04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Havai fişek fabrikasında facia Endonezya’nın başkenti Cakarta’nın batı yakasında bulu nan bir havai fişek fabrikasında üç saat arayla iki patlama meydana gelmesi sonucu yangın çık tı. Faciada en az 47 kişi öldü, 46 kişi yaralandı. Panik içinde kaçmaya çalıştıkları anlaşılan kur banların çoğu fabrikanın arka tarafında tanınmayacak şekilde yanmış halde bulundu. Fabrika ya kayıtlı 103 işçi var. Polis ulaşılamayan 10 kişinin işe gelmediği ya da kaçıp kurtulduğunun umulduğunu söylerken arama kurtarma ekipleri can kaybının artabileceğini belirtti. Cuma 27 Ekim 2017 [email protected] EDİTÖR: MERİÇ ŞENYÜZ TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 7 Irak hükümet güçlerinin Anbar’ın batı bölgesinde ilerlediği belirtiliyor. Barzani’ye ret Irak Başbakanı, IKBY’nin ‘referandumu donduralım, diyalog başlasın’ önerisine kapıyı kapadı. ‘Tek seçenek iptal etmeniz’ dedi Bir ay önce düzenlediği bağımsızlık referandumuna dahil ettiği Kerkük dahil statüsü tartışmalı bölgelerin kontrolünü Irak hükümet güçlerine karşı kaybeden Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) referandumun sonuçlarını dondurmaya yönelik geri adımını Irak Başbakanı Haydar İbadi yeterli bulmadı. Türkiye’nin ardından dün İran’ı ziyaret eden İbadi “Referandum iptal edilmeli. İptalinden ve anayasaya saygı duyulmasından başka bir şeyi kabul etmeyiz” dedi. Irak lideri “Kardeşimiz Kürdistan Bölgesi’ne daha önce de söylediğimiz gibi Irak’ın birliği ve toprak bütünlüğünü büyük özenle koruyacağız ve ayrılığın ülkemizi tehdit etmesine izn vermeyeceğiz” diye ekledi. ‘ABD’ye güvenme’ İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney de makamında kabul ettiği İbadi’nin Irak’ın toprak bütünlüğünü korumaya ve merkezi hükümetin tam otoritesini tesis etmeye yönelik önlemlerini desteklediğini belirtti. “Irak’ın Arap dünyası için önemli bir ülke olduğunu, komşularıyla ilişkilerini güçlendirmesini desteklediklerini, ama İbadi’nin Amerikan numaralarına kanmaması ve onlara güvenmemesi gerektiğini” söyleyen Hamaney, IŞİD’i ABD’nin kur duğunu öne sürdü. Hamaney şu ifa Sihela’dan peşmergeyle çatışma ha deleri kullandı: “Teröristler Irak dev berleri geldi. Irak güçlerinin Fırat letiyle halkına yenildikten sonra ABD Nehri üstündeki Zumar’da bazı peş kendini bu önemli gelişmeyle aynı hi mergeleri esir alıp diz çöktürdüğü zada göstermeye çalışıyor, ama ne za ne, Irak güçlerinden bir grubun Fiş man fırsatını bulursa yine Irak’a dar Habur’a doğru Fırat Nehri’nde tek be indirecek.” İbadi’yi ağırlayan İran neyle ilerlediğine dair fotoğraflar sos Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise yal medyaya düştü. Irak hükümet güçleri kapsamındaki Peşmerge Genelkurmay Başka Şii ağırlıklı milis gücü Haşdi Şabi’nin nı Cemal Eminki ise Irak saldırı İran nüfuzunu yaydığı iddialarına sının püskürtüldüğünü öne sürüp atıfla bölgede egemenlik kurma niye “Bir adım ileri gelemediler” dedi. Er tinde olmadıklarını savundu. “İran, bil merkezli Rudaw kanalı, Zumar Irak’ın güvenliğini kendi güvenliği ve Rabia cephelerinde 150 Iraklı mi olarak görüyor” diye ekledi. lis ve askerin “etkisiz hale getirildi Sınıra ilerliyorlar ği” iddiasında bulundu. Habere göre Irak güçleri onlarca ölü ve yaralı ver Bu arada Haşdi Şabi dahil Irak güç di. Irak ordusuna bağlı Acil Müdaha leri, IKBY’nin Türkiye ve Suriye ile le Tugayı İlişkiler Sorumlusu Binbaşı sınır bölgesine (Fiş Habur) ilerliyor. Cafer İbrahimi de öldürüldü. Ancak Dün ErbilKerkük yolu üstündeki Al ne Irak ordusu ne de Haşdi Şabi peş tınköprü, Türkiye sınırına yakın Ra mergeyle çatışma bildirdi. bia ve Zumar, Suriye sınırına yakın Rus kanalı Sputnik’e konuşan ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı uluslara rası koalisyonun bir yetkilisi ise ken dilerinin arabuluculuk görevi üstle nemeyeceğini belirtti. Yetkili, “Irak ile IKBY arasında arabuluculuk ya pılması askeri değil, siyasi bir sorun. Bu nedenle arabuluculuk için ABD Dışişleri’ne başvurulmalı” dedi. Ön İbadi’nin Ankara ceki gün Erbil, Bağdat’a “ateşkes, re sonrası durağı ferandum sonuçlarının dondurulma Tahran oldu. İran sı, iki hükümet arasında Irak anaya Cumhurbaşkanı Ruhani ile görüştü. sası temelinde diyaloğa başlanması” önerisinde bulunmuştu. IŞİD’E SON DARBE OPERASYONU Irak güçleri, IŞİD’in elinde kalan son toprak parçasına yönelik operasyonu başlattı. Irak Başbakanı Haydar İbadi, Anbar eyaletinin batısındaki Kaim bölgesini IŞİD’den kurtarma operasyonunun başladığını duyurdu. Açıklamada “Terörün Irak’taki son inleri konumundaki Kaim, Rava ve diğer kasabalara doğru ilerliyoruz. IŞİD’ciler ya ölecek ya da teslim olacak” denildi. Bölgeye “Devlete karşı eline silah almış çocuklarınıza, akrabalarınıza derhal silahları atıp beyaz bayrak çekilmiş evlerin damlarına çıkmalarını söyleyin” yazılı broşürler atıldı. Irak’ta IŞİD dosyasını kapatacak operasyona ordu, polis, Haşdi Şabi ve aşiret güçleri katılıyor. Irak’ın Suriye sınırında tespit edilen IŞİD’in takviye olarak gönderdiği bir konvoy Irak savaş uçaklarınca imha edilirken Suriye hükümet güçleri de IŞİD’in elinden sınır bölgelerini kurtarmak için harekete geçti. Irak sınırına yakın doğudaki Deyr ez Zor’da bir koldan hükümet güçleri diğer koldan ABD destekli SDG ilerliyor. Dün hükümet safında savaşan Hizbullah, Suriye güçlerinin Deyr ez Zor’da T2 petrol pompalama istasyonunu IŞİD’den aldığını, böylece IŞİD’in Suriye’deki son kalesi Ebu Kemal kasabasına ilerlemenin yolunun açıldığını duyurdu. T2’ye 70 km. mesafedeki Ebu Kemal’in Irak tarafında da Kaim yer alıyor. ABD: ESAD’I İSTEMİYORUZ Suriye için 3031 Ekim’deki Astana görüşmelerinden sonra Cenevre görüşmelerinin 28 Kasım’da başlayacağını açıklayan BM’nin Suriye Temsilcisi Staffan de Mistura, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ı ağırladı. Cenevre sürecinin canlanmasına destek açıklayan Tillerson “ABD, Beşar Esad’ın yönetimde olmadığı, birlik ve bütünlük içinde Suriye istiyor. Esad yönetimi sonuna ulaşıyor, tek mesele bunun nasıl olacağı” dedi. PUTİN’LE ÇEVRESİNİN SERVETİ ‘24 milyar dolarları var’ Organize Suç ve Yolsuzluk Ra porlama Projesi (OCCRP) ve Novaya Gazeta’nın araştırmasına göre resmi yıllık maaşı 8 bin 500 dolar olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, 573 milyon dolarlık kişisel serveti bulunuyor. OCCRP’nin hesaplamaları ve Forbes’un 2017 sıralamasına göre, Putin’in akrabaları ve çocukluk arkadaşlarından oluşan yakın çevresinin elinde tuttuğu servetin değeri 24 milyar dolar civarında. Çoğu, Rusya’nın en kazançlı sektörü olan enerjitabii kaynaklarla ilişkili ve büyük şirketlerde hisseleri ya da üst Putin düzey görevleri bulunuyor. En yakınları kendilerini işadamı olarak bile tanıtmazken devlet otoritesinin kullanıldığı büyük çaplı yolsuzluklar sonucunda Putin’in servetini kâğıt üzerinde işleten “aracılar” olduklarından şüpheleniliyor. “Aracılar” arasında yer alan Putin’in kuzeninin oğlu olan Mihail Şelomov, Sergey Roldugin ve Pyotr Kolbin’in muazzam servetinin gerçekte Putin’e ait olduğu ileri sürülüyor. Rus gazeteci silahlanıyor Rusya’nın en önde gelen muha lif gazetesi Novaya Gazeta, çalışanlarını silah eğitiminden geçirmeyi ve öldürücü olmayan silahlarla donatmayı planlıyor. Rusya’da muhaliflere ve gazetecilere yönelik suikastlarla saldırılara dikkat çeken Genel Yayın Yönetmeni Dimitri Muradov “Yazıişlerini silahlandıracağım. Gazetecileri ne olduğunu açıklamak istemediğim güvenlik araçlarıyla donatacağız. Bunun için içişleri bakanlığıyla anlaşma yapacağım” dedi. Muhabir Pavel Kanigin, silah taşıdıklarının bilinmesinin bile suçluları caydırabileceğini söyledi. Son olarak bu hafta Moskova’nın Yankısı Radyosu’nun ofisinde bir gazeteci boynundan bıçaklanmıştı. İsrail’den İran tehdidi ABD Başkanı Donald Trump’ın İran karşıtı cepheyi genişletme yönünde çabaları hız kazanırken Washington’ın yakın müttefiki İsrail’den Tahran’a karşı gerekli adımların atılmaması halinde kendilerinin doğrudan askeri müdahalede bulunabileceği çıkışı geldi. İsrail İstihbarat Bakanı İsrail Katz, Japonya’nın başkenti Tokyo’ya ziyaretinde yaptığı açıklamada “Trump liderliğinde İran’ın nükleer kapasitesinin önüne geçilmesi yönünde uluslararası çabalar sonuç vermezse, İsrail kendi başına askeri eylemi geçecektir. Tahran’la anlaşmada onların asla nükleer silahları olamayacaklarını sağlayacak değişiklikler yapılabilir” dedi. İran’la nükleer anlaşmaya imza atan Britanya, Fransa, Almanya, Rusya, Çin ve AB’den daha önce anlaşmanın olduğu gibi sürebileceği yönünde Washington’la aynı noktada durmadıklarını ortaya koyan açıklamalar gelmişti. Trump öncesi ziyaret Trump, 13 Ekim’de, selefi Obama döneminde İran’la varılan uluslararası nükleer anlaşmaya yönelik muhalefetini vurgulayarak Tahran’a yönelik Devrim Muhafızları’nı da hedef alacak şekilde sert yaptırımların uygulanması yönünde görüşünü dile getirmiş, topu kongreye atmıştı. Çin ziyareti sonrasında 6 Kasım’da Japonya’yı ziyaret etmesi planlanan Trump’tan önce ise Tokyo’da İsrail İstihbarat Bakanı temaslarda bulunarak Tahran karşıtı cepheyi genişletme yönünde nabız yokladı. Başbakan Binya min Netanyahu’nun sağcı Likud Partisi’nden Katz, Japon hükümetinden İran konusunda Trump’a destek vermeleri talebinde bulunduğu söyledi. Ayrıca İran’ın Suriye’de üs kurmasının önüne geçilmesi çağrısında da bulundu, bu konuda ABD ve diğer ülkelerle çalışarak böyle bir şeye izin vermeyeceklerini savundu. Kuzey Kore’nin nükleer faaliyetleri, Çin’in bölgedeki etkinliği ile başetmeye çalışan Japonya’da Abe yönetimi, Trump ile ittifakını pekiştirme çabasında. Ancak Tokyo’nun petrol ihtiyacının çoğunu karşıladığı Ortadoğu’daki ülkelerle dostane ilişkiler yürütme siyaseti izlediği, bu çerçevede Tahran’la da benzer yaklaşımı sürdürdüğü yorumları yapılıyor. Kenya’da yine kanlı seçim Kenya, 8 Ağustos’ta yapılan usulsüzlük iddiaları nedeniyle iptal edilirken en az 50 kişinin de ölümüne yol açan seçimlerin tekrarı için dün yeniden sandık başına gitti. Muhalefetin boykot çağrıları eşliğinde gerçekleşen seçimlerde yine ülkenin pek çok bölgesinden şiddet haberleri geldi. En az üç kişi öldü Doğu Afrika’nın en güçlü ekonomisi konumundaki Kenya’da muhalefet lideri Raila Odinga’nın adil bir seçim yapılacağına güvenmediği için boykot ettiği seçimi Devlet Başkanı Uhuru Muhalifler seçim komisyonuna güvenmedikleri gerekçesiyle sandığa gitmedi, kimi bölgelerde şiddetli çatışmalar yaşandı. Kenyatta’nın kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Odinga taraftarları sandığa gitmezken seçimlerin yapılmasını aktif bir şekilde boykot etmek üzere ülke çapında gösteriler düzenledi, özellikle ülkenin batısındaki Kisumu şehri ile başkent Nairobi’nin dış mahalleleri olan Kibera ve Mathere’de polisle göstericiler arasında şiddetli çatışmalar yaşandı, en az üç kişi ya şamını yitirdi. Polisin biber gazı ve plastik mermi kullandığı çatışmalarda, göstericiler barikatları ateşe verirken Mathare’de bir kilise de çıkan yangında kül oldu. Çıkan çatışmalar nedeniyle sandığa katılım oranı düşük olurken seçim kurulu en çok etkilenen dört seçim bölgesi olan Homa Hay, Kisumu, Migori ve Siaya’da seçimlerin yarına ertelendiğini açıkladı. Katalanlar Madrid’in restini gördü İspanya hükümetinin “Altı ay içinde bölgesel yönetim seçimlerine gidin, yoksa kayyım atarız” tehdidine karşın Katalonya Özerk Bölgesi Başkanı Carles Puigdemont seçime gitme kararı almayacaklarını açıkladı. Basın toplantısında, “Eğer kayyım atanmama garantisi verilmiş olsaydı, seçime gitme kararı almaya hazırdık. Ancak bu garantinin verilmediği koşullarda erken seçim kararı almamız için hiçbir neden yok” diyen Puigdemont, “İspanya Senatosu’nun kayyım kararını onaylaması halinde bölgesel yönetim buna direnecektir” diye ekledi. Ardından toplanan Katalan meclisi kayyıma karşı ne yapılacağını görüştü. Bu gelişmelerin ardından bugün İspanya Senatosu’ndaki oylamadan “kayyım atama” kararının çıkmasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. ‘Boyun eğme’ protestosu Dün gün boyu Puigdemont’un erken seçim kararı alacağına dair beklentilerin Barselona basınında yer bulması üzerine binlerce ayrılıkçı Katalan sokaklara çıkarak “Hain Puigdemont” yazılı pankartla yürüdü. Hep bir ağızdan “bağımsızlık” diye haykıran kitle, Madrid’in erken seçim baskısına boyun eğilmemesi çağrısı yaptı. Puigdemont bunun üzerine yerel saatle 13:30’da yapacağı konuşmayı ilkin iptal etti, ardından 17:00’de bir açıklama yapacağını ilan etti. Açıklama öncesi bağımsızlık yanlısı iki milletvekili protesto ederek istifalarını verdi. Ancak Puigdemont’un açıklaması, beklentilerin aksine “seçime gitmemek” yönünde oldu. İspanyol basını, “Katalan liderin bağımsızlık yanlılarının baskısına göğüs geremediği için fikrini değiştirdiği” yorumunu yaptı. İspanya Başbakanı Mariano Rajoy’un iktidardaki Halk Partisi, Katalonya Özerk Yönetimi’nin geri adım atmaması halinde cuma günü (bugün) anayasanın özerkliğin feshine dair 155. maddesinin işletilmesine Senato onayı alarak kayyım sürecini başlatacağını ilan etmişti. Barselona’da bağımsızlık yanlıları dün de Katalan bayraklarıyla meydanlardaydı. Trump’tan Şi’ye ‘kral’lı methiye... ABD Başkanı Donald Trump, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) 19. Kongresi’nde yeniden Genel Sekreter seçilerek Çin Devlet Başkanlığı görevini sürdüren ve adını ülkenin anayasasına yazdıran Şi Cinping’i telefonla arayarak kutladı. Trump, kutlamanın ardından “Olağanüstü yükselişini kutlamak için Çin Devlet Başkanı Şi ile konuştum. Kuzey Kore ve ticareti, yani iki önemli konuyu da konuştuk!” tweetini attı. İki hafta sonra Pekin’i ziyaret edeceğini hatırlatan Trump, Çin lideri ve eşiyle, kendisi ve eşinin birlikte fotoğrafını paylaşıp “Melania ve ben Başkan Şi ve Madam Peng Liyuan ile Çin’de görüşmek için sabırsızlanıyoruz. İnanıyorum ki tarihi bir ziyaret olacak” diye ekledi. Putin’e eleştiri ABD Başkanı, “K. Kore konusunda Şi bize çok yardımcı oluyor, ancak Putin olmuyor. Yardımcı olsalar ilişkilerimiz farklı olabilirdi” vurgusunda da bulundu. Fox Business Network’e demecinde Şi’nin yükselişine övgüler yağdıran Trump, güçlü bir lider, çok iyi bir insan olduğunu, aralarında çok iyi ilişkiler bulunduğunu söylediği Şi için “Ona Çin’in kralı da diyebilirsiniz” sözünü sarf etti. “O da başkan olarak anıldığı için insanlar ikimizin iki başkan arasında olabilecek en iyi ilişkiye sahip olduğumuzu söylüyorlar. Kimileri ona Çin’in kralı dese de, kendisi başkan olarak anılıyor” diye konuştu. Çin basınına göre Şi de Trump’a “ÇinABD ilişkilerinde gelecek için ortak bir model” için birlikte çalışmaya istekli olduğunu belirtti. Öte yandan Şi’ye bir kutlama da Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’dan geldi. Twitter’dan Rus medyasına yasak ABD merkezli sosyal medya devi Twitter, Rus medya ağları Russia Today (RT) ve Sputnik’in sahip olduğu tüm hesaplardan gelen reklamları yasakladığını duyurdu Açıklamada, “Bu karar, 2016 ABD başkanlık seçimlerine yönelik yaptığımız geçmiş çalışmamıza ve ABD istihbaratının Rusya hükümeti adına RT ve Sputnik’in seçime müdahale girişiminde bulunduğu bulgusuna dayanıyor. Bu karar kolay alınmadı. Bu adımı, Twitter’daki kullanıcı deneyiminin güvenilirliğini korumaya yardım için atıyoruz” denildi. Moskova’dan gelen tepkilerde Amerikan medyasının Rus misillemelerine hazır olması uyarısı yapıldı. Sputnik ve RT Genel Yayın Yönetmeni Margarita Simonyan, “Twitter’ın Amerikan istihbarat servislerinin kontrolünde olduğu aklıma gelmezdi. Böyle iddialar bana komplo teorisi gibi gelirdi. Ama Twitter bunun doğru olduğunu adeta itiraf etti” dedi. Rus Dışişleri Sözcüsü Maria Zaharova, bunun Rus medyasına saldırı olduğunu ve ABD’nin ifade özgürlüğünü garanti eden kendi yasalarıyla uluslararası yasaları çiğnediğini söyledi. Diğer yandan ABD Başkanı seçilmesi öncesi Donald Trump’a Rus istihbaratının elindeki seks kasetleri üzerinden şantaj yaptığını iddia eden dosyayı Demokrat rakibi Hillary Clinton’ın finanse ettiği ortaya çıktı. Rusya’da görev yapmış eski Britanyalı ajan Christopher Steele’e dosyayı hazırlatan Fuison GPS isimli şirketi Clinton’ın tuttuğu basına yansıdı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle