03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 24 Kasım 2017 haber 2 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET Son yeşile de cami Levent’teki 18 bin 427 metrekarelik arazi dini tesis alanı oldu Merkez Bankası’nın milyonlarca do kalan araziye ilişkin hazırlanan imar planları notlarında “plan ona lar değer biçilen İstanbul ma sınırları içerisinde Levent’teki 18 bin 427 ki alanda çekme mesa metrekarelik arazisine cami yapılacak. CHP’lilerin HAZAL OCAK ve bölge sakinlerinin ye feleri, blok, boyut ve şekilleri ile yapı yükseklikleri serbest olup çev şil alana dönüştürülerek dep re yapılanma şartları dikkate rem toplanma alanı olarak kul alınarak İBB tarafından onay lanılmasını istediği araziye ca lanacak avan proje aşamasın mi projesi İstanbul Büyükşehir da belirlenecektir” ifadelerine Belediyesi (İBB) Meclisi’nde oy yer verildi. İmar planı değişik çokluğuyla kabul edildi. Mer liği teklifine ilişkin İstanbul 3 kez Bankası da “araziye ihti Numaralı Kültür Varlıklarını yacım var” diyerek plana kar Koruma Bölge Kurulu ile Tabi şı çıkıyor. Araziye yakın 600 at Varlıkları Koruma Bölge Ko metre mesafede 2 cami var. Bi misyonu da araziye cami pro jesinin uygun ol Levent halkı arazinin yeşil alan olmasını istiyor. duğuna karar verdi. CHP’li Mec lis üyesi Af fan Keçeci, “Ola sı bir İstanbul Depremi’nde top lanacak yer yok. Biz oranın yeşil yapCılaamcaiiğ’nı ianlan. alan ve deprem toplanma alanı olarak kalmasından yana yız” dedi. AKP Grup Baş Kanyon Alışveriş Merkezi kanVekili Temel Başalan ise “Öncelikle araziye zeminaltı otopark, cami ve kültür merkezinin hayırlı olmasını temenni ederim” diye konuştu. ‘İtiraz edeceğiz’ nanın boyutu ve yüksekliğine ise çevre yapılaşmasına göre karar verilecek. Beşiktaş Müftülüğü arazinin “merkezi iş alanı”ndan çıkartılarak “dini tesis alanı” yapılması istedi. İmar planı değişikliği teklifine zemin altı otopark da yapılabileceğine dair not da eklendi. Boğaziçi Sit Alanı Gerigörünüm ve Etkilenme Alanı’nda Levent Mahallesi Muhtarı Atacan Türk ise gazetemize yaptığı değerlendirmede, “Mahallede yeşil alanımız da deprem toplanma alanımız da yok. Zaten 200 metre mesafede 2 cami var. 20 yıldır boş alandı burası. Şu an içi orman gibi oldu” dedi. Türk, mahalleliyle birlikte planlara itiraz edeceklerini de belirtti. l İSTANBUL Muğla’da 5 büyüklüğündeki deprem korkuttu Mahalle sakinleri sokakta sabahladı. Bir mahalle sokakta Muğla’nın Ula ilçesinde önceki akşam meydana gelen 5 büyüklüğündeki deprem ve artçı sarsıntılar nedeniyle dağlık alanda bulunan 25 hanelik kırsal Arıcılar Mahallesi’ndeki evlerin tümünde hasar meydana geldi. Dağdan yola yuvarlanan kaya parçaları ve kökünden sökülerek devrilen çam ağaçları mahalleye ulaşımı kapattı. Mahallede elektrikler 2 saat süreyle kesildi. Yapılan incelemelerde ölen ya da yaralanan olmadığı belirlenirken, mahalle sakinleri evlerinin dışında ateş yakarak sabahladı. Arıcılar Mahallesi muhtarı Salim Uysal, yerleşim biriminde 25 hane bulunduğunu anlatırken, “Tuğla ile yapılan tek katlı 25 evde depremler nedeniyle çeşitli büyüklükte çatlaklar oluştu. İlk defa böyle şiddetli bir deprem hissettik. Yaralı ve can kaybı yok. Evlerimize girmeye korkuyoruz. Herkes evinin önünde ateş yakarak sabahladı” dedi. l DHA Mahallede deprem sonrası çatlaklar oluştu. Borçla yürüyor İBB 2018 yılında da metro projeleri için 3 milyar 248 milyon 995 bin TL dış kredi almayı planlıyor HAZAL OCAK İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 2018 yılında, 18 proje için 3 milyar 248 milyon 995 bin TL tutarında dış borçlanmayı planlıyor. 18 projenin 16’sı ise metro inşaatı işleri. Bu projelerden bazıları şöyle: l ÇekmeköySancaktepeSultanbeyli metrosu ile Sarıgazi (hastane)TaşdelenYenidoğan metrosu inşaat ve elektromekanik işleri için: 364 milyon TL... l ÜmraniyeAtaşehirGöztepe metrosu inşaat ve elektromekanik işleri için: 281 milyon TL... l KaynarcaPendikTuzla metrosu inşaat ve elektromekanik işleri için: 236 milyon TL... l KirazlıHalkalı metrosu inşaat ve elektro mekanik işleri, yeraltı aktarma merkezi (otopark) ve depo alanı inşaatı için: 264 milyon 501 bin TL... l İkitelliAtaköy metro hattı inşaatı ve elektromekanik işleri için: 279 milyon TL... l KabataşMecidiyeköyMahmutbey metro hattında yapılacak tüm işler için: 446 milyon TL... l İSTANBUL Cumhuriyet ve demokrasi16 24Kasım Öğretmenler Günü’nü, Türk Devrimi üzerindeki kuramsal yazılarımı sürdürerek kutluyorum. HHH Türk Devrimi, insanlık tarihi açısından, Batı’daki Endüstri Devrimi’ne geçişi simgeleyen Fransız İhtilali patlamasının ve Endüstri Devrimi sürecinin, gecikmiş olarak, Anadolu topraklarında yaşanması olarak düşünülebilir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hemen hemen tek başına “ideolojik” olarak planladığı ve gerçekleştirdiği bu Devrim, Fransız İhtilali’nden ve ondan sonra yaşanan Endüstri Devrimi sürecinden üç bakımdan farklılık gösterir ve bu nedenle çok daha zor, hemen hemen mucizevi bir nitelik taşır: 1) Birinci farklılık, Osmanlı İmparatorluğu’nun Endüstri Devrimi’ni kaçırmış olmasından dolayı zayıflamış, yenilmiş, işgal edilmiş ve paylaşılmış olmasıdır: Bir toplumsal devrim yapmak için önce ülkeyi işgal etmiş olan galip devletleri, Anadolu’ya Batı’dan saldıran Yunan ordularını, Doğu’dan saldıran Ermenileri ve tahtını korumak için onlarla işbirliği yapan Padişah taraftarlarını yenmek gerekmektedir. Sadece bu askeri ve siyasal farklılık bile, Türk Devrimi’nin gerçekleştirilmesini, Fransız İhtilali’ne ve Endüstri Devrimi’ne göre, adeta olanaksız kılmaktadır. 2) İkinci farklılık daha temel, ama daha az dikkati çeken bir sınıfsal yetersizlikten, toplumsal, ekonomik, kültürel ve siyasal “geride kalmışlıktan” kaynaklanır: 1920’ler, 30’lar Anadolusu’nda, Fransız İhtilali’ni ve Endüstri Devrimi’ni yaratan toplumsal, ekonomik, kültürel ve siyasal koşullar olgunlaşmamıştır. Kısacası, Feodal bir Din/Tarım Toplumunda, Fransız İhtilali’ne ve Endüstri Devrimi’ne yol açan koşulların hiçbiri yoktur; bu açıdan Anadolu’da bir Fransız İhtilali’nin ve bir Endüstri Devrimi’nin gerçekleşmesi hiç de olanaklı görünmemektedir. 3) Üçüncü farklılık, Batı’nın neredeyse 200 yıllık bir sürede ve süreçte gerçekleştirdiği Endüstri Devrimi’ni, Türk Devrimi’nin inanılmaz bir biçimde, çok hızlı yaşamış ve 1520 yıllık bir süreye ve sürece sığdırmış olmasıdır. İşte tam bu noktada, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki “DevletçiSeçkincilerin” devleti ele geçirerek yukardan aşağı gerçekleştirdikleri Türk Devrimi’ni açıklamak için, benim oluşturduğum “İdeolojik Değişme Modeli” devreye girmektedir. Benim azgelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler için geliştirdiğim “İkiz İdeolojik Değişme Modeli”, İstiklal Savaşı’nın lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkeyi kurtaran muzaffer komutan olarak kazandığı “karizma” gücü ile bir “İdeolojik Model” çerçevesinde “Cumhuriyet Reformları/Devrimleri” olarak uygulamaya konulmuştur. Elbette bu “İdeolojik Model”, Fransız İhtilali’nden esinlenmişti. Nitekim Fransız İhtilali’nin “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” ilkeleri, İttihat Terakki zamanında bile “Hürriyet, Müsavat, Uhuvvet” diye toplumda yankı bulmuştu... Atatürk’ün yaptığı, bu ilkelerin içini “Cumhuriyet Reformları/Devrimleri” ile doldurmak oldu: Yukarda belirttiğim üç farklılıktan dolayı bunu 1920’ler, 30’lar Anadolusu’nda yapmak, 18’inci, 19’uncu yüzyıl Fransası’nda ya da Avrupası’nda yapmaktan daha zordu. Ama Fransız İhtilali’nden sonra olup bitenleri bilen Atatürk, elbette o devrimcilerden çok daha ilerdeydi: Napolyon’u, krallığın geri dönüşünü, Cumhuriyetin ilanını, onun başına gelenleri ve en sonunda da Fransız ordusunun Anadolu’yu işgal edişini yaşamış, bu arada Sovyet Devrimi’ne de tanık olmuş, büyük dersler çıkarmıştı. Cumhuriyet’i Demokrasi ile taçlandırmak için 1930’da bir de deneme yaptı ama başarısız oldu, çünkü toplumsal, ekonomik ve siyasal koşullar, kısacası sınıfsal yapı olgunlaşmamıştı! DİREN CUMHURİYET... DİREN DEMOKRASİ! ÇED veAKKUYUDAVASI bilirkişi bilimsel değil ABİDİN YAĞMUR Akkuyu Nükleer Santralı’nın ÇED olumlu raporunun iptali istemiyle açılan davanın duruşması Danıştay 14. Dairesi’nde görüldü. Türkiye Barolar Birliği, Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği ve Türk Tabipleri Birliği’nin yanı sıra 17 kurum ve kişinin davacı olarak yer aldığı duruşmaya çevre derneklerinin ve yöre köylülerinin avukatı olarak katılan Semra Kabasakal, savcının davanın reddini istediğini belirtti. Kabasakal “Biz de hâkimlere şunu söyledik: Siz bu davayı kabul etseniz de etmeseniz de biz santralı yaptırmayacağız.” Avukat Sevim Küçük de, “Raporun sonuç bölümünde ‘eksiklikler olsa da bu ÇED raporunun bütününü sakatlamaz’ diyor bilirkişi. Yani ÇED raporunda eksiklikleri kabul ediyor ama sakatlamaz diyor. Böyle bir ifade hukuki ve bilimsel değil. Mahkemeden, uzmanlardan oluşan yeni bir bilirkişi heyeti atanmasını talep ettik” diye konuştu. l MERSİN C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle