03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 24 Kasım 2017 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Türkiye karacenVlniesretgteliseiri listeye alınacak ekonomi 11 AB, 5 Aralık’ta Türkiye’yi vergi cennetleri kara listesine almaya hazırlanıyor. Karar, Avrupalı şirketlerin yatırımlarını azaltabilir Ekonomik sorunlar şiddetlenirken Türkiye’ye bir kötü haber de Avrupa’dan gel di. Avrupa Birliği (AB), Türkiye’yi vergi cennetleri kara listesine da hil etmeyi tartışıyor. Bloomberg, Türkiye’nin 5 Aralık’ta listeye dahil edilebileceğini ve bunun da AB ile Türkiye arasındaki ilişkileri daha da ger ginleştirebileceğini yazdı. Devletin yan daş şirketlerle yaptığı gizli vergi silme an EMRE DEVECİ laşmaları, gerekçeler arasında yer alıyor. Bu olası adımın, Başbakan Binali Yıldırım’ın ço cukları ve akrabalarının Malta gi bi vergi cenneti ülkelerde offsho re şirketlerin vergi vermekten kaç tığının ortaya çıkmasının ardından gündeme gelmesi dikkat çekiyor. Bloomberg’in haberinden satır baş ları şöyle: 4 AB raporuna göre, Türkiye şef faflık sorunlarını çözmedi ve devlet ile şirketler arasında gizli anlaşmala ra dayalı vergi rejimini kaldırmadı. 4 AB maliye bakanlarının 5 Ara lık’taki toplantısında Türkiye kara listeye (sözleşmelere aykırı davranan ülke) eklenebilir. AB içinde kara listeye eklenen ülkelere karşı mali yaptırımlar uygulanıp uygulanmaması konusunda görüş birliği yok ancak bu adım Türkiye’nin itibarına zarar verebilir ve AB şirketleri üzerindeki Türkiye’ye yatırım yapmamaları yönündeki basıncını artırabilir. 4 Söz konusu potansiyel adım, Almanya’nın Alman Yatırım Bankası, Avrupa Yatırım Bankası ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası gibi kuruluşlara Türkiye’ye verdikleri kredileri kısması talebine paralel olarak gündeme geldi. 4 İngiltere temsilcisi, önceki günkü toplantıda Türkiye’nin AB için 2016’da yasa çıkmıştı Uzmanlar, Ağustos 2016’da yasalaşan ve kara paranın aklanmasına kapı açtığı yorumlarına neden olan “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun” değişikliğine işaret ediyor. Söz konusu kanun, yurtdışında tutulan varlıkların (döviz, altın, tahvil vb.) Türkiye’ye getirilmesi durumunda, “nereden buldun” diye sorulmadan ve vergi alınmaksızın kabulünü öngörüyor. önemli bir partner olduğunu söyledi ancak uzmanlar Türkiye’nin kara listeye alınmaktan kurtulmasının ancak siyasi bir kararla mümkün olduğunu söyledi. 4 92 ülke hakkında inceleme sürüyor. Bunlardan 36’sı 5 Aralık’taki AB maliye bakanları toplantısında kara listeye dahil edilebilir. Avrupa Birliği son olarak, Türkiye’ye yönelik üyelik öncesi fonlarda 2018 için 105 milyon Avro’luk kesinti kararı almıştı. Bankalar için Sarraf uyarısı Fitch, ABD’deki soruşturmanın Türk bankalarını negatif not baskısı altında bırakabileceği uyarısı yaptı. Fitch Ratings, ABD’de Rıza Sarraf ve Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’ya karşı İran’a yönelik ABD yaptırımlarını ihlal ettikleri iddiasıyla açılan davalar çerçevesinde yürütülen soruşturmaların Türk bankalarını negatif not baskısı altında bırakabileceği uyarısında bulundu. Londra’da, Türkiye ve Rusya gündemiyle düzenlenen toplantıda konuşan Fitch yöneticileri, “Eğer ABD’de yürütülen soruşturma itibarlarına zarar verir, piyasaya erişimlerini azaltır ve büyük cezalar karşısında devlet tarafından desteklenmezler ise Türk bankaları negatif not baskısı görebilirler” ifadelerini kullandılar. Büyüme düştü Fitch ayrıca, Türkiye için 2018 büyüme tahminini yüzde 4.1’den 3.9’a düşürdü. Türkiye’nin 2019 için büyüme tahminini de yüzde 4.2 olarak açıkladı. Kurum 2017 yılı enflasyon beklentisini ise yüzde 9.5’ten yüzde 10.9’a çıkardı. Fitch, enflasyon beklentisini 2018 için yüzde 8.0’dan yüzde 9.4’e ve 2019 için yüzde 7.8’den yüzde 8.5’e yükseltti. l Ekonomi Servisi Faiz artırılmalı JPMorgan, 5 Ocak 2018 tarihi itibarıyla Dolar/TL’de 4.10 hedefli pozisyon alırken, Merkez Bankası’nın (TCMB) kararlı bir adım atması gerektiğini belirtti. JP Morgan analistlerinin 22 Kasım tarihli raporunda, TCMB’nin son dönemde attığı adımların yetersizliğine ve enflasyon baskısına dikkat çekilerek “reel efektif politika faizi enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara getirmek ve kurda istikrarı sağlamak için çok düşük” ifadeleri ile faiz artışı ihtiyacı vurgulandı. Raporda ayrıca, Türkiye tahvillerinde ağırlığı azalt tavsiyesinde bulunuldu. ‘Ekonomide kısa sürede patlamadan korkuyorum’ Kredi ve hükümetin harcamaları ile gelen bir büyümenin sağlıklı olmadığına, dengesizlikleri artırdığına dikkat çeken Daron Acemoğlu, ekonomik tablodan umutsuz. Prof. Dr. Daron Acemoğlu bu yıl ikincisi verilen Rahmi Koç Bilim Madalyası’nın sahibi oldu. Koç Üniversitesi tarafından Türkiye’nin yetiştirdiği, evrensel bilgi birikimine katkıda bulunan, başarılı ve öncü bilim insanlarını ödüllendirmek ve bilimin gelişmesini teşvik etmek için başlatılan ödül bu yıl iktisadi, idari, sosyal, insani bilimler ve hukuk kategorisinde verildi. Prof. Acemoğlu halen Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde ekonomi profesörü. Hayli ses getiren “Ulusların Düşüşü: Güç, Refah ve Yoksulluğun Kökenleri” kitabının yazarı. Uluslararası onlarca ödülün sahibi. Acemoğlu ile ödül töreni öncesinde Türkiye’nin ve dünyanın hali, ekonomi ve demokratikleşme üzerine küçük bir söyleşi yaptık. n Geçen yıl Türkiye’de basına baskının şiddetlendiğini, akademik özgürlüğün kaybedildiğini, AB’den uzaklaşıldığını vurgulamış; siyasette ve ekonomide durumun acil olduğunu ve düzeltmek için çok az vakit kaldığını söylemiştiniz. Bugün neler söylersiniz? İyileşmediği kesin. Totariterliğe doğru hızla gidiliyor. Medyanın durumu ortada. Medyanın görevini yapması için iki durumun varlığı gerekli. Fiili özgürlük ve korkunun olmaması. Türkiye’de ne yazık ki ikisi de vahim. Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası giderek arttığını kaygı ile izliyorum. Ekonomide de durum iyi değil. Türkiye’de 10 yılda olan büyüme var olan sistemin bir sonucu. Kredi ile, hükümetin harcamaları ile gelen bir büyüme. Sağlıklı değil, üstelik dengesizlikleri artıran bir sistem. Oy Acemoğlu makroekonomik büyüme ve kalkınma, çalışma ekonomisi ve politik ekonomi konularında çığır açan katkıları nedeniyle ödüle hak kazandı. sa Türkiye genç ve dinamik nüfusu ile üretkenliği hızla artırması lazım. Önümüzdeki aylarda ekonomik bir patlama yaşanmasından korkuyorum doğrusu. n Türkiye Batı’dan uzaklaşıyor. Bunun olası sonuçları nedir? Evet Batı’dan uzaklaşıyor ve bu son derece net görünüyor. Batı’dan sırt çevirmemek iki açıdan önemli. Birincisi; içinde bulunduğumuz çağın gerçekleri teknolojik olarak sürekli bir yenilenme yaratılması üzerine. Bu ise Batı kaynaklı, arge ve teknoloji buradan doğuyor. İkincisi Türkiye’nin kurumsal gelişmesi için de Batı ile yakın olması gerekiyor. Türkiye için tek yol demokrasi. Ve demokrasinin de, Trump’a rağmen, en büyük destekçisi hâlâ Batı. Bu yüzden Doğu’ya yönelmek doğru değil. Batı’ya sırtını dönüp Suudi Arabistan ya da Rusya ile yakınlaşmak demokrasiyi güçlendirmez. Bugün ABD, tarihinin en büyük krizini yaşıyor Trump yönetimi ile birlikte. Son 60 senedir hiç olmadığı kadar vahim durum. Ama medya, Washington Post, New York Times gibi gazeteler Trump’ı teşhir edecek kötü politikalarını eleştiren yazıları sürdürüyorlar. ABD’de yargı sistemi hâlâ çok bağımsız.. n Dünyada otokratik rejimler, milliyetçi, ırkçı söylemler artıyor. Çıkış için ne öneriyorsunuz? Çok korkutucu bir dünya, geri dönmemiz lazım. Bazı şirketler çok zenginleştiler ama çoğu bu gelişmenin dışında kaldı. İnsanlar işlerinin yürümediğini, gelişmediğini gördüler, hatta büyük kayıplar yaşadılar, işsiz kaldılar. Büyük bir mutsuzluk, tatminsizlik ortaya çıktı. Ve bu tatminsizlik popülist, milliyetçi, “sistemi dışardan desteklediğini savunup aslında hiçbir çözüm getirmeyen” demagoglar için büyük bir fırsat yarattı. Birçok ülkede demokrasiden çok ciddi geri adımlar atılıyor; ekonomi tamamen değişiyor. Yeni teknolojiler, robotlar, yapay zekâ, küreselleşme tamamen değişiyor. Terörizm artıyor, kitlesel göçler yaşanıyor. Tüm bunlar dinamikleri de değiştiriyor. Her ülke bir arayış içinde. Bunlar devletlerin daha güçlü olmasını gerektiriyor, iş piyasalarını buna göre yeniden şekillendirmesi gerekiyor. Ama aynı anda sivil toplum güçlenmez ise her şey daha da kötüye gider. Bunu unutmayalım. Konut satışında darbe gibi düşüş Türkiye genelinde konut satışları bu yıl ekimde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5.7 oranında azalarak 122.882 oldu. Konut satışlarında eylülde görülen iyileşmenin ardından ciddi bir gerileme görüldü. Ekimde konut satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.7 geriledi. İlk el satışlarındaki düşüş, stoklarda şişkinliğe yol açacağı şeklinde yorumlandı. Böylelikle konut satışlarına ilişkin yıllık değişim rakamlarında görülen dalgalanma devam etti. Eylülde konut satışları yıllık olarak yüzde 28.8 artış göstermişti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre ekimde 122 bin 882 adet konut satıldı. İlk satışlar yıllık bazda yüzde 7.59 düştü. İkinci el satışlar ise yıllık bazda yüzde 3.95 geriledi. Yabancılara satışlarda yıllık bazda yüzde 70.95’lik artış kaydedildi. Konut istatistikleri içinde ipotekli satışlardaki gerileme dikkat çekti. Ekimde ipotekli satışlar yıllık olarak yüzde 19.7 düştü. Böylelikle 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı Temmuz 2016’dan beri ipotekli satışlarda en sert gerileme kaydedildi. Krediler arttı Konut satışı rakamlarında dalgalanma görülürken konut kredisi faizlerinde de bir süredir yukarı ivme kaydediliyor. Merkez Bankası’nın açıkladığı verilere göre 10 Kasım haftası itibarıyla bankaların uyguladığı konut kredisi faizlerinin ağırlıklı ortalaması yüzde 13.11 oldu. Böylelikle konut kredisi faizleri 12 Ağustos 2016 haftasından bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 31.4 oldu. İpotekli satışlarda İstanbul 7.033 konut satışı ve yüzde 18.2 pay ile ilk sırayı aldı. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il yüzde 44.8 ile Artvin oldu. Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %70.9 artarak 2 677 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Ekim 2017’de ilk sırayı 1.321 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul ilini sırasıyla 465 konut satışı ile Antalya, 121 konut satışı ile Bursa, 108 konut satışı ile Yalova ve 93 konut satışı ile Aydın izledi. CNR Emlak Fuarı ile eşzamanlı düzenlenen CNR Emlak Zirvesi kapılarını açtı. Zirvede 30’un üzerinde konuşmacı, 25 ülkeden, 500’ü yabancı, toplam 1200 katılımcı ile buluştu. Erime hızı yavaşladı SEKTÖRDEN 4 Rönesans Gayrimenkul’e 9 ödül birden. Türkiye’nin 7 ilinde 9 alışveriş merkeziyle hizmet veren Rönesans Gayrimenkul dünyanın en önemli pazarlama ve iletişim ödülleri arasında gösterilen MarCom Awards’tan 5 Altın, 2 Platin ve 2 Onur olmak üzere toplamda 9 ödül kazanarak, büyük bir başarıya imza attı. 4 İnşaat sektöründen ‘dolar bozuyor’ uyarısı. MÜSİAD bildirisinde, döviz kurundaki yükselişin demir fiyatını artırmasının proje maliyetlerinde bozulma yarattığı, şantiyelerin durmaması için KDV indiriminin şart olduğu belirtildi. 4 Özbostan İnşaat, ev sahibi olmak isteyen öğretmenler için özel kampanya başlattı. Şirket, Manzara 7/24 projesinde, öğretmenlere 24 Kasım’a özel 24 bin lira indirim fırsatı sağladı. 4 2 milyar liralık imza atıldı. Emlak Konut GYO, Bizim Mahalle adıyla duyurduğu Küçükçekmece’deki arsasının 2. Etap ihalesini kazanan Dağ Mühendislik Müteahhitlik ile imzayı attı. Yıllık bazda ortalama yüzde 10’luk artış yaşandığını hatırlatan Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, bölgesel arztalep koşulları farklılık gösterse de, yurt genelinde konut fiyatlarında yıllık artış hızının yavaşladığına ve yeni konutlarda stok erime hızının düştüğüne dikkat çekti. Gayrimenkul Zirvesi’nde konuşan Yenigün, eylülde yıllık bazda yüzde 29 artışla sıçrama yapan ve 140 bine ulaşan satışlarda esas etmenin, martta yürürlüğe giren ve 30 Eylül’de sona eren tapu harcı indirimi olduğunu dile getirdi. Yenigün, “Diğer taraftan, bölgesel arztalep koşulları farklılık gösterse de, yurt genelinde konut fiyatlarında yıllık artış hızı yavaşlamakta ve yeni konutlarda stok erime hızı düşmektedir. Bu durum, talepteki canlanmanın kalıcı olamayabileceğine yönelik endişeleri artırmaktadır. Ayrıca, yurt içinde yükselen enflasyon, faiz oranları ve döviz kurları ile harcanabilir gelirde beklenen düşüşün talebi sınırlayabileceği düşünülmektedir” diye konuştu. Ankaralılara Ege Vadisi Sinpaş, Ankaralılara yüzde 8 peşinatla Ege Vadisi’nde ev seçme olanağı sunuyor. Projede 12, 24 ve 30 ay vadeyle sözleşme yapmak mümkün. Fiyatlar büyüklüğüne göre 118.300 ile 976.700 lira arasında değişiyor. Sinpaş GYO’nun İstanbul’da geliştirdiği EgeBoyu 6 yılda yüzde 130, EgeYakası 3 yılda yüzde 75 kazandırmıştı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle