyor İlk günlerde neler yapılması gerektiğini anlattığını belirten Mustafa Balbay ise, “Gazeteci her yerde gazetecidir. Başından geçenleri ve ha yatını yazmaya başlamış. İlk 12 sayfasını da bitirmiş” dedi. Balbay, “Enis Berberoğlu niçin hapiste olduğunu çok iyi biliyor. ‘Benim bu davamın bu noktaya gelmesini sağlayan FETÖ kumpası’ diyor. Bu davada Enis Berberoğlu’nun iki defa suçu değiştirildi. Darbe döneminde bile sürekli değişen bir hukuk ortamı yoktu. İnsan ülke adına üzülüyor. Biz böylesi bir ortamda bile bu ülkenin en az zararla çıkması için çalışıyoruz. Adalet yürüyüşümüzün temelinde de bu var” diye konuştu. Balbay, Berberoğlu’nun cezaevinde olduğunun ise kayınpederine adalet yürüyüşünde denilerek ve evdeki televizyonun bozularak gizlendiğini söyledi. l İSTANBUL Maçka Parkı’ndan destek büyüyor Sadece darbe yaparak anayasa ihlal edilmez 2011’de Adalet Bakanlığı Müsteşarı olan, 17/25 Aralık soruşturmalarına karşı dönemin başbakanının yürüttüğü karşı atak sırasında 1 Ocak 2014’te Başbakanlık Başmüşavirliği’ne alınan Birol Erdem, bu ayın başında FETÖ soruşturması çerçevesinde eşiyle birlikte gözaltına alınmıştı. Geçen hafta adli kontrol koşuluyla serbest bırakıldı, eşi tutuklandı. Birol Erdem’in dünden beri yeniden ifadesi alınıyor. Bu ifadenin ilk kısmıyla ilgili Alican Uludağ’ın dün Cumhuriyet’te yayımlanan haberi, anayasanın dört yıl önce çiğnendiğini apaçık gösteriyor. Habere göre, Birol Erdem, Adalet Bakanlığı’yla 2013’te yapılan protokolle, MİT’e UYAP’a istediği gibi girme ve bütün dosyalara ulaşma yetkisi verildiğini söylemiş. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne de MİT’ten daha sınırlı koşullarda, sorgulama yapma izni verilmiş. Bu habere “Ne var bunda” deyip, omuz silkecek çok kişi olduğundan eminim. Bu protokolün anlamı, savcılıkların yürüttüğü bütün soruşturma dosyalarına, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilenler dahil olmak üzere, istihbarat örgütü ve polis tarafından ulaşılmasıdır. Örneğin iktidar partisinin bir milletvekili ya da bakanı hakkında yürütülen bir soruşturmayı, istihbarat örgütünün ya da Emniyet’in günbegün soruşturulan kişilere isterse bildirebilmesi demektir bu. Soruşturmanın, kişisel bilgilerin gizliliği gibi ilkeleri ayaklar altına alır. Daha genel olarak bu protokol, polis devleti uygulamalarına kapıyı açar. Demek ki, 2013’te, Türkiye’de yürütülen bütün soruşturma ve kovuşturma dosyalarına MİT’in doğrudan ulaşması, istediği bilgileri toplaması ve iktidarı buna göre bilgilendirmesine izin verilmiş. Böylece iktidarın yargıyı hem denetlemesi hem yönlendirmesi daha da kolaylaşmış. Bugün AKP Genel Başkanı’nın yargıya talimat vermesi konusu tartışılırken bu talimatların önemli kaynaklarından biri, gözü ve kulağı UYAP’ın içinde olan MİT ve Emniyet değil midir? Haziran 2013’ün ilk günlerinde Taraf gazetesinde, şimdi tutuklu olan Mehmet Baransu’nun bir haberi yayımlanmıştı. Haberde, MİT’in Milli Eğitim Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, THY ve PTT ile “çok gizli” bir protokol imzalayarak, herkesin yaptığı seyahatleri, fotoğrafları, elektronik postaları, mesajları, telefonları, okul durumunu ve mal varlıklarını izlemeye aldığı iddia edilmişti. İddiaya göre, bu anlaşma için görüşmeler 2012’de başlamıştı. Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, “Böyle bir protokolden haberim yok, varsa anayasal suçtur” demişti. MİT de resmi bir açıklamayla, “Milli İstihbarat Teşkilatı’nın milli iradenin emrinde olmasını hazmedemeyen, yeni vesayet arayışında olan yerel ve uluslararası odakların bir süreden beri teşkilatı ve yöneticilerini karalama gayretinde oldukları kamuoyunca malumdur” diyerek, iddiaları reddetmişti. MİT yönetiminin Haziran 2013’te kullandığı dil, Gülen Cemaati ile 2012’de açıkça başlayan çatışmanın diliydi aynı zamanda. Bugün Birol Erdem’in böyle bir protokolün 2013’te yapıldığını soruşturmada beyan etmesi, MİT’in o dönem yaptığı yalanlamayı yalanlıyor. Binali Yıldırım’ın anayasaya aykırı olduğunu zamanında kabul ettiği böyle bir protokolü imzalayan MİT sorumluları ve ilgili tüm bakanların ağır bir suç işledikleri ortaya çıkıyor. Bu suçu işleyenler ve şimdi Ali kıran baş kesen gibi ortalıkta dolaşanlar, Gülen Cemaatinin pek yakından bildikleri ve uzun zaman yardım ettikleri devletin kilit noktalarına sızma operasyonunu deşifre etmek için bu yola başvurmuş olmakla kendilerini savunmaya çalışabilirler. Ama anayasayı ihlal suçunu birçok kez işledikleri gerçeğinin üzerini örtemezler. İstibdat yöntemine de giderek daha fazla bu nedenle başvurmuyorlar mı? ‘Sokakta arıyoruz’ ADIYAMAN: Besni ilçesi Mehmet Erdemoğlu Parkı önünde toplanan CHP’liler, 2 dakikalık durma eylemi yaptı. Protestoya CHP Adıyaman İl Başkanı Mehmet Yıldırım, CHP Besni İlçe Başkanı Hakan Kılınç, Şambayat Belediye Başkanı Necdet Arıcı, Kesmetepe Belediye Başkanı Vakkas Acar, yönetim kurulu üyeleri ve partililer katıldı. CHP İlçe Başkanı Hakan Kılınç, adaleti sokakta aradıklarını belirterek, “16 yıllık AKP hükümetinin bizi getirdiği nokta burasıdır” dedi. Maçka Demokrasi Parkı’nda Adalet Nöbeti’nin 9’uncu gününde DİSK Korosu sahne alarak sevilen şarkıları seslendirdi. Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığı’ nın Maçka Parkı’nda başlattığı Adalet Nöbeti’nin 9’uncu gününde CHP ilçe temsilcilikleri, DİSK ve HDP temsilcileri parktaydı. Parkta söyleşi gerçekleştiren HDP milletvekili Erdal Ateş, “Geçen yıllarda inanç larımıza yönelik, emek alanına yönelik, demokrasiye yönelik eksiklikler vardı ve bunlar için süren mücadelemizi engellemek için elinden geleni yaptı. 20 Temmuz’dan itibaren ülkede var olan sorunların çözümü için adım atmak yerine OHAL ile birlikte toplumun her kesimini hedef alan bir politika geliştirdi” dedi. Ülkede adaletsizliğin arttığını belirten Ateş “halkın desteği ile seçilen milletvekilleri, eş genel başkanları tutuklanarak cezaevlerine gönderildi. Son olarak Enis Berberoğlu da aynı akıbete uğramış oldu. Bu ülkede her kim iktidarın haksızlıklarına söz söylüyorsa iktidar tarafından hedef haline getirildi” değerlendirmelerinde bulundu. CHP Avcılar İlçe Başkanı Erhan Bozan da açlık grevinde olan Semih Özakça’nın mektubunu okudu. l İSTANBUL / Cumhuriyet ‘Hak arama lütuf değildir’ ARDAHAN: Milli Egemenlik parkında bir araya gelen CHP’liler, Atatürk büstü önünde oturma eylemi yaptı.CHP İl Başkanı Yalçın Taştan, “Bizlerde genel başkanımızın başlattığı bu kutlu mücadeleye destek için buradayız. Adalet, hak, hukuk arayışlarımız sürecek. Adaletin mutlaka herkese bir gün lazım olacağı inancını taşıyoruz. Adaletli bir ülkede yaşama inancımızla birlikte mücadelemiz devam edecek. Hak arama bir lütuf değildir” dedi. C MY B