23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO FAİZ BORSA 3.6420 2.5 kuruş 3.9160 1 kuruş 11.29 0.03 puan 92.039 1235 puan 8 EDİTÖR: NECDET ÇALIŞKAN TASARIM: SERPİL ÜNAY Portakala da Rus vetosu ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 1013.15 4.3 lira 150.25 75 kuruş Cuma 21 Nisan 2017 Türkiye’nin portakal ihracatında yüzde 20’lik paya sahip olan Rusya’dan yerli üreticileri üzecek haber geldi. Rusya portakala gümrük vergisi getirmeye hazırlanıyor Rusya ile Türkiye arasında buğday ve domates ile başlayan ticaret krizi, şimdi de portakala sıçradı. Rusya şimdi de Türk üreticilerini yakından ilgilendiren portakal ve üzüm için ithalat vergisi getirmeye hazırlanıyor. Rus İzvestiya gazetesinin haberine göre Rusya, Belarus, Kazakistan, Ermenistan ve Kırgızistan’dan oluşan Avrasya Ekonomik Birliği’nin (AEB) portakal, üzüm ve Brüksel lahanası gibi ürünler için ithalat vergisi getirmeyi planladığını yazdı. Gazeteye göre planın gerçekleştirilmesi halinde bundan en çok etkilenecek ülkelerin başında ise Türkiye geliyor. Birliğin gündemine aldığı düzenlemeye göre portakal, üzüm, Şam fıstığı ve hurma için yüzde 5; Brüksel lahanası için ise yüzde 13 oranında gümrük vergisi getirilmesi planlanıyor. 27 Nisan’da kesin karara bağlanması beklenen tasarıda ayrıca, portakal için verginin yanı sıra ‘minimum fiyat’ belirleneceği belirtiliyor. Rusya ve diğer Avrasya Ekonomik Birliği ülkeleri portakal ihracatçılarından ocaktan beri vergi almazken; söz konusu ürünler için ithalat İhracat yüzde 30 azaldı Rusya, Türk F16’larının bir Rus uçağını düşürmesi sonrası Türkiye’den alınan narenciye ürünlerine yönelik yasağı Ekim 2016’da iptal etmişti. Yasağın kaldırılması ardından Türkiye yalnızca üç ay içerisinde Rusya’ya 47 milyon dolar değerinde portakal ihraç etmişti. Diğer taraftan gazetenin haberinde, gümrük vergisi getirilmesi planlanan ürünlerin alındığı diğer ülkeler olan İran, Mısır ve İsrail’le serbest ticaret bölgeleri oluşturulması için görüşmeler yapıldığı belirtildi. Fakat haberde, Türkiye’yle bir görüşme yapılıp yapılmadığına dair bir bilgi yer almadı. Narenciye Tanıtım Grubu’nun 2016 yılı verilerine göre Türkiye toplam portakal ihracatının yüzde 20’sini Rusya’ya yapıyor. Türkiye’nin Rusya’ya yaptığı portakal ihracatı 2016 yılında yüzde 30 seviyesinde azaldı. Geçen yıl Türkiye’nin Rusya’ya sattığı portakal miktarı 102 milyon tondan 74 milyon tona gerilerken, değer bazında ihracat da 55 milyon dolar seviyesinden 37 milyon dolara düşmüştü. vergisi getirilmesinin hepsinden önce Türk üreticilerini etkileyeceği öngörülüyor. Domatese karşı atak AEB’nin bir dizi ürüne ithalat vergisi getirilmesini öngören karar tasarısını gündemine alması, Türkiye’nin, buğday ve bir dizi ürünün vergisiz ithal edildiği ülkelerin yer aldığı listeden Rusya’yı 15 Mart’ta çıkarmasını izliyor. Kommersant gazetesi ise Rusya’nın listeden çıkarılmasının ‘fiili bir yasak’ olduğunu yazmıştı. Kaynaklar, Türkiye’nin bu adımı, Rusya’nın Türkiye’den alınan domatese yönelik yasağı kaldırmamış olması yüzünden atmış olabileceğini söylüyor. Öte yandan Rusya Ulaştırma Bakanı Maksim Sokolov, Türkiye’ye charter uçuşların durdurulmasının hâlâ geçerli bir ihtimal olduğunu söyledi. l Ekonomi Servisi Zeybekci: Rus heyeti haftaya geliyor Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ticaretin önündeki engelleri kaldırmak için Rusya’ya gerçekleştirdikleri ziyaretin ardından ikinci aşama toplantıların önümüzdeki hafta Türkiye’de devam edeceğini söyledi. Zeybekci, “Henüz hiçbir üründe bir yasak kalktığını söyleyemeyiz... Rus heyeti haftaya Türkiye’de olacak. İki ülke arasındaki ihracattaki engellerin tam anlamıyla kaldırılmasından yanayız” diye konuştu. Türkiye’nin Rusya’ya yönelik hiçbir ürüne yasak uygulamadığını ancak Rusya’nın başta domates olmak üzere 13 ürüne ilişkin yasaklarının devam ettiğini belirten Zeybekci, “Rusya’ya ürün satmaya çalışan ihracatçılarımızın bazı ürünleri almak istemediği yaklaşımı var. Bunu da haklı görmek lazım. Ancak Türkiye olarak hiçbir ülkeye yasak koymuyoruz” dedi. Rusya’nın Türkiye’ye et ürünleri satmak istediğini de görüşmede kendilerine bildirdiğini belirten Zeybekci “Olumlu cevap verdik” dedi. Pazar çift hane küçülecek Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı, 2.7 milyar dolar yükseldi. Yerli yatırımcıdan sandık öncesi dolara ‘evet’ Referandum öncesi haftada yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 2.73 milyar dolar arttı. Yerlilerin döviz mevduatı özellikle bireylerin mevduatlarındaki gerilemenin etkisiyle 7 Nisan’la biten haftada ise 891 milyon dolar azalmış ve dört haftanın ardından ilk kez düşüş kaydetmişti. 14 Nisan’la biten haftadaki alımla döviz mevduatı yılın ilk 14 haftasında 12. kez artmış oldu. Yabancı yatırımcı ise aynı dönemde 80 milyon dolarlık devlet tahvili, 173 milyon dolarlık hisse aldı. l Ekonomi Servisi Metro, şefler ve işletmelerle tüketicileri bilgilendirecek. Metro Market atıklar için Gıda Hareketi başlattı Metro Toptancı Market, gıda kayıp ve atıklarının önlenmesi için Metro Gıda Hareketi’ni başlattı. Kamuoyunda duyarlılık yaratmayı amaçlayan proje kapsamında, Restoran Haftası boyunca farklı etkinlikler, videolar ve tadımlar ile şeflerin ve işletmelerin gıdanın israf olmaması için verdikleri tavsiyeler tüketicilerle paylaşılacak. Verilen bilgiye göre Türkiye’de her yıl üretilen 49 milyon ton meyve ve sebzenin yüzde 25 ila 40’ı arasında değişen miktarı atık haline dönüşüyor. Türkiye’nin sebzemeyve ticaretinin 100 milyar TL civarında bulunduğu dikkate alındığında da bu miktarın en az 25 milyarlık bölümünün atık ve kayıp olduğu hesaplanıyor. l Ekonomi Servisi 2017’nin ilk çeyreğinde yüzde 10’a yakın küçülen otomobil pazarının, kurdaki yükselişle ikinci çeyrekte daha yüksek oranda daralması bekleniyor Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Sekreteri Hayri Erce, otomobil pazarında ilk çeyrekte görülen yüzde 10’a yakın daralmanın ikinci çeyrekte kurdaki artışın fiyatlara yansımasıyla daha yüksek olacağını söyledi. ODD’nin düzenlediği “İstanbul Autoshow” fuarına katılan Erce, burada yaptığı açıklamada, ayrıca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) araç kredi miktarlarıyla ilgili sınırlarda esneme yapmasının otomotiv iç pazarını rahatlatacağını kaydetti. Finansman kuruluşlarının ticari araç kiralamasına imkân veren karayolları yönetmelik taslağının bir ay önce yayımlandığını belirten Erce, “Operasyonel kiralamanın dahil edilmesi iç pazarı olumlu etkiler” dedi. Geleceğe yakından bakan otomobIller “Geleceğe Yakından Bakın” sloganıyla gerçekleştirilen “İstanbul Autoshow”da bugünün ve geleceğin otomobil teknolojileri sergileniyor. Fuara, Alfa Romeo, Aston Martin, Dacia, DFSK, Fiat, Ford, Honda, Hyundai, Jeep, Lexus, Mercedes, Mitsubishi, Nissan, Opel, Peugeot, Rena ult, Smart, Ssangyong ve Toyota katılıyor. Fiat, 50 yıl önce otomobil tutkunlarıyla buluşan ilk nesil 124 Spider modelinin yeni jenerasyonu niteliğindeki Fiat 124 Spider’ı “İstanbul Autoshow 2017” ile birlikte Türkiye’de de satışa sunarken; Renault, yeni Koleos ve Captur’ın Türkiye prö miyerini gerçekleştirdi. Fuarda Toyota yenilenen Yaris’i; Peugeot, 7 koltuklu “Yeni SUV Peugeot 5008” ve “Yeni Peugeot Traveller” modelleri ile yeni Peugeot 301’i sergiledi. Lexus ise “Valerian ve Bin Gezegen İmparatorluğu” filmi için tasarlanan SKYJET uzay aracını fuara getirdi. Bugün açılıyor ODD tarafından bu yıl 17’ncisi düzenlenen “İstanbul Autoshow” kapılarını VIP ziyaretçileri ve basın mensuplarına açtı. 2130 Nisan tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen fuara, ODD bünyesindeki 19 otomotiv markası katılıyor. Fuarda, piyasadaki en uygun fiyatlı otomobillerden milyonlarca liralık otomobillere kadar geniş seçenekler sunuluyor. İstanbul Autoshow 2017’ye giriş ücretleri hafta içi 10 TL, hafta sonu ise 20 TL. Kadınların hafta içi ücretsiz, hafta sonu ise 10 TL ödeyerek girebileceği fuar, öğrenciler için hafta içi ücretsiz, hafta sonu ise 5 TL olacak. l Ekonomi Servisi TÜPRAŞ işçisi hakkını istiyor Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ’ye (TÜPRAŞ) ait işletmelerde çalışan işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine İzmit, Aliağa, Batman ve Kırıkkale rafinerilerinde dün bir kez daha iş bıraktı. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (Türk İş) bağlı Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası (Petrolİş) Sendikası ile TÜPRAŞ yönetimi arasında 20172018 dönemini kapsayan ve 18 Ocak’ta başlayan Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri kapsamında, 18 Nisan’da yapılan arabulucu toplantısından da bir sonuç alınamadı. İşyeri önlerinde bildirilerini okuyan işçiler, TÜPRAŞ yönetimini taleplerini kabul etmeye davet etti. Petrol İş Genel Başkanı Ali Ufuk Yaşar, 18 Nisan’da arabulucu toplantısı yapıldığını, bir diğer TİS toplantısının da 25 Nisan’da yapılacağını söyledi. l Ekonomi Servisi TÜPRAŞ işçisi, toplu sözleşme görüşmelerinden bir sonuç alınamayınca İzmit, Aliağa, Batman ve Kırıkkale rafinerilerinde iş bıraktı. Vicdan yastığından ne haber? YSK Başkanı Sadi Güven, referandum günü tam sandıklar açılacakken özensiz bir el yazısıyla kaleme alınmış, içeriği tel tel dökülen bir dilekçe üzerine, “Mühürsüz pusulalar geçerlidir” dedikleri ve resmi bir karara dönüşmesi 48 saati bulan emrivaki duyurularına isyan edenler için şu yanıtı vermiş: “Ben siyasi değil, hâkimim, cevap vermeyeceğim” demiş. Tarafsız Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Rize’de çay da toplamış olan Güven’in mesleğinin hâkimlik olduğuna itiraz eden yok zaten. İtiraz edilen, hâkimliğin hakkının verilip verilmediği. İcrası sırasında, kanunilik, adalet ve hakkaniyet kurallarının gözetilip gözetilmediği. Cengiz Topaktaş dışındaki YSK üyeleri, bu ülkenin milyonlarca insanına “Oyum çalındı” dedirten, tepeden tırnağa bir adaletsizliğin altında ezilip soluksuz kaldıkları duygusu yaşatan bu tarihsel kararın mimarları olarak, geceleri vicdanlarını yastık yapıp uyuyor olabilirler. Ancak devlete güvenerek sandık başına giden milyonlarca seçmen, YSK’nin artık kendisine takdir ve yorum hakkı bırakmayacak açıklıkta olan bir kanun maddesine aykırı karar alan bir kurum olduğunu düşünmekte. 29 milyon niye harcandı YSK Başkanı Güven’in “Ben siyasi değil hâkimim. Cevap vermeyeceğim” sözü, başkanı olduğu kurulu bütün sorulardan muaf kılmıyor. 170 bin sandığın kurulduğu referandum için devletin parasıyla bu sayının neredeyse 2.5 katı (410 bin adet) TERCİH kaşesi yaptırıp daha hâlâ neden EVET kaşesinin kullanıldığını, EVET kaşesi kullanımına da neden aynı gün karar aldıklarını halka anlatma borcu vardır YSK’nin. O fazla kaşelerin ne olduğu, nereye gittiği, nasıl kullanıldığı da açıklanmalı. İhtimaldir ki, Cumhurbaşkanı’nın halkoyuyla seçilmesini düzenleyen kanun sırasında kendilerine tanınan ayrıcalıkla “Nasıl olsa ihale kanununa tabi değiliz. Açıklamak zorunda da değiliz” diye düşünüyor olabilirler. Gazeteci olarak bu kaydı bir daha vurgulayalım ve okurları böyle bir bilgiden sonsuza kadar mahrum bırakmamak için, açık kaynaklardan yeni verileri paylaşalım. Malum, bu köşede vergilerimizin nereye nasıl harcandığı sıkça işlenir. O fasıldan belirtelim: Yüce devlet, geçen ay seçim için 8.5 milyon TL harcamış. Maliye Bakanlığı’nın resmi rakamı bu. Yeni açıklanan mart ayı bütçe rakamlarından. Bütçe verilerinde referandum ya da halkoylaması diye bir kavram yok. Tamamı “seçim harcaması” başlığında geçiyor. Ocak ile şubat gideriyle topladığınızda 11.2 milyon TL yapıyor. Referanduma harcanan kaynakla ilgili asıl büyük veri Aralık 2016’dan: Yaklaşık 18 milyon TL harcanmış. Böylece son dört aylık referandum harcaması 29.2 milyon TL’ye ulaşmış oluyor. Aralık ayındaki 18 milyon TL’nin büyük bölümünün, YSK’nin TERCİH kaşesi, filigranlı oy pusulası kâğıdı, mühür mumu, ipsicim vs. gibi malzemeler için açtığı ihalelerin firmalara yapılan ödemeleri olduğunu öngörebiliriz. Hangi firmalara vergilerimizden ne ödendiğini bilmiyoruz tabii. Sonuç ise şaibeli 2.5 milyon oy. Böyle bir tablonun nasıl siyasi bir boyutu olabilir ki? Vicdanlarınızı yastık yapıp gönül rahatlığıyla uyuyabilirsiniz. Deutsche ‘TL al’ dedi kur 3.63’e kadar indi Deutsche Bank, liranın şu anda dünyadaki en ucuz para birimi olduğuna işaret ederek, TL için alım yönünde tavsiyede bulundu. Bankanın açıkladığı raporun ardından dolar/TL geriledi. Kur, gün içinde yüzde 1 civarı düşüşle 3.63’ün altını gördü. Alman bankaya göre, TL’de 2012 ve 2014’te yaşanana benzer bir istikrar dönemi başlayabilir. İsviçreli Credit Suisse de 3 ay vadeli dolar/ TL paritesi tahminini 3.80’den 3.63’e düşürdü. Analistler Credit Suisse açıklamasının da TL’nin yükselişinde etkili olduğunu belirtiyor. Öte yandan Fransa’da anketlerin cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda bağımsız aday Emmanuel Macron’un önde olduğunu göstermesiyle Avro toparlanırken bu da doların düşüşünü tetikledi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle