25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO 3.8180 4.0680 FAİZ 11.37 BORSA ALTIN CUMHURİYET 83.067 988.63 ALTIN 24 AYAR 147.75 1.3 kuruş 0.8 kuruş 0.12 puan 767 puan 66 kuruş 10 kuruş 8 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Metal grevinde Cumartesi 21 Ocak 2017 ikinci erteleme DİSK’e bağlı Birleşik Metalİş’in örgütlü olduğu EMİS’e bağlı 4 ilde 13 işyerinde 2 bin 200 işçi sabah greve çıktı, grev öğlen yasaklandı Hükümet, Birleşik Metalİş’in Asil Çelik’ten sonra, Elektromekanik Metal İşverenleri Sendikası’na (EMİS) üye işyerlerindeki grevini de 60 gün erteledi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metalİş’in (BMİS) örgütlü olduğu EMİS’e bağlı 4 ilde 13 fabrikada 2 bin 200 işçinin dün sabah başlattığı grev Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklandı. Sendikadan açıklamada, “Sendikamızın örgütlü olduğu GE Grid Solution, ABB Elektrik, Schneider Enerji ve Schneider Elektrik işletmelerine bağlı fabrikalarda bu sabah 2bin 200 üyemizin tam katılımıyla başlattığımız grevimiz öğlen saatlerinde yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla ertelendi (yasaklandı)” denildi. Alışkanlık oldu Metal grevinin yasaklanmasına ilişkin yazılı açıklama yapan BMİS, yasaklamanın hak gaspı olduğunu bu duruma boyun eğilmeyeceğini duyurdu. Hükümet, iki gün önce Asil Çelik’te de aynı kararı alarak işçilerin en temel hakkı olan grev hakkının kullanımı ortadan kal POLİSLE ARBEDE YAŞANDI Fabrikalarda işçilerin pazartesi gününe kadar işbaşı yapmayacağı ve bundan sonra nasıl bir yol izleneceğine işçilerle karar verileceği belirtildi. Gebze’deki dırdığını hatırlatan BMİS, “Bugün de benzer karar işveren sendikası EMİS bünyesindeki fabrikalarda çalışan üyelerimizin başlattığı grev için alındı” diye belirtti. BMİS, açıklamanın devamında General Elektrik önünde duran işçiler polis tarafından işyeri önünden uzaklaştırılmak istendi. İşçiler ile polisler arasında tartışmalar ve arbede yaşandı. Polis bir kişiyi gözaltına almaya çalışırken işçiler buna engel oldu. şu ifadelere yer verdi: “Bilinmelidir ki metal işçileri, Hükümet tarafından artık bir alışkanlık haline getirilen bu hukuksuzluğa boyun eğmeyecektir.” l Ekonomi Servisi Madenci öfkeli Şirvan’da Türkiye’nin en büyük bakır madeninde çalışan 400’e yakın çalışanın işten çıkarılmasına karşı oturma eylemi başlatan madenciler, canlarını ortaya koyarak çalıştıkları işten çıkarılmalarına karşı oldukça öfkeli. Dihaber’e göre 17 Kasım’da meydana gelen göçükte 16 maden işçisi göçük altında kalmış, günler süren aramanın ardından cenazelere ulaşılabilmiş, facianın üzerinden 2 ay geçerken firmaya bağlı çalışan 7 mühendis ihmalleri olduğu gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine konulmuş, şirketin tepe isimlerine ise dokunulmamıştı. Maden faciasının yaşandığı tarihe kadar 1080 çalışanı olan madende, önce 4 taşeron firma tarafından 200’ün üzerinde işçi çıkarılmış en son geçen günlerde ana firmaya bağlı Park Elektrik bünyesinde çalışan 449 işçiden 142’sinin işine son verildi. Bu işçiler arasında yakınlarını göçükte kaybeden aileler de var. l Yurt Haberler Bu yılın en büyük riski eşitsizlik ABD merkezli sigorta şirketi Marsh & Mclennan, 2017’nin üç büyük riskini eşitsizlik, iklim değişimi ve toplumsal kutuplaşma olarak belirledi. Şirketin her yıl Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu için hazırladığı “Küresel Riskler Raporu 2017” açıklandı. Rapora göre bu yılın başlıca riskleri gelir eşitsizliği, iklim değişimi ve toplumsal kutuplaşma. Ancak, şirket söz konusu riskleri ‘acil eylem planı gerektiren’ riskler olarak tanımladı. Raporda, gelir eşitsizliğinin artması özellikle gelişmiş ülkelerde toplumsal kutuplaşmayı artıran sebep olarak görüldü. Nüfus ciddi sorun Ekonomik riskler arasında gelişmiş ülkelerde yaşlanan nüfus, sorun olmaya devam ediyor. Marsh&Mclennan raporunda sosyal risklerin başında göçler ve doğal afetler yer alıyor. 2016’daki büyük göçler gelişmiş ülkelerdeki seçim sonuçlarını etkileyen en önemli faktörlerden. Rapora göre 4.0 endüstri devrimi ile yapay zekâ, biyoteknoloji ve yenilenebilir enerji alanlarındaki çalışmalar, birçok soruna çözüm olabilir. Ancak internet teknolojilerindeki gelişmeye bağ lı olarak artan siber saldırılar ve güvenlik sorunu ise bu alandaki en büyük risk. İklim değişikliği ve nüfus artışına bağlı olarak kronik hastalıklar, su ve gıda kıtlığı da öngörülen risklerden. 140 ülkeden farklı sektörlerdeki 750 uzman görüşüne başvurularak hazırlanan rapor, 2017’de acil eylem planı yapılması gerektiğinin altını çiziyor. l Ekonomi Servisi Davos’tan reçete: Ya servetini paylaş ya sonuçlarına katlan Davos’ta ışıltılı avizeler, şık donatılmış masaların bulunduğu bir salonda zarif bir akşam yemeği. Konuşmacıların söylediklerinin özeti: “Ya artık elde ettiğimiz kazancı toplumun dezavantajlı kesimleri ile daha fazla paylaşacağız ya da böyle yapmadığımız takdirde yaşanacakların sonuçlarına katlanacağız”... Davos’un yoğun gündeminde gelir eşitsizliğinin ilk sıralarda olmasına şaşırmamak gerek. Hatta bunu hem bir “günah çıkarma” hem de kapitalizme “zorunlu bir yama” olarak da düşünebiliriz. “Dünyanın en zengin 8 kişisinin servetinin dünyanın en yoksul 3.6 milyar insanının gelirlerinin toplamına eşit olduğu” Dünya Ekonomik Forumu’nun geleneksel Davos buluşmalarının hemen öncesinde açıklanmış ve hayli yankı bulmuştu. Brexit, Trump’ın seçilmesi, küreselleşme karşıtı ve milliyetçi akımların güçlenmesi, hepsi bu minvalde değerlendiriliyor. Evet, servetin toplumlarda eşitsizliği azaltacak şekilde yeniden dağıtılması gerekiyor. Ama bu nasıl yapılmalı? Gönüllü hareketler mi, sosyal yardımlar mı yoksa vergi mekanizmalarıyla mı? IMF Başkanı Christian Lagarde, “Köşeye sıkışmış ve öfkeli: Orta sınıf krizini nasıl aşabiliriz?” adlı oturumda “Ben 2013 yılında Davos’ta bütün liderlere gelir eşitsizliğinin tehlikeleri hakkında uyarıda bulunmuştum ama kimse dinlememişti” diye serzenişte bulundu. ABD başkan yardımcısı olarak yaptığı son konuşmasında ise Joe Biden, “Hedefimiz herkesin yaşam standardının birlikte gelişebileceği bir dünya olmalıdır” diyerek “herkesin adil paylaşımını ödediği aşama Dünya Ekonomisinden... lı, hakkaniyete uygun bir vergi sisteminin uygulanması” gibi “sağduyu” adımlarını atmaya acil bir ihtiyaç olduğunu vurguladı. Lagarde’ı kimse dinlememişti. Şimdi dinleyen olacak mı? ABD’de ise tamamen farklı bir politikayı savunan Trump artık yönetimde. Davos’ta konuşulanların yaşama geçmesi için radikal kararlar ve radikal adımlar gerekiyor. Hamdi Ulukaya: 47. Dünya Ekonomik Forumu toplantılarına katılan Chobani markasıyla Amerikan gıda pazarında büyük başarı kazanan Türkiyeli girişimci Hamdi Ulukaya, “İş insanlarının daha fazla varlık edinmek yerine çalışanları için daha fazlasını yapması şart. Başarıyı paylaşmak ticarette zarar getirmiyor” diyerek beş yıl önce Chobani’de başlattığı kâr paylaşım programını örnek olarak anlattı: “Tam zamanlı çalışanlara büyümemizi paylaşma şansını verdik. Sonuçlarından herkes memnun.” Gelecek 30 yıla odaklanmak gerekiyor Alibaba’nın kurucusu Jack Ma, Davos’ta geleceğe ilişkin öngörüleri ni şöyle paylaştı: Önümüzdeki 30 yıl dün yada kritik önem taşıyor. Her teknolojik devrim 50 yıl Jack Ma alır. İlk 20 yılda, eBay, Fa cebook, Alibaba ve Google gibi devlerin yük selişine tanık olduk. Şimdi gelecek 30 yıla odaklanmak gerek. En önemli şey, teknoloji yi kapsayıcı hale getirmek. Ve dünyayı olum lu yönde değiştirmesini sağlamak.. Sonra, 30 yaşındaki insanlara dikkat edin. Onlar dünyayı değiştirecekler, dünyanın yaratıcılarıdırlar. Gençler demokrasiye inançlarını kaybetti bile Batı’da giderek daha fazla sayıda insan, özellikle de gençler demokrasiye olan inancını kaybediyor. Harvard Üniversitesi’nden Yascha Mounk ve Avustralya’daki Melbourne Üniversitesi’nden siyaset bilimci Roberto Stefan Foa, demokrasiye yönelik tutumlara dair on yıllarca süren bir araştırmayı yayımladılar. Çıkan sonuçlar hayli endişe verici: İnsanlar eskiden olduğu gibi demokrasiyi desteklemiyorlar. Bir demokraside yaşamanın zorunlu olduğunu düşünen insanların yüzdesinde sistematik bir düşüş var. 1930’larda doğanlar, 1980’lerde doğanlardan çok daha fazla demokrasiye inanıyor. Örneğin 1930’larda Amerika’da doğanların yaklaşık yüzde 72’si demokrasinin kesinlikle şart olduğu nu düşünüyordu. Araştırmacılar son otuz yıldır, parlamentolar ya da mahkemeler gibi siyasi kurumlara olan güvenin, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’daki kurulmuş demokrasiler arasında da hızla gerilediğini söylüyorlar. Genç insanlar, askeri yönetim gibi demokrasi alternatiflerine daha açıktırlar. Dünya Ekonomik Forumu Global Shapers tarafından yapılan ankete göre, 1835 yaşlarındaki gençlerin kendi hükümet liderleri hakkındaki görüşü “gücü kötüye kullandıkları ve yolsuzluğa kapı açtıkları” yönünde. Bürokratik engeller ve hesap verebilirlik eksikliği, gençlerin neredeyse üçte birini rahatsız ediyor. Samimiyet ve eylem eksikliği, gençlerin dörtte birinde sorun yaşar. Beşte biri, hükümetlerinin kendilerini anlamadığını düşünüyor. ‘Konut’un geleceği kur ve faize bağlı İnşaat sektörünün gelişimini 2017’de, 20 yıl vadeli 0.70 faiz oranlı kampanyaların yanı sıra döviz kurundaki gelişmeler belirleyecek. Uzun yıllardır büyümenin bin, günlük ortalama 3 bin 600 dinamosu olarak görü adet konut satıldı. Darbe giri len inşaat sektörü 2015 sonun şiminden sonra başlayan kam da girdiği darboğazdan çıkmak panyalar sayesinde aylar bazın için ardı ardına kampanyalar da 2016’nın zirvesinde kasım düzenleniyor. Yabancıya konut ve ekim ayları var. Emlak Konut satışlarını arttırmak için Türk GYO’nun şubat ayında başlaya vatandaşlığının yanı sıra birçok cak 2. konut seferberliğinde ko kolaylık sağlanıyor. nut kredisi faizi 0.50’ye düşürü KPMG Türkiye’nin hazırladı lüp vade 240 aya çıkarılacak. ğı inşaat sektörü raporuna göre, Türkiye’nin aldığı göç, yaban 6.5 puan düşüş cıların konut talebi, pazardaki 2016’nın 11 ayında yabancıla potansiyel talep ve kentsel dö ra 16 bin 549 konut satıldı. Bir nüşüm projeleri 2017’de inşaat önceki yılın ilk 11 ayında ise ya sektörü için umut vaat ediyor. bancılara 20 bin 547 konut sa Ancak döviz kuru ve faizdeki ar tılmıştı. Yüzde 19’luk düşüş ger tış inşaat sektörüne doğrudan çekleşti. Yabancı alıcıların yük yansıyacak. Rapora göre, döviz selen dolar kurundan etkilen deki belirsizlikten endişe eden dikleri tahmin ediliyor. yatırımcı, sığınılacak bir liman Türkiye İnşaat Malzemesi Sa olarak konuta yönlenebilir. Ama nayicileri Derneği) İnşaat Mal maliyetlerin projelere yansıma zemeleri Sanayi Bileşik Endek sı sektörün performansını etki si 2016’yı bir önceki yıla gö leyecek gibi görünüyor. Konut re 6.5 puan düşüşle tamamladı. piyasasında faiz düşüşleri talebi Gerilemede TL’deki değer kay tetikliyor. Ama döviz kurların bı, darbe girişimi, artan terör daki artışın inşaat maliyetlerini olayları gibi siyasi ve ekonomik etkilemesi kaçınılmaz. Bundan etkenler etkili oldu. 2017’de, etkilenmek istemeyen yatırımcı ekonomiyi canlandırmak için ların tamamlanma aşamasında açıklanan teşvik paketlerinin olan projelerde son alım fırsatla yanı sıra, 20 yıl vadeli 0.70 fa rını değerlendirmek isteyeceği iz oranlı kampanyaların iç pi öngörülebilir. yasada hareketliliğe etki etmesi 2016’da aylık ortalama 109 bekleniyor. Markalı ev stoku artıyor REIDIN ve GYODER tarafından Türkiye İş Bankası desteği ile hazırlanan ‘Yeni Konut Fiyat Endeksi Aralık 2016’ sayısına aralık ayı fiyat artışı, bir önceki aya göre yüzde 0.47, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 2.94 oranında gerçekleşti. Aylık fiyat artışı oranı, artan kur nedeniyle oluşan maliyet artışının altında kaldı. Markalı konut projeleri adet bazlı stok erime hızı, ka sım ayında lıkta yüzde y2ü.4zD’deüedn3üyşitkaüe.En,kaornaomisinden... 5175 metrekare büyüklüğe sahip konutlarda yüzde 0.90, 76100 metrekare büyüklüğe sahip konutlarda yüzde 0.30, 101125 m2 konutlarda yüz de 0.45, 126150 m2 konutlar da yüzde 0.47 oranında artış görüldü. Yüksek metrekare li olarak tanımlanan 151 met rekare ve daha büyük alana sahip konutlarda yüzde 0.60 azalma yaşandı. Koç Tower’da yaşam başlıyor Koç Yapı tarafından Bağdat Caddesi’nde hayata geçirilen 21 katlı Koç Tower, sahiplerine teslim ediliyor. Koç Tower, Bağ dat Caddesi’ne birinci paralelde 13 bin m2 kapalı alandan, 21 kat ve 38 daireden oluşuyor. Koç Yapı, Bağdat Caddesi’nde, 100 milyon TL ciro, 170 milyon dolarlık aktif büyüklükle 8 binayı inşa etti. ERA 30 yeni ofis açacak Geçen yılı 47 ofisle kapa tan Era Gayrimenkul Türkiye, 2017 hedefini 30 yeni ofis olarak belirledi. Dört yıldır faaliyetlerini sürdüren ERA Gayrimenkul; temelleri 45 yıl önce ABD’de atılan ve dünyanın sayılı büyük gayrimenkul danışmanlığı kuruluşlarından biri ERA Real Estate’in bir parçası olarak çalışmalarını yürütüyor. ERA Gayrimenkul Türkiye Koordinatörü Mustafa Baygan, Türkiye ekonomisine güvendiklerini, yatırımlarına aralıksız devam ettiklerini söyledi. Baygan “Yenilenme mecburiyetindeki yaklaşık 12 milyon bina, göçün devam etmesi konuta talebi devam etirecek” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle