25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 22 Haziran 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Demokrasilerde muhalefet korunur’ AKP kurucusu ve eski milletvekili Yarbay, partide ‘tek adam’ tartışması sürdüğünü belirterek ‘Tüzük değişikliği sırasında bu konuda uyardım’ dedi Tutuklu gazeteciler ve milletvekilleri sorunu tartışılırken, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanması ve buna karşı baş latılan CHP’nin Adalet Yürüyü şü ile ilgili AKP içinden fark lı bir ses yük seldi. AKP Ku rucusu ve es ki milletvekili Ersönmez Yar bay, “Milletve kilini seçmeni EGrüdlem için, gazeteciyi okuru için korumalıyız. De mokrasi de ik tidarı değil muhalefeti korumak için vardır. Milletvekili tutukla tan Meclis’in ağırlığı kalmaz” çı kışını yaptı. Kapatılan FP ve sonrasında da AKP Kurucu Üyesi ve Anka ra Milletvekili olan Ersönmez Yarbay, AKP içinde yer alması na karşın, partinin kuruluşun dan itibaren parti içi demokra siyi savunan tutumuyla, farklılı ğıyla biliniyor. Yarbay, son ola rak düşüncelerini, ‘Cumhurbaş kanlığı Sistemi (Yağmurdan Ka çarken Doluya Tutulmak)’ ad lı kitabında dile getirdi. Halen AKP içinde yer alan ancak par ti ve ülke içi tam demokrasi is teyen, Yarbay’ın son günlerdeki sıcak tartışmalara ilişkin görüş leri şöyle: n Vekilini tutuklatan Mec lis: Enis Berberoğlu’nun tutuk landığı akşam tesadüfen Meclis Başkanı’nın eskiyeni milletve killerine iftar yemeği vardı. Ben de eski vekil olarak davetliydim. Ancak bu tutuklama karşısın da katılmadım. Çünkü bana gö Gül ve Arınç’ı uyardım: Şimdi tek adam tartışmaları var. Ben tüzükteki demokratik maddelerin değiştirilmesinin tek adamlığa gidiş olduğunu ta o zaman söyledim. Benim muhalefetimin nedeni de buydu. Hatta bizzat o zaman gidip Abdullah Gül’e de Bülent Arınç’a da bunu söyledim. Onları, ‘Bu değişiklikler tek adamlığa gidiştir. Hep birlikte engel olalım’ diye uyardım. Ancak onlar, ‘Şimdi parti içinde görüş ayrılığı zamanı değil, birlik beraberlik zamanı. Bunların zamanı değil’ diyerek sustular. Şimdi yıllar sonra tek adamlıktan yakınanlara yıllar önce yaptığım uyarıları dinlemediklerini hatırlatmak isterim. re milletvekilini koruyamayan, tutuklatan Meclis’in bir ağırlığı kalmaz. Meclis, vekili tutuklanınca itibar kaybeder. Ben bu nedenle katılmadım. n Seçmen dokunulmazlığı: Biz AKP olarak 2016’ya kadar milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yanaşmadık. Bu doğruydu. Devam etmesi gerekirdi. Çünkü milletvekili dokunulmazlığı, vekilin şahsı için değildir. Dokunulmazlık, vekilin seçmeni içindir. Vekili değil onu seçenler içindir. Milletvekilini koruyacaksın ki insanlar dağı çözüm olarak görmesinler. Barışçı, legal siyaset yoluyla çözüm bulunabildiğini görsünler. n Gazeteciyi tutuklarsanız...: Gazeteci, ceza tehdidi altında olduğu zaman kamuoyu olarak bilgilenemeyiz. Gazeteciye ayrıcalık tanımamızın nedeni halkın bilgilenme hakkı içindir. Bir gazeteci hapse girdiğinde diğer gazetecilerin tamamı, ‘Bunu yazsam mı yazmasam mı, nasıl yaz sam’ diye kara kara düşünür ve yazamaz. Gazeteciyi de şahsı için değil, okurlar için korumalıyız. Gazeteciden casus olmaz. Çünkü gazeteci eline gelen bilgi, belge doğruysa yazar. Gazeteciye haber kaynağı da sorulamaz. n Sanığın hakkı: Milletvekili ve gazeteciyle birlikte hakimsavcılar için de koruma olmalı. Hâkim savcı için geçerli olacak koruma, şahısları için değil, adalet içindir, yargıladıkları sanıkların hakları içindir. Sanığa göre hâkim savcı getirince işin içinden çıkamayız, adaleti sağlayamayaz. Hâkim savcı teminatı, tüm vatandaşların adaleti ve adil yargılanmaları için gereklidir. n Yürüyüş kazançtır: Demokrasi, iktidarı değil, muhalefeti korumak için vardır. Muhalefeti ortadan kaldırdığınızda demokrasi ortadan kalkar. İktidarlar da muhalefeti kormalı ve kollamalıdır. Kılıçdaroğlu’nun yürümesini normal karşılıyorum. Tepkisini göstermesi hakkıdır. Kontrollü bir şekilde, provokasyonlara meydan vermeden yürümesi normaldir. Olgunluk içinde gerçekleştirilecek bir yürüyüş, demokrasimizin kalitesini artırır. Bu yürüyüşün yapılabilmesi Türkiye için bir kazançtır. Türkiye hızla demokratikleşmelidir. Hükümete de OHAL’i bahane ederek yürüyüşü engellemediği için teşekkür ediyorum. n Önce tüzüğü değiştirdiler: Biz FP’nin kapatılmasından sonra AKP’yi kurduk. O dönemde beni davet ettiklerinde ben parti içi demokrasi olacaksa kurucu olabileceğimi söyledim. Gerçekten de çarşaf listenin olduğu, parti yönetimlerinin genel başkan değil, parti teşkilatı ve kongrelerde belirlendiği demokratik bir tüzük yazdılar. Ancak iktidara gelir gelmez, hemen olağanüstü kongre toplayıp tüzükteki bu demokratik maddelerin tamamını kaldırdılar. O kongrede ben bu tüzük değişikliklerine tek başıma muhalefet ettim. Valilere FETÖ ayarı İçişleri Bakan Yardımcısı ile 19 vali merkeze çekildi, 41 ilin valisi değişti. Merkeze çekilenler arasında Coş, Şahin, Tapsız gibi isimler dikkat çekti ALİCAN ULUDAĞ İçişleri Bakanlığı’na Süleyman Soylu’nun atanmasının ardından ilk büyük valiler kararnamesi çıktı. Kararnameyle, İçişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk ile 19 vali merkeze çekilirken, 20 ile yeni vali atandı, 19 ilin valisi yer değiştirdi. Habertürk yazarı Fatih Altaylı, görevdeki 12 valinin ByLock kullandığını yazmasından sonra 19 valinin merkeze çekilmesi de dikkat çekti. Valiler Kararnamesi ile İçişleri Bakanlığı’nda görev değişimine ilişkin kararname, dünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Merkeze alınan valilerden 9’unu büyükşehir kapsamındaki Aydın, Denizli, Eskişehir, Malatya, Muğla, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa ve Van valileri oluşturdu. 2014’te İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığı, 7 Mart 2015–29 Ağustos 2015 tarihleri arasında 62. hükümette İçişleri Bakanı olan Sebahattin Öztürk, 18 Aralık 2015’ten bu yana İçişleri Bakanlığı Bakan Yardımcılığı görevini yapıyordu. Merkeze çekilen Öztürk’ün yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy atandı. AFAD Başkanlığı, AKP milletvekilliği yapan Ersoy, Meclis’te İçişleri Komisyonu görevinde bulundu. ‘Coş’ku sona erdi Merkeze çekilen 19 vali arasında dikkat çeken isimler yer aldı. Merkeze çekilen Sakarya Valisi Hüseyin Coş, her gittiği ilde olay yaratmıştı. Adana’da 2013’teki 10 Kasım törenlerinde bir vatandaşa “Gavat” diye bağırmış, yaptığı açıklamada “Kavas” dediğini iddia etmişti. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında elinde uzun namlulu silahla sokağa inen Coş, Hüseyin Avni Coş, darbe gecesi uzun namlulu silahla poz vermişti. Bakanlıkta Soylu kadrolaşması Bakan Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı’nda kritik müdürlükler dahil 21 yere mülki idare amiri atadı. Bu kapsamda Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcılığına Murat Yılmaz; İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcılıklarına Ahmet Avşar ile Erkan Kılıç; Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı’na Ömer Seymenoğlu; Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ne Ekrem Canalp; İller İdaresi Genel Müdürlüğü’ne İlker Gündüzöz; Personel Genel Müdürlüğü’ne Bilal Şentürk; Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne Sinan Güner atandı. Bunun yanı sıra Kaçakçılık, İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı’na Ömer Ulu getirildi. İçişleri’nin kritik birimlerinden Göç İdaresi’nin Genel Müdürü Atilla Toros da görevinden alınarak mülkiye başmüfettişi yapıldı. Ayrıca 5 ilçenin kaymakamı da değişti. darbe iddiasıyla gözaltına alınan askerlere tepki göstermişti. Coş, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra hakkında FETÖ araştırması yapılan valiler arasında yer almıştı. Cumhuriyet, söz konusu durumu 23 Ocak 2017’de “Bu Coş’ku şüpheli” başlığıyla manşete taşımıştı. Haberde, Coş’un Bank Asya’da hesabının bulunduğu, Kimse Yok mu Derneği’ne bağışta bulunduğu ve bir dönem pasaportunun iptal edildiği anlatıldı. Coş’un yanı sıra benzer şekilde merkeze çekilen Samsun Valisi İbrahim Şahin, Giresun Valisi Hasan Karahan’ın adı da Kimse Yok mu Derneği ve Bank Asya olayında adı geçmiş, pasaportları 15 Temmuz’un ardından geçici olarak iptal edilmişti. Böylece Cumhuriyet’in haberinde geçen 3 vali de merkeze çekilmiş oldu. Şanlıurfa Valiliği’nden merkeze çekilen Güngör Azim Tuna Gezi Direnişi sırasında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın ölümüne ilişkin “Arkadaşları dövmüştür” açıklaması yapmış ve gazeteci İsmail Saymaz’a mail gönderek, tehdit ve haka ret etmişti. Merkeze çekilen valiler arasında Karaman Valisi Süleyman Tapsız ismi de öne çıktı. Tapsız’ın adı son olarak Kilis’te açılan FETÖ iddianamesine girmişti. İddianamede davanın bir numaralı sanığı Kilisli İş Adamları Derneği (Kİ ADER) Genel Sekreteri Hasan Ayaz’ın itiraflarına göre dönemin Kilis Valisi Tapsız, 7 Aralık Üniversitesi Rektörü İsmail Güvenç ve cemaatin il imamı Osman Öner’in arasında bulunduğu bir heyet, Mayıs 2013’te Pensilvanya’ya giderek Fethullah Gülen’i ziyaret etti. Hasan Ayaz, bu görüşmeye ilişkin “Vali bizim adamımızdır, hocaefendinin elini öptü” dedi. Çocuklarının adı Fethullah ve Gülen olduğu öğrenilen Tokat Valisi Cevdet Can da merkeze çekildi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tahir Büyükakın, Bilecik Valiliği’ne atandı. Uzun yıllar Diyarbakır ve İzmir’de valilik yapan Mustafa Aksoy merkeze çekilen isimlerden oldu. Kararnameyle, 20 ile yeni vali atanırken, 19 il valisi ise yer değiştirdi. Kilis Valisi İsmail Çataklı, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığına getirildi. Eskişehir’e Mersin Valisi Özdemir Çakacak atandı. Hendek çatışmalarının olduğu ve büyük yıkıma sahne olan Şırnak Valisi Ali İhsan Su, Mersin’e, Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy Kocaeli’ne kaydırıldı. Kadın valilerden Kırklareli Valisi Esengül Civelek, Muğla’ya atandı. Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu Sakarya’ya, Tunceli Valisi Osman Kaymak Samsun’a atanırken, Hasan Basri Güzeloğlu yeni Diyarbakır Valisi oldu. Kadıköy Kaymakamı Tuncay Sonel, Tunceli Valiliği’ne atandı. l ANKARA haber 5 Doğa öcünü alır... Yağma, talan senin işin... Vurgun, soygun... Salt kendi çıkarını korursun, bu yalan dünyada çalıp çırparsın... Ormanları, dağları, vadileri, ovaları yok eden sen... Yargı kararlarını çiğneyen sen... Sen, siyanürlü altın, gümüş üretirsin, Bergama’nın Koza Yaylası’nda çamfıstığı ağaçlarını hızarla kökünden kesersin. Bunlar her dönemin adamlarıdır, bir bakıma rüzgârgülleri. Kendi çıkarını düşünür, bu yüzden doğayı katleder. O güzelim koyları, bükleri talan ediyorlar otuz yıldır. Gidin Ege ve Akdeniz’e göreceksiniz. Manyas Kuş Cenneti’nde kuş türlerinin ne kadar azaldığına tanık olacaksınız. Bergama, Tunceli Ovacık, Eşme Kışladağ, Erzincan İliç, Turgutlu Çaldağı, İzmir Efemçukuru, Artvin Cerattepe, Manisa Sart, Balıkesir BalyaKadıköy, Giresun Bulancak... 560 yeni maden bölgesi... Aydın ve Muğla’da arıcılık ölüyor... Neden ki? Çevre kirliliği yüzünden... Bu ülkede ruhsatı kapan siyanürlü altın, gümüş üretmeye başlar... Bazıları koylara, denizlere el koyar... Siyanürle yapılan madencilik büyük tehlike. Kütahya Gümüşköy’de yaşandı; siyanür havuzu çöktü. Doğanın dengesini bozan projelere karşı yurdun dört bir yanında çevreciler tepki veriyor. Siyasetçiler bu tepkileri duymuyor ya da duymak istemiyor. Artvin’den Akkuyu’ya; Çanakkale’den Hasankeyf’e; Köyceğiz’den Muğla’ya çığlıklar yükseliyor, “Yapılan projeler doğanın dengesini bozuyor...” HHH Rengârenk düşler çiziyorum duvara... Çevre bilinci, insan emeğini, örgütlü toplumu düşünüyorum. Gözlerimden bir resim geçiyor tam o sırada. Bir çocuk bir şeyler anlatıyor annesine durmadan. Zamanın o bilinmeyen diliminde, bir şeyler mırıldanıyor adam. Şair, doğaya bakıyor, hiç durmadan... Soma’nın Yırca köyü, zey tin ağaçlarının katliamı... HHH Can çekişen salt zeytin ağaçları değil insanlar... Zonguldak, soluk almakta zorlanıyor. Santralların tümümün kurulu olduğu ilçe Çatalağzı’na ölüm çoktan gelmiş. Santralların birinin kül havuzu, Kokurdan Mahallesi’nin tam içinde. Kanserin kol gezdiği tüm sokaklar ise kül havuzuna çıkıyor. Arkadaşımız Hazal Ocak’ın röportajında mahalle sakinleri feryat ediyor. Mahallede yaşayan Aydemir Akbaş konuşuyor: “Kanserden ölen tanıdıklarımızın cenazelerine gitmekten bıktık. Kendi dayımı, babamın dayısını, hep kanserden kaybettik. Burası patlama falan olan bir yer de değil, santralların etkisi olduğu kesin. Ağaçlarımız yok olmaya başladı. Santralın artısını görmedim. Elektriksiz yaşabilirim ama oksijensiz yaşayamam.” Evleri kül barajına bakıyor Kokurtan Mahallesi’nin. Rüzgâr çıktığında çevredeki evleri kül bulutu dolduruyor. HHH Ormanlık alanlarda ağaçların kuruması, zararlı böcek salgınları görmezden geliniyor... Çevrecilerin çığlıklarını siyasal iktidar duymuyor, duysa bile önemsemiyor. Asit yağmurlarına ilişkin bilim insanlarının açıklamalarına kimse kulak asmıyor. Dağlarımızı, ovalarımızı, akarsularımızı sattık, kiraladık çokuluslu şirketlere, altın ve gümüş avcılarına. Hava kirliliğinin artması neden? 21 yıl önce (199394) iki milyon metreküp ağaç kesilmişti. Dağlarımızın delik deşik edildiği, ağaç katliamının ivme kazandığı, taşocağı işletmelerinin doğayı kirlettiği bir gerçek... Türkiye’nin doğru dürüst bir tarım ve ekonomi programı yok. Tarım alanlarına gökdelen dikmeyi marifet sayıyoruz. Zeytincilik şu anda can çekişiyor... Türkiye coğrafyasında zeytinin büyük önemi vardır. İspanya, İtalya, Yunanistan, Tunus gibi ülkeler zeytincilikten büyük gelir elde ederken biz ne yapmak istiyoruz? Tesis yapmak... Ranta açmak... Nükleer enerji ve siyanürlü altın... Son söz: Doğa öcünü alır, unutmayın... hdp: karar yasa dışı, bütünüyle keyfi Demirtaş’a ‘zorla’ SEGBİS uygulaması! Şırnak 1. Asliye Ceza Mahkeme zır edilmesi, sanık SEGBİS sistemi ile duruşma si, tutuklu HDP Eş Ge ya katılmak istememe nel Başkanı Selahat si halinde ise zorla ge tin Demirtaş’ın, “göste tirtilerek hazır edilme ri ve yürüyüş kanunu si” talebinde bulundu. na muhalefet” ettiği gerekçesiyle hakkında HDP’den yapılan açıklaDemirtaş mada, “Zorla SEGBİS’e açılan davaya bizzat katılması getirtilme uygulaması, herhan nın sağlanması için Edirne Ce gi yasa maddesinde yer alma zaevi Müdürlüğü’nden talepte maktadır. Daha önce herhan bulundu. Gazeteduvar’ın habe gi bir davada uygulandığı da reni göre Edirne Cezaevi Jan görülmemiştir. Dolayısıyla bu darma Bölük Komutanı talebe, karar yasa dışıdır, bütünüyle “Şahsın tanınan ve bilinen bir keyfidir” denildi. kişi olması, geniş bir çevreye sahip olması, bölgede yoğun SEGBİS bozuldu! terör olaylarının devam etme Demirtaş ise Şırnak Asliye sinin sevk ve duruşma esna Ceza Mahkemesi’ndeki dünkü sında ciddi güvenlik riski oluş duruşmaya mahkemenin “zor turacağı” yanıtını verdi. Bunun la SEGBİS ile bağlanma” kara üzerine Şırnak 1. Asliye Ce rına karşın SEGBİS sistemi ça za Mahkemesi, Edirne Cezae lışmadığından dolayı katılama vi Müdürlüğü’ne ilettiği resmi dı. Mahkeme başkanı, bir son yazıda, Demirtaş’ın duruşma raki duruşmayı 7 Temmuz ta için, “SEGBİS sistemiyle ha rihine erteledi. HDP’li Yıldırım’a 1 yıl hapis cezası HDP Grup Başkanvekili ve Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım’a, dokunulmazlıkların kaldırıldığı dönemde yaptığı bir konuşma nedeniyle ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ iddiasıyla dava açıldı. Muş 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasın da Yıldırım’a 1 yıl 2 ay hapis cezası verildi. Yıldırım’ın avukatlarının, cezanın ertelenmesi veya para cezasına çevrilmesi talebi mahkemece reddedildi. Yıldırım’ın avukatlarının Erzurum İstinaf Mahkemesi’ne itiraz başvurusu yapacağı belirtildi. l Yurt Haberleri C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle