25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Fransa’da IŞİD’ci kadın korkusu Paris başsavcısı, Suriye’de IŞİD’e katılıp Fransa’ya dönmek isteyen yüzlerce kadının önümüzdeki aylarda ülkeye gelmesini beklediklerini söyledi. Şimdiye dek IŞİD’e katılıp geri dönen 59 kadın hakkında dava açıl ‘Kim’e öğretmenlik yapsın diye kaçırıldı’ 12 yıl önce Çin’e yaptığı gezi sırasında dağ yürüyüşünde düşerek öldüğü rapor edilen 24 yaşındaki ABD’li öğrenci David Sneddon’ın Kuzey Kore istihbarat örgütü tarafından kaçırıldığı ve o zamandan bu yana başkent Pyonyang’da yaşadığı, evlendiği, iki çocuğu olduğu öne sürüldü. Sneddon’ın Kuzey Kore lideri Kim dığını, 18’inin hapis cezası aldığını belirtti. Sneddon Jongun’a İngilizce öğretmesi için kaçırıldığı da iddialar arasında. Cumartesi 3 Eylül 2016 dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Merkel top çeviriyor nilwgun@cumhuriyet.com.tr 7 İKÖT2ZİD7BAEYRKILDLDAİDIRYEDRI Kerimov öldü, Ankara duyurdu Beyin kanaması nedeniyle geçen cumartesi hastaneye kaldırılan Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov’un (78), sağlık durumu ile ilgili Özbek hükümetinden dün akşam saatlerine kadar “durumu kritik” demenin dışında resmi bir açıklama gelmezken ölüm haberini duyuran ilk taraf Türkiye oldu. Başbakan Binali Yıldırım dün yaptığı açıklamada, başsağlığı mesajı eşliğinde Kerimov’un yaşamını yitirdiğini açıkladı. Yıldırım’ın demeci öncesinde ise Reuters’ın diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberinde, 27 yıldır ülkeyi yöneten Kerimov’un hayatını kaybettiği duyuruldu. Ardından ise Kazakistan lideri Nazarbayev’in Çin ziyaretini yarıda kesip Özbekistan’a gidebileceği iddiası gündeme düştü. Peşi sıra haberler arasında ise Özbekistan sessizliğini korurken geç saatlerde liderlerinin öldüğünü doğruladı. ‘Demir yumrukla’ yönetti Ülkede muhalif görüşlere izin vermemesiyle bilinen Kerimov, 1989’da Sovyetler Birliği lideri Mikail Gorbaçov tarafından Özbek Komünist Parti Genel Sekreterliği’ne getirilmesinden bu yana ülkenin başındaydı. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından 1991’deki seçimleri kazanarak devlet başkanı oldu. Ülkeyi demir yumrukla yönettiği eleştirilerinin merkezindeki yönetimine ilişkin 2002’de BM raportöründen, Özbekistan’da işkencenin sistematik bir karakter kazandığı çıkışı da geldi. Aynı anda hem Batı kültürüne hem de radikal İslama karşı savaş açan Kerimov, Batılı ülkelerin insan haklarına saygı çağrısına “Demokrasi ve özgürlük adı altında bizim içişlerimize karışmayın, ne yapacağımızı söylemeyin” yanıtını vermişti. Adliyeyi kana buladılar Pakistan’ın Mardan kentindeki adliye binasına dün intihar saldırısı düzenlendi, en az 14 kişi öldü, 50 kişi yaralandı. Kanlı eylem, Mardan’a 60 km. uzaklıktaki Peşaver’de, polisin Hıristiyan mahallesinde saldırı düzenlemek isteyen 4 canlı bombayı öldürmesinin ardından gerçekleşti. Saldırıyı Taliban bağlantılı Cemaat ül Ahrar üstlendi. Her iki kentte de güvenlik önlemleri artırıldı. Güvenliği atlatıp uçağa binmiş Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta havaalanında bir çocuğun pasaportu ve bileti olmaksızın Türkiye uçağına bindiği ortaya çıktı. Geçen çarşamba günü olayın yaşandığı, Middle East Havayolları’na ait İstanbul uçuşu yapan uçağın havalanmasının ardından 13 yaşındaki “kaçak yolcunun” kabin görevlilerince business class bölümünde otururken bulunduğu da öne sürüldü. Olayla birlikte Beyrut havaalanında güvenlik açığı tartışmaları da alevlendi. ‘Soykırım kararına mesafeli duruş’ gösterin diyen Ankara’yı yatıştırma çabasındaki Merkel, tepkiler üzerine geri adım attı Alman vekillerin İncirlik Üssü’ndeki Alman askerlerini ziyaret etmesine izin vermeyen Ankara’ya ne tepki gösterileceği meselesi, Berlin siyasetinde kriz yarattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen haftalarda Ankara’yı ziyaret eden Alman yetkililere “Alman hükümetinin meclisin Ermeni Soykırımı kararı ile arasına mesafe koyduğunu kamuoyuna açıklaması” şartını ilettiğini duyuran Der Spiegel Online, dün sabah hükümetin “mesafe” açıklaması yapacağını iddia etti. Bunun üzerine CDUCSU ve SPD’nin oluşturduğu koalisyon hükümetinin karıştığı haberleri patlak verdi. Hükümet sözcüsü Steffen Seibert “Mesafe koymuyoruz” dese de Ankara’yı yumuşatmaya yönelik mesajlar verdi. Spiegel’in Başbakan Angela Merkel ile Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier’in, Seibert’i basının önüne çıkarıp “mesafe” açıklaması yaptıracağı haberinden saatler sonra ilkin Steinmeier konuştu. SPD’li Dışişleri Bakanı, “Alman meclisinin elbette istediği kararı çıkarma özgürlüğü var, ama meclisin de belirttiği gibi çıkan her kararın yasal bağlayıcılığı yok” açıklamasıyla Erdoğan’ın talebini yerine getirmeye Berlin’den Türkiye’ye Suriye uyarısı Almanya’da Başbakan Merkel ile Dışişleri Bakanı Steinmeir, Ankara politikası nedeniyle eleştirilerin merkezinde. Slovakya’da yapılan AB dışişleri bakanları toplantısında Türkiye ele alındı. AB dönem başkanı Slovakya’nın Dışişleri Bakanı Miroslav Lajcak “Darbe girişiminin ardından Türkiye liderliğiyle dayanışma açıklamamıza rağmen karşılıklı yakınlaşma yerine hayal kırıklığı yaşanması normal değil. Türkiye önemli bir ortak” dedi. ABAnkara arasındaki gerginliklerin sona erdirilmesi çağrısı yaptı. Alman Dışişleri Bakanı Steinmeier “Türkiye son günlerde Suriye’de askeri harekât dahil daha aktif rol alıyor. Ama Suriye’de uzun süreli askeri çatışmalardan kaçınmak hepimizin çıkarına” dedi. çalışıyor izlenimini verdi. Sosyal medya “Merkel Erdoğan’ın baskılarına boyun eğiyor” yorumlarıyla çalkalandı. Ardından Seibert ise “hükümetin Ermeni kararı ile arasına mesafe koyması söz konusu olamaz” dedi. ‘Merkel’in Ermeni sorunu’ Spiegel’in haberini “yanlış yönlendirici” diye reddeden sözcü, “meclisin doğru bulduğu her kararı alabileceğini” dile getirdi. Dışişleri sözcüsü Martin Schäfer de “Steinmeier açısından karara mesafe konulması söz konusu değil” dedi. Tar tışmalar alevlenirken RTL’ye konuşan Merkel ise “Türkiye ile yürüttükleri görüşmelerde meclis kararının yasal bağlayıcılığı olmadığını, siyasi açıklamadan ibaret olduğunu söylediklerini” belirtti. “Merkel’in Ermeni sorunu” manşetini atan Spiegel’in bağlayıcı olmadığını kamuoyu önünde vurgulayarak Erdoğan’ın önünde diz çöktüğü suçlamasını ise şansölye reddetti. “Hükümet kararla arasına mesafe koymuyor, bunu kesin dille yalanlıyorum” savunması yapan Merkel, Ermeni kararına saygı duyulması gerektiğini vurguladı. Siviller yollardaSddmkolaiueirr.adMırkŞniukiyuaagkedmiplae’eadss’çımenmaaebmingbuyaıüeahhnlaşntaadrklefeiaaeftyllayn4eiŞnetrtabderŞamilenseraalşmbkiksmtauaıinysrdlbuiadalamnabkaryaıakensnrsisilavaıaiDnğnirnldııeiennlnaardıkaşdçyaamyeearamaaşkhkramuuüayvhykesaeaaüasnrlrmbiiiıyfl3nmallee0ecstira0ışnivknt’tadeioa.eranhyılliactalnirnyikdhoeıanaelüntesnçldaiıvşilil, ABD Başkanı Erdoğan ile görüşmesi öncesi Türkiye ile ilgili konuştu ‘Dost acı söyler’ mesajı ABD Başkanı Barack Obama, Cumhurbaşkanı Tay dostun yaptığı gibi dürüst bir şekilde onlara geri bildi yip Erdoğan ile yarın Çin’de rimde bulunmak ve eğer at gerçekleşen G20 zirvesi kapsa tıkları adımlar onların uzun mında darbe girişimi sonrasın vaadeli çıkarlarına ya da or da ilk defa yüz yüze görüşmesi taklığımıza zıt gittiğini düşü öncesinde Türkiye ile ilgili açık nüyorsak bunu bildirmek.” lamalarda bulundu. CNN televizyonundan Fareed Zakaria’ya ‘Önemli ortağımız’ verdiği söyleşide Obama, 15 Obama 15 Temmuz’dan sonra iki Temmuz darbe girişimi ile ilgi ülke arasındaki güvenlik ko li sorular üzerine “Ülkelerinde siyasi nulu ilişkilerde azalan bir etki görülme ve sivil bir deprem atlattıkları şüphesiz diğini ve IŞİD ile mücadelede Türkiye ile bir gerçek. Şimdi yeniden yapılanmak birlikte çalıştıklarını söyleyen Obama, ve toparlanmak zorundalar” dedi. “Türkiye güçlü bir NATO müttefiki ol Türkiye’nin bunu nasıl yapacağının mayı sürdürüyor. Bölgede birçok konu önemli olduğu vurgusu yapan Obama da önemli bir ortağımız” dedi. Röportajın şu ifadeleri kullandı: “Biz de bu süreç tamamı yarın CNN’de yayım lanacak. te Türk halkını ne derece desteklediği ErdoğanObama görüşmesinde Suriye mizi göstermek istiyoruz. Yani her iyi konusu ana gündem maddeleri arasında. Sınıra ‘avcı’ ilanı Sığınmacılara yönelik katı tutumuyla eleştirilen Macaristan’da güvenlik güçleri 3 bin “sınır avcısı” için ilan verdi. “Avcılar”, sınırda sığınmacıların geçişini engellemek için inşa edilen dikenli tellerin bulunduğu noktada devriye gezen polis ve askerlerle birlikte görev yapacak. Tabanca, biber gazı, cop, kelepçe taşıyacak. ‘Erdoğan Esad ile buluşacak’ iddiası Lübnan’ın esSefir gazetesi çok tartışılacak bir iddia ortaya attı. Muhammed Balut imzalı habere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı BeşşarEsad’la bir araya gelecek. Moskova’da eylül bitmeden gerçekleşmesi planlanan görüşme Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in himayesinde gerçekleşecek. Habere göre üçlü zirvenin hazırlıkları Erdoğan’ın 9 Ağustos’taki St. Petersburg ziyaretinde yapıldı. Zirvenin kesin tarihi ise Suriye Ulusal Güvenlik Bürosu Başkanı General Ali Memlük’ün gelecek salı Moskova’ya yapacağı ziyarette kararlaştırılacak. MİT Müsteşarı Hakan Fidan da 10 ile 15 Eylül tarihleri arasında Şam’a giderek temaslarda bulunacak. Putin: ABD ile anlaşmaya yakınız Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD ile Suriye konusunda yakında bir işbirliği anlaşmasına varabileceklerini söyledi. Cenevre’de sürmekte olan müzakerelerin zorlu olduğuna dikkat çeken Putin, “Asıl sorunlardan biri, muhalefetin sağlıklı denen kısmını Nusra Cephesi gibi terör örgütlerinden ayırmak” dedi. Faşizmin adası A VENtotene kdeniz’in harikulade cennetlerinden Capri’ye uzak olmayan bir ada burası… Ama Ventotene bir cennet değil, faşizmin tutsakları tarafından cehennem olarak yaşanmış. Mussolini döneminde burası bir “şeytan adası” olarak anılmış. “Şeytan adası” Ventotene de üç gün geçirdim… Mussolini zamanında “sürgün yeri” olarak kullanılan adada kaldığım sürece eğer mümkünse! “zulüm” kültürüm katlandı… Uzaktan devasa bir balinaya benzeyen bu üzerinde sayılı ev olan çıplak adaya; Napoli ile Roma arasındaki sahil kenti Formia’dan arabalı vapur (2 saat) ya da deniz otobüsü (1 saat) ile varılıyor. Halen su sporları ve yelkenciliğin yanı sıra üst düzey entelektüel turizm ile geçinen adaya daha yaklaşırken karşınıza önce tepesinde heybetli bir hapishane olan Santo Stefano adası çıkıyor. Aralarında yalnız 1 millik mesafe bulunan Santo Stefano ve Ventotene’nin ikisi de volkanik adalar. Zamanında aynı kara parçasına aitmişler. Sonra koparak ayrılmışlar. Ventotene kara volkanik yapısı kadar rüzgârıyla da meşhur. Kasvetli kış aylarında vahşi volkanik kayalar üzerinde ıslık çalarak esen rüzgâr hiç durmazmış. Yerel diyalektte “rüzgâr tutan” anlamındaki “Ventotene” ismi buradan geliyor. Adanın tarihi VIP sürgünü, aşırı aşne fişneye düşkün Sezar’ın kızı prenses Giulia olmuş. Sonra onu başka bir Roma İmparatoru, Caligula’nın annesi Agrippina izlemiş… Zulmün tarihi burada anlayacağınız çok eski. Roma imparatorlarına dek uzanıyor. Baş sakınca ‘kültür’ Bazı coğrafyalarda zulüm böyle nesilden nesile devrediliyor. Kendisine eski Roma’yı kılavuz edinen Mussolini de “tehlikeli” saydığı isimleri, İtalya’nın işte 22 yıllık uzun faşizm serüveni boyunca buraya tıkmış. Avrupa Birliği projesi kurucularından tamı tamına yedi dil bilen Altiero Spinelli mesela… Önce bir posta 11 yıl hapis yatmış. Sonra aftan yararlanıp serbest kalacakken bu defa bizzat “Duçe” tarafından “devlet güvenliğine tehdit” addedilerek 5 yıl da hiç mahkemeye çıkarılmaksızın bu “şeytan adası”na yollanmış. Faşizmin bir diğer özelliği de bu. “Keyfi” olması. Mendil denli küçük bir ada için umulmadık zenginlikteki Ventotene kütüphanesini yöneten Paolo Cutulo bunları bana anlatıyor... Sürgün kıstasları Lafa girerken daha Türkiye’deki gelişmeleri büyük endişeyle izlediklerini belirten Cutulo, gördüğüm kitaplığın tamamının aslında çok daha kapsamlı olduğunu; Ventotene sürgününden gelip geçen kalburüstü aydınların arkalarında 3 bin küsur ciltlik “seçme” bir koleksiyon bıraktıklarını ama tarihi değeri olan bu koleksiyonun 700 nüfuslu adadan alınarak Milano’ya taşındığını söylüyor. Spinelli’nin yaşamından on yıllar götüren suç, aslında yalnız “komünist bildiri” dağıtmakmış. Hepsi bu. Kütüphane müdürü Cutulo, Ventotene’nin belge değerindeki ciltler dolu faşizm kitapları arasından birini çekip çıkarıyor. Ve Altiero Spinelli’yi “şeytan adası”na sürgün ederken tutulan polis raporlarını bana gösteriyor: “Spinelli fişlenmiş bir komünisttir” diyen “gerekçeli” rapor ekliyor: “O ıslah olmaz biri ve tehlikelidir. Zeki ve kültürlüdür. Hitabeti güçlüdür. Aktif, yıkıcı propaganda yapacak yetenektedir.” “Gördünüz mü?” diyor Ventotene adasının baş kütüphanecisi; “Spinelli’yi özetle buraya fazla zeki ve kültürlü olduğu için yollamışlar. Zekâ ve kültürü açıkça ‘tehlikeli’ saymışlar.” Ventotene de geçirdiğim üç gün faşizm üzerinde doktora yapmak gibiydi. Anlatmak istediğim daha çok şey var. Onlar da yarına. ‘BND yasadışı izliyor’ Almanya’da dış istihbarattan sorumlu Federal Haberalma Servisi (BND) hakkında yeni iddialar ortaya atıldı. Federal hükümetin Veri Koruma ve Enformasyon Özgürlüğü Sorumlusu Andrea Voshoff’un mart ayında hazırladığı 60 sayfalık gizli raporuna göre, BND’nin sistematik olarak kişisel dataları yasal bir dayanağı olmadan toplayarak kullandığı öne sürüldü. Voshoff, BND’nin dinleme çalışmasında ABD Ulusal Güvenlik Kurumu’na ait arama kriterlerini de herhangi bir kontrole tabi tutmaksızın devraldığını kaydederken bu uygulamayı “BND Yasası’nın ağır ihlali” olarak yorumladı. C MY B nilgun@
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle