04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 21 Nisan 2017 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY Efes, İstanbul’da üretimi durdurdu ekonomi 9 Anadolu Efes, 1969’da faaliyete başlayan Merter’deki fabrika sını kapatıyor. Buradaki üretim 3 ildeki tesislere kaydırılacak MAENRATEDROFLAUBERFİKESASI Anadolu Efes, İstanbul Merter’de bulunan fabrikasının üretim faaliyetlerini 22 Mayıs’ta durduruyor. Şirketten yapı lan açıklamaya göre bu fabrikadaki üretim Adana, Ankara ve İzmir’de bu lunan diğer tesislerine kaydırılacak. Anadolu Efes’ten yapılan açıklama da, şirketin çevresel, ekonomik, top lumsal sürdürülebilirlik stratejisi ve üretim verimliliği programı çerçeve sinde, kararın kentleşme sonucu şehir merkezinde kalan bir fabrikanın şehir ve bölge halkı üzerindeki çevresel ve lojistik etkileri göz önünde bulunduru larak alındığı ifade edildi. Merter’deki fabrikanın kurulu olduğu alan yaklaşık 120 bin metrekare. Edinilen bilgile re göre Anadolu Efes Spor Müdürlüğü Bira satışları düşüyor ve Anadolu Efes Satış Müdürlüğü aynı yerde faaliyetlerine devam edecek. Yüzde 15 pay Anadolu Efes’in 2016 faaliyet raporuna göre şirket bünyesindeki bira ve meşrubat markalarıyla 670 milyonu aşkın tüketiciye ulaşıyor. Anadolu Efes dünyanın en büyük 14. bira şirketi konumunda. Şirket Türkiye’de yıllık 9.5 milyon hektolitre bira ve 118 bin ton malt üretim kapasitesine sahip. 2016’da Türkiye bira pazarı toplam tüketimi yaklaşık 9.0 milyon hektolitre, kişi başı bira tüketimi ise 11 litre olurken, bira pazarının 2015’e kıyasla tek haneli daraldığı tahmin ediliyor. Şirketin faaliyet raporuna göre yıl içinde artan politik ve makroekonomik sıkıntılar tüketici güveninin azalmasına neden oldu, bira sektörünü de olumsuz etkiledi. Buna ek olarak, sonuncusu 2017 Ocak ayında beklenmesine karşılık 2016’nın Aralık ayında uygulanan, gerek ocak gerekse aralık döneminde enflasyonun üzerinde gelen ÖTV artışları ile biranın satın alınabilirliği de olumsuz etkilendi. Türkiye bira operasyonlarının yurt içi satış hacmi 2016’da 2015’e kıyasla yüzde 9.9 düşüşle 6.0 mhl seviyesinde gerçekleşti. Açıklamada, toplam kapasite içerisinde yüzde 15 paya sahip olan İstanbul fabrikasının bulunduğu alan ile ilgili değerlendirmelerin de devam ettiği belirtildi. İstanbul fabrikasındaki çalışanların öncelikli olarak diğer lokasyonlarda bulunan açık pozisyonlara kaydırılması sürecini yürüteceğini açıklayan şirket, “Yeterli ve uygun açık pozisyon olmaması ya da çalışanlarımızın tercih etmesi durumunda işten ayrılacak çalışanlarımızın tüm hukuki ve özlük hakları yasalar çerçevesinde korunacaktır” ifadelerini kullandı. Açıklamada ayrıca diğer lokasyonlara kaydırılacak ve işten ayrılacak çalışan sayısının henüz netleşmediği, Merter fabrikasında görevli tüm çalışanlar için tahmini kıdem ve ihbar tazminatları toplamının ise 14 milyon TL olduğu ifade edildi. l Ekonomi Servisi Türkiye’den ‘çıkabiliriz’ dedi, sonra yalanladı Mavi Jeans halka arz için başvurdu Hazırgiyim markası Mavi Jeans, halka arz oluyor. Bloomberg News’in haberine göre Mavi Jeans, halka arz için Sermaya Piyasaları Kurulu’na (SPK) başvuru yaptı. Şirketin hissedarları Akarlı ailesi ve girişim şirketi Turkven, daha önce halka arz için yatırım bankaları Goldman Sachs ve Bank of America’ya yetki vermişti. Mavi Jeans’in değerin yaklaşık olarak 800 milyon dolar değerinde olduğu tahmin ediliyor. Halka arzın Türkiye’de yılın en büyük işlemi olması bekleniyor. l Ekonomi Servisi Aras Kargo’nun yüzde 25 hissesini elinde bulunduran Austrian Post’tan kafa karıştıran açıklama geldi. Austrian Post Denetim Kurulu Başkanı, Türkiye’deki zorlu siyasi koşulların bu ülkede iş yapmayı yeniden gözden geçirmelerine neden olabileceğini söylerken şirketten jet yalanlama geldi. Uluslararası haber ajanslarında çıkan ilgili haberi yalanlayan Austrian Post, Türkiye’yi şirketin büyüme stratejisi açısından umut veren ülke olarak gördüklerini açıkladı. Şirket, Türkiyeli ortağı Aras Kargo ile sorunlar yaşarken; Aras Kargo Üst Yöneticisi (CEO) Evrim Aras, Austrian Post ile olan ortaklığını bitirmek istediğini açıklamıştı. Evrim Aras’ın başvurusuyla şubat başında Aras Kargo’ya ticari kayyım atanmıştı. l Ekonomi Servisi AsoTaüluuhrmkispiytlluieğry’idIöaiehnntkdiilaePilfgodınilesiınssttiçye:öakMzsgüiekmövucrüüruuyitçmohinrliausdrszde.ean Önce şunları ortaya koyalım: Yolsuzlukların tavan yaptığı bir ülkeyiz. Uluslararası Şeffaflık Örgütü her yıl Yolsuzluk Algı Endeksi açıklar ve ne yazık ki her yıl Türkiye biraz daha geriler. Son rapora göre, 176 ülke içinde bulunduğu 66. sıradan 9 basamak gerileyerek 75. sıraya, Suudi Arabistan ve Namibya’nın bile gerisine düşmüştü. Bunun siyasete yansımaması olanaksız. Hatta yolsuzlukların önemli bir kısmının bizzat siyaset eliyle bile yaratıldığı gerçeği özellikle son yıllarda kapı gibi karşımızda. Yani yumurtatavuk misali...Topluma dalga dalga yayılan bir yolsuzluk hali... Böyle olunca kaçınılmaz olarak sandıkta hile de olur, mühürsüz oy pusulaları, “evet” mühürleri dolaşıma sokulur, bizzat devlet kurumlarının aldıkları “şüpheli kararlar” yüzünden referandumun üzerinde şaibeler oluşur... Bu konuyu biraz bilimin gözlüğünden irdeleyelim. Önümde Scientific American Mind dergisinin son sayısı var: Ulusal yolsuzlukların vatandaşlarını da dürüst olmamaya sevk ettiği üzerine bir araştırma. İngiltere’deki Nottingham Üniversitesi’nden davranış ekonomisi uzmanları Simon Gächter ve Yale Üniversitesi’nden Jonathan Schulz tarafından yürütülen ve Mart 2016’da Nature Dergisi’nde yayımlanan araştırmanın sonuçlarına göre, “yolsuzluk yalnızca bir ulusun refahına zarar vermekle kalmıyor aynı zamanda vatandaşlarının ahlaki davranışlarını şekillendiriyor.” Nasıl mı? Araştırmacılar, politik do Referandumdan çıkarılacak dersler (1) landırıcılık, vergi kaçakçılığı ve yolsuzluk seviyelerinden oluşan üç yaygın metriği birleştirerek bir yolsuzluk ölçütü geliştirmişler. Ardından deney 23 ülkeden 2 bin 568 katılımcıyla gerçekleştirilmiş. Deneklerin önlerine bir zar konulmuş ve 2 kez zar atmaları ve sadece ilk attıkları zar kaç rakamına geldiyse bunu işaretlemeleri söylenmiş. Deneklere işaretledikleri rakamla doğru orantılı bir para ödemesi yapılacağı belirtilmiş. Ayrıca denekler zarları atıp kâğıda gelen sonucu işaretlerken odada hiç kimsenin olmadığını biliyorlarmış. Dolayısıyla rahatlıkla yalan söylenebilecek ortam mevcutmuş. Herkesin dürüst olması halinde zarda ortalama olasılık 2.5; herkesin maksimum düzeyde hile yapması halinde ise ortalama olasılık 5 oluyormuş. Kural ihlallerinin yaygın olduğu Gürcistan, Tanzanya, Guetamala gibi ülkelerden denekler zarda gelen rakamı yüksek gösterirken, kurallara daha uyulan ülkelerdeki deneklerin sonuçları daha düşük çıkmış. Araştırmaya katılan deneklerin yaş ortalaması 21. Gençler özellikle tercih edilmiş; yolsuzluk endeksi derecelerini bi reysel olarak etkilemek için çok genç ancak sosyal normlardan etkilenebilecek kadar büyümüş olmaları nedeniyle. Araştırmanın en cesaretlendirici yanı en fazla yolsuzluğa bulaşmış ülkelerde bile insanların sahtekârlıklarının bir sınırının olabilmesi. Çıkan bulguları değerlendiren bilim insanlarına göre, yüksek oranda yolsuzlukların yaşandığı ülkelerde tam tersi bir gelişimin sağlanması hayli zor, çünkü o ülkelerin vatandaşları da sahtekârlığa izin veren normlar tarafından şekillendiriliyor. Yolsuzlukla mücadelede etkin yol ise kurumları düzeltmeye çalışmak yerine gençlere ve çocuklara yönelmek... Çıkarılacak dersler: 16 Nisan referandumundan çıkan sonucu bir de bu gözle değerlendirmeliyiz. Tabii hukuki mücadelede, bireysel tepkileri ortaya koymakta sonuna kadar gidilmeli; ancak bir şeylerin değişmesini istiyorsak, öncelikle doğru “durum tespiti” yapılmalı ve “uzun soluklu bir eylem planı” oluşturulmalı. Yoksa tencere tava, yürüyüşler vs. sadece tek bir boyuta hizmet eder, tepkiyi göstermeye...Tabii ki buradan “evet” oyu veren herkesi sahtekâr olarak tanımlamak doğru değil. Var olan düzeni “mutlak doğru” kabul eden, aksine inanmayan, reddeden bir kesim. Cehalet, dini duygularla oynanması, biat kültürünün yaratılması, eğitimsizlik, yoksulluk ve muhtaç hale getirilmek gibi unsurlar da işin içine katıldığında 80 milyonluk Türkiye’nin yarısını kapsayan büyük resim de ortaya çıkıyor. Peki, ya diğer yarısı? Onu da izninizle haftaya... Fuara 180 metrekarelik bir stantla katılan Artaş İnşaat ve GYODER yöneticileri, fuarın ilk Katar çıkarmasıgünü Katar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mohammed Bin Ahmed Bin Towar’ı ağırladı. Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul firmaları Katar’da düzenlenen ‘Expo Turkey by Qatar’da yer alarak projelerini tanıtıp yabancı yatırımcıları Türkiye’de yatırım yapmaya davet etti. Bugüne kadar Katar’da havalimanı, otoyollar, stadyumlar, metro ve konut inşaatlarında 13 milyar dolarlık taahhüt işine imza atan Türk şirketleri, şimdilerde gözünü 5 yıl sonra yapılacak Dünya Kupası’na çevrildi. 2022 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmak için 170 milyar dolarlık yatırım bütçesi ayıran Katar’ın ticaretinden daha fazla pay almak isteyen Türk şirketleri, Doha’da düzenlenen Expo Turkey By Qatar Fuarı’na adeta çıkarma yaptı. Aralarında Teknik Yapı, Tekfen Gayrimenkul, Artaş Avrupa Konutları, Astaş, Emlak Konut GYO, Sinpaş GYO, Kuzu Grup, Torunlar GYO, Metal Yapı’nın da olduğu birçok şirket bireysel ve kurumsal yatırımcılarla, yakın vadede önemli adımların atılacağı özel görüşmeler yaptı. Medyacity ve Katar Vakfı’na bağlı Qatar National Convention Center tarafından düzenlenen ve Türkiye’den 150 şirketin katıldığı fuar 21 Nisan’a kadar ziyaret edilebilecek. Medyacity Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Kurt, “Hedefimiz Türkiye ile Katar arasındaki ekonomik işbirliğini daha da geliştirecek yeni ve uluslararası bir platform oluşturmak” diyerek, Katar’ın 170 milyar dolarlık alt ve üst yapı planlamasındaki fırsatlara dikkat çekti. 7.5 milyarlık iş Kurt, Katar Finans Bakanlığı’nın bu doğrultuda haftada 500 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirdiğini anlatarak, şu an bu yatırım planlamasında Türk şirketlerinin 7.5 milyar dolarlık bir iş hacmine sahip olduğunu, 2022’ye kadar bu rakamın 1520 milyar dolarlara ulaşacağını ifade etti. Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun, “Türkiye’nin sunduğu güzellikleri ve gelecek vaat eden gayrimenkul sektörünü aktardığımız Katarlı yatırımcılardan çok olumlu tepkiler aldık. Gayrimenkul sektörü olarak, Katar ile ilişkilerimizi geliştirerek, ülkemize çok daha fazla yabancı yatırımcı çekecek potansiyele sahibiz” diye konuştu. 2005’ten beri Katar’da 4.7 milyar dolar iş hacmine ulaşan Tekfen Holding Katar Expo’da “Business of the Year” ödülüne layık görüldü. İŞ GYO ve TSKB GYO birleşiyor İŞ GYO ve TSKB GYO tek bir çatı altında birleşme kararı aldı. İŞ GYO’dan yapılan açıklamada, “Kira gelirlerimizin artırılması ve portföyümüzün çeşitlendirilmesine yönelik yatırım stratejimiz doğrultusunda ve iki gayrimenkul yatırım ortaklığının birleşmesi sonucu yaratılacak sinerji dikkate alınarak” iki şirketin İŞ GYO bünyesinde birleştirilmesine karar verildiği belirtildi. Birleşme kapsamında TSKB GYO’nun tüm aktif ve pasif malvarlığı unsurları bir bütün halinde İŞ GYO tarafından devralınacak. Ayrılma bedeli İş GYO yatırımcıları için hise başına 1.4741 lira, TSKB GYO yatırımcıları için 0.6488 lira üzerinden hesaplanacak. Jardin Eden’de 2. etap satışta Pana Yapı’nın Çeşme’deki projesi Jardin Eden’de 2. etap satışları başlıyor. Projenin ikinci etabında 43 villa yer alıyor. Jardin Eden 124 bin metrekarelik bir alan üzerinde, özel bir plaja sahip 3+1, 4+1 ve 6+1 tiplerinde 118 villa ile 1+1, 2+1 tiplerinin yer aldığı 6 konaktan oluşuyor. Jardin Eden Çeşme, Ilıca Plajı’na da 6 km mesafede bulunuyor. Boğaziçi’ndeki yapıların değeri 610 milyar lira Türkiye Veri İşleme Merkezi’nin (TUVİMER) araştırmasına göre, İstanbul Boğazı’ndaki 53 milyon 255 bin metrekarelik yapı stokunun toplam değeri 550 milyar lira seviyesinde bulunuyor. İşyeri ve konutları içeren bu yapıların ortalama metrekare fiyatının 9 bin 500 lira. Söz konusu rakama Boğaz’da tespit edilen 660 yalının 17 milyar dolarlık değeri de dahil edildiğinde Boğaziçi’ndeki yapıların toplam değeri 610 milyar liraya ulaşıyor. TUVİMER İstanbul Değer Haritası’na göre ilk kez 1983 Boğaz Yasası’yla sınırları çizilen Boğaziçi’nde 114 milyon 453 bin metrekare arazi bulunuyor. Rapora göre boğaz kenarında 366 tanesi birinci, ikinci veya üçüncü derecede tarihi niteliğe sahip olmak üzere toplam 660 yalı bulunurken yalıların toplam değeri 17 milyar doları buluyor. Boğaziçi’nde konutların ortalama metrekare fiyatının en yüksek olduğu ilçelerin başında 16 bin 500 lira ile Beşiktaş geliyor. Beşiktaş’ı 13 bin 500 lira ile Sarıyer, 9 bin lira ile Beykoz ve 8 bin 500 lira ile Üsküdar izliyor. Anadolu Yakası’nda bulunan toplam işyerlerinin değeri 11 milyar 873 milyon lira iken, Avrupa Yakası’nın toplam işyeri değeri 36 milyar 383 milyon lirayı buluyor. Nef, Barcelona’ya sponsor oldu Geçen yıl Galatasaray’ın ana sponsorluğunu üstlenen Nef, şimdi de Avrupa’nın önde gelen kulüplerinden Barcelona’ya sponsor oldu. Nef, 50 milyonu aşkın taraftarı ile Avrupa’nın en fazla taraftarına sahip spor kulüplerinden Barcelona ile 18 Nisan’da sponsorluk anlaşması imzaladı. Nef yönetimi, sponsorluk ile hem Avrupa stratejilerini pekiştirmeyi amaçlıyor hem de Türkiye’nin hikâyesini dünyaya anlatmayı hedefliyor. Nef yönetimi, sponsorluğa ilişkin detayları mayıs ayında İstanbul’da açıklayacak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle