14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO FAİZ BORSA 2.9830 0.3 kuruş 3.3030 2.8 kuruş 9.24 0.1 puan 77.779 1.722 puan Salı 9 Ağustos 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Sanayide hüsran ALTIN CUMHURİYET 857.40 9.26 lira ALTIN 24 AYAR 128.20 1.4 lira 9 Sanayi üretimi haziranda tahminlerin çok altında gelerek aylık yüzde 1.4 azaldı. Ekonomistler ikinci çeyrekte büyümenin yüzde 3’e gerileyeceğini öngörüyor Sanayi üretim endeksi, haziran ayında, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış olarak beklentilerin çok altında geldi. Sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 1.1 yükselirken, aylık bazda yüzde 1.4 daraldı. Böylece yıllık bazda 11 ayın en zayıf artışı kaydedildi. Nisan ve Mayıs aylarında oynak seyrederek ortalama yüzde 3.1 seviyelerinde gerçekleşen üretimin haziran ayında da yıllık bazda yüzde 3.7 artması bekleniyordu. Aylık beklenti ise yüzde 0.6 artış yönündeydi. İmalat azaldı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, haziran ayında bir önceki aya göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 6.3 artarken imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 2.4 azaldı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 2.1 arttı. Verinin detaylarına bakıldığında dayanıklı tüketim malı imalatı yüzde 5.5, imalat sa nayi yüzde 0.4, arama malı imalatı yüzde 0.2, dayanıksız tüketim malı imalatı da yüzde 0.2 daraldı. Öte yandan enerji yüzde 9, sermaye malı imalatı yüzde 1, madencilik ve taşocakçılığı yüzde 7.8, otomotiv üretimi ise yüzde 6.7 arttı. Ulaşım çöktü İmalat sanayi alt sektörlerinde, aylık en yüksek azalış yüzde 32.8 ile diğer ulaşım araçlarının imalatında gerçekleşti. Bu azalışı, yüzde 14 ile temel eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin malzemelerin imalatı ve yüzde 7.7 ile fabrikasyon metal ürünleri imalatı takip etti. Odeabank ekonomisti Şakir Turan, bu yavaşlamada bir miktar ramazan etkisi olduğunu düşündüklerini, ancak bunun da ötesinde bir ivme kaybı gözlemlendiğini belirtti. BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ, sanayi üretiminde temmuzda çalışma günü sayısında azalma ve darbe girişimi nedeniyle daralma beklediklerini söyledi. l Ekonomi Servisi Büyüme ikinci çeyrekte düşecek Sanayi üretimi ikinci çeyrekte ivme kaybederek yüzde 2.9 artarken, aynı çeyrekte büyümenin de yüzde 3 civarında olması bekleniyor. Orta Vadeli Program’a göre büyümenin 2015’teki yüzde 4 seviyesin den bu yıl yüzde 4.5’e hızlanacağı öngörülüyor. BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ, “İlk çeyrekte GSYH büyümesi yüzde 5’e yakındı, sanayi üretim büyümesi de yüzde 5.6 idi. Aylık veri ikinci çey rekte sanayi üretimi artışının yüzde 3 civarında olduğunu, ve benzer bir GSYH büyümesi ile karşılaşabileceğimizi gösteriyor” dedi. Halk Yatırım da bu yıl için büyüme tahminini yüzde 3.8’den yüzde 3.3’e çekti. Kapalı kapılar ardında 4 bin Suriyeliye çalışma izni Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın soru önergesine verdiği yanıtta, geçen yıl 4 bin 19 Suriye uyruklu sığınmacıya çalışma izni verildiğini açıkladı. Soylu, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) hizmetlerinden faydalanmak amacıyla son dört yılda başvuran işsiz sayısı ve daha iyi şartlarda iş arayanların sayısı hakkında da bilgi verdi. Buna göre İŞKUR’a 2012’de 2 milyon 296 bin 325, 2013’te 2 milyon 359 bin 304, 2014’te 2 milyon 375 bin 583, 2015’te 2 milyon 642 bin 512, 2016/Mart itibarıyla 797 bin 671 kişi başvurdu. l Ekonomi Servisi 290 kişiyi işten çıkardı Türk Telekom’da Gülen cemaati ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan personel sayısı 290’a ulaştı. Türk Telekom’dan yapılan açıklamada devletin yetkili makamları ve güvenlik güçleri ile işbirliği ve koordinasyon içerisinde, titizlikle incelemelerini yaptıkları ve tüm adımları atmaya devam ettikleri belirtilerek, bu kapsamda 15 Temmuz tarihi öncesi ve sonrasında, iş akitlerini sonlandırılan çalışan sayısının toplamının 290’a ulaştığı ifade edildi. Şirket açıklamasında “Darbe girişimi gecesi, binalarımıza yönelik tüm saldırı ve işgallere rağmen, halkımızın ve kurumlarımızın iletişim ihtiyacını kesintisiz karşılamış olduğumuz gibi halihazırda 34 bin çalışanımızla işimizin başında, 7/24 Türkiye’ye hizmet sunmaya devam ediyoruz” ifadesini kullandı. l Ekonomi Servisi firmaya özel teşvik olmaz Hükümet, firma bazında pazarlıkla teşvik vermeye hazırlanırken, uzmanlara göre anlaşmalar Sayıştay ve Meclis denetimi olmadan yapılırsa ekonomi zarar görür PELİN ÜNKER Yeni teşvik sisteminde savunma, ilaç sanayii, petrokimya ve yenilenebilir enerji gibi stratejik sektörler öne çıkacak. Meclis’e açıklanmalı Eski hazine müsteşarı, CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, firma bazında teşviklerin Türkiye gibi bir ülkede yapılabilmesi için hesap verilebilirliğin olması gerektiğine dikkat çekerek eğer bu sağlanmazsa oluşacak soru işaretlerinin ekonomiye zarar vereceğini söyledi. Faik Öztrak, teşvik sisteminin belli objektif kriterlerinin olması gerektiğini söyleyerek “Denetim olmazsa Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak olur bu” dedi. Öztrak şöyle devam etti: “Aynı şartlarda iki firma varsa birine ayrı diğerine ayrı teşvik verilemez. Bunların hepsi denetime tabi olmalı. Milletin temsil edildiği Meclis’e anlatılması lazım. Kapalı kapılar ardında verilmesi yanlış. Hesap verilebilirliğin olması gerekir. Şu kadar istihdam yarattı, bu kadar döviz getirdi bu yüzden teşvik verdim dedirtecek gerekçeler olması gerekir. Parça başına iş yapacağım derseniz neden farklı teşvikler verdiğini Sayıştay’a ve Meclis’e açıklaması lazım. Muhalefete de halka da bu bilgiyi vermesi lazım. Yoksa başka başka işleri yaptığınız izleniminin sonuçları kötü olur.” Firma bazında teşviklerin denetlendiğinde faydalı bir yaklaşım olabileceğini belirten Öztrak, Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmelerin de göz ardı edilmemesi gerektiğine vurgu yaptı. Bakanlar Kurulu’nda dün görüşülen yeni teşvik paketine göre bölgesel ve sektörel bazda değil, nokta teşvikler verilecek. Başbakan başkanlığında Bakanlar Kurulu belli kapasitedeki şirketleri davet edip, pazarlık yapacak. Teşvikleri verme yetkisi Bakanlar Kurulu’nun olacak. Teşvikler şirketlerin taleplerine göre verilecek. Aynı sistem G. Kore başta olmak üzere dünyada pek çok ülkede kullanılıyor. Türkiye için soru işaretleri ise uygulamayla ilgili. Uzmanlara göre, böyle bir sistemin hayata geçirilebilmesi için denetiminin de iyi yapılması gerekiyor. Hükümetin kendine yakın veya desteklemek istediği şirketlere teşvik verdiği yönünde izlenim yaratılmaması için şeffaflık ve hesap verilebilirlik devreye girmeli. ‘Ucu açık’ Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, konuyla ilgili “Belli kapasitedeki şirketleri davet edip Başbakan’ın başkanlığında belirlediğimiz 67 firmayla pazarlık edeceğiz. Belirlenmiş bir şey yok, ucu açık. Onların talebine, ihtiyaçlarına göre teşvikler verilecek. Özel seçilmiş sektörlerde şirketlere verilecek” dedi. Faik Öztrak Fındık işçileri işsiz kaldı Ordu’da fındık rekoltesinin düşük olması nedeniyle, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden gelen fındık işçileri nin büyük bölümü işsiz kaldı. Türkiye genelinde geçen sezon 646 bin ton olan fındık rekoltesinin bu sezon 468 bin ton dolayında gerçekleşmesi bekleniyor. Ordu’da ise geçen sezon 209 bin 134 ton olan fındık rekoltesi bu sezon 115 bin toplara düştü. Rekoltenin düşük olması nedeniyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinden 10 gün önce Ordu’ya gelen yaklaşık 15 bin fındık işçisi iş bulamakta zorlandı. Bahçe sahipleri 7080 lira günlük yevmiye ile yerli işçileri tercih ederken, il dışından gelen işçiler 5560 liraya çalışmasına karşın iş bulamadı. İş bulamayan bazı fındık işçileri memleketlerine dönmeye başlarken, Perşembe Kaymakamlığı tarafından Efir li yöresindeki geçici konaklama merkezinde dermeçatma kurdukları çadırda kalan işçiler kendi yiyeceklerini de kendileri karşılıyor. Bu kişilerden Adıyaman’dan 10 kişilik aile olarak fındık toplamaya geldiklerini söyleyen Melek Naz Bulut, “Bu sene fındık yok. Buraya gelenlerin birçoğu ise geri döndü. Ailenin gelişgidişi en az 1000 lira masrafı oluyor. Kaymakamlık tarafından bize yiyecek verilmesini istiyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi ‘Ana kız Allah’a şükür kazandık..’ Yanılmamışım, mitingin ilan edildiği başlangıç saatinden birkaç saat öncesinden ücretsiz, aralıksız çalıştırılan raylı sistem üerinden Yenikapı’ya ulaşmaya çalışmak zorluydu.. Benim binmeye çalıştığım TopkapıUlubatlı istasyonunda birkaç tren geçişinden sonra kapıya asılı tıkıştırılmış birkaç kişinin içinde ancak yer bulabiliyordunuz.. Aksaray’da “Yenikapı’daki izdiham nedeniyle seferlerimiz buraya kadardır” uyarısı ile yüzleşiyordunuz. Canı sıkılan, yüzü asılan yoktu. Çalışmayan, yürüyenleri yerine, zaten çok sıcak, nemli havanın üstüne her yaştan insanın tıkış tıkış, aile, grup bağları ile çekiştirmeleri arasında, nefessiz, terin içinde merdivenleri tırmanırken kulağıma bir genç kızın dingin, umutlu sesi takılıyor; “Ana kız Allah’a şükür kazandık..Yenilseydik şimdi ne yapardık?” 15 Temmuz akşamından Yenikapı buluşmasına, her halleriyle bizleri gece yarısı sonrası uyutmayan, Vatan Caddesi’nin ya da raylı sistem bağlantılı merkez eylem neredeyse oraya koşmaya deneyimli, geceleri sokaklara dökülmeyi alışkanlık edinenler boş durmuyorlar.. Merdivenlerin üst sıralarından bir büyük bayrak ya da her biri bir başka siyasal İslamcı akımın öncüsü ortak giysileri ile yan yana gelmiş olarak “Tekbir, Allahuekber..” ile başlayan ortak sloganlarını başlatıyorlar.. Sokak eylemlerini yönlendirmede fazlasıyla deneyim kazanmış olmanın güveninde, slogan atmayı seçtikleri noktadan sesin çok güçlü çevreye yayılmasından da yararlanarak, grubun ağırlığına göre Erdoğan’a bağlılık sloganlarını arkadan gelen kitlelere de tekrarlatarak; “Dik dur eğilme, bu millet (ya da ümmet) seninle” sloganı ile arkadan gelen kalabalıkları sürüklüyorlar.. HHH Ezbere bildikleri yollarda, Aksaray kapalı çarşı altgeçidini kullanarak, Namık Kemal Caddesi’nden Yenikapı’ya doğru en kestirme yürüyüşü yapan kalabalıkların peşine katılmış oluyoruz. Meydan girişine yaklaştıkça, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bayrak mitinginden de alışkın olduğumuz Erdoğan markalı ürünler kadar, her renkten siyasal İslamcı akımın ağırlıklı simgelerini taşıyan eşyalar ile bayrak, flama satıcıları yoğunlaşıyor. Bir farkla bu kez İsmailağa Cemaati öğrencileri için yardım içerikli olduğu ilan edilen dergi başta, satıcıları yürüyenlerin arasına da yayılmış olarak ana caddeleri kaplamış bulunuyor. Daha önce de tanımadığım, anlamını bilmediğim bayraklara ilişkin soru yöneltince, topunu birden satmaya çalışan birisi, kestirmeden, “Osmanlı, Osmanlı öncesi Türk boyları” diyor ama, bana hâlâ hiçbiri tanıdık gelmiyor. Yürüyenlerden kimileri ilgisiz, kimileri fiyatlarını bile önceki gecelerden ezberlemiş, “Erdoğan tişörtü akşam on liraydı, bugün beşe inmiş, bayraklar da, bandajlar da ucuzlamış..” bilgisini veriyor. Besbelli mitingin ilan edilmiş “demokrasi buluşması, parti, siyasi slogan yok” havasında dirençli kişilerden, satıcılara itirazlar oluyor.. Neyse ki kavgacı havadan eser yok; gülerek, “Miting alanının dışındayız..” türünden yanıtlarla geçiştiriliyorlar.. HHH Giriş, arama kapılarına varmadan çok önce yaya yürüyüş trafiği kalabalığın sıkışması ile duruyor. Bir o kadar da ters yönden dönenler, “O kapı meydan girişi dolduğu için tamamen kapandı, başkasını deneyin..” uyarısını yapıyorlar. Öndeki grupların toplu U dönüşlerine uyulup, Yenikapı metro girişi, bir sonrası sahil yolundan bir başka çıkış bulunması arayışlarına yöneliniyor. Aslında çoğunluk telefonların haberleşme ağı içinde içeriye kolay kolay giremeyeceğinin bilincinde.. Güvenlik için uçan helikopterlere ıslıklı, sloganlı desteklerle, Aksaray’ın tüm caddeleri, meydanlarını, Vatan Caddesi’nin sonu ile Belediye binasına kadar taşmış kalabalıkların gösterisine katkıda bulunma peşinde, yürüyüş turları yapıp duruyorlar.. Doğrusu, 15 Temmuz gecesi camilerden okunan Kuranlar, Erdoğan’ın çağrılarının belirleyiciliğinde, örgütlülüğünde olduğu ilan edilmiş çağrılarla deneyim kazanmış, alışkanlık edinilmiş sokağa çıkanların kültürünün, tabanda oluşmuş yönlendirici ağırlığını görüyorum.. Kuşkusuz meydandan yapılan canlı yayının, televizyon ekranlarından yansıyan , “Atatürk’ün önderliği, laik Cumhuriyet, Meclis ağırlıklı büyük demokrasi buluşması..” havası ile çakıştığını söylemek zor.. Bana inanmayanlar, en son yarın gece yapılacağı söylenen gece buluşmalarına, öncekilerin tanıklıklarına başvurabilirler... Katar’ın hedefi Türkiye Katar Turizm Ofisi (QTA), İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, ABD, Körfez İşbirliği Konseyi pazarları ile Güneydoğu Asya’dan sonra dünyadaki 8’inci temsilciliğini İstanbul’da açtı. QTA Pazarlama & Tanıtım Kurulu Başkanı Rashed AlQurese, Türkiye pazarının çok yüksek bir büyüme potansiyeline sahip olması nedeniyle İstanbul’da ofis açtıklarını söyledi. AlQurese, “Türkiye temsilciliğimiz turizm alanında iki ülke arasında gerçekleştirilen işbirliğini daha da ileriye taşıyacak” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle