03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 30 Ocak 2017 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ekonomi 9 1k0e1pbeinnk6i1n4deirsdniaf Ekonomideki kötü gidişat yüzünden siftah yapamayan kira masraflarını dahi karşılayamayan işyerleri bir bir kapanıyor. En çok kepenk indirenler bakkallar Ekonomideki kriz derinleşiyor. Kapısına kilit vuran es esnaf kapısına kilit vurdu. 2015’te kapanan esnaf sayısı 97 bin 715 civarınday naf sayısı hızla artıyor. Sif dı. Kapısına kilit vuran iş tah bile yapmadan işyerini leri sayısı özellikle yılın açıp kapatan esnaf durumu sürdüremeyince kapı ŞEHRİBAN KIRAÇ son çeyreğinde dramatik artış gösterdi. Son çeyrekte sına kilit vuruyor. 2016’da her ay yaklaşık 10 bin es 2015’e göre kapanan esnaf sayısı naf dükkân kapattı. İşleri döndü 4 bin civarında artış gösterdi. Ke remeyen, satış yapamayan esnaf penk indirmeler yılın son çeyre çareyi işyerini kapatmakta bulur ğinde artış gösterdi. En fazla ke ken, faaliyet alanını değiştiren es penk indiren meslek 10 bin 537 naf sayısı ise geçen yıl yüzde 495 ile bakkalar ve büfeciler oldu. artış gösterdi. 2015’te 216 bin 309 Türkiye Esnaf ve Sanatkârları esnaf meslek değişikliğine gider Konfederasyonu (TESK) verile ken bu sayı 2016’da 1 milyon rinden derlediğimiz bilgilere göre 286 bin 103’e fırladı. 2016’nın tamamında 101 bin 614 İstanbul ilk sırada Satışlar durdu Kruvaziyer gemilerinin İzmir’e gelmemesi nedeniyle zor günler yaşayan İzmir Alsancak Liman esnafı, geçen günlerde İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş’ı ziyaret ederek yardım istedi. Kruvaziyer şirketlerinin 2016’da rotalarından İzmir’i çıkarması sonucunda hiç satış yapamayan ve kiralarını ödeyemeyen esnaf, İzmir TCDD 3. Bölge Müdürlüğü ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına yaptıkları başvuruların sonuçsuz kaldığını ifade etti. Esnafın sorunlarını dinleyen Demirtaş, “Son dönemde yaşanan terör olayları nedeniyle İzmir Limanı’na gelen kruvaziyer şirketleri, seferlerin tamamını iptal etti. Limandaki esnafın işleri tamamen durdu” diye konuştu. Yolcu Salonu esnafı Şenol Süs de, yaşanan terör olayları sonucunda turist gemilerinin İzmir limanına seferlerinin iptal edildiğine dikkat çekerek, “Bu nedenle işlerimiz tamamen durdu. Kiralarımızı ödeyemez hale geldik. Yolcu salonu esnafı olarak, gemi seferlerinin tekrar başlayacağı tarihe kadar kiraların durdurulması, şayet bu yapılamıyor ise sembolik olarak belirlenecek bir rakam tespit edilmesini istiyoruz” dedi. 2016 içinde İstanbul’da 8 bin civarında esnaf işyerini kapatırken, İzmir’de kepenk indiren esnaf sayısı da 6 bin 814 oldu. Başkent Ankara’da iş yapamaz duruma gelen ve işyerini kapatan esnaf sayısı 5 bini aşarken Antalya’da bu sayı 4 bin 678 oldu. Antalya’da özellikle kötü geçen turizm sezonuna bağlı işyerleri de ardı ardına kapanıyor. 2016’nın 10 ayında iş yapamadığı için işyerini kapatan mesleklerin başında bakkalar ve bayiler geliyor. Bu dönemde 10 bin 537 bakkal ve büfe kapanırken, kahvecilikt bu sayı 5 bini aştı. En fazla kepenk indiren üçüncü meslek minibüsçülük oldu, minibüsçülerin 4 bin 394’ü kontak kapatırken kuaförlerin de 3 bin 189’u kapandı. Pazarcılıktan terziye, emlakçılıktan pastaneciliğe en fazla kepenk indiren 20 meslek grubu OcakEkim 2016’da kapanan toplam esnafın yüzde 61’ini oluşturdu. Kirayı ödeyemiyorlar Satış yapamadığı için bankalara ve başka kuruluşlara borçlanan esnaf borçlarının ertelenmesini de istiyor. Neredeyse her gün açtıkları dükkânlarını siftah dahi yapamadan kapatmak zorunda kaldıklarını söyleyen esnaf, ekonomideki kötü gidişat yüzünden kira masraflarını dahi çıkaramadıklarını belirtiyor. Şırnak en hızlısı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Ekim 2016 verilerine göre ise Türkiye genelinde esnaf sayısı Ekim 2015’e göre 56 bin (yüzde 2.7) azalarak 1 milyon 971 bin oldu. Mevsimsellikten arındırılmış değerlere bakıldığında Eylül 2016’ya göre esnaf sayısı 707 arttı. Son bir yılda esnaf sayısı en fazla (17 bin) İstanbul’da azaldı. İstanbul’u, Ankara, Antalya, Bursa ve Adana takip etti. Oransal olarak bakıldığında esnaf sayısı en hızlı düşen kent sokağa çıkma yasaklarıyla adeta yerle bir edilen Şırnak’ta yaşandı. Şırnak’taki düşüş yüzde 11.1’i buldu. TESK Yönetim Kurulu üyesi ve Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (DESOB) Başkanı Alican Ebedinoğlu, 2016’da bölge genelinde 10 bin dolayında esnafın kepenk kapattığını ve 16 bin esnafın kredi başvurularının bankalar tarafından reddedildiğini söyledi. BT harcamaları düşecek International Data Corporation (IDC), 2017 içerisinde Türkiye’de gerçekleşecek Bilgi Teknolojileri (BT) harcamalarını 22.3 milyar dolar olarak açıkladı. Dijital dönüşüm çalışmalarının ülkenin en fazla harcama yapan kurumlarında yavaşlayarak da olsa devam edeceğini belirten IDC Türkiye Ülke Müdürü Nevin Çizmecioğulları, “Özellikle kısıtlanan BT bütçelerinin ortaya çıkardığı maliyet optimizasyonu ihtiyacı, yazılım ve BT hizmetleri etrafındaki harcamaları etkileye cek” dedi. IDC, sağlık, kamu hizmetle ri ve ulaşım sektörlerinin harcamalarında 2017’de en yüksek büyüme oranlarını göreceğini beklerken, iletişim, finans, üretim ve kamu yılın en büyük harcama yapanları olacak. Perakende sektörünü zorlu bir yıl beklemekte, kârlılık endişesi yaşayan bazı piyasa oyuncularını, ya çalışan sayısını azaltarak, ya da şube sayısını düşürerek (veya her ikisini yaparak) operasyonlarını küçültmeye itti. l Ekonomi Servisi En kötüsü belirsizlik Çimento üreticileri 2016’da yaklaşık 80 ülkeye çimento ihracatı gerçekleştirilken, ilk sırayı 1.7 milyon tonla Suriye aldı. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Başkanı Mustafa Şefik Tüzün, 2016’yı, iç satışta 69 milyon ton, ihracatta da 11 milyon ton civarında kapatacağız” diye konuştu. Tüzün, “2017’de daha iyi bir yıl beklentimiz vardı, fakat önümüzde bir referandum süreci var. Ondan sonra yeni bir döneme girilecek. Bunların hiçbiri belli değil. Ekonomide en kötü olan şey de belirsizlik. Bu nedenle yatırım planlarında piyasada genel olarak bir bekleme var” dedi. ‘Ekonomi mehter marşı gibi dalgalanıyor’ Katle dilen Uğur Mumcu ile Mu Erinç Yeldan ammer Aksoy’un anısına ölüm yıldönümü olan 24 Ocak 31 Ocak günleri ara sında ilan edilen ‘Adalet ve Demokrasi’ haftası sebe biyle ‘Ekonomi: Neredeyiz, Nereye Gidiyoruz’ başlık lı panel yapıldı. Yerel Yö netim Araştırma Yardım ve Eğitim Derneği tarafından düzenlenen Çağdaş Sanat lar Merkezi’nde yapılan pa nele; Prof. Dr. Korkut Bora tav, Prof. Dr. Erinç Yeldan, Doç. Dr. Gökhan Günaydın, Dr. Serdar Şahinkaya ve Ahmet Müfit Bayram konuşmacı olarak katıldı. Boratav, “Türkiye ekonomisi gün geçtikçe yabancılaşıyor” ifadelerini kullandı. Dr. Şahinkaya, tarım ve sanayi sektörünün İstanbul’a yığıldığını söyleyerek “Türkiye için çıkmaza dönüşüyor” diye konuştu. Erinç Yeldan da “Türkiye 1963’ten bu yana mehter marşı gibi dalgalanan bir ekonomiye sahip. Sürdürülebilir ve üretken bir ekonomi yok. Sanayileşmeme stratejisinin acılarını çekiyor” ifadelerini kullandı. l Ankara (Cumhuriyet) ‘Ulusalcı enternasyonalizm’ ABD ve Avrupa medyasında, Brexit ve Trump’ın seçim zaferinden sonra yeni bir tanımlama var: Ulusalcı Enternasyonalizm. İnsanın aklına oksus (keskin/zeki) morus (körelmiş/ aptal) kavramlarından, imkânsız bir duruma işaret etmek içi üretilen “oksimoron” kavramı geliyor. “Ulusalcı enternasyonalizm” bir durum olarak imkânsız, ama kavram olarak 35 yıllık dünya düzeninin çözülmeye başladığına ilişkin iyi bir kanıtı. Ekonomik, siyasi, ahlaki iflas... Liberal demokrasi, insan hakları, serbest ticaret, 1980’lerden bu yana, özellikle de Doğu Bloku çöktükten sonra, oluşan “düzenin”, siyasi, ahlaki, ekonomik temel taşlarıydı. Liberal demokrasi yerini, içinde milliyetçi, ırkçı siyasi partilerin hızla yükseldiği bir iklime bırakıyor. ABD başkanı Trump, işkenceyi açıkça savunarak sıradanlaştırırken, insan haklarının üzerini çiziyor; Atlantik’in iki yakasında küreselleşmeci, serbest ticaret yanlısı düşünce hızla geriliyor. Le Monde’un, cumartesi, başlığına göre “Trump ve May dünya ticaretini sarsıyor”. İngiltere Avrupa Birliği’nden çıkıyor; Trump, Pasifik Serbest Ticaret Anlaşması’ndan çıkıyor, Avrupa Birliği’nin geleceği olmadığını savunuyor, ithalata yüzde 2530 vergi uygulamaktan söz ediyor; NATO’nun artık bir işe yaramadığını savunuyor. Küreselleşmeye, serbest ticarete, liberal demokrasiye hiçbir zaman yüz vermemiş bir ülke olmasına karşın, Çin sahip çıkıyor, ABD çekilirse dünyanın liderliğini biz üstlenebiliriz gibisinden açıklamalar yapıyor. ABD tarafında da kimi dış politika uzmanları “Çin’in dünyasında yaşamak ister miyiz” gibi sorularla uğraşıyorlar. Tüm bunlar ekonomik krizini yaşayan bir sistemin siyasi, ahlaki dayanaklarının da çöktüğünü gösteriyor. Ve oksimoron “Ulusalcıenternasyonalizm” bu iflası ve içerdiği dinamikleri çok iyi anlatıyor. Gelişmiş kapitalist (emperyalist) ülkelerde, uluslararası düzenin sorunlarına değil, kendi uluslarının çıkarına öncelik vereceklerini savunan siyasi partiler ve liderlikler ya iktidara geliyorlar, ya da giderek güçleniyorlar. Siz, “Ben başka ulusun çıkarına öncelik vereceğim” diye oy isteyen birine hiç rastladınız mı? Öyleyse ne oluyor? Olan şu: Bu siyasi liderler ulus deyince, Batı, beyaz, Hıristiyan ve öncelikle erkek bir kümeye ait bir “kimliği” anlıyorlar. Bu liderlere göre, bir tarafta 500 yıllık Avrupa merkezli bir uygarlık var diğer tarafta dünyanın geri kalanı, daha spesifik olarak Müslümanlar ve Çin! Bu ulusalcı liderler yükseldikçe, seçim zaferi kazandıkça, farklı uluslardan olmalarına karşın birbirlerini kutluyor, desteklediklerini açıklıyorlar. Bu görüntüden de Batı medyası, bir “enternasyonalizm” fantezisi üretiyor. Bu tam anlamıyla bir fantezi. Çünkü, tüm bu liderlikler kendi ekonomilerini korumaktan (önce Çin’e, ama hemen ardından ister istemez birbirlerine karşı), sanayilerini canlandırmaktan (dünyada bir kapasite fazlası, aşırı birikim sorunu yaşanırken) söz ediyorlar. Bu ortamda aralarındaki ekonomik rekabetin, siyasi çatışmalara dönmesini, ancak o da bir süre için dünyanın geri kalanının pazarlarını kaynaklarını talan ederek önleyebilirler. Ancak bu kez, karşılarında Çin gibi büyük bir oyuncu var. Boşuna mı, ırkçılık yükselirken, ABD ve Avrupa halkları yüzde 65 45 arasında değişen oranlarda ‘III. dünya savaşı’nın yakında çıkacağını düşünüyor (The Independent); Gorbaçev, “Görünüşe bakılırsa dünya bir savaşa hazırlanıyor” (Time) diyor. Boşuna mı, servetini, bilişim, sosyal medya, “venture capital” (riskli ama yüksek kârlı) alanlarda yapmış kimi süper zenginler, geleceğe, “düzen çökecek, kaos olacak” varsayımıyla, silahlanarak, sığınaklar yaparak, ortak yaşam alanları kurmaya başlayarak, Yeni Zelanda’da arazi alarak, hazırlanıyorlar ( New Yorker). KISA... KISA n ING Bank, kredi almak için yeterli teminatı olmayan KOBİ’lere Kredi Garanti Fonu (KGF) destekli kredi imkânı sunuyor. KOBİ’ler yatırım ve işletme sermayesi ihtiyaçlarını ilave teminat vermeden 5 yıla kadar vadeli krediyle karşılayabiliyor. n İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD) yeni yönetimini seçti. 13. Dönem Yönetim Kurulu Başkanlığına Taner Yönet, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılıklarına Cem Savcı ve Ozan Atasoy, Genel Sekreterliğe Zeki Özen, Sayman olarak Hakan Dönmez, yapılan ilk yönetim kurulu toplantısında oybirliği ile seçildi. n Suudi Arabistan’nın ulusal petrol ve doğalgaz şirketi Saudi Aramco, üretim çeşitliliğini artırmak için yenilenebilir enerjiye yöneliyor. Şirket bu yıl yenilenebilir enerji şirketlerine ilk defa bu yıl 5 milyar dolarlık yatırım yapacak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle