05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 3 Nisan 2017 EDİTÖR: ELİF TOKBAY/MÜNEVVER OSKAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 3 ‘Yılın 220/6 0 250/1 1 0 150/4 0 200/6 0 220/2 0 120/ 1 0 80/0 0 230/3 0 230/9 0 180/7 0 190/4 0 190/1 1 0 140/7 0 210/1 3 0 160/6 0 90/4 0 180/7 0 190/3 0 140/5 0 190/7 0 120/7 0 150/6 0 TARİHTE BUGÜN 1930: Türkiye’de kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı verildi. 1937: Atatürk’ün talimatıyla Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın temeli atıldı. 2015: Besteci, söz yazarı ve yorumcu Kayahan’ın ölüm yıldönümü. öğretmeni’ sahte çıktı Yalçınbayır AKP kurucusu ‘baz’ eyleminde Abdullah Gül’ün Başbakan olduğu 58. hükümette Başbakan Yardımcılığı yapan Ertuğrul Yalçınbayır, Bursa merkez Nilüfer İlçesi Balat Mahallesi’nde oturduğu sitenin yakınına baz istasyonu yapılınca, mahalle sakinleri ile protesto gösterisine katıldı. Vatandaşların “Türkiye’nin ilk protestocu başbakan yardımcısı” dediği Yalçınbayır, grupla birlikte karayolunu trafiğe kesti. Yalçınbayır “Gerçek demokrasi halkın isteğinin yerine getirilmesidir. Önüne gelene baz istasyonu yeri vermek kabul edilebilir değil” dedi. Çatışmada 1 polis yaralandı Diyarbakır’da Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Kayapınar ilçesinde bir adrese operasyon düzenledi. Silahlı iki kişinin ateş açması üzerine çıkan çatışmada 1 polis ağır yaralanırken, saldırganlardan biri öldürüldü, diğer saldırgan ise karanlıktan faydalanarak kaçtı. l İHA İzmit’te 3 lahit mezar bulundu İzmit’te, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin yeni hizmet binasının temel kazısı sırasında 3 lahit mezar bulundu. İnşaat alanında çalışmalar durdurulurken Müze Müdürlüğü görevlileri inceleme başlattı. 3 lahit mezarın Roma dönemine ait olduğu belirtildi. l DHA Çapa Tıp’ta göçük: 1 yaralı İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı önünde iş makinesi ile yürütülen kanal çalışması sırasında yolda göçük meydana geldi. Göçük altında kalan bir inşaat işçisi olay yerine sevk edilen ekiplerin uzun süren uğraşları sonucu kurtarıldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Başbakanlık tarafından 2015’te yılın öğretmeni seçilerek ödüllendiren R.S.’nin, 19 yıl süreyle sahte diplomayla çeşitli illerde öğretmenlik yaptığı ortaya çıktı. ‘FETÖ’ ile mücadele kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yüzbinlerce öğretmenin diploması incelemeye alınmış ve bu doğrultuda öğretmenlerden diplomaları istenmişti. Edinilen bilgilere göre; diplomasının istenmesi üzerine kendi başına Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne ait geçici mezuniyet belgesi düzenleyen R.S. bu evra kı ilçe milli eğitim müdürlüğüne verdi. Geçici mezuniyet belgesinde ilçe milli eğitim müdürlüğü tarafından yapılan incelemenin ardından belgenin sahte olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine durumu savcılığa haber veren ilçe milli eğitim müdürlüğü şahıs hakkında soruşturma başlattı. Savcılık tarafından açılan davada sahte öğretmenin dolandırıcılık suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapsi istendi. Öte yandan bugüne kadar Trabzon’da görev yaptığı 11 yıllık sürede aldığı yaklaşık 350 bin TL maaşın da faiziyle geri alınacağı belirtildi. Şahsın daha önceki yıllarda görev yaptığı illerde aldığı ücretlerin de faiziyle geri alınacağı belirtilirken, tam 19 yıldır sahte diplomayla öğretmenlik yaptığı ortaya çıktı. 2015 ‘yılın öğretmeni’ 4 çocuk annesi R.S. ifadesinde 19 yıl önce sahte diplomayı Ankara’nın Sincan ilçesinden İrfan adında birinden aldığını söyledi. Bunun dışında diplomayı nasıl temin ettiğine dair bir bilgi hatırlamadığını belirten şahsın 2015’te yılın öğretmeni seçildiği öğrenildi. ‘Güven’ odaları bugün açılıyor Adalet Bakanlığı, suç mağduru çocuk ile şiddet mağduru kadınların ifade ve beyanlarının alınmasında kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlamak amacıyla 23 ildeki 26 adliyede 30 adli görüşme odasının kapılarını bugün açıyor. Pilot uygulamanın yürütüldüğü İstanbul Çağlayan, İstanbul Bakırköy, İstanbul Anadolu, Ankara adliyelerinde 2’şer, İzmir, Adana, Bursa, Antalya, Kayseri, Konya, Manisa, Gaziantep, Mersin, Samsun, Aydın, Sakarya, Zonguldak, Malatya, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Çorum, Şanlıurfa, Eskişehir ve Trabzon adliyelerinde de 1’er adli görüşme odası hizmete giriyor. l ANKARA / DHA İstanbul’a yeni göz Minibüs ve taksi dolmuşlara da kamera sistemi kurulacak İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB) metro ve otobüslerin içini anbean kaydeden kamera takip sistemlerinin ardından, tüm minibüs ve taksi dolmuşlara da kamera ile takip sistemi kurulmasına karar verdi. Toplu Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü tarafından hazırlanan bu proje kapsamında tüm minibüs ve taksi dolmuş araçlarına aracın içerisinde kör nokta bırakmayacak şekilde kameralar yerleştirilecek. Araç takip ünitesi ve panik butonunun yerleştirileceği araçlar 7 gün 24 saat izlenecek. Bu sistemle güvenli yolculuğun yanı sıra, güzergâh ve konum takibi yapılması, toplu ulaşımın denetlenmesi, hız takibi ile kaza riskinin düşürülmesi hedefleniyor. Şu ana kadar 85’i minibüs, 87’si taksidolmuş olmak üzere toplam 172 aracın montajı tamamlandı. Sistemin tamamlanması ile birlikte şehir içerisinde çalışmakta olan 6 bin 460 minibüs ve 572 taksidolmuşta toplam 1032 araçta, 28 bin 128 kamera ile tüm hareketlilik izlenebilir hale gelecek. Montaj çalışmaları devam ediyor. l DHA ‘Laik ama kutsal’ nerede kaldı? “T ürkiye’de dinmodernite ilişkisinde yaşananlar da sekülerleşme tezini yeniden ele almak gerektiğine işaret etmektedir. Sekülerleşmeyi katı bir çerçevede algılamak yerine, seküler ve kutsal olanın kutuplaşmaya gitmek zorunda olmadan birbirlerini etkileyebileceklerini gösteren yeni bir paradigmaya ihtiyaç vardır.” Yukarıdaki sözler, din psikolojisi alanındaki çalışmalarıyla bilinen ilahiyatçı dostum Prof. Dr. Ali Köse’ye ait. Sekülerleşme ve din ilişkisinin modern Batı’daki seyrine eleştirel çerçevede ışık tutan bazı sosyolog ve din bilimcilerin Türkçeye çevrilmiş yazılarını derleyerek hazırladığı kitabında kendi kaleme aldığı yazısından… Söyledikleri önemli, ama kitabın başlığı daha da çarpıcı ve düşündürücü: “Laik Ama Kutsal” (Etkileşim Yayınları, İstanbul, 2006). Ali’nin kitabı bize sunarken hareket noktası, hiç kuşkusuz öncelikle modern aklın pozitivist itkiyle öne sürdüğü “sekülerleşme” teziyle hesaplaşma. Modernleşme yolunda hız kazanıldıkça dinin siyasetten öte toplumsal ve bireysel düzlemlerde de sönümleneceğini öne süren bu tezin, “kutsal”ın gümbür gümbür geri dönüşünün tescillendiği postmodern zamanlarda geçersizliği, kitabın ağırlık merkezlerinden biri… Ancak Ali, “kutsal”ın zaferiyle kendinden geçmeye meyyal kesimlere de “Bir dakika!” diyerek önemli bir sınır çizgisi çekiyor. Sekülerleşme tezi ile sekülerleşme “olgusu” arasında bir sınır çizgisi bu. Yani, evet, sekülerleşme süreci kutsalı hayatın içinde berhava etmedi, ama kutsal da sekülerleşmeyi bir olgu, bir yaşamsal eğilim, tercih ve talep olarak ortadan kaldıramadı. Aksine seküler ve kutsal, hayatın içinde birbirinden etkilenerek, beslenerek, hatta melezleşerek yol almaktalar. Ve orta yerde söz konusu olan, dinselliğin sekülerleşmesi olduğu kadar, sekülerliğin de dini içselleştirmesi… Tekrar Ali’ye bırakalım sözü: “Din, popüler kültürdeki görünürlüğünü kaybetmemiş, fakat artık moderniteden ve sekülerleşme olgusundan da nasibini almıştır. Buna karşılık sekülerleşme olgusu da dine karşı eski sert tavrını değiştirmiştir. (…) Bugün gözlemlerimiz, din ile seküler kültürün bir arada bulunamayacağı tezini reddetmektedir. Bu nedenle bugün kutsal ve seküler şeklinde oluşan kutuplaşmanın din ve kültür arasındaki ilişki bağlamında yeniden ele alınması gerekmektedir”. Ali’nin çalışmasını “hüzün le” hatırlamamın sebebi, din ve laiklik ilişkisini bahsedildiği gibi “yeni bir paradigma” doğrultusunda değerlendirme fırsatının bu topraklarda bir dönem fazlasıyla doğmuş, ama sonrasında bunun hoyratça harcanmış olması!.. Dünkü yazımda geçen, seküler (laik) ve İslâmi (dindarmuhafazakâr) iki Türkiye “parça”sının şiddetli çatışma yerine, yapıcı diyaloğa yöneltilebileceği bir imkân alanının önü, 2000’lerin başından itibaren açılmıştı bu ülkede. 27 Mayıs gibi, 12 Eylül gibi, 28 Şubat gibi acı tecrübelerden de geçmiş olarak Türkiye’de farklı düşünen, yaşayan, inanan insanlar giderek daha fazla diyalog, etkileşim ve hasbihal içinde olmaktaydılar. Bu süreçte tam da Ali’nin sözünü ettiği mahiyette bir laiklikdindarlık içiçeliği, gündelik yaşamda da, popülerkültür alanında da, entelektüel plânda da bir dolu örnekle karşımıza çıktı. Türkiye sosyolojik olarak Müslüman bir ülkede din ve laikliğin bir arada bulunabileceğini tüm dünyaya örnekleyen bir “seküler İslâm” modeli olarak parmakla gösterilir hale gelmişti. Zaten Ali’nin kitabının yayımlandığı 2006 yılı, tam da böyle bir tablonun söz konusu olduğu tarih dilimine denk gelir ve o tabloya eklenmiş bir fırça darbesi olarak değerlendirilebilir. Sonrası mı?.. Olmadı! “Kuşkucular” haklı çıktı. Türkiye’nin “sosyoloji”si din ve laiklik bağlamında melezleşmeye ne kadar yol tutmakta olursa olsun, “dinbaz” bir siyaset sınıfının dar ve karanlık ufku, İslâm ile demokrasi, Müslümanlıkla sekülerlik ve laik ile kutsalın “ülfet”ine izin vermedi. Karşımızda şimdi, yine dünkü yazıda temas ettiğimiz üzere ne yazık ki “kutsal”ın kisvesine bürünmüş halde ama merhametsiz bir ruhla etrafa “Gebereceksiniz” tehdidi savuran “dindarlar” var. Bu, “laik ama kutsal”ın önünü açacak bir “seküler İslâm”ın değil, onun önünü kapatıp üstünü örten “Selefi İslâm”ın zuhur ettiği bir Türkiye tablosu artık. Fakat aynı zamanda laiklik kadar kutsallığın da zedelendiği, örselendiği, zarara uğratıldığı bir tablo bu!.. Yani, “laik ama kutsal” halinin, hayalinin canına okundu da sonuç, “varsa yoksa kutsallık” olmuş falan da değil… Sonuç, ille de dinbazlık, ille de dinbazlık!.. Akdağ’dan ‘pembe tablo’ Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, İstanbul’da katıldığı etkinliklerde sağlık sektöründe yaşanan sorunları görmezden geldi. Hükümetin Sağlıkta Dönüşüm Programı’nı öven Akdağ, halkın memnuniyetinin yüzde 75’lere ulaştığını ileri sürdü. Sağlık Yönetimi ve Eğitim Derneği (SAYED) tarafından İstanbul’da düzenlenen “2017 Güncel Sağlık Sempozyumu”nda konuşan Akdağ, üç şehir hastanesini hizmete açtıklarını belirterek 33 şehir hastanesi daha yapabileceklerini söyledi. l İSTANBUL C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle