Katalog

Cuma 24 Kasım 2017 4 Medresede Ebu Hanzala kod adlı Halis Bayancuk konuşmacı olarak katılarak dersler vermiş. IŞİD Ankara’da medrese açmış ALİCAN ULUDAĞ Terör örgütü IŞİD’in Ankara’nın Etimesgut ilçesinde “medrese” açarak küçük yaştaki çocuklara ders verdiği ortaya çıktı. Tevhid dergisi/derneğinde ise sohbet toplantıları yapıldığı, ayda bir kez buraya IŞİD’in Türkiye’deki uzantısı olarak kabul edilen Hanzala cemaatinin kurucusu/lideri Ebu Hanzala kod adlı Halis Bayancuk’un konuşmacı olarak katıldığı belirtildi. Hakkında dava açılan 16 şüphelinin dini öğrenme adı altında dergide pazar günleri düzenlediği toplantılarda ise, IŞİD terör örgütünün yaşam ve eylem felsefesi olarak “Cihat”ın sadece silahla olabileceği anlatıldı ve “Şehadet” kavramı empoze edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, IŞİD terör örgütüne üye oldukları iddiasıyla 16 kişi hakkında dava açtı. İddianameye göre, Etimesgut’un Kazım Karabekir Mahallesi 2061 Sokak’taki adresde yer alan Tevhid dergisinin bulunduğu binada sohbet ve ders programları düzenlendi. SUFFE adlı dernek adı altında medrese açıldı. Burada küçük yaşta çocuklara yönelik daha önce Halis Bayancuk’un Selefi/Tekfirci görüşleri doğrultusunda illegal olarak medrese eğitimi verildi. Veliler, buraya aylık 200 TL ödedi. Aynı yerde haftanın belli günlerinde sohbet ve eğitim adı altında çeşitli programlar düzenlendi. Ayda bir kez Ebu Hanzala kod adlı Halis Bayancuk, buraya konuş macı olarak geldi. Cihat sohbeti Şüphelilerin dini öğrenme adı altında dergide pazar günleri toplantı düzenledikleri kaydedilen iddianamede, bu toplantılarda IŞİD terör örgütünün yaşam ve eylem felsefesi olarak “Cihat” kavramının radikal yorumu ile sadece silahla olabileceği öğretisi ve devamında “Şehadet” kavramının empoze edildiği belirtildi. “Parlamenter sistemlerin ve demokrasinin” din dışı, zorba, baskıcı ve Allah’a şirk koşan yönetimler olduğundan bahisle “Tağut devlet” olarak nitelendirildiği ve savaşılması gereken bir hedef olarak işlendiği vurgulanan iddianamede, şu değerlendirme yapıldı: “Bu kapsamda DEAŞ terör örgütünce devletin kurum ve kuruluşları hakkında, mevcut anayasal sistemin kâfir ve tağut sistem olduğu, sistem içerinde yer alan milli eğitim bünyesindeki resmi okullarda eğitim alınamayacağı, buna inanan örgüt sempatizanlarının ve üyelerinin çocuklarını devlet okullarına göndermedikleri, örgütün kendi fikir ve ideolojisi doğrultusunda yetiştirilmesi amacıyla mescid denen yerde oluşturulan sözde okul adı verilen yerde örgüt mensuplarınca eğitime tabi tutulduğu, bu sayede örgütün gelecek dönemlerde yürüteceği faaliyetler için eleman potansiyelini artırma ve eylem potansiyelini canlı tutma çabasında olduğu değerlendirilmiştir.” l ANKARA haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: İLKNUR FİLİZ Polis gözetiminde yaralı IŞİD’li tedavisi Birçok katliamdan sorumlu IŞİD yöneticisi İlhami Balı, 2014’te polis takibindeyken özel hastanelerde yaralı IŞİD’lileri ziyaret etmiş, örgütsel faaliyet yürütmüş IŞİD’in Bakanlar Kurulu tarafından 2013’te terör örgütü ilan edilmesine karşın örgütün Türkiye sorumlusu olduğu belirti len Ebubekir kod adlı İlhami Balı ve adamlarının, 2014’te Gaziantep’te elini kolunu sallayarak faaliyet yü rüttükleri ortaya çık tı. Gar dosyasına gi ren fotoğraflara gö re, Türkiye’de birçok kanlı eylemin talima tını veren İlhami Ba ALİCAN ULUDAĞ lı, 2014’te Suriye’den Gaziantep’e getirilen yaralı IŞİD’lileri has tanelerde ziyaret etmiş, yaralıları Mersin’e sevk etmiş. Üstelik bu du rum, polis tarafından bizzat kayıt al tına alınmasına karşın Balı suçüstü yapılarak yakalanmamış. Gar kat liamını organize etmekle suçlanan Edremit Türe’nin ise 2012 yılında El Kaide örgütü kapsamında takip edilirken rahatlıkla Suriye’ye gitti ği, yaralandıktan sonra tedavisini Kırşehir’de üniversite hastanesinde yaptırdığı, memleketi Kırıkkale’de örgütlenme içine girdiği anlaşıldı. İçişleri Bakanlığı tarafından kır mızı bültenle aranan, başına ödül konulan IŞİD’in Suriye’deki önem li yöneticilerinden İlhami Balı’nın Gaziantep’teki yürütülen soruş turma dosyaları Ankara’daki Gar katliamı davasına girdi. Bu dos ya içinde Gaziantep Emniyeti’nin Balı hakkında düzenlediği fezleke de çıktı. Fezlekeye göre Gaziantep polisi, Balı’yı 4 Haziran4 Kasım 2014 tarihleri arasında dinledi, fi ziki takibe aldı. Bunun sonucunda Balı’nın 997 adet tapesi oluşturul du, 19 adet takip yapıldı. Bu takipler içinde en dikkat çe keni İlhami Balı’nın Suriye’deki ça tışmalarda yaralanarak Gaziantep’e getirilen IŞİD’lileri hastanede ziya İlhami Balı, 12 Ağustos 2014’te ise Özel Primer Hospital Hastanesi’ne gitti. IŞİD üyesi Kamil Rüştü Yumuşak’la birlikte hastane acil servisine giden Balı, önce yaralı IŞİD’lilerle, ardından ise hastane yetkilileriyle görüştü. reti oldu. Buna göre polis, Balı’yı 2014’te adım adım izlemiş. Teknik takip dosyasına göre İlhami Balı, 19 Temmuz 2014 tarihinde Gaziantep’te bulunan özel Sevgi Hastanesi’nde bulunan yaralı IŞİD’lilerin Mersin’in Tarsus ilçesinde bulunan Ömer Sayar Hastanesi’ne sevkini organize etti. Balı’yı teknik takipli izleyen polis, Sevgi Hastanesi önünde teknik araçlarla olayı izlemeye de aldı. İlk kez ortaya çıkan fotoğraflara göre İlhami Balı, hastane içinde bir süre dolaştı, yaralı IŞİD’lilerle konuştu. Hastane ziyareti İlhami Balı, 12 Ağustos 2014’te ise Özel Primer Hospital Hastanesi’ne gitti. IŞİD üyesi Kamil Rüştü Yumuşak’la birlikte hastane acil servisine giden Balı, önce yaralı IŞİD’lilerle, ardından ise hastane yetkilileriyle görüştü. Hastanede suçüstü yapılmayan İlhami Balı ve adamlarının yakalanması için 20 Eylül 2014 tarihinde operasyon kararı alındı. Fezlekeye göre Balı ve Büyükçelebi evlerinde bulunamadı, sadece Rüştü Yumuşak ele geçirildi. Balı, daha sonra Suriye’ye geçerek sınır emiri ol du ve IŞİD’lilerin Suriye’ye girişlerini organize etti. Türkiye’deki IŞİD saldırıları da Balı’nın firarından sonra meydana geldi. Yakalanamayan Balı, Suriye’de birçok kanlı eylemi organize etti. 2015’ten bu yana 10 canlı bomba, 1 bombalı saldırı, 3 silahlı saldırı sonucunda 10’u polis ve 1’i asker olmak üzere toplam 304 kişi hayatını kaybetti. 62’si polis ve 7’si asker olmak üzere toplam 1338 kişi yaralandı. Teknik takip sonucu Balı’ya yönelik, şu suçlamalar yapıldı: 4 IŞİD terör örgütüne elaman temini ve Suriye ülkesine aktarımı. 4 IŞİD adına para toplama. 4 Yaralı IŞİD mensuplarının tedavi ettirilmesi. 4 Suriye’ye araç geçirmek. 4 Hakkında hapis cezası olan suçlu bir şahsın Suriye’ye kaçırılması. 4 IŞİD’e ait silah ve mühimmatları Suriye’den Türkiye’ye sokmak. IŞİD’in önemli yöneticilerinden biri de Edremit Türe. Gar katliamı davasında sanık olan Türe, Yunus Durmaz’la birlikte Antep yapılanmasını oluşturmak ve Ankara katliamını organize etmekle suçlanıyordu. Halen Suriye’de olduğu tahmin edilen Türe, henüz IŞİD ortada yokken ElKaide adına Suriye’de giderek savaştı. Kırıkkale Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Türe, 2012’de adım adım izlendi, telefonları dinlendi. Gar dosyasına gönderilen binlerce sayfalık dinleme kayıtlarında, Türe’nin rahatlıkla İstanbul, Ankara, Hatay illerinde gezerek örgütsel faaliyet yürüttüğü, sonrasında Suriye’ye geçtiği anlaşıldı. Suriye’de bulunan Türe, 14 Haziran 2012’de yaptığı telefon görüşmesinde karşısındakine, “Ee bi ameliyat olayı var da. Ameliyata geldim” dedi. 22 Haziran 2012 tarihli görüşmede ameliyat olduğunu belirten Türe, 89 gün sonra hastaneden çıkacağını söyleyerek, “oradaki kardeşe” mesaj iletti. Emniyet, bu tapenin altına, “Çatışma bölgesinde dizinde sakatlık oluşan Edremit Türe’nin çatışma bölgesindekiler tarafından tedavi amaçlı ilimize gönderildiği, ameliyat olduktan sonra iyileşir iyileşmez tekrar çatışma bölgesine döneceği değerlendirilmektedir” notu düşüldü. Bu nota karşın, Türe hastaneden çıktıktan sonra elini kolunu sallayarak Suriye’ye gitti. Türe, 9 Ağustos 2012 tarihinde tekrar yaralandı ve tedavi olmak için önce Kilis’e geldi. Ardından Kırşehir’deki Ahi Evran Üniversitesi Hastanesi’ne geçti. Türe, 8 Eylül 2012 tarihinde üniversite hastanesine geldiğinde, polis tarafından fiziki takip sonucu görüntülendi. Tekerlekli sandalyede olan Türe, burada tetanos aşısı da oldu. Türe’nin memleketi Kırıkkale’de 2012 boyunca yaptığı örgütsel toplandılar de polis tarafından o dönem sürekli izlendi. Ancak ne Türe, ne de adamları gözaltına alındı. l ANKARA Gar katliamı sanığına NuriyeSemih tepkisi Ankara Tren Garı önünde 102 kişinin ölümüne neden olan saldırıyla ilgili 36 sanığın yargılandığı davada ara kararı açıklayan mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Dava, 31 Ocak’a ertelendi. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, dosyaya giren evraklara karşı beyanı dinlenen sanıklardan eylemin talimatını verdiği öne sürülen Erman Ekici, kendisine iftira atıldığını ve aleyhindeki delillerin çürüdüğünü söyleyerek tahliye istedi. Metin Akaltın da Halil Durgun’un müşterisi olduğunu belirterek Durgun’un işyerine gittiğini, bu sırada çekilen fotoğraflarının birlikte hareket ettikleri şeklinde değerlendirilerek iddianameye ko nulduğunu savundu. Yakup Karaoğlu’nun savunması sırasında, “Nuriye, Semih onurumuzdur” diye slogan atıldı. Karaoğlu’nun “Bu kişiler birtakım kişilerin baskısıyla tahliye edilirken ben aylardır tutukluyum” demesi salondakilerin tepkisini çekti. Sanığın, “Çocuğum görüşte ‘baba gel’ diye bacağıma sarılıyor” demesi üzerine mağdur aileler, “Bizim çocuklarımız öldü. 9 yaşında bir çocuk öldü burada” diyerek Karaoğlu’na tepki gösterdi. Mahkeme heyeti, müştekilerin davaya katılma taleplerini kabul ederken dijital materyaller ve kamera görüntülerine ilişkin bilirkişi raporlarının beklenmesini kararlaştırdı. Sanıkların HTS kayıtlarının temini için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na müzek kere yazılmasına karar veren heyet, dosyadaki görüntülerde emniyet görevlilerinin “X” ve “Y” olarak gösterdikleri kişiler hakkında ayırma kararı verilip, devam eden soruşturma olup olmadığının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan sorulması kararını aldı. Yokluğunda tutuklama ve yakalama kararı bulunan sanıklar hakkındaki bu kararların devamına hükmeden heyet, bu sanıkların “kırmızı bülten” ile aranmaları için Adalet Bakanlığı’na yazılan müzekkere cevaplarının beklenmesine karar verdi. Çeşitli yerlerden bazı belgelerin gönderilmesinin beklenmesine ve tutuklu sanıkların tutukluluklarının devama karar veren heyet, duruşmayı 31 Ocak ve 1 Şubat 2018’e erteledi. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Havalimanı saldırısının planlayıcısı öldürüldü’ Gürcistan’da 17 saat süren terör ope çenlerden birinin, Atatürk Havalimanı saldı rasyonunda öldürülen rısını organize etmek 3 Çeçen uyrukludan bi le suçlanan ‘Tek Kol’ rinin, İstanbul Atatürk lakaplı Çeçen Ahmet Havalimanı saldırısının Recepoviç Çatayev ol planlayıcısı olduğu be duğu iddia edildi. lirtilen Ahmet Recepo Türkiye’den kaçak ola viç Çatayev olduğu iddia edildi. ‘Tek kol’ lakaplı Çatayev çatışmada öldürüldü. rak Gürcistan’a geçtiği öne sürülen Çatayev Edinilen bilgilere göre; ristler polise silahla karşı ve adamlarının, Çeçen Gürcü emniyeti, IŞİD üye lık verdi. Polis özel harekât uyruklu Aslanpek Cebrai lerinin başkent Tiflis’in İsa ekipleriyle IŞİD’liler arasın lov adına kayıtlı daireye yer ni bölgesindeki Gabriel Sa da çıkan çatışma, 17 saat leştiği öğrenildi. Sağ ele ge los Caddesi üzerinde bulu sürdü. Operasyonda, 3 kişi çirilen kişinin ise daire sahi nan bir apartmanda olduğu öldürüldü, 1 kişi ise sağ ele bi olduğu iddia ediliyor. Ça nu tespit etti. Çembere alı geçirildi. tayev, 2012’den beri IŞİD’in nan daireye sabah saatlerin Çatışmada öldürülen 3 ki elebaşlarından Ömer Şişani de operasyon düzenlendi. şinin, Çeçen uyruklu olduk ile birlikte hareket ediyor. Teslim ollmayan terö ları açıklandı. Öldürülen Çe l Haber Merkezi C MY B