22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 2 Eylül 2016 EDİTÖR: TAMER KAYAŞ TASARIM: ZARİFE SELÇUK AP ile sert polemik haber 5 Schulz’un darbe girişiminin ardından hızla yapılan tutuklamalar ve basın özgürlüğüne ilişkin eleştirilerine Yıldırım gergin ifadelerle yanıt verdi Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Ankara’nın Avrupa’nın darbe girişimine geç tepki vermesinin nedenini, “48 saat içinde binlerce insan tutukluyor. Bizi şaşırtan bir hükümet darbeye ne kadar kişinin katıldığını bu kadar kısa süre içinde öğrenibilir” sözleriyle açıkladı. Shulz, vize serbestisi için “Terörle mücdele konusunda bir değişiklik yapılmadığı sürece bu konuda elimiz kolumuz bağlı” dedi. Başbakan Yıldırım ise, “Başka bir çözüm yolu bulun. Terörle mücdelede geri adım mümkün değildir. Bu bizim ölüm kalım meselemiz” karşılığını verdi. 15 Temmuz kalkışmasının ardından Batı’dan ısrarla üst düzey ziyaret bekleyen Türkiye’ye adım atan en üst düzey yetkili Schulz oldu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve siyasi parti liderleri ile bir araya gelen Schulz, Yıldırım ile ortak basın toplantısı düzenledi. İşte toplantıda yaşanan atışma: Schulz: Başbakan, Türkiye’ye yeterince destek olmadığımızı ifade etti. Ben ise AB üyesi ülkeler olarak darbe denemesinin sonrasındaki bütün süreçlerin sorunsuz Kılıçdaroğlu: AYM’ye gideriz CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa Dış İlişkiler Konseyi üyesi Carl Bildt ve Martin Schulz ile dün CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Darbe girişiminin gündeme geldiği görüşmede Schulz, Kılıçdaroğlu’na “Darbe girişimi, sonrası görevden alınmalar hakkında ne düşünüyorsunuz, darbe girişiminde bulunanlarla ilgili süreç nasıl işliyor, vize muafiyeti konusunda ne düşünüyorsunuz” sorularını yöneltti. Kılıçdaroğlu, OHAL döneminde çıkarılan bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerin (KHK), OHAL sonrası döneme ilişkin düzenlemeler içerdiği gerekçesiyle CHP’nin kaygılarını dile getirerek, KHK’lerde anayasaya aykırılık olduğunu belirtti. l İKLİM ÖNGEL Martin Schulz Kemal Kılıçdaroğlu ilerlediğini, bunun da kafamızda soru işaretlerine neden olduğunu ifade ettim. Medya özgürlüğü, katılım süreci ve vize serbestisini ele aldık. Terörle mücadele yasası konusunda değişiklik yapılmadığı sürece elimiz kolumuz bağlı. Yıldırım: Bu kritik dönemde terörle mücadele ile ilgili yasada gevşeme asla terörle müadele konusuna katkı sağlamayacağı gibi bu tehdidi daha da büyütecektir. Schulz: Basın ve fikir özgür lüğü konusunda Ankara ile bizim anladığmız şey arasında fark var. Temel haklar ve ifade özgürlüğü üzerinde çalışmamaz gerekir. Tıpkı diğer konularda olduğu gibi gazeteciler konusunda da her vakaya münferit olarak bakması gerekiyor. AİHS’de belirlenmiş olan koşullara göre yargılanmalı. Yıldırım: Anlayış farkı olabilir. Önemli olan algıdan ziyade olgu nedir, onun üzerinde çalışmamız gerek. Karanlığa taş atarak bunların üstesinden gelemeyiz. Basın faslı görüşülürken konuşulur. Fikir, uygulama farkılılığı varsa gidermek mümkündür. Hiçbir gazetci terör örgütüne destek olmaz. Bizde durum farklı. Gazetecilik kartını alıyor ama terör örgütüne destek oluyor. Schulz: Burada tutuklamaların ve bu darbeyi desteklediği ileri sürülen insanların bu kadar çabuk tespit edilmesi bizi düşündürdü. Darbe denemesinin üzerinden 48 saat geçtiğinde binlerce insanın tutuklanmasının bizi şaşırttığını söyledim. Organize bir şekilde soruşturma başlatılması bizim kafamızda soru işaretleri oluşturdu. Bir hükümet şunu nasıl bilebilir: Darbeye ne kadar kişinin katıldığını ne kadar kısa süre içinde öğrenibilir. İddia makamı ve savunma makamı aynı şartlara sahip olmalı. Yıldırım: Darbe olduğu zaman, darbeye karışanların dökümanları elimize geçti. Sorgulananların ifadelerinde de diğer ilgili şeyleri bulduk. Bu işe kim katılmış bir anda çorap söküğü gibi ortaya çıktı. Efkan Ala neden gittiEmniyet ve bürokrasiye sızan grupların tasfiyesine karşı çıktığı öne sürüldü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın isteği üzerine İçişleri Bakanlığı’ndan isti fa eden Efkan Ala’nın, dün düzenle nen devir teslim töreninde yeni ba kan Süleyman Soylu’yu kapıda kar şılamaması, yaşanan krizin göster gesi oldu. Ala’nın is tifasının arkasında emniyet ve bürok rasi içinde cemaat ten boşalan kadrolara dolan Okuyucu Efkan Ala Süleyman Soylu ALİCAN ULUDAĞ Yazıcı, KÖZ’cüler ve Milli Damarcılar gi bi grupların tasfiye sine karşı çıkmasının etkili oldu ğu öne sürüldü. Emniyet müdürle ri kararnamesinin yaşanan bu kriz nedeniyle çıkmadığı belirtildi. Yine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Ankara ve İstanbul Büyükşehir Be lediye Başkanlarının görevden alın şıladı ve tören kıtasını selamla Samimiyeti, ihlası ve vatan duygu da yaşanan bu krizin etkili olduğu ması isteğine Ala’nın soğuk bakma masını sağladı. Efkan Ala ise ma sunu aziz milletimiz dünyaya gös öne sürüldü. Erdoğan’ın kararna sının da istifa ettirilmesinde etken kamına çıkan merdivenlerin orta termiştir. Hepimizin sorumluluğu meye bu gruplara bağlı müdürle olduğu iddia edildi. sında Soylu’yu karşıladı. Ala’nın 14 Temmuz’dan daha fazla. Elbette ri koymak ve tasfiye etmek istedi Önceki akşam sürpriz bir şekil Soylu’yu beklerken oldukça moral ki 15 Temmuz’un müsebbibi FETÖ ği, Ala’nın ise bu isteği yerine ge de görevinden istifa ettiği açıkla siz olduğu gözlendi. Bu hava, tören terör örgütünden tek bir fert kal tirmediği ileri sürüldü. Daha ön nan Efkan Ala, dün bakanlıkta gö sırasında da Ala’ya yansıdı. Söz mayıncaya kadar Türkiye bu bela ce hükümet, 1725 Aralık operas revi yeni İçişleri Bakanı Süleyman lerine “Bu görevi bana tevdi eden dan, alçaklıktan kurtulacaktır. Ka yonu üzerine Fethullah Gülen ce Soylu’ya devretti. Devirteslim için Cumhurbaşkanımıza ve Başbaka rarlılığımız net ve açıktır. Bu İçiş maatini devlet içinden tasfiye eder bakanlık önünde Jandarma ve Em nımıza teşekkür ediyorum” diye leri Bakanlığı’nın kendi tasarru ken OkuyucuYazıcı, KÖZ ve Nur niyet tören kıtası hazır bekletildi. rek başlayan Efkan Ala, konuşma fu değildir, bu Türkiye Cumhuri cemaatinden ayrılan Milli Damar Geçmişteki devirteslimlerde göre sında görevinden neden ayrıldığı yeti Devleti’nin kararı, hükümeti cılar gibi grupların desteğini al vi bırakan bakanı, yeni bakan tören na ilişkin ipuçu vermedi. mizin bir politikası ve milletimizin mıştı. Ancak cemaatin tasfiye edil kıtasının önünde karşılar, beraber içeri girerlerdi. Hatta Efkan Ala’ya ‘Hayırlı olsun’ dileği emridir.” mesinden sonra boşalan yerlere Efkan Ala, görevinden neden is bu grupların dolması ve kadrolaş görevi devreden Muammer Güler Ala, yeni bakana “hayırlı olsun” tifa ettiğine ilişkin suskun kal maya çalışmasının hükümette ve de kendisini kapıda karşılamıştı. dileklerini ileterek bitirdi. Süley mayı tercih etse de bakanlık ku Cumhurbaşkanlığı’nda rahatsızlık Ancak dünkü devirteslimde sürp man Soylu ise konuşmasında PKK lislerinde ilginç iddialar konuşu yarattığı belirtildi. riz yaşandı. Jandarma Genel Komu ve IŞİD’in yanı sıra cemaatle müca luyor. Özellikle Cumhurbaşkanı Ala’nın istifasıyla ilgili ikinci id tanı Yaşar Güler ve Emniyet Genel dele mesajı verirken, şöyle konuş Erdoğan’ın emniyet ve İçişleri bü dia ise, Erdoğan’ın zamanında ce Müdürü Celalettin Lekesiz, İçişleri tu: “15 Temmuz milletimiz için, rokrasisi içindeki OkuyucuYazıcı, maate çok fazla destek veren An Bakanlığı Müsteşarı Selami Altınok Türkiye’den umudu olan tüm mil KÖZ’cüler ve Milli Damarcılar gibi kara ve İstanbul belediye başkan ve Bakanlık bürokratları karşılama letler için milattır. Demokraside diğer cemaat gruplarının da tasfi larını görevden alınmasını istediği da hazır bulundu. Ancak Efkan Ala, milletleşmenin ne olduğunu, ana yesini istediği ancak Efkan Ala’nın oldu. Efkan Ala’nın Melih Gökçek Bakanlık bahçesine inmedi. Ala’nın unsurlarından birisinin demokra buna direndiği idddia ediliyor. Em ve Kadir Topbaş’ın görevden alın yerine Bakan Yardımcısı Sebahat si olduğunu 15 Temmuz’da bu aziz niyet Müdürleri kararnamesinin masına soğuk baktığı ve bu istedi tin Öztürk, Süleyman Soylu’yu kar millet bütün dünyaya göstermiştir. bu zamana kadar çıkmamasında ği yerine getirmediği savunuldu. ‘Erdoğan milliyetçi ekip istiyor’ Reuters’e konuşan Soylu’ya yakın bir kişi, ‘Bu atama partide büyük temizliğin işareti’ dedi İçişleri Bakanlığı’na Süleyman Soylu’nun getirilmesi, “AKP içinde büyük temizliğin işareti. Erdoğan FETÖ ile mücadelede daha milliyetçi bir ekiple çalışmak istiyor” şeklinde yorumlandı. Rueters ajansında yer alan habere göre “Aslında olaya istifa demek biraz naif kalıyor; çünkü cumhurbaşkanı Ala’nın göreve devam etmesini istemedi” diyen üst düzey bir yetkili, değişikliği şöyle yorumladı: “Ala’nın son dönemdeki bazı uygulama ve tercihleri, cumhurbaşkanının beklentilerini karşılamıyor ve sıkıntı yaratıyordu. Son dönemde bu konuda birkaç olay da yaşandı. Er doğan FETÖ ile çok daha aktif bir mücadele bekliyor. Emniyet’te de çok fazla FETÖ üyesi var ve bu yapı da Ala açısından sıkıntılıydı.” Yeni değişimler olacak Darbe girişiminin ilk saatlerinde, darbecilerin TRT’ye baskınları sırasında Soylu’nun belinde silahıyla direnişçilerin yanında TRT’yi savunması medyada geniş yer bulmuştu. Bakan Soylu’ya yakın bir kaynak da, “Bu atama AK Parti içerisinde birkaç ay sonra yapılacak büyük temizliğin işaretidir. Erdoğan FETÖ ile mücadele de daha milliyetçi bir ekiple çalışmak istiyor. Soylu’dan sonra da değişimler yaşanacak. Kabinede, partide ve özellikle Emniyet ile Jandarma’da görevden almalar yapılabilir” dedi. Yakın zamanda kabine revizyonu olacağı beklentisini doğrulayan cumhurbaşkanlığına yakın bir kaynak ise, “Ekim ayında değişiklik beklentisi güçlü şekilde var. Çünkü bazı bakanlar yoruldu. Cumhurbaşkanı yeni şartları da dikkate alarak daha dinamik bir kabine değişikliğine gidebilir. Ala’nın değişikliğinin öne alınması kendi içindeki şartlardan kaynaklandı” diye konuştu. Akdağ: Önümüzdeki günlerde de olacak Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Efkan Ala’nın İçişleri Bakanlığından istifa etmesiyle ilgili, “Önümüzdeki günlerde de bu tür değişiklikler olacaktır” ifadesini kullandı. Mersin’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Akdağ, “15 yıldır benzer çok revizyonlar gördüm. Başbakanımız zaman zaman böyle revizyonlara ihtiyaç duyabilir. Bu tip değişiklikler olur, önümüzdeki günlerde de bu tür değişiklikler olacaktır. Dolayısıyla Başbakanımızın, Cumhurbaşkanımızın takdirleriyle gerçekleşmiş bir değişiklik olarak görüyorum” ifadelerini kullandı. Dikkat, son şansı da kaçırıyoruz! Şimdiye kadar çok şans kaçırdık, bir türlü çıkış yolu bulamıyor Türkiye! 2000’li yıllarda “askeri vesayet ile mücadele”, “demokratik reformlar” derken vardığımız yer muhafazakâr otoriter bir siyaset tablosu oldu. 2013’te Kürt barış süreci, müzakere derken eskisinden beter hale geldik. 15 Temmuz darbe teşebbüsü ardından, herkes ağzından “demokrasi” lafını düşürmez hale geldi, gerilim ortamı biraz yumuşadı derken, bu kez de yine bir fırsatı kaçırma istikametinde emin adımlar ile ilerliyoruz. Olayın ardından epey zaman geçti, ama hâlâ tam olarak aydınlanmış değil, onun yerine FETÖ kodlu bir öcü masalı anlatılıp duruyor. FETÖ meselesine, sanki “doğal afet gibi, önlenemez bir tehlike” imiş gibi bakmazsanız vay halinize. Cumhurbaşkanı, 15 Temmuz vakasında bu ülkenin istihbaratını suçladı, çok ciddi bir konu olması gerekir ama tam olarak niye suçladı, sonra mesele niye kapandı belli değil. Cevap olarak “dereyi geçerken at değiştirilmez” izahı ile yetinmeyenlerin bu ülkede işinin zor olacağı belli. Buna benzer, fazla üzerine gitmememiz beklenen pek çok soru var. Hadi, 15 Temmuz olayını şimdilik bir yana bırakalım, belli ki hassas bir mevzu. Ama hiçbir konuda izahat beklemek gibi bir lüksümüz kalmadı. Tıpkı, “Davutoğlu neden gitti” sorusu gibi, son olarak “Efkan Ala niye gitti” sorusunun izahı da yok. Yani, en azından biz fanilere izah etme gibi bir tenezzül yok. Bir ülkenin İçişleri Bakanı istifa ediyor ama neden olduğunu izah etme ihtiyacı duymuyor, anlamsız bir “bayrak teslimi” havasında hamaset dışında tüm ülkeyi bu denli ilgilendiren bir konu, “vatan, millet, Sakarya” nutukları ile geçiştiriliyor. Zaten 15 Temmuz darbe girişiminden çıka çıka “demokrasi hamaseti”nden başka bir şey çıkmayacak gibi görünüyor. Diğer taraftan, “toplumsal ve siyasal uzlaşma atmosferi” yakalandı derken, “yeni adli yılın açılış töreni” vesilesi ile kastedilenin, tüm gücün Beştepe’de toplanması olduğunu da daha iyi anla mış olduk. Ülkede aranan “huzur” ortamının, kuzuların sessizliği türü bir huzur olduğu anlaşılıyor. Biliyorum, şimdi hemen birileri “başka ne bekliyordunuz” diye çıkış yapacak. Kimse mevcut iktidar çevresinin birdenbire demokrat olmasını bekleyecek kadar saf değil ama artık mesele demokratlık bile değil, bu ülkenin uçurumun kenarından dönmesi idi. İktidar çevresinin bunu kavramasını beklemek çok da iyimserlik sayılmaz, ama belli ki, kavrayış o kavrayış değil, olmadığı için de uçurum kenarında oyalanmaya devam edilecek. O uçurumun kenarında Kürt meselesi ve Suriye gibi devasa konular da var. Bırakın konunun çetrefilliğini ve bu çetrefili en kısa zamanda çözme zaruretini, Kürtlerin hak ve özgürlüklerine destek olmak dışında hiçbir suçu olmadığını herkesin bildiği Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay gibi isimlerin tutuklanması en küçük umutları bile söndürüyor. Sadece düşünce özgürlüğü, demokrasi, insan hakları gibi ilkesel değerlerin yok sayılmasından söz etmiyorum, konu artık Türkiye’nin geleceği açısından Kürt meselesini çözme kabiliyetinin mevcut olup olmadığı. Bu anlayışla mı çözülecek bu devasa sorun? PKK çatışmadan besleniyor olabilir, tam da bu nedenle çatışma ortamını dönüştürmek gerekmiyor mu? En kötüsü, böyle ortamlarda ya dar görüşlülükten, ya başka hesaplar ile halkı, “teröre lanet” adına ortalara dökmeye çalışanların ön bulması. Bunlardan, çıktığı TV programlarında saçları bazen sarı, bazen kızıla çalan bir tanesi, bir zamandır, insanları sokağa dökecek uğursuz çağrılar yapıyor. Böylelerinin sırtında yumurta küfesi, içlerinde insan sevgisi yok, sadece iktidar sevgisi ile dolduracak küfeleri var, böylesi dumanlı ortamlarda en çok böylelerinden uzak durmak gerek. Unutmayın, “terör destekçisi” diye yaftalanıp tutukladığınız birçok insan böylelerinden çok daha güvenilir. Geçmişte pek çok örneğini gördük, umarım bir kez daha görmeyiz, artık söz konusu olan ülkemizin geleceği. Ala ‘abileri’ymiş CHP’li Çıray, istifanın arkasında tutuklanan Sinop Valisi’nın ifadelerinin olduğunu iddia etti CHP İzmir Milletvekili Aytun Çı madan bir açıklama yapmadığını ifade et ray, İçişleri Bakanı Ef ti. Aytun Çıray, ken kan Ala’nın istifa et disine FETÖ soruştur tirilmesiyle ilgili çok maları ile ilgili çok önemli bir iddia orta önemli bilgiler geldi ya attı. Çıray, Ala’nın ğini, ancak teyit etme görevden alınması den bu konuda hiçbir nın arkasında, tutuk açıklama yapmak iste lanan eski Sinop Va mediğini belirtirken, lisi Yasemin Özata Çetinkaya’nın ifadele Aytun Çıray Efkan Ala’nın istifa ettirilmesinin, kendisi rinin olduğunu iddia etti. ne gelen bilgileri doğrular nite Twitter hesabı üzerinden yap likte olduğu için twitter hesabın tığı açıklamada, bu değişikliği dan bu açıklamayı yaptığını ifa beklediğini belirten Çıray, “İçiş de etti. Çıray, “Ala’nın görevden leri Bakanı’nın istifasını bekli alınmasıyla benim emin oldu yordum. Çünkü tutuklanan Si ğum konu teyit edilmiş oldu” de nop Valisi, abilerinin Emniyet di. Kendisine FETÖ soruşturma Genel Müdürü ve İçişleri Bakanı sı ile ilgili bilgi geldiğini ancak olduğunu söylemiş” diye yazdı. bunları “ham bilgi” olarak gör Konuya ilişkin Cumhuriyet’in düğü için emin olmadan kamu ulaştığı Çıray, bu bilgilerin ken oyuyla paylaşmadığını “masuni disine 1015 gün önce geldiği yet karinesi”ne zarar vermeme ni, ancak bazı kaynaklarını sı ye büyük özen gösterdiğini söy kıntıya sokmamak için emin ol lemekle yetindi. Anayasa Komisyonu HSYK üyelerini dinledi AKP Genel Sekreteri Abdülhamit Gül, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ve MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak’tan oluşan TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, dün, Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerini dinledi. Komisyon üyeleri dün saat 15:00’te toplandı. Komisyonun dünkü görüşmelerinde HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, HSYK 1. Daire Başkanı Halil Koç ve HSYK 3. Daire Başkanı Metin Yandırmaz, HSYK’nin yapısında yaşanan değişikliklerin ardından yaşanan sıkıntılara ilişkin bilgi verdi. HSYK üyelerinin, komisyon üyelerine yargı üzerinde yapılacak yeni değişikliklere ilişkin bilgi verdiği belirtilirken, komisyon HSYK ile ilgili düzenlemelere ilişkin kendi içinde görüşmeler de yapacak. Komisyonun değerlendirmelerinin ardından da yazım aşamasına geçilecek. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle