06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Nardis sahnesi yine dopdolu Caz müziğin İstanbul’daki sayılı mekânlarından, “Jazz kulüpte dinlenir” sloganıyla neredeyse haftanın her günü caz konserlerine ev sahipliği yapan Nardis Jazz Club, 15 20 Mayıs tarihleri arasındaki konser programı nı duyurdu. Buna göre Nardis sahnesine 15 Mayıs Pazartesi 21.30’da Onur Ataman Band, 16 Mayıs Salı 21.30’da Özay Fecht Quintet, 17 Mayıs Çarşamba 21.30’da Tolga Bedir Trio, 18 Mayıs Perşembe 21.30’da Flapper Swing, 19 Mayıs Cuma 22.30’da Luis Ernesto Gomez & Latin Jazz Band, 20 Mayıs Cumartesi 22.30’da ise İpek Dinç Yüce Quintet çıkacak. Adres: Galata Kulesi Sokak No: 8 Galataİstanbul. Ayrıntılı bilgi için: www.nardisjazz.com Cuma 12 Mayıs 2017 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK [email protected] 15 Aslı Erdoğan: Türkiye adına özür dilerim Pasaportuna el konulduğu için yurtdışına çıkamayan, dolayısıyla kendisine değer görülen ECF Princess Margriet Award for Culture 2017 ödülünü almak için Hollanda’ya gidemeyecek olan Aslı Erdoğan için dün akşam Cezayir Restoran’da sembolik bir tören yapıldı. Erdoğan törende şunları söyledi: “Sayın Kraliyet Ailesi ve Ödül Sahipleri, Sayın Seyirciler... Öncelikle Türkiye adına özür dilerim. Şimdiki yönetim, hakkında soruşturma açılan yüz binlerce insanın, eşlerinin ve çocuklarının pasaportlarına el koymuş, bir yazarın bu denli önemli bir ödül törenine katılmasına dahi izin vermemiştir. Yol açtığım sıkıntılardan dolayı Avrupa Kültür Vakfı’ndan da özür dilerim. Yokluğumu hissettirmemek için çabalayan Avrupa Kültür Vakfı Ödül Töreni Ekibine, Fransız yayıncım Timour Muhiddine’e, ajanslarım Pierre Astier ve Laure Pecher’e, avukatım Erdal Doğan’a çok teşekkür ederim. Avrupa Kültür Vakfı Ödülü’nü almaktan onur duydum ve böylesine önemli bir ödül için çalışmaları mı değerlendirmeye aldıklarından dolayı jüriye teşekkür ederim. Sanat ve edebiyat dünyasına, dünyanın her yanındaki yazarlara, yayıncılara ve okurlara, yaşadıklarım boyunca gösterdikleri dayanışma için teşekkür borç luyum. Duyduğum minneti ifade etmem çok zor. Hayatla son ama asla kopmayan bir bağdı bu, sanatın dönüştürücü gücüne umudumu, bir direniş ve diriliş olarak yazıya inancımı canlı tuttu. Edebiyat, bir ayna olarak çoktan parçalandı, ama kimimiz hâlâ el yordamıyla cam kırıkları arasında, belki çoktan kuma dönüşmüş bir aynanın yitik düşleri arasında anca kanayan bir elin yakalayıp tutabileceği bir kum tanesi kadar hakikat arıyoruz. Ama sözün mucizesi sonsuzdur ve bir türlü söylenemeyişindedir. Sadece yarayı, yıkımı, yokluğu ve kurbanı seslendirmek, sözcüklendirmek için yazdım. Bu nedenle ödülümü bütün kurbanların sessiz çığlıklarına adıyorum. Onların çığlıkları ve hikâyeleri olmadan bizim sözümüz yani dünyamız daha da anlamını yitirirdi.” Hip Hop günlerine hazır olun Dünyanın en iyi break dansçılarının seçildiği, 14 Mayıs’ta başlayacak olan dans, grafiti ve hip hop ile dolu 2 gün vaat eden Red Bull BC One Camp bu yıl, Pozitif ortaklığıyla Hip Hop Jam Istanbul ile birlikte yapılacak. Volkswagen Arena’nın dinamik atmosferinde gerçekleşecek etkinlik boyunca, Bboyların teke tek ve çiftli kategorilerdeki yarışlarının yanı sıra dans ve grafitti atölyeleri de yer alacak. Ayrıca hip hop dünyasına yön veren isimler de Volkswagen Arena’da performanslarını sergileyecek. 15’ten fazla performansın yer alacağı Red Bull BC One Camp X Hip Hop Jam İstanbul’un sahnesinde reggae tınılarından rock ritimlerine, birbirinden farklı mü Ayben zik türlerinden detaylara yer veren Mode XL, Ayben, Server Uraz, Kamufle, Anıl Piyancı, Tankurt Manas gibi isimler sahne alacak. Grafiti atölyesiyle başlayacak olan etkinlik, Bboy ve all style kategorisinde dans atışmaları ve Hip Hop Jam İstanbul kapsamında rapper’ların özel performanslarıyla Hip Hop kültürünün tüm boyutlarını katılımcılarına yaşatmayı amaçlıyor. Görünen beyaz gerçek ise çamur Bakırköy Belediye Tiyatroları’nın ‘Gülünç Karanlık’ adlı oyunu bizi bazı bölümlerde güldürse de aslında; sömürge, ezenler, ezilenler, kölelik, açlık, çaresizlik ve yağmalama gibi gerçekler üzerine kurulu. Afife Jale Tiyatro Ödülleri’nde 3 ödüle değer görülen oyun son olarak Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Ödülleri’nde de Seçici Kurul Özel Ödülü’nü kazandı. Sahne beyaz... Beyaz bir örtü, oyuncuların kostümleri beyaz, ayakkabılar da... Anlatılanlar, yaşananlar beyaz mı? Sahnenin ortasına bir el arabasıyla çamur dökülüyor. Yani sorunun cevabı; her şey aslında kirlenmiş, pislenmiş ve karanlık... Bakırköy Belediye Tiyatroları’nda sahnelenen Çağdaş Alman tiyatrosunun genç yazarlarından Wolfram Lotz’un 2014 yılında kaleme aldığı, Nurkan Erpulat’ın çevirdiği ve yönettiği “Gülünç Karanlık” bizi bazı bölümlerde güldürsede aslında; sömürge, ezenler, ezilenler, kölelik, açlık, çaresizlik ve yağmalama gibi gerçekler üzerine kurulu. Yazar, oyunda yeni dünya düzenine dair keskin bir bakış açısı getiriyor. Uzun süredir sahnelenen oyun, geçen günlerde Afife Jale Tiyatro Ödülleri’nde “Yılın En Başarılı Prodüksiyon Ödülü”, “Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu” ve “Yılın En Başarılı Sahne Tasarımı” ödüllerinin de sahibi oldu. Son olarak “Gülünç Karanlık”, Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Ödülleri’nde de Seçici Kurul Özel Ödülü’nü kazandı. Sömürgecilik tarihinin izleri ni süren, sahnelendiği günden bugüne İZLENİM dürmek. Kurtz’ün izini süren Willard, savaşın acı ses getiren “Gülünç masızlığı altında gide Karanlık” iki yapı rek takip ettiği kişiye ben tı esas alıyor. İlki Jo ziyor. Joseph Conrad’ın seph Conrad’ın “Ka “Karanlığın Kalbinde” ki ranlığın Yüreği” adlı tabından ve karısının not yapıtı. Conrad’ın denizci olduğu yıllarda Kongo’ya yaptığı bir ÖOzğnrauşr Çolak larından da faydalanarak Francis Ford Coppola tarafından uyarlanan film, yolculuktan esinlen sinema tarihinin en ünlü diği eseri, yazarın en önemli ya savaş filmlerinden biri. Coppo pıtı olmasının yanı sıra sömür la, kitaptaki hikâyeyi Vietnam gecilik konusunu derinlemesine Savaşı’na uyarlıyor. irdeleyen bir çalışma. Belçika’nın sömürgesi Kongo’da geçen roman; ‘Avrupa Yeni sömürgeci söylem lı tüccar Kurtz’un yerlileri fildişi toplamak için köle gibi çalıştırdığını, hatta dilediğinde yüzlercesini öldürdüğünü anlatırken anlatıcının gözünden bize Afrika’yı betimliyor. Lotz’un referans aldığı diğer yapıt ise Francis Ford Coppola’nın “Apocalypse Now” adlı filmi. Filmin ana karakterlerinden Yüzbaşı Willard ve ekibinin görevi, Vietnam’da Amerikan ordusuna isyan eden ve vahşi bir şekilde bir orman kabilesini yöneten Albay Walter Kurtz’ü öl Oyunumuza geri dönersek, Lotz metinde 11 Eylül sonrasının dünyasına, yenisömürgeci söyleme varıyor. İzleyiciyi Afganistan’ın, gerçekte varolmayan, yağmur ormanlarında tekinsiz bir yolculuğa çıkarıyor. Oyun, Somalili bir korsa nın savunması ile başlıyor. Elif Ürse’nin canlandırdığı karakterin anlattıkları karşısında duygudan duyguya geçiyor, hikâyesi karşısında ise kaskatı kesiliyoruz. Sonrasında, gizli bir görev için Afganistan’da bulunan iki Alman askerin izini süren oyun, onların nehir boyunca süren yolculuğu ve bu yolculukta yaşadıkları karşılaşmalar geçmişten bugüne Batı’nın sömürge tarihini hatırlatıyor. Birbirine bağlanan karakterler ve onların kendine ait dünyaları gülünçleştikçe ortaya bir utanç tarihi çıkıyor. Medenileşmemiş olanları medenileştirmek için iyi niyetle barbarlaşanların tarihi... Yönetmen Nurkan Erpulat, Lotz’un oyununu Türkiye üzerinden sunuyor seyirciye. Oyunun kostüm tasarımını Tomris Kuzu üstleniyor. Kuzu’nun beyaz seçimi aslında, çamuruyla insanoğlunun nasıl barbarlaşabileceğinin atını çiziyor. Oyunculuk, reji, kostüm, müzik, dekor, her anlamda çok çalışılmış, emek harcanmış olan “Gülünç Karanlık” övgüleri ve ödülleri hak ediyor. Kısacası, Erol Ozan Ayhan, Yelda Baskın, Doğacan Taşpınar, Hatice Elif Ürse ve Alican Yücesoy rol aldığı oyun tam anlamıyla içinde bulunduğumuz bugün gibi yani görünen beyaz ama asıl olan çamurun en dibi... Cappadox cesur olmaya çağırıyor Gündoğumu konserleri, yürüyüşler, yoga ve açık hava etkinlikleriyle sabahın ilk ışıklarıyla başlayan Cappadox programı müzik, çağdaş sanat, gastronomi, açık hava disiplinlerinden etkinliklerle gün boyunca devam ediyor. Henüz var olmayan, görünür olmayan, ama gelmekte olan dünyayı hayal ederek dönüştürecek kadar cesur olmaya çağıran Cappadox 2017, Kapadokya’nın katmanlı coğrafyasında ve basmakalıp turistik rotaların dışında kalan sıra dışı mekânlarında gerçekleştirilecek müzik, çağdaş sanat, gastronomi ve açık hava etkinliklerini deneyimlemeye davet ediyor. Bu yıl 18 21 Mayıs tarihleri arasında “Dünyadan Çıkış Yolları” teması altında üçüncüsü düzenlenen Cappadox, Kapadokya’nın özel doğasında gerçekleşiyor. Gündoğumu konserleri, yürüyüşler, yoga ve açık hava etkinlikleriyle sabahın ilk ışıklarıyla başlayan Cappadox programı müzik, çağdaş sanat, gastronomi, açık hava disiplinlerinden etkinliklerle gün boyunca devam ediyor. Cappadox’un ilk konseri için Ka an Tangöze, 18 Mayıs saat 19.00’da Uçhisar Çiftlik Evi’nde katılımcılarla buluşacak. Tangöze, kendi bestelerinin yanı sıra solo kariyerinin ilk albümü “Gölge Etme”de yer alan Özdemir Asaf’ın, Âşık Mahzuni Şerif’in, Karacaoğlan’ın şiirlerini Kapadokya’nın büyüleyici atmosferinde Cappadoxlularla birlikte seslendirecek. Birlikte ürettikleri “The Ways” parçasında daha iyi bir dünyaya dair umutlarını dile getirip müziği görsel sanatlarla bir arada kullanan Peter Broderick ve David Allred, Allred & Broderick projesiyle ilham verici bir performans için 19 Mayıs’ta Güray Müze’de Cappadoxlularla buluşacak. İsveçli çello ve kontrbas virtüözü Lars Danielsson ve cazın Avrupa’daki yükselen yıldızı Grégory Privat 19 ve 20 Mayıs’ta Cappadox’ta sahnede olacak. Klasik ve pop ile harmanladığı İskandinav ezgileriyle cazın sınırlarını genişle ten Danielsson’un 2012 tarihli albümü Liberetto’yu çalacağı performansta müzisyene, 2015’ten bu yana birlikte çalışmalar yürüttüğü genç yetenek Grégory Privat piyanosuyla eşlik ediyor. Antik opera, modern trans ve pop müziği karıştırdığı kendine has bir stil yaratan Fransız soprano Emma Shapplin, Cappadox için Mercan Dede ile özel olarak hazırladıkları repertuvar ile Türkiye’ye geliyor. Emma Shapplin ve Sufi müziğini modern tınılarla yorumlayan Mercan Dede, kültürler ve coğrafyalar arası köprü kuracak özel bir performansla Cappadox programında 19 Mayıs’ta Uçhisar Çiftlik Evi’nde çok özel bir konser verecek. Yaşam Şaşmazer’in çalışması Çağdaş sanat programı... Küratörlüğünü Fulya Erdemci ve Kevser Güler’in üstlendiği Cappadox 2017’nin çağdaş sanat programı, Kapadokya’nın ve Anadolu’nun ilham verici, katmanlı coğrafyasında, şiirsel eylemin; bu eylem üzerinden “dünyayı yeniden kurmanın” yollarını araştırıyor. Sanatçılar heykelin güncel imkânları ve tezahürleri üzerine yeni deneyler / denemeler yapıyor, heykelin içinde bulunduğu mekânla ve bağlamla ilişkisi üzerine çalışıyor. Aralarında Alper Aydın, Lara Favaretto, Halil Altındere ve Yasemin Özcan’ın da bulunduğu isimlerin Cappadox’un çağdaş sanat sergisi 18 Mayıs 11 Haziran tarihleri arasında Uçhisar, Kızılçukur ve Avanos’ta görülebilecek. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle