05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 17 Aralık 2017 haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ / ASLAN YILDIZ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 5 ‘Matruşka’lı gönderme CHP, bütçeyi ‘gensoru’ görüşmesine çevirirken Özel, Bakan Soylu’ya ‘AKP’ye katılmadan önce şubatta FETÖ abisiyle Pensilvanya’ya gittin mi’ diye sordu TBMM Genel Kurulu’nda, İçişleri Bakanlığı’nın bütçesi Bakan Süleyman Soylu’nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik ‘sen bittin’ sözleri nedeniyle sert tartışmalara sahne oldu. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Soylu hakkında verdikleri gensoru önergesinin bütçeden önce görüşülmesini talep ettiklerini, ancak kabul edilmediğini söyledi. CHP’nin Man Adası belgelerini açıklamasının ardından Soylu’dan tehditler geldiğini belirten Özel, “Emrinde emniyet, jandarma, istihbarat olan bir kişi bir genel başkana ‘sen bittin’ derse bir mafya bozuntusunun tehdidinden çok daha ciddi bir durumdur. Bununla da kalmadı, şantaj da yaptı. Daha turbun büyüğü heybede dedi. Hukuk devletinde heybe, turp olmaz. Eğer bir turp varsa derhal çıkarılır ve gereği yapılır” dedi. Bir bakanın muhalefet liderine çıldırmışçasına muhalefet etmesinin iki nedeni olabileceğini vurgulayan Özel, birincisinin partisinin kendisine verdiği görevi yapması olduğunu söyledi. İkincisinin ise parti içinde sorunları olabileceğini kaydeden Özel, Soylu’nun Erdoğan sonrası AKP’ye genel başkan projesi olduğu iddiasını gündeme getirdi. Bunun 2009’ların projesi olduğunu kaydeden Özel, FETÖ’cü Vedat Demir’in ‘ağabey’ olarak Soylu’nun yanına verildiğini, Demokrat Parti’de GİK üyesi yapıldığını söyledi. Soylu’nun Demokrat Parti’den ihraç edildikten sonra soluğu Abant toplantılarında aldığını, 2010 referandumundan önce de 50 ili gezerek ‘evet’ kampanyası yürüttüğüne dikkat çekti. Bu sırada Soylu, “Yalan söylüyorsun” diyerek yerinden bağırdı. AKP’ye başkan mı? Referandumun ardından Soylu’nun AKP’ye geçtiğini anımsatan Özel, Vedat Demir’in 15 Temmuz’dan sonra tutuklandığını, Soylu’nun bakanlığa getirilmesinden sonra tahliye edildiğine dikkat çekti. Demir’in tahliye edilmesinin yandaş basında eleştiri yağmuruna tutulduğunu anımsatan Özel, “FETÖ bir hastalıktı, biz erken teşhis ettik. Siz mücadeleye 15 Temmuz’dan sonra başladınız. Viritük hastalıklar gelirler geriler, yaşam ortamığını kaybettiğinde kristalize olur, on yıllar durur. Yeniden ortam bulduğunde ortaya çıkar. Bir virüs olarak bünyede Erdoğan sonrası AKP Genel Başkanı olarak çıkmasın?” dedi. Özel şunları söyledi: “Bu Vedat Demir’le birlikte Sayın Süleyman Soylu’nun, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne katıldığı günden aylar önce, şubat ayında Pensilvanya’ya gittiği ve Fetullah Gülen’le konuştuğu iddia edilmektedir. Çıkıp eğer kendisi Fetullah Gülen’le, yanın Soylu Soylu’nun konuşmaları gülümsemeyle izlemesi dikkat çekti. BAKAN SOYLU: ByLokçu bir vekil bulunsun istifa etmeyen namerttir İddiaları yanıtlamak için kür süye çıkan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşması boyunca yanında getirdiği 8 torba dövizi tek tek çıkarttı. Soylu, “Ak Parti’de 4 ByLockçu bakanı bulsun isfifa etmeyen namerttir. Bir milletvekili bulun bir gün görev yapan şerefsizdir” dedi. Tayyip Erdoğan’ı dünya lideri olarak nitelendiren Soylu, “Tayyip Erdoğan siyaseti bıraktığı gün bir daha siyaset kapısından içeri girmeyeceğim. Alnımda bir tane ama bir tane leke bulunursa siyaset yapan da çocuklarının yüzüne bakan da namussuzdur” dedi. Kendisine “dönek” dendiğini vurgulayan Soylu, “Hadi ben sağdan sağa geldim. Erdoğan bizi yem etmedi, hizmet topladı. Benimle aynı sıralarda CHP’ye karşı siyaset yapanlar şimdi sizinle beraber. 1980 öncesi Ülkücü olanlar sizinle beraber. Onlar için dönek demiyorsunuz, öyle mi?” dedi. Soylu, Vedat Demir’le ilgili iddialara şu yanıtı verdi: “1983’te 14 yaşında DoğruYol Gençlik Kolları’ndaydım. Doğru Yol Yeniasya cemaatiyle birlikte siyaset yapma anlayışındaydı. Demir’le 1990’a kadar birlikte siyaset yaptık. Demir’i ilçe başkanı olduktan sonra görmedim. Yıllar sonra CHP’nin milletvekili olan Oktay Ekşi’nin yanında gördüm. 2008’de DP’ye akademisyen diye ben aldım. Kendisi antifetöcüdür doğumundan itibaren. 2010 referandumuna çalışmaya başladık. Ne zaman ABD’ye gitti. ABD’de Vedat, Gülen’in cemaatine gitti. Biz hepimiz ayıpladık. Ne zaman Türkiye’ye geldiğini, ne zaman içeri girdiğini bilmem. Babam olsa FETÖ ile ilişkiliyse gereğini yapmazsam namerdim.” da Vedat Demir olduğu hâlde, görüştüğünü kabul ederse başka bir şeydir, siyaseten tartışılır, reddedilirse tarih vereceğim birazdan söz alarak ve o tarihte kendisinin nerede olduğunu ispatlamasını isteyeceğim.” Altay: Al incele Grup Başkanvekili Engin Altay ise kürsüye Ataşehir Belediye Başkanı’nın avukatının idari mahkemeye başvurusuyla geldi. Altay, İsmet Uçma, Doğan Kubat ve Naci Bostancı’nın NECATİ SAVAŞ Soylu’nun matruşkadan söz ettiğini anımsatan Özel, kürsüye koyduğu matruşkayı tek tek açtı. İçinden Soylu’nun fotoğrafını çıkaran Özel, Soylu’ya “Acaba içinden çıkacak son isim siz olmayasınız sakın” dedi. Özgür Özel TeZCan: 3. Sınıf MAFYA BABASI DİLİ TBMM Genel Kurulu’nda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, İçişleri Bakanı Soylu’nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik ‘sen bittin’ ifadesini anımsatarak “Ergen çocuk gibi nerede bir siyasi polemik var hemen atlıyor. 3. sınıf mafya babalarının kullandığı bir dil değil mi bu? Sıradan bir bakanlıktan bahsetmiyoruz. Emrinde 49.5 milyar bütçe ve 500 binden fazla silahlı güç olan birinin makamı arkasına alarak sağa sola tehdit edebileceği bir koltuk değil orası. Ne söylerseniz söyleyin korkmayacağız” dedi. Devletin tepesinde kriminal siyaset inşa edilmeye çalışıldığını vurgulayan Tezcan, bunun mafyatik iktidar arayışı olduğunu söyledi. Soylu’nun Demokrat Parti genel başkanlığı sırasında Erdoğan ve AKP’yle ilgili “Paçalarından yolsuzluk akıyor. Türkiye’de ihale ve yandaş belediyecilik yapılmaktadır” sözlerini anımsatan Tezcan, Soylu’ya “Şimdi bu anlayışın taşeronluğuna mı soyundun” diye sordu. Nasıl içinize sindirdiniz CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, ise Soylu’nun Demokrat Parti’deyken Fethullah Gülen ve Zekeriya Öz’ü öven, Erdoğan’a hakaret eden açıklamalarını anımsattı. AKP sıralarından “sana ne” diye laf atılması üzerine Özkoç, “Elbette bana ne, ama siz Erdoğan’a bu kadar ağır sözler söyleyen, sizin davanızın içinde olmayan kişiyi nasıl oldu da içinize sindirdiniz” dedi. isimlerini sıralayarak, “Sayın Bostancı, 80 milyonun önünde soruyorum ve sana bir teklifte bulunuyorum: Al bunları, incele. Dersen ki ‘Bu evrak belediye başkanının görevden alınmasını gerektiren bir hali kapsıyor’, şerefsizim, ben de seninle beraber, ‘Evet, Bakan iyi yapmış’ diyeceğim. Var mısın?” diye sordu. Altay’ın Ataşehir ve Buz Rezidans’a ilişkin sözlerini sürdürdüğü sırada Soylu, “Temizleyemezsiniz, çarpıtıyorsunuz. Bu iş ayağınıza dolanıyor” diye laf attı. Altay’ın “Bunu bir kan davasına çevirirsen ben de bir iki kan davalık konu açarım burada, merak etme” ifadeleri üzerine Soylu “Aç, açmazsan...” dedi. CHP sıralarından bu ifadelere “Mafya mısın, Bakan mısın? Terbiyesiz” karşılığı geldi. Altay, “Sizin parti içinde bir sorununuz varsa bir sicil affına tabi tutulmak istiyorsanız buradan size o yönüyle de ekmek çıkmaz” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Hesabı halk soracak’ diyenE saldırı Birleşik Haziran Hareketi (HAZİRAN), Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ailesinin vergiden kaçırmak için Man Adası’na yaptıkları iddia edilen para transferleriyle ilgili “Hesabı Halk Soracak” sloganıyla kampanya başlattı. Kampanya başlangıcını yapmak üzere İstanbul Kadıköy’deki Süreyya Operası önünde bildiri dağıtan HAZİRAN üyelerine basın açıklaması sırasında polis saldırdı ve 9 kişiyi gö zaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında Ateş Koç, Betül Candan, Deniz Demirdöğen, Esen Karaküçük, Neslihan Karataş ve Nuriye Alsancak olduğu öğrenildi. HAZİRAN üyelerinin dağıttığı bildiride AKP’nin ABD ile işbirliğine vurgu yapılarak “AKP’yi de tüm ekonomik ve askeri bağlantılarıyla birlikte ABD’yi de bu topraklardan kovacağız” ifadeleri yer alıyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet HALKEVLERİ: İNİN SIRTIMIZDAN! Halkevleri üyeleri, Man Adası belgelerindeki iddialara ilişkin olarak, protesto gösterisi düzenlendi. Süreyya Operası önünde toplanan Halkevleri üyeleri, basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “1404 TL ücret alan bir işçi daha maaş cebine girmeden 373 TL vergi veriyor. Sigara içiyorsa ayda 181 TL, telefon ve internet için 32,3 TL vergi, ev ihtiyaçlarına ilişkin faturalar için 99.8 TL, mutfak masrafı için 22,2 TL, ulaşım ve giyim için de 38,1 TL vergi ödüyor” dendi. Açıklama ardından gruba polis müdahale etti. Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Nuri Günay da dahil olmak üzere, polis saldırısına tepki gösteren 1 kişi ve 16 Halkevi üyesi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların polis aracı içinde darp edildiği belirtildi. l Haber Merkezi Patrik Hoca Fener Rum Patriği Bartholomeos, Fethullah Gülen’le “dinler arası diyaloğun” somut örneğini oluşturan “ilginç ve önemli” bir görüşme yapmışlar. Emekli vaiz Fethullah Efendi. Rum Patriği Bartholomeos’la bu “ilginç ve önemli” görüşmeyi devlet adına mı kendi adına mı yoksa Fethullahçılar, “Akyazılı Vakfı” ya da “Zaman gazetesi” adına mı yaptı bilmiyoruz. Ama bu görüşmenin ardında “dinler arası hoşgörüden” öte “siyasi ve ticari” bir ilişkinin izleri olduğunu düşünebiliriz. Emekli vaiz Fethullah Gülen, “okullar zincirine” Selanik’i de katmak çabasında. Bu konuda “ilk ilişki” ufak tefek Ankaralı bir gazeteci tarafından aylar önce Atina’da kurulup ilk adım atıldı. Kardak bunalımıyla Türk Yunan ilişkileri bozulunca Selanik’teki Türk okulunun açılması da çıkmaza girdi. Rum Patriği Bartholomeos, Fethullah Hoca’yla Galatasaray Kulübü’nün eski futbol sorumlusu Adnan Polat’ın sahibi olduğu Polat Rönesans Oteli’ndeki buluşmalarında şu konu gündeme geliyor: “Heybeliada’daki Ruhban Okulu’nun yeniden açılması...” Bartholomeos, bu konuda emekli vaiz Fethullah Efendi’den yardım istiyor. Hoca da Rum Patriği’ne, Zaman gazetesinin haberine göre şu yanıtı veriyor: “Konu devletimizin politikasıyla ilgilidir. Sanırım bu konularda mütekabiliyet (karşılıklılık) esastır. Heybeli’deki okulun açılabilmesi için en azından Selanik gibi bir merkezde Türk okulu açılması önemli bir jest olacaktır.” Rum Patriği Bartholomeos, Fethullah Hoca’dan Heybeliada’daki Ruhban Okulu’nun yeniden açılması için yardım istiyor açık açık. Fethullah Hoca da Rum Patriği’ne “Her işin bir karşılığı vardır” deyip sözü şuraya getiriyor: “Siz Selanik’te bizim okul açmamıza izin verilmesi için aracı olun ki biz de size yardım edelim.” Vallahi Fethullah Hoca, devlet içinde devlet gibi... Sonra ne oluyor acaba? Rum Patriği, Ankara’ya gidip Başbakan Mesut Yılmaz’ı ziyaret ediyor... HHH Emekli vaiz Fethullah Gülen’in yazılarını yayımladığı Zaman gazetesinin 6 Nisan 1996 tarihli manşetine bakıyoruz: “Dinler arası hoşgörüye adım...” Fethullah Hoca’yla Rum Patriği Bartholomeos yan yana fotoğraf çektirmişler. Fotoğraf altını okuyoruz: Fener Rum Patriği Bartholomeos, Fethullah Gülen Hoca’ya “Eğitim ve hoşgörü adına yaptığınız çalışmaları yakından izliyor ve takdir ediyoruz. Umarız bu görüşme de hoşgörü adına güzel bir adım olur” dedi. Şimdi kimi okurlarımızın hınzır hınzır gülümsediklerini ve şöyle konuştuklarını duyar gibi oluyoruz: “Bu hoşgörü değil, çıkarhoş Tarihe not düşmek için 9 görü...” Okurlarımızı biraz daha gülümsetmek ve bir gerçeğin altını çizmek için yine Zaman gazetesinin manşetine bakıyoruz: “Heybeliada’da ruhban şovu...” Zaman gazetesi iki yıl önce peş peşe yaptığı yayınlarla Heybeliada’daki Rum Ruhban Okulu’nun 150. kuruluş yıldönümü kutlamalarına açık tavır alıyor. RP’li Abdüllatif Şener’i konuşturuyordu. Şener de Rum Ruhban Okulu’nun Hıristiyanlık propagandası yaptığını öne sürüyordu. Zaman gazetesi, 1994 yılının 2529 Ağustos tarihinde “tam gaz” Heybeliada’daki Rum Ruhban Okulu’nun üzerine gidiyor. “Baklayı ağızlarından çıkardılar” başlığı atıp ortalığı ayağa kaldırıyordu. O tarihte “siyasi şov yapacaklar” diyen Türk Ortodoksları Patriği Selçuk Erenerol’un görüşlerine yer veren Zaman gazetesi, bombardımanını (Erenerol’un ağzından) şöyle sürdürüyordu: “Türkiye’de iki bin kadar Rum Ortodoks kalmış olmasına rağmen bu okulun açılmak istenmesi siyasi şov ve baskıya yöneliktir. Bu okulun açılmasının bir başka nedeni ‘Megalo İdea’yı gerçekleştirmek ve Bizans’ı diriltmek arzusundan kaynaklanmaktadır...” HHH Zaman gazetesinin 30 Ağustos 1994’teki haberinin başlığına bakıyoruz: “Heybeliada, Ruhban Okulu’na karşı”... Bir gün önceki başlığı ise şu: “Heybeliada’da ekümenlik kavgası”... Heybeliada halkı niçin karşı Ruhban Okulu’na? Okulun 150. yıldönümü nedeniyle papazlar ada içinde dolaşmışlar, faytonlara binip okula gitmişler. Heybeliada’da yaşayanlar ise hastalarını taşıdıkları faytonların izinle iskeleye girdiğini söylemişler. Bakalım ada sakinlerinden Şemsettin Yıldız ne demiş: “Türkiye’de vatandaşlar tarafından yaptırılan imam hatip okulları açılmazken bir Ruhban Okulu’na tanınacak müsamaha dışa bağımlılıktır...” Fener Rum Patriği ile “hoşgörü” adına Polat Rönesans Oteli’nde buluşan Fethullah Efendi, bu konularda ne söyler bilmeyiz ama Zaman gazetesi bu görüşmeyi manşetten verdiğine göre işin içinde bir “iş” var demektir. Zaman gazetesi, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için bir kampanya başlatırsa Tansu Çiller’den Mesut Yılmaz’a dek kimi bakanları etkilerse hiç şaşırmayın... Acaba Atina bu olup bitenleri izliyor mu? Hoca’nın “karşılıklılık ilkesi” üzerinde tartışıp Selanik’e bir Fethullahçı okul açıp, Heybeliada Ruhban Okulu sorununun çözümlenmesi için adım atmaya hazırlanıyor mu? Sanırım izlemekte yarar var. Bu yazı 4 Nisan 1996’da yayımlanmıştır. H.Ç. MHP lideri ve dilmen’den tepki çeken açıklama Bahçeli, Gezmiş’i ‘terörist’ ilan etti Fenerbahçeli eski futbolcu Rıdvan Dilmen’in, katıldığı televizyon programında Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki “Ben Tayyip Erdoğan beye baktığımda parkasız bir Deniz Gezmiş görüyorum. Deniz Gezmiş de ‘kahrolsun emperyalizm’ diyordu, Erdoğan da emperyalistlerle mücadele ediyor” açıklamalarına her çevreden büyük tepki geldi. Daha önce de ‘Başkanlığa evet’ propagandası başlattığı için büyük eleştiriler alan Dilmen’e MHP lideri Devlet Bahçeli de ağır sözlerle yüklenirken Deniz Gezmiş’i ‘terörist’ olarak nitelendirmesi sol kesimde büyük tepki çekti. Bahçeli, “Şeytan” lakaplı eski futbolcu ve futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen’i “yalakalıkla” suçlayıp, De niz Gezmiş’i de “terörist” diye nitelendirdi. Partisinin Siyaset ve Liderlik Okulu sertifika törenine katılan Bahçeli, “Sahadaki şeytanlığı siyasete taşımasın. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na parkasız Deniz Gezmiş ifadesi ne Türk milletine yakışır ne Cumhurbaşkanı’na yakışır ne de Cumhurbaşkanlığı’na yapılan bir yalakalığa yakışır. Türk milletinden özür dilemesini istiyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı bir dönemin teröristi ile özdeş kabul edilemez” dedi. ‘Erdoğan parkasız Deniz Gezmiş’ diyen Rıdvan Dilmen ile Deniz Gezmiş’i ‘terörist’ ilan eden MHP lideri Bahçeli’ye sosyal medya üzerinden yoğun tepki gösterildi. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle