24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 1 Haziran 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK e‘Bgaerımşı evne khıulakcuakğuız’ Çeşitli kesimlerden bin kişi, kimlik siyaseti üzerinden bölünmeye karşı ‘Yan yanayız, bir aradayız’ metnine imza atarak seslerini yükseltti Türkiye’nin farklı kesimlerinden bir araya gelen siyaset, sanat, akademi alanından bin isim “Yan yanayız, bir aradayız” diyerek barış ve demokrasi için çağrıda bulundular. İmzacılar, okudukları ortak metinde tüm yurttaşlara, sivil girişimlere, siyasi partilere ve farklı kanaat önderlerine seslenerek “korku, gerilim ve kutuplaştırma” siyasetinden güç devşirenlere karşı barışçı bir siyasetin egemen kılınmasını talep eti. Taksim’deki Point Otel’de bir araya gelen aralarında yazar, bilim insanları, hukukçular, akademisyenler ve siyasetçilerin yer aldığı bin kişi “Yan yanayız, bir aradayız” diyerek barış ve demokrasi çağrısı yaptı. Eski Anavatan Partisi (ANAP) Genel Başkanı Nesrin Nas’ın moderatörlüğündeki toplantının açılış konuşmasını da yazar Oya Baydar yaptı. Bin kişi bin imza diye yola çıktıklarını ancak imzaların hızla arttığını ve bini aştığını belirten Baydar özetle şöyle konuştu: “Çağrımız; vicdan ve adalet aşınmasına uğratılan ülkemizde, siyasi, ideolojik, örgütsel aidiyet, inanç, kimlik farklılıklarımızı aşarak; adalet için, barış ve demokrasi için, muktedirin zulmüne karşı mazlumun hukukunu korumak için bir araya gelme çağrısıdır. Hak ve hukukun egemen olduğu bir ülkede, cepheleşmeden, düşmanlaşmadan barış içinde yaşamayı arzulayanların ortak sesidir. Bugüne kadar başaramadığımızı, birlikteliğimizden güç alarak, yol boyunca birbirimizi tanıyarak, birbirimizden öğrenerek başaralım, diyoruz. Hâlâ çok eksiğiz, hâlâ ‘acaba’sı olan arkadaşlarımız var; ancak yan yana gelmeyi, bir arada durmayı, birlikte yürümeyi acilen başaramazsak yarın gerçekten de çok geç olacak. Arkamızda hiçbir parti, ör Çağrı yapan bin isimden bazıları şöyle: Abdülbaki Erdoğmuş (ANAP eski Milletvekili), Ahmet Türk (Eski Milletvekili), Ali Nesin (Akademisyen), Ali Sirmen (Gazeteci, Yazar), Aysel Çelikel (ÇYDD Başkanı) , Ayşenur Arslan (Gazeteci, Yazar), Barış Yarkadaş (CHP İstanbul Milletvekili), Binnaz Toprak (CHP Eski Milletvekili), Celal Yıldırım (TÜSES YK Başkanı), Celalettin Can (78’liler Vakfı), Cihangir İslam (Akademisyen, Yazar), Erdal Atabek (TTB Merkez Konseyi eski Başkanı, Yazar), Erendiz Atasü (Akademisyen, Yazar), Ergun Özbudun (Akademisyen, Yazar), Ertuğ rul Günay (Kültür ve Turizm eski Bakanı), Ertuğrul Yalçınbayır (Ak Parti Kurucusu, başbakan eski yardımcısı), Fatma Bostan Ünsal (Ak Parti Kurucusu), Fikri Sağlar (CHP Mersin Milletvekili), Filiz Kerestecioğlu (HDP İstanbul Milletvekili), Genco Erkal (Sanatçı), Gülriz Sururi (Sanatçı), İhsan Eliaçık (Yazar), İlhan Cihaner (CHP İstanbul Milletvekili), Levent Gültekin (Yazar), Mehmet Bekaroğlu (CHP İstanbul Milletvekili), Melda Onur (CHP eski Milletvekili), Meral Danış Beştaş (HDP Adana Milletvekili), Mithat Sancar (HDP Mardin Milletvekili), Murat Belge (Akademisyen, Yazar), Musa Çam (CHP İzmir Milletvekili), Müjde Ar (Sanatçı), Nesrin Nas (ANAP eski Genel Başkanı), Rakel Dink (Hrant Dink Vakfı YK Başkanı), Rıza Türmen (CHP eski Milletvekili, AİHM eski Yargıcı), Rojin (Sanatçı), Serra Yılmaz (Sanatçı), Tarhan Erdem (Sanayi ve Teknoloji eski Bakanı, CHP Eski Genel Sekreteri), Tarık Ziya Ekinci (Siyasetçi, Doktor, Yazar), Tilbe Saran (Sanatçı), Türkân Elçi (Öğretmen), Ümit Kıvanç (Yazar), Yasemin Çongar (GazeteciYazar), Zuhal Olcay (Sanatçı), Zülfü Livaneli (Sanatçı, Yazar) güt, siyasi odak yok. ‘Yan yanayız, bir aradayız’ metninde imzası olanlar; partiörgüt mensubiyetleriyle değil, bireyler olarak buradalar. Birlikten doğacak güce ve umuda ihtiyacımız var. Bu mütevazı bir ilk adım. Sonrası; bu gidişata hayır diyenlere, hepimize kalıyor.” ‘Tek adama hayır’ Oluşturulan ortak metni oyuncu Tilbe Saran okudu. Saran “Bu toprakların ortak sahibi olan bizler; ortak yaşamı kurmak, korumak, geliştirmek için, siyasi parti, ideolojik aidiyet, inanç, din, mezhep, milliyet, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin 80 milyona sesleniyoruz. Bizler kutuplaşmak, birbirimize düşmanlaşmak, TürkKürt, dindarlaik, evetçihayırcı diyen bölünmek ve ayrıştırılmak istemiyoruz” dedi. “Tek adam rejimi ve partili devlete, adaletsizlik ve hukuksuzluğa, Meclis’in etkisizleştirilmesine, her çeşit muhalefetin baskı ve tehditle sindirilmesine karşıyız” diyen Saran şöyle devam etti: “Yüz binlerce kamu çalışanını, siyasetçiyi, akademisyeni, med ya, yargı ve güvenlik mensuplarını haksız, hukuksuz keyfi uygulamalarla, tutuklamalarla, baskılarla tasfiye eden despotik siyasetin yarattığı bütün mağduriyetlere ‘hayır’ diyoruz. Geleceğimizi karartan bu anlayışı anayasallaştırmaya çalışan referandumun şaibeli sonuçlarını ve halk iradesinin yasalar yok sayılarak açıkça çiğnenmesini kabul etmiyoruz.” ‘OHAL kaldırılsın’ Saran “bir arada güven içinde yaşamak için” metinde yer alan talepleri şöyle sıraladı: “Hukuk ihlallerine yol açan OHAL’in kaldırılmasını, toplumun tümüne yayılan mağduriyetlere karşı adalet ve hukuk güvenliğinin sağlanmasını, Meclis’in yasama ve denetleme yetkisinin güçlendirilerek iadesini, hesap veren, anayasal, şeffaf devlet için kararlı adımlar atılmasını, gizli oy ve şeffaf sayım temelli sandık güvenliğinin sağlanmasını istiyoruz.” Saran son olarak tüm yurttaşları barışçı bir siyasetin egemen kılınması için güçleri ortaklaştırmaya çağırdı. Ayrıca açıklamaya katılan imzacılardan söz alan siyasetçi Ahmet Türk, “Türkiye’nin vicdanı sayılan insanların bir araya gelip demokrasiyi kalıcı hale getirmek için büyük bir çaba harcadığını görüyoruz. Ortak aklın ortaya çıkması, sorunların demokratik yöntemlerle çözümü, Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözümü için yarattıkları bir direnç, bir çabadır. Türkiye’nin ortak akla ihtiyacı var” dedi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Aysel Çelikel “Kimliklerimizi hep ön planda tuttuk bunu yapamadık. Dersimizi aldık. Demokrasinin tüm değerlerinin kaybedildiği bu ülkede tekrar demokrasiyi kuracak bir irade istiyoruz” ifadelerini kullandı. Öldürülen gazeteci Hrant Dink’in eşi Rakel Dink ise “Bir söz var. İç sesimizi, iç kimliğimizi kapsayacak bir söz. Sana ne yapılmasını istiyorsan sen başkasına öyle yap. Bu söz her konuda düşündürebilecek bir söz. Ben çok düşünürüm bunun üzerine. Hepinize bereket olsun. Yapacak başka bir şey yok” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet haber 5 Zeytinin ölüm fermanı... Geçen hafta Ege’de zeytin üreticileriyle konuşurken mayıs yağmurları zeytin üreticisinin yüzünü güldürmüştü... Konuştuğum üreticiler “Bu yıl zeytinde iyi hasat alacağız” diyorlardı. Bu hafta ise yaşamını zeytine bağlayan üreticiler karamsardı... “Ne olur zeytine kıymayın, ölüm fermanı hazırlamayın... ” TBMM Bilim Teknoloji ve Sanayi Komisyonu salı ve çarşamba günleri toplandı, zeytinciler Ankara’nın yolunu tuttu, bakanla görüştü... Dediler ki: “Üretim reform paketi başlıklı torba yasa çıkarsa zeytinciliğin sonu olur...” Zeytin Yasası 2 bin yılından bu yana değiştirilmek isteniyor. Daha önce Meclis altı kez bu yasa tasarısını geri çevirdi oybirliğiyle. UZZK (Uluslararası Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi) kurucusu Murat Narin, son gelişmeleri anlatırken süreci şöyle değerlendirdi: “Bugüne dek çeşitli kılıklarla karşımıza getirilen, değişiklik adı altında zeytin yasasını toptan yok edecek olan girişim bu kez ‘üretim reform paketi’ içerisinde piyasaya sürülüyor. Üstelik komik bir şekilde. Yasa tasarısının bugün kadar olanlardan hiçbir farkı yok. Harfiyen aynı metin. Çünkü aynı madenci, termik santralcı lobilerin isteği yerine getirilmek isteniyor. Tüm çabalara, güzellemelere karşın üstündeki cila durmuyor, bilge ağaç zeytin ağacına çarpıp dökülüyor.” HHH En son Yırca Köyü’nde katledilen zeytinlikler için ülke kamuoyu ayağa kalktı. Sayısız mahkeme, yüksek mahkeme kararı çıkarıldı zeytin korunsun diye. Zeytinin korunması ve geliştirilmesi için uluslararası anlaşmalar yapılıp Uluslararası Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’ne yeniden üye olundu. Zeytin Yasası’nı değiştirirseniz anlaşmayı ihlal etmekten üyelikten atılacaksınız. Üyelikten atılmak zeytinin anavatanı olan Anadolu’ya yakışır mı? Aynı ortak iradenin altına AKP’den CHP’ye, MHP’den HDP’ye, TKP’den ÖDP’ye Meclis içinde ve dışındaki partiler, demokratik kitle örgütleri imza atmışlardı. Bir önemli konu daha var... Zeytincilik tarihi incelendiği zaman Edremit Körfezi’ndeki ağaçların çok büyük yaşta olduğu görülür. Genel olarak bölgede ağaçlar 200300 yaşında... Bunun yanı sıra bin yaşına yakın çok sayıda zeytin ağacı var. Bu ağaçlar, üretimden ziyade gen merkezi sayılabilecek durumda. Ağaçlar çok büyük olduğu için dönümüne 1012 ağaç olarak dikilmiş. Çıkarılmak istenen yasada “dekarda 15’in altında ağaç olması durumunda zeytinlik vasfından çıkarılacaktır” deniliyor. Türkiye’de zeytinliklerin yüzde 80’i dönümde 810 ağaçtan oluşuyor. Başta değindiğim gibi amaç açık: Zeytinciliği yok etmek, zeytine ölüm fermanı hazırlamak... Şunu da ekleyeyim: Türkiye’de 170 milyon zeytin ağacı bulunuyor ve en büyük bölümü Ege’de... HHH Dekarda 15 ağaç bulunmazsa bunların “zeytinlik sayılmaması” zeytinciliğin öldürülmesi anlamına geliyor. Bu çok tehlikeli bir durum... O zaman özellikle Ege ve Marmara bölgesinde bulunan zeytinlikler imara açık olacak, maden alanları, sanayi bölgeleri olacak bu tarım alanları. Bakanlık bir de komisyon oluşturmuş. Ancak bu komisyon üyelerinin tümü bakanlık tarafından belirlenmiş kişiler. Sadece bir kişi Ziraat Odası’ndan belirlenmiş. Kanun böyle çıkarsa zeytinlik alanlara büyük zarar verecek. Çünkü bakanlığın yeni yapmış olduğu zeytinlik alanları, çubuktan aşılı ve dönümüne 3040 ağaç sıklığında dikilmiş ağaçtan oluşacak. Bu zeytinliklerin yaşam süreleri 30 yılla 50 yıl arasında... 50 yıl sonra buralar tümüyle bitecek... Oysa bölgede zeytin ağaçları 200 ve 300 yaşında... ‘Demokrasi cephesi’ çağrısı Demirtaş ‘Hayır’ı büyütmenin ilkesel uzlaşmayla başarılacağını söyledi Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Özgürlükçü Demokrasi gazetesine “demokrasi cephesi” için yol haritası öneren bir yazı gönderdi. Demirtaş, avukatları aracılığıyla gazeteye ulaştırdığı mektupta “7 Haziran seçimlerinden sonra AKPMHP koalisyonu ile başlayan, 15 Temmuz darbe girişiminin ve darbeci güruhun sebep olduğu tahribatlardan da yararlanarak alanını genişleten ‘tek adam rejimi’nin inşa sürecinde, 16 Nisan referandumu önemli bir kilometre taşı oldu. Meşruiyeti olmayan bir sonuç ortaya çıkmasına rağmen, resmi sonuçlara dayanılarak önümüzdeki dönemde Cumhurbaşkanlığı seçimi artık bir ‘tek adam rejimi’nin zirve noktası olarak gerçekleşecektir” ifadesini kullandı. 16 Nisan referandumunda kendini “Hayır Bloku” olarak tarif eden kesimlerin, “önemli bir tehlike karşısında zımnen ve farklı gerekçelerle bir araya gelmiş, esnek bağları olan ve taktik bir işbirliğini içeren geçici bir cephe” olarak tanımlanabileceğini belirten Demirtaş, mektubunu şöyle sürdürdü: “16 Nisan’dan sonra bu cephenin yeni işbirlikleri için ortak hareket edebilmeleri artık asgari ilkelerde uzlaşabilmekle mümkün olabilir. Üzerinde tartışılmamış ve uzlaşılmamış ilkeler ortada yokken, birilerinin kendisini yüzde 49’un temsilcisi olarak ilan etmesi ‘Hayır Bloku’na yönelik bir sabotaj etkisi yaratmaktan başka bir işe yaramaz. Öncelikli olarak yapılması gereken, ‘Hayır Bloku’nda yer alan bütün toplumsalsiyasal kesimlerin temsilcilerinin bir yuvarlak masa etrafında toplanarak, eşitler arası bir hukukla ilkeler üzerinde tartışma yürütmesidir.” HDP’li Konca’ya 2.5 yıl hapis Batman Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında 13 Aralık 2016’da tutuklanan ve 3 Mayıs’ta Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada adli kontrol şartı ile tahliye edilen HDP Siirt Milletvekili Besime Konca, önceki gün savcılığın itirazıyla ye niden tutuklandı. Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün yapılan duruşmada Konca ve avukatları katılırken duruşmayı HDP milletvekilleri Ayşe Acar Başaran ve Sibel Yiğitalp de izledi. Konca, halen yasama dokunulmazlığı olan bir milletvekili olduğunu belirterek, suçlamaları reddetti. Avukat savunmalarının ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, Besime Konca’nın cezalandırılmasını istedi. Mahkeme, Konca’nın “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 2 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti. l DHA Sarıyıldız da karma komisyona sevk edildi TBMM Başkanlık Divanı, HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın önceki gün Genel Kurul’da sağlık raporunun kabul edilmemesinin ardından Sarıyıldız’ı karma komisyona sevk etti. Başkanlık Divanı geçen hafta HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer’i de devamsızlık gerekçesiyle karma komisyona göndermişti. l ANKARA / Cumhuriyet THUVEDTENUPKCK’LİÜLLİ U Cezaevi sorunlarını TBMM’ye taşıdı Kocaeli 1 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz cep Akdağ’a “Cezaevlerindeki revirlerin işlerliği ve te Kurumu’nda tutuklu bulunan davi yapma uygunlukları de HDP Şırnak Milletvekili Fer netleniyor mu? Sağlık mer hat Encü, tutukluların sağlık kezlerine, infaz kurumlarının hizmetlerine ulaşımları sıra ambulansı yerine uygunsuz sında yaşanan hak ihlallerine ring araçları ile nakiller bil ilişkin Adalet Bakanı Bekir giniz dahilinde midir?” diye Bozdağ ile Sağlık Bakanı Re sordu. l Yurt Haberleri MGK’den ABD’ye tepki: Dostlukla bağdaşmaz ABD’nin önceki gün Suriye’deki Kürtlere silah yardımına başlamasına tepki dün Milli Güvenlik Kurulu’ndan (MGK) geldi. MGK bildirisinde “Türkiye’nin beklentisi gözardı edilerek, Suriye Demokratik Güçleri kisvesi altında faaliyet gösteren PKK/PYDYPG terör örgütüne uygulanan destek politikasının dostluk ve müttefiklikle bağdaşmayacağı vurgulanmıştır” denildi. MGK’nin Mayıs ayı toplantısı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yaklaşık 4 buçuk saat sürdü. Toplantıda milli güvenliğe yönelik tehditler kapsamında yurtiçi ve yurtdışında sürdürülen mücadele, sınır güvenliğinin tahkimi konusunda çalışmalar, Suriye’de siyasi çözüm ve AB ilişkileri ele alındı. MGK bildirisinde “DEAŞ’la mücadele kapsamında yaptığımız tüm uyarılara rağmen, bazı teröristlerin çeşitli ülkelerde eylem yapabilmelerinin sorgulanması dile getirilmiştir. Terörle mücadele konusundaki önemli tecrübeye sahip Türkiye ile stratejik işbirliğinin tesis edilmesinin tüm dünyanın yararına olacağı kaydedilmiştir” denildi. AB ile ilişkiler Son dönemde gerilen AB ilişkileri de MGK gündeminde yer aldı. Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin, tam üyelik hedefi doğrultusunda; vize muafiyeti, fasıllar konusunda çıkarılan engellerin kaldırılması ve sığınmacılara yapılacak yardımlarla ilgili taahhütlerin yerine getirilmesi çerçevesinde geliştirilmesinin desteklendiği ifade edildi. l ANKARA / Cumhuriyet Hayır videosuna hapis CANAN COŞKUN İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Ali Gül, nisan ayındaki referandum öncesi çektiği ‘Hayır’ videosunun ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın avukatlarının suç duyurusuyla İstanbul 5. Sulh Ceza Yargıcı Cevdet Özcan tarafından 21 Mart’ta tutuklanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından Umut Tepe’nin 21 Nisan tarihli iddianamesinde de Gül’ün halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği veya aşağıladığı ve Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği iddiasıyla 5 yıl 4 aya kadar hapsi istenmişti. Gül, İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen 16 Mayıs tarihli duruşmada tahliye edildi. Mahkeme yargıcı ilk duruşmada dosyayı karara da bağlayarak Gül’e Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği iddiasıyla 1 yıl 2 ay 17 gün, halkın bir kesimini din, mezhep ve cinsiyet farklılığına dayanarak aşağıladığı iddiasıyla da 10 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, verilen cezanın tazminini gerektiren bir zararın bulunmadığı gerekçeleriyle hükmün açıklanmasını geri bıraktı. l İSTANBUL C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle