29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 6 Ekim 2017 2 [email protected] sağlık EDİTÖR: SİBEL BAHÇETEPE TASARIM: EMİNE BİLGET Tolun, ülkemizden seçilen TEK kadın üye oldu Bir ilke imza attı Avrupa Moleküler Biyoloji Organizasyonu’nun Türkiye üyeliğine Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Aslı Tolun seçildi Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Aslı Tolun, Avrupa Moleküler Biyoloji Organizasyonu (EMBO) üyeliğine seçilen Türkiye’den tek kadın üye oldu. Tolun, “Gençlerin azimli olmalarını, amaçlarına yönelik çok çalışmalarını, bilhassa kız ların yılmamalarını ve hep bilimle kalmasını isterim” dedi. Bilimsel araştırma ve işbirliğiSİBEL ni hedefleyen EMBAHÇETEPE BO, bu yıl 65 yeni üyeyi bünyesine kattı. Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nde hastalık genlerinin tanımlanması ve popülasyon genetiği alanlarında araştırma faaliyetleri gerçekleştiren Prof. Dr. Aslıhan Tolun da bu yıl seçilen EMBO üyeleri arasında yer aldı. Prof. Dr. Tolun ile birlikte Türkiye’den EMBO üyesi olan bilim insanı sayısı 3’e çıkmış oldu. Bilimsel paylaşım, yetkin bilim insanlarına destek ve bilim etkinliklerini güçlendirmeye yönelik dünya çapında etkinlikleri Prof. Dr. Aslı Tolun olan EMBO’nun aralarında Nobel Ödülü alan araştırmacıların da yer aldığı, Avrupa ve dünyanın en önde gelen araştırmacılarından oluşan 1700’i aşkın üyesinin olduğu da kaydedildi. Üyelerde kadın oranı Prof. Tolun, “EMBO’nun bilimsel paylaşım, yetkin bilim insanlarına destek ve bilim etkinliklerini güçlendirmeye yönelik dünya çapında etkinlikleri var. Tüm ülkelerden bilim insanları EMBO desteklerine başvurabilir. Bu destekler çok çeşitlidir: Kurslar, çalıştaylar, bir süre başka bir laboratuvarda çalışmak için burslar gibi...” dedi. “Üyelerin yüzde 40’ı kadın” diyen Tolun, “Üyelik, proje ve burs başvuruları ile yayına su nulmuş makaleler için kabul oranlarında kadınerkek farkı olup olmadığını araştırır. Amaç, bilim insanlarında cinsiyete göre kayırma olup olmadığını anlamak” diye konuştu. ‘Kızlar yılmasın’ EMBO üyeliğini önemsediğini anlatan Tolun, EMBO’nun Türkiye’den üçüncü üyesi olduğunu anımsattı ve özetle şunları söyledi: “İlk üye Prof. Engin Bermek idi. Önceki hafta üç genç kadın doktora öğrencimiz bana heye canla, ‘Türkiye’den seçilen ilk kadın üyesiniz’ deyince, üyeliğimin değeri gözümde daha da arttı. Gençlerin azimli olmalarını, amaçlarına yönelik çok çalışmalarını, bilhassa kızların yılmamalarını ve hepsinin hep bilimle kalmasını isterim.” Ekibi ile birlikte hastalık genleri aradıklarını belirten Tolun “Akraba evliliği yapmış büyük ailelerde, çok nadir ya da yeni kalıtsal hastalıklar ortaya çıkar. Biz de ailedeki hastalığın nedeninin hangi gendeki kusur olduğunu bulmaya çalışırız. Bozuk geni bulduğumuzda, o genin hücrelerimizde, vücudumuzda ne gibi bir işlevi olduğunu ve hangi organlarımız için önemli olduğunu tam olarak anlarız. Bir yıl içinde buna benzer 12 gen keşfettik, bu sayının artacağını umuyoruz. İkinci çalışma alanımız ise, toplum genetiği üzerine. Uluslararası yoğun araştırmalarla, genlerimizin işlevlerini, genetik yapımızda ne gibi bozukluklar olabileceğini, bunların ne gibi sonuçlar doğurabileceğini anlamaktayız. Ama bir kişinin genetik yapısına bakarak, onun ileride hangi hastalıklara yakalanacağının bilinmesi beklenmesin.” Rona Aybay ve mahalle baskısı 1935 İstanbul doğumlu olan Profesör Rona Aybay, Türkiye’yi yazıların; Şerif Mardin ekseninde, sosyal/politik sorunların bilimsel yaklaşımla Uluslararası Mahkemelerde nasıl irdelenip, incelenmesi yargıç olarak temsil gerektiği konusunda çok etmiş, çok değerli bir yararlı dersler içeriyor. hukukçu ve çok değerli bir Özellikle, bu gibi konulara akademisyendir. Etkileyici deyim yerindeyse futbol özgeçmiş özeti şöyledir: taraftarlarının “bizim takım Milletler Özel Hukuku ne yaptıysa doğrudur; karşı Profesörü. takım ne yaptıysa yanlıştır” New York Columbia yaklaşımıyla bakanlar için, Üniversitesi Hukuk yazıların çok uyarıcı nitelikte. Fakültesi’nden Karşılaştırmalı Türkiye’de çağdaş Hukuk derecesi. sosyolojik araştırmanın ODTÜ Kamu Yönetimi öncülerinden ve günümüzdeki Bölümü eski başkanı. Duayeni durumunda olan ODTÜ İdari İlimler Fakültesi bir Dosta, konuyla ilgili eski dekanı. bazı düşüncelerimi ve Ankara Üniversitesi Siyasal saptamalarımı sunmak, Bilgiler Fakültesi eski dekan umarım, haddini aşmak yardımcısı. sayılmaz. Türk Hukuk Kurumu eski Dünkü yazını da ilgiyle genel sekreteri. okudum… İstanbul Barosu eski başkan Ş. Mardin’in “Mahalle yardımcısı. baskısı, bilinmeyen ve sosyal Türkiye Barolar Birliği İnsan bilimce ifade edilmesi çok zor Hakları Merkezi eski başkanı bir havadır” sözleri eğer bir (20062011). dil sürçmesi ya da görüşmeyi Bosna Hersek İnsan Hakları yapan R. Çakır’ın özensiz Mahkemesi eski yargıcı (1996 aktarımı değilse sosyal 2003). bilimlerle azçok ilgilenmiş biri Irkçılık ve Hoşgörüsüzlük için çok yanlış ve yakışıksız bir Karşıtı Avrupa Komisyonu eski anlatım. üyesi. Senin de pek yerinde olarak Bosna Hersek’teki insan belirttiğin üzere, bu toplumsal hakları ihlallerini incelemekle baskı hiç de “bilinmeyen” bir görevle AGİT Komisyonu eski olgu değil. Böyle söylemek üyesi. deyim yerindeyse “AMERİKA Uludağ Üniversitesi Hukuk kıtasını Kolomb’dan sonra Fakültesi ve KKTC Yakın Doğu yeniden keşfetmek” sayılır! Üniversitesi Hukuk Fakültesi Bu baskının “ifadesi zor” Öğretim Üyesi. niteliğine gelince burada da, Milletlerarası Özel Hukuk benzer konularda inceleme ve İnsan Hakları Hukuku yapıp, kitapmakale yazanların alanlarında yazılmış olanlar karşılaştıkları “ifade zorlukları” başta olmak üzere çok sayıda açısından özel bir durum söz kitap, makale, bildiri; yüzlerce konusu değil, sanırım. konferans. Ancak, “mahalle baskısı”nın; Bu değerli akademisyen, aileden başlayıp, kişinin içinde “Mahalle Baskısı” ve bulunduğu ya da ilişkide “Türkiye İran olur mu?” olduğu apartman komşuları konuları üzerine bir mektup mahalle, iş çevresi, dernek, yollamış. Bu değerli meslek odası, tarikat, cemaat mektubun “Mahalle Baskısı” vb. çeşitli ortamların hepsini hakkındaki ilk bölümü kapsamakta yetersiz kaldığı aşağıda. söylenebilir. HHH HHH Değerli Dostum Emre, “Türkiye İran olur mu?” “Şerif Mardin”le ilgili konusu bir dahaki yazıya! Uykuya yatan virüsler uyanırsa Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Sema Karaoğlu, virüs yoluyla buluşan bir hastalık olan zonanın tedavisinde ilk 23 günün çok değerli olduğunu belirterek “Daha sonra yapılan tedaviler hastalığın normal seyrini etkilemez” dedi. Yanma ve ağrı Halk arasında gece yanığı/ kuşak hastalığı olarak da bilinen zona, vücudumuzun sağ ya da sol tarafında yalnızca bir tarafta daha çok gövde ve baş kısmında olmak üzere her alanda görülebiliyor. Karaoğlu “Hastalığın oluşacağı bölgede önce hafif batma, yanma hissi ve ağrı ile başlar. Ardından kızarık bir zeminde içi sıvı dolu kabarcıklar halinde devam eder” diye konuştu. Karaoğlu, özetle şunları kaydetti: “Özellikle yaşlı ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde görülür. Zona tedavi edilse de edilmese de lezyonların ortalama 3 haftada geçtiği bir viral hastalıktır. Ancak tedavide ilk 23 gün çok değerlidir. Virüslere karşı yapılan tedaviler bu dönemde etkilidir.” Bir numaralı düşman sigara Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) tarafından düzenlenen 33. Uluslararası Katılımlı Türk Kardiyoloji Kongresi, 58 Ekim 2017 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştiriliyor. Kongreye ilişkin dün düzenlenen basın toplantısında konuşan dernek başkanı Prof. Dr. Mahmut Şahin, ülkemizde yaklaşık 3,5 milyon koroner kalp hastası olduğunu belirterek “Yılda yüzde 4 artışla bu sayıya her yıl 210 bin yeni vaka eklenmektedir. 2012 yılı verilerine göre yılda 420 bin koroner olay ortaya çıkmakta olup, bunların 180 bini kalp krizi olarak bilinen akut koroner sendromdur. Ülke halkının sağlığını tehdit eden en yaygın hastalıkların başında kalp ve damar hastalıkları gelmektedir” dedi. Tüm kalp hastalıklarının yüzde 20’sinden sigaranın sorumlu olduğunu kaydeden Şahin, “Özellikle erken yaşta başlamanın yaygın olduğu ülkemizde genç yaşta geçirilen kalp krizlerinin en önemli nedeni maalesef sigaradır. Halkımızda yaygın olan sağlıksız yaşam tarzı uygulamaları ve risk faktörleri nedeniyle risk kategorimiz maalesef çok yüksek riskli grubun içindedir” diye konuştu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle