Katalog

Salı 17 Ocak 2017 6 Gülen takkesini verdi Kilis Başsavcılığı’nın FETÖ iddianamesinde bir numaralı sanık Hasan Ayaz, halen Karaman’da görev yapan dönemin Kilis Valisi Süleyman Tapsız ile ilgili çok çarpıcı itiraflarda bulundu Kilis Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 148 sayfalık id dianamede, FETÖ’nin Kilis yapı lanmasına ilişkin ayrıntılara yer verildi. İddianamede, şüphelile rin “Amerika’ya gidip örgüt lide rine (Gülen’e) bi at ettikleri” be lirtildi. Davanın ALİCAN ULUDAĞ bir numaralı sanığı olan Kilisli İş Adamları Der neği (KİADER) Genel Sekrete ri Hasan Ayaz tarafından iddia namede halen Karaman’da gö rev yapan dönemin Kilis Valisi Süleyman Tapsız hakkında çar pıcı iddialar ortaya atıldı. Da vanın bir numaralı sanığı Ki lisli İş Adamları Derneği (Kİ ADER) Genel Sekreteri Hasan Ayaz’ın itiraflarına göre Vali Sü leyman Tapsız, halen görevde olan 7 Aralık Üniversitesi Rek törü İsmail Güvenç ve cemaa tin il imamı Osman Öner’in ara sında bulunduğu bir heyet, Ma yıs 2013’te Pensilvanya’ya gide rek Fethullah Gülen’i ziyaret et ti. Bu görüşmede Vali ve Rek tör, Fethullah Gülen’in arkasın da namaz kılarken, Gülen ba şındaki namaz takkesini bu sı rada Vali Tapsız’a verdi. Hasan Ayaz’ın, bu görüşmeye ilişkin “Vali bizim adamımızdır, hocae fendinin elini öptü” dedi. Bu zi yaret sırasında ayrıca Gülen ile Tapsız’ın 45 saat baş başa gö rüştükleri ve burada Suriye me selesinin ele alındığı, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a mesaj gönderildiği belirtildi. Vali Süleyman Tapsız, halen görevde olan 7 Aralık Üniver Vali ve Rektör sanık değil sitesi Rektörü İsmail Güvenç ve cemaatin il imamı Osman Öner’in arasında bulunduğu bir heyet, Mayıs 2013’te Pensilvanya’ya giderek Fethullah Gülen’i ziyaret etti. İddianamede, Süleyman Tapsız, Rektör Güvenç, il İmamı olarak anlatılan Osman Öner’in sanık olmaması ise düşündürdü. Hasan Ayaz, Öner için “Cemaat içerisinde il valisi olarak görülürdü” dedi. Tapsız şu an Karaman’da vali olarak gö rev yaparken, Güvenç ise Kilis’teki üniversitede rek törlüğe devam ediyor. FETO.. Melih Gökçek’i de kandırmış MAHMUT LICALI TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’nun yazılı olarak soru yönelttiği Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in yanıtları komisyona ulaştı. Gökçek, sorulara verdiği yanıtların yanı sıra “15 Temmuz darbe girişimi” konusunda hazırladığı bir sunum ile CHP’nin FETÖ’ye destek verdiği iddiasıyla ilgili bazı belgeleri de komisyona sundu. Gökçek; Darbe Komisyonu’nun so rularını yanıtlarken eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “FETÖ’ye Ankara’yı parsel parsel sattığı” iddiasına “Bu konuda değişik kişi ve kuruluşlar savcılığa müracaat etmiş ve hakkımda savcılık tarafından soruşturma yapılmıştır. Bu soruşturmanın sonucunda söylenenlerin asılsız olduğu ortaya çıkmış ve hakkımda takipsizlik kararı verilmiştir” yanıtını verdi. Gökçek, FETÖ’cülerden zaman zaman hastane ve okul yapımı için belediyeye müracaat ettiğini, diğer vakıflara ne işlem yapıldıysa FETÖ’cülere de aynısının yapıldığını belirterek, “Zaten istesem de ayrı bir muamele yapmam mümkün değildir. Gelen teklifleri Beledi ye Meclisi’ne havale etmezsem, yasalara göre suç işlemiş olurum. Yoksa eski milletvekili Bülent Arınç’ın söylediği gibi ‘parsel parsel’ bir satış söz konusu değildir” diye konuştu. Gökçek ayrıca 15 Temmuz Darbe girişimini yolda öğrendiğini belirterek, “Dikmen’de bir gecekonduya gittim. Hemen tweetler atıp, vatandaşı direnmeye davet ettim. Saat 23.00’ten itibaren, ertesi gün dahil olmak üzere 18 televizyona telefonla katıldım. Telefonda, ‘Darbe FETÖ’cüler tarafından yapılıyor, kısa zamanda bastırılacaktır, tüm vatandaşlarımızı sokağa direnmeye davet ediyorum’ tarzında konuşmalarım oldu” dedi. l ANKARA KKTC’de 9 subaya gözaltı Kuzey Kıbrıs’ta Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki (TSK) yapılanmasına yönelik operasyonda 9 albay gözaltına alındı. TSK’ye bağlı Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki FETÖ yapılanmasına yönelik operasyonda 9 albay gözaltına alınarak iki askeri helikopterle Ankara’ya sevk edildi. ‘ByLock’u dua için kullandım’ Tokat’ta sürdürülen FETÖ soruşturması kapsamında haklarında dava açılan ve tutuksuz yargılanan Gaziosmanpaşa Üniversitesi eski çocuk psikiyatrisi uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hasan Bozkurt 5 yıl 4 ay 24 gün, üniversitenin laboratuvarında çalışan Özkan Şen ise 5 yıl hapse çarptırıldı. Tokat Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında, sanıklardan Hasan Bozkurt, “Kırmızı listede olduğumu bilmiyordum. ByLock’u dua ezberlemek için kullandım” dedi. Emniyet’e FETÖ operasyonu Tekirdağ’da merkezli 25 ilde FETÖ’nün Emniyet yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, 64’ü Emniyet mensubu 82 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı. 25 ilde düzenlenen operasyonlarda, aralarında eski Tekirdağ Emniyet Müdürü Ali Yılmaz’ın da bulunduğu 71 kişi gözaltına alındı. Hakkında gözaltı kararı bulunan 8 kişinin firarda, 3 kişinin de tutuklu olduğu belirlendi. l DHA Açığa alınan polis intihar etti Karabük’te FETÖ soruşturması kapsamında açığa alındıktan bir süre sonra göreve iade edilen 23 yıllık polis memuru Zeki Cezayirli oğlu (44), önceki gece eşi ve iki çocuğunun evde bulunduğu sırada beylik tabancasıyla başına ateş ederek intihar etti. Cezayirlioğlu, eşinin ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ağır yaralı olarak kaldırıldığı Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. l DHA FETÖ sanığı, Ergenekon’un gizli tanığı eski savcıya tahliye! Bozkurt’u kim koruyor? Erzincan’daki Ergenekon davasının gizli tanıklarından olan ve dönemin Erzincan Başsavcısı İlhan Ciha ner başta olmak üzere Ergene kon sanıklarına kumpas kur duğu iddiasıyla FETÖ davasında tutuklanan eski Iliç Savcısı Bay ram Bozkurt’un tahliyesine ka KEMAL rar verildi. GÖKTAŞ Bozkurt’la bir likte yargıla nan diğer sanıkların 23’er yıl hapis cezası almasına rağmen mahkemenin daha önce firar et miş olmasına rağmen Bozkurt’u yargılama devam ederken tahli ye etmesi dikkat çekti. Aynı za manda İzmir’deki FETÖ soruş turmasında tutuklu olduğu için tahliye edilmeyen Bozkurt’un 668 sayılı KHK’deki hükme da yanılarak cezaevinden zaman zaman Terörle Mücadele Şu besi polisleri eşliğinde dışa rı çıkarıldığı öğrenildi. Mah keme, Bozkurt’un ifadelerinin yayımlanmasını “milli güven liğe dokunacağı” gerekçesiyle yasakladı. Eski İliç savcısı Bayram Boz kurt, Erzincan’da FETÖ’cü sav cıların yürüttüğü ve “İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nın Erzincan’da uygulamaya sokulduğu” iddiasıyla açılan Ergenekon davasında “gizli tanık Efe” kod adıyla gizli tanıklık yapmıştı. Hakkında çok sayıda rüşvet iddiası bulunan Bozkurt’un ifadeleri nedeniyle Cihaner ile 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk’in de aralarında olduğu çok sayıda asker ve MİT’çi tutuklanmıştı. Bozkurt, ifadelerinde Ergenekon’un kendisine suikast için arabasına iki kez kene koyduğunu ileri sürmüştü. Savcılıktan ayrıldıktan sonra tanık koruma programı kapsamında estetik ameliyat olan ve adı değiştirilerek HSYK tarafından tekrar göreve kabul edilen Bozkurt bir süre ABD’de kalmıştı. Ancak kendisi gibi Ergenekon davasının gizli tanıkları arasında bulunan Serkan Zirek ve Ahmet Koç ile birlikte Bozkurt hakkında da dava açılmış, Zirek ve ve Koç’a 23 yıla kadar ceza verilmişti. Bozkurt ise firar etmiş ve dosyası ayrılmıştı. Bozkurt 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Izmir’de yakalanmış ve Menemen T Tipi Ka palı Cezaevi’ne konulmuştu. Bozkurt hakkındaki dava ya bakan Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi, Menemen Cezaevi’ndeki Bozkurt’u SEGBIS aracılığıyla 11 Ocak’ta sorguladı. Cihaner’in avukatı Turgut Kazan’ın ısrarla Bozkurt’un ifadesinin alınması sırasında hazır bulunma talepleri olmasına rağmen ifade alma işleminin taraflara bildirilmemesi dikkat çekti. Duruşmada Bozkurt’un ifadesinin sesli ve görüntülü sistemle kayıt altına alındığı ve duruşma savcısının da Bozkurt’un tahliye edilmesini istediği öğrenildi. Bozkurt’un da ifadesinin basına yansımaması için yayın yasağı talep ettiği ve mahkemenin sanığın savunmasının içeriğinin “milli güvenliğe dokunacak nitelikte olduğu” gerekçesiyle tamamen yayımlanmasının yasaklanmasına ve Bozkurt’un tahliyesine karar verdiği belirtildi. Bu arada Menemen Cezaevi’nde tutuklu bulunan Bozkurt’un ilgili KHK hükmüne dayanılarak, İzmir’deki soruşturma kapsamında zaman zaman İzmir Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından oluşturulan ekip eşliğinde il dışına çıkarıldığı da ortaya çıktı. l ANKARA 2016 yılında bütçeden yapılan harcamalar belli oldu Gözaltıların faturası 9.8 milyon lira MUSTAFA ÇAKIR Geçen yıl bütçeden güvenlik ve savunma için yapılan harcamalar rekor kırarak 5 milyar liraya çıktı. Nereye harcandığı gizli tutulan “örtülü ödenekten” yapılan harcamaların 2016 toplamı da 1.6 milyar lira oldu. Gözaltına alınanların giderleri için bütçeden 9.8 milyon lira harcandı. Maliye Bakanlığı’nın Genel Bütçe Giderlerinin Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu’na göre bütçeden yapılan bazı harcamalar şöyle: l Güvenlik ve savunmaya yönelik mal, malzeme ve hizmet alımlarında aralık ayında 1.4 milyar lira harcama yapıldı. Yılın tamamında savunma ve gü venlik için yapılan harcamaların toplamı ise 5 milyar 45 milyon 470 bin lira oldu. 2015 yılında harcamaların toplamı ise 4.2 milyar lira olmuştu. l Bütçeden “örtülü ödenek” kapsamında yapılan harcamalar “gizli hizmet giderleri” olarak gösteriliyor. “Örtülü ödenekten” aralık ayında 159 milyon 136 bin lira harcama yapıldı. 2016 yılının tamamında harcamaların toplamı ise 1 milyar 616 milyon 167 bin lira oldu. 2015 yılı aralık ayında 154.5 milyon lira, 2015 yılının tamamında ise 1 milyar 773 milyon 235 bin lira harcama yapılmıştı. l Gözaltına alınanlar için yapılan harcamalar bütçe giderleri içerisinde “güvenlik kuv vetleri nezaretinde bulundurma giderleri” olarak yer alıyor. Bu kapsamda bütçeden aralık ayında 2.7 milyon lira, yılın tamamında ise 9.8 milyon lira harcama yapıldı. 2015 yılı aralık ayında bu kapsamda 1 milyon 86 bin lira, yılın tamamında ise 3.7 milyon lira harcama yapılmıştı. l Bütçeden hizmet alımları için 2016 yılında 18.2 milyar lira harcandı. Bu kapsamda en fazla harcama yapılan alanlardan birisi 1.1 milyar lira ile “temizlik hizmeti alım giderleri” oldu. Taşıt kirası rekor kırdı l Bütçeden taşıma giderleri için 2016 yılında toplam 1.9 milyar lira harcandı. Kiralar için yapılan harcamaların toplamı da 1.1 milyar lira oldu. Kamuda taşıt kiralama giderlerini azaltmak için çeşitli önlemler alınmıştı. Buna karşın taşıt kiralama giderlerindeki artış durdurulamadı. Taşıt kiralamaları için 2016 yılında toplam 452.7 milyon lira harcama yapıldı. 2015 yılında taşıt kiralaması için yapılan toplam harcama ise 341.1 milyon lira olmuştu. l Temsil ve tanıtma giderleri için 2016 yılında toplam 351.2 milyon lira harcama yapıldı. l Milletvekillerinin tedavi ve sağlık malzemesi giderleri için 2016 yılında toplam 9.4 milyon lira harcandı. Milletvekili ilaç giderleri için yapılan harcamaların toplamı da 737 bin lira oldu. l ANKARA haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: ZARİFE SELÇUK RTE’nin Başkanlığını desteklerdim, eğer... Cumhurbaşkanı, yıllardır gönlünde yatan ve başlıca siyasi değişim projesi olan Başkanlık konusunda ilk kez bir umut yoluna girdi ve ilk aşamayı geçti. Bu, Cumhurbaşkanı’nın başarısı değildir; rejim değişikliği, parlamenter sistemin ülkemizden tekmelenerek, yerine ucube bir başkanlıkreislik sisteminin getirilmesinin yolunu açan Devlet Bahçeli’nin başarısıdır. Bu ülke Bahçeli’yi asla unutmayacaktır. Tabii, RTE de unutmayacaktır ve Bahçeli ve koltuğunun altındaki MHP’lilere, kimsenin şüphesi olmasın ki rejim değişikliği gerçekleştiğinde en büyük mükafatları verilecektir. Başkanlığa bu kadar karşı mıyım? Başkanlığı dengeleyecek ve anayasal kuvvetler ayrılığını ve denetleme mekanizmalarını öngörecek bir sistem, halk da evet derse kurulabilir. İlk tercihim olmamakla birlikte. Ama neredeyse bir “mutlak reislik” içeren bu sistemi kabul eden bir ülkenin önünün parlak olmadığını söylemek müneccimlik olmaz. Üstüne üstlük, 15 yıllık ülke yönetimi “müktesebatı” tamamen tartışmalı olan bir lider söz konusuysa hele... 15 yıllık ülke yönetimi başarılarla ve ülkeye yaptırdığı büyük kalıcı ve önemli sıçramalarla dolu olsa Cumhurbaşkanı’nın, bize yöneltilecek “Daha ne istiyorsunuz, bu adamın yaptıklarını görmüyor musunuz, bunu hak etmedi mi, çekilin önünden..” benzeri eleştiriler karşısında durmak zor olabilirdi. Bu durum karşısında “evet başarılı, ama konu bu değil, sistem...” gibi gerekçeler ileri sürmemiz, toz bulutu içinde kaybolup giderdi... Fakat büyük ve ülkemize epey pahalıya patlayan başarısızlıklarla dolu bir liderden bahsediyoruz. Böyle bir ülke var ortada: l Hiç stratejik düşünmeden, o anki hırs ve düşüncelerle yanlış kararlar veren bir liderden bahsediyoruz. l Mesela, Irak Başbakanı’na “Sen kimsin, muhatabım değilsin ve olamazsın” diye seslenirken, iki ay sonra Başbakanını göndermek zorunda kalması... l Mesela, Rus uçağını düşürmesi. Kendisine o an vay be dedirtecek payeler kazandırsa bile, bu kararın Türkiye’ye nelere mal olabileceğini, neler kaybedebileceğimizi, artılar eksiler cetveli biçiminde bile düşünmeyen bir lider... Turizmi çökertti, mal satışını çökertti.. inşaat işleri vs’yi çökertti. Bu kararın tam bir bilançosunu çıkartan kimse var mı? l Tabii ki, arkasından büyük siyasi geri dönüşler... l Suriye’yi parçalama, Esad’ı yok etme politikasının olanaksızlığı nasıl hesap edilmez? Rusya’nın Suriye ve Esad’ın 40 yıldır askeri müttefiki olduğu, tayin edici anda devreye gireceği nasıl görülmez? l IŞİD’in uluslararası faaliyetlerine tüm sınırlarımız nasıl açık kapı yapılır? l Türkiye’nin barış politikasını “fazla pasif” bularak, “aktif barışa geçiyoruz” perdelemesi altında, gerektiğinde savaş politikasına döndürmek nasıl bir gaflettir? Gülen’le işbirliğinin felaketi l Gülen cemaatine / terör örgütüne, “Ne istediler de vermedik” derekesinde, askeri darbeye varıncaya kadar devletin tüm kapılarını açarak bunca felakete yol açmak, nasıl bir öngörüsüzlüktür?.. l Gülen Terör Örgütü’ne ordunun defterini dürmek için tüm yasallojistik desteği vererek, üstelik tam koruma sağlamak, bunca yasal hukuksal felakete yol açmak, hangi politikanın ürünü olabilir? l Anayasal ve yasal demokratik hak ve özgürlükleri kullanmaya yeltenmeyi bile bir cesaret işi haline getirmediniz mi? l Basın özgürlüğüne olan bu ebedi ve ezeli düşmanlık nedir? Medyanın düzgün, gerçek haber yapmasını sürekli engellemek ve medyayı bitmez bir kinle baskılamakla, ülke nereye varabilir? Hukuk yerine keyfilik l Bir hukuk devleti rayından iyice çıkartılmış bir ülkede, hukuk yerine keyfilikle ülkenin gideceği bir yer olabilir mi? l Ülkeyi bizimkiler ve ötekiler diye ikiye bölen bir politikanın mimarına, bu kez daha ağırlaştırılmış ve yasal zemin kazandırılmış yetkiler nasıl verilebilir?.. l PKK terörünü “barış yapıyoruz” aldatmacasıyla azdıran politikaları bu iktidar altında yaşamadık mı? l İŞID gibi bir terör sorunu, bu liderlik altında ülkemize mal edilmedi mi? l Ülkeyi, eğitimi adım adım bir din tüccarlığının ve uygulamalarının cenderesine sokarak, tipik bir batak Ortadoğu İslam ülkesine dönüşme tehlikesini kim yarattı?.. Başarısız bir liderlik l Tabii ki, dışarıdan akan paraları toprağa gömerek ülkede yaratıcı, üretici ekonomiyi ateşleyemeyen ve yeniden geriye düşüşün yolunu açan bir liderlik de var. Özet şudur: Cumhurbaşkanı başarısız bir liderlik sergilemiştir. Ülke sürekli gerilim içinde tutulmuş ve bloklara ayrılmıştır. Birbirine düşman taraflar... RTE’nin Başkan olmasına ve hatta reisliğine bile göz yummak için ne yazık ki tutunacak bir dal bile yoktur. Referandumda umalım ki parlamenter sistemimizi 150 yıl öncesinden bile geri götüren bir “kara sayfa”nın açılması reddedilsin. C MY B