29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR ENKA’da ‘Dört Bir Yandan’ 29. Yıl ENKA Kültür Sanat Müzik sahne alacak ikili, seyircisini geniş yelpaze Buluşmaları’na bu hafta, “Dört Bir Yandan” den müzikal bir yolculuğa çıkaracak. Klasik projesiyle piyanist Burçin Büke ile solist Se müzik, caz, tango, film müzikleri ve müzikal ran Bilgi konuk olacak. ENKA İbrahim Be den oluşan zengin bir repertuvara sahip iki til Oditoryumu’nda bu akşam saat 20.30’da liye basgitarda El cil Gürel Göçtü, davulda İzzet Hiçkalmaz eşlik edecek. Yaklaşık beş yıldır farklı yelpazeden müzik türlerini aynı sahnede buluşturan ekip, seyircisine müzikal sürprizlerin de yer aldığı özgün bir performans sunacak. Salı 28 Kasım 2017 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK [email protected] 21 ‘Çizginin söze ihtiyacı yok’ Anamur son yolculuğuna uğurlandı Önceki gün 77 yaşında hayata ve da eden yazar, çe virmen, eleştirmen Çınar Şahenk bir “mimarkarikatürist”. Ancak bunun tersi daha doğru: Çınar Şahenk bir “karikatürist ve öğretim üyesi Hasan Anamur, dün son mimar”. Bugüne dek karikatürlerini içeren dört kitabı yayımlandı. Ayrıca yine karikatürlerinden oluşan suzluğa uğurlandı. 10 kişisel sergi de açıldı. Aralık ayının ilk haftasında Çınar Şahenk’in Paris’te yeni bir karikatür sergisi açılıyor. Mimarlar da, karikatüristler de mesleklerini “çizgi” ile anlatıyorlar. Kendisi de bir mimar olan Anamur’un cenazesi, Teşvikiye Camisi’nde kılı Profesör Mete Tapan, Çınar Şahenk ile Cumhuriyet için karikatür sanatı üstüne bir söyleşi yaptı. nan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda top KONUK YAZAR METE TAPAN n Karikatür sizin için ne ifade ediyor? Neden karikatür? “Karikatür parantezi” içindeki çizgiler sözcüklerin bir defada söyleyebileceklerinden çok daha fazlasını dile getirebilirler. Birkaç çizgi, çoğu kez, sayfalar dolusu yazının anlatabileceğini misliyle anlatır insana. Özünde sembolik bir anlatımdır bizim burada görmek istediğimiz karikatür; insanı sembolleri yorumlayarak düşünmeye zorlar ve böylece çizerin anlatmak istediği konunun yelpazesini genişletir. İşte, o zaman insan çizgilerin ruhuna inebilir ve kâğıt üzerinde görünenlerden çok daha fazlasını görebilir. Yani, karikatür çizgileri gayet güçlü birer “dolaylı anlatım” aracıdır ya da öyle olmalıdırlar ! “Neden karikatür?” mü? “Neden karikatür?” sorusunun cevabı, neden resim, neden heykel, neden edebiyat, neden müzik  sorularının cevabı ile aynıdır.  İnsanın düşünceleri vardır, duyguları vardır, itirazları, reaksiyonları ve söylemek istedikleri vardır. Duyuru aracıdır karikatür diğer sanat dalları gibi... Karikatür kısa ve çabuk yoldan, yalın çizgilerle, anlatır an latmak istediğini. Buradaki çizgiler, kırıcı bir saldırganlıktan uzak, ince bir ironi perdesinin ardına gizlenip, evrensel sisteme ve doğal olana aykırı giden çelişkilere, yanlışlara, düşüncelere ve eylemlere el uzatır, dil uzatır... Hem tebessüm ettirir (güldürür demiyorum) hem de düşündürür. n Mimarlıkla karikatür sanatı arasında bir ilişkiden söz edilebilir mi? Her ikisinin de “çizgi” dilini kullanır olmasına karşın, doğrudan bir ilişkinin var olduğunu düşünmüyorum. Her mimar nasıl aynı zamanda bir karikatürist değil ise, her karikatüristin de aynı zamanda bir mimar olduğundan söz edilemez. Belki, “mimarca” düşünerek, analiz ve senteze ulaşma bilgi ve yeteneğinin, karikatür çizerliğine bir katkısının olduğundan söz edilebilir. Bu konu açılmışken, yalın çizgilerin ustası, hatta ustaların ustası olan, Romanya doğumlu Amerikalı bir “duayen” karikatüristi, bir karikatür dehasını anmak isterim : Saul Steinberg (1914 – 1999). Steinberg bir mimar idi. n Günümüz karikatür sanatını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu, tabii çok kapsamlı bir soru. Kanımca, karikatürün  ruhunu yok edip bambaşka bir platforma oturtan ve ka bul edilemez mertebesindeki uygulamaların yanında kari katürün  ruhunu ve felsefesini yaşatan uygulamalar da var. Sözünü ettiğim ilk uygulamaların kendi felsefeleri olmadığı gibi onlar “karikatür kavramının” felsefesine de aykırı düşmekteler. n Size göre başarılı karikatür nedir? Bu soruyu, izninizle, “başarılı karikatür nasıl olmalıdır?” diye anlamak ve cevaplamak isterim. Karikatürün dili çizgidir. Çizgi kalabalık ögelerden arınmış ve düz bir yalınlığa ulaşmış olmalıdır. Örneğin, sözlü bir anlatımda, baş vurulan “lâf kalabalığı” anlatılanı anlaşılmaz kıldığı gibi anlatılanın altının boş olduğunu da ortaya koyar. İşte çizgi diliyle anlatım da böyle bir şeydir. Karikatürün yazıdan, yani, sözcüklerden ve tümcelerden destek alması söz konusu olmamalıdır.  Çizimde olabilecek bir, iki kelime çizgilerin ayrılmaz bir parçası, yani, bir anlamda çizginin kendisi olabiliyorsa ancak kabul edilebilir... Bir diğer deyişle, sözcük bu rada  çizgi haline dönüşmüştür. Karikatürde “alt yazılar”, patlıcan burunlu insanların ağzından çıkan “söz baloncukları” çizerin can simidi olmamalıdır. Böylesi bir karikatürde, çizginin üzerini kapatın ve yazıyı okuyun.  Yazı size bir şeyler söylüyor ise, demek ki resim gereksizdir. Yazıyı kapatıp resme bakın şimdi de. Resim bir başına bir şeyler anlatamıyorsa, demek ki “alt yazılar” veya “söz baloncukları” koltuk değneği olarak kullanılmıştır. Çizginin koltuk değneklerine gereksinimi olmamalıdır. Bir de, bunların dışında, karikatür kısıtlı yerel kültürel kodların dışına çıkabilir olmalıdır. Evrensel dili ile “evrensel insandan” yana bir duruş ortaya koymalıdır. Burada, bence bir istisna olarak keskin kılıcı ve sivri iğnesi ile “politik karikatürü” görebiliriz. n Sizce karikatür  sanatına en yakın sanat hangisidir? Resim mi diyelim?.. Ancak, herhangi bir sanat dalının diğerleri ile akrabalık derecesi hangi ölçüde ise, “karikatür sanatının”  diğer sanat dalları ile akrabalığı aynı ölçüdedir. Gözü, kaşı, ağzı, burnu diğer sanat dalları ile benzer olmasa bile, “karikatür sanatı” genlerinde sanat kavramının ölçütlerini taşır.   rağa verildi. Ankara’da 1940’ta dünyaya gelen Hasan Anamur, 1959’da Saint Joseph Fransız Lisesi’nin ardından 1965’te Ankara Üniversitesi Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Kürsüsünü bitirerek aynı kürsüye asistan atandı. Anamur, 1971’de doktor, 1979’da ise doçentlik unvanını aldı ve Uludağ Üniversitesi’nde görev yapmaya başladı. Üniversitede hayata geçirdiği, Gösteri Sanatları Etkinliği, Bursa Devlet Tiyatrosu sanatçılarının da katkılarıyla Bursa, İstanbul, Ankara ve İzmir’de, aralarında”Keşanlı Ali Destanı”, Gözlerimi Kaparım, Vazifemi Yaparım”, “Barış”, “Fizikçiler” ve “Kel Şarkıcı”nın da olduğu çeşitli oyunları sahneleyen Anamur, profesör unvanını 1989’da aldı. Anamur, 1991’de Fransa’da FrançoisRabelais (Tours) Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nde konuk profesör olarak ders verdi, 1992’de Fransız hükümetinden “Palmes Academiques” nişanını aldı. Hasan Anamur’un gazete ve dergilerde, çok sayıda oyun ve eleştirilerinin yanı sıra tiyatro üzerine incelemeleri yayımlandı. SARMAL’da ‘portre’ konuşmaları Yapı Kredi koleksiyonlarından bir seçki sunan SARMAL sergisi dolayısıyla düzenlenen söyleşi dizisinde bu ay “portre” konuşulacak. Sergi sanatçılarından Mezula Dragonetti, Özgür Akpınar ve Behçet Çelik’in katılacağı konuşma, Yapı Kredi koleksiyonlarındaki çalışmalardan yola çıkarak yeni işler üretmiş olan İhap Hulusi sergisi billboardlarda... genç kuşak sanatçılarının portreyi günümüzde nasıl yorumladıklarını ortaya çıkaracak. Yazar Behçet Çelik, ince bir kurgu üzerinde geliştirdiği metinlerindeki “içsel Türk afiş ve grafik sanatının öncülerinden İhap Hulusi Görey’in 119. doğum yılı anısına düzenlenen ‘‘Tutkulu Eller Açıkhavada’’ sergisi, İstanbul Şişli ve Ankara billboardlarında sanat 119. doğum yılında Cumhuriyet öncesi ve sonrasında yapmış olduğu çalışmalar, artnivo sanatçıları tarafından yeniden yorumlandı. Sanatçılardan Basako, Burak Dak, Didem Dayı ve Sinem Kara bul ve Ankara’da 9 Aralık’a dek sergilenmek üzere billboardlarda yerini aldı. Çalışmalar, artnivo, Arvak, Şişli Belediyesi, Stroer KentVizyon ve İlancılık Reklam Ajansı sponsorluğunda İstanbul portreleme” tekniklerinin yazınsal açılımlarına değinecek. İstiklal Caddesi’ndeki Yapı Kredi Kültür Sanat binasında yapılacak konuşma yarın saat 18.30’da başlayacak. severlerle buluşuyor. duman tarafından yapılan bu yeni ça ve Ankara billboardlarında meraklıla İhap Hulusi Görey’in (28 Kasım 1898) lışmalar, açıkhava sergisi olarak İstan rıyla buluşuyor. T.C. GÖLHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI Sayı: 2017/207 Esas Aşağıda dosya numarası karşısında belirtilen köy, pafta, ada, parsel, malik, malikin baba adı, hisse oranı, kamulaştırılacak kısmın yüzölçümü bilgileri verilen taşınmazların Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. (BOTAŞ) Genel Müdürlüğü’nün Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 12/06/2003 tarih ve 15238 sayılı 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu’nun 12/a maddesi gereğince kamu yararı kararına dayanarak kamulaştırılmasına karar verildiği ve taşınmazların kamulaştırma bedelinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. Maddesi gereğince tespiti, davalılar adına bankaya yatırılması ile Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. (BOTAŞ) Genel Müdürlüğü adına tapuda tesciline karar verilmesi için dava açılmıştır. Mahkememizce belirlenecek kamulaştırma bedeli Ziraat Bankası Gölhisar Şubesi’ne yatırılacak olup konuya ve taşınmazların değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin ilan tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirilmesi, tebliğ veya ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde Kamulaştırma işlemine karşı idari yargı mercinde iptal veya Adli yargı mercinde maddi hatalara karşı düzeltim davası açılabileceği, bu davada husumetin ilgili idareye yönetilebileceği, tebligat veya ilan tarihinden itibaren dava açılmaz ve itiraz edilmez ise kamulaştırma bedellerinin maliklerine ödenmesine karar verileceği 2942 sayılı yasanın 10. Maddesinin 4. Bendi uyarınca ilan olunur. 23/10/20171 Esas No: 2017/ 207: Dava konusu Burdur ili, Gölhisar ilçesi, Konak Mah. 14 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 1479,4 m² kısmında tesis edilecek daimi irtifak hakkı, DAVALILAR: HASAN YAVUZER YUSUF ve MERYEM oğlu/kızı, 01/07/1933 doğumlu, Duruşma günü: 26/01/2018 Duruşma saati: 14:40 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 707942) T.C. PALU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2016/398 Esas Davacı, NAZMİ AYIK ileDavalı, SEFER AYIK arasında mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı) davası nedeniyle; Davacı tarafından dava konusu Elazığ ili, Arıcak İlçesi, Üçocak Beldesi 464 ada 42 parsel sayılı taşınmaz hakkında İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı) davası açılmış olup, davacının zilyetliğine ve kazanım şartlarına itirazı olanların Mahkememize başvurması ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 706310) T.C. ARTVİN ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ’NDEN Davacı, TEİAŞTürkiye Elektrik İletim Aş Genel MüdürlüğüANKARA davalılar YAVUZ DİNCER ve arkadaşları arasında mahkememizde görülmekte olan Kamulaştırma (Bedel Tesbiti Ve Tescil) davası nedeniyle; Davalılardan Mustafa ve Hadice oğlu,15/11/1973 doğumlu Yavuz Dincer’in tüm aramalara rağmen adresi tespit edilip, Mahkememizin 2017/532 esas sayılı dosyasının duruşma günü 12/12/2017 günü saat 10:00’a bırakılmış ve tebliğ edilememiş olduğundan duruşma gününün işbu ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı hususu İLAN OLUNUR. 07/11/2017 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 709754) T.C. SEFERİHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/263 Esas Aşağıda tarafları yazılı mahkememizde görülen Tapu İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı) davası nedeniyle tapuda kaydı bulunmayan, doğusu ve güne yi su arkı, batısı yol, kuzeyi İbrahim ÇOKGENÇ arsası ile çevrili İzmir ili, Seferihisar ilçesi, Turgut Mahallesi 145 ada 1 ve 2 nolu parselin batısında ka lan dere ötesindekitescil harici yere ait taşınmaz hakkında TMK 713/4 maddesi uyarınca askıya çıkarılan ilandır. Davacı Adı Soyadı: Davalı Adı Soyadı Dava: ERKAN ÇETİN 1 SEFERİHİSAR BELEDİYE BAŞKANLIĞI 2SEFERİHİSAR MALİYE HAZİNESİ Tapu İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı) Yukarıda tarafları ve nitelikleri belirtilen dava konusu parsel hakkında hak iddia edenlerin 3. kez yapılan ilandan başlayarak 3 ay yasal süre içinde Mah kememize başvurmaları gereği ilan olunur. 16/11/2017 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 708170) Tanbur ve arp aynı sahnede buluştu Müzisyenler Hakan Dede ler ve Meriç Dönük, tanbur ve arp enstrümanlarını bir araya getiren “Tanbur ve Arp İkilisi” isimli konseriyle, Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde sahne aldı. Maltepe Belediyesi’nin kasım ayındaki sanat etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen konserde, ünlü tanbur sanatçısı Hakan Dedeler ve dünyaca ünlü arp sanatçısı Meriç Dönük, 2012 yılından bu yana gerçekleştirdikleri ortak projeyle müzikseverlerin karşısına çıktı. Müzisyenler, geleneksel Türk müziği çalgılarından tanburu, klasik Batı müziğinin Avrupa’daki akrabası Arap ile bir araya getirdi. Dedeler ve Meriç, Anadolu coğrafyasının farklı yörelerine ait türküleri tanbur ve arp eşliğinde dinleyicilere sundu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle