20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 17 Ekim 2017 10 BAŞKANLAR??Y?A?RGILANIYOR Savunma HEDEFTE Adana Barosu’nun eski ve şu anki başkanlarının yargılandığı davalar öncesi açıklama yapıldı. Adana Barosu Başkanı Veli Küçük ve 10 avukat adliye girişinde avukatların aranmasına direndikleri için, eski Adana Barosu Başkanı avukat Mengücek Gazi Çıtırık ise yaptığı basın açıklamaları nedeniyle “terör örgütü propagandası” iddiasıyla dün Adana’da hâkim karşısına çıktı. Türkiye Barolar Birliği yöneticileri, 15 ilin baro başkanları ve yöneticileri, CHP milletvekilleri, belediye başkanları basın açıklamasıyla yaşananları protesto etti. Adana Adliyesi Eski Taş Bina önünde yapılan basın açıklamasına Türkiye Barolar Birliği Saymanı Sabri Erdal Güngör, yönetim kurulu üyeleri Eyüp Sabri Çepik ve Ali Elibol, Adana, Bursa, Trabzon, Sakarya, Diyarbakır, Van, Şanlıurfa, Balıkesir, Gaziantep, Antalya, Bingöl, Hatay, Osmaniye baro başkanları, birçok baronun yöneticileri, CHP milletvekilleri Mahmut Tanal, Zülfikar İnönü Tümer, Elif Doğan Türkmen katıldı. “Savunma Yargılanamaz” pankartı açan avukatlar, “Savunma susmadı, susmayacak” sloganı attı. Basın açıklamasını okuyan Adana Barosu Başkanı Veli Küçük, “Bugün yargılanan tüm meslektaşlarımız sadece ve sadece avukatlık mesleği ve bundan kaynaklanan haklarını kullanmakta ısrarcı oldukları için yargılanmaktadır. Siyasi iktidar sahiplerinin savunma ve savunma mesleğini hedef aldığı, bu davalarla açıkça görülebilmektedir” dedi. Küçük’e beraat Adana Barosu Başkanı Küçük ve 10 avukat aadliye girişinde avukatların aranmasına direndikleri için Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları davada beraat etti. Adana 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkan eski Adana Baro Başkanı Çıtırık’ın duruşması ise cuma gününe ertelendi. Gazetemize konuşan Çıtırık, “Hangi örgütün propagandasını yapmakla suçlandığım belirtilmeden yargılanmam kendi içinde skandaldır. Baro başkanı olarak hukuki değerlendirmelerde bulunmak benim boynumum borcudur. Cuma günü iddia makamının beraat yönünde mütaala vermesini heyetin de buna uymasını bekliyorum”diye konuştu. l Yurt Haberleri l GAZETECİ HOŞ ‘Pedofiliye karşı çıkan yargılanıyor’ ‘6yaşındaki çocukla evlenilebilir’ fetvası veren Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız’ın, kendisine “Pedofili savunucusu” diyen gazeteci Mustafa Hoş hakkında açtığı hakaret davasının ikinci duruşması İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görüldü. Hoş savunmasında,“Burada ‘6 yaşında çocukla evlenilebilir’ diyenlerin yargılanması gerekirken ben yargılanıyorum. Bu mahkeme pedofiliyi savunanlarla, pedofiliye karşı çıkanları yargılıyor” dedi. Bu sırada Nurettin Yıldız’ın avukatı Ahmet Emin Şahingöz, Hoş’a, “İslam düşmanı” diye bağırıp hakaret yağdırmaya başlayınca mahkeme başkanı tarafından duruşma salonundan dışarı çıkarıldı. Şahingöz, adliye koridorlarında bulunan gazetecilere saldırıp, hakaretler yağdırdı. Şahingöz, adliye koridorunda karşılaştığı Hoş’a tekrar sözlü saldırıda bulunarak, “Tayyib’e dişin geçmiyor, bizim hakkımızda yazıyorsun” diye bağırdı. Duruşma 15 Ocak’a ertelendi. l İSTANBUL / Cumhuriyet l ZIRHLI ARAÇ ÇARPMIŞTI Öner davasında görevsizlik kararı Terör örgütü PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yakalanmasının yıl dönümünde 10 Şubat 2013 günü Diyarbakır’da çıkan olaylar sırasında zırhlı polis aracı tarafından ezilerek yaşamını yitiren 19 yaşındaki Şahin Öner ile ilgili davada Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık polis ile Öner arasında husumet bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verdi. Üst mahkemeye başvuracaklarını belirten avukat Abdullah Zeytun, mahkemenin kararı onaması halinde, dosyanın yeniden 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ele alınacağını, bu mahkemenin de ilk kararında direnmesi halinde dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gideceğini anlattı. Zeytun, “Olaya ilişkin tanık beyanları çok açık. Zırhlı araç şoförünün kasten adam öldürmeye yönelik bir eylemde bulunduğu ortada” dedi. l MAHMUT ORAL / DİYARBAKIR haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Çocuğuna bu mektubu göster Sevgili Veli, Ben zaten zor mektup yazan biriyim ama sana yazarken işler biraz daha zorlaşıyor. İlk kez tutuklu bir öğrencime mektup yazıyorum. Hapse düşmüş arkadaşlarıma mektup yazmıştım ama bugüne kadar gördüğüm en anlamsız iddianamelerden biri sizinki olduğu için son zamanlarda o kadar anlamsız iddianame var ki hangisi birinci bilemiyorum hukuki açıdan söylenecek bir şeyin de olmadığı bir mektup yazıyorum. Belki bana biraz kızgınsındır da, hani senin anlattığın insan hakları, adil yargılanma, masumiyet karinesi diyor olabilirsin, bu da bir diğer zorluk. Bilmiyorum gerçekten, ya biz yanlışız ya da bütün bu olan ve bitenler. Bir de tabii beklediğin çocuğun var, bir baba olarak ne hissettiğini iyi kötü kestirerek yazıyorum. İşin fenası dışarıdan verecek çok güzel haberler de yok. İlk öğrencilerinden olduğun insan hakları programı fiilen çöktü. Bu yolda beraber yürüdüğümüz hocalarımızın neredeyse hepsini okuldan attılar. Çok güzel işler yaptığımız İnsan Hakları Merkezi de artık yok. Kampüsün girişinde kocaman bir kapı var onun yerine. Sizin durumunuzla kıyaslanmaz ama Üniversitenin de bir özgürlük alanı olduğunu söylemek mümkün değil. Ama ben sana güzel şeyler söylemeliyim. İçerisi, hele ki bu kadar anlamsız yere tutulunca, bugünler geçip evladını kok yeterince karanlık geliyordur ladığında tüm o karanlığın zaten. Senden yaşça ileride birden aydınlanacağını söy olan bir dostun deneyimleri leyebilirim bir de. de diyebilirsin bunlara. En zor zamanlar bile ge Mesela insanın öğrencisinin çiyor Veli. Dönüp geriye iyi ve doğru biri olmasının, baktığında doğru yaptım mı bunun bedelini ödese bile sorusunun cevabını verebil doğrudan şaşmayan bir yol mek önemli olan. Sen doğ daş olmasının ne kadar güzel mamış çocuğuna şimdiden bir şey olduğunu söyleyebi koca bir sermaye biriktirdin lirim sana. Artık resmi olarak üniversitede olmayan hocalarla senin gibi doğrudan Tutuklu insan hakları savunucusu Veli Acu bile. Gerçi bütün bu olanların mantıksızlığından sonra “baba biraz abartıyor mu şaşmayan başka insanlarla sun sen” diye sorabilir. O buluşmak için kurmayı planladığımız zaman ona bu mektubu gösterirsin. insan hakları okulunun herkesi nasıl Abartmıyorum, az bile söylüyorum heyecanlandırdığını da söyleyebili dersin. rim. Doğumunda yanında olamasan En kısa zamanda buluşmak umu da dünyanın en güzel duygularından duyla. birine, babalığa çok yakın olduğunu, Hocan, dostun ve yoldaşın. Hücrede ‘duruşma’ Mahkeme, Nuriye Gülmen’in savunmasını almak için hastanedeki mahkum koğuşuna gitti. Gülmen, koşullarını anlatarak savunma yapmayı reddetti Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 222 gündür açlık grevinde olan tutuklu akademisyen Nuriye Gülmen’in “duruşmaya getirilmesi hayati teh like doğrurur” raporu üzerine savunmasını al mak amacıyla dün Nu ALİCAN ULUDAĞ mune Hastanesi’ne gitti. Mahkeme, Gülmen için mahkum koğuşun da özel duruşma açtı. Tutulduğunda ki olumsuz koşulları anlatan Gülmen ise, “Bu şartlar altında savunma yap mayı reddediyorum” dedi. Açlık grevi yaparken tutukla nan Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın yargılandığı davanın son duruşması, 28 Eylül’de Sincan Cezaevi’nde görülmüştü. Özakça, duruşmaya getirilerek savunmasını yapmış, Gülmen ise hastane raporu üzerine duruşmada hazır edilmemişti. Hastane: Getiremeyiz Numune Hastanesi, duruşma öncesinde mahkemeye gönderdiği yazıda, Gülmen’in gerekli sağlık ekipmanları kurulsa bile duruşmaya getirilmesinin hayati tehlike doğuracağını bildirdi. Bunun üzerine mahkeme heyeti, dün Gülmen’in tutulduğu Numune Hastanesi’ne gitti. Gülmen’in savunma sı için burada yapılan özel duruşmaya savcının yanı sıra, üç avukatı katıldı. ‘Bir deri bir kemik’ Cumhuriyet’e konuşan avukat Murat Yılmaz’ın verdiği bilgiye göre Nuriye Gülmen, mahkeme heyetine savunma yapmayacağını bildirdi. Gülmen, özetle şunları kaydetti: “Ben aslında 14 Eylül’deki duruşmaya hazırlanmıştım. Ancak bu duruşmaya götürülmedim. Daha sonra gereği yokken Numune’ye getirildim. Onun için savunmam Sincan Cezaevi’nde kaldı. Şu an nerede olduğunu bilmiyorum. Hem yoğun bakımda hem mahkum koğuşuğunda 25 Eylül’den 13 Ekim’e kadar refakatçi ol madan tutuldum. Avukatlarımla ancak beşer dakika görüşebildim. Bu şartlar altında bir mahkum hücresinde 24 saat ışık altında, dışarıyla hiçbir temasım olmadan tutuluyorum. Gece mi gündüz mü olduğunu ancak saate bakarak anlayabiliyorum. Güneş görmüyorum. Havalandırmaya çıkamıyorum. Bunlar da sağlığımı olumsuz etkiledi. Bu şartlar altında savunma yapamayacağım. Beni tahliye ederseniz mahkemeye gelir ifademi veririm ve neden aç kaldığımı, bu eyleme başladığımı anlatırım.” Mahkemenin, bu özel duruşmada hiçbir karar vermediği ve ara kararlarını 20 Ekim’de açıklayacağı öğrenildi. l ANKARA Suavi, Sur’da konser verdi Usta sanatçı Suavi, yasak ve yıkımın sürdüğü Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinde bulunan Duçem Cafe ve Sanat Evi’nde önceki akşam konser verdi. Yaşananların hak edilen bir süreç olmadığını vurgulayan Suavi, “Bu yaşamı dayatan mantık bir gün bütün bu yaptıklarının utancıyla pişmanlık noktasına itilecek, bu baskılamada sanat lokomotif rollerden birini oynayacaktır. Kimi sofralarda omurgasız şahsiyetlerin sanatı temsil ettiği iddiasıyla varlığını göstermesi kesinlikle sanatın üstlendiği misyon anlamına gelmez. Sanat, iktidar olanlarla uzlaşmaz. Sanat, bizatihi itiraz eden bir ku rumdur” dedi. 28 Kasım 2015’te Sur’da çatışmalarda zarar gören tarihi Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaptıktan sonra öldürülen eski Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’yi anan Suavi, “Tahir Elçi yitik bir kahpe kurşuna kurban edildi. Tahir dostumu şurada yanı başımda yüreğimden selamlıyorum. Ben buraya gelmek istedim, çünkü müthiş tahrip görmüş ve insanlığın ortak medeniyetine ait Sur havzasında bulunan, benim bile soyumdan izler taşıyan şu ara sokaklarda bulunan anılarımızın yok edilip TOKİ’ye teslim edilmemesini söylemek istedim” dedi. l Yurt Haberleri Ihraca durdurma Hakkında yapılan isimsiz ihbarın ardından KHK ile Şehir Tiyatroları’ndaki görevinden alınan tiyatrocu Kocatürk’ün ihracının yürütmesi durduruldu ZEHRA ÖZDİLEK İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’ndaki görevine son verildikten sonra ailesiyle Almanya’ya yerleşen tiyatrocu Kemal Kocatürk’ün ihracının yürütmesi durduruldu. Mahkeme, işlemin hukuka aykırı olduğuna, niteliği dikkate alındığında telafisi zor veya imkânsız zararların ortaya çıkabileceğine hükmetti. Kocatürk, “Adalet tecelli etti. Umarım emsal karar olur” dedi. İstanbul 11. İdare Mahkemesi’nin kararında, Kocatürk hakkında, İBB’nin İnsan Kaynakları Müdürlüğü’ne ulaşan isimsiz bir ihbarın ardından, sosyal medya paylaşımları nedeniyle so ruşturma başlattığı belir bir şekilde ortaya konulması tildi. Disiplin cezalarının, da zorunludur. Söz konusu fi ağırlığı ve önemi sebebiyle il, mevzuatta öngörülen tanı Anayasa’nın 38. maddesin ma uymuyorsa verilen disiplin deki suç ve cezalara ilişkin cezasının hukuka aykırı olaca kurallara tabi tutuldukla ğı açıktır” denildi. Kararda, da rı anımsatılan kararda, “Ka vacının paylaşımları değerlen nunsuz suç ve ceza olmaz” dirilerek memurluktan çıkarıl ilkesine dikkat çekildi. Kemal Kocatürk masında hukuka uyarlık bu Kararda, ceza yaptırımına lunmadığı belirtildi. bağlanan her bir fiilin tanımının ya Kararı gazetemize değerlendiren Ko pılması ve kanunun ne tür fiilleri suç catürk, “Benim durumumda olan yüz sayarak yasakladığının hiçbir kuşku lerce insan var. Umuyorum onlar için ya yer vermeyecek şekilde belirtilme de bir emsal karar olur. Onlar da işle si gerektiği vurgulanarak, “Suçun kar rine yeniden kavuşurlar.Bu karar ada şılığı olan cezanın ve suç sayılan fiili letin yerini bulması açısından önem gerçekleştiren kamu görevlisinin han liydi. Özlük haklarımı almam konu gi disiplin kuralını ihlal ettiğinin açık sunda da önemliydi” diye konuştu. KEMAL KILIÇDAROĞLU YILDIRIM’LA GÖRÜŞECEK Nuriye ve Semih için acil talep CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Meclis’te Başbakan Binali Yıldırım ile bir araya gelecek. Kılıçdaroğlu’nun Başbakan’dan, açlık grevindeki eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın OHAL komisyonundaki iade taleplerinin acil incelenmesini talep etmesi bekleniyor. Görüşmede ayrıca Kerkük ve OHAL’in uzatılmasının da gündeme geleceği belirtiliyor. Meclis’teki Yıldırım ve Kılıçdaroğlu görüşmesi için, talebin CHP liderinden geldiği öğrenildi. Kılıçdaroğlu haziran ayında Yıldırım’a, OHAL KHK’leri ile görevlerinden ihraç edilen eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için mektup yazmıştı. Yıldırım mektupla ilgili olarak, “İki öğretim üyesi açlık grevine başladı. Bunlarla ilgili Sayın Kılıçdaroğlu konuyla ilgilenin, bu arkadaşlara bunlar için tehlike arz etmeden müdahale edin diye ricada bulundu” demişti. Yıldırım, konu ile ilgili eski Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’yi görevlendirdiğini, Gülmen ve Özakça’nın aileleri ile görüşüldüğünü, eylemi sonlandırmalarının istendiğini ancak olumsuz yanıt alındığını aktarmıştı. Edinilen bilgiye göre Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz haftalarda randevu talebinde bulundu. Ancak AKP’nin Afyonkarahisar kampı ve Kılıçdaroğlu’nun da programları nedeniyle buluşma tarihi konusunda netleşilemedi. Yıldırım’ın, dün sabah hastaneye kaldırılan eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal için geçmiş olsun dileklerini iletmek adına Kılıçdaroğlu’nu aradığında “programların uygun olduğunu” belirttiği ve görüşmenin tarih ve yerinin kesinlik kazandığı ifade edildi. ‘İade talebini öne alın’ Görüşmede Kılıçdaroğlu’nun, Gülmen ve Özakça’nın ihraçlarına ilişkin Başbakanlığa bağlı olarak kurulan OHAL Komisyonu’na yaptıkları başvurunun inceleme sırasının öne çekilmesini talep etmesi bekleniyor. Bugün saat 14.30’da Meclis’te gerçekleşecek görüşmede, dün Meclis Başkanlığı’na iletilen OHAL’in 3 ay daha uzatılmasını öngören Başbakanlık tezkeresi ile Kerkük’te yaşanan son gelişmelerin de ele alınacağı belirtiliyor. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle