07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 15 Aralık 2017 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY haber Atilla da konuşacak13 ‘Sevr’den ‘Lozan’a Ülkemizi, “1. Dünya Savaşı” sonunda paramparça edip, “varyok” durumuna getiren “Sevr Antlaşması”na, “Ulusal Kurtuluş Savaşı” ile son veren “Atatürk ve İnönü”ye, “İki Ayyaş” diyen ve savaş sonunda, uluslararası “Lozan Barış Antlaşması”nı imzalayan İnönü’yü böylece diline dolayan, TC Devleti’nin başındaki Erdoğan, “Lozan”ı gündeme oturttu; hem de Yunanistan’da... Türkiye’nin “Lozan oturumlarında”, dünyanın öbür ucundaki Japonya da aralarında olmak üzere, dönemin emperyalist ülkeleri ve bunların buyruğunda olan, yenile yenile Anadolu’dan dar kaçanların ülkesi Yunanistan’da. Evet, ilkin Atina’da Yunan TV’sine açıkladı Erdoğan, “Lozan Antlaşması”nda yapmak istediği “güncelleşme” konusunu. (6.12.2017) Burada, yine araya girmek gerekmiyor mu, değerli dostlar, “Eyy Erdoğan, Lozan’da bu güncelleştirme (açıkçası değiştirme) kararını sen nasıl aldın” diye. Kendi kendine mi? Sayın danışmanlarınla birlikte mi? Gizli bir grup toplantısında mı? Ya da gizlice (!) yaptığın, gizli bir TBMM oturumunda mı? TC Devleti’nin 80 milyon halkının tüm varlığıyla bağlantılı bu kararı nasıl aldın? Bu TV söyleşisinin ertesi günü Erdoğan, Cumhurbaşkanı P. Pavlopulos ile yaptığı görüşmede, Yunan Cumhurbaşkanı bu “güncelleştirme” konusunu masaya koyuverdi; bir “Hukuk Profesörü” olduğunu belirtip, “bir anlaşmayı veya hukuk ilkelerini güncelleştirmenin, reformunun mümkün olamayacağını” belirtti. (7.12.2017) Erdoğan da yanıtına, “... Ben hukuk profesörü değilim ama ‘siyasi hukuku’ iyi bilirim!” diyerek başladı; haklı; Pavlopulos “profesör”se, Erdoğan’ın da “Dr. (doktor)” unvanı var; umarım unutmadık; çünkü ne diyor Erdoğan’ın Başdanışmanı İbrahim Kalın: “Hafıza olmadan, muhafaza olmaz!” (9.12.2017) Öyleyse, günümüzden geriye doğru şöyle bir gidelim, bugün “Lozan Antlaşması”nda güncelleşme adına “değişiklik” isteyen “TC Devleti”; oysa önceleri “Lozan Antlaşması”yla dertleri olan, değişim isteyen “dış ülkelerdi”, bunun en son örneği, “2005” yılında Strasbourg’da yapılan, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) Karma Parlamento toplantısının kapanış oturumunda yaşandı; “Lozan”ın, günümüze göre “gerçekçi olmadığı” açıkça vurgulandı; ardından Fransız Parlamenter “J. Toubon”, toplantıdaki Türk parlamenterlerinin gözlerinin içine baka baka, “Siz artık Sevr’i kabul edin!” uyarısını yaptı rahatça... Anımsanır sanırım, parlamenter A. Ooslander de, daha “2003” yılında Atatürk’ü dolaysiyle gerçekleştirdiklerini Atatürkçülüğü başta anayasanız olmak üzere tüm yaşantımızdan silinmesi gerektiğini, söyleyecekti... “2007”de de, “AKP” Milletvekili Prof. Zafer Üskül de aynısını isteyecekti... Ve artık, “2016” yılına geldiğimizde Emine Erdoğan da, ünlü “Enkaz” fermanını yayımlar: “Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırdık!” (26.2.2016) Açıkça, başta “Atatürk dönemi” olmak üzere, ülkemizin, “laik, çağdaş, hukuk devleti düzenini” hiçbir çekince duymadan “Enkaz” olarak değerlendiriyordu... Erdoğan her gün yaptığı konuşmalarında, M. Akif Ersoy’u anıyor, şiirlerinden alıntıladığı mısralarla; ne ki Erdoğan’ı TV’de izleyenler de, ünlü şairimizin başka bir dizesinin “... bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz!” bölümünü düşünmekten kendini alamıyor... Şu sıralarda, “rüşvet” ile ilgili, ABD’de süren “Sarraf Davası”nın duruşmalarında, Erdoğanlar için ortaya dökülen “belgeler”, dünyanın gündemindeyken, “Lozan Antlaşması”nı öne çıkarıp tartışmak, iyi bir “taktik” mi acaba? Ne dersiniz? 15 ARALIK 2017 SAYI: 33672 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:42 06:25 06:45 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08:15 13:06 15:23 07:56 12:51 15:11 08:14 13:13 15:38 Akşam 17:44 17:32 18:00 Yatsı 19:11 18:57 19:22 Eski Halkbank yetkilisinin, kendisi hakkındaki suçlamalara ilişkin ‘tanık’ kürsüsüne oturacağı açıklandı. Firari eski polis Korkmaz, ‘17 Aralık delillerini’ ABD’ye nasıl götürdüğünü anlattı ŞEBNEM ARSU New York’ta görülen ABD’nin İran’a yaptırımlarının ihlali davasında tutuklu tek sanık eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın mahkemede kendine isnat edilen suçlamalara dair ifade vereceği duyuruldu. Savunma makamının son dakikaya kadar isimlerini basınla paylaşmadığı tanık listesinde müvekkilleri Atilla’nın da dahil edildiğini dün görülen duruşmanın öğle arası verilmeden beyan eden avukat Cathy Fleming, Yargıç Richard Berman’a hitaben “Biz hazırız” dedi. Davayı takip eden ancak ismini vermek istemeyen bir avukata, Atilla hakkında savcılığın elinde şimdiye kadar duyurulan delillerden başka bir belge olup olmadığından emin olmak isteyen savunma makamının, bu kararı dava bitimine bir haftalık bir süre biçildikten sonra almasının akıllıca olduğunu söyledi. Çapraz sorgusu yapılan eski İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürü Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz’a Türkiye’den getirdiği ve davanın bel kemiğini oluşturan deliller hakkında detaylı sorular sorulmaya dün de devam edildi. Delilleri kopyalamış Görevinden alındıktan sonra, yönettiği 17 Aralık soruşturmasında elde edilen delillerin karartılmasından endişe ettiğini belirten Korkmaz, belge ve görüntülerin kopyalarını almaya başladığı 25 Aralık tarihinde konunun tesa düfen gündeme geldiğini de iddia etti. Mali Şube ile ilişiğinin kesildiği ve Boğaz Koruma Şubesi’ne atandığı döneme denk gelen günde 17 Aralık soruşturmasında görevli savcıyı ziyarete gittiğini söyleyen tanık, savcının “Bu delilleri muhafaza etmek lazım, taratayım bunları” dediğine atıf yaptı. “Muhafaza etmek için bana da verir misiniz, dedim, çünkü ikimiz de mevcut konjonktürde imha edilebileceklerinden korkuyorduk” diye konuşan Korkmaz, “bir kopya istedim, kabul etti” dedi. Korkmaz bu tarihten sonra en az altı ayrı zamanda delillerin kopyalarını topladığını beyan etti. Korkmaz, bazı ses dosyalarının aslı ve metinlerini, bilirkişi raporları, teknik takipte ve operasyonda elde edilen fotoğrafları ve belgeleri şifreli hard diskine kopyaladığını belirtti. 2014 Tem Atilla’nın ABD’de gözaltına alındıktan sonraki ilk sorgusunun görüntüleri basına verilmişti. muz’unda aynı savcının evine yaptığı bir ziyarette başka belgeler de topladığını belirten Korkmaz, son olarak da bazı belgeleri Şubat 2016’da cezaevinden şartlı salıverildikten sonra soruşturmada görevli bilirkişiden aldığını açıkladı. Ancak Harrison’un memurun bu delili kendisi ile yasal yollarla paylaşmadığını söylemesi üzerine, “O yüzden yasal olduğundan emin değilim demiştim” diyerek cevapladı. Avukata sinirlendi Savunma avukatının bu delilleri yasadışı yollarla zimmetine geçirdiği yönünde sorduğu ısrarlı ve keskin sorulara zaman zaman sinirlenerek cevap verdi. “Yolsuzluk soruşturması siyasilere dokunduğu için örtbas edilmesine sessiz kalamazdım, suç olduğunu biliyordum, bunu göze aldım” dedi. Korkmaz ardından suçlanacak biri varsa onun da daha sonra yurtdışına kaçtığını öğrendiği savcı olduğunu söyledi. 17 Aralık soruşturmasının Gülen Cemaati ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ters düştüğü döneme denk geldiği yönünde ifadeyi de kabul etmeyen Korkmaz, “Bu ters düşme Ekim 2013 tarihinde dershaneler tartışması ile gündeme geldi” iddiasını dillendirdi. FETÖ bağlantısı soruldu Korkmaz, Harrison’un Gülen Cemaati ile ilişkisini sorguladığı her soruya kesin bir dille “Hayır” dedi. Atilla’nın avukatı Harrison, Korkmaz’a, 9 Şubat 2016’da cezaevinden çıkmadan önce Asliye Ceza Hâkimi Mustafa Baser tarafından hakkında çıkarılan 26 Nisan 2015 tarihli tahliye kararını sordu. “Hâkim bu kararı verdi çünkü Gülen 5 gün önce siz ve diğer bazı emniyet görevlilerinin serbest bırakılmasını talep eden bir mektup yazdı, doğru mudur?” diye soran avukat, mektubu tanık ekranına yansıttı. “Saçma geldi bana iddianız” diyen Korkmaz, “Ben ne Gülen’i tanırım ne de hâkim Baser’i” şeklinde konuştu. 19 Nisan 2015 tarihli mektubu da inceleyen tanık, “İlk kez burada böyle saçma bir şey duyuyorum” dedi. Avukat ise Korkmaz hakkında bu mektup yazıldıktan 6 gün sonra tahliye kararı çıktığını tekrarlayarak, çapraz sorguyu sonlandırdı. Persembe gunu bitimine kadar savciligin iki tanığının dinlenmesi ve vakit kalırsa Atilla’nın ifadesi ile duruşmanın devam etmesi bekleniyor. l NEW YORK Reina davasındaduruşmanın BİR KISMI kamu güvenliği gerekçesiyle kapalı görülDÜ sanıktan IŞİD itirafı CANAN COŞKUN Yeni yıl gecesi Reina gece kulübünde 39 kişinin öldüğü, 79 kişinin de yaralandığı katliamı gerçekleştiren Özbek Abdulkadir Masharipov’un aralarında bulunduğu 51’i tutuklu 57 sanığın yargılanmasına devam edildi. Silivri Cezaevi’nin karşısında bulunan duruşma salonunda İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Pazartesi gününden itibaren görülen duruşmanın dünkü oturumuna anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs, IŞİD üyeliği, 39 kişiyi öldürme ve 79 kişiyi öldürmeye teşebbüs suçlamaları ile yargılanan sanıklar katıldı. Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda, mahkeme heyeti, Masharipov ile birlikte faaliyet yürüten ve benzer eylem potansiyeli bulunduğu belirtilen sanık Abdurrauf Sert’in savunma yapacağı sırada duruşmanın kamu güvenliğini etkileyeceği gerekçesiyle kapalı görülmesine hükmetti. Salonda Sert için Fransızca çeviri yapacak bir tercüman, sanıklar, sanık avukatları ve müşteki avukatlarının dışındaki herkes çıkarıldı. Sert’in firari şüpheli Muhammet Erol Yıldız tarafından zorla IŞİD üyesi yapıldığını ve yine zorla IŞİD flaması önünde silahlı fotoğraf çektirdiğini söylediği öğrenildi. IŞİD’in güvenli evlerinden sorumlu olduğunu kabul eden Sert’in duruşmada bu evlerin adresini verdiği, bu bilgileri emniyet ile de paylaştığı kaydedildi. Sert kendinden önceki ev sorumlusunun telefonunu kullandığı için telefonunda Masharipov’un kaldığı evin kira kontratı, IŞİD militanlarının fotoğrafları, kira sözleşmele ‘Duvara kafa attı’ İDDİASI Duruşmanın öğleden sonraki oturumunun başlangıcında Masharipov’un rahatsızlandığı için revire kaldırıldığı öğrenildi. Duruşmaya yaklaşık 1 saat geç getirilen Masharipov’un kafasında bandaj olduğu görüldü. Avukatı şeker hastalığı nedeniyle düşmüş olabileceğini belirtirken, duruşma arasında duvara kafa attığı iddia edildi. ri ve para transferlerine ait dekont fotoğraflarının bulunduğunu söyledi. İddianamede Sert’in Reina katliamının planlayıcılarından olduğu belirtiliyor. ‘Ev sahibim polis’ Duruşmada savunma yapan Kurban Muhammedeminşeyh, 6 yıldır Türkiye’de yaşadığını, 4 yıldır da Zeytinburnu’nda oturduğunu belirtti. Yaşadığı evin sahibinin polis olduğunu kaydeden sanık, ailecek görüştüklerini söyledi. Sanık IŞİD üyeliği suçlamasına ilişkin, “15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla sokağa çıktım. Elimde Türk bayrağıyla havaalanına gittim. IŞİD’li olsam neden sokağa çıkayım” diye sordu. Ardından Hatay’dan Suriye’ye geçmeye çalışırken yakalandığı iddia edilen sanıklar savunma yaptı. Sanık Abdulhekim Mehmetrahim, Haziran 2016’da İstanbul’a geldiğini ve mescitlerde yaşadığını söyledi. Sanık, oturma izni almak için Kayseri’ye gittiğini daha sonra KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Ocak ayının başlarında manevi kardeşi olduğunu belirttiği dava sanıklarından Muhammed Berat Niyazi ve Abdurrahman Ahmetoklu ile birlikte Antakya’ya çiftçilik yapmaya giderlerken gözaltına alındıklarını iddia etti. Sanık bu işi İŞKUR aracılığıyla bulduklarını öne sürdü. Sanık “Türkiye’ye insan haklarına önem verildiği için geldiğini” söyledi. Hâkim isyan etti Ardından katliamın planlayıcılarından olduğu belirtilen firarı Tulpar ile irtibatı bulunan sanık Mehmet Ali Nurmehmet savunması için kürsüye çağrıldı. Sanığa Tulpar’ın 1 Ocak’ta Masharipov ile Zeytinburnu Nuripaşa Mahallesi’nde karşılaştığı, 5 saat sonra da kendisi ile karşılaştığı anımsatıldı. Sanık bu iddiaya şöyle yanıt verdi: “Aralık 2016’da evlenmek için İstanbul’a geldim. Sokakta daha önce tanımadığım bir Uygur vatandaşına denk geldim. İsminin İbrahim (kod adı Tulpar) olduğunu söyledi. Telefoncu olduğumu bildiğini benden telefon almak istediğini söyledi. Elimde telefon olmadığını, eşya götürmek için arabaya ihtiyacım olduğunu söyledim. Beni 50 liraya götürdü. İbrahim yolda giderken karnının acıktığını söyledi. Yemek yemek için eve çıktık.” Bu anlatımın ardından üye hâkim sanığa “Bu karşılaşma tesadüf mü? Bu ne saçmalık” şeklinde yanıt verdi ve sanığa telefonundaki Masharipov’un fotoğrafını, IŞİD infaz videosunu ve silahlara ilişkin fotoğrafları sordu. Sanık da telefonun ikinci el olduğunu, içeriklerin kendine ait olmadığını savundu. l İSTANBUL [email protected] Boydak: Farkında olmadan yardım ettik Kayseri’de FETÖ’nün imamı oldukları iddia edilen 9’u tutuklu, 10 sanık hâkim karşısına çıktı. 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanıklardan Aliye Boydak, soyadıyla yargılanmak istemediğini belirterek, “Beni ben olduğum için yargılayın. Farkında olmadan örgüte yardım yaptık. Yardım yaptığım için kendimi kınıyorum” diye konuştu. Sanıklardan Mehmet Ortaköylüoğlu ise “Buradakilerin hiçbirini tanımıyorum, böyle imamlık olur mu? Şimdi 53 yaşındayım ve 45 yaşımda bir evlat nasip oldu. Onun sünnetini yaptırayım, sonra teslim olayım” dedi. Sanıklardan Mahmut Yönem de 15 Temmuz’ da darbenin karşısında olduğunu ifade ederek,“Tankların üzerine çıktım, mükafatı 17.5 ay cezaevi mi?” diye konuştu. Duruşma 21 Şubat’a ertelendi. l DHA Karlov suikastında eski polise tutuklama Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un öldürülmesiyle ilişkili eski bir polis daha tutuklandı. Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un, silahlı saldırıyla öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında, FETÖ ile ilişkili olduğu gerekçesiyle meslekten ihraç edilen eski polis Ramazan Yücel tutuklandı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alınan Yücel, “tasarlayarak adam öldürmeye iştirak” suçundan Nöbetçi 6. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. ANKARA/Cumhuriyeteye sevk edilen şüpheli, nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. l ANKARA/Cumhuriyet FETÖ’nün ‘Kripto’ davası başladı Tekirdağ’da FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki “kripto” yapılanması ve sivil imamlarına yönelik soruşturma kapsamında dava açılan 8’i tutuklu 19 sanığın yargılanmasına başlandı. Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada kimlik tespitlerinin ardından 123 sayfalık iddianame okundu. Mahkemede ilk savunmayı yapan FETÖ’ün askeri yapılanmasındaki askerlere sivil imamlık yaptığı öne sürülen tutuklu sanık Bülent Bakırcıoğlu, suçlamaları kabul etmedi. Sanıklar hakkında “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan 510 yıl hapis cezası isteniyor. l DHA PKK operasyonunda 1 korucu tutuklandı Mardin’in Nusaybin ilçesinde, terör örgütü PKK/KCK’ye yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında, içerisinde patlayıcı bulunduğu bilgisi üzerine durdurulan araçta, eylem hazırlığında olduğu belirtilen 2 kişi gözaltına alındı. 1’inin güvenlik korucusu olduğu belirtilen 2 şüpheli tutuklanırken, araçtan kaçan 1 kişinin tarlaya attığı poşet içerisinde el yapımı patlayıcı ve düzenekler bulundu. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle