Katalog

Salı 6 Eylül 2016 EDİTÖR: alper izbul Şahbaz’ın bileğini gelen taş eğmemiş Gezi eylemleri sırasında Ankara’da polis kurşunuyla vurularak öldürülen Ethem Sarısülük davasında bilirkişi raporu Emniyet’in raporunu çürüttü Aksaray’da süren Ethem Sarısülük davasında mahkemeye katil zanlısı sa nık Ahmet Şahbaz’ın “Bileğime gelen taş nedeniyle namlunun po zisyonu değişip maktulün kafasına doğru yönelmiş ola bilir” şeklindeki sa vunmasını çürüte ALİCAN ULUDAĞ cek, davanın seyrini değiştirecek bilirkişi raporu geldi. TRT’de görevli üç kişilik bilirkişi heyeti, “Ateşleme sırasında sanık polisin ateş eden kolunun pozisyonunu değiştire cek şekilde sağ koluna taş isabet etmediğini” belirtirken, Ethem’in vurulduğu 3. atışta sanığın bileği ni belirgin şekilde aşağıya indirdi ğini tespit etti. Bilirkişiler ayrıca, emniyetin sanık Şahbaz’a 37 taş isabet ettiği şeklindeki raporunu da çürüterek, isabet eden taş sayı sını 8 olarak belirledi. Ankara’dan güvenlik ge rekçesiyle Aksaray Ağır Ce za Mahkemesi’ne taşınan dava da mahkeme, TRT’de görevli tek niker Turgut Yıldız, Strateji Uz manı Sistem Analist Cahit Cesur ve Başkameran Mustafa Özmen’i; Sarısülük’ün 1 Haziran 2013 tari hinde Kızılay’daki Gezi eylemle ri sırasında tek kurşunla vuruldu ğu görüntüleri incelemesi için bi lirkişi olarak atamıştı. Bilirkişiler den olay anında göstericiler tara fından sanığa taş atılıp atılmadığı, atılmış ise Şahbaz’a kaç tanesinin isabet ettiği, 3. atışta sanığın kolu nun pozisyon değişikliği bulunup bulunmadığı, varsa buna etken bir neden (taş, sopa gibi) bulunup bulunmamasının tespitini istedi. Bilirkişiler hazırladıkları 17 sayfalık raporu mahkemeye gön derdi. Görüntülerden sanık polis ile göstericiler arasında bir mü Emniyet’in taş hesabı yanlış çıktı Bilirkişiler, olay sırasında sanık polise atılan ve isabet eden taşları tek tek saydı. Ankara Emniyeti, soruşturma sırasında savcıya gönderdiği raporda Şahbaz’a 37 taş isabet ettiğini iddia etmişti. Raporda, görüntülere göre silah atışları öncesinde sanık polise isabet eden taş sayısının tahminen 6, silah atışları sırasında po lise isabet eden tahmini taş sayısının ise 2 olduğu belirtilirken, “Atış öncesinde atılan tahminen 4 ve atış sırasında atılan 2 taşın isabet edip etmediği tespit edilememiştir” denildi. Yani bilirkişiler, Şahbaz’a toplam 14 taş atıldığını, bunların 8 tanesinin isabet ettiğini belirterek, emniyetin 37 rakamını çürüttü. cadele yaşandığı belirtilen raporda, sanık polisin yere diz çökmüş olan bir göstericinin kafasına sağ ayağıyla sert bir tekme attığı, çevredeki göstericilerin de polise taş attığı anlatıldı. Polisin kaskına bir taş isabet ettiği aktarılan raporda, şöyle denildi: “Sanık polis memuru geriye sıçrayarak sağ elinde tutmakta olduğu tabancasının emniyetini açar. Sanık polis sağ elinde taşıdığı tabancasını yukarıya kaldırarak ilk ateşlemeyi gerçekleştirir. Sarısülük’ün ilk ateşleme sırasında taş atmak üzere sağ elini yukarıya doğru kaldırdığı görülmektedir. Sanık polis, ikinci ateşlemeyi gerçekleştirir. Görüntülere göre ikinci ateşleme sırasında Sarısülük’ün sağ elindeki taşı sanık polise doğru attığı görülmektedir. Sanık polis, sağ elindeki tabancasını yukarda tutmaya devam ederek bu kez 3. ateşlemeyi gerçekleştirir. 3. ateşleme sonrasında Sarısülük başını sola doğru çevirir. Sarısülük yere yuvarlanır. Sanık polis, ters yöne döner ve olay yerinden uzaklaşır.” Bilirkişiler, Ahmet Şahbaz’ın birinci atışta iki ayağının yere bastığını, 2. atışta sadece sağ ayağının yere bastığını belirterek, “3. atışta ise atışı yapan şahıs sıçrar pozisyonda olup parmak uçları yere değmektedir. Atışları yapan şahsın bel kısmından öne doğru belirgin bir biçimde eğildiği, atışları yapan şahsın omuz kısmında silahı tutan sağ kolunu aşağı Ethem Sarısülük, Ankara’daki Gezi eylemleri sırasında polis memuru Şahbaz tarafından vurulmuştu. doğru belirgin bir biçimde indirdiği, 3. atışta ise polisin sağ bilek kısmında bileğini aşağıya doğru belirgin bir biçimde indirdiği tespit edilmiştir.” ‘Sağ kola taş gelmedi’ Raporun sonuç bölümünde ise 3 önemli tespit yapıldı. Sanık polise göstericiler tarafından ateşleme öncesi ve sırasında sopa ile vurulmadığı belirtilen raporda, “Ateşleme sırasında ateş eden kolunun pozisyonunu değiştirecek şekilde sağ koluna taş isabet etmediği, 3. ateşleme sırasında kolunun pozisyonunu değiştirecek herhangi bir etken ihtisas alanımız dahilinde tespit edilememiştir” görüşüne yer verildi. ‘Vazgeçmeyeceğiz’ Sarısülük ailesinin avukatı Bülent Teoman Özkan, bilirkişi raporuna ilişkin şöyle konuştu: “Bugüne kadar polisi, savcısı, yargıcı, mahkemesi herkes katili kolladı. Artık bu rapor karşısında adaletin bir parça olsun yerine gelmesini bekliyoruz ama maalesef sadece bekliyoruz.” ‘Muhalif avına çevirdiler’ Güneydoğu’daki 14 bin öğretmenin PKK ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle açığa alınacak olmasına öğretmen sendikalarından sert tepki geldi DENİZ ÜLKÜTEKİN Başbakan Binali Yıldırım’ın Güneydoğu’daki 14 bin öğretmenin PKK terör örgütüyle ilişkileri olduğu gerekçesiyle tedbir amaçlı açığa alınacağına yönelik açıklamasına eğitim sendikaları büyük tepki gösterdi. Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, Başbakan Yıldırım’ın sözleriyle ilgili olarak terör örgütüyle ilişkisi olan öğretmen aranıyorsa, Eğitim Sen’in değil, AKP’ye yakın olan Eğitim Bir Sen’in incelenmesi gerektiğini söyledi. Karaca’nın sözleri şöyle; “Darbe ile ilişkili olanları arıyorlarsa Eğitim Bir Sen kadrolarına bakmaları gerekiyor. Darbe sürecini muhalif, farklı düşünen kadrolara genişletmek istiyorlar. 14 bin sayısının neye göre belirlendiğini bilmiyoruz. Darbeyi fırsata dönüştürmek istiyorlar.” Terörist öğretmen olmaz Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir ise yaptığı açıklamada, tedbir amaçlı açığa almanın doğru olmayacağını söyledi. Demir şöyle konuştu: “Elbette teröristten öğretmen olmaz. Terör örgütüyle kimin ilişkisi varsa açığa çıkarılıp görevden uzaklaştırılmalı. Ancak bunun için soruşturma, mahkeme süreçleri olmalı. ‘14 bin öğretmeni atıyorum’ demek cadı avından başka bir şey değil. Bu uygulamaya kesinlikle karşıyız.” Benzer durumun, Aktif Sen üyesi olduğu için FETÖ soruşturması kapsamında açığa alınan 28 bin öğretmen için de geçerli olduğunu söyleyen Demir, açığa almaların ardından Güneydoğu’daki eğitimde ciddi şekilde aksama ihtimali olduğunu da sözlerine ekledi. Özgürlük Nöbeti’ni kadın gazeteciler devraldı Kapatılan Özgür Gündem gazetesinin tutuklu yayın danışma kurulu üyesi ve yazarı Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay ile gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya ve Genel Yayın Yönetmeni Zana Kaya için Bakırköy Cezaevi önündeki Özgürlük Nöbeti’nde konuşan Özgür Gazeteciler Cemiyeti Eş Genel Başkanı Nevin Erdemir, cezaevindeki tutuklu gazeteci sayısının 1980 darbesinden daha fazla olduğunu belirterek, “Cezaevindeki arkadaşlarımızın serbest bırakılması için mücadeleyi yükseltmeye çağırıyorum” dedi. Bakırköy Cezaevi önünde devam eden “Özgürlük Nöbeti”ni dün kadın gazeteciler devraldı. Nöbete, SODAP, Barış İçin Aka demisyenler, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Kardeş Türküler’den Feryal Öney ve Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC) Eş Genel Başkanı Nevin Erdemir katıldı. İktidarların her zaman aydınlar ile hesaplaşma içinde olduğunu söyleyen Selma Gürkan, “Başta Kürt basın mensupları olarak gerçeği yazan tüm gazeteciler baskı altında. Basın ifade özgürlüğü için laiklik için demokrasi mücadelesinde ısrar edeceğiz” dedi. Türkiye Yazarlar Sendikası Eş Genel Başkanı Mustafa Köz de “Aslı ve Necmiye barışı dillendirdikleri için tutuklandılar. Yazarlar barışı savunduğu için cezaevinde olamaz” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet Aslı Erdoğan itirazına ret İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararı ile geçici olarak kapatılan Özgür Gündem Gazetesinin Yayın Danışma Kurulu üyesi ve yazar Aslı Erdoğan’ın tutukluluğuna yapılan itiraz İstanbul 5’inci Sulh Ceza Hâkimliği’nce 13 gün sonra reddedildi. Mahkemenin ret kararında tutuklama kararının ölçülü ve orantılı olduğu ifade edilerek, “Şüpheli hakkında atılı suçtan açılması muhtemel kamu davasının kovuşturmasının selametle sonuçlandırılması bakımından sakıncalı olacağı kanaatine varılarak müdafiinin itirazının reddine karar verilmiştir” denildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet haber 5 Umutla umutsuzluk... Art arda acı haberler, şehit cenazeleri, gözyaşı, ağıtlar... mizin diri olması gerekir. KHK’lerle çalışma hakkı ve iş güvencesinin ortadan kaldı Ne yakın tarih ne eskisi. rılması, kurunun yanında ya Siyasal iktidarların “militer şın da yanması, vicdanımı demokrasi” formülü, darbeye sızlatıyor. karşı temel direnç gösterme FETÖ’cüler, devletin en du ye dönüştüğünde şöyle de yarlı kurum ve kuruluşların miştik: da 40 yıldır sinsice değil, açık “Demokrasi, temel hak ve seçik örgütlenirlerken onlarla özgürlükler!” iş tutan siyasi partileri, baş Bunu söylerken “herkese bakanları, bakanları, cumhur hak, adalet ve demokrasi” is başkanlarını, darbeci general tiyorduk. leri biliyorum... Sürek avlarının bitmesini is Cahil bir imamı tabu halitiyorduk 30 yıldır, kardeşlik ne getirip bir canavar yarattemelinde biri diğerini öteki tılar... leştirmeden, ayrımcılık yap Bu tabuyu yaratanlar sütten madan, “başı açık, başı kapa çıkmış ak kaşık değil... lı” demeden insanca yaşa Aslında sivilasker, bürok mak istiyorduk. rat, siyasetçi, hepsi sorgu Sermayeemek çelişkisi lanmalı, yargı önüne çıka ni bilerek, düşünerek, sü rılmalı. rekli birbirimizi düşman ola FETÖ’nün siyasi ayağı he rak görmeden bu coğrafyaya nüz ortaya çıkmadı ama on barış gelmesinden mutlu ola binlerce kamu çalışanı görev cağımızı söylüyorduk. den alındı... Az değildi sayımız... Aralarında sosyal demok Sonra bir gece köprülerin rat, solcu, yurtsever olanla tanklarla kuşatıldığını gördük, rın olduğu yazılıyor. savaş uçaklarının insanın Yapılması gereken, TSK’nin kulaklarını sağır eden ses hı genlerinde bulunan, militariz zını aşmalarına tanık olduk. min diplerine inen darbecili Ardından 3040 dakika sü ği söküp atmaktır... ren silah sesleri... Sürek avıyla, düşmanlıkla, Tarih Baba, ileride nasıl an muhalifleri sindirerek değil... latır bilmem ama kendi ülkesini, yurdunu, Meclis’ini bombalayan kimi askerle; HHH Darbe girişimine katılanlar için yapılsa bile kamu ça askermillet efsanesi, sabaha lışanlarının bir gecede çıka karşı paramparça olmuştu. rılan KHK’lerle işlerini ve hak TSK’nin topu topu yüzde larını yitirmeleri, “gelecek ola birini, bilemediğin ikisini oluş sı bir darbeye karşı önlem al turan asker kılıklı teröristle ma” olarak düşünülse de ki ri, savaş uçaklarımızı düşma min suçlu kimin suçsuz ol na karşı değil, Gazi Meclis’e, duğunu ayırt etmek 15 güne Emniyet Genel Müdürlüğü ve sığmaz... Özel Harekât’a karşı kullan ABD ve AB ülkeleri son dö mış, oraları bombalamışlardı. nemde şu soruyu soruyor: HHH “Bir çırpıda bu denli bü Yaşamım boyunca tüm yük, 6070 bin insanı kapsa darbeleri görmüş, yaşamış, yan, darbe girişimiyle ilgili ol acılar çekmiş, zindanları ta duğu söylenen operasyonlar, nımış biri olarak nefret ettim, neyin nesi?” tiksindim... Suçu kesinleşmeden, yar Hukukun, eşitliğin, demok gı kararını vermeden siz is rasinin, özgürlüklerin yanında tediğiniz kadar “olası bir dar yer aldım. Ezenin değil ezile beye karşı önlem” deyin, bu nin yanında oldum. na kim inanır. Askere dokunulmazlık zırhı Operasyonların kanıtlar ışı verip seçilmişlere “dokunul ğında yapılması gerekir... sun” diyenlerin karşısına di Evet, operasyonlar yapılsın kildim. ama hiç kimse kanıtsız olarak İstediğim tek şey demok işinden gücünden olmasın, rasi... aç kalmasın, darbeci olarak Ankara’da savaş uçakların yaftalanmasın... dan atılan bombalarla siviller ABD ve AB ülkelerine ve öldü, polisler... rilecek yanıt, hukuk devleti, Hâlâ içim kanıyor... insan hakları ölçüleri kapsa Tek dileğim acil demokrasi mında olsun. ama ne yazık ki bir türlü ya Kanıtlı suçlar ortada ve bu şam biçimi olmuyor. na kimsenin karşı çıktığı fa Anasasal hukuk düzeni lan yok! ‘Hasan âli Yücel’in adını okula geri verin’ Darbe girişiminde yaşamlarını yitirenlerin isimlerinin yaşatılması için bazı okulların adlarının değiştirilmesi kararlaştırıldı. 22 Ağustos günü Trabzon İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, 9 okulun ismini değiştirdi. 193846 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı görevini yürüten Hasan âli Yücel’in adının verildiği ilkokulun adının İstiklal İlkokulu olarak değiştirilmesine, yerel ve ulusal gazetelerde yer alan tam sayfa ilanlarla tepkiler geldi. İstanbul Beylikdüzü Belediye Baş kanı Ekrem İmamoğlu, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ve Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç imzasıyla, “Trabzon Hasan âli Yücel İlkokulu’nun isminin değiştirilmesini kınıyoruz” başlığıyla yayımlanan ilanda özetle şöyle denildi: “Türkiye’de eğitimöğretim ve kültürün yüz akı olan Yücel’in anısının yaşatıldığı ilkokulun bir oldu bitti ile isminin değiştirilmesini kınıyor, bu yanlıştan en kısa sürede dönülmesini bekliyoruz.” l DHA 2016 Basın Özgürlüğü Ödülü ‘Türk Basını’na İzmir’de, Karşıyaka Belediyesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti tarafından geleneksel hale getirilen “Basın Özgürlüğü Ödülü” bu yıl bir gazeteciye değil, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ve sonrasında, cesaret ve kararlılıkla demokrasiden yana tavır alan tüm basın emekçilerine verildi. Ödül töreni, 7 Eylül Çarşamba günü saat 18.30’da Karşıyaka Nikâh Sarayı’nda yapılacak. Tüm basın emekçileri adına; Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Yılmaz Karaca, Ba sın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Uğur Güç ve Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay’a ödül verilecek. Basının dik duruşunun, darbenin engellenmesi ve demokratik düzenin korunmasında önemli paya sahip olduğunu vurgulayan CHP’li Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, “Sergiledikleri cesaret ve kararlılıkla bu ödülü sonuna kadar hak eden basın mensuplarını kutluyorum”dedi. l Haber Merkezi C MY B