04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Neşet Ertaş anma gecesi Sarıyer Belediyesi ünlü halk ozanı, “Bozkırın Tezenesi” Neşet Ertaş için bugün anma gecesi düzenliyor. Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde bugün saat 19.00’da düzen lenecek gecede, Erol Parlak, İsmail Altunsaray, Zeynep Başkan, Ali Şahin ve Zafer Gündoğdu yönetiminde Sarıyer Belediyesi Halk Müziği korosu konser verecek. Cumartesi 21 Ocak 2017 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK [email protected] 15 Yeni ‘Yorum’cular yetişiyorBütün üyeleri tutuklu bulunan Grup Yorum cezaevinden seslendi: Bütün üyeleri tutuklu bulunan Grup Yorum, avukatları aracılığıyla sorularımızı yanıtladı. Yorum üyeleri, tutuklama gerekçe lerinin tamamını sonradan üret tiklerini vurgulayarak “Bizim Grup Yorum’dan yana hiçbir kaygı mız yok çünkü ya pısal olarak Grup Yo rum kendini yeni den üretmek üzerine CEREN ÇIPLAK kurulu bir grup. Yorum’u bitire mezler, yeni Yo rum’cular yetişiyor” diyor. Grup Yorum üyelerinden Selma Altın ve Dilan Poyraz anlattı. n Grup Yorum üyelerinin hepsinin tutuklanması daha önce olmuş muydu? Bu tutuk lamanın diğerlerinden farkı nedir? Selma Altın: Tek tek tutukla malar, gözaltına almalar her zaman olu yordu. Birden çok grup üyesinin tutuk landığı zamanlar da oldu. Bu kez kül tür merkezimize girerken yalan da olsa bir tek gerekçe üretememişlerdi. Bas kın yapalım ve kim varsa gözaltına ala lım. Bu isteklerine yasal kılıf bile bula madılar. Öyle ki kısa süre önce yapılan baskın sonrasında tamir etmek istediği miz kültür merkezinin tamiri hâlâ bit memişti. Tamir işinde çalışan elektrik çi, demirci işçisi arkadaşlar bile gözaltı na alınmaktan zor kurtuldular. Gerçek ten tamirat için gelmiş olan bir arkadaş da tutuklandı. Tutuklama gerekçeleri nin tamamını sonradan ürettiler. n Grup Yorum tarihi boyunca üye lerinin gözaltılarına, tutuklamaları na, konserlerinin iptallerine karşı her defasında ‘türküler susmaz’ dedi. Bu kez ne demek istersiniz? Altın: Biz direnişten beslenen, büyü yen bir grubuz. Hapishanelerde direniş vardı, ancak buraya gelemiyorduk. Tutuklama buna imkân sağladı. n Cezaevi koşullarınız ne durumda? Dilan Poyraz: Arkadaşımız Ali Aracı’yı Tekirdağ F tipi hapishanesine götürdüler. Yine İnan ve Fırat’ı da Kandıra 2 No’lu F tipine götürdüler. İkisi de aynı hücrede kalıyor. Şunu da söylemeliyim burada koğuş yok 1 ve 3 kişilik hücreler var. Biz kadınlar Kandıra 1 No’lu F tipinde iki kişi kalıyoruz; Sultan ve Selma birlikte kalıyor. Helin ve ben de aynı hücrede kalıyoruz. Altın: Burada bütün yaşamı dilekçelere bağlamışlar. Aklınıza gelebilecek her şey için dilekçe yazmanızı istiyorlar. Sizin kendinizi aciz ve onlar olma dan yaşamını sürdüremeyecek insanlar olarak görmenizi istiyorlar. Bunu ancak direnerek aşarsınız. Bedeli ne olursa olsun, kişiliğinizi, iradenizi, varlığınızı korumalısınız. Tek yolu direnmektir. Direnişin bedelleri var elbette. Bir ayakkabının içini aratmamanın, insan onuruna aykırı aramaya karşı çıkmanın bile bedelleri var. Her şeyi irade savaşına çeviriyorlar. En küçük yaşamsal bir ihtiyaç için bile dilekçe vermem gerekiyor, konuşarak çözemiyorsun. Dilekçeni kabul edip etmemek idarenin kararına kalmış. Dilekçeye cevap almak için bile ısrar etmen, unutmaman, peşine düşmen, vazgeçmemen gerekiyor. “Acil” butonuna cevap almak bile 15 dakika sürüyor. n Grup Yorum’un sesi neden kısılmak isteniyor ya da sesi tamamen ke ‘Gerekirse akordu kuş sesinden alacağız’ n Yorum, baskınlarda enstrümanlarının kırılmasına bile tanıklık etti. Bugün, enstrümanlarınız yanınızda mı? Poyraz: Enstrümanlarımız uzun süre alamamıştık, şimdi enstrümanlarımızı aldık, ama akort aleti problemi çıktı. Hepsini çözeceğiz gerekirse akordu su sesinden, kuş sesinden alacağız. Düzenli olarak spor yapıyoruz, yazıyoruz, evet en küçük imkânı bile değerlendirerek üret meye çalışıyoruz. Altın: Elbette bizim şarkılarımızın birçoğu hapishanede üretilmiştir hem söz hem de beste olarak hem de ruhsal olarak. Şimdi de biz tutsağız o halde daha çok üretmemiz gerek. Sanat üzerine okumalar yapıyoruz. Halk kültürü ve edebiyatı konusunda okumalar yapıyoruz, çalışmalar yapıyoruz. Dışarıda yapamadıklarımızı da burada yapacağız. silmek isteniyor? Altın: İşte türküler susmaz bu de mek. Grup Yorum hiçbir zaman kişilerden ibaret olmadı ki kişileri tutuklayarak Grup Yorum’u sustursunlar. İşte bu yüzden türküler bitmezse, halaylar bitmezse, Grup Yorum’u yaratan düşünce ve ruh bitmezse Grup Yorum bitmez. Üyeleri tutuklanır, yenileri yetişir. Halkın kültürü ise derya deniz. Direnenler zaten kendi türkülerini yapıyorlar. Grubu bitiremezler n Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Altın: Biz kendimizi uzun sürecek bir tutuklulardan hazırladık. Birçok sanatçı dostumuz tutuklanmamıza tepki gösterip bizi sahiplenmiş. Joan Baez açıklama yapmış, buna sevindik. Elbette bun lar bizi sevindiriyor, çünkü bizi sahiplenmenin bile bir bedeli var. Ancak doğal olan da hak aramak, haksızlığa karşı çıkmak. Sıranın bize gelmesini beklememeliyiz. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın bizim ahlakımız değildir. Hepimiz birleşmeliyiz. Aksi halde teker teker faşizm mağduru oluruz oysa örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez. Bizim Yorum’dan yana hiçbir kaygımız yok çünkü yapısal olarak Grup Yorum, kendini yeniden üretmek üzerine kurulu bir gruptur, grubu bitiremezler, yeni Yorum’cular yetişiyor. Poyraz: Dinleyicilerimizi, büyük ailemizi, halkımızı çok seviyorum. Biz albüm çalışmalarına devam ederiz burada da. Milyonlara seslenmeye devam edecek Grup Yorum. Burada da direniş türküleri yapmaya devam edeceğiz. ‘Hovardanın Sonu’ I. Stravinsky’nin operasının prömiyeri bugün Süreyya Operası’nda I. Stravinsky’nin “Hovardanın Sonu” (The Rake’s Progress) adlı operası, Türkiye’de ilk kez İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde Aytaç Manizade’nin rejisiyle sahneleniyor. Yapıt, bugün saat 20.00’de Süreyya Operası’nda prömiyer yapacak.Yapıt, hovardalığı iş edinmiş Tom Rakewell’in çöküşü üzerine kurulu. Sonradan Şeytan olduğu ortaya çıkan Nick Shadow’a uyarak, evlenmeyi düşündüğü Anne Trulove’ı terk edip Londra’ya gönül eğlendirmeye gider. Üçkâğıtçı Shadow yüzünden başına gelmedik olay kalmayan Tom’un hikâyesi, Londra’daki bir akıl hastanesinde son bulur. Orkestra yönetmenliğini Can Okan ve Kriss Russman, deko ratörlüğünü Efter Tunç, kostüm tasarımını Ayşegül Alev, koro yönetmenliğini Paolo Villa üstleniyor. “Hovardanın Sonu”nda, Kenan Dağaşan, Ali Haydar Taş, Gülbin Günay, Otilia İpek, Caner Akın, Onur Turan, N. Işık Belen, Umut Tingür, Arzu Semerci, Peyman Yücelkan, Aylin Ateş, Jaklin Çarkçı, Özge Kalelioğlu, Ahmet Baykara, Çağrı Köktekin, Sercan Gazeroğlu, Yücel Özeke rol alıyor. Opera, 242527 Ocak’ta, 13 Şubat’ta saat 20.00’de, 28 Ocak ve 4 Şubat’ta ise 16.00’da sahnelecek. Şair Didem Madak perdeye yansıyacak ‘Son Dizesiz Şiirler: Didem Madak’ isimli belgesel 30 Ocak Pazartesi akşamı 20.00’de İstanbul Şişli Kent Kültür Merkezi’nde ilk kez seyirci karşısına çıkacak. Didem Madak’ın hayatını ve eserlerini anlatan “Son Dizesiz Şiirler: Didem Madak” isimli belgesel 30 Ocak Pazartesi akşamı 20.00’de İstanbul Şişli Kent Kültür Merkezi’nde ilk kez seyirci karşısına çıkacak. Belgeselde, erkeklerin kadınlar kadar iyi anlayamayacağı bazı Didem Madak şiirleri daha önce maskülen rollerde oynamış erkeklere okutuluyor. Projede Burak Tamdoğan, Levent Üzümcü, Bülent Emin Yarar, Defne Yalnız, Hakan Özgömeç, Lebip Gökhan, Musa Uzunlar, Nebil Sayın, Tuncer Salman ve Yetkin Dikinciler yer alıyor. Yönetme ni Fatih Zenginoğlu, Madak’ı genç ve zamansız ölümü yüzünden tanıyamamış olmasına karşın ona karşı bir gönül borcu hissettiği için bu belgeseli çektiğini söylüyor. 8 Nisan 1970’te İzmir’de dünyaya gelen Didem Madak, 24 Temmuz 2011 tarihinde, “Vasiyetimdir/ Dalgınlığınıza gelmek istiyorum/ Ve kaybolmak o dalgınlıkta... Vasiyetimdir/ Bin ahımın hakkı toprağa kalsın” dizelerini vasiyet ederek aramızdan ayrılmıştı. Ondan geriye Grapon Kâğıtları, Ah’lar Ağacı ve Pulbiber Mahallesi adlı üç şiir kitabı ve binlerce dize yadigâr kaldı. “Hovardanın Sonu” adlı opera, hovardalığı iş edinmiş Tom Rakewell’in çöküşü üzerine kurulu. !f İstanbul Bağımsız 195 füillmkeydaernışacakFilmler Festivali 16 Şubat’ta başlayacak festival, 26 Şubat’ta sona erecek. Festivalin Ankara ve İzmir ayağı ise 25 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek. 16.!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin Keş!f Uluslararası Yarışma’da bu yıl 15 ülkeden 9 film yarışacak. 16 Şubat’ta başlayacak festival 26 Şubat’ta sona erecek. Festivalin Ankara ve İzmir ayağı ise 25 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek. Festivalde Kanadalı yönetmen Richie Mehta, İtalyan yönetmen Pietro Marcello ve Türkiye’den Nesrin Cavadzade’den oluşan Keş!f jürisi, 2017’nin ‘en ilham veren yönetmeni’ni seçecek. İş Bankası Maximum Kart ana partnerliğinde 5. kez düzenlenecek 16. !f İstanbul Filmler Festivali’nin 10. yılını kutlayan uluslararası yarışması Keş!f’te yarışacak filmler belli oldu. İlk ya da ikinci filmini yönetmiş yönetmenlerin filmlerinin yarıştığı Keş!f bölümünde, ABD, Almanya, Arjantin, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık, Fransa, Hollanda, İran, İsrail, Kanada, Katar, Mısır, Peru, Polonya, Tayland’dan toplam 9 film, 10 bin dolar değerindeki Keş!f Ödülü için jüri karşısına çıkacak. Keş!f Yarışması bu yıl kadın yönetmenlerin var lığıyla dikkat çekiyor. Alman yönetmen Nele Wohlatz’ın “The Future Perfect/Miş’li Gelecek Zaman”; Taylandlı yo¨netmen Anocha Suwichakornpong’un politik ve s¸iirsel bir dünya yarattığı ikinci uzun kurmacası “By the Time It Gets Dark/Karanlık Çöktüğünde”; İsrailli Hadas Ben Aroya’nın yazdığı, kurguladığı, yönettiği ve oynadığı filmi “People That are Not Me/Kimse Benzemez Bana” ve Polonyalı Agnieszka Smoczynsk’in “The Lure/Deniz Kızlarının Şarkısı”, seyirciyi geleceğin yaratıcı kadın yönetmenleriyle tanıştırıyor. Yarışmada ayrıca; deneysel videolarıyla güncel sanat dünyasının tanınmış isimlerinden biri olmuş Leonor Caraballo’nun Matteo Norzi ile birlikte çektiği ve 2015’teki ölümünden sonra tamamlanan filmi “Icaros: A Visi Nâzım’ı yazdılar... on/Ikaros”... Mısırlı yönetmen Tamer El Said’in filmi “In the Last Days of the City/Şehrin Son Günlerinde”; Damien Manivel’ın Richard Linklater’ın “Before Üçlemesi”yle karşılaştırılan ve gu¨nu¨mu¨z ilis¸kilerinin bir portresini çizdiği “The Park/Park”; Karl Lemieux’un “Shambles/ Darmaduman” ve İranlı yönetmen Reza Dormishian’ın “Lantouri”, Keş!f Yarışması’nın merakla beklenen diğer filmleri. SİYAD da seçecek... Keş!f bölümündeki filmler ayrıca, Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) jürisi tarafından değerlendirmeye alınacak ve Barış Saydam, Janet Barış ve Murat Tırpan’dan oluşan jüri, seçecekleri bir filme SİYAD Ödülü’nü verecek. Nâzım Hikmet’in doğumunun 115. yılında Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen “Nâzım’ı Yazanlar” sergisi, çok sayıda yazar ve sanatseverin katılımıyla Nâzım Hikmet Kültürevi’nde açıldı. Serginin açılış töreninde katılımcılara Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırmaları Merkezi ile İş Bankası Kültür Yayınları’nın işbirliğiyle hazırlanan “Nâzım’ı Yazanlar” kitabı da dağıtıldı. Kitapta sanatçılar, araştırmacılar, akademisyenler ve edebiyatçılardan oluşan toplam 121 ismin eserinin Nâzım’a dair yazılan bölümlerinden alıntı lar yer alıyor. “Nâzım’ı Yazanlar” sergisi 17 Mart’a kadar zi yarete açık kalacak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle