17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 2 Eylül 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK ÖSO, Bab’a doğru ilerliyor haber 11 Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) militanlarıyla 24 Ağustos’ta Cerablus’a başlattığı “Fırat Kalkanı” harekâtı 9. günü geride bıraktı. TSK’nin desteklediği ÖSO güçlerinin Cerablus’un batı ve güneyden ilerleyerek 40 civarında köyde de kontrolü sağladığı belirtildi. ÖSO militanları Batı’da IŞİD kontrolündeki Bab’a ilerlediği belirtildi. Cerablus ilçe merkezi ve Türkiye sınırında da IŞİD tarafından döşenen mayın ve patlayıcıların imhası sürüyor. Dün kontrollü şekilde gerçekleştirilen onu aşkın patlama, Karkamış tarafında heyecana yol açtı. IŞİD denetimindeki Bab bölgesine yakın olan Kilis’in Elbeyli ilçesinde güvenlik önlemleri en üst düzeye çıkarıldı. Son günlerde Gaziantep ve Diyarbakır’dan sevk edilen çok sayıda tank ve zırhlı araç da sınır hattına konuşlandırıldı. Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı’ndan sevk edilen tank ve zırhlı araçlar da Alsancak ve Çobanbey Hudut Karakolu bölgesine konuşlandırıldı. Elbeyli ilçe merkezinden 7 kamyon, 2 zırhlı araç ve 1 yakıt tankeri ile operatör bölümünün zırhlandırıldığı iş makinesi, daha önce sevk edilen tank ve zırhlı araçların konuşlandığı Çobanbey bölgesine yönlendirildi. l DHA TSK: 2 YERLEŞİM YERİ VE 3 KÖY TEMİZLENDİ Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Fırat Kalkanı operasyonu kapsamında Cerablus’ta düzenlenen hava harekâtında dün 4 hedefin vurulduğunu duyurdu. Açıklamada, Kulliyah ve Zavgar bölgelerinde teröristlere ait olduğu belirlenen ve yerleri tespit edilen 15 hedefin ise Fırtına obüsleriyle 99 atım yapılarak tam isabetle vurulduğu bildirildi. TSK, harekâtın başladığı günden düne kadar toplam 38 hedefe 47’ye yakın hava desteği sağlandığını, ayrıca dün Zavgar, Tell El Agbar ve Kulliyah köyleri ile Tel Agbar’ın güneyinde bulunan Şuaynah ve Essabuniyah yerleşim yerlerinin terörist unsurlardan temizlendiğini bildirdi. Açıklamada, Fırat Kalkanı Harekâtı’nın başladığı günden bu yana 213 el yapımı patlayıcının imha edildiği ifade edildi. l Haber Merkezi Bombacılar yakalandı IŞİD’in Türkiye’deki saldırılarına ilişkin aranan Talha Güneş, Abdulmuttalip Demir ve eşi Gamze Demir, canlı bomba yelekleri ve patlayıcılarla birlikte ele geçirildi Abdulmuttalip Demir Talha Güneş IŞİD’in Türkiye’de yaptığı saldırılarla ilgili 300 bin lira ödül konularak aranan Talha Güneş ile yine 600 bin lira ödül konulan Abdulmuttalip Demir ve eşi Gamze Demir, sansasyonel eylem hazırlığındayken canlı bomla yelekleri ve patlayıcılarla birlikte yakalandı. Adliyeye sevk edilen 3 şüpheli tutuklandı. Gaziantep polisinin IŞİD’e yönelik düzenlediği operasyonlarda 1 Mayıs’ta Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik 3 polisin şehit olduğu bomba yüklü araçla saldırıyı gerçekleştiren İsmail Güneş’in amcasının oğlu olan ve başına 300 bin lira ödül konularak aranan Talha Güneş ile yine 600 bin lira ödül konulan Abdulmuttalip Demir’in kentte olduğu saptandı. Polisin yaptığı detaylı araştırmada, örgütün kimyacısı ve bombacısı olarak anılan, Suriye’den Türkiye’ye geçtiği saptanan Talha Güneş’in, Abdulmutallip Demir ile birlikte hareket ettiği saptandı. Bu sırada Abdulmuttalip Demir’in canlı bomba olarak kendini patlatan Yunus Durmaz’ın kardeşi Gamze Demir ile evli olduğu ve üçlünün birlikte sansasyonel eylem hazırlığında olduğu belirlendi. Eylem için harekete geçtiler Polis ekipleri geçen 11 Ağustos günü adresini saptadığı Demir çiftini yakın takibe aldı. Talha Güneş’in de eylem için harekete geçerek Demir çiftiyle bir araya gelmesi üzerine İncilikaya Mahallesi’ndeki eve operasyon düzenledi. Operasyonda Talha Güneş, Abdulmutallip ve Gamze Demir gözaltına alındı. Evde yapılan aramada ise 20 kilo TNT, 1 kullanıma hazır, içerisinde 2 kalıp patlayıcı olan canlı bomba yeleği, 3 el bombası, 1 el yapımı bomba, 1 Glock marka tabanca, ve çok sayıda örgütsel malzeme ele geçirildi. l GAZİANTEP / DHA Cerablus operasyonunun ardından bölgedeki gelişmeler dünya basını tarafından yakından takip ediliyor. Rojava mercek altında Wall Street Journal gazetesi, Türkiye’nin Cerablus’a yönelik operasyonunun ardından Rojava’daki duruma geniş yer ayırdı Türkiye, 24 Ağustos’ta Cerablus’a as herkes bu gelişmelerden memnun dekeri operasyon düzenleyince dün ğil. Aileler çocuklarının zorla silah altına yanın gözü yeniden Rojava’ya döndü. alınmasından şikâyetçi olurken yetkililer ABD’nin önde gelen gazetelerinden Wall “Savunmaya katılmak istemeyenler gidip Street Journal (WSJ), Suriyeli Kürtlerin Avrupa’nın mülteci kamplarında otursun” savaşın kaosunda kurduğu yarı özerk yö diyor. Muhalif politikacılar ve gazeteciler netimi mercek altına aldı. büyük baskı altında olduklarını haykırı Savaş başladığında Şam’ın isyancıla yor, yönetimse onların ajan provokatörlük ra katılmamaları karşılığında bölgeden yaptıklarını savunuyor. Sünni Arap ailele askerlerini çektiğini, ardından Kürtlerin rin evlerine dönmesinin yasaklanmasını IŞİD’le savaşarak topraklarını genişletti da aşiret kuralları gereği IŞİD üyelerinin ğini hatırlatan gazete, bölgeden izlenimle ailelerinin kan davalı sayılmasıyla açıklı rini de aktarıyor: “Rojava’nın dört bir ya yorlar. nında babaoğul Esad’ların fotoğrafları Suriyeli Kürtlerin yönetimine dışar nın yerine YPG şehitlerinin posterleri ası dan, yani Türkiye’den gelen tepkile lı. Amude’nin merkezindeki bir kavşak re de değinen WSJ, “Rojava’nın devam ta Hafız Esad’ın el sallayan heykeli dev eden toprak genişlemesi, kendi sınırla rilmiş, yerine elinde meşale, kitap ve buğ rı içerisinde Kürt ayrılıkçılarla savaşan day demeti olan bir kadın heykeli kon Türkiye’yi alarma geçirdi. IŞİD’le müca muş.” WSJ bunu “Rojava’nın Özgürlük delede Kürtlere bel bağlayan ABD ise ra Heykeli” diye adlandırıyor. hatsız biçimde arada kaldı” tespiti yapı Ancak Suriye’nin kuzeyinde yaşayan yor. l Dış Haberler ‘Kürtler kendine fazla güvendi’ Independent’ın Ortadoğu muhabiri Patrick Cockburn, Türkiye’nin Suriye operasyonu ve Kürtlerin bölgedeki geleceğine ilişkin “Türkiye ve Suriyeli Kürtler, en keskin zehirlerini birbirlerine karşı kullanmak üzere saklıyor” dedi. Kürtlerin ABD hava kuvvetleriyle yürüttükleri başarılı ittifakı devam ettirmelerinin çok zor olduğunu belirten Cockburn, “ABD’yle işbirliği Kürtlerin kendilerine fazla güvenmelerine yol açtı” yorumunda bulundu. l Dış Haberler ‘ABD’nin siyasi ağırlığı yok’ ABD’nin eski Ortadoğu müzakerecisi Aaron David Miller, Wall Street Journal’a yazdığı makalede “Obama yönetimi Suriye’de olan bitenleri şekillendirmeye çalışırken ülkenin geleceğini İran, Rusya ve Türkiye kontrol ediyor” dedi. Miller, ABD’nin aksine bu üç ülkenin Suriye’deki çıkarlarını hayatiyet addettiğini vurgulayarak “Türkiye’nin askeri müdahalesi ve Rusya’nın geniş kapsamlı uzlaşma sağlayamaması, ABD’nin ciddi siyasal ağırlığı olmadığını gösteriyor” ifadelerini kullandı. l Dış Haberler PYD LİDERİ AP’DE KONUŞTU, BAŞKAN SCHULZ ŞAŞIRDI ‘IKYB’den yardım bekliyoruz’ Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz, Ankara’da temaslarda bulunurken Belçika’nın başkenti Brüksel’deki AP de PYD Eşbaşkanı Salih Müslim’i ağırladı. “Kuzey Suriye’deki acil durum, Türkiye’nin istilası, Avrupa’nın güvenliği ve Türkiye anlaşmasına alternatif” başlığını taşıyan basın toplantısında konuşan Müslim, Türkiye’nin “imparatorluk kurmaya çalıştığını” iddia ederek, “Cerablus işgali aniden ortaya çıkmadı. Türkiye yıllardır hem Rojava hem de Kürt çıkarlarına saldırıyor. Elimizde IŞİD’e yardım ettiklerine dair belgeler var” dedi. Türkiye’nin Suriye’nin demokratikleşmesinde hayata geçirmek için çabaladıkları modele saldırdığını, bu konuda rejim ile ortaklaştığını savunan Müslim, “Rojava’da Türk hükümeti ile IŞİD’in büyük baskısı altındayız. Irak Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin bize yardım etmesini umuyoruz” diye konuştu. Toplantı öncesinde ANF’ye konuşan Müslim, Türkiye ile YPG arasında varıldığı öne sürülen ateşkes anlaşması için “Bazı aracılar devreye girdi ve Cerablus Askeri Meclisi ile çatışmalar durduruldu” dedi. ‘Ben davet etmezdim’ AP Başkanı Martin Schulz ise Başbakan Yıldırım ile yaptığı ortak açıklamada, Müslim’in AP’de açıklama yapması sorulunca, konudan haberdar olmadığını belirterek, “Bu şahsi bir davettir. Benim çalıştığım kurumu bağlayıcı nitelikte değildir. Şaşırdım, ben kendisini davet etmezdim” dedi. l Dış Haberler PENTAGON SÖZCÜSÜ: FIRAT’IN DOĞUSUNA ÇEKİLDİ ABD: YPG sözünü tuttu ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) sözcüsü Peter Cook, günlük basın toplantısında Türkiye ve YPG arasındaki çatışmalarda son durumu değerlendirdi. Ankara’nın “YPG’nin Fırat’ın doğusuna çekilmediği” savını yorumlaması istenen Cook, “Sahada gördüğümüz kadarıyla Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Fırat’ın doğusuna geri dönecekleri yolundaki taahhütlerini yerine getirdi” dedi. Sözcü, Mınbiç’te küçük çaplı direnişlerin ve temizleme operasyonlarının sürdüğünü, bunların bazılarını SDG üyelerinin yürüttüğünü, ancak SDG’nin asıl güçlerinin Fırat’ın doğusuna döndüğünü söyledi. SDG’ye sağlanan silah ve mühimmatın PKK’nin eline geçip geçmediği sorulan Cook, “Bunun olduğuna dair bir işa ret yok. Mühimmatın nereye gittiğini dikkatle takip ediyoruz” dedi. ‘Asla denk tutmuyorum’ Dışişleri Bakanlığı sözcüsü John Kirby ise ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Joseph Votel’in açıklamasını referans göstererek YPG’nin Fırat’ın doğusuna çekildiğini yineledi. Ateşkese ilişkin sorulara “İki taraf arasında bir sükunet halinin bulunduğunu görüyor ve bunu memnuniyetle karşılıyoruz” yanıtını veren Kirby, bazı ABD’li yetkililerin YPG ile Türkiye’den iki eşit taraf olarak bahsetmelerinin Ankara’yı rahatsız ettiğinin anımsatılması üzerine “Egemen bir devlet olan Türkiye ile YPG’yi asla denk tutmuyorum” ifadelerini kullandı. l Dış Haberler Alkışlarla ölüyoruz Hâkimler ve yargıçlar kendilerine ait adalet sarayından iktidara ait saraya bando mızıkayla taşınmışlar. Adaletin terazisi, gözleri bağlı Themis’in elinden çoktan alınmış; Parçalanıp dev sarayın dehlizlerine atılmış. İktidara karşı duran tüm muhalifler tek bir torbaya doldurularak hileli bir kantarla hoyratça tartılmış. Hukuk nicedir egemenlerin elinde bir diktatorya aygıtı. Hukuktan çoktan vazgeçen o hâkimler ve yargıçlar iktidarın sarayında hevesle toplaşmışlar. Üzerlerinde düğmesiz cüppeler, beyinlerinde önü sıkıca düğmelenmiş katı bir itaat. Cumhurbaşkanı içeri giriyor; onlar ayağa kalkıyorlar. Ayağa kalkıyorlar. Ayağa kalkıyorlar. Padişahı alkışlar gibi Cumhurbaşkanı’nı alkışlıyorlar. Onların ellerinin avuçları birbirine vurdukça çıkan seste ölüyoruz. Adalet ölüyor, güven ölüyor, demokrasi ölüyor. Hukuk ölüyor, eşitlik ölüyor, bağımsızlık ölüyor. Ülke, koca bir sarayda, hâkimlerin ve savcıların avuçlarında patlayan alkışlarla göz göre göre ölüyor. Hukuk aracılığıyla iktidara verilen kurbanların canı her el vuruşta o avuçların arasında yeniden eziliyor. Artık istediğiniz kadar yazarları hapse atıyorlar diye haykırın; Düşünceye zincir vuruyorlar diye çırpının; Fikir özgürlüğü yok bu ülkede diye çığlıklar atın... Hiçbir işe yaramaz. Bir zamanlar meşru olan yolları gayri meşru diye damgalayıp; Sonra da o meşru yolları savunanları terörist ilan eden hileli hukuk, saraya yerleşmiş, ülkedeki adaleti har vurup harman savuruyor. Bu noktada Necmiye Alpay’ın kim olduğunu avaz avaz haykırmanın hiçbir anlamı yok. Özgür Gündem’e kalemleriyle destek veren gazeteci ve yazarların savaş ve barış ve terör ve demokrasi ve özgürlük ve adalet ve bağımsızlık üzerine neler düşündüklerini anlatmak yersiz. Onların asla bir terör örgütüyle iddia edildiği gibi ilişkisi olamayacağını haykırmak beyhude. Akıllarını ve kalemlerini mutlak barış için kullandıklarını ispata çabalamak delice. Neden o gazetenin danışma kurulunda olduklarını, neden nöbetçi yayın yönetmenliği yaptıklarını izah etmek gereksiz. Bugün Necmiye Alpay’ı, dün Aslı Erdoğan’ı hapse atan... Ve yarın kim bilir hangi kalemleri teker teker aramızdan çekip alacak olan dikta, alkışlarla hukukun içini boşaltıyor kendi sarayında. Devlet terörüyle örgüt terörü arasında sıkışıp kalmış insanlara buldukları her aralıktan el uzatmayı ahlak sayanlar... Meselenin çıkmazlarından kurtulmak için tüm barışçıl yolları zorlayanlar... Mevcut ve kısır dillerin dışında kaleminin ve aklının gücüyle yeni bir dil oluşturmak için tabuları yıkmaya uğraşanlar... En önemlisi de silahların karşısında düşüncenin ve dilin gücüne canı gönülden inananlar... O sarayda, o alkışlarla teker teker ölüyorlar; öldürülüyorlar. Kim çıkıp soracak şimdi... Devletin birliğini bozan aslında kim? Milletin bütünlüğünü tehlikeye atan? Eteğine topladığı o hâkim ve savcıların alkışlarıyla Cumhuriyet rejimini alenen yıkan? Kim!... Ama kim!... Aslen ve alenen suçlu olan? ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü: Gazeteciyi 3 hafta sonra ziyaret edebildik ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü John Kirby, ABD vatandaşı ga zeteci Lindsey Snell’in 6 Ağustos’ta Suriye’den Türkiye’ye geçtikten son ra askeri bölgeyi ihlal Lindsey Snell suçlamasıyla tutuklandığını doğruladı. ABD’li yet kililerin Snell’i tutuklanmasından yaklaşık üç hafta sonra, 26 Ağustos’ta ziyaret edebil diğini belirten Kirby, “Şu anda Hatay’daki bir cezaevinde tutuluyor. Anladığımız kada rıyla askeri bölgeyi ihlalle suçlanıyor. An cak neden Suriye’de olduğuna ve oraya se yahat etmesinin nedenlerine değinemem” dedi. Bu konuda Türk yetkililerle irtibatın sürdüğünü açıkladı. Snell tutuklandığında Türk medyasında ajan olduğuna dair iddia lar ortaya atılmıştı. l Dış Haberler C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle