28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 15 Ekim 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: YALÇIN ERZAN ‘İhtiyacımız kardeşlik’ Hacı Bektaş Veli’yi anma törenlerine katılan Kılıçdaroğlu ‘birlik’ vurgusu yaparken, Alevi temsilcileri ‘eğitimde laiklik, atamada liyakat’ istedi Hacı Bektaş Veli Anma Etkinlikleri’ne katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçda roğlu, “Bizim birliğe, kardeşliğe ihtiya cımız var. Kavgaya değil, huzura ihti yacımız var” dedi. Alevi Vakıfları Federasyonu Başkanı Remzi Akbulut da “81 ilimizde bir tane bile emniyet müdürü, OZAN ÇEPNİ vali, 957 ilçede bir tane bile Alevi kaymakamımız yoktur. Aileviler bu kadar liyakatsız değildir” dedi. Ale viler ayrıca zorunlu din dersinin kal dırılmasını ve okullarda laik, bilimsel eğitim verilmesini talep etti. 54. Ulusal, 28. Uluslararası Ha cı Bektaş Veli Anma Etkinlikleri Nevşehir’de Hacıbektaş ilçesinin Çile hane mevkisinde bulunan Kemal Kı lıçdaroğlu Kültür Merkezi’nde 2 ay ge cikmeli olarak başladı. Törene CHP li deri Kemal Kılıçdaroğlu, Kültür ve Tu rizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Vali İlhami Akbaş, Sosyalist Enternasyonel Başkan Yardımcısı CHP’li Umut Oran, CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çi çek, İran Büyükelçisi Mohammad Eb rahim Taherian Fard, Nevşehir Bele diye Başkanı Hasan Ünver, Hacıbek taş Belediye Başkanı Ali Rıza Selman pakoğlu, Alevi dedeleri, Alevi dernek, vakıf ve federasyon temsilcileri ve Alevi yurttaşlar katıldı. ‘Adalet zordur’ Törende konuşan Kurtulmuş, “Allah’ın aslanı Hz. Ali ve ehli beyt dostlarına selam olsun. İslam coğrafyasının neredeyse tamamına yakını birtakım kırılmalar ve İslam adına işlenen cinayetlerle karşı karşıya. Bizler irfan medeniyetini yeniden diriltmek durumundayız. Zulüm kolay, adalet zordur. Adalete aşık olmak zordur. Haksızlık kolay, hakkı yememek zordur. Bizim yolumuz, ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıdır” diye konuştu. Kurtulmuş ayrıca Hacı Bektaş etkinliklerinin daha geniş çapta uluslararası boyuta taşınması için önümüzdeki yıl Orta Asya’dan Balkanlar’a kadar Alevi dedelerinin katılımını sağlayacak bir organizasyona bakanlığın katkı sunabileceğini söyledi. Kurtulmuş’a teşekkür Yüzlerce kişinin ayakta alkışları ile kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, sözlerine birleştirici tutumundan dolayı Bakan Kurtulmuş’a teşekkür ederek başladı. Kılıçdaroğlu, “Sayın Bakan Kurtulmuş hepimizin özlediği konuşma yaptı. Sayın Bakanımıza teşekkür ediyorum. Bizim birliğe, kardeşliğe ihti ALEVİLER TALEPLERİNİ DİLE GETİRDİ: 28. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma etkinlikleri Nevşehir’in Hacı NECATİ SAVAŞ bektaş ilçesinde başladı. Tek mezhepçi anlayıştan vazgeçin Anma programında ayrıca önceki gün bir araya gelen Alevi dernekleri güncel sorunlar ve taleplerine ilişkin hazırladıkları sonuç metnini sundu. Alevi yurttaşların bir an önce çözülmesini talep ettikleri sorunları sıralayan Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Başkanı Remzi Akbulut “Cem evlerimiz ibadethanelerimizdir. AİHM kararlarının derhal hayata geçirilmesi lazımdır. Alevilerin ihtiyaçları için genel bütçeden pay ayrılmalıdır. Zorunlu din dersleri kaldırılmalı, çağ daş, laik, bilimsel eğitim verilmelidir. Devlet kamuda personel alımında ayrımcılık yapmamalı, liyakate göre işlem yapmalıdır. 81 ilimizde bir tane bile emniyet müdürü, vali, 957 ilçede bir tane bile Alevi kaymakamımız yoktur. Aleviler bu kadar liyakatsız değildir. Alevi dergâhları sahiplerine iade edilmelidir. Devlet tek mezhepçi anlayıştan vazgeçmelidir. Muharrem ayında aşure günü resmi tatil olmalıdır. Devlet televizyonlarında Alevi inancına da yer vermelidir” dedi. Barışı simgeleyen güvercin verdiler Kılıçdaroğlu ve Kurtulmuş’a barışı simgeleyen güvercin heykeli verildi. Kılıçdaroğlu, Kültür Bakanı Kurtulmuş’a verdiği mesajlar için teşekkür etti. yacımız var. Kavgaya değil, huzura ihtiyacımız var” dedi. Kılıçdaroğlu, Hacı Bektaş Veli’nin düşüncelerinin 13. yüzyıldan başlayarak büyük bir coğrafyayı etkilediğini belirterek, “Hacı Bektaş Veli, Ahmet Yesevi’nin insan yolunda toprak olma anlayışını benimsemiştir. Anadolu’nun insancıl ve akılcı tutumuna önderlik yapmıştır. Hacı Bektaş ocağında yetişen erenler, dünyanın dört bir yanına yayılmakla kal mamış, dünyanın her tarafına gitmiştir. Balkanlar’da da Müslümanlığın yayılmasına vesile olmuştur. Hacı Bektaş Veli, Mevlana, Ahi Evran çağdaş Türkiye’nin uygarlık birikimine katkı koymuş ve anmayı hak etmiştir” dedi. ‘Aşk ile bağlanmak’ Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu da “’Bir olalım, iri olalım, diri olalım’ diyen Hacı Bektaş Veli toprağa maya, topluma rehber olmanın tohumlarını Hacıbektaş’tan ekti. Hünkar düşüncesini uygulamaya koyarken, gönülleri, ‘Tanrıevreninsan’ bütünlüğüne aşk ile bağlamaya başladı” dedi. Ardından şiir, öykü yarışmaları ödül töreni yapıldı. Törende, 24. Hacı Bektaş Veli Dostluk ve Barış Ödülü Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi’nden Doç. Dr. Özgür Savaşçı’ya verildi. Mehterli provokasyon Kemal Kılıçdaroğlu, programın ardından Hacıbektaş ilçesinde yaşayan şehit uzman çavuş Emre Türkmen’in ailesini ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, daha sonra Nevşehir il binasının açılışını gerçekleştirdi. CHP liderinin gelişi öncesinde parti binası önünde İzmir Marşı çalan CHP’lilere yandaki bir binadan mehter marşı ile karşılık verilmesi kısa süreli gerginliğe sebep oldu. Mehter marşı polisin müdahalesi sonrasında kesildi. l HACIBEKTAŞ/NEVŞEHİR ‘Zayıflarız diye korkmamalıyız’ 8 ay cezaevinde tutuklu kaldıktan sonra tahliye olan HDP’li Ayhan Bilgen, yaşanan dönemin HDP’de cesaretle ve korkusuzca tartışılması gerektiğine vurgu yaptı HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, partinin mevcut dönemi cesaretle tartışması, “zayıf larız” kaygısıyla tartışmaların ötelen memesi gerektiğini belirterek, “Par lamentonun 3. partisi nin eşbaşkanları ve mil letvekillerinin tutuklan ması çok sert tepkiyi ge rektiriyor. Asla kabul edilemez. Ama bu tep MAHMUT ki bu süreci tek başına LICALI çözmüyor. Tepkiyi sür dürelim ama bu dönemi nasıl yönetirsek arkadaşlarımız bir an önce normal hayata döner, Türkiye de mokrasisi güçlenir diye düşünmeliyiz” değerlendirmesini yaptı. HDP’de yeni yılın başında yapılması gereken kongrenin ertelenip ertelen meyeceği henüz netlik kazanmazken, 8 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye olan HDP Kars Milletvekili Ayhan Bil gen, Cumhuriyet’in sorularını yanıt ladı. Bilgen’in değerlendirmeleri ana başlıklarıyla şöyle: n Yerel seçim sınav olacak: Yerel seçimler herkes için bir sınav olacak. 16 Nisan referandumundaki tablonun bir umut oluşturduğu, bir potansiye li açığa çıkardığı net. Yerel seçimler, geleceğe dair bir alternatifin doğabile ceği önemli bir sinyal verebilir. Bu sü reç başarısız olur ve iyi yönetilmezse; aslında genel seçimlerin de daha baş tan yenilgiyle kabullenildiği bir psiko lojiyi toplumda açığa çıkaracak. AKP’li belediyelerdeki seyir, takvimin öne çe ‘HDP’DE pek çok isimsiz kahraman var’ Ayhan Bilgen “Burada tam da ‘35 kişi alırsak HDP biter projesine’ hizmet edecek yanlışlar yaparsak; o bedeli ödeyen isimlere de zarar vermiş olacağız. Burada kendimi de dahil ederek söylüyorum: Bu partide pek çok isimsiz kahraman var. Konumları yok, isimleri yok. Çok ağır bedeller ödemişler. Biz onların emeğini de gözetmek zorundayız. Bir durum var, bu durumu nasıl aşacağımızın cevabını aramak zorundayız. Bunun cevabını cezaevindeki arkadaşlarımız da aramak zorundalar. Ben de 8 ay boyunca bu sorunun cevabını aramaya yoğunlaştım.” kilme ihtimalini de hissettiriyor. Takvimin öne gelme ihtimali hazırlıkların da erken başlamasını zorunlu kılıyor. n İsim değil, politika konuşulmalı: Bu dönem; isim konuşulacak, isim tartışmaları ve polemiklerle kaybedilecek bir dönem olmamalı. Yaşadığımız dönemin tartışmasını cesaretle yapmak zorundayız. Bunun büyük bir kısmı bizim dışımızdaki nedenlerden kaynaklı bölgesel gelişmeler. Cesaretle bir tartışma yapmak ve genel kongre sürecini sadece bir formaliteyi yerine getirmek değil, kuruluş felsefesine uygun ama kuruluş döneminin koşul larının değiştiğinin farkında olarak, ne yapılması gerekiyorsa onu sorgulamalı. Önceliği örgütlenme modeli, karar alma süreçleri ve siyaset yapma yöntemiyle ilgili köklü kapsayıcı bir tartışma yapmak. Dolayısıyla işi isimlerle ilgili bir tartışma gibi yüzeysel kırılgan bir zeminden değil, daha politik bağlamdan götürmek, sonra da bu neyi gerektiriyorsa böyle bir süreç yönetimini hedeflemek gerekiyor. n Herkes eşbaşkan olabilir: HDP’de herkesin milletvekili, belediye başkanı, eşbaşkan olabilecek potansiyelde olduğu hissettirmek gerekiyor. Kongre sürecinde HDP’nin kendini daha güçlü kılma motivasyonu ancak böyle olabilir. Çünkü HDP’nin sermayesi bu. HDP diğer partiler gibi bir kişinin karizması ve onun üzerinden ona parti üretmeyle yola çıkmadı. HDP’nin bir Kürt sorunu mirasi var; bir arka planı var. Türkiye’ye dönük siyaset yapmak için kurduğu ittifaklar var, bileşenleri var. Türkiye’nin 3040 yıllık toplumsal mücadelesinin temsili söz konusu. Bu da ister istemez diğer partilerden farklı refleksler, farklı çözümler geliştirme zorunluluğunu doğuruyor. n Zayıflarız diye tartışma ötelenmemeli: Bu sürecin yönetimi parti kurullarının bunu cesaretle yönetmesiyle ilgili bir şey. ‘Bu tartışmayı yaparsak zayıflarız, birbirimizi yıpratırız’ demekle tartışmaları ötelemek yerine, biz bu tartışmayı yapmak ve bu süreci iyi yönetmek zorundayız. Hiçbir arkadaşımızı feda etmeden ama ortaya çıkan yeni durumu da güce dönüştürmek zorundayız. n Tepki göstermek bu süreci tek başına çözmüyor: Parlamentonun 3. partisinin eş başkanları ve milletvekillerinin tutuklanması çok sert tepkiyi gerektiriyor. Asla kabul edilemez ama bu tepki, bu süreci tek başına çözmüyor. Tepkiyi sürdürelim ama bu dönemi nasıl yönetirsek arkadaşlarımızı bir an önce normal hayata döner, Türkiye demokrasisi güçlenir diye düşünmeliyiz. l ANKARA haber 5 HABERİMİZ TARTIŞMA YARATTI İBB’de ‘Yıldırımay’ gerginliği Kızılay’ın İstanbul şubesinde görev yapan herkesin ya Başbakan Yıldırım’ın akrabası ya yakını ya da AKP’li olduğunu gazetemizin duyurmasının ardından konu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’ne taşındı. İBB’nin CHP’li Meclis üyeleri, ‘etik değil’ diyerek, kadrolaşmaya tepki gösterdiler. Aile şirketi mi? İBB Meclisi’nde, önceki gün manşetten yayımlanan ‘Yıldırımay’ başlıklı haberimiz tartışma yarattı. Haberimizde, Türk Kızılayı İstanbul Şubesi’nin “bir aile şirketi” izlenimi verdiği, Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı Başbakan Binali Yıldırım’ın kardeşi İlhami Yıldırım’ın yaptığı bilgisi yer almıştı. Kurul üyelerinin de “ya Yıldırım ailesinin üyeleri ya da AKP’yle bağlantısı olan isimler”den oluştuğu belirtilmişti. AKP’liler sinirlendi Haberimizin ardından konuyu belediye meclisine taşıyan CHP’li meclis üyesi Hüseyin Sağ, soru önergesini okudu. Kızılay’daki AKP’li yöneticilerin isimlerini tek tek saydıktan sonra, “Burada görev yapmak gerçekten şerefli bir iş ancak bu şerefe nail olanlar sadece AKP’ye yakın isimler olursa olmuyor. Etik değil. Bu çerçevede İstanbul’da bulunan 44 adet Kızılay şubesinde görev yapan AKP il, ilçe ve İBB meclis üyelerinin isimleri tarafımıza verilebilir mi” diye sordu. Sağ’ın konuşması sırasında meclisi yöneten Ahmet Selamet sinirlenerek, “İBB’nin yapmış olduğu iş ve işlemlerle ilgili konuşun. Soru sorun. Mesela İBB Kızılay’a ne kadar yardım etti diye sorun” dedi. Hüseyin Sağ’ın itirazı üzerine de AKP’li meclis üyeleri sıralara vurdu. Selamet, Sağ’ın mikrofonunu kısa süreli kapattı. Mecliste gerginliğin sürmesi üzerine 15 dakika ara verildi. CHP’li üyelerin soru önergesi İBB Başkanlığı’na sunuldu. l İSTANBUL/Cumhuriyet EYLEME ‘FANTEZİ’ DEMİŞTİ Nazlıaka Meclis kürsüsünde kelepçeli protesto eylemi yapmıştı. Talat Atilla tazminat ödeyecek Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, TBMM Genel Kurulu’nda anayasa görüşmeleri sırasında kendini kürsüye kelepçeleyerek yaptığı eylemi “kelepçeli kırbaçlı fantezi” diye nitelendiren gazeteciyazar Talat Atilla’ya açtığı davada 5 bin TL tazminat kazandı. Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, TBMM Genel Kurulu’nda anayasa görüşmeleri sırasında kendini kürsüye kelepçeleyerek protesto eyleminde bulunmuştu. Nazlıaka’nın bu eylemi bazı çevrelerde ise çirkin söylemlere konu olmuş, hükümete yakınlığıyla bilinen Talat Atilla, Nazlıaka’nın söz konusu eylemi için “kelepçelikırbaçlı” tanımlaması yapmıştı. Kadın örgütleriyle birlikte söz konusu çirkin tanımlamayı yargıya taşıyan Nazlıaka hukuk mücadelesini kazandı. Talat Atilla söz konusu ifadeleri için 5 bin TL tazminat ödemeye mahkum edildi. Nazlıaka, Talat Atilla tarafından söylenen sözlerin cinsel bir gönderme içerdiğini ve eleştiri sınırını aşarak kadın kimliğini hedef aldığını söyledi. Nazlıaka, şunları dile getirdi: “Benim anayasa görüşmeleri esnasında yaptığım eylem son derece meşrudur. Demokratik hakkımı kullanarak rejim değişikliğine hayır diyenlerin Meclis’teki sesi olmaya çalıştım. Aynı eylemi bir erkek vekil yapsaydı, asla böyle çirkin laflar etmezlerdi. Kelepçeli eylemi kendi hayal dünyasıyla ‘kırbaçlı eylem’ olarak yorumlayan bu zihniyet, kadın kimliğini aşağılamaya ve kadına yönelik şiddeti arttırmaya hizmet etmektedir. Siyasi hayatım boyunca gazetecilere dava açmamaya özen gösterdim, ancak bu kişi daha önce de hakkımda gerçek dışı haber yaparak partimden ihraç edilmeme neden olan süreci başlatmıştı. Bugün Cumhuriyet ve Sözcü gazetesinin onurlu gazetecileri cezaevindeyken, gazeteci kılığında yalan yanlış haberlere imza atanlar, iftira ve hakareti maharet sayanlar en çok bu camiaya zarar vermektedir.” l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle