Katalog

KULTUR ‘Avusturya Müzik Elçisi’ Alp Bora hayata veda etti Avusturya Müzik Elçisi Alp Bora hayatını kaybetti. Viyana’da yaşayan Bora evinde ölü bulundu. 20 yaşına kadar Ankara’da yaşayan Alp Bora, Hacettepe Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde okurken Viyana Üniversitesi’ne geçti. Ekonomiyle mutlu olamayacağını anlayan Bora, konservatuvar sınavına girdi ve mü zik okumaya başladı. 2004’te Avusturya Dünya Müzikleri Ödülü’nü alan Alp Bora, Avusturya Dışişleri Bakanlığı’nın da dikkatini çekerek ‘Avusturya Müzik Elçisi’ unvanını aldı. Türküleri cazla buluşturup dünyanın her yerinde seslendiren Alp Bora’nın ölümü sevenlerini yasa boğdu. Pazar 12 Mart 2017 EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN [email protected] 15 Kadınlar susmayın! Emre Saltık yaşamını yitirdi Halk müziği sanatçısı Emre Saltık yaşamını yitirdi. 57 yaşındaki Saltık 2 gün önce kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırılmıştı. Dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da tedavi gördüğü hastaneyi ziyaret edip doktorlarından bilgi aldığı Saltık’ın yoğun bakımdan çıkamayarak vefat ettiği öğrenildi. Saltık’ın cenazesi bugün 15.00’te Büyükçekmece Cemevi’nde düzenlenecek törenin ardından Güzelce Mezarlığı’na defnedilecek. Emre Saltık 1960 yılında Tunceli, Ovacık’ta dünyaya geldi. 1984 yılında İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Türk Halk Müziği bölümünden mezun oldu. Arif Sağ ile birlikte Arif Sağ Müzik Okulu’nda (ASM) eğitim verdi. 1987 yılında bu okul Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandıktan sonra, ASM müzik kursundaki müdürlüğü ve sahipliğini sürdürerek, çalışmalarına devam etti. Uzun yıllardır halk müziğine yaptığı çalışmalarda prodüksiyon yönetmenliği, icracı ve eğitmen olarak önemli katkılarda bulunan Saltık, birçok halk müziği kasetinde de yönetmenlik yaptı. Manço’nun evinde çocuk atölyeleri Kadıköy Belediyesi’nin Manço ailesi ile birlikte ve Halkbank’ın desteğiyle müze haline getirdiği Barış Manço’nun Moda’daki Evi’nde “Çocuk Atölyeleri” başladı. Barış Manço’nun müziği, kıyafetleri, takıları, albüm kapakları hatta bez bebeklerine dair eğlenceli üretimlerin yapılacağı atölyeler mart ayı boyunca cumartesi, pazar günleri Barış Manço’nun evinde gerçekleşecek. Atölyelere 812 yaş arasındaki çocuklar katılabiliyor. Katılım için Barış Manço’nun Evi’ni arayarak ya da ziyaret ederek kayıt yapılması gerekiyor. (216) 337 94 13. Nevin Aladağ Venedik yolcusu Sanatçı Nevin Aladağ, 13 Mayıs 26 Kasım tarihleri arasına, Christine Macel küratörlüğünde gerçekleştirilecek 57. Venedik Bienali’ne katılacak. Yaşar Kemal onun için “Dil Anamız” diyordu... O dediğim Sevgi Özel. Türkçe emekçisi, dilbiliminde uzman  bir yazar, yurttaşlık bilincini kadınların dirilteceğine inanan, bu yolda çalışmalarını yıllardır sürdüren, Dil Derneği Başkanı, aydın insan... Önceki gün 2017 PEN Duygu Asena ödülünü Alman Kültür Merkezi Kütüphanesi’nde ona verirken Duygu Asena’yı andık, Cumhuriyet devrimlerini, kadınların eşitlik mücadelesini, direnme güçlerini yücelttik. Sevgi Özel bir köyde doğmuştu, okuma yazma bilmeyen bir anayla çifçi bir babanın tek kızıydı. “Küçükken 3 ağabeyimin çok özgür olduğunu düşünür, üzülürdüm. Gökkuşağının altından geçersem, erkek olacağıma inanırdım. Her yağmur sonrası gökkuşağını beklerdim. Birçok kez gökkuşağı oluştu, ben koştum; gökkuşağı uzaklaştıkça ben büyüdüm. Büyüdükçe, okudukça, Atatürk’ü ve devrimleri tanıdıkça, Türkçenin müziğini içselleştirdikçe kendi gökkuşağımı oluşturdum.” Kadınların gökkuşağı devrimler Sevgi Özel’e göre Cumhuriyet’le gelen devrimler, özellikle kadınlar açısından gökkuşağıydı... Çocukken, çocuklarını döven komşularla çatışan Sevgi Özel, nicedir, Atatürk’le, devrimlerle hesaplaşarak, Soldan sağa: Şen Çakır, Halil İbrahim Özcan, Tülin Dursun, Tarık Günersel, Zeynep Oral, Sevgi Özel, İnci Asena. ülke çocuklarını ve kadınlarını ağlatan, en çok kadınlara bedel ödeten, laik eğitime, Türkçeye savaş açanlara karşı direniyor, onlarla çatışıyor. “Bir tutam saçın, kılık kıyafetin, kahkahanın karşı cinsi, hatta aile içindeki insan görüntülü yaratıkları kışkırttığı, kadın ve çocuklara cinsel saldırıların boyutlandığı günümüzde beni çıldırtan kadınların aymazlığı, ikiyüzlülüğüdür. Yaşadığım sürece gerici, ikiyüzlü siyasay la savaşımı sürdüreceğim. Bu nedenle bu ödül Duygu Asena’ya, onu unutturmadan bütün savaşımcı kadınlara gönül borcumu pekiştirdi.” Ödül töreninde Sevgi Özel’in son sözleri ise şöyleydi: “Cumhuriyetin değerleriyle yetiştim; Cumhuriyete borcum var; bu nedenle Cumhuriyet, demokrasi, adalet, bilim sanat, özgürlük karşıtlarına yaşadığım sürece HAYIR diyeceğim...” Bedel ne olursa olsun Beni en çok şaşırtan, kitaplarıyla, yazılarıyla farklı kuşaklara yurttaşlık bilincini öğreten Sevgi Özel’in, ilk kez bir ödül alıyor oluşuydu... Değerbilmezliğimizin bir örneği ve kimi kazanılmış hakların neden parmaklarımızın arasından kayıp gittiğine dair hepimizin üzerinde durması, düşünmemiz gereken bir gerçekti. Sevgi Özel, ödülünü İnci Asena ve Nazım Alpman’ın elinden alırken, hepimiz hapisteki meslektaşları anmadan edemedik. Tören boyunca en çok eksikliğini duyduğumuz kişi ise hiç kuşkusuz Turhan Günay’dı... Kitap kurdu, edebiyat dünyamızın soylu efendisi ama aynı zamanda tepeden tırnağa halk çocuğu Turhan Günay, Sevgi Özel’in bin yıllık arkadaşı, dostuydu! (Turhaaaaaan! Sana sesleniyorum: Sana tonlarca sevgi yolladık. Duydun değil mi?) Bir 8 Mart haftası daha sona erdi. İstanbul’un göbeğinde Bilgi Üniversitesi’nde tekbir getirerek kadınlara saldıranlar serbest bırakıldı. Yaralanan kadınlar hastanede... ABD’de New Jersey’de AKP’nin düzenlediği etkinlikte eski bakan Sema Ramazanoğlu’na, (hani bir kerelikten bir şey olmaz demekle ünlenen bakana) Ensar Vakfı’nda yaşanan çocuk tecavüzleri soruldu. Vay efendim sen misin soran! Soruyu soran iki kadın tekme yumruk darp edilip salondan çıkarıldı, neredeyse linç ediliyorlardı... Bunlar gibi daha nice örnekler yaşandı bu hafta boyunca... Diyeceğim, kadınların sorgulamasından, konuşmasından, sokağa dökülmesinden AKP hâlâ çok korkuyor! Bu nedenle sakın susmayın! Sorun soruşturun! Hele hele kadınsanız, yurttaşsanız daha çok ses verin! Bedeli ne olursa olsun! Susmayın! İstiklal Marşı’nın el yazısı bestesi dijitalde Dönemin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör’ün kendi el yazısıyla yazdığı orijinal İstiklal Marşı bestesi, İstanbul Şehir Üniversitesi tarafından dijital ortama taşındı. Üniversitenin kütüphanesinde bulunan Taha Toros Arşivi’ndeki belge, 12 Mart 1921’de Birinci Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen İstiklal Marşı’nın el yazısıyla kaleme alınan notaları ve sözlerini içeriyor. Üniversite, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle yürüttüğü “Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği” ve “Unutma İstanbul” projeleri kapsamında, “Arşiv Adam” olarak bilinen araştırmacı, yazar Taha Toros’un kişisel arşivini diji tal ortama taşımaya devam ediyor. İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı’nın bestecisi Osman Zeki Üngör’e ait çok sayıda belgeye Şehir Akademik Arşiv’den erişilebilir: www.earsiv.sehir.edu.tr Help! The Captain Threw Up /‘Waves’/Tantana Records Artık yeniyetme bir topluluk değil Her ne kadar albüm manasında çok eser vermemiş olsa da, artık yeniyetme tıfıl bir topluluk değil Help! The Captain Threw Up. 2010 yılında İstanbul’da üç kafadar tarafından vücuda gelen topluluk, önceleri postrock ve indie çalıyordu. Bir yıl sonra Roxy Müzik Günleri’nde ikincilik ödülü alınca bilhassa Kraut Rock etkisi sergileyerek ciddi bir dönüşüm ve gelişim göstermişler, rotalarını saykodelik bir yolculuğa çevirmişlerdi. Eleman sayısını üçten beşe çıkardıktan sonra da, her biri çalgısında kendini kısa sürede yetiştirmiş üyelerden oluşan ve aritmetik toplamda iyi performans sergileyen bir ekip oldu Help! The Captain Threw Up. Ellerine geçen her fırsatta gerek dijital platform, gerek konser salonu ve festivallerde olsun dinleyici karşısına çıkan topluluk, bu kez 15 Nisan 2016’da Salon IKSV’de verdikleri konserde kaydedilen beş şarkılık bir plakla huzurlarınızda. Kapağı The Who’nun “The Blues to the Bush” adlı konser albümünü akla getirse de, kendilerine model aldıkları yer burası değil. İç içe geçen kırmızıbeyazmavi geometrilerden oluşan kapak görseli gemicilikte bir geminin “tıbbi yardıma ihtiyacı olduğunda” kullandığı bir irtibat bayrağı; yani aslında tam da topluluğun adıyla ilgili. [email protected] The Ringo Jets / ‘Assorted’ / Tantana Records 2017’nin en iyi plaklarından biri Cayır cayır elektrik gitar müziği sevenlere, Led Zeppelin ile kendinden geçenlere, ZZ Top ile havalara zıplayanlara “o müzikler eskidendi, yetmişlerdeydi, şimdi nerede böyle topluluklar” diyenlere The Ringo Jets’i anlatacak halimiz yok. Bilen zaten biliyor: Bu harbi rock’n roll üçlüsünün azaları olan Lale, Tarkan ve Deniz yanlış tarihte dünyaya gelmişler. Altmışlı yılların başlarında doğup yetmişlerde Detroit’te MC5 ile sahneye çıkmaları gerekirken ufak bir gecikme sonucu The Ringo Jets olmuşlar. Bu divane topluluğun bir uzunçaları, iki de 7 Inç formatında 45’liği var iken, şimdi bunlara “Assorted” adında bir derleme albüm eklendi. Burada bulunan 12 parçanın tamamı son dört yıl içinde, ama farklı zamanda kaydedilmiş. İkisi “Blue Wind” ve “Trippin” dışında tamamı bildiğimiz; tamamı topluluk üyelerinin tercihleri sonucu, bizzat kendi elleriyle seçtikleri şarkılar. Aslında bir manada hikâyenin özeti. Şimdi aranızda “iki parça için plak almaya değmez yahu” diyenler varsa uyarmak icap eder. Çok az sayıda basılan albümün 2017’nin en iyi plaklarından biri olarak arşiv değeri yüksek olacak. Şayet bir gün “Eh! hadi alayım bari” diyecek olursanız plakçınızdan duyacağınız tek şey şu olur: “Kalmadı!” TGC: ?‘Karikatürist T? urhan Selçuk’u şükranla anıyoruz’ Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Olcayto ölümünün 7’nci yılında Turhan Selçuk için bir anma mesajı yayımladı. Olcayto, “Yarattığı Abdülcanbaz ülke çıkarlarını ayaklar altına alanlara, rüşvet ve talanla uğraşanlara savaş açan bir çizgi kahramanıydı” diye konuştu. A? çıklamada şu görüşler yer aldı: “? T? urhan Selçuk’un karikatürleri Amerika, İtalya ve İsviçre başta olmak üzere birçok ülkenin medyasında yer buldu. Günümüzde giderek?d? aralan??gazete karikatürcülüğünün de en usta çizerlerinden biriydi Turhan Selçuk.?Sanatıyla övündüğümüz değerli üyemiz Turhan Selçuk’u sevgiyle anıyor, ülke sanatına yaptığı katkılar dolayısıyla şükranlarımızı sunuyoruz.?” C MY B