29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR ‘Boğaziçi’nde Şıngır Mıngır’... S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi’nin Boğaziçi Buluşmaları, “Boğaziçi’nde Şıngır Mıngır” başlıklı müzikli bir sohbetle devam ediyor. S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi (SSM) tarafından dü zenlenen ve büyük ilgi gören Boğaziçi Buluşmaları’nın 6.’sı, “Boğaziçi’nde Şıngır Mıngır” başlığıyla 21 Ocak Cumartesi günü saat 15.30’da SSM’de gerçekleştirilecek. Türk müziği tarih çisi Ersu Pekin’in, başlığında Salah Birsel’in “Boğaziçi Şıngır Mıngır” kitabına göndermelerde bulunduğu buluşmada, Boğaziçi’nin klasik Türk müziği âlemleri anlatılacak. Çarşamba 18 Ocak 2017 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK [email protected] 15 Orhan Pamuk’a İtalya’dan şeref doktorası İtalya’nın en köklü sanat üniversitesi ve müzelerinden biri olan Milano’daki Accademia di Bella Arti di Brera, 18 Ocak Çarşamba günü Orhan Pamuk’a şeref doktorası veriyor. Doktora Pamuk’a, sanatsal yaratıcılığı ve düşünceleri, sanat ile olan ilişkisi ve Masumiyet Müzesi için veriliyor. Napolyon tarafından 1806’da kurulmuş olan ve bünyesinde Brera Re sim ve Sanat Müzesi’ni de barındıran Brera Akademi’de ayrıca 19 Ocak Perşembe günü Orhan Pamuk üzerine bir sempozyum da yapılacak. Görmek, yazmak, toplamak, çağdaş müzeler, edebiyat ve sanat ilişkilerinin tartışılacağı sempozyumda, ünlü sanat tarihçisi Salvatore Settis ve geçen İstanbul Bienali’nin kuratörü Carolyn ChristovBakargiev gibi gü nümüz ünlü sanat düşünürleri bildiriler sunacak. Orhan Pamuk’un geçen yıl Türkiye’de Yapı Kredi Yayınları tarafından basılan Kırmızı Saçlı Kadın adlı romanı da Barbara Rosa’nın çevirisiyle Einaudi Yayınevi tarafından geçen hafta yayımlandı. Romanları İtalya’da çok sevilen Pamuk’un bu İtalyancaya çevrilen on dördüncü kitabı oluyor. Mısırlı sinemacı Mohamed Diab ile ülkesinin Oscar’a ‘Diktatörler adaygösterdiği son filmi ‘Çatışma’yı ve Arap Baharı’nın neden başarısız er geç devrilir’ olduğunu konuştuk. ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR Oscar ödüllerinin arifesinde başta İstanbul olmak üzere birçok kentte Yabancı Dilde En İyi Film adayları özel gösterimlerle izleyiciyle buluşuyor. Bunlardan biri de Mısır’ın adayı “Esthebak Çatışma”. Bu vesileyle “Arap Baharı’nın sonrası dengeler her an öylesine değişiyordu ki biz de sürekli senaryo değiştiriyorduk ve sonuçta Mısır devriminin başarısızlığını anlatmak zorunda kaldık” diyen filmin genç yönetmeni Mohamed Diab ile zorlu mevzulara daldık. Ödül alamasa da Cannes’ın yan bölümü Belirli Bir Bakış’ın açılış filmi olarak büyük övgüler toplayan ve sayısız ülkeye satılan “Çatışma” Müslüman Kardeşler’i deviren 2013 askeri darbesi sonrası çatışmalarından bir günü anlatıyor. n Arap Baharı’yla ilgili çok film yapıldı ama sonrasında yaşananları pek izlemedik. Siz nereden yola çıktınız? Filmlerin sonrası gelmedi çünkü başaramadık. 2011’de hak et tiğimiz demokrasiyi istedik ve devrim yaptık. O dönem “Kahire 678” adlı filmim vizyona girmişti ve tanınır olmuştum. Ben de bütün gücümle devrimi savundum. Ama işler umduğumuz gibi gitmedi, Müslüman Kardeşler geldi ve darmadağın olduk. 2013 askeri darbesi ise çözüm getiremedi. Ülkede dengeler öylesine anlık değişiyordu ki artık demokrasi hedefinden uzaklaşıyorduk. Sonuçta bu başarısızlığın filmini yapmak gerekiyordu. n Neden başarısız olundu sizce, coğrafyamızdaki demokrasi pratiği eksikliğinden mi? Aynen! Galiba bu coğrafyada demokrasinin teminatı ola rak sadece askeri müdahale biliniyor, diğer uçta ise inancımızı sömürenler var. Yani gerçek demokrasi istediğimizde biz sıradan insanlar arada eziliyoruz. n Gazetecisi, devrim yanlıları ve Müslüman Kardeşler gibi farklı görüşlerden insanları polisin zırhlı aracına hapsederek memleketinizin hal ve ahvalini anlatma fikri nasıl oluştu? İnsancıl ve evrensel bir hikâye anlatmak istedim. Fil mim son derece politik gibi görünebilir ama hayır! Slogan yok, parmak göstermek yok, insana ve onun sıkışıklığına dair bir film var. Ben devrimciyim ama her görüşe mesafeli yaklaşmak istedim çünkü sinema yapıyorum. Zaten insanı anlamaya çalışsak belki bu sorunları yaşa mayacağız. Çünkü anlamaya çalışmayıp sıkıştırırsanız kendilerini mağdur zannederler. Kimse şeytan olduğunu düşünmez, yapılan kötülüklerin ardında hep haklılık iddiası vardır. Müslüman Kardeşler’in idolojisine karşısıyım ama devrirerek olmaz, eğitimle mücadele gerek n Arap Baharı’ndan şimdilik sağ salim çıkan tek ülke Tunus görünüyor, sizce neden? Bize borçlular! Şaka bir yana ama kendileri de söylüyor çünkü biz Müslüman Kardeşleri iktidardan alaşağı ederek aslında ekmeklerine yağ sürdük, güçlendiler. Tunus bizim gibi aynı hatayı yapmadı, darbeyle indirmedi, demokrasi pratiği yapmaya karar verdi. Demokrasiye inanırsanız diktatörlerin er ya da geç devrildiğini göreceksiniz. Yabancı Dilde En İyi Film Oscar’ı için Mısır’ın adayı olan “Çatışma” Başka Sinema gösterimleri kapsamında 19 Ocak Perşembe saat 15.45’te İzmir Karaca Sineması’nda, saat 19.00’da ise Ankara Büyülü Fener Kızılay Sineması’nda izlenebilir. MARTIN COHEN’İN ‘101 AHLAK İKİLEMİ’ İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI’NDAN ÇIKTI Ahlak üzerine düşünmek... İngiltere ve Avustralya’da çeşitli üniversitelerde ders verdikten sonra tam zamanlı yazarlığa yönelen İngiliz felsefeci ve editör Martin Cohen’in “101 Ahlak İkilemi” adlı kitabı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı. Aynı yazarın daha önce de “101 Felsefe Problemi” adlı kitabı okurların ilgisine sunulmuştu. “Doğru ve Yanlış” üzerine Toplam 101 ahlak ikileminin yer aldığı kitap, gerçek ve kurgusal hikâyeler ile felsefi kuramlar ve tefekkürlerin karışımı olan düşünce deneylerinden oluşuyor. Kitap, ‘doğru ve yanlış’ sorularını dünyadan soyutlamaya çalışmak, sorulara mutlak çözümler getirmek yerine etik tartışmaları gerçek zeminine kavuşturabilmek için katkı sağlamayı hedefliyor. Pratik etiğin din leme, tepki verme, duygudaşlık, uzlaşma gibi pek çok yeteneği içinde barındırdığını belirten yazar Martin Cohen, kitabın eleştirel bir bakış açısıyla, kabulleri sorgulayarak, argümanları tartışarak okunmasını öneriyor. Martin Cohen’in kaleminden “101 Ahlak İkilemi”ni dilimize Reha Kuldaşlı ve Osman Çakmakçı çevirdi. l Kültür Servisi İKSV’den kültür sanat kart projesi İstanbul Kültür Sanat Vakfı, öğrenimini Türkiye’de sürdüren 1825 yaş arası 1000 üniversite öğrencisine vakfın düzenlediği tüm etkinliklerde kullanabilecekleri 250 TL değerindeki Kültür Sanat Kart’ı hediye edecek. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), 45. yaşını kutladığı 2017 yılında, öncü sponsoru Eczacıbaşı Topluluğu’nun desteğiyle yeni bir proje başlatıyor. İKSV, öğrenimini Türkiye’de sürdüren 1825 yaş arası 1000 üniversite öğrencisine, İKSV’nin düzenlediği tüm etkinliklerde kullanabilecekleri 250 TL değerinde İKSV Kültür Sanat Kart hediye edecek. İKSV’nin gençlerin kültürsanat etkinliklerine erişimini artırmak amacıyla başlattığı İKSV Kültür Sanat Kart projesi, 2017’de 75. yılını kutlayan Eczacıba şı Topluluğu’nun desteğiyle gerçekleştiriliyor. Önümüzdeki yıllarda da sürdürülecek İKSV Kültür Sanat Kart projesiyle binlerce öğrenciye ulaşılması hedefleniyor. Başvurular nasıl olacak? Türkiye’de öğrenim hayatını sürdüren 1825 yaş arasındaki tüm üniversite öğrencileri, İKSV Kültür Sanat Kart için başvuruda bulunabilecekler. Başvurular, 23 Ocak11 Şubat 2017 tarihleri arasında, binuniversiteliaraniyor.com adresi üzerinden yapılacak. l Kültür Servisi 130’dan fazla sanatçıdan ‘Trumpizm’ karşıtı grev... ABD’de 130’dan fazla sanatçı ve sanat eleştirmeni, kültür sanat kurumlarını Başkan Donald J. Trump’ın görevini devralacağı 20 Ocak Cuma günü grev yapmaya çağıran “J20 Art Strike” (Ocak 20 Sanat Grevi) adlı bir imza kampanyasına katıldı. Kampanyaya katılan sanatçılar arasında Cindy Sherman, Richard Serra, Louise Lawler, Joan Jonas ve Julie Mehretu gibi isimler yer alıyor. Çağrı metninde kâr amacı güden veya gütmeyen bütün sanat kurumları ve okulları “Trum pizmin normalleştirilmesine karşı” bir günlüğüne kapanmaya davet ediliyor. ABD’yi 2015 tarihli Venedik Bienali’nde temsil eden Joan Jonas, bir röportajında azınlık, göçmenler, yolsuzluk ve güvenlik konusuyla endişeli olduğunu belirterek, insanları greve katılmaya davet etti. MoMA (New York Modern Sanatlar Müzesi), Lacma (Los Angeles Eyalet Sanat Müzesi) ve Whitney Museum of American Art ise 20 Ocak tarihinde greve katılmayıp kapılarını ziyarete açık tutacaklarını açıkladı. l Kültür Servisi Oscar and the Wolf İstanbul’da Son olarak temmuz ayında “The Game” single’ını yayımlayan Belçikalı elektronik pop grubu Oscar and the Wolf 21 Ocak Cumartesi akşamı Volkswagen Arena’da bir konser verecek. Saat 20.00’de başlayacak konserde grup müzikleriyle olduğu kadar özel ışık gösterisiyle de farklı bir deneyim yaşatacak. 2013 yılında çıkardığı “Orange Sky” single’ı ile dünya çapında bilinirlik kazanan, Gent çıkışlı elektronik pop grubu Oscar and the Wolf; 2 yıllık turnenin ardından, ilk uzunçalar albümleri Entity’i 2014’te ya yınladı. Grup; Brian Eno, Florence and the Machine gibi önemli isimlerle çalışan Leo Abrahams’ın da katkıda bulunduğu “Entity” albümüyle Belçika listelerinde zirveye yerleşti. Türkiye’de büyük bir hayran kitlesine sahip Oscar and the Wolf, Montreux Jazz, The Great Escape, Rock Werchter gibi uluslararası festivallerde sahne aldı. Şimdiye kadar gerçekleşen bütün konserlerinin biletleri kısa süre içerisinde tükenen Oscar and the Wolf konseri için son biletler biletix.com ve Biletix satış gişelerinde. l Kültür Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle