02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 1 Nisan 2017 10 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY Siyasi ayak gitti haber ‘üst akıl’ geldi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişiminin yönetildiği Akıncı Üssü’nde yaşa nanlara ilişkin soruşturmasını tamamla yarak, 481 kişi hakkında dava açtı. İddi anamede darbe girişimini yapan Fethul lahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) “üst ak lın” taşeronu olduğu belirtildi. Bir numa rası Fethullah Gülen, iki numaranın ise firari Adil Öksüz olan iddianamede, da ha önceki Çatı ve Karargâh iddianamele rinde FETÖ’nün siyasi ayağına/sorumlu luğuna işaret eden bölümlerinin “temiz lendiği” görüldü. Bu temizliğin de önce ki gün Ankara Başsavcısı Yüksel Kocaman’la birlik te 3 savcının, Adalet Baka nı Bekir Bozdağ’a yaptıkla rı Akıncı iddianamesi su numundan sonra gelme ALİCAN ULUDAĞ si dikkat çekti. 15 Temmuz çatı iddianamesinde siyasi ayağa işaret eden Başsav cı Vekili Necip Cem İşçimen, ardından görevinden alınmıştı. Adil Öksüz’ün ka çışı ve yakalanamamasında ihmali olan kamu görevlilerinin rolüne yer verilme yen Akıncı iddianamesinde, darbe girişi minin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “liderliğinde” bastırıldığı övgüsü göze çarptı. 25 GENERAL SANIK İddianamede, Akıncı’da darbeye katılan 1 Orgeneral, 6 Tümgeneral, 18 Tuğgeneral, 22 Albay, 26 Yarbay, 33 Binbaşı, 56 Yüzbaşı, 62 Üsteğmen, 115 Teğmen, 131 Astsubay, 1 Uzman Çavuş olmak üzere toplam 481 şüpheli yer aldı. İddianamenin ilk 6 sırasını darbenin sivil yöneticileri oluşturdu. Bir numaranın Fethullah Gülen olduğu iddianamede, sırasıyda Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç, Harun Biniş şüpheli olarak bulundu. 7 numaralı sanık ise eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk oldu. 6 sivil dahil 45 yönetici hakkında 303 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. ERDOĞAN’A ÖVGÜ Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Adalet Bakanı ile Başbakanlık müşteki olarak iddianameye girdi. Erdoğan’ın avukatının şikâyet dilekçesi de iddianamede yer aldı. Savcılık, bu dilekçede geçen bazı ifadeleri iddianameye taşıyarak, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın liderliğinde, iktidar ve muhalefet partilerinin desteğiyle darbeye teşebbüs eyleminin millet olarak, şehitler ve gaziler vermek suretiyle engellendiği” ifade edildi. KİM BU ÜST AKIL? Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 6. maddesinde düzenlenen “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” kuralını hazmedememiş üst aklın, taşeronları vasıtasıyla, 2013 yılının bahar ve yaz aylarında İstanbul Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmesini bahane edip sokak eylemleri gerçekleştirerek, milletin bağımsız yargı kontrolünde hür ve özgür seçimler ile seçtiği yönetimi değiştirmeye teşebbüs ettiği öne sürülen iddianamede, bu eylemler ile milletin seçtiği idarecileri değiştiremeyen üst aklın; 1725 Aralık sürecinde bir başka taşeronu olan FETÖ/ PDY Terör Örgütü’nün Emniyet ve yargı kurumları içerisindeki elemanlarını kullanmak suretiyle; milletin seçtiği yöneticileri değiştirmeye yeniden teşebbüs ettiği kaydedildi. 1725 Aralık sürecinden sonra seçimlerden istemedikleri sonucun çıkması, yargı ve emniyetteki örgüt elemanlarının deşifre olması ve devlet tarafından pasifize edilmeye başlanması nedeniyle son çare olarak; FETÖ/PDY terör örgütünün yıllardan beri TSK’nin içerisine sızarak oluşturdukları gücü kullanmaya karar verdikleri anlatıldı. 1 Kasım 2015 tarihinde yapılan genel seçim sonuçlarının kesinleşmesinin hemen sonrasında, FETÖ/PDY terör örgütü kurucusu ve yöneticileri tarafından darbeye teşebbüs faaliyetini organize edecek kişilerin belirlendiği anlatılan iddianamede, bu kapsamda; sivil yönetici şüpheliler bölümünde detayları anlatılan Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş’in darbeye hazırlık faaliyetlerini Türk Silahlı Kuvvetleri içerisine sızmış örgüt elemanlarıyla irtibat kurmak suretiyle yürütmekle görevlendirildikleri kaydedildi. ARALIK 2015’TE BAŞLADI ABD’de Fethullah Gülen’den aldığı talimat sonrası Adil Öksüz’ün Ankara’da darbeye hazırlık toplantılarına 27 Aralık 2015 tarihinde başladığı belirtilen iddianamede, Öksüz’ün Ankara’da çeşitli tarihlerde yaptığı toplantılara örgüte bağlı rütbeli askerlerin katıldığı, darbe planlamasının yapıldığı ayrıntılarıyla anlatıldı. Savcıların Adalet Bakanı’na yaptığı sunumun ardından açıklanan Akıncı Üssü’ne ilişkin iddianamede FETÖ’nün TSK’ye sızmasına ilişkin siyasi iktidarın rolüne işaret edilen bölümler yer almadı, FETÖ’nün ‘üst aklın’ taşeronu olduğu vurgulandı 4sidabdyiinfaan6lıak5m8 e Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişiminin Akıncı Üssü’ne ilişkin 4 bin 658 sayfalık iddianame hazırlayarak mahkemeye sundu. Ankara Başsavcısı Yüksel Kocaman, başsavcı vekili Ergün Şahin ve soruşturma savcısı Ramazan Dinç ile birlikte basın toplantısı dü Bakan mı temizledi?zenleyerek, iddianamenin mahkemeye gönderildiğini açıkladı. Basın açıklamasının yapıldığı salonda, iddianamenin 570 klasörü de yer aldı. 4bin 658 sayfalık iddianamede, FETÖ’nün TSK’de ralliğe terfi ettirilenlerin yüzde 80’inin FETÖ üyesi olduğu, pılanmasına hiç değinilmedi. Oysa son Karargâh çatı iddianamesinde bu bölü yapılanması ve 15 Temmuz dar Haziran 2016’da FETÖ’nün si me yaklaşık 400 sayfa ayrılmıştı. be girişimini yapacak gücü ulaş yasi otoriteye Atatürkçü asker Ankara Başsavcılığı, Akıncı iddiana masındaki siyasi iktidarın rolü leri tasfiye etmek amacıyla ka mesini normalde perşembe günü açıkla nün yer almaması dikkat çek nun değişikliği yaptırdığı vurgu yacaktı. Ancak perşembe günü Başsav ti. Sivillerin sanık olduğu FETÖ lanmıştı. Karargâh iddianamesi cı Yüksel Kocaman, yeni atanan başsav çatı iddianamesi ile Genelkur ni yazan Başsavcı Necip Cem İş cı vekili Ergün Şahin ve soruşturma sav may Karargâhı’nda yaşananla çimen, bu dosyanın mahkemeye cısı Ramazan Dinç’in, perşembe gün bo rı anlatan 15 Temmuz çatı iddi Bekir Bozdağ sunulmasının ardından görevin yu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a su anamesinde, siyasi sorumluluğa den alınarak, pasifize edilmişti. num yaptığı öğrenildi. İddianamede, si işaret eden bölümler yer almıştı. Özel İşçimen, darbe gecesi televizyona ilk çı yasi sorumluluk bölümünün yer alma likle bu iddianamelerde, FETÖ’nün TSK kanlar arasında yer almış ve soruştur ması, bu sunumda temizlendi mi so yapılanması ayrıntılarıyla anlatılmış ma başlattığı darbeciler ve FETÖ üyeleri rusuna neden oldu. İddianamede, Adil tı. FETÖ’nün AKP dönemini işaret eden hakkında gözaltı kararı verdiğini açık Öksüz’ün kaçması ve telefonunun bir yıllarda TSK içinde “yerleştiği” ve “ya lamıştı. Akıncı iddianamesinde ise “Fet hafta boyunca açık kalmasına karşın ya yıldığı”, son yıllarda TSK’yi ele geçirdi hullahçı Terör Örgütü” bölümünde sa kalanamamasına ilişkin ihmallere deği Clinton’ın şirketine bağışği, 2011’den bu yana albaylıktan gene dece 18 sayfa anlatılırken, TSK’deki ya nilmemesi de dikkat çekti. Bombalamalar iddianamede İddianamede, sadece 15 Temmuz darbe girişiminin Akıncı Üssü’nden değil, buradan kalkan uçakların arasında TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin çevresi, Özel Harekât Daire Başkanlığı, TÜRKSAT Tesisleri, Ankara Emniyet Müdürlüğü, Emniyet Havacılık Dairesi Başkanlığı’nı bombalanması dahil 13 eylem yer aldı. Bombalamalar sonucu 77 kişi öldü, 222 kişi yaralandı. Bombalama sonucunda yaklaşık 80 milyon TL zarar oluştu. 25 pilot F16 kullandı Darbeye teşebbüs faaliyeti sırasında 25 pilotun F16 uçağı kullandığı, 25 pilottan 11 pilotun bombalama faaliyetlerini gerçekleştirdiği anlatılan iddianamede, diğer pilotlardan 2 tanesinin darbeye teşebbüs faaliyeti sırasında İstanbul üzerinde de alçak uçuş yaptığı, 2 tane F16 pilotunun Cumhurbaşkanı’nın uçağını takiple görevlendirildiği ve Afyon üzerine doğru uçuş yaptıkları, diğer 10 tane F16 pilotunun Ankara üzerinde alçak uçuş yaptıkları ifade edildi. Yine iddianame kapsamında Adana/İncirlik 10. Tanker Üs Komutanlığı’ndan 3 adet tanker uçağının; izinsiz kalkış yaptığı ve gece boyu Akıncı Üssü’nden darbeye teşebbüs faaliyetine katılan F16 uçaklarına yakıt ikmali yaptıkları tespit edildi. Hava NATO’ya kapatılmış İddianamede, darbe teşebbüsünün bastırılması amacıyla 16 Temmuz saat 02.19’da; Eskişehir BHHM’den Türk hava trafiğini NATO’nun görmemesi için NATO’ya kapatma talimatının verildiği anlatıldı. 15Temmuz darbe girişiminin saat saat anlatıldığı iddianamede, iki numaralı sanık Adil Öksüz ile ilgili geniş yer ayrıldı. Bank Asya’da hesabı bulunduğu, ByLock kullandığı ifade edilen Öksüz’ün birinci derecede yakınlarının 17 Aralık’tan sonra Bank Asya’nın kurtarılması amacıyla yüklü miktarda para yatırdıkları belirlendi. İddianamede, Öksüz’ün 22/12/2010 ve 25/04/2011 tarihlerinde 2 işlemde “HARMONY ENTERPRISES LLC” isimli şirkete 200 bin ABD Doları para gönderdiği, bahse konu şirketin 08/11/2016 tarihinde ABD Başkanlık seçimlerinde başkan adayı olan Hillary Clinton isimli adaya finansman sağlamak amacıyla kurulduğu ifade edildi. Öksüz’ün ABD’de Gülen ile çekilmiş bir fotoğrafına yer verilen iddianemede, HTS kayıtlarına yer verildi. Buna göre Adil Öksüz, Akıncı Üssü çevresinde gözaltına alınıp konulduğu jandarma karakolundayken bazı kişileri aradı. ABD’den telefon 18 Temmuz’da serbest bırakıldıktan sonra telefonunu kapatmayan Öksüz’ün telefonu 18 Temmuz’da Esenboğa Havalimanı ve Sabiha Gökçe Ha İddianamede Fethullah Gülen’in yanında otururken fotoğraflarına yer verilen Adil Öksüz’ün (üstte sağda) Kemal Batmaz’la (üstte solda) birlikte Türkiye’ye girerken görüntüleri de bulunuyor. valimanı ile Üsküdar’da baz verdi. Öksüz, o tarihte çeşitli kişilerle görüştü. Hakkında yakalama kararı çıkarıldığı tarih olan 19 Temmuz’da ise Sakarya Akyazı’dan sinyal veren Öksüz, 20 Temmuz’da ise Sakarya Üniversitesi rektörlüğünü aradı. 21 Temmuz’da ise Öksüz ABD Başkonsolosluğu’ndan arandı. Bu tarihten sonra Öksüz telefonunu bir daha açmadı. Öksüz’ün kaçışıyla ilgili ihmallere değinilmezken, buna ilişkin ayrı soruşturma yapıldığı kaydedildi. Darbeciyle 177 görüşme Öte yandan Adil Öksüz, 20102012 tarihleri arasında darbe teşebbüsü faaliyeti sırasında Eskişehir Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi’nde Tuğgeneral olan Recep Ünal ile 177 kez telefon görüşmesi yaptı. Bir diğer sivil imam Kemal Batmaz ise Ünal ile 62 kez konuştu. İddianamede Adil Öksüz’ün serbest bırakıldıktan sonra GPS cihazı ile iki telefonunun teslim edildiği, şüpheliden ele geçen üzerinde Hava Kuvvetleri amblemi olan kol saatine ise el konulduğu belirtildi. İddianamede Öksüz’ün o gece Akıncı’ların içinde olduğunu belirten tanık ifadeleri olduğu kaydedildi. ÇAĞLAYAN’DA EYLEM Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Hava Harp Okulu öğrencilerinin yakınları, çocukarının serbest bırakılması için Çağlayan Adliyesi önünde eylem yaptı. Aileler, çocuklarının eğitim haklarının geri verilmesini istedi. ASKERİ ÖĞRENCİLER VE AİLELERİ ADALET İSTİYOR ‘Suçluyla suçsuz ayrılsın’ ALİ AÇAR 15Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanan ve geçen hafta tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Hava Harp Okulu öğrencisi Mehmet Toprak, “Devlet bir an önce suçlu ile suçsuzu ayırt etmeli ve mağduriyetlere son vermeli” dedi. Çocukları tutuklanan aileler de “Bizim FETÖ ile hiçbir bağımız yok. Asıl darbeyi biz aileler yedik. Hem çocuklarımızın hayali hem de bizlerin umutları yıkıldı” diye konuştular. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından çok sayıda askeri okul öğrencisi tutuklandı. Hükümetin çıkardığı kararname ile askeri okullar kapatılırken, bu okullarda okuyan öğrencilerden bazıları ise 9 aydır cezaevinde yatıyor. Yalova Hava Harp Okulu öğrencisi Mehmet Toprak, dönem dönem ani saldırılara karşı tam teçhizatlı eğitimler aldıklarını belirterek, “Biz olayı normal rutin bir eğitim tatbikatı zannederek şüphelenmedik. Daha sonra bizi planör listesi adı altında gruplara ayırarak otobüslere bindirdiler. Yine bize tatbikatta olduğu gibi 40’ar mermi verdiler. Güvenlik gerekçesiyle bizi otobüslerden hiç indirmediler. Ama darbeye mi götürüyorlardı yoksa oradan uzaklaştırmak için mi sokağa çıkardılar bilmiyoruz” dedi. Temiz su verilmedi Otobüsleri durduran polislere silahları teslim ettiklerini ve hiç mermi kullanmadıklarını söyleyen Toprak, “Polis bize ‘Hiçbir tutuklama olmayacak. Can güvenliğiniz gerekçesiyle birliklerinize gideceksiniz’ dedi. Ancak tutanakta ‘Darbe yapma isteğiyle orada bulundukları’ diye yazmışlar. Bunu kabul etmedik ve emniyette de imzalamadık” diye konuştu. Silivri Cezaevi’nde 10 gün boyunca temiz su alamadıklarını anlatan Toprak, “Biz hukuki sürecin bir an önce sonuçlanmasını bekliyoruz. Biz çıktık ailelerimiz mutlu ama suçsuz yere yatan arkadaşlarımızın da bir an önce tespit edilip bırakılmalarını istiyoruz” dedi. MİT kayıtlarına baksınlar Yalova Hava Harp Okulu öğrencisi İlkay Şen de askeri okullarda 16 bin 409 öğrenci olduğunu belirterek “Devlet bize milyarlarca lira yatırım yapıyor. Keşke devlet bunları toptan kestirip atmak yerine güvenlik soruşturması yapsaydı. Hepimiz hakkında zaten MİT raporları var. Her şeyimiz devlet tarafından kayıt altında. Devletin olayın sıcaklığı ile değerlendirdiğini düşünüyoruz ama örgüte mensup olmayanlar da tespit edilmeli ve okuluna devem etmeli. Bu davaları bir an önce sonuçlandırsınlar ve bizi vatana hizmetten mahrum bırakmasınlar. Çünkü devlet bize emek verdi ve biz bu emeği ‘darbeci’ diye yaftalatmak istemiyoruz” dedi. FETÖ’yle işimiz olmaz Hava Harp Okulu 3. sınıf öğrencisi Ali Orhan Şentürk’ün babası Mehmet Oğuz Şentürk ise kendisinin de astsubay emeklisi olduğunu belirterek, “Darbe günü halen muvazzaf asker olmama rağmen mesaim bittiği için evimde oturuyordum. Çocuğum darbeci olsa önce benim katılmam gerekmez miydi?” diye sordu. Çocukların başlarındaki bir binbaşının polise ateş açması nedeniyle tutuklandığını anlatan Şentürk, “Bizim ne FETÖ ile ne de başka bir örgütle işimiz olmaz” diye konuştu. Darbeler ailelere yapıldı Hava Harp Okulu öğrencisi Burak Okka’nın annesi Fatma Okka da “Eşim inşaatta çalışan ve çocuklarının okuması için gece gündüz uğraşan biri. Bizim terör örgütleri ile ne işimiz olur? Şu anda çocuğumun ölmediğine şükrediyorum. Bizler bir yanlış yapmadık. Asil darbeyi biz aileler yedik” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle