05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Pazar 17 Aralık 2017 ‘Kim Korkar Gripin’den 5 yıl sonra yeni albüm Gripin, 2012 yılında yayımlanan “Yalnızlığın Çaresini Bulmuşlar” albümünden sonra 5 yıllık aranın ardından “Nasılım Biliyor musun?” albümüyle geri döndü. Söz ve müzikleri grup üyeleri ve Haluk Kurosman imzası taşıyan albümde 8 yeni şarkı bulunuyor. Bununla birlikte 2016 yılında tek parça olarak yayımlanan “Beni Boş Yere Yorma” ve Suat Sayın’ın şarkısı “Gündüzüm Seninle” de albümdeki yerini aldı. EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] 15 Diktatörden?’ çvıkeascüarkp.riz konuklar sahneye Roma’daki ‘Avrupa Tiyatro Ödülleri’nde Nijeryalı Soyinka ile sohbet şansı bulduk Dünyanın dört bir yanından gelmiş tiyatro insanları Roma’da “Avrupa Tiyatro Ödülleri”nde buluştu... Roma zaten yeryüzünün en büyük açık hava müzesi... Başınızı ne yana çevirseniz, tarihle, arkeolojiyle ama en çok kente ve insana saygıyla karşılaşıyorsunuz. Bu muhteşem kentin baştan çıkarıcılığına kapılmayıp sabahtan akşama konferans salonlarına kapanıp, tiyatrodaki yeni akımları öğrenmeye çalışmak; bildiğiniz ya da bilmediğiniz dillerde günde iki oyun izlemek çaba gerektiriyor... Atın ölümü arpadan olsun diyerek hiçbir şey kaçırmamaya çalışıyorum... 1987’de kurulan, yıllarca ev sahipliğini Sicilya’daki “Taormina Arte” festivalinin yaptığı “Avrupa Tiyatro Ödülü”, ekonomik nedenlerle kesintiye uğrayarak da olsa bugüne dek varlığını sürdürüyor... Her yıl Avrupa’nın bir başka kentinde düzenleniyor. Bu yıl hem kuruluşunun 30. yıldönümü olduğundan, hem de Avrupa Birliği’ne yol açan Roma Antlaşması’nın 60. yılı 2018’de kutlanacağından, Avrupa Parlamentosu’nun bu dev etkinliği yeniden İtalya’ya geldi... Amaç, özetle farklı kültürlerin birbirini daha yakından tanıması... “Avrupa Tiyatro Ödülünü” daha önce alanlar arasında Arianne Mnouchkine, Peter Brook, Giorgio Strehler, Heiner Müler, Robert Wilson, Luca Ronconi, Pina Bausch, Lev Dodin, Harold Pinter gibi isimler var... Bu isimleri, yalnızca şöylece sıralamak bile, bana bir kez daha iyi ki İKSV ve Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivalimiz var, dedirtmeye yetiyor. Dünya tiyatrosunda çığır açmış bu isimlerin çoğunu, bizler İstanbul Tiyatro Festivali sayesinde izleyebildik ve izliyoruz. Büyük Ödül: Hubert ve Jeremy Irons’a Bu yıl uluslararası tiyatro eleştirmenlerinden oluşan jüri, Büyük Ödülü iki oyuncuya verme kararı aldı Isabelle Hubert ve Jeremy Irons... Her ikisinin de seçilme gerekçesinde sinemadaki başarılarına karşın tiyatrodan asla vazgeçmeyip yetkinliklerini araştırmalarını, özenlerini ve daha ileri gitme tutkusunu tiyatroda savunmaları var... Tiyatronun özgürleşmesine duyduklarını sonsuz inanç ve bu uğurdaki çabaları var... Bu yılın Özel Ödülü ise Nobel sahibi Nijeryalı yazarşair Wole Soyinka’ya veriliyor. Gerekçesi, Afrika kültürüyle Yazarşair Soyinka, Türkiye’de hapisteki gazeteci ve yazarlara mesaj gönderdi. Avrupa kültürü arasında tiyatro aracılığıyla kurduğu eşsiz köprü... Wole Soyinka’nın konferansında onun tiyatroyla ilişkisini daha yakından öğrenme fırsatım oluyor. Ülkesini diktatörlük yüzünden terk ettiğinde, Senegal’e gidip el verdiği, omuz verdiği ilk oyun “Diktatörden Kim Korkar?” adını taşıyor. (Edward Albee’nin ‘Hain Kurt’undan korkmayan tiyatrocular, elbet diktatörden de korkmaz! Bu oyun adı öyle hoşuma gitti ki, tuttum bu yazının başlığına koydum. Yoksa siz başka bir şey mi sandınız?!) Dünya üzerindeki deneyimleri hep Afrika referanslarıyla dile getiren Soyinka’dan 60’lı, 70’li yıllarda “Tek atışlı” sokak tiyatrosu deneyimlerini dinlerken (her yerde anında sahne kurulur, uzaktan polis görüldü mü sahne toplanmadan kaçılır, polis gitti mi oyuna kalındığı yerden devam edilir...) bizim Mehmet Ulusoy’umuzu, “Devrim İçin Hareket Tiyatrosu”nu düşünmeden edemedim... Konferansından sonra Wole Soyinka ile sohbet fırsatı bulduğumda Türkiye’deki dostlarına sevgisini iletirken hapisteki yazarlara gazetecilere de değinmeden edemedi... O konuda bir de mesaj iletti: “Lütfen köprüleri yıkmayın... Köprüler orada, var... Yakmayın, yıkmayın köprüleri! İki yönlü de geçişi sağlamazsak, iletişimi her an canlı tutmazsak, umut olmaz. Umutsuz da yaşanamaz!” Şimdi Jeremy Irons konferansına yetişmek üzereyim devamı bir başka yazıya... 67 yaşında hayatını kaybeden ali tekintüre, onlarca arabesk şarkının sahibi Mutlaka terk edip gidecek bir gün SİNAN DOYAN “Gözümde Canlanır Koskoca Mazi. Sevdiğim Nerede Ben Neredeyim” diye başlayan ve Gülden Karaböcek’le özdeşleşen “Dilektaşı”nı bilmeyenimiz yoktur. Bir Bergen klasiği “Benim İçin Üzülme”yi mesela. Ya da onlarca sanatçının yorumladığı “Baharı Bekleyen Kumrular Gibi”yi. Bu şarkılara ve yüzlercesine yazdığı satırlara hayat vermiş, besteleyen ve yorumlayanlar kadar (hatta daha fazla) emeğe sahip bir isim Ali Tekintüre 15 Aralık Cuma günü 67 yaşında hayata gözlerini yumdu. Tekintüre’nin yaşamı genç yaşta geldiği İstanbul’da şekillenmiştir. Askerliği esnasında yazdığı “Tanrım Beni Baştan Yarat” şiiri bestekâr Muzaffer Özpınar tarafından bestelenip bir de Emel Ali Tekintüre Sayın tarafından meşhur olunca şiirlerin arkası gelecektir. Özellikle Gülden Karaböcek’in altını çizdiği şarkılar Ali Tekintüre’ye haklı bir şöhreti beraberinde getirir: “Dilek Taşı”, “Sürünüyorum”, “Duyar mısın Feryadımı”, “Kırılsın Ellerim”, “Ağlıyorsam Yaşıyorum” gibi şarkılar Tekintüre’nin piyasadaki bonservisleri olur. Keza İbrahim Tatlıses’in, türkü formundan arabes ke geçişinde yine Ali Tekintüre imzasını görürüz: “Acı Gerçekler”, “Seni Yakacaklar”, “Hepsi Geçer”. Arabesk dünyasının duayen bestecilerinden Burhan Bayar’la olan ortaklık ise Müslüm Gürses’in doğumunu müjdelemektedir: “Güldür Yüzümü”, “Gitme”(ki 1987’nin en iyi şarkı ödülüne sahip), “Unutamazsın”, “Bir Kadın Tanıdım”, “Hangimiz Sevmedik”, “Bir Avuç Gökyüzü” ve “Senden Vazgeçmem” gibi şarkıların altında hep Ali Tekintüre imzası vardır. Arabeskin en popüler olduğu ve sosyolojik olarak da yoğun yaşandığı 15 yıllık (19751990) süreçte Ali Tekintüre’nin ağırlığı elbette yadsınamaz. Yazdığı sözler her ne kadar derin bir keder ve karamsarlık içerse de, zaman içinde popçusundan rockçısına her kesimden bu şarkıların sahiplenildiğini görüyoruz. Son yıllarda özellik le de yeni neslin arabeske olan ilgisi, farklı ve özgün projeleri de beraberinde getiriyor. Öyle ki; çizgi üstü gruplardan Fairuz Derin Bulut, bir saygı duruşu niteliğinde, 2008 yılında tamamı Ali Tekintüre güftelerinden oluşan “Ali TekintüreArabesk” isimli bir albüme imza atmıştır. Kısa süre önce yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayan Ali Tekintüre, rivayetlere göre son zamanlarında manevi olarak yalnız bırakılmış. Tam bir Türkiye gerçeği! Ardında bıraktığı yüzlerce şarkı, kendi adına doldurduğu 11 şiir albümü ve silinmesi imkânsız bir imza tesellimiz. Onun şu sözleriyle bitirelim: “Artık duygu dünyası da değişti. Bazı şeyler çok kolay elde edilir hale geldi. Kolay elde edilen şeylerin kıymeti olmaz. Bundan sonra kolay kolay ne bizim gibi yazanlar gelir ne de öyle okuyanlar.” Sakin köylüler sahnede! İzmir’in “sakin şehri” Seferihisar’ın Ulamış köylüleri, İstanbul Maltepe’de sahneye çıktı, performanslarıyla ayakta alkışlandı. Ulamış köyünde yaşayanlar gönüllü olarak Seferihisar Belediyesi’nin açtığı tiyatro kursuna katıldı. 4 ay çalışan köylüler, ilk oyunlarını Maltepe Belediyesi’nin davetiyle İstanbul’da sahneledi. Yaşları 14 ile 74 arasında değişen 30 amatör tiyatrocu “Yaşamın İçinden” adlı oyunun prömiyerini Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi. Seferihisar Belediyesi Tiyatro Topluluğu (SEFTİT) eğitmeni Vedat Murat Güzel, oyun sonunda yaptığı açıklamada, “Çok kısa sürede özverili bir çalışmayla oyunumuzu hazırladık. Salonu dolduran izleyiciler köylü tiyatrocularımızı ayakta alkışladı. Oyunumuzu İzmir’de sergilemeye devam edeceğiz” dedi. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer de, “İmkân verildiği takdirde insanların neler başarabileceğinin bir göstergesidir Ulamış Köy Tiyatrosu. Onlarla ne kadar gurur duysak az” diye konuştu. Pentagram’dan ‘Akustik’ konseri Pentagram, 30. yılına özel çıkardığı “Akustik” albümünden parçalarla salı akşamı Zorlu PSM’de konser verecek. Davulda Cenk Ünnü, bas gitarda Tarkan Gözübüyük, gitarlarda Hakan Utangaç, Metin Türkcan ve vokalde Gökalp Ergen’in yer aldığı Pentagram, müzik hayatının 30. yılını kutlamak için “Akustik” albümünü çıkarmıştı. Albümde gruba, Murat İlkan, Ogün Sanlısoy ve Demir Demirkan’ın yanı sıra Kerem Özyeğen, Ozan Tügen, Şebnem Ferah ve İskender Paydaş gibi değerli müzisyenler eşlik ediyor. 19 Aralık akşamı Zorlu PSM Ana Tiyatro, Vestel Gururla Yerli Konserleri kapsamında gerçekleşecek konserde ise grupla birlikte, neyzen İlhan Barutçu ve sürpriz konuklar sahneye çıkacak. 2018 ajandası, ‘Kadın Tarihini Yazanlara...’ Kuruluşundan bu yana çok büyük emek ve titizlikle hazırladığı tematik ajandalarıyla kadın tarihimize ışık tutan, araştırma ve çalışmaların önünü açan Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı, 2018 “Kadın Tarihini Yazmak” ajandasını çıkardı. Bu yıl ajanda, kadın tarihi yazımı ve kadınların tarihsel dönemlerdeki çeşitli yapılar içindeki durumlarını inceleyen 19312017 yılları arasında yayımlanmış, toplumsal cinsiyet araştırmaları çerçevesinde eşitsizliklere, mücadelelere ve kazanımlara dair tarihsel süreçleri ele alan yüz kitaba yer yeriyor. Seçkide yer alan 100 kitabın sırası ilk basım tarihiyle uyumlu dolayısıyla kadın araştırmalarının tarihsel gelişimini daha iyi görmemizi sağlamakta. Ajanda içinde eserler, anlamlı bir görsellik çerçevesinde, içeriği en iyi şekilde ifade edebilecek tanıtım metni yazar fotoğrafıyla birlikte tanıtılıyor. Titizlikle hazırlanan bu kapsamlı seçki, sayıları giderek artan araştırma niteliği taşıyan kadın tarihi çalışmalarının zenginliğini de gösteriyor. Her yeni güne farklı bir çalışmayı düşünerek başlama şansı veren ve özgünlüğü nedeniyle hızla tükenen ajanda kütüphaneden temin edilebiliyor. Assos’ta Marx Sempozyumu Felsefe Sanat Bilim Derneği’nin 18 yıl birisi olan Karl Marx adına, doğumunun 200. yı dır düzenli olarak ger lı vesilesiyle, dünyanın çekleştirdiği Assos’ta her yerinde birçok etkin Felsefe Sempozyumu lik düzenlenecek. 23 Şubat 2018 tarihin Biz de bu yıl 23 Şubat de Assos Liman’ında ulusal kış etkinliğimiz Nazlıhan Otel’de yapılacak. Örsan Öymen ve 25 Temmuz 2018’deki uluslararası yaz etkin Doğumunun 200. Yı liğimizi Karl Marx konu lında Karl Marx olarak açıklanan sunda gerçekleştireceğiz. İngi sempozyumda; Örsan K. Öymen, lizce olan yaz etkinliğimize dün Baver Demircan, Eylem Doğan, ya çapında önemli Marx uzman Türker Armaner, Kerem Canko ları konuşmacı olarak katılacak. çak, Doğan Göçmen, Kurtul Gü Marx’ın görüşleri ve kapitalizm lenç, Barış Parkan sunum yapa sorunu 200 yıl sonra bile gün caklar. celliğini hâlâ korumaktadır. Bu Felsefe Sanat Bilim Derneği bağlamda da etkinliğimiz, Türki Kurucu Üye ve Yönetim Kuru ye’deki ve dünyadaki tartışmala lu Başkanı Prof. Dr. Örsan K. Öy ra, önemli bir katkı sunacaktır” men, “2018 yılı içinde, felsefe ta sözleriyle etkinlik hakkında bil rihinin en önemli filozoflarından gi verdi. Ergülen’e Mersin’den ödül Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) öncülüğünde 11 yıldır sürdürülen “Mersin Kenti Edebiyat Ödülü”ne bu yıl, çağdaş şiirin usta ismi Haydar Ergülen layık görüldü. MTSO Meclis Salonu’nda düzenlenen ödül töreninde konuşan Ergülen, “Bir kenti hiç görmeyebilirsiniz, ama şiir ve edebiyat varsa, o görmediğiniz şehir size kendini sevdirebilir. Ben de Mersin’i, Özdemir İnce’nin ‘Ben Mersin’e Gittiğim Zaman’ şiiri ile sevdim. Bu ödül, benim en kıymetli ödüllerimden bir tanesi. Çünkü 2008 senesinde ödül almayı bıraktım. En son Metin Altıok Şiir ödülünü aldım ve bir daha yarışmalara katılmadım. Fakat bu aldığım hem Haydar Ergülen ödül, hem de bir kenti temsil eden bir şey olduğu için büyük mutlulukla kabul ettim” dedi. Konuşmanın ardından Ergülen, ödülünü MTSO Başkanı Aşut’un elinden aldı. l DHA Samir Amin yapıtlarıyla Yordam Kitap’ta 21. Yüzyılda Sosyalizmi Arayanlara Samir Amin Kapitalizmden Uygarlığa Fransızcadan Çeviren: Yağmur Dönmez Naim Atabağsoy 272 sf., 18 TL Kapitalizm mümkün olan tek ufuk mudur, yoksa “sosyalist perspektif” hâlâ gündemde mi? Uygarlığın bugün karşı karşıya olduğu mücadele başlıklarını nasıl tanımlayabiliriz? Barbar emperyalist sürüklenmeye karşı insancıl bir alternatifi nasıl oluşturabiliriz? Teknolojik devrim gerçekte ne ifade ediyor? 21. yüzyıl sosyalizmi “gerçekçi”, mümkün bir hedef midir yoksa saf ve basit bir ütopya mı? Samir Amin, ufuk açıcı çalışmasında, bu zorlu soruların arasına cesurca dalıyor, önümüzdeki yüzyılı kazanabilmek, dünyayı barbarca bir çöküş ve çürümeden kurtarabilmek için yapılması gerekenleri tartışıyor…  Samir Amin Modernite, Demokrasi ve Din Kültüralizmlerin Eleştirisi Fransızcadan Çevirenler: Fikret Başkaya Uğur Günsür Güven Öztürk Samir Amin Liberal Virüs Sürekli Savaş ve Dünyanın Amerikanlaştırılması Fransızcadan Çeviren: Fikret Başkaya 192 sf., 16 TL 206 sf., 16 TL www.yordamkitap.com C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle