Katalog

Cumartesi 24 Haziran 2017 Yaban kuşları Karşıyaka’da güvende İzmir’de Karşıyaka Belediyesi, yaban hayatın korunmasına katkı sağlamak için sürdürdüğü çalışmalarla, 3 ayda 295 kuşu yaşama döndürdü. Hasta, yaralı veya uçamayacak durumda olan yavru kuşlar; bakım ve tedavilerinin ardından doğal ortamlarına salındı. l İZMİR / İHA EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET REUTERS Buzdan DA kırılganlar Belçika’nın Ostend kentinde bu yıl 19. kez düzenlenen Kumdan Heykeller Festivali’nde, 10 bin kilometrekarelik plaj alanı, sergialanına dönüştürüldü. Yapımları 4 hafta süren heykeller için, 7 bin ton kum ve sadece su kullanıldı. Dünyanın sayılı kum festivali için 32 sanatçı, 150’den fazla kumdan heykeli yaratmak için 5 haftasını harcadı. 18 Haziran’da başlayan festival ‘yağmur süpürmediği sürece’ 4 Eylül’e dek sürecek. Festivalde Disney’in çizgi film karakterleri, süper kahramanlar, aralarında ‘Baba’, ‘Kuzuların Sessizliği’, ‘Yüzüklerin Efendisi’nin de bulunduğu filmlerin afişleri, Muhammed Ali, Prince gibi ünlülerin portreleri de yer alıyor. Sergiye katılan aynı zamanda buzdan heykeller de yapan Rus sanatçı Sergey Zaplatn Reuters’e verdiği demeçte, “Buz ile karşılaştırdığımda kum daha kırılgan bir yapıya sahip” diyor. Çakarken sıkıntı yok sökerken varHAZAL OCAK AFP Dullar Tepesi’ne sığındılar AFP’nin haberine göre Afganistan’da yaklaşık 2.5 milyon dul kadın var. Çoğunluğu okuma yazma bilmeyen ve evde kapalı bir hayat yaşayan kadınların pek fazla seçeneği yok. Kâbil’in Dullar Tepesi’nde 500 kadar kadın, polisin sık sık gelip yıktığı gecekondularında ve Taliban tehdidi altında birbir Adünzaeenrkdiel lerine tutunarak yaşam mücadelesi veriyor. kburirdEhuraklayerakstiz güvendeler Kadınların evlenene kadar babalarının, evlenince kocalarının “mülkü” sayıldığı, dul kalan kadınlara bağımsız yaşama hakkının verilmediği Afganistan’ın başkenti Kâbil’in dışındaki kayalık bir tepeye yerleşen dul Afgan kadınları orada erkeksiz bir hayat kurdu. Yaklaşık 500 dula ev sahipliği yapan ‘Dullar Tepesi’ damgalanmadan kaçan kadınların sığınağı durumunda. ‘Kadınlar Şehri’ 1990’larda ilk kadınların yerleştiği sıralarda Kâbil’in 15 kilometre güneydoğusunda yer alan tepe, zaman içinde büyüyen şehrin içinde kalmış. Sakinleri oraya ‘Zanabad’ (Kadınlar Şehri) diyor. Anaerkil düzenin kurulduğu Zanabad’ın ‘Bibikoh’ diye bilinen kurucu reisi Bibi ulZuqia 2016’da hayatını kaybetmiş ama en büyük kızı 38 yaşındaki Anissa Azimi evli de olsa reislik meşalesini annesinden devralmış. Okuma yazma.. Evli kadınların ev dışında hiçbir toplumsal rol oynayamadığı Afganistan’da bir kadın topluluğuna liderlik yapan 5 çocuk annesi Azimi, “Annem buraya 15 yıl önce geldi. Kocası bir roket saldırısında ölünce, kayınbiraderiyle evlendirilmişti. O da hastalıktan ölünce çocuklarıyla buraya taşındı. Bulaşık yıkayarak hayatını kazanmaya çalışıyordu ama Kâbil’de ev kiraları çok pahalıydı. Zanabad’da ise toprak ucuzdu. Daha önce başka kadınlar buraya taşınmıştı” diye anlatıyor annesinin hikâyesini... Araştırmacı Naheed Esar, “Bibikoh, Zanabad’a yerleştikten sonra başka dulları da ucuz ve güvenli Zanabad’a çağırmış, bir sivil toplum kuruluşu yardımıyla orada okuma yazma, dikiş kursları başlatmış, bu sayede orada bir toplum oluşturmuş” diyor. l Dış Haberler Mirkan lösemiyi yendi Antalya’da 7 aylıkken lösemi tanısı konularak yüzde 10 yaşama şansı verilen ve ilik nakline karar verilen 7 yaşındaki Mirkan Kayra Kaplan, uzun ve zorlu bir tedavi sürecinin ardından nakle de gerek kalmadan sağlığına kavuştu. 3.5 yıldır ilaç da kullanmayan Mirkan’ın en büyük dileği ise bütün lösemili çocukların yaşaması. Mirkan “Onlar da iyileşsin benim iyileştiğim gibi. Yaşasınlar. Sağlıklı olsunlar” dedi. l DHA Üsküdar sahilinde yer alan, Mimar Sinan’ın son eserlerinden biri olan Şemsi Ahmet Paşa Camisi’nin (Kuşkonmaz) bahçe duvarında oluşan çatlaklara ilişkin tartışmalar alevlendi. Projenin sadece Kuşkonmaz Camisi önündeki bölümünün iptal edildiğini açıklamakla yetinen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş’ın camideki çatlakların kazık çakma çalışmaları nedeniyle oluşmadığını savunurken “Sökme işlemi esnasında sıkıntı oluşabilir” demesi dikkat çekti. Derhal durdurulmalı Şemsi Ahmet Üsküdar sahilindeki dol Paşa Camisi gu çalışma ları nedeniyle tarihi eser Dolgu çalışmaları sırasında denize çakılan kazıkların 437 yıllık Şemsi lerin zarar görebileceği yönünde 6 ay ön Ahmet Paşa Camisi’ne zarar vermediğini savunan Topbaş’ın aynı kazıkların sökülmesinde sıkıntı oluşabileceğini söylemesi dikkat çekti. ce uyarıda bulunan Mimarlar Odası’nın Genel Başkanı Eyüp Muhcu ise anıtsal bir tarihi esere karşı Molla Çelebi Camii itiraf gibi savunma açık bir suç işlendiğini belirterek denize kazık çakma işinin bütün Üsküdar sahili ve tüm İstanbul’da derhal durdurulması gerektiğini vurguladı. İBB Başkanı Kadir Topbaş dün belediye personeli ve yurttaşlarla bayramlaşma sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Şemsi Pa 25 metrelik daralma şa Camii’nin içerisinde çatlak fa İstanbul Boğazı’ndaki dolgu lan yok. Bahçe işlemleri tüm hızıyla sürüyor. duvarlarında da Uzmanlar bugüne kadar yapı ha önce var olan lan dolgu çalışmaları nedeniyle Boğaz’ın 4 ile 25 metre arasında daraldığını söylüyor. Üsküdar Meydan Projesi kapsamında devam eden çalışmalar kapsamında denizden toplam 13 bin metrekare alınacak. Kazıklama sistemiyle üç yerden doldurulacak denize 6 seyir terası bir de iskele yapılacak. Üsküdar’daki dolgu sırasında 1580 yılında yapılan Kuşkonmaz Camisi’nin avlu duvarının zarar gördüğü iddiası ise büyük tartışma yarattı. l İSTANBUL Martı da bir süre durmuştu Kabataş’taki Martı Projesi’nin inşaatı sırasında yapılan darbeli kazık çakma işlemi de sahildeki 428 yıllık Molla Çelebi Camii’ne zarar vermişti. Mimar Sinan tarafından 1589’da yapılan caminin hasar gördüğü iddiası üzerine, koruma kurulu projeyi durdurmuş ve ilgili belediyeden de gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasını istedi. İBB Başkanı Kadir Topbaş daha sonra proje ve camiyle ilgili bir sıkıntı olmadığına ilişkin açıklamada bulunmuştu. Öte yandan Martı Projesi’nde denize doğru uzanacak iskeleler için kazık çakma işlemlerinin büyük bölümü tamamlandı. Önümüzdeki günlerde beton kazıklar üzerine iskelelerin yapımına başlanacak. l DHA çatlaklar var. Bu kazık çakma ile Kadir Topbaş etkilenme değil” diyen Topbaş şunları söyledi: “Kazıklar kısmen çakılmış olmasına rağmen Şemsi Paşa Camisi’nin önüne dolgu yapılmadan, diğer taraflar devam edecek. Şu an kısmen çakılmış kazıkların cami önündekilerin kesilmek suretiyle orası dolgu yapılmayacak, orasını pas geçeceğiz. Kazıklar sökülmeyecek, kesilecek, sökme işlemi esnasında sıkıntı yaşanabilir.” 1 milyon yıllık taş aletlerANADOLU’DAKİ İLK İNSANIN YAŞAMINA IŞIK TUTACAK ‘Açık bir suç işlendi’ Topbaş’ın açıklamalarını değerlendiren Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Tunceli’de 1 milyon yıl öncesine ait taş aletler bulundu. Düzce ve Çorum Hitit üniversiteleri arkeoloji bölümleriy miz diğer literatürde eski taş çağı olarak geçen ortalama olarak diğer yerleşmelerde bulduğumuz kalıntılardan 1 milyon yıl öncesi Muhcu, anıtsal bir yapıya açıkça zarar verildiğini belirterek “Yüzyıllardır depremlerde bile hasar görmeyen tarihi eser, le İstanbul Arkeoloji Müzele ne tarihlenebilecek Paleolitik dö meydan düzen ri Müdürlüğü’nün çalışmasında neme ait taş aletler bulduk. Bu lemesi adı altın Pertek’teki Tozkoparan köyünde bizim için önemli bir keşif.” da yapılan bilinç insanlık tarihine ışık tutacak bir Yılmaz, taş aletlerin dışında siz, gelişigüzel keşif yapıldığı belirtildi. ikinci bir keşifleri olduğunu da çalışmalar nede Heyet başkanı Yrd. Doç. Dr. Yasemin Yılmaz, 2015’ten beri Tunceli Mazgirt’te arkeolojik yüzey araştırması yaptıklarını, bu yıl da Pertek’te çalışmalara başladıklarını söyledi. Bölgede önemli sonuçlara ulaştıklarını belirten Yılmaz, şu bilgileri verdi: “Bizim için en önemlisi bizim arkeoloji literatüründe Paleolitik dediği vurguladı. Bölgede Neolitik dö nem olarak adlandırılan ilk yer leşik toplumların izlerini bulduk larını söyeyen Yılmaz “Bu ke şif Tunceli’de de ilk Neolitik top lulukların olduğunu bize göster di. Çanak, çömleksiz Neolitik dönem bu. Bu döneme ait mimari kalıntılar bulduk yüzeyde” dedi. l TUNCELİ / DHA Tunceli’de bıçaklar, kazıyıcılar da bulundu. Bunların bir kısmı bölgede bulunan çakmak taşından yapılmış. l DHA niyle çatlamış, hasar görmüş Eyüp Muhcu tür. Çalışmaların durdurulma sı yetmez. Sorumluların hesap vermesi gerekir. Açıkça suç iş lenmiştir. Topbaş, yaptığı açık lamayla anıtsal bir esere karşı işlenmiş bir suçu görmezden geliyor ve suçun üzerini ört meye çalışıyor” dedi. C MY B