20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 16 Mart 2017 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY Ugandalaşmamak için Uganda’nın tek adamı Yoweri Museveni 1986’dan bu yana iktidardadır. 2006’da anayasanın, başkanların görev sürelerini kısıtlayan maddesini değiştirmiş ve ülkeyi sonsuza dek sıradışı yetkilerle yönetme şansını elde etmişti. Musevene’nin iktidarının ilk yıllarında işler iyi gitmişti: 1986 ile 2012 arasında Uganda’nın gayri safi milli geliri yüzde 125 artmış, yeni doğanların beklenen yaşam süreleri 4.4 yıl uzamıştı. Ancak zamanla işler değişti: Hükümeti ve başkanı eleştirenlere yönelik baskılar çoğaldı, rüşvet aldı yürüdü, bunları konu edinen gazetecilerin başlarına kötü şeyler geldi. Museveni’nin çevresini çok sayıda yalaka sardı; bunlar, ona demokratlaşmanın yararlarını değil kendisinin ne kadar değerli ve vazgeçilmez olduğunu anlatma yarışına girdiler. Bu yalakalar tarafından sık sık yanıltılan başkan, ekonominin perişanlığına rağmen kendine 2 milyon dolarlık bir Mercedes, bir helikopter ve iki jet uçağı satın aldı. 2010’da Uganda’nın Mubende ve Kiboga bölgesinde binlerce dönüm orman, Dünya Bankası’ndan aldığı destekle burada elektrik direkleri üreteceğini ileri süren bir İngiliz şirketine verildi. Mubende ve Kiboga’da yaşayan ve köylerini terk etmek istemeyen köylülerin evleri yakıldı, davarları katledildi. Göçe zorlanan binlerce insan gittikleri yerlerde perişan oldular. Ülkede sefalet arttı. O zaman ne oldu? Dalkavuklar Museveni’yi yeniden yanılttılar. 2013 Mart’ında silahlı bir grup, Kampala’da bulunan bir askeri garnizonu bastı. Nöbetçi askerlerden biri saldıranlara ateş açtı. Birisi öldü, bazıları yaralandı. İşin aslı İngiltere’ye sığınan General Sejusa’nın açıklamalarıyla anlaşıldı. Garnizona saldıranlar, Saracen adlı özel bir güvenlik gücünün elemanlarıydı. Plan başarılı olsaydı, bunun bir darbe olduğu açıklanacak ve Museveni’nin oğlu Muhazi’nin yönetimindeki Özel Kuvvetler Birliği, General Sejusa ile çok sayıda askeri, bir darbeye karıştıkları gerekçesiyle tutuklayacak, ülkesini darbecilere karşı savunmuş olan Muhazi, halkın gözünde kahramanlaşacaktı. Uganda’nın yakın tarihi, tek adam yönetiminin felaketlere nasıl yol açacağını yansıtmaktadır: Yoweri Museveni, tek adam olma sevdasına düşmese, baskılanmamış bir kamuoyuna, alacağı kararları serbestçe tartışacak bir parlamentoya, düşüncelerini çekinmeden açıklayabilen bir basına sahip olsaydı bir avuç yalaka tarafından böyle kandırılamaz, Uganda, Dünya Bankası uzmanlarının deney tahtası haline gelmez, vatandaşları batmış bir ekonomiyle cebelleşmek zorunda kalmazdı. Önümüzdeki ay yapılacak halkoylamasında “Tek adamlığa hayır!” dediğimizde hem bu güzelim ülkeyi Ugandalaşmaktan alıkoymuş olacağız, hem de başımıza çöreklenebilecek Museveni’lerin yalakalara, dalkavuklara inanıp ve hatta yanılıp başlarını derde sokmalarını engellemiş olacağız. Elimizden fazlası gelmez; bizden görüp görebilecekleri en son iyilik de işte bu olacaktır! Reina saldırganının evinde bulunan paranın sırrı Reina katliamı davası, İstanbul Yenibosna’da Özbekistan uyruklu bir kişiden yapılan 1 milyon 900 bin dolarlık gasp davasıyla birleştirildi. Yenibosna’da aracı silahlı kişilerce durdurulan Özbekistan uyruklu şahsın yanında bulunan 1 milyon 900 bin dolar gasp edilmişti. O.E, Özbekistan’dan transfer edilen 1 milyon 900 bin doları Atatürk Havalimanı’nda teslim almıştı. Daha sonra havalimanından ayrılan O.E’nin aracı Yenibosna’da silahlı 3 kişi tarafından durduruldu. Silahla O.E’yi tehdit eden şahıslar, parayı alıp kaçmıştı. Gasp edilen paranın Reina saldırganı Abdulkadir Masharipov’un yakalandığı evde bulunan para olduğu ortaya çıktı. Söz konusu paranın Reina saldırısıyla ilişkili IŞİD’li militanlara verildiği tespit edildi. Reina saldırganı Abdulkadir Masharipov’un yakalandığı evde 197 bin dolar ele geçirilmişti. 16 MART 2017 SAYI: 33398 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.42 05.28 05.52 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.07 13.20 16.39 06.52 13.04 16.24 07.14 13.27 16.47 Akşam 19.19 19.04 19.27 Yatsı 20.38 20.22 20.43 Cumhurbaşkanı Erdoğan ne diyordu Hollanda’ya: Diplomasi nedir, uluslararası diplomasi nedir bunu öğrenecekler. Herhalde ders alacağı ülke de Türkiye olacaktı Hollanda’nın. Yani başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun son derece “dikkatli” bir dille yaptığı diplomasiyi öğreneceklerdi. Daha Almanya ile başlayan krizin ardından dile getirdikleri “Nazi”, “faşist” suçlamalarını bir kenara bırakıp Çavuşoğlu ve Erdoğan’ın “örnek” diplomasi dilinden birkaçına bakalım. Türkiye’deki tutuklamalara yönelik eleştirel bir soru soran Alman gazeteciye ‘bullsiht’ (zırvalık) diyen Çavuşoğlu’nun Hollanda’yı eleştirdiği birkaç sözü: (Hollanda Başbakanı’na) Sen ne lalesisin bilmiyorum ama... Bir ülkenin başbakanı bu kadar düşer mi? Mertçe karşımıza çıkamıyorsunuz bile... İnsan gibi dedim ki... Bunlar ne kullanıyorlar bilmiyorum, ama sınırı aşmışlar... Bunlar neden çıldırdı, kudurdu, ne istiyorlar? Bu hastalık tedavisiz bir hastalık. Bağışıklık kazanıp bununla yaşamayı öğrenmeliler... Hazımsızlık varsa hazmetmeyi öğreneceksiniz... Neden PKK, FETÖ ile aynı safta duruyorlar? Neden DHKPC’yi destekliyorlar? (Hollanda Dışişleri Bakanı) Bert, Ben sana insan gibi söylüyorum... Eğer lalelerin bir faydası olacaksa biz yeni laleleri onlara göndeririz, adam olurlar biraz... Avrupa’ya demokrasi, ifade özgürlüğü dersi(!) veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “diplomatik” dili de Çavuşoğlu ile yarışır halde: Sen benim bayan bir bakanıma orada akla haya Diplomasi laleleri le gelmez şekilde edepsizce davranışın hesabını vereceksin. Avrupa’dan ses çıkıyor mu? Neden? Bunlar birbirini ısırmaz, aynıdırlar... Bu Helsinki ve melsinki hikâyeleri var ya. Bunların Viyana Sözleşmesi, faşistlikleridir. Nazizm, buna Neonazizm diyebiliriz. Yeni Nazi akımı diyebiliriz. Bunların Viyana Sözleşmesi anlayışı budur.. Almanya’nın şansölyesi de Hollanda’nın yanında yer alıyor, sana yazıklar olsun. Demek ki sen de aynı kafadasın.. Bu tür şeyleri Avrupa’da savaşlar zamanında, Nazi zamanında bile görmedik. Hollanda, bir sıçrarsın iki sıçrarsın... Ben burada diplomasiyi konuşuyorum, vatandaşların uçaklarına bir şey diyemeyiz. Bunlar Nazi kalıntısı, bunlar faşist. Nazizm yeniden hortladı dedim. Arkasından şunu ilave ettim: Ben Nazizmin bittiğini sanıyordum, aldanmışım. Rahatsız oldu beyefendiler. haber/yorum 13 GÖZLEMCİLERİ UNUTUN 1Kasım 2016 seçimlerini gözlemci olarak izleyen AGİT heyeti hazırladığı raporda son derece ağır ifadeler kullanmıştı. Türkiye’yi seçimlerle ilgili olarak AGİT’e üyelikten doğan uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçlamıştı. Yani “Seçim atmosferini özgür ve adil şartlarla uygun hale getirme garantisini” sağlayan hükme uymamıştı Türkiye. Dahası ABD Dışişleri Bakanlığı da özel olarak bir açıklama yaparak AGİT raporunun sonuçlarına katıldığını açıklamıştı. Haliyle, 16 Nisan’da yapılacak referandumda uluslararası gözlemcilerin gelip gelmeyeceği merak konusu olmuştu. Ama hükümet, seçimleri izlemek üzere uluslararası gözlemcilere izin vereceğini açıklamıştı. Yani ya AGİT ya da Avrupa Konseyi’nden gözlemciler gelecekti 16 Nisan’daki referandumu izlemeye. Avrupa ile gelinen noktada artık bu gözlemcileri unutacağız gibi görünüyor. Avrupa gönderse bile AKP hükümeti kapıdan içeri sokar mı? Zaten yeterince gönüllü değildi gözlemcilerin gelmesine, şimdi gökte aradığını yerde buldu. Hele de o heyette bir Hollandalının yer aldığını düşünün. Diplomatlarının hava sahasından bile geçişini engelleyen AKP, bir Avrupalıya seçimlerini gözletir mi? Ya da can güvenliğini nasıl sağlar? Hollandalı sanılarak Norveçli gazetecinin linç edilmeye çalışıldığı, Çinli zannedilip Uygur Türk’ünün dövüldüğü, Noel Baba’nın sünnet edildiği, Hollanda diye Fransa bayrağının yakıldığı, Hollanda ineğinin kesilmeye çalışıldığı, portakalların bıçaklandığı bir ülkeye Avrupalı kolay kolay gelmek ister mi? Avrupa ile kavgasından mağduriyet çıkarmaya çalışan AKP, en azından gözlemcilerden kurtulmuş olacak. Darbe girişimiyle ilgili yeni görüntüler ortaya çıktı İlk müdahaleyi Balyoz mağduru askerler yaptı Ankara’da 15 Temmuz’daki darbe girişimi gecesi, FETÖ üyesi askerler ile onlara karşı çıkan polis ve jandarmanın en etkin mücadele ettiği noktalardan olan Jandarma Genel Komutanlığı’nın nizamiyesinde ve bina içerisinde yaşananların çarpıcı görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülere göre, FETÖ üyesi askerlere ilk müdahaleyi Balyoz mağduru askerler yaptı. İfadesinde suçlamaları reddeden, ancak Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan’ı vurduğu, korumasını şehit ettiği saptanan Albay Erkan Öktem’in hem tabanca, hem de uzun namlulu silahla o gecede aktif rol aldığı, çevresine tehditler savurduğu görüntülerde dikkati çekti. Jandarma Genel Komutanlığı, 15 Temmuz’daki darbe teşebbüsünde en şiddetli çatışmaların yaşandığı yerlerden biri oldu. Burada görevli FETÖ üyesi askerlerin farklı noktalarda silahlarla hazırlıklar yaptığı araştırmalarda ortaya çıktı. Albay Erkan Öktem’in o gece aktif rol aldığı kameralara yansıdı. Komutanlığın nizamiye kapısında, Balyoz davasında 3.5 yıl hapis yatan Tuğgeneral Ali Demir ile Kurmay Albay Aziz Yılmaz, Tuğgeneral Nurettin Alkan ve Albay Güven Şaban, teşebbüsün ilk anlarında saat 22.30 sırasında darbeci askerlere ilk müdahale eden isimlerden oldu. Araçların ışıklarından dolayı kameraların iyi çekim yapamadığı bu anlarda, Tuğgeneral Nurettin Alkan, darbeciler tarafından sol omuzundan vuruldu. Bunun yanı sıra Albay Güven Şaban’ın, darbeci askerlerden birisini itmesi, ardından yumruk atması, tarafların birbirlerini silahlarla tehdit etmeleri görüntülerde yer aldı. Görüntülere göre; özellikle bu alanda eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi’nin özel kalem müdürü olan Albay Erkan Öktem, darbe teşebbüsünün en aktif isimlerinden oldu. Albay Erkan Öktem’in o gece hem uzun namlulu silahla, hem de tabanca kullanıp etkin rol aldığı tespit edildi. 1 ton patlayıcıyla tuzak: 2 uzman çavuş şehit Mardin Diyarbakır karayolunun Mazıdağı ilçesi yol ayrımında dün sabah saat 08.35’te Aksu Jandarma Karakol Komutanlığı tarafından yolda mayın ve patlayıcı araması yapılırken, askerlerin güvenliğini sağlayan aracın Mazıdağı Üçyol mevkiinden geçişi sırasında terör örgütü PKK üyeleri tarafından önceden yola tuzaklanan patlayıcı infilak ettirildi. Pikabın içerisindeki uzman çavuşlar Mahmut Yıldırım ve Erkan İmalı şehit olurken araç hurdaya dön dü. Şehit olan Uzman Çavuş Erkan İmalı ile Uzman Kıdemli Çavuş Mahmut Yıldırım ve lojmanındaki balkondan düşerek yaşamını yitiren Uzman Çavuş Abdullah Özçelik için Mardin Havaalanı’nda uğurlama töreni düzenlendi. İmalı’nın cenazesi Kahramanmaraş’a, Yıldırım’ın naaşı Kayseri’ye ve Özçelik’in naaşı da Nevşehir’e uğurlandı. Törende, şehit Uzman Çavuş Mahmut Yıldırım’ın eşi Esra Yıldırım, eşinin tabutuna sarılarak, “1 yaşındaki çocuğun bana emanet” diyerek gözyaşı döktü. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] MALATYA DAVASI Darbeden önce Dişli ile görüşmüş SELAHATTİN GÖKATALAY Malatya’da 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili eski 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti’nin de sanıkları arasında olduğu 76 subay ve astsubayın yargılandığı davaya Yakacık Spor Salonu’nda devam edildi. Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada 2. Ordu İdari Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili savunma yaptı. Bir avukatın Tümgeneral Mehmet Dişli ile 14 Temmuz günü saat 21.00 sularında görüşme kaydının olduğunu belirtmesi üzerine Sevgili, “Emir astsubayım ya da habercim görüşmüş olabilir” dedi. Tuğgeneral Zeki Karataş, savcı İsmil Gökhan Orman’ın “FETÖ’nün Kara Kuvvetleri Komutanlığı imamı olduğu iddia edilen Kurmay Albay Bilal Akyüz ile görüştünüz mü” sorusuna, “Hayır” cevabını verdi. Savcının “HTS kayıtları öyle demiyor ama Akyüz ile aranızda 12 kez görüşme olmuş” ifadesi üzerine Karataş, “Görüşmedik” dedi. Savcı Orman; Tuğgeneral Sevgili’nin Akyüz ile darbe girişimi günü 3 kez görüşmesi” olduğunu ifade etmesi üzerine Sevgili, “Görüşmedim. Tanımadığım numaraları açmıyorum” yanıtını verdi. 2. Ordu eski Komutanı Orgeneral Adem Huduti, Mahkeme Başkanı Vedat Koç’un “2. Ordu’ya bağlı hangi komutanlarla görüştün?” sorusu üzerine görüştüğü komutanları sayarak, sıkı yönetim emrinin uygulanmaması mesajını verdiğini söyledi. Savcı Orman’ın “Sözde sıkıyönetim mesajında göreve devam olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna ise “Şahsıma bir cezalandırmadır, ödül değildir” yanıtı verdi. l MALATYA BM hâkimi Akay ‘Her ByLock kullanan FETÖ’cü değildir’ Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Ceza Hâkimi, emekli büyükelçi Aydın Sefa Akay, “terör örgütü üyeliği” suçundan hâkim karşısına çıktı. Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya katılan ve 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan tutuklu sanık Akay hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi. ByLock kullanmasının kendisini FETÖ üyesi yapmadığını söyleyen Akay, “Bu programı kullanan herkes, FETÖ’cü değil. Ben onlardan değilim. Programı indirdim, ancak şifre kullanmadım” dedi. Akay’ın avukatları da müvekkillerinin suçsuz olduğunu ve dokunulmazlığının bulunduğunu dile getirdi. Ara karar veren mahkeme, dokunulmazlığın Adalet ve Dışişleri bakanlıklarına sorulmasına karar verdi. Akay’ın tutukluluğunun devamına hükmeden heyet, davayı 13 Nisan’a erteledi. l ANKARA/Cumhuriyet ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI Kayyımdan satılık otel Marmaris’teki, FETÖ/PDY’nin kasası olduğu iddia edilen Kozaİpek Grubu’na ait olan ve bir zaman önce el konularak kayyım atandıktan sonra adı ‘Otel Angel’s Marmaris’ olarak değiştirilen Angel’s Peninsula Oteli, bir gayrimenkul şirketi yoluyla 230 milyon Avro’ya internetten satışa çıkarıldı. [email protected] Merasim davasında darbeciler müşteki Ankara Merasim Sokak’ta askeri servis araçlarına yönelik düzenlenen bombalı saldırıya ilişkin 68 kişinin yargılanmasına devam edildi. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, saldırıda zarar gören, 15 Temmuz darbe girişimi davasında tutuklu bulunan askerler cezaevlerinden SEGBİS sistemiyle katılarak müşteki sıfatıyla ifade verdi. Firari general Ali Kalyoncu ile Genelkurmay Başkanlığı’nda sivil vatandaşlara ateş ederken görüntüleri ortaya çıkan Tuğamiral Sinan Süer’in de bulunduğu çok sayıda asker müşteki olarak yer aldı. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle