05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 24 Ekim 2017 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 11 İyi ki doğdun Emre 201 gündür tutuklu bulunan gazetemiz muhasebe servisi çalışanı Emre İper’in doğum günü gazetedeki arkadaşları tarafından kutlandı. İper’in çalışma masasının etrafında ellerinde, “Doğum günün kutlu olsun. Seni çok seviyoruz Emre” yazılı dövizler bulunan Cumhuriyet çalışanları hep bir ağızdan “Doğum günün kutlu olsun Emre” dedi. Emre İper’in doğum günü pastasını Muhasebe Müdürü Günseli Özaltay kesti. Emre’nin haksız ve hukuksuz bir biçimde tutuklu bulunduğuna dikkat çekilen konuşmada, 31 Ekim’de yapılacak olan duruşmada tüm tutuklu arkadaşlarımızın serbest bırakılmaları ve bir an önce aileleri ile birlikte sevenlerinin yanına dönmesi istendi. l İSTANBUL/Cumhuriyet KHK’ye teslim oldular Türk Nöroloji Derneği, AKP’nin çıkardığı KHK’yle ihraç edilen bilim insanlarını çalışmalardan uzaklaştırıyor. Tutumu protesto edenler de cezalandırılıyor Nöroloji çeşitli dallarından hekimleri çatısı altında toplayan Türk Nöroloji Derneği (TND), AKP hükümetinin çıkardığı KHK’ler ile üniversitelerden ihraç edilen bilim insanlarını derneğin bilimsel çalışmalarından da uzaklaştırıyor. Dernek yönetiminin tutumunu protesto eden bilim insanlarını da dernek, onur kurulu kararı ile cezalandırıyor. TND yönetimi bu kararlarını meşru kılmak için de Türk Tabipler, Birliği’den (TTB) onay alınmış gibi gösteriyor ve dernek Hukuk Bürosu’nun görüşünü de tersine çevirerek gerekçelendiriyor. Bir süre önce akademisyenlerin “Barış Bildirisi”ni imzalayan Prof. Dr. Taner Özbenli’nin KHK ile üniversiteden ihracının ar GenÇay GÜRSOY’DAN TEPKİ İSTİFASI Uzun yıllar İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesinde Nöroloji Anabilim Dalı başkanlığını yürüten Prof. Gencay Gürsoy, sert bir açıklama yayımlayarak TND üyeliğinden istifa etti. Prof. Gürsoy dernek yönetimine yolladığı mektubunda Prof. Özbenli’yi bilimsel kongre çalışmalarından uzaklaştırdıkları ve Prof. Hüseyin Şanlı’ya da kınama cezası verdiklerinden dolayı yönetimi kınadığını ve dernek üyeliğinden istifa ettiğini belirtti ve mektubunu “Bu tutumunuzun 12 Eylül Askeri Darbesi’ni izleyen günlerde hiçbir gerekçe gösterilmeden görevime son verilmesi üzerine Nöroloji Ders Kitabı’na yazdığım bölümün ve İstanbul Tıp Fakültesi Dergisine yazdığım bilim sel yazının ibretlik bir işgüzarlıkla alelacele çıkartılması işleminden bir farkı olmadığını esefle hatırlatmak isterim” diyerek bitirdi. l Haber Merkezi Gençay Gürsoy dından TND yönetimi Prof. Özbenli’nin konuşmacı olarak yer alacağı “Ulusal Nöroloji Kongresi” çalışmalarına katılmasını da yasakladı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Nöroloji Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Hüseyin Şahin’e de dernek yöne timinin bu kararını protesto ettiği için “kınama” cezası verildi. Gerekçe var ama! Tümü profesör unvanı taşıyan TND yönetimi, Prof. Özbenli’nin bilimsel çalışmalara katılımını yasak lama, bu durumu protesto eden Profesör Şahin’e kınama cezası verilmesinin gerekçesini Türk Tabipleri Birliği’nin ve gerek TND Hukuk Bürosu’nun görüşlerine dayandırdı. Oysa gerek TTB ve TND Hukuk Bürosu’nun konuyla ilgili değerlendir melerinde şöyle deniyor: “Derneklerin olagˆanu¨stu¨ hal su¨resince de faaliyetlerini Dernekler Kanunu ve Medeni Kanun hu¨ku¨mleri ıs¸ıgˆında devam ettirme hakkına sahip oldukları, kamu go¨revinden uzaklas¸tırılan/ c¸ıkarılan/tutuklanan kis¸inin dernek yo¨netiminde veya bir bas¸ka kurulunda go¨rev almasının dernek tu¨zelkis¸iligˆini etkileyen bir yo¨nu¨ bulunmadıgˆı, fakat, uzun go¨zaltı ve tutukluluk su¨resinin u¨yenin dernek organlarında aldıgˆı go¨revini yerine getirmesinin o¨nu¨ne gec¸ecegˆi...” Bu açık ve farklı yorumlanması mümkün olmayan değerlendirmelere karşı TND yönetiminin kararı nörolog bilim insanları arasında sert eleştirilere tepkiye yol açtı. 3 GAZETECİ YARGILANIYOR EPostadavası, 304 gün sonra başlıyor RedHack’in yayımladığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait epostaları haberleştirdikleri için tutuklu yargılanan eski Diken Haber editörü Tunca Öğreten, BirGün gazetesi çalışanı Mahir Kanaat, KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) Haber Müdürü Ömer Çelik, bugün yargıç karşısına çıkacak. Çağlayan’da, İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava saat 11.00’de başlayacak. Basın meslek örgütleri, yarın saat 10.00’da “haber alma ve haber verme hakkını” savunmak üzere, adliye önünde buluşma çağrısı yaptı. İddianameden... Berat Albayrak’a ait epostaları haber yapan gazetecilere yönelik suçlamalar ise “Örgüt propagandası yapmak”, “Bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme”, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunma.” 25 Aralık 2016’daki baskınlarla gözaltına alınan gazeteciler, 24 gün gözaltında kaldıktan sonra ancak adliyeye çıkarılmışlardı. Davanın tutuksuz sanıkları ise DİHA muhabiri Metin Yoksu, Etkin Haber Ajansı (ETHA) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Derya Okatan ile Yolculuk Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Eray Sargın. l İSTANBUL/ Cumhuriyet DUYGU EROL VE HABİBE EREN, ANKARA’DA GÖZALTINA ALINMIŞTI Gazeteciler serbest Ankara’da gözaltına alınan Jinnews muhabirleri Duygu Erol ve Habibe Eren savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. 20 Ekim günü evlerine yapılan baskınla “ihbar var” gerekçesi ile gözaltına alınan Duygu Erol ve Habibe Eren dün adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadelerinin ardından Habibe Eren’i serbest bırakılırken, Duygu Erol ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Jinnews editörü Sibel Yükler ve Mezopotamya Ajans muhabirleri Diren Yurtsever ile Selman Güzelyüz de aynı suçlama ile gözaltına alınmış cumartesi günü Emniyet ifadelerinin ardından serbest bırakılmıştı. l ANKARA / Cumhuriyet Gazetecinin evine ateş açıldı ABİDİN YAĞMUR Mersin Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Vahap Şehitoğlu’nun, Kepirli Mahallesi’ndeki evinin önüne önceki gece otomobille gelen kişi ya da kişiler, eve doğru ateş açarak kaçtı. Olaydan sonra aracına binerek saldırganların peşine düşen Şehitoğlu, saldırganları yakalayamadı. İhbar üzerine olay yerine gelen jandarma ekipleri evin çevresinde inceleme yaptı ve 3 adet boş kovan buldu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. FETÖ haberleri mi? Bir grup gazeteciyle birlikte basın toplantısı düzenleyen Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Ünal, saldırıyı kınadı. Şehitoğlu’nun 18 aydan beri, FETÖ’nün Mersin yapılanması ile ilgili, özellikle “belediyeler imamı” olarak aranan firari Erkan Kara Son dönemde FETÖ ile ilgili haber yapan Şehitoğlu’nun evinin önünden geçen otomobilden ateş açıldı. Vahap Şehitoğlu, saldırganların peşine düştü ancak yakalayamadı. İncelemede 3 adet boş kovan bulundu Şehitoğlu, olay sonrası yaşananları jandarmaya anlattı. aslan ile ilgili haberler yaptığına dikkat çeken Ünal, “Saldırının bu haberden hemen sonra yapılmasını çok manidar buluyoruz” dedi. Gazeteci Şehitoğlu da “18 aydır Mersin’de FETÖ’nün yapılanması özellikle Mersin Büyükşehir Belediyesi’ndeki yapılanmasına karşı çok etkin yayınlar yaptım. Özellikle Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz tarafından hedef gösterildim. Kendi sosyal medya hesaplarında, tweet sayfa sında hedef gösterdi. Ben yayınlarıma devam ettim. En son Karaaslan’ın, tahliye edildikten sonra tekrar yapılanma kararı benim elime geçti. Bunu ilk ben yayımladım. Bu yayından sonra, Karaaslan’ın kaçtığını da duyurdum. Çok tehditler aldım. Eşimle evin önünde bahçede otururken üzerinde tepe lambası bulunan beyaz bir aracın son sürat silah sıkarak geçtiğini gördük. Eşime ‘hemen jandarmayı ara’ derken kendi arabamla plakayı almak için peşine gittim. Ancak yakalayamadım. Tweet’le beni hedef gösteren Mersin Büyükşehir Başkanı’ndan şikâyetçiyim. Bu yapılan saldırı hepimize yapılan bir saldırıdır. Nihayetinde hepimiz kamu görevi yapıyoruz” dedi. l MERSİN Kürt’e ‘ağır yaptırım’ makbul mü? Seçimle gelenin, kendi isteğiyle görevi bırakmadığı sürece, seçimle gitmesi ilkesi demokrasinin temel kuralıdır. Aksi takdirde zor yöntemlerine başvurup, darbe yapıp başbakan devirmek, belediyeyi basıp belediye başkanını alaşağı etmek veya benzer zor yöntemlerini idari kararlarla uygulamak (bakanlık emriyle kayyım atamak gibi), seçilmiş yöneticileri değiştirmenin “demokratik” yöntemleri arasında kabul edilirdi. Yüz kızartıcı suç işleyen seçilmişlerin yargı karşısında sıradan yurttaştan zaten farkı olmamak gerekir. Otoriter yönetimlerde ise bu keyfi zor kullanımı olağandır ve zaman içinde iktidarın yandaşlarını da kapsar. Nitekim iktidar partisi mensuplarının keyfi yönetim ve tek şahıs sultasının mağduru olduğu evreye geldik. Bu açıdan Yeni Türkiye liderliğinin tutarlı bir davranış sergilediği söylenebilir. Tutarsızlık, yüze yakın belediyeye kayyım atanmışken buna ses çıkarmayıp, AKP lideri Cumhurbaşkanı’nın birkaç AKP’li belediye başkanını istifaya zorlaması ve aksi takdirde “gereğini yapmakla” tehdit etmesini, ağır yaptırım olarak nitelemektir. Kemal Kılıçdaroğlu, istifa etmemekte direnen AKP’li belediye başkanları konusunda, haklı olarak, “Seçimle gelen birine bu kadar ağır yaptırımlar doğru değil. Çocuğuna nasıl hesap verecek” diye soruyor. Bir yıldan beri görevden alınan, tutuklanan Türkiyeli Kürt belediye başkanları hakkında benzer bir söz söylediğini, aynı empatiyi kurmaya çalıştığını hatırlamıyorum. Belki birkaç kez mızırdanmıştır. Halen Türkiye’de HDP veya DBP adayının seçimi kazandığı 92 belediyede başkanlar “gereği yapılarak” görevden alınmış ve yerlerine kayyım atanmış durumda. Seçmenlerin özgür iradesiyle seçilmiş 84 belediye eşbaşkanı “gereği yapılarak” cezaevinde. Bir kısmı bir yıldan fazla bir süredir mahkemeye çıkmayı bekliyor. Başta Selahattin Demirtaş olmak üzere, HDP’li milletvekillerinin de “gereği yapılıp”, tutuklanmaları yakında birinci yılını dolduracak. Söz konusu olan HDP ve DBP’li seçilmişler ve yöneticiler olduğunda, “bu kadar ağır yaptırımlar doğru değil” türünden bir cümle kuramamak, kulakları tırmalayan bir sessizliktir. Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda alınan son derece vahim tavrı tamamlar. Muhtemelen CHP’nin seçmen tabanının önemli bir kısmı, belki çoğunluğu da bu tavrı paylaşıyordur. Belki bu nedenle Kılıçdaroğlu, HDP’li seçilmişlere bu kadar ağır yaptırım uygulanmasını en fazla mızırdanarak geçiştiriyor ama reislerinin hışmına uğrayan AKP’li belediye başkanlarıyla empati kurmakta çok daha cesur ve rahat davranıyordur. Türkiye’de Kürt kimliğini sahiplenerek kamusal alanda var olmanın yeterli bir suç karinesi haline geldiği, Batı bölgelerinde ırkçı, faşist nefretin gündelik saldırı hedefine dönüştüğü bir dönemdeyiz. Futbolseverler, futbol sadece futbol değildir derler. Toplumun kapkaranlık yüzüne birçok yerde ışık tuttuğu da tecrübe ile sabit. Amedspor’un oynadığı deplasman maçlarında rakip takımların seyircilerinin içlerindeki nefreti kustukları sözlü ve fiziki saldırıların yanında, rakip takım oyuncuları da artık meslektaşlarına düşman muamelesi yapmaya başladı. Geçmişte ırk ayrımcılığının egemen olduğu ülkeleri akla getiriyor. Amedspor’a yapılanlarla HDP’li ve DBP’lilere, sendikacı Kürtlere, Kürt sorunu ağırlıklı medya çalışanlarına, Kürt kökenli avukatlara yapılanlar bir bütün oluşturuyor. Bir otokratın mağduru olanla empati kurulmasında elbette sakınca yoktur ama insan bu iki farklı empati tezahürünü, “duruma göre” değişen, yerine göre hafif, yerine göre ağır çeken demokratik ilkeler terazisinin nedenlerini sorgulamamazlık edemiyor. Unutmayalım, dil beynin aynasıdır! İHD’li Yurtsever tahliye edildi Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında 24 Temmuz’da tutuklanan İHD MYK üyesi ve İç Anadolu Bölge Temsilcisi Ali Rıza Yurtsever hakkında “Örgüt kurmak ve yönetmek” iddiasıyla 15 yıldan 22.5 yıla kadar hapis istenilen davanın ilk duruşması dün Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yurtsever’in avukatlığını İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, İHD Diyarbakır Şube Hukuk Komisyonu üyeleri Abdullah Zeytun ve Rahşan Bataray yaptı. Yurtsever savunmasında DTK’nin yasal ve demokratik bir kurum olduğunu, 20112013 yılları arasında DTK’nin Emek ve Güç Komisyonu’nda çalıştığını, yurttaşların emek ve güç ile ilgili sorunlarının çözümü ile bu konuda hükümete birtakım önerilerde bulunmak için toplantı ve seminerler düzenlendiklerini anlattı. DTK’de yürüttüğü çalışmaları örgüt talimatıyla yapmadığını belirten Yurtsever, AKP yöneticisi olan birçok kişinin de DTK toplantılarına katıldığını vurgulayarak suçlamaları reddetti. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti. Yurtsever’in tahliyesine karar vererek, eksiklerin tamamlanması için duruşmayı Şubat ayına erteledi. l Yurt Haberleri C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle