02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 9 Kasım 2017 12 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ SÖZCÜ DAVASI KAPSAMINDA 174 GÜNDÜR TUTUKLU BULUNAN GÖKMEN ULU TAHLİYE EDİLDİ İddialara yandaş bile güldü İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün devam edilen Sözcü davasının 2. duruşmasında davanın tek tutuklu sanığı muhabir Gök men Ulu tahliye edildi. Dünkü duruşmada soruş turma aşamasında tanık olarak dinlenen Cem Kü çük, Hüseyin Gülerce, Fu CANAN COŞKUN at Uğur, Ersoy Dede dinlendi. Mahkeme başkanı Erdoğan Şimşek, Cem Küçük’ün tanıklığından önce görgüye, hissiyata ve duyuma dayalı ifadeler ola bileceği bilgilendirmesinde bulundu. İfadesinde işi gereği bütün medya ku ruluşlarını didik didik ettiğini iddia eden Küçük, “Gökmen Ulu, Mediha Olgun ve Yonca Yücekaleli hakkında ‘FETÖ’ye yardım ediyor’ ya da ‘Fethullahçı terö ristler darbe yapacağı gün bilgileri Gök men Ulu’ya verdi’ diye ifadelerin iddia namede yer alması, FETÖ’ye yardım et tikleri iddiası bana göre çok komik” de di. “Bir madenci olarak söylüyorum Allah’a inanan biri olarak Sözcü, FE TÖ’cülerle işbirliği yaptı denemez” diyen Küçük, mahkeme başkanının sorusu üzerine, “Burak Akbay FETÖ evlerinde yetişti, demedim. Öyle bir bilgim yok, ol sa yazardım. Köşe yazılarında çıkan bil gileri yorumladım” diye yanıt verdi. Uğur: Bu dava bitmeli Küçük’ün ardından tanıklık yapan Fuat Uğur, Sözcü gazetesi ile sert polemikleri olduğunu belirterek “Ben bir delile sahip değilim, sanıkları tanımıyorum. Onlar hakkında şudur budur deme şansım yok. Gökmen Ulu ve Mediha Olgun haksız yere tutuklu yargılandılar. Bunu Cem Küçük ile birlikte yayında söyledim. Gökmen Ulu’nun tutukluluğu ıstırap verici bir eziyete dönüştü” dedi. Uğur, iddianameye baktığında bir de Sözcü davasında ifade veren yandaş gazeteciler, gazetenin FETÖ’ye yardım ettiği iddiasını ‘çok komik’ ve ‘deli saçması’ diye değerlendirdi ‘Dava Türkiye’nin vicdanını yaraladı’ Ulu’nun tahliyesinin ardından 174 gün sonra baba oğul hasretlerini yerde sarılarak giderdi. Sözcü Gazetesi’ne yönelik soruşturma kapsamında 174 gündür tutuklu yargılanan gazete muhabiri Gökmen Ulu, hakkında verilen tahliye kararının ardından tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden çıktı. Ulu’yu karşılamaya eşi Burcu Ulu, oğlu Ege Efe, babası ve aralarında Sözcü çalışanlarının da bulunduğu yakınları geldi. Ulu, dün saat 21.00 sıralarında cezaevi aracı ile Kınalı gişelere getirilerek serbest bırakıldı. Ulu’yu ilk olarak oğlu Ege Efe karşıladı. Baba oğul hasretlerini yerde sarılarak giderirken, Ulu’nun eşi, babası ve oğlu gözyaşlarını tutamadı. Gökmen Ulu serbest kaldıktan sonra yaptığı açıklamada, “Ben bu 174 günü basın ve ifade hürriyeti, adalet ve demokrasi mücadelemizin bir bedeli olarak niteliyorum. Elbette, daha Türkiye’nin kat etmesi gereken çok mesafe var. Bunu bir umut damlası olarak görüyorum. Gazetecilerin, gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklanması ve gazetelerin baskı altına alınması o ülkede adalet ve demokrasinin can çekiştiğinin en bariz göstergesidir. Türkiye’nin bu utançtan kurtulması gerekiyor. Bu yarayı sarması gerekiyor. Özellikle bizim davamız, Sözcü davası Türkiye’nin vicdanını yaraladı. Bu vicdanı yaralayan hasarları gidermek gerekir. Dosya ile birlikte bu yaraları kapatmak gerekir. Bunu bekliyor ve umuyoruz” dedi. Gökmen Ulu, Türkiye’nin acilen normalleşmeye ihtiyacı olduğunu dile getirerek, “Türkiye’nin bütün renklerinin el ele tutuşması çok büyük önem taşıyor. Artık bu gerilim, ayrıştırma politikalarının bir kenara bırakılması gerekiyor” diye konuştu. l Haber Merkezi lil göremediğini ifade ederek “Bu yüzden de zayıf ve bir delile dayalı olduğunu düşünmüyorum. Bu dava bana göre bir hukuk devleti konusunda endişe duymayacağımız şekilde sonlanmalı” dedi. Dede: Utanç verici Ersoy Dede ise yazdığı bir yazı nedeniyle savcı tarafından davet aldığını belirterek “Yazımda değindiğim iddialar arasında Ulu ve Olgun hakkındaki suçlamalar yok. Orada Burak Akbay’ın FETÖ’nün evlerinde kaldığı iddiası var. O kaynağın iddiası da mahkemenin malumu. Bunun dışında bir bilgim yok. Fehmi Koru’nun bunu yazdığını, Sözcü’nün de bunu yalanlamadığını yazılarımızda değerlendirdik. Sonra Akbay ailesi bunu yalanladı” dedi. Sözcü’nün FETÖ’cü olabileceği, ondan para vs. alışverişi yapabileceğine ilişkin bir suçlamanın tarafı olmasının deli saçması olduğunu kaydeden Dede, şunları söyledi: “Bir hedef birliği olabilir. Sözcünün yolsuzluk soruşturması sosu verilmiş yayınları FETÖ’nün çok hoşuna giden yayınlardı. Sözcü’nün FETÖ’cü olduğu iddiası ile ilgili herhangi bir bilgim yoktur. Gökmen Ulu’nun gazetecilik faaliyeti olan haberine karşılık benim kürsünün diğer tarafında olmam utanç vericidir” dedi. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla Yalova’dan tanıklık yapan Hüseyin Gülerce, “Cumhuriyet gazetesi ile ilgili savcı Yasemin Baba’ya verdiğim ifadede Fehmi Koru’nun sözü ne atıfta bulunmuştum. Sanıklarla ilgili birebir bir tespitim veya tanıklığım yoktur. Burak Akbay’ın cemaat evlerinde kaldığı iddiası ile ilgili Fehmi Koru’nun dedikleri haricinde bir bilgim yok” dedi. Sözcü’nün Yazı İşleri Müdürü Kenan Kurtkaya, suçlama konusu haberlerin başlıklarını ve fotoğrafını kendinin seçtiğini belirtti. Kurtkaya, haberlerle ilgili tanıklık yapmaya başlayınca, mahkeme başkanı, “Tanıklığı aşacak bilgiler bunlar” diyerek tanıklığı sonlandırdı. Akbay: Aklım almıyor Burak Akbay’ın babası Ertuğrul Akbay da ifadesinde, “Oğlumun nerede okuduğu bellidir, nerede kaldığı da. Koru ile 14 yıl önce böyle bir şey konuşulmadı. Ak lım almıyor öyle bir şey uydurmasını. Ne benim ne ailemin FETÖ’yle ilgisi var. Bunu hakaret kabul ederim” dedi. ‘Atatürk’ün yolundayım’ Duruşma savcısı mütalaasında, Gökmen Ulu’nun tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Ulu da mütalaaya karşı, “Haberimin, imzamın arkasındayım. Delilsiz, hukuksuz yaklaşıma diyecek bir şey bulamıyorum. Sadece ülkem adına utanıyorum. Benim yolum adalet, Cumhuriyet, barış ve özgürlük yoludur. Yolum Atatürk’ün açtığı yoldur. Bu yoldan dönmem” dedi. Heyet, ara kararında Ulu’nun tahliyesine karar vererek duruşmayı 23 Ocak’a erteledi. T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI’NDAN ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Ulus Vergi Dairesi Müdürlüğü) Vergi T.C. Ad Soyad Adres Vergi Ana Ana Takip Takip Toplam Borç No Kimlik /Ünvan Dönemi Ver. Dosya Dosya No Kodu No No 8510447946 34502279978 AHMET TOP YENİ MAH. SU 201103201103 0071 2016051866E1X0000003 2016051814E1h0000045 2.412.314,24TL DEPOSU 1. ÇIKMAZ CAD. 8 2 VİRANŞEHİR ŞANLIURFA 1 213 Sayılı V.U.K.’nun 104/1’inci maddesi gereğince ilan yazısı askıya çıkartılmış olup, ilan yazısının askıya çıkarıldığı tarihi izleyen onbeşinci gün ilan tarihi olarak kabul edilecektir. 2 213 Sayılı V.U.K.’nun 105. maddesi gereğince adı geçen mükelleflerin ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Ulus Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne bizzat veya bilvekale müracaat etmeleri ve yahut da taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirmeleri, 3 Kendilerine müddetle kaim olmak üzere tebliğ olunacağından; riayet edilmediği takdirde adı geçen kanunun 106. maddesi gereğince işbu ilanın neşir tarihinden itibaren bir aylık sürenin sonunda mezkur şahıslara tebliğ yapılmış sayılacağı ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 695774) T.C. İSTANBUL 11. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2012/208 KARAR NO: 2015/301 Davacı AYŞEN TAN tarafından davalı DAVUT TAN aleyhine mahkememizde açılan tanıma ve tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Hâkimliğimizin 2012/208 esas, 2015/301 karar sayılı ve 08/05/2015 günlü kararı ile; İSTANBUL İli, FATİH İlçesi, CERRAHPAŞA Köyü/Mah. Cilt 14, Hane 2322, BSN:7’de nüfusa kayıtlı, 53644097806 T.C. Kimlik No’lu, RİDVAN ve EMİNE’den olma, Eskişehir 09/12/1964 doğumlu davacı AYŞEN TAN ile aynı yerde BSN:4’te nüfusa kayıtlı, 53647097742 TC.Kimlik No’lu, İBRAHİM ve SEVDİYE’den olma İstanbul 27/03/1961 doğumlu davalı DAVUT TAN’ın, boşanmalarına ilişkin, Stockholm ilk mahkemesinin, T897096 dava No’lu, 14.03.2007 kesinleşme tarihli, boşanma kararının boşanma kısmının TANINMASINA, 264,30 TL. yapılmış yargılama gideri ile tarifeye göre takdir ve hesap edilen 1.500,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra talep halinde ilgili tarafa iadesine, bakiye 6,55 TL. İlam harcının davalıdan alınarak hazineye verilmesine, tarafların kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’a gönderilmek üzere mahkememize baş vurarak temyiz edebileceklerine dair tarafların yokluğunda yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatılmış olup, adresi tespit edilemeyen davalı DAVUT TAN’a tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 06/11/2017 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 695871) T.C. KELKİT SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/117 Esas DAVALI: VAROL İNCİ Hüseyin Avni ve Gülsen oğlu, 18/04/1965 doğumlu Davacı Hüseyin İNCİ tarafından aleyhinize açılan ortaklığın giderilmesi (paylı mülkiyette) davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize dava dilekçesi ve tensip zaptını içeren davetiye çıkarılmış olup, adresinizden ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi ve tensip örneğinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. 1 6100 sayılı HMK’nin 122. maddesi gereğince 02/06/2017 havale tarihli dava dilekçesine karşı 2 hafta içersinde davaya karşı beyanda bulunabileceğiniz, 2 6100 sayılı HMK’nin 128. maddesi 2 hafta içersinde cevap dilekçesi vermediğiniz takdirde davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakaların tamamını inkâr etmiş sayılacağınız hususları, dava dilekçesi ve tensip zaptı yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 695768) T.C. İSTANBUL ANADOLU 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/157 Esas KARAR NO: 2017/163 İLAN Davacı KUDRET CAN aleyhine mahkememizde açılan nüfus (adın iptali istemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: DAVANIN KABULÜNE, Mardin İli, Savur İlçesi, Sürgücü Mah/Köyü, Cilt No 37, Hane No 90, BSN 184’te nüfusa kayıtlı, Mehmet Salih ve Sultani’den olma, Savur 01.07.1996 doğumlu, 45631704392 T.C. kimlik numaralı davacı Kudret CAN’ın nüfus kaydında “Kudret” olan isminin “Hasret” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE karar verilmiş olup MK. 27/1 maddesi uyarınca rica olunur. 06/11/2017 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 695848) T.C. BÜYÜKÇEKMECE 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/389 Esas KARAR NO: 2017/152 1Davanın kabulü ile, Van İli, İpekyolu İlçesi, Karşıyaka Mahallesi, Cilt 124, Hane 135, BSN 6’da kayıtlı 31669768826 T.C. Kimlik No’lu eyvan İŞNAS’ın adının Abdullah, soyadının İslam olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE ve bu şekilde nüfusa tesciline, Tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 06/11/2017 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 695929) T.C. MAÇKA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/52 Esas KARAR NO: 2017/117 Davacılar FATMA YAZICI, HAMİT YAZICI tarafından mahkememizde açılan nüfus (ad ve soyadı düzeltilmesi istemli) davasının yapılan yargılamasının sonucunda Trabzon ili, Maçka ilçesi, Gürgenağaç Mah/Köy, Cilt No: 25, Hane No: 46, BSN: 29’da kayıtlı 488******420 T.C. kimlik numaralı KEZBAN YAZICI’NIN “KEZBAN” olan adının “MİRAY” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE, 08/09/2017 tarihinde karar verilmiş olduğu 4721 sayılı TMK’nin 27/2 maddesine göre İLAN olunur. 08/09/2017 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın:695803) CHP’DEN BERBEROĞLU TEPKİSİ ‘Yargı Saray’a bakmaktan vazgeçmeli’ İstinaf Mahkemesi ile İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tutuklu CHP Milletvekili Enis Berberoğlu dosyası ile ilgili “restleşme”ye varan tartışmalı kararlarına CHP’den sert tepki geldi. CHP’nin Berberoğlu için kurduğu komisyonun üyesi Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, “Yargı ayçiçeği gibi günebakan gibi Saray’a bakmaktan vazgeçmeli” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ise “Berberoğlu’nu bir dakika bile içeride tutmak hürriyeti engelleme suçudur” ifadelerini kullandı. Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP bünyesinde kurulan komisyon üyeleri ve birçok CHP’li milletvekili Meclis’te yaptıkları basın toplantısıyla, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Berberoğlu hakkında verdiği 25 yıllık hapis cezasını bozan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin kararını usul ve yasaya aykırı bularak dosyayı iade etmesine tepki gösterdi. Kararı “hukuk garabeti” olarak niteleyen Aldan, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 284. maddesinin “Bölge adliye mahkemesinin karar ve hükümlerine karşı direnilemez” hükmüne dikkat çekti. ‘Hürriyeti tahdit suçu’ İki hâkim heyeti arasında bir tepişme ve kapris söz konusu olduğunu söyleyen Aldan, bunun cezasını Berberoğlu’nun çektiğini belirtti. Aldan, “Bu durum doğrudan görevi kötüye kullanmanın ötesinde hürriyeti tahdit suçunu oluşturur. Hâkimler arasındaki kaprisleşmenin bir an evvel son bulmasını talep ediyoruz. Türkiye’de yargı ayçiçeği gibi, günebakan gibi Saray’a bakmaktan vazgeçmelidir. Yargı adalet terazisine bakmalı” dedi. Top gezdiriyorlar Düzenlediği toplantıda konuya ilişkin konuşan Bülent Tezcan ise istinaf mahkemesinin hukuka aykırılıkları tek tek anlatarak kararı bozduğunu anımsatarak “Berberoğlu davası bir ateş topu oldu, kimse elinde tutmuyor. Siz ‘Dosya senin mi benim mi?’ diye tartışırken, Berberoğlu hâlâ içeride. Biliyoruz ki bu mahkeme bu gücü davayı açtıran iradeden alıyor. Bu tartışmanın kurbanı Berberoğlu olamaz. Berberoğlu’nu bu aşamadan sonra bir dakika bile içeride tutmak hürriyeti engelleme suçudur.” ‘Anayasal suç’ CHP’li Mahmut Tanal ise Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı yerel mahkemenin direnmesinin anayasal suç olduğunu kaydetti. Tanal, “Mahkemenin bu kararı keyfidir. Hukuk dışıdır, adaletsizdir. Bu karar siyasidir” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle