21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 3 Eylül 2016 haber 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Taraf duruşmasında İddianamede ‘kesyargıçtan itiraf yapıştır hatası’ olabilirmiş Tekerlekli sandalyeyle cezaevine gönderildi. Kayınvalideye tutuklama FETÖ’nün ‘Hava Kuvvetleri imamı’ Yrd. Doç. Dr. Adil Öksüz’ün kayınvalidesi Hatice Yıldırım (64), Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuklandı. Hatice Yıldırım, Öksüz ile evli olan kızının nerede olduğunun sorulması üzerine, “Kızım ve 3 çocuğu ABD’de yaşayan oğlum Abdülbaki’nin yanında. Gerçekler ortaya çıkınca damadıma olan sempatim ortadan kalktı” dedi. Yıldırım ve eşi Cevat Yıldırım, 11 Ağustos’ta gözaltına alınıp serbest bırakılmış, Cevat Yıldırım savcılığın itirazı üzerine 13 Ağustos’ta tutuklanmıştı. Çobanın bulduğu çantadan yaklaşık 200 bin dolar çıktığı ileri sürüldü. Çoban dolar dolu çanta buldu Ankara’nın Kazan ilçesindeki 4’üncü Ana Jet Üs Komutanlığı yakınlarında hayvanları otlattığı sırada çanta bulan çoban durumu İlçe Jandarma Komutanlığı’na aktardı. Jandarma ekipleri olay yerinde inceleme yaparken, çantada yaklaşık 200 bin dolar olduğu öne sürüldü. Çantanın, darbe girişiminde bulunanlar tarafından bırakıldığı ya da atıldığı üzerinde duruluyor. 15 Temmuz darbe girişimi gecesi 4’üncü Ana Jet Üs Komutanlığı’ndan havalanan F16’ların kalkmasını engellemeye çalışan bölge halkından 9 kişi açılan ateşle şehit olurken, 92 kişi de yaralanmıştı. 115 basın kartı daha iptal edildi Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, darbe girişiminin ardından 115 kişinin sürekli basın kartları FETÖ/ PDY ile irtibat, iltisak ya da aidiyet bağlantısı olduğu değerlendirilerek iptal etti. İptal edilen sarı basın kartı 620’ye yükseldi. Basın kartı iptal edilen gazeteciler arasında Nazlı Ilıcak, Ergun Babahan, Mustafa Ünal, Şirin Kabakçı, Abdullah Aymaz, Celal Azmi Kalyoncu gibi isimler yer aldı. Alaaddin Kaya cezaevinde Darbe girişimi soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Zaman gazetesi imtiyaz sahibi Alaaddin Kaya tutuklandı. Gözaltına alınan Kaya ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personeli 24 kişi, emniyetteki işlemleri sonrasında Ankara Adliyesi’ne getirildi. Hâkimlik sorgularının ardından Kaya ile 24 zanlıdan 19’u tutuklanırken 5’i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. l ANKARA/Cumhuriyet Balyoz davasında kumpas duruşmasında avukatın, ‘İddianamenin bir yerinde sanık Can Dündar geçiyor’ itirazına yargıç, ‘Kesme yapıştırmada hata yapılmış olabilir’ yanıtı verdi Balyoz davasında kumpas iddiaları ile ilgili gazeteciler Yasemin Çongar, Ahmet Altan, Yıl dıray Oğur ve Mehmet Baransu hâkim karşısına çıktı. Duruşmada Altan ve Çongar’ın avukatı Veysel Ok, “Bizim okuduğumuz ve hazırlık yaptığımız id dianame ile şu an okunan çok farklı, iddianamenin bir yerinde ‘Sanık Can Dündar’ ifadesi geçiyor dedi. Bunun üzerine mah keme hâkimi, “Kesme ya pıştırmada hata yapılmış olabilir. Savunmada di le getirirsiniz” karşılığı CANAN COŞKUN nı verdi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün gö rülen duruşmaya “örgüt propagandası”, “devletin güvenliğine ilişkin gizli bel geleri temin etme”, “devletin güvenliği ne ve siyasal yararına ilişkin gizli kal ması gereken bilgileri açıklama”, “dev letin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma ve hile ile çalma” suçlarından 51.5 yıla kadar hapis cezası istenen Çongar, Altan ve Oğur ile bu suçlara ek olarak, “terör ör gütü kurma ve yönetme” ve “terör örgü tü propagandası yapmak” suçlarından 74 yıla hapsi istenen tutuklu gazete ci Mehmet Baransu katılırken, firari sa nık Tuncay Opçin duruşmaya katılma dı. Duruşmaya Belçika, İtalya, İsviçre, İsveç, Danimarka, Almanya konsolos luklarından temsilciler, Norveç, Alman ya, Danimarka, İngiltere PEN, Gazeteci leri Koruma Komitesi (CPJ) temsilcileri, Article 19, Index of Cencorship, Avrupa Gazeteciler Federasyonu, Uluslararası PEN, Norveç Gazeteciler Birliği temsilci leri, yazar Perihan Mağden ve Sınır Ta nımayan Gazeteciler temsilcisi Erol Ön deroğlu katıldı. Duruşmada Balyoz da vasında yargılanıp beraat eden Çetin Doğan, Ahmet Zeki Üçok, Kadir Sağdıç, Ahmet Bertan Nogaylaroğlu, Hakan Bü yük ve Nedim Ulusan’ı avukatları Hüse yin Ersöz temsil etti. ‘İddianame Ersöz’ün’ İlk olarak savunma yapan Mehmet Baransu, iddianamenin okunması sırasında hükümeti yıkmaya yönelik ifadenin geçmesi üzerine, “İddianamenin herhangi bir yerinde hükümeti yıkmaya yönelik bir iddia görmedim. İddianamede baştan sona bine yakın doğru olmayan iddia var” dedi. Baransu iddianamenin hiçbir ekinin kendisine yollanmadığını ifade ederek, “Hakkımda 70 tane dava var. Ben tutuklu muyum esir miyim belli değil. Delilleri bana vermediniz. Savcı Gökalp Kökçü keşke beni çağırsaydı da yalanlarla dolu iddianameyi hazırlamasaydı. Bu iddianamenin sahibi Gökalp Kökçü de ğil başka biri” diye konuştu. Baransu daha sonra tekrar söz aldığında iddianamenin sahibinin avukat Hüseyin Ersöz olduğunu iddia ederek, “Aynı planlar bugün gelse yine yayımlarım” dedi. “Balyoz darbe planının ses kayıtlarını dinleyin. 15 Temmuz darbe girişiminde yapılanların birebir aynısı. Haber yayımlandıktan sonra Erdoğan ve Abdullah Gül ‘bizim haberimiz vardı’ dedi. Çağırın o zaman. Sorun ‘o ses kayıtlarını kim getirdi size’ diye. Ben tanık olarak dinlenmelerini isteyeceğim. ‘Türkiye’de askeri vesayeti bitirdik’ diyorlar. Ahmet Altan, Yasemin Çongar, benim haberlerim olmasaydı nah bitirirdiniz” diye konuştu. Avukat Hüseyin Ersöz ise, yargılamaya konu belgelerin 1. Ordu Komutanlığı’ndan çıkarılmış gerçek olduğunu belirterek, “Sahte dokümanlara gerçek süsü vermek için kullanılmışlardır. Belgelerin 1. Ordu Komutanlığı’ndan çıkarılmasında sanıkların dahli bulunmaktadır” diyerek müvekkilleri yönünden duruşmaya katılma talebinde bulundu. Mahkeme de katılma talebini kabul etti. ‘Aldatılanlar arasındayım’ Yıldıray Oğur da ifadesinde, habere ortak olmaktan çok dayanışma için imza attıklarını belirterek, Taraf’ın o dönem kimsenin yapamadığı haberleri yaptığını savundu. Oğur, “Aldatılanlar arasında olduğum kumpası ortaya çıkarmak için kaynağımı söyledim. İddianameye delil olsun diye söylemedim. 6 yıldır Tuncay Opçin’le görüşmedim. Aynı davada yargılanmak benim için utançtır. Gezi’den sonra vakit varken ayrıldım gazeteden” diye konuştu. “2010 yılında bu örgütün propagan ALTAN: Suçlamayı anlamadım Ahmet Altan savunmasına “Bir davanın adil bir şekilde görülebilmesinin birinci adımı, sanığın hakkındaki suçlamayı net bir biçimde anlayıp kavramasıdır” diyerek başladı. İddianameyi okumasına rağmen hakkındaki suçlamanın ne olduğunu anlayamadığını belirten Altan, “Eğer bu salonda hakkımdaki suçlamanın ne olduğunu, bu suçlamanın hangi nedene dayandığını anlayan herhangi biri varsa benim istirhamım bu gerçeği bana da anlatmasıdır” diye konuştu. Altan, Taraf gazetesinde, yayımladıkları belgelerle ilgili heyete seslenerek, “Eğer siz bizim yayımladığı mız belgelerin gerçekliğini kabul ediyorsanız, bu belgelerin “devlet sırrı” olduğunu iddia ediyorsanız, siz bir darbe girişiminin planlarının gerçekliğini de kabul ediyorsunuz demektir” dedi. Devletin anayasal düzenini ortadan kaldırmak üzere hazırlanmış planların “devlet sırrı” olamayacağını savunarak, “Bizi o darbe belgelerini yayımladığımız için buraya getirdiyseniz, o zaman o darbe girişiminin gerçekliğini kabul etmiş olursunuz ve derhal bu davayı düşürüp, o darbe planlarını hazırlayanları yeniden yargılamanız gerekir” ifadelerini kullandı. Oğur’un savunmasına tepki Duruşmada Balyoz mağdurlarından özür dileyen ve “aldatıldım” diyen Yıldıray Oğur’un savunmasına Avukat Aslı Kazan Twitter’dan tepki gösterdi. Kazan, İlhan Cihaner tutuklandığında ve kızının çizgi filmlerine el konulduğunda Yıldıray Oğur’un attığı “Belki adam araya parça atmış, aksiyonu artırmak için...” tweetini paylaştı. İlhan Cihaner ise attığı tweette “O sıralar Erzurum yüksek güvenlikli cezaevinde olduğum için olsa gerek, bunu atlamışım” ifadelerini kullandı. Avukat Aslı Kazan’ın babası Turgut Kazan, Ergenekon davası kapsamında tutuklanan Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in avukatlığını yapmıştı. dasını yapmak kapısı aralanırsa dışarıda çok az kişi kalır” diyen Oğur, “Keşke sadece seminer kayıtlarından yapsaydık, mağduriyetler yaşanmasaydı. Mağdur olan herkesten gazetecilik dışında bir kastım olmadığını söyleyerek haklarını helal etmelerini istiyorum” diye konuştu. Yasemin Çongar ise savunmasında, 49 yaşında olduğunu be lirterek, haber ve yazıları nedeniyle çeşitli defalar farklı mahkemelerce yargılandığını ve bu davaların hepsinden beraat ettiğini söyledi. Duruşma sonunda mahkeme Baransu’nun tutukluluk halinin devamına, ifadesi alınan sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına karar vererek, duruşmayı 23 Ekim’e erteledi. l İSTANBUL Atilla Taş ve Gökçe Fırat adliyede FETÖ’nün medya yapılanmasına yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İsmail Uçar ile Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Murat Çağlak tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında Atilla Taş ve Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Dinçer Gökçe ve Murat Aksoy’un da bulunduğu 12 kişinin emniyetteki işlemleri tamamlanarak İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Soruşturma savcısına ifade veren şüphelilerden Atilla Taş, Gökçe Fı rat Çulhaoğlu, Dinçer Gökçe, İskender Yunus Tiryaki, Levent Arap, Murat Aksoy, Mutlu Çölgeçen ve Ayhan Şimşek tutuklanmaları talebiyle nöbetçi sulh ceza hâkimliğine gönderildi. Atilla Taş adliye girişinde “Neyle suçlandığımı bilmiyorum” dedi. Öte yandan Ergun Babahan, Eyüp Can Sağlık, Yavuz Baydar, Erhan Başyurt ve Abdülkerim Balcı’nın da aralarında bulunduğu 23 kişinin ise aranmasına devam ediliyor. Cumhuriyet Gazetesi’nin 03/06/2016 tarihli nüshasının 4. sayfasında Bilal’in ortağına TRT’den 57 milyon” ve gazeteye ait internet sitesinde “Hollywood’a taş çıkardı... TRT’den Bilal’in Filinta’sına 57 milyon lira” başlıklarıyla kaleme alınan, GERÇEKLE ALAKASI OLMAYAN, İFTİRA NİTELİĞİNDEKİ YAZI ile Müvekkilim NECMEDDİN BİLAL ERDOĞAN’a ağır ithamlarda bulunulmuş, gazetecilik ilkeleri ve hukuk fütursuzca çiğnenmiştir. TRT’de yayınlanan ve kamuoyunun ilgiyle takip ettiği bir dizinin yapımcı şirketine yapılan ödemelerle, müvekkil Necmeddin Bilal Erdoğan arasında CEVAP / DÜZELTME METNİ oldukça zorlama ve gerçek dışı bir şekilde ilgi kurulmaya çalışılmıştır. Dizinin yapımını üstlenen şirketle ve şirketin ortaklarıyla arasında bağ olduğu ima edilmiş ve bu bağlamda dizi için yapılan ödemeler dayanaksız, alakasız ve haksız yere müvekkille ilişkilendirilmiştir. Tamamen müvekkilin ismini karalamayı ve hakkında şaibe uyandırmayı hedefleyen bu yazı, baştan sona kadar müvekkili haksızlığa uğratmıştır. Yazı içeriğinde gerçekle alakası olmayan beyanlarda bulunularak, müvekkilim kamuoyunun husumetine maruz bırakılmıştır. Yazıda yer alan bu satırlar bir durum ya da olay anlatımın dan çok, ilgisiz yere müvekkilimi zan altında bırakmak maksadıyla kaleme alınmıştır. Müvekkili yıpratmanın ve kendisini toplum nezdinde şaibeli işleri olan birisi olarak göstermenin hedeflendiği bu kirli savaşta her yolu meşru sayan, yalan ve iftirada birbiri ile yarışan sözde gazetelerin bu iddiaları, yürüttükleri psikolojik savaşın bir parçasıdır. Hukuk basın ahlakı ve vicdanın olmadığı bu iftiranın hedefi herkesçe malumdur. Müvekkilime karşı yayınlanan bu gerçek dışı ve art niyetli yazının arka planındaki kirli düşünceleri ve hesapları kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Netice olarak bu hakaretlerin gazeteniz vasıtasıyla kamuoyuna duyurulması hukuka aykırıdır. Bu yazı 5187 sayılı Basın Kanunu, basın meslek ve ilkelerine aykırıdır. Adalet ve tarafsızlığa saygılı olma, kişi ya da kuruluşları aşağılayıcı yalan haber yapma veya iftira niteliği taşıyan yayın yapmama, özel amaçlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan yayın yasağı ilkelerine uygun değildir. Söz konusu hakaret içeren bu yazı ile ilgili tüm yasal haklarımızı hızlı, eksiksiz ve etkin bir şekilde kullanacağımızı da dikkatlerinize sunarız. Kamuoyuna saygılarımızla sunarız. NECMEDDİN BİLAL ERDOĞAN VEKİLİ Av. AHMET ÖZEL C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle